Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Sevgili hemşerilerime zaman zaman Aytürk Haber Portalı üzerinden ulaşabilmek hem benim için büyük bir sevinç, sanıyorum onlar için de ciddi bir iletişim kanalı olsa gerekir. Bana bu imkanı veren değerli arkadaşım Dr. Latif Çelik’e öncelikle entegrasyona yaptığıkatkılar ve kültür tarihinin peşinde geçirdiği bir ömür için teşekkür ediyorum. Ayrıca Bavyera Eyaletinde mutlu ve güvenli bir yaşam sürmeyi hakeden Türkiye kökenli tüm hemşerilerimizdin Alman Toplumu ile iyi komşuluk ilişkilerini doyasıya yaşadıklarını görmek ise hem beni hem de onları mutlu ediyor.
Hepimizi biliyoruz ki bu ülkeye 60 yılını veren büyüklerimiz yavaşyavaş aramızdan ayrılıyorlar. Ancak onlar bizlerin kalbinde tüm hatıralarının güzelliği ile yaşıyor. Bizleri onlar getirdi bu ülkeye, nasiplerinin peşinde bir burukluk ile çıktıkları gurbet yolculuğunda Bavyera’nın çeşitli şehirlerine düştü yolları. Münih tren istasyonunda Almanya’ya merhaba diyenlerden biri de benim babam idi. Yarım asırdan fazla yaşadığı Almanya’da bizleri yetiştirdi ve emekliliğinin bir köşesine çekildi. Keşke babam ile daha çok konuşabilseydik ve daha çok hatıralar anlatsa idi. Dünya telaşı ile belki babam ile geçirmemiz gereken vakitleri bilmem nerelerde koşturarak geçirdik acaba derim zaman zaman kendi kendime.
Babam son ana kadar geçmişi çok iyi hatırlar ve bize uzun uzun 60’lı yılların Türkiyesi’ni anlatırdı. Elbette ilk neslin istisnasız köyüne kasabasına bağlılığı babam için de geçerliydi. Anadolu’nun ışıksız yolsuz köyünü anlatırken ailece birarada olmanın mutluluğunu sizde babamdan dinleseydiniz inanın hiç unutmayan zekasına hayran kalırdınız. Gurbete çıkan trenlerin düdüğünün yürekleri burkan sesini bir de babamdan dinleseydiniz keşke. Arkadaşları ile olan hatıralarını, Almanca bilmemekten kaynaklanan zorlukları anlatarak bizi bir ömür boyu güldürdü babam.
Eğitime çok önem verirdi benim babam, isterdiki hepimiz okuyup bir yerlere gelelim. Veya babamın deyişi ile okuyun ve büyük adam olun derdi. Tabiki biz gülerdik bunlara çocukluğumuzda. Ama bu sözlerin manasını şimdi çok daha iyi anlayabiliyorum. Sürekli bize, iyi bir mesleğe ve eğitime sahip olun, ama ne olursanız olun topluma faydalı olun derdi benim babam. Aklıbaşında olan her insan iyi bir baba olmaya çalışır. Zaten çocuklarını adam etmeye çalışan babalar, önce kendileri iyi bir baba olmaya mecburdur.
Birgün babam ile samimi bir sohbet içerisinde ailecek konuşuyorduk. İçimden geldiği gibi “Baba bizim için ne yaptın ki” diye gayri ihtiyari bir cümle ile sordum. Bana verdiği cevap ise, “Ben sizi Almanya’ya getirdim, daha ne istiyorsunuz” dedi. Şimdi düşünüyorum da, babam bizi dünyanın en sosyal ülkelerinden birine bir şekilde getirmişti. Burada çok iyi bir eğitim almamızı sağladı. Herşeyden önce oğlu Arif’i yedirdi, içirdi ve giydirdi. Tüm okul masraflarımızı işçi maaşı ile ödedi. Simdi anlıyorum ne demek istediğimi Almanya’nın iktidar partisinin eyaletteki parti genel sekreteri olmuş isem bunu gerçekten öncelikle babamın beni Almanya’ya getirmesine borçluyum. Babaların kısıtlı imkanlarının üzerine bizler de birşey koymalıyız. Almanya’nın biz göçmen kökenlilere sağladığı imkanları mutlaka kulllanmalı, geleceğimizi bu günden garanti altına almak için kesinlikle iyi bir eğitim almalıyız.
Babam keşke yaşasa ve ondan daha çok ‚ey dinleseydim. Kendi kendime düşünüyorum rahmetli babama adeta haksızlık mı ettim; elinde olmayan imkanları mı istedim. Ama şimdi anlıyorum benim babam çok haklı ve gerçekten büyük adam imiş. Şimdi kendi kendime sessizce hayıflanıyorum, Babam gerçekten büyük adam imiş. Uzaklara bakarak “Bu adam benim babam” diyorum.
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
https://www.latifcelik.de