Almanya'yı Geleceğe Hazırlamak İçin Koalisyonun Reform Çalışmalarına Devam Etmesi Gerekiyor

Foto: Macit Karaahmetoglu Foto: Macit Karaahmetoglu

Thüringen ve Saksonya eyaletlerinde yapılan eyalet parlamentosu seçimlerini değerlendiren Federal Meclis SPD Milletvekili Macit Karaahmetoğlu, aşırı sağcı parti AfDnin, iyi sonuçlar elde etmesinden derin üzüntü duyduğunu belirtti. Karaahmetoğlu, bu durumu artık  bir „protesto oyu“ olarak yorumlamanın mümkün olmadığını, insanların bilinçli olarak bu ideolojiyi seçtiklerini vurguladı.

 

 

Mevcut hükümetin „Almanya'nın dönüşümü“ yoluna devam etmesi için önemli sebepler olduğunu söyleyen Karaahmetoğlu, şu açıklamada bulundu:

 

“AfD'nin başarılarını ‚protesto oyu‘ olarak yorumlamaktan bıktım. Eğer her iki eyalette de kesin bir şekilde aşırı sağcı olarak tanımlanan bir parti, tüm oyların üçte birini alıyorsa, bu seçmenlerin iyi niyetli bir uyarısı değil, demokrasimizin ve özgürlük değerlerimizin bilinçli bir şekilde zedelenmesidir.

 

Yine de, genel sonuçlar şaşırtıcı değildi. Bu sonuçlar acı verici ve şok edici. Bununla birlikte, seçimler SPD için önceki anketlere kıyasla nispeten daha iyi sonuçlandı. Ancak bu durum, özellikle bu iki eyalette, SPD'nin hedefi olamaz. Brandenburg'daki sonuçları birkaç hafta içinde merakla bekleyeceğim. Orada SPD'nin halk arasında hala önemli bir desteğe sahip olduğunu, pazar günkü rakamların öngördüğünden daha fazla olduğunu göreceğimize inanıyorum.

 

Aşırı sağcı bir partiye oy vermeyi ne kadar yanlış ve tehlikeli bulsam da, şunu kabul etmeliyiz: Almanya'da giderek daha fazla insan, krizlerle dolu belirsiz zamanlarda bu aşırı sağcı partiden bir güvenlik duygusu bekliyor. Şu anda iktidardaki partiler, nüfusun bu kesimine bu dönemin sorunlarına dair çözümler sundukları izlenimini veremiyorlar. Göç şu anda ana tema olarak öne çıkarılıyor. Bence bu durum, birçok insanın genel olarak ne kadar güvensiz olduğunu gösteriyor. Bu nedenle, hükümetin bu alandaki attığı adımlar doğru yönde. Ancak mesele bundan daha büyük.

 

Hepimiz birkaç yıl boyunca Korona'nın etkilerini yaşadık. Karmaşık çoğunluk dengeleri nedeniyle, ilk kez birçok hedefle yola çıkan üçlü bir koalisyon kuruldu. Ardından Rusya'nın saldırganlık savaşı, enerji krizi, enflasyon geldi. Bu zor zamanların hepimizi ne kadar zorladığını anlasam da, geri adım atıp şu soruyu dürüstçe yanıtlamamız gerekiyor: Bu zorlukları daha iyi bir şekilde hangi hükümet yönetebilirdi?

 

Özellikle enerji alanında, Şansölye Scholz ve koalisyon, fiyatları hızlı bir şekilde kontrol altına almayı başardı. 2,15 Euro'luk bir dizel fiyatı gördüğümdeki şaşkınlığımı hatırlıyorum. Yakın zamanda, litresi 1,50 Euro'nun altında olan fiyatlar gördüm. Ayrıca, bu hükümet Angela Merkel'in sürekli kaçındığı bir ekonomik dönüşümü başlattı. Tıpkı Helmuth Kohl'un 16 yıl boyunca işgücü piyasasında her önemli reformu görmezden gelmesi gibi. Acı verici önlemleri, SPD Schröder döneminde aldı. Merkel ise görev süresi boyunca selefinin attığı adımların ne kadar önemli olduğunu vurgulamaktan yorulmadı.

 

 

İşte bu nedenle, mevcut iktidar koalisyonunun daha da iyileştirilebilecek olan iletişimsel imajından bağımsız olarak, „trafik ışığı“ koalisyonunun yasama döneminin son yılında reform çalışmalarını sürdürmesi gerektiğine inanıyorum. Planlarımızın dörtte üçünü zaten uyguladık veya en azından yolunu açtık. Bu, daha önceki hükümetlerin çoğunun başaramadığı bir şeydir. Ayrıca, üzerinde çalıştığımız başka önemli yasa tasarılarımız da var ve bunları da hayata geçireceğiz. Olaf Scholz'un yürüttüğü cesur ama gerekli olan ülkemizin dönüşümü elbette bir bedel taşıyor. Ekonomi ve enerji tedarikinde dönüşüm acı verici. Bu böyle. Ancak bu adımların gerekliliğini ve mevcut başarıları, genel seçimlerden önce daha fazla insana iletebileceğimizden eminim. Ve tıpkı Kırmızı-Yeşil iktidarının işgücü reformları gibi, bugün hükümetin attığı adımların da Almanya'nın gelecekteki başarısı açısından hayati ve belirleyici başarılar olarak görüleceğinden eminim. Olaf Scholz, doğru görevde doğru kişidir."

Last modified on Donnerstag, 05 September 2024 10:47
Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

https://www.latifcelik.de