Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
Am 29. Oktober 2024 wäre die Ehrenbürgerin der Stadt Würzburg, Barbara Stamm, 80 Jahre alt geworden. Zur Erinnerung an die vor zwei Jahren verstorbene ehemalige Landtagspräsidentin lud die Stadt Würzburg am Vorabend ihres Geburtstages Familie, Freunde und Weggefährten aus Politik und Kirche zu einem Gedenkabend.
Soziale Gerechtigkeit, demokratische Strukturen, der Zusammenhalt der Gesellschaft, eine starke Familienpolitik, Inklusion und Integration waren Barbara Stamms Themen und ihre Ideale verfolgte sie hartnäckig. „Sie war eine Stimme der Vernunft und des Mitgefühls, eine Kämpferin für soziale Gerechtigkeit und eine Mitstreiterin, die ihre Wurzeln nie vergessen hat, eine Brückenbauerin zwischen politischen Lagern und Anwältin der Menschlichkeit“, bezeichnet sie Oberbürgermeister Christian Schuchardt. „Barbara Stamms Verdienste sind nicht bezifferbar. Dabei war ihr Wirken geprägt von einer tiefen Menschlichkeit und einem unerschütterlichen Glauben an das Gute im Menschen. Sie scheute sich nicht, auch unbequeme Wahrheiten auszusprechen und für ihre Überzeugungen einzustehen.“ Mut, Geradlinigkeit, Authentizität und ein fester Glaube waren Eigenschaften der Politikerin zum Anfassen, so Schuchardt. Sie fehle als Mensch und es sei die Aufgabe aller, ihre Ideale hochzuhalten und sich für eine gerechtere und menschlichere Welt einzusetzen.
„Sie hat den Menschen in den Mittelpunkt gestellt“, schloss Dr. Günther Beckstein, der ehemalige bayerische Ministerpräsident und langjährige Weggefährte Stamms, in seinem Festvortrag über „Das Soziale in der Politik der Gegenwart“ an. „Sie fehlt überall und ich vermisse sie als soziales Gewissen“, zumal die Gesellschaft drohe auseinanderzufallen. Beckstein streifte in seinem Vortrag die Krankenhausreform, den Haus- und Fachärztemangel, den Mangel an Pflegekräften und mahnte einen Grundpfeiler christlicher Politik an, eine bestmögliche medizinische Versorgung aller Menschen zu ermöglichen, aber wie viel Sozialstaat könne man sich noch leisten? „Ich habe dafür keine Lösung, aber ich weiß, in meiner aktiven Zeit hätte ich Barbara um Rat gefragt“, so Beckstein, die Politikerin mit Bodenhaftung, die zugleich als Landtagspräsidentin eine Idealbesetzung gewesen sei. Schmunzelnd fügte Beckstein hinzu: „Barbara hat auch eine große kulturelle Leistung vollbracht und den Frankenwein nach München gebracht. Heute ist in München bekannt, dass der beste Weißwein ein Franke ist.“
Humor und Geselligkeit zeichneten Stamm genauso aus wie ihre Bodenständigkeit. Einblicke in ein Familienleben, in dem daneben auch die Politik eine Rolle spielte, gewährte an diesem Abend die Tochter Claudia Stamm und dankte Günther Beckstein, nicht nur für seinen Vortrag, mit zwei Flaschen Frankenwein „Rot und Weiß“.
Bodenständigkeit braucht Wurzeln: 1966, als sie aus Gemünden nach Würzburg kam, habe Barbara Stamm zum ersten Mal erlebt, was Heimat ist; eine Heimat, die den Weg in höchste politische Ämter ebnete, so Prof. Dr. Daniela Neri-Ultsch, die Biografin Barbara Stamms. Mit 27 Jahren zog Barbara Stamm in den Würzburger Stadtrat ein, sie selbst wertete diese Zeit als „wichtige, grundlegende Jahre, die das Rüstzeug und den besten Einstieg in die Politik mitgaben“, bevor sie 1976 Mitglied des Bayerischen Landtags wurde, dem sie von 2008 bis 2018 als Präsidentin vorstand. „Ihre Biografie zeigt ihren beispiellosen Aufstieg aus ungünstigen Startbedingungen in höchste Ämter mit herausragender Reputation. Sie gab der Sozialpolitik ein Gesicht“, wertet die Biografin. „Sie ruhte in sich, war einfühlsam, empathisch, menschlich und dabei durchsetzungsstark und hartnäckig“, fasste Neri-Ultsch zusammen.
Ehrengäste der Feierlichkeit waren Ludwig Stamm mit den Kindern Claudia, Sissi und Thomas und ihren Familien. Die weiteren Gäste kamen aus der Bundes-, Landes- und Kommunalpolitik wie Staatsministerin Judith Gerlach, Staatssekretär Sandro Kirchner, Staatsministerin a.D. Ursula Männle, Staatssekretär a.D. Gerhard Eck, aus dem Deutschen Bundestag Paul Lehrieder, Andrew Ullmann, aus dem Bayerischen Landtag Patrick Friedl, Andrea Behr, Steffen Vogel, Björn Jungbauer, Walter Nussel, Alexander Flierl, Winfried Bausback, Dr. Hülya Düber als Vertreterin des Bezirkstagspräsidenten, Bürgermeisterin Judith Roth-Jörg, Landrat Thomas Eberth, zahlreiche Stadt- und Kreisrätinnen und -räte, aus den Kirchen und Religionsgemeinden der Präsident des Zentralrats der Juden und Vorsitzender der Israelitischen Gemeinde Würzburg Dr. Josef Schuster, Weihbischof Paul Reder, der emeritierte Bischof Friedhelm Hofmann, der emeritierte Weihbischof Ulrich Boom und Ahmet Bastürk, der Sprecher der Würzburger Moscheegemeinden. Die Musik kam von Quadro commodo.
Almanya Türklerinin duayen ismi Kontel Şirketler Grubu CEO’su Sait Meryem Özcan ailesinin oğlu Onur ile Fatma Kadir Kayaakay ailesinin kızı Damla, görkemli bir düğünle evlendi.
Frankfurt'un en modern salonlarından Can-Su Düğün Salonu'nda gerçekleşen düğüne siyaset, sanat, ekonomi ve basın dünyasından ünlü isimler katıldı.
Saat 18:00’de Frankfurt’un gözde mekanlarından Can-Su salonunda başlayan düğün, Özcan ve Kayaakay ailelerinin misafirlerine “Hoş geldiniz” sözleri ile başladı.
Mutluluğu gözlerinden okunan her iki aile adına misafirlere övgü dolu sözler söyleyen düğün sahibi Sait Özcan, “İçimizde isimlerini tek tek sayamayacağım kadar çok ve değerli arkadaşlarım var. Onları aramızda görmek ve sevincimizi paylaşmak için burada olan bu gönül insanlarını yürekten kutluyorum. Bugün sevinç günü, vursun davullar, çalsın zurnalar ve hoş gelişler ola Türkiye’nin çiçek kadar güzel insanları. Hepinizi saygı ve hürmetle selamlıyorum. Bugün bize gelip sevincimizi paylaşıyorsunuz, bizler ise sizi seviyoruz, sevindirmek ve eğlendirmek adına sizinle beraber oluyoruz” dedi.
Orkestranın çaldığı Türkiye’nin en güzel müzikleri eşliğinde misafirler gecenin geç saatlerine kadar eğlenip, oynayıp, dans edip türkü söylediler.
Düğün sonrası misafirler, “Son yıllarda hiç böyle oynamamış ve eğlenmemiştik” şeklinde konuştu.
SARAYBOSNA (AA) - Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'daki Yunus Emre Enstitüsü'nde (YEE), Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Güzel Sanat Eseri Sahipleri Meslek Birliği'nin (GESAM) işbirliğinde "Türk Sanatçıları Sergisi" açıldı.
Türkiye'nin Saraybosna Büyükelçiliğinin de destek verdiği ve YEE'nin Saraybosna'daki binasında açılan sergide 29 sanatçının 90 eseri sanatseverlerin beğenisine sunuldu.
Sergide Bosna Hersek'in doğal, tarihi güzelliklerinin yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün de resmedildiği ve farklı tekniklerin kullanıldığı tablolar yer alıyor.
GESAM Yönetim Kurulu Başkan Vekili Nezih Demirtepe, yaptığı açıklamada, Cumhuriyet'in 101'inci yılı dolayısıyla sanatçıların eserlerini sergilediklerini söyledi. Sergiyi her yıl bir ülkede yaptıklarını aktaran Demirtepe, eserlerin Bosna Hersek'in tarihi ve doğal güzelliklerini anlattığını belirtti.
GESAM'dan Nurten Aytaç ise farklı bir teknik kullanarak Mostar Köprüsü'nü kumdan ve taştan malzemelerle resmettiğini ifade etti.
Sergi 31 Ekim'e kadar açık olacak.
KÖLN (AA) - Almanya'nın Köln kentinde merkezi bulunan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), kuruluşunun 40. yılı dolayısıyla etkinlik düzenledi.
Siegburg kentindeki Rhein Sieg Forum'da gerçekleştirilen etkinliğe, Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen, Din Hizmetleri Müşaviri Abdullah Kuşlu, Kuzey Ren Vestfalya (KRV) eyaleti Avrupa Birliği Uluslararası İlişkiler ve Medyadan Sorumlu Bakanı ve Başbakanlık Direktörü Nathanael Liminski, KRV Eyalet Meclis Başkan Yardımcısı ve Türkiye Dostluk Grubu Başkanı, SPD Eyalet Milletvekili Rainer Schmeltzer'in yanı sıra yaklaşık 1500 davetli katıldı.
DİTİB Genel Başkanı Muharrem Kuzey, burada yaptığı konuşmada, DİTİB'in 40 yıllık çalışmalarını ve Almanya'daki topluma yaptığı katkılarını anlattı.
Kuzey, "DİTİB, küçük bir filizden başlayarak büyük bir ağaca dönüştü. Başlangıçta yaklaşık 200 cami ve mescitle hizmet verirken, bugün 858 cami cemaati, 16 bölgesel dernek ve küçüğüyle büyüğüyle, genciyle yaşlısıyla, kadınıyla erkeğiyle 60 bini aşkın gönüllüyle geniş bir ağa ulaştı." dedi.
Yapılan konuşmalarda ayrıca DİTİB'in Almanya'daki Müslüman toplum için önemi vurgulandı.
DİTİB'in eğitim, dinler ve kültürler arası ilişkiler alanındaki çalışmaları, Almanya'daki Türk ve Alman toplumu arasındaki köprü vazifesi üstlenmesi ile toplumsal uyuma yaptığı önemli katkılar anlatıldı.
Etkinlikte sahne alan Prof. Dr. Fatih Koca ve ekibi, ilahiler söyledi ve Türk Sanat Müziği konseri verdi.
Etkinlikte ayrıca DİTİB'in kuruluşunda önemli rol oynayanlar ile DİTİB Federal Birliği'nin ilk yöneticilerine sanat eserleri ve teşekkür plaketleri takdim edildi.
BERLİN (AA) - Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Ukrayna'nın savaşta olması sebebiyle NATO'ya üye olamayacağını söyledi.
Şansölye Scholz, ZDF televizyon kanalında katıldığı programda Ukrayna'nın NATO'ya üyeliği konusundaki tartışmaları değerlendirdi.
Scholz, Ukrayna'nın NATO üyeliğinin gündemde bulunmayan bir süreç olduğunu belirterek, "Savaş halindeki bir ülkenin NATO üyesi olamayacağını anlamanın çok önemli olduğuna inanıyorum." dedi.
Ukrayna'nın NATO üyeliği konusunda Washington'da ve Vilnius'ta karar aldıklarını ve beklentilerini açıkladıklarını anlatan Scholz, "Ancak şu anda bu kararın ötesinde yeni bir karara gerek olmadığına inanıyorum." diye konuştu.
Ukrayna'ya destek verirken bunun Rusya ile NATO arasında bir savaşa dönüşmemesini sağlayacak sağduyulu adımlar atılmasının gerektiğini belirten Scholz, "Bu, benim çok net olduğum ve pozisyonumu değiştirmeyeceğim bir konu." ifadesini kullandı.
Gerilimi tırmandıracak silahları Ukrayna'ya tedarik etmeyeceklerini vurgulayan Scholz, Alman Taurus füzelerinin teslimatını örnek göstererek, "Benim görüşüm açık. Bunun yanlış olduğunu düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
BERLİN (AA) - Avro Bölgesi'nde, bankalar başta olmak üzere finans kuruluşları tarafından şirketlere verilen krediler eylülde yüzde 1,1 ile Temmuz 2023’den beri en yüksek oranda arttı.
Avrupa Merkez Bankası (ECB), eylül ayına ilişkin şirket ve tüketici kredileri aylık artış oranlarını yayımladı.
Buna göre, Avro Bölgesi'nde finans dışı krediler ECB'nin faiz indirimlerine devam edeceği beklentisiyle desteklenirken, artan krediler yüksek enflasyon sonrası artan faizlerinin oluşturduğu etkinin azalmaya başladığını da gösterdi.
Eylülde finans dışı krediler geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,1 büyüdü. Söz konusu krediler ağustosta ise yüzde 0,8 artmıştı.
Hane halkına verilen krediler de 2023'ün aynı dönemine göre yüzde 0,7 artarken, en geniş tanımlı para arzı M3 ise yüzde 3,2 büyüdü.
Analistler, para arzında ağustosta yüzde 2,9'luk artışın ardından eylülde yüzde 3’lük bir yükseliş bekliyordu.
Öte yandan ECB, 17 Ekim’de piyasa beklentileri doğrultusunda zayıflayan ekonomiye karşı üçüncü faiz indirimine giderek üç temel politika faizini 25 baz puan düşürdü.
Banka, mali piyasalar için çok önemli olan ve bankaların kısa vadede ECB'ye fazla mevduatlarını ilettikleri mevduat oranını çeyrek puan düşürerek yüzde 3,25’e çekmişti.
ECB Yönetim Konseyi, önceden belirli bir faiz oranı patikasına bağlı kalmayacağını teyit ederken, bazı analistler bankanın zayıf ekonomik büyüme karşısında 2025 ortalarına kadar faiz oranlarını düşürmeye devam edeceğini öngörüyor.
BERLİN (AA) - Alman otomotiv üreticisi Mercedes-Benz'in karı, üçüncü çeyrekte Çin'deki zayıf lüks otomobil satışları nedeniyle azaldı.
Mercedes-Benz, yılın üçüncü çeyreğine ilişkin nihai finansal sonuçlarını duyurdu.
Şirketin temmuz-eylül döneminde düzeltilmiş faaliyet karı (FAVÖK), geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 48 azalarak 2 milyar 517 milyon avroya geriledi. Şirketin net karı ise yüzde 53,8 düşüşle 1 milyar 719 milyon avroya indi.
Söz konusu dönemde satışlar yüzde 6,7 azalarak 34,52 milyar avroya geriledi.
Şirketin açıklamasında ana binek otomobil işindeki karlılığın, daha düşük fiyatlandırma ve daha yüksek marjlı otomobillerin daha düşük satışları nedeniyle daha zayıf olduğuna işaret edilerek, "Mercedes-Benz Group, ürün geçişlerine, zorlu pazar ortamına ve özellikle Çin'deki çetin rekabete rağmen üçüncü çeyrekte güçlü satışlar elde etti." ifadesi yer aldı.
Mercedes-Benz Group AG Mali İşler Direktörü (CF0) Harald Wilhelm de 3. çeyrek finansal sonuçlarının hedeflerini karşılamadığını belirterek, maliyetlere ve verimliliğe daha da fazla odaklanacaklarını kaydetti.
Alman üreticinin araç teslimatları, üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 1,4 düşerek 503 bin 573 adede geriledi. Teslimatlar, yılın ocak-eylül döneminde geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 4,3 düşüşle 1 milyon 463 bin 263 adede indi.
Mercedes hisseleri, haberin ardından Alman borsasında sabah saatlerinde yüzde 3'ten fazla değer kaybederek 57 avronun altına geriledi.
- Alman üreticiler, Çin'de fiyat indirmek zorunda kalacak
Alman otomobil üreticileri, enflasyonist baskılar, yüksek enerji ve iş gücü maliyetleri, Avrupa'daki yavaş ekonomik büyüme ve Çinli otomobil üreticilerinin yanı sıra Tesla'nın rekabetiyle karşı karşıya.
Ülkenin önde gelen otomobil üreticilerinden Volkswagen'in, 2 Eylül'de tasarruf ve maliyet azaltma önlemlerinin parçası olarak ilk defa Almanya'da fabrika kapatabileceği konusunda uyarıda bulunması, sektörde yaşanan sıkıntıları gözler önüne sermişti.
Son yıllarda Asya ve Avrupa ülkelerinde satılan elektrikli otomobillerde Çinli üreticilerin payı hızla artıyor.
Çin'de üretilen düşük fiyatlı ve sübvanse edilmiş elektrikli otomobillerin satışları rakiplerini geride bırakıyor.
Çin'de BYD, SAIC ve Geely gibi markalar ile Tesla ve farklı Avrupalı şirketlerin araçlarının üretimi yapılıyor.
Dünyanın en büyük otomobil pazarı Çin, Mercedes için her üç otomobilden birini sattığı için önemli. Alman üreticiler için büyüme garantörü olan ülkede yerli otomobil üreticileri rekabeti artırırken ekonomik büyüme de yavaşlıyor.
Pekin'deki hükümet, ekonomik teşvik paketiyle ekonomiyi canlandırmaya çalışırken analistler, bunun Alman otomobil üreticilerini sıkıntıdan kurtaracak kadar güçlü olmayacağını belirtiyor.
Analistler, Çinli şirketlerle rekabet için Alman lüks otomobil üreticileri Mercedes, BMW ve Audi’nin fiyatlarını düşürmek zorunda olduklarını ve pazarda Çinli rakipleriyle giderek daha fazla mücadele etmek zorunda kalacaklarını dile getiriyor.
BERLİN (AA) - Almanya'nın savunmasını güçlendirmek için 2,1 milyar avro değerinde 600 Taurus füzesi satın almak istediği ileri sürüldü.
Der Spiegel dergisinin bu haftaki sayısında yer alan haberde, Savunma Bakanı Boris Pistorius'un orduyu uzun menzilli Taurus seyir füzesinin yeni bir modeliyle donatmak istediği ifade edildi.
Habere göre, bakanlık söz konusu alımlar için 2025 bütçesine ilişkin bütçe komisyonuna gizli ibareli bir talep iletti.
600 Taurus füzesinin ilk teslimatının 2029’da yapılması planlandığı, füzelerin toplam 2,1 milyar avroya mal olması beklendiği öne sürüldü.
Alman Silahlı Kuvvetlerinin (Bundeswehr) envanterinde halihazırda 500 kilometreden fazla menzile sahip olan ve Tornado, F-15 veya F-18 gibi savaş uçaklarından ateşlenebilen yaklaşık 600 Taurus seyir füzesi bulunuyor.
Avrupalı silah şirketi MBDA tarafından geliştirilen silah, düşman hatlarının gerisindeki komuta sığınakları, mühimmat ve yakıt depoları, hava alanları ve köprüler gibi yüksek değerli hedefleri imha etmek üzere tasarlandı.
Hükümet, Taurus seyir füzesinin uzun menzili ve Rusya içindeki hedeflere karşı kullanılabileceği endişesiyle Ukrayna'nın Taurus tedarik etme taleplerini defalarca reddetmişti.
Rusya-Ukrayna Savaşı'nı "dönüm noktası" olarak nitelendiren Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Bundeswehr'in modern silahlarla yeterince donatılması için 100 milyar avroluk ek fon açıklamıştı.