Türkiye’nin elektrik üretiminde rüzgar ve güneş, yerli kömürü „kalıcı şekilde“ geride bıraktı

von Aytürk
A+A-
Reset

LONDRA (AA) – Türkiye’nin elektrik üretiminde geçen yıl yüzde 18,2’ye ulaşan payla rüzgar ve güneş enerjisi, yerli kömürü kalıcı şekilde geride bıraktı.

Uluslararası enerji düşünce kuruluşu Ember tarafından bu yıl dördüncüsü hazırlanan, elektrik üretim ve tüketim verilerinin analiz edildiği „Türkiye Elektrik Görünümü“ raporu yayımlandı.

Rapora göre, Türkiye’de rüzgar ve güneş enerjisinden elektrik üretimi artık yerli kömürden yapılan üretimi geride bıraktı. Rüzgar ve güneş santralleri, 2024’te 62 teravatsaat elektrik üreterek yerli kömürdeki 47 teravatsaatlik üretimin önüne geçti.

Rüzgar ve güneşten elektrik üretiminin yerli kömürden üretimin 2019’daki 53 teravatsaat rekorunu da aşması, yerli kömürü kalıcı şekilde tahtından ettiğine işaret ediyor.

– Güneşten elektrik üretiminde rekor büyüme

Türkiye’de 2023 ve 2024’te güneş enerjisi kurulu gücünde dikkati çeken artış, güneşin elektrik üretimindeki payına da yansıdı.

Güneş enerjisinden elektrik üretimi geçen yıl önceki yıla göre yüzde 39 (7,3 teravatsaat) ile rekor seviyede büyüdü. Sadece bu büyüme, Türkiye’nin 2018’de güneş enerjisinden toplam elektrik üretimine neredeyse eşit seviyede bulunuyor.

Ember’e göre, güneş enerjisi kapasitesinde 2023’te görülen güçlü büyümenin ardından 2024 yeni bir dönüm noktası oldu. Güneş enerjisi kapasitesi 2022’de 10,9 gigavat iken, 2024 sonunda 19,8 gigavata ulaşarak neredeyse iki katına çıktı.

Öte yandan, güneş enerjisindeki rekor büyümeye rağmen Türkiye, güneş enerjisi potansiyeli daha düşük olan Polonya’nın gerisinde kaldı. Türkiye ile benzer güneş enerjisi potansiyeline sahip İtalya, İspanya, Portekiz ve Yunanistan gibi güney Avrupa ülkelerinde güneşin elektrik üretimindeki payı yüzde 14 ile 22 arasında değişiyor.

– Rüzgardan elektrik üretiminde Türkiye bazı G7 ülkelerinin önünde

Türkiye’nin toplam elektrik üretiminde güneşin payının geçen yıl yüzde 7,5’e yükselmesiyle, rüzgar ve güneş toplam elektriğin yüzde 18,2’sini üretti.

Hidroelektrikten üretim ise Türkiye’nin toplam elektrik üretiminin yüzde 22’sini karşılayarak Türkiye’nin enerji güvenliğine güçlü katkı sağlarken, yıllık üretimde görülen dalgalanmalar nedeniyle hidroelektriğin rüzgar ve güneş enerjisi gibi kaynaklarla desteklenmesi gerekiyor.

Üretimdeki dalgalanmalara rağmen, hidroelektrik santrallerinden üretim 2024’te önceki yıla göre 11 teravatsaat artış gösterdi. Akarsu tipi hidroelektrik santrallerinden üretim, kuraklık koşullarında azalırken, barajlı hidroelektrik santrallerinin üretimi suyu depolayabilmesi sayesinde yükseldi.

– Fosil yakıtların elektrik üretimindeki payı son 31 yılın en düşüğünde

Geçen yıl, Türkiye’de ithal ve yerli kömür olmak üzere kömürün toplam elektrik üretimindeki payı önceki yılki yüzde 36,9 seviyesinden 2024’te yüzde 35,6’ya geriledi.

Doğal gazdan elektrik üretimi de bu dönemde yüzde 4 azaldı.

Böylece, kömür ve doğal gazın elektrik üretimindeki payı 1993’ten beri en düşük seviye olan yüzde 55’e indi.

Türkiye’de elektrik üretiminde kullanılan kömür ve doğal gaz büyük ölçüde ithal edilirken, 2024’teki kömür yakıtlı elektrik üretiminin yüzde 61’i ithalata dayalı santrallerde gerçekleşti.

– Yeni hedeflerle, rüzgar ve güneşin payı yüzde 49’a çıkabilir

Türkiye geçen yıl açıkladığı 2035 kurulu güç hedefleri kapsamında, mevcut rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesini dört katına çıkarmayı amaçlıyor.

Rapora göre, bu hedeflere ulaşılması halinde 2035’e kadar fosil yakıt kaynaklı elektrik üretiminin payı yüzde 20’nin altına düşebilir, rüzgar ve güneş enerjisinin payı ise yüzde 49’a yükselebilir.

Türkiye’nin 2035 hedeflerine ulaşması için, rüzgar ve güneş enerjisinin elektrik talebindeki artışı aşacak şekilde hızla artması gerekiyor.

Ember, bu hedeflere ulaşılması için kısıtlı bağlantı kapasitesinin artırılması, hibrit santrallere kolaylık sağlanması, yenilenebilir enerji ihalelerinde iyileştirilmeler yapılması, bağlantı kapasitesinde yer açılması, yeni ihale çeşitlerinin eklenmesi ve komşu ülkelerle şebeke bağlantılarının güçlendirilmesi tavsiyesinde bulunuyor.

– „Türkiye için önemli bir dönüm noktası gerçekleşti“

Ember Türkiye ve Kafkaslar Bölge Lideri Ufuk Alparslan, rapora ilişkin değerlendirmesinde, „Rüzgar ve güneşin yerli kömürden elektrik üretimini geride bırakmasıyla Türkiye için önemli bir dönüm noktası gerçekleşti. Bu durum, rüzgar ve güneş enerjisinin artık ülkenin enerji güvenliğinin önemli bir parçası olduğunu gösteriyor.“ ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin 2035 yılı hedeflerinin iddialı olduğunu belirten Alparslan, „Bu iddialı hedefler çerçevesinde, rüzgar ve güneş enerjisi Türkiye’nin elektriğinin yarısını karşılayabilecek düzeye gelebilir. Ancak artan elektrik talebini karşılamak ve fosil yakıt ithalatının yerini almak için rüzgar ve güneş enerjisinin daha hızlı büyümesi gerekiyor. Bundan sonraki hedef, yerli yenilenebilir enerji kaynaklarının önünü açacak adımlar atmak olmalı.“ değerlendirmesinde bulundu.

DİĞER HABERLER