Dönerci Ailenin “Döner Bizimdir” Mücadelesi

von Aytürk
A+A-
Reset

Uzun yıllardır sektörün önemli aktörlerinden biri olarak başta Güney Almanya olmak üzere birçok Avrupa ülkesine döner sevkiyatı gerçekleştiren Kaya Ailesi, son dönemde kamuoyunda tartışılan “dönerin kökeni” meselesine net bir duruşla yaklaşıyor. Kaya Ailesi, ismi dahi Türkçe olan bu gıda ürününün kökeninin tartışmaya açılmasını doğru bulmadıklarını ve bu değere sahip çıkmanın sektördeki herkesin ortak sorumluluğu olduğunu vurguluyor.

Bu kapsamda Aytürk olarak Sevim ve Ali Kaya ile gerçekleştirdiğimiz görüşmede, döner tartışmalarını entelektüel bir perspektiften ele aldık ve konuyu 5 soruda netleştirdik.

Aytürk:
Sevim Hanım, günaydın. Size göre döner Alman olsa ne olur, Türk olsa ne olur? Bu tartışma neden sürekli gündeme geliyor?

Sevim Kaya:
Dönerin menşei tartışmasız şekilde Türk mutfağına aittir. Bunun tartışmaya açılmasını doğru bulmuyorum. Bir kültürün yemeği Brezilya’da, Japonya’da ya da Almanya’da tüketildiğinde o ülkenin yemeği hâline gelmez, ismi de değiştirilemez.

Aytürk:
Peki sizce neden değiştirilemez? Sonuçta Almanya belirli kriterler koyuyor.

Ali Kaya:
Burada tartışılan konu hijyen veya üretim koşulları değil. Asıl mesele “Alman döneri” ifadesiyle kökene yönelik bir aidiyet yaratılmasıdır. Buna itiraz ediyoruz. Çünkü dönerin kökeni bellidir.

Aytürk:
Almanya Cumhurbaşkanı’nın Türkiye’ye dönerle gitmesi çok konuşuldu. Bunu nasıl yorumladınız?

Sevim Kaya:
(Gülerek) Kendilerini tebrik ederim, demek ki dönerin lezzetine bayılıyor Sayın Steinmeier. Ancak Cumhurbaşkanı’nın dönerle Türkiye’ye gelmesi, döneri “Alman döneri” yapmaz elbette.

Aytürk:
Siz bu ziyaretten ne anlam çıkardınız?

Ali Kaya:
Ben şunu anladım: “Bize böyle bir lezzeti kazandırdığınız için teşekkür ederiz, Türk-Alman ilişkilerinin 100. yılında bundan çok memnunuz” demek istedi. (Gülüyor)

Aytürk:
Ancak iki ülke arasında “döner senin, döner benim” tartışması sürüyor. Buna ne dersiniz?

Sevim Kaya:
Bu tartışma sürebilir. Arkasında çok büyük sermaye grupları da olabilir. Bizim için asıl önemli olan dönerin kaliteli ve lezzetli üretilmesi ve tüketilmesidir. Ancak birileri bize ait olan bir ürünü başka ülkelere mal etmeye çalışırsa, buna karşı dururuz.

Aytürk:
Peki dönerin sizce net bir aidiyeti var mı?

Sevim Kaya:
Elbette var. Bizim insanımızın ekonomik nedenlerle Almanya’ya göç etmesiyle birlikte, burada derneklerde, lokallerde ve çeşitli etkinliklerde yapılmaya başlanan tipik bir Türk yemeğidir döner.

Aytürk:
Tarihsel kökeni ne kadar eskiye dayanıyor?

Ali Kaya:
Geçen yüzyılın başında İstanbul’da döner yapıldığını biliyoruz. İmparatorluğun farklı bölgelerinde de yaygın olarak üretilmiştir. Ayrıca Almanya devleti 1871’de kurulmuştur. Dönerin tarihi, Almanya’dan daha eskidir. Bu bile başlı başına önemli bir veri.

Aytürk:
Oldukça kararlı bir duruşunuz var. Peki bir orta yol bulunamaz mı?

Ali Kaya:
İsmi Türkçe olan bir yemek farklı coğrafyalarda farklı kimlikler kazanamaz. Şöyle denilebilir: “Almanya’da üretilen döner.” Zaten ihracatta da ürünler “Made in Germany” ibaresiyle satılıyor. Ama kökene atıf yapılacaksa mutlaka “Türk Döneri” olarak tescillenmelidir.

Sevim Kaya:
İsmi “Döner” olan bir ürün Şili’de, Kanada’da ya da Meksika’da üretildiğinde o ülkenin döneri olamaz. Bunun önü açılırsa dünyada 70 çeşit kuru fasulye, 250 çeşit Adana kebabı ortaya çıkar. Herkes bilir ki hamburger Anglo-Sakson, yani Amerikan kültürüne aittir. Almanya’da üretilen hamburger için kimse “Alman hamburgeri” demez.

Aytürk:
Anlaşılan bu tartışma daha uzun süre devam edecek. Kaya Ailesi olarak son mesajınız nedir?

Sevim ve Ali Kaya:
Bize göre köken zikredilecekse “Türk Döneri” denmelidir. Kalite konusunda zaten bir tartışma yok. Almanya’da üretilen ve tüketilen döner de dünya standartlarında kalitelidir.

Aytürk:
Değerli görüşleriniz için teşekkür ederiz.

Kaya Ailesi:
Asıl biz teşekkür ederiz.

DİĞER HABERLER