Bugün 105'inci yıldönümünü kutladığımız Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nda Türk gençliğine emanet bırakılan mirasın bekçilerine; ülkemizin, budunumuzun, bayrağımızın, imanımızın, kültürümüzün   ...    değerlerini veliler ve öğretmenler olarak anlatabildik mi?

Cumhuriyetimizin, imanımızın, kültürümüzün ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ilkeleri hakkında eksik bilgilere sahip olarak, ülkemizde ve yurt dışında yaşayan çocuklarımızın, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne sadece vatandaşlık bağı ile bağlı olmanın ötesinde bilgi sahibi olmadıkları düşüncesindeyim.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, sahibi olduğumuz kimliğin dilini konuşmak, Türk Milleti'nin bireyi olduğunu söylemektir. Bu cesaret ister, dürüstlük ister, çalışkanlık ister! Çünkü; alnı ak, başı dik, Türkiye Cumhuriyeti'nin evladı olarak hayatını sürdürmek isteyenler geçmişte olduğu gibi, gelecekte de bedel ödemeye her zaman hazır olmalıdır. Bundan dolayıdır ki Atatürk,  Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni, Türk Gençliğine emanet etmiştir. 

KURTULUŞ SAVAŞI KOLAY KAZANILMADI!

Osmanlı Devleti 1914-1918 Birinci Dünya Savaşı'nda Ortadoğu'da ve Çanakkale'de düşmanlara karşı başarılı savaşlar yapmıştır. Savaşta birlikte olduğu Almanlar yenilince o da yenik sayılıp, İtilaf devletlerini oluşturan İngiliz, Fransız ve İtalyanlarla Mondros anlaşmasını imzalamak zorunda kalmıştır. (30 Ekim 1918) Sonrasında da Sevr Antlaşması'nı imzalamak zorunda bırakılmıştır. (10 Ağustos 1920)Bu antlaşmalara göre yurdumuz,  galip devletlerce paylaşılmıştır. Adana'ya Fransızlar, Antalya İtalyanlar, İzmir'e Yunanlılar, Samsun'a İngilizler ve İstanbul'a savaşı kazanan bütün devletler asker çıkarmıştır.

Vatanın kurtuluşu için, birçok arkadaşıyla görüşen Mustafa Kemal kurtuluş planları yaparak, düşmanların isteklerine boyun eğmemek için Samsun'daki 9.uncu Kolordu Müfettişliği göreviyle görevlendirilerek, Bandırma vapuru ile yola çıktı.

İstanbul'da bulunan vatansever insanlarımız Sultanahmet Meydanı'nda toplanıp yabancı askerlerin İstanbul'da yerleşmeleri ile ilgili rahatsızlıklarını dile getiriyorlardı. Ünlü yazarımız Halide Edip Adıvar'ın 28 Mayıs 1919 tarihinde yapılan buluşmada 200.000 civarında vatandaşa yönelik "Sevgili hemşerilerimiz, yurttaşlarım! Bugün Türk Ulusu'nun kara bahtı gibi Türk bayrakları da siyaha boyanmıştır. Ona gerçek, al rengini kazandıracak ancak sizin gibi temiz, soylu Türk kanınızdır" diyerek kalabalığı coşturmuştur.

Bugün, budunumuzun davasında toplumu coşturacak olanların sayısının azaldığını biliyoruz. Bazıları da, toplumu coşturup, kendilerini arka tarafta saklandıklarını da görüyoruz. 

Buna rağmen: 

Türk Ulusu'nun; onuru, yeteneği çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir ulus tutsak yaşamaktansa mahvolsun daha iyidir!

Bu nedenle:

"YA İSTİKLAL YA ÖLÜM!" (Gazi Mustafa Kemal Atatürk Atatürk, Sivas Kongresi 4-11 Eylül 1919)

Vatanımızın insanlarına olduğu gibi, bütün insanlığın geleceğine hakkaniyet doğrultusunda söz sahibi olacak, nesiller yetiştirecek olan velilerden olmamız dileğiyle 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nızı tebrik ediyorum. 

 Mehmet Şaşmaz  /  Öğretmen