“Almanya’da her iki kişiden birinin açıkça İslam düşmanı bir partiye oy verdiği bir yerin bulunması son derece rahatsız edici bir durumdur. Sonneberg seçimleri bir uyarı değil, aksine, aşırı sağcı, ırkçı politikacıların çoğunluğu elde etmesi gibi hiç olmaması gereken bir şeydir. Bu yüzdendir ki, Sonneberg, demokrasinin usulen gerçekleşmeyeceğini, buna karşılık düşmanlarına karşı her zaman dikkatle savunulması gerektiğini göstermektedir.
 
Bu gerçeği görmek yerine, siyasetçilerin aşırı sağ uçlarda nasıl siyaset yaptığını, siyasi söylemlerin nasıl daha da sağa kaydırıldığını, siyasi gücü ele geçirmek uğruna aşırı sağcılarla nasıl iş birliği yapıldığını gözlemlemek zorunda kaldık. Bunda payı olan herkes bu fiyaskodan sorumludur. Çünkü böylece, ırkçılığı kabul edilebilir kıldılar, ırkçıları da seçilebilir hâle getirdiler.
 
Sonneberg bir başlangıç değil, bir son olmalıdır. Bu, tüm demokratik güçler için açık bir görevdir. Bu yüzdendir ki şimdi herkesi, eylemlerini yeniden düzenlemeye, pusulasını özgür demokratik temel düzenle aynı hizaya getirmeye çağırıyoruz. Bu şekilde devam etmek bizi Sonneberg bölgesinin çok ötesinde bir yıkıma, değerlerde bir düşüşe, duyarsızlaşmaya götürecektir.