Adana Sanayi Odası (ADASO) ve Almanya Ankara Büyükelçiliği işbirliğinde Türkiye-Almanya Yatırım ve İşbirliği Günü'nü Adana'da düzenlendi. Etkinlikte konuşan Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Jürgen Schulz, Türkiye ve Almanya arasında çok yönlü ve yoğun ilişkiler bulunduğunu söyledi.
Toplantının açılış konuşması gerçekleştiren Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, “Türkiye ve Almanya arasındaki ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda uzun yıllara dayanan güçlü bağlar bulunuyor. Almanya, Türkiye'nin hem ihracatında hem ithalatında ilk sırada yer alıyor. Ayrıca 3 milyondan fazla Türkiye kökenli Alman vatandaşı Almanya’da yaşıyor. 2021'in ilk 9 ayında ise resmi verilere göre Almanya'ya ihracat 13 Milyar 110 Milyon dolar olurken ithalat ise 15 milyar 499 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Adana’mızın 2021'in ilk 9 ayında ise resmi verilere göre Almanya’ya ihracatı 160 milyon dolar olurken ithalat ise 103 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir” dedi.
Türkiye'nin Almanya'ya ihracatının yüzde 90'ını sanayi ürünleri kalanını ise tarım ve gıda ürünleri ihracatı oluşturduğuna değinen Kıvanç, “Bu boyutları ile Almanya ve Türkiye birbirleri için önemli ticari partner konumundadırlar. Almanya’nın kalkınmasında ve ekonomisinde Türk insanının alın terinin olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu güçlü bağlar, ekonomi anlamında da karşılıklı olarak yatırım fırsatları sunuyor. Almanya, ülkemiz için Avrupa’da önemli bir merkez olmakla birlikte, Almanya için de ülkemiz ve özelikle Adana’mız Ortadoğu ve diğer pazarlara açılan bir kapı konumundadır. Bu dostluğun kazan kazan anlayışıyla geliştirilmesi iki ülkenin de gücüne güç katacaktır.” diye konuştu.
Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Jürgen Schulz ise Almanya ile Adana arasında özel bir ilişki olduğunu söyledi. Schulz, "Adana ikili ilişkilerimiz, özellikle ekonomik ilişkilerimiz açısından önemli bir potansiyel barındırıyor. Bu kentin potansiyelini iş birliğimiz sayesinde daha da ortaya koymaya arzu ediyoruz. bu iş birliğimizi daha da geliştirmek istiyoruz. İhracat hacmine bakıldığında Adana Türkiye içinde güçlü kentler arasında yer alıyor. Adana farklı sektörlerde son derece cazip imkanlar barındırıyor" ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin 7 bin 500 Alman şirket temsilciliğine sahip olduğuna dikkat çeken Schulz, “Bunlarda hem Türkiye hem uluslararası pazarlar için üretim yapılıyor. Ülkelerimiz arasında ikili ticaret hacmine bakıldığında 2020 yılı için 36,6 milyar euroluk bir ticaret hacmi elde edildi ama tabii ki bununla yetinmek istemiyoruz. Bu rakamı dış ticaret açısından daha da geliştirmek istiyoruz. Dış ticaret ortakları arasında Almanya tabii ki zirvedeydi Türkiye açısından. Elbette ki bunun böyle kalmasını istiyoruz ve daha da çok çaba sarf ediyoruz. İlişkilerin öbür tarafına da bakıldığında Almanya'da yaşayan 3 milyonun üzerinde Türk kökenli insanın da katkılarını dikkate almamız gerekmektedir. Neredeyse 100 bin Türk kökenli işletme bulunuyor. Bunlar çok ciddi bir şekilde 500 bin kişiye istihdam sağlıyor ve yılda 50 milyar euro değerinde bir ticaret hacmine sahipler."
Toplantıların iş adamları tarafından çok beğenildiğini aktaran Jürgen Schulz, "Bu toplantıları yılda bir çok defa düzenliyoruz. Amacımız size bu toplantılar vesilesiyle Almanya ve oradaki kurumları daha yakından tanıtabilmek. Ayrıca sorularınıza doğrudan yanıt alabilmeniz için bir platform oluşturmaya çalışıyoruz. Bütün sorularınızın cevaplandırılmasını umuyorum. Amacımız Türk ve Alman iş adamlarını bir araya getirmek ve özellikle Türkiye ile Almanya arasında yatırım imkanlarını araştırıp, tespit etmektir. Hali hazırda çalışılması gereken alanların olduğunun farkındayız" dedi.
Özellikle son dönemde hem ülkemizdeki birçok Alman yatırımı hem de ülkemizden Almanya’ya giden birçok iş insanının yaptığı yatırımlarla iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin artık belli düzeye gelmiş durumda olduğunu belirten Vali Elban, “Ancak bütün bu tarihi süreç, yakın ilişkiler, coğrafi yakınlık, birbirini çok iyi tanımak gibi birçok avantaja rağmen ihracatın iki ülke için çok yeterli bir seviyede olduğunu düşünmüyorum.” dedi.
Ülkelerin birbirini tanıması açısından herhangi bir eksikliğimizin olmadığını ifade eden Vali Elban, “Bundan sonra özellikle pandemi döneminin de etkisiyle artık dünyadaki ticaret, üretim ilişkileri ve teknikleri yeni bir boyut kazanmaya ve özellikle Paris İklim Anlaşması ile Yeşil Mutabakat’ın ortaya konmasından sonra da yeniden yapılanmaya başladı. Yine pandemi nedeniyle gıda güvenliği ve tarımın önemi bir kez daha vurgulanmış durumda.” dedi.
Son 20-30 yıldan bu yana üretim ağırlığının Uzak Doğu’ya kaydığını ifade eden Vali Elban, “Ama lojistikte yaşanan sorunlar ve dünya kaynaklarının hızlı elde edilmesinin öneminin ortaya çıkması nedeniyle artık insanlar bir ürünün gelmesini 45-50 gün beklemeye tahammül edemiyor. Dolayısıyla özellikle Avrupa açısından Türkiye’nin konumu üretimin burada yapılması açısından çok büyük bir önem arz ediyor. Türkiye ile çok ciddi bağları bulunan, Avrupa’nın en güçlü devletlerinden Almanya açısından da Türkiye ile bu ilişkileri geliştirmek, bu tür yatırımların burada yapılması bu anlamda da ayrıca önemlidir. Burada özellikle ‘Endüstri 4.0’ fikrinin ortaya çıktığı bir süreçte, Yeşil Mutabakat ve çevresel hassasiyetler ile teknoloji konusundaki üstünlükleri dolayısıyla önümüzdeki dönemde bizim de sanayimiz muhtemelen Almanya’daki partnerleriyle çok yakın bir ilişki içinde olacak. Bu toplantılar vesilesiyle bu konunun da altının çizilmesi bu konudaki iş birliğinin de çok ciddi araştırılması gerektiğini düşünüyorum.” dedi.
Özel olarak Adana geneline bakıldığında köklü sanayi geçmişiyle Adana’nın ülkemizin en önemli şehirlerinin başında geldiğini söyleyen Vali Elban, “Bu şehirde bir sanayi kültürü var. Dolayısıyla sanayi anlamında iş birliği yapmak için ideal şehirlerden birisi Adana. Ama onun ötesinde özellikle pandemi dolayısıyla gıda güvenliği ve tarımın çok ön plana çıktığını söylemiştim. Adana aynı zamanda çok önemli bir tarım şehri ve çok önemli bir ovanın da merkezinde bulunmakta. İklim açısından da elverişli bir bölgedeyiz. Buradaki iklim avantajı da ayrı bir önem taşımaktadır. Bütün bunların yanı sıra ilimizde yeni yeni tesis ettiğimiz, mevcutları büyüttüğümüz birçok organize sanayi bölgemiz var. Ama bunlardan en önemlisi de Akdeniz kıyısında Ceyhan ve Yumurtalık’ta tesis ettiğimiz kimya ve enerji kümelenmesidir. Özellikle liman ve lojistik avantajlarını da düşündüğümüzde artık bu bölge sadece ülkemizin değil aynı zamanda bölgenin de çok önemli kimya ve enerji merkezi haline gelecektir. Bu görüşmelerde bu konunun özellikle dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum.” dedi.
Konuşmaların ardından program, ticaret ve yatırım iş birliğinin geliştirilebilmesine yönelik sunumlarla devam etti. Toplantı sonunda katılımcı firmaların B2B Toplantısı gerçekleştirildi.