Türk-Alman ilişkileri üzerine yaptığı araştırmalarla her iki ülkede de tarih meraklılarının yakından tanıdığı bir isim olan Dr. Latif Çelik, çalışmalarını Almanya’nın Würzburg kentinde bulunan IKG Enstitüsü’nde sürdürüyor. Akademik yaşamı boyunca iki toplumun geçmişteki bağlarını farklı yönleriyle inceleyen Dr. Çelik, tarihi belgeler ve arşiv çalışmalarıyla Türk-Alman ilişkilerine ışık tutmaya devam ediyor.
Dr. Çelik, yürüttüğü projelerle ilgili yaptığı açıklamada, tarihin siyaset üstü bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini vurgulayarak, “Bir milletin tarihi, siyasi etkilerin gölgesinde kalmadan yazılmalıdır. Bu sadece Türkler için değil, Almanlar için de geçerli bir ilkedir. Alman toplumunun, on yıllar boyunca yakın ilişkiler içinde olduğu Türklerle ilgili çok az bilgiye sahip olduğunu gözlemliyoruz,” dedi.
Türklerin Almanya ile 1960’lı yıllardan bu yana yoğun ekonomik, sosyal ve kültürel etkileşim içerisinde olduğunu hatırlatan Çelik, bu ortak geçmişin yeterince araştırılmadığını ve yeni kuşaklara aktarılmadığını belirtti. “Tarih, radikal çevrelerin söylemleriyle değil, bilgiye ve belgelere dayanan bilimsel çalışmalarla değer kazanır,” diyen Çelik, her iki ülkenin gençlerine de önemli bir çağrıda bulundu: “Gençler, tarih bilgilerini derinleştirmeli ve Türk-Alman ilişkilerine daha fazla ilgi duymalıdır. Bu ilişki sadece göçmen işçilikle sınırlı değil; sanayi, bilim, eğitim ve kültür alanlarında da derin bir geçmişe dayanıyor.”
Würzburg’daki çalışmalarında Türk ve Alman arşivlerinden elde edilen belge ve fotoğrafları analiz eden Çelik, özellikle göç tarihi, Osmanlı-Alman ilişkileri ve iki ülke arasındaki diplomatik temaslar üzerine yoğunlaşıyor. Yakında yayımlanması planlanan yeni bir kitap projesiyle Türk-Alman ortak tarihine dair az bilinen yönleri gün yüzüne çıkarmayı hedefleyen Çelik, bu alandaki akademik boşluğu doldurmaya kararlı.
Dr. Latif Çelik’in sessiz fakat derinlikli tarih anlatımı, iki toplum arasında daha güçlü bir anlayış köprüsü kurmayı amaçlıyor.
