Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Ülke, 22 Aralık itibarıyla 8,35 milyar avroluk askeri satış gerçekleştirdi...
 

BERLIN (AA) - Almanya'nın silah ve askeri malzeme ihracatı, bu yıl Ukrayna'ya silah yardımıyla yaklaşık 8,35 milyar avroya ulaştı.

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Sol Parti'nin soru önergesine yanıt veren Almanya Ekonomi Bakanlığı, hükümetin bu yıl 22 Aralık itibarıyla 8,35 milyar avroluk silah ve askeri malzeme satışına onay verdiğini açıkladı.

Böylece Almanya'nın 2022'de silah ve askeri malzeme satışı, 2021'de 9,35 milyar avroluk rekor sonrasında ülke tarihindeki en büyük ikinci ihracat rakamına ulaştı.

 

Verilen yanıtta bu yıl Almanya'nın en fazla silah ve askeri teçhizat sattığı ülkenin, Rusya ile savaş halinde olan Ukrayna olduğu kaydedildi.

Berlin, Kiev'e 2,24 milyar avroluk silah ve teçhizat satışına onay verdi.

Alman hükümetinin Ukrayna’ya ihracat izinleri Gepard tipi uçaksavar tanklarını, mühimmatları, PzH obüslerini, stinger füzelerini, el bombalarını, kaskları ve araçları da kapsıyor.

 

Alman hükümetinin Ukrayna dışında çoğunluğu NATO ülkesine yaklaşık 6 milyar avroluk silah ve askeri malzeme satışına onay vermesi de dikkati çekti.

Ukrayna'yı, 1,83 milyar avro ile Hollanda izlerken, 864 milyon avro ile ABD, 453 milyon avro ile İngiltere ve 249,2 milyon avro ile Macaristan takip etti.

 

Macaristan'ı 196,1 milyon avro ile Avustralya, 175,1 milyon avro ile Singapur ve 166,5 milyon avro ile Güney Kore izledi.

Ülkenin söz konusu ihracatının yıllık ortalaması, son 5 yılda 6,85 milyar avro olmuştu.

 

- Alman koalisyon hükümetinde "silah ihracatı kuralları" tartışma konusu

Almanya'da geçen yıl silah ihracatına kısıtlamalar getirme vaadiyle iktidara gelen hükümetin, ülke tarihinin ikinci büyük ihracat rakamlarına imza atması da dikkati çekti.

Almanya'da koalisyon müzakerelerinde, Yeşiller, Sosyal Demokrat Parti'nin zorlamasıyla, Alman hükümeti aslında silah ihracatını azaltmayı ve bu amaçla bir kontrol yasası çıkarmayı amaçlıyordu.

Yeşiller Partisi liderliğindeki Ekonomi Bakanlığı, ülkenin silah ihracatı kontrol yasasının güçlendirilmesi ve daha fazla şeffaflık sağlaması için çalışmalar yapıyor.

 

Alman basınında yer alan haberlerde, Yeşiller, Sosyal Demokrat Parti ve Hür Demokrat Parti'nin oluşturduğu hükümette bakanlar düzeyinde silah ihracatının kısıtlanması konusunda görüş ayrılıkları da yaşanıyor.

Almanya Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Robert Habeck’ın, silah ihracatı kurallarını daha kısıtlayıcı hale getirmek istediği, Savunma Bakanı Christine Lambrecht'ın ise mevcut kısıtlamaları gevşetmekten yana olduğu belirtiliyor.

Rusya-Ukrayna savaşı, Almanya'yı, askeri yaklaşımında tarihi bir dönüşüme iterken Almanya Başbakanı Olaf Scholz, savaşın başlamasından sonra ülkesinin NATO'nun "GSYH'nin yüzde 2'sinin savunma giderlerine harcanması" hedefine uyacaklarını açıklamıştı.

 

Rusya'nın Ukrayna'ya savaşını "dönüm noktası" olarak nitelendiren Scholz, Bundeswehr'in modern silahlarla yeterince donatılması için 100 milyar avroluk ek fon açıklamıştı.

Almanya'da tüm yılı kapsayan silah ihracatı rakamlarının ocak ayı başında açıklanması bekleniyor.

Diasporadaki edebiyat ve düşünce varlığı temsilcilerini okuyucuyla buluşturan Telve dergisinin 8’inci sayısı çıktı. Edebiyat ve müziğin kadim dostluğunun etraflıca ele alındığı bu sayıda; iki disiplinin birbirini nasıl beslediği Türk ve dünya edebiyatının seçkin örnekleri üzerinden inceleniyor. 

 

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın (YTB) desteğiyle Türk diasporasının genç kalemleri tarafından hazırlanan Telve dergisinin 8’inci sayısı okuyucuyla buluştu.   

Sekizinci sayının ilk dosyasını Avusturya Viyana’dan Rumeysa Öztürk’ün kaleme aldığı “Şiir ve Musikide Gül ile Bülbül” başlıklı yazı oluşturuyor. Yazıda doğu edebiyatının en önemli sembollerinden, âşık ve maşukun kadim temsilleri gül ile bülbülün şiir ve musikideki yeri, örnekler üzerinden inceleniyor.  

 

Fransa Nancy’den Ecem Tuba Hızarcı’nın yazdığı “Cioran’ın Kelimeler Senfonisi” başlıklı yazıda ise; sesi, kelimelerle anlatan, müziğin özünü duyarak edebiyatta müziğe nasıl yer verilebileceğini gösteren Rumen filozof Cioran işleniyor.  

Almanya’nın Mannheim şehrinden Fatma Türk’ün kaleme aldığı “Müzikle İyileşen Bozkırkurdu” başlıklı dosya yazısında ise; müziğin modern insanın yabancılaşma problemine bir çözüm olarak sunulduğu, kahramanın müzikle iyileşme şansının değerlendirildiği Bozkırkurdu adlı eseri inceleniyor.  

 

“RONDO ALLA TURCA”DAN “TÜRK AKIMI”NA  

Bu sayıdaki bir diğer yazıyı ise “Saraydan Kız Kaçırma” başlığı ile Viyana’dan Büşra Öztürk kaleme aldı. Öztürk, Mozart’ın bestelediği “Türk Marşı” olarak bilinen “Rondo Alla Turca”nın hikâyesini okuyucuyla paylaşırken, Avrupa’da giyim tarzını, mimariyi, dekorasyonu kısaca günlük hayatı derinden etkileyen “Türk akımı”na dikkati çekiyor.  

Bunların yanında Almanya-Sindelfingen’den Münire Eslem Bozkurt ve Hersbruck’tan Burak Barut “Makamımız Aşk Olsun: Matlubu olmayan; edebiyatı, musikiyi n’eyler?” adlı dosya ile okuyucuyla buluşuyor.  

 

SEKİZİNCİ SAYININ KONUĞU ERCÜMENT AYTAÇ 

Sekizinci sayının ilk söyleşisinin konuğu ise, Diaspora edebiyatının önemli kalemlerinden Ercüment Aytaç oldu. Aytaç hikâyesini Viyana’dan Rumeysa Öztürk’e anlattı. 

İtalya’nın Floransa şehrinden Pınar Karataş da, “Yahya Kemal Beyatlı ve Musiki” başlıklı dosya yazısında, Yahya Kemal’in şiirlerindeki musiki öğeleri ve bestelenmiş şiirlerini inceliyor. Bunun yanında Esra Hanım Akdeniz ise, Osmanlı’nın Batı’da kullanılmayan müzik aletleriyle dönemin önemli bestekârlarına nasıl ilham kaynağı olduğuna dikkati çekiyor.  

Frankfurt’tan Demet Nebilir ve Belçika-Brüksel’den Büşra Kızıl; “Dilden Tele” başlıklı dosyada âşıklık geleneğini anlatıyor.  

“Müzik, edebiyat ve insan” temalı ikinci söyleşide ise besteci, yazar ve eğitmen Paolo Quilichini,  Viyana’dan Zümra Ufuk’un sorularını içtenlikle cevaplıyor.  

 

ŞİİR BÖLÜMÜNDE ON ESER YER ALIYOR 

Telve’nin şiir bölümde ise “Kentin İçinden”, “Yarım Ay”, “Kimseniz Siz”, “Nefis Emek Tarifleri”, “Ser”, “Sığınak”, “Mutlak Umut”, Metanet İzleri”, “Sanma” ve “Uzaktan” başlıklarla biri çeviri olmak üzere on eser yer alıyor. 

Telve’nin deneme bölümü; Avusturya-Bregenz’den Sena Şeker’in “Sanatın İyileştirici Gücü” başlıklı yazısıyla açılıyor. Zümra Ufuk’un kaleme aldığı “Şarkılardaki Şiirler” başlıklı denemede ise bestelenmiş önemli şiirlerden örneklerle; bestelerin şiir içeriğine mi yoksa yazının ritmine göre mi yapıldığı deneysel ve öznel bir analizle inceleniyor. Almanya’nın Berlin şehrinden Mehmet Akif Çelik de “Eşsiz Bir Eser; Mevlid-i Şerif’ten Yansımalar” başlıklı denemesiyle bu sayıda yerini alıyor.  

Almanya-Stuttgart’tan Tuana Yüksel “Kelimeler Sussun, Notalar Konuşsun” başlıklı denemesi ile müziğin tedavi edici özelliğine önem veren tarihimize referansla hafızalarımızı yokluyor. Paris’ten Büşra Akyüz Tunç; Jose Saramago’nun Körlük isimli romanı üzerinden pandeminin bizleri nasıl dönüştürdüğünü tartışıyor.   

 

 “Sevginin Gücü” başlıklı denemede ise Avusturya-Viyana’dan Yasin Durat; mülteci sığınma kampında tanışan Çeçenistanlı çiftin sevgi dolu hikâyesini anlatıyor.  

Kitap incelemelerinin yer aldığı bölümde Fatma Türk’ün Yabancılar Dairesi isimli kitabını Elif Neslihan Güney; Emine Doğrul’un Sofya Bir Zaman Yolculuğu adlı kitabını Hasibe Büşra Yüksel ve Münire Eslem Bozkurt’un Bul Beni Doktor isimli kitabını Zeynep Yaman derinlemesine inceliyor.  

 

Bu ayki “Masabaşı Telve Konuşmaları”nda ise 18-25 Ağustos 2022’de İstanbul’da gerçekleştirilen Uluslararası Genç Yazarlar Akademisi’ne katılan Telve ve Bağlar dergisinden dokuz yazarın akademiye ve birer parçası oldukları Telve ve Bağlar’a dair değerlendirmeleri yer alıyor. 

Yazılarda ve dizelerde bahsi geçen eserleri, sayfadaki QR kodunu okutarak dinleyebileceğiniz, müzik dolu bu sayıdaki metinler ve dizeler sizleri bambaşka coğrafyalara götürecek. 

 

2023 yılına sayılı günler kala müşterilerine tatlı hatıralar ile bir selam bırakmak isteyen gastronomi esnafımız birbirinden güzel mesaj ile müşterini selamlamaya devam ediyorlar.

 

Nürnberg’in saygın restaurantlarından Çeşme bölgedeki çok sayıda müşterinin bir veya birkaç defa lezzet deneyimi için kendilerinde misafir olduğunu belirten Çesme Restaurant sahibi Niyazi Koç, “Müşterilerimizin iyi hatıralar ile bizden ayrılması çok önemlidir. Bizim gönlümüzde müşteri bir defa değil her defa lezzetlerimizden tatsın isteriz. Çünkü müşteri veli nimet ve nasiptir. Anadolu‘nun binbir lezzetini tatmayanlar kesinlikle dünya mutfağı konusunda tecrübeleri olduğundan bahsetmesinler. “Ükemizin yemek kültürünü Almanya da tanıtmak hepimiz için önemlidir. Damak tadımızı ülkemizden uzaklarda değişik milletlere tanıtmak ise herşeyden önce kültüre hizmettir” şeklinde konuştu.

 

Çeşme Retaurant uzun yıllardan bu yana Nürnberg‘in merkezi Plärrer Meydanı’nında müşterilerini ağırlıyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

Son yıllarda Türk mutfağına olan ilginin giderek arttığı Almanya’da gastronomi esnafımızın sevinci de en yüksek düzeyde. Nürnberg bölgesinin uzun yıllara dayanan kaliteli geçmişi ile bilinen Mevlana Restaurant giderek artan müşteri potansiyelinin uğrak yerlerinden biri haline geldi.

 

Ayhaber’e açıklama yapan Mevlana Restaurant yetkilisi Mehmet Can, “Son yıllarda Türk mutfağına olan ilginin arttığı bir gerçek. Ancak bizim müşterimiz ve vatandaşlarımızdan Mevlana lezzetini tadanların  sayısının da giderek arttığı bir gerçek. Çok sayıda müşterimizin özellikle korona döneminde eve servisi de tercih etmesinden bu yükselişi otokontrol sistemi ile daha yakından farkedebiliyoruz” şeklinde konuştu.

 

Mevlana Restaurant uzun yıllardan bu yana Plärrer Meydanında Türkler ve Almanlar başta olmak üzere her milletten müşterilere Anadolu lezzetini dağıtmaya devam ediyor.

 

 

 

 

 

 

Spenden im Wert von insgesamt rund 4.000 Euro

 

Kurz vor Weihnachten noch eine Überraschung für die kleinen Patientinnen und Patienten im Klinikum Nürnberg: Die Firma Augeon AG stiftet ihre diesjährige Geld- und Sachspende für den Neubau des Kinderklinikums Nürnberg mit Geburtshilfe.

 

So überbrachten Gabriele Trzka und Radisa Dudic gemeinsam mit ProjektSchirmherrin Karin Baumüller-Söder Geschenke im Wert von 2.500 Euro und eine Geldspende in Höhe von 1.500 Euro. Der Ärztliche Leiter der Klinik für Kinderchirurgie und -urologie, Dr. Karl Bodenschatz, Pflegedienstleitung Judith Peltner und Fundraising-Leiter Dr. Stephan Kolb nahmen die Gaben erfreut entgegen.

 

Tiefe Verbundenheit zur Stadt Nürnberg

 

Die Firma Augeon AG hat es sich zur Aufgabe gemacht, individuelle Lösungen in Form von maßgeschneidertem, sachwertbasiertem Vermögensmanagement für ihre Kunden anzubieten. In Nürnberg und der Region ist das Unternehmen seit über 14 Jahren vertreten. Die Idee zur Unterstützung des Neubauprojektes erwuchs aus der tiefen Verbundenheit zur Stadt Nürnberg und der Möglichkeit, zu einer rascheren Genesung kranker Kinder in einem technisch hochwertigen und zugleich angenehmen Umfeld beizutragen. Denn dies entspricht auch der Firmen-Philosophie: Den Menschen mit den besten und geprüften Sachwertprodukten einen Weg zur finanziellen Gesundheit zu ebnen.

 

Schirmherrin Karin Baumüller-Söder begrüßte die doppelte Spende: „Mit dem Neubau des Kinderklinikums Nürnberg wollen wir einen Ort der Gesundheit für Kinder schaffen, der mit spezieller Medizintechnik für Kinder und nach den Bedürfnissen und Wünschen der kleinen Patienten eingerichtet ist. Sie sollen sich trotz teilweiser schwerer Krankheit mit ihren Familien für eine Weile wohlfühlen können. Es ist mir daher eine Herzensangelegenheit, dieses Zukunftsprojekt für und mit Nürnberg zu unterstützen. Genau dieser Gedanke des regionalen Engagements kommt bei dieser Spende zum Ausdruck. Besonders freut mich, dass auch Geschenke für die Kinder dabei sind, die die Weihnachtsfeiertage leider im Krankenhaus verbringen müssen.“

 

Das neue Kinderklinikum Nürnberg mit Geburtshilfe soll bis 2027 auf dem Gelände des Klinikums Nürnberg Süd entstehen – auf einer Fläche von 30.000 Quadratmetern mit fünf Stockwerken, 1.000 Räumen, über 200 Betten und acht Kreißsälen.

 

Das Klinikum Nürnberg ist eines der größten kommunalen Krankenhäuser in Deutschland und bietet das gesamte Leistungsspektrum der Maximalversorgung an. Mit 2.233 Betten an zwei Standorten (Klinikum Nord und Klinikum Süd) und 8.400 Beschäftigten versorgt es knapp 100.000 stationäre und 170.000 ambulante Patienten im Jahr. Zum Klinikverbund gehören zwei weitere Krankenhäuser im Landkreis Nürnberger Land.

 

Die Paracelsus Medizinische Privatuniversität in Nürnberg wurde 2014 gegründet und ist zweiter Standort der Paracelsus Medizinischen Privatuniversität in Salzburg. In Nürnberg werden jährlich 50 Medizinstudierende ausgebildet. Das Curriculum orientiert sich eng an der Ausbildung der amerikanischen Mayo-Medical School. Die Paracelsus Medizinische Privatuniversität kooperiert zudem mit weiteren wissenschaftlichen Einrichtungen im In- und Ausland.

 

 

Kuzey Ren Vestfalya (KRV) eyaletinde Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı cami dernekleri başlattıkları “Katarakt Ameliyatı Kampanyası” ile Afrika’da bin 500 kişiye ışık oldu.

 

Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) ve Essen DİTİB Eyalet Bölge Birliği iş birliğinde, katarakt ameliyatlarını takip etmek ve ihtiyaç sahiplerine yardım paketi dağıtmak üzere Essen DİTİB Eyalet Bölge Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Balve Mimar Sinan Camii dernek başkanı Özkan Güler, Hamm-Hövel Selimiye Camii dernek başkanı Muammer Gökçe, Arslan, Hemer Merkez Camii dernek başkanı Tacettin Önal, Iserlohn Merkez Camii dernek başkanı Dovan Üstün, Lüdenscheid Sultan Ahmet Camii dernek başkanı Göksal Üçüncü, Wickede Anadolu Camii dernek başkanı Uğur Ayverdi, Witten Sultan Ahmet Camii dernek başkanı Veysel Arslan’dan oluşan DİTİB heyeti Kenya’ya gitti.

 

Hayırseverlerin destekleriyle görme problemi yaşayan ihtiyaç sahiplerine katarakt ameliyatı yaptırmak üzere Kenya’da bulunduklarını belirten Essen DİTİB Eyalet Bölge Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Özkan Güler, toplamda 500 kişiye ışık olacaklarını ifade etti.

DİTİB heyeti olarak katarakt ameliyatlarını yerinde görmenin yanında ihtiyaç sahiplerine yardım paketi dağıtacaklarını da aktaran Güler, 1981 yılından bu yana en büyük kuraklık dönemi yaşayan ülkenin dört bölgesinde acil insani yardım paketi dağıtacaklarını ve yetimhanelerini ziyaret edeceklerini söyledi.

 

Bir yılda 1500 kişiye ışık olduk

Güler, “Bizler dünyayı değiştiremeyiz ama hepimizin en ufak iyilikleriyle dünya güzelleşir. Yokluk içerisinde insanlara umut olmak çok güzel bir duygu. Bu yıl içerisinde hayırseverlerin katkılarıyla Çad, Senegal, Nijerya ve arkından Kenya‘da 1500 kişiye ışık olduk. Bu iyilik hareketini destekleyen hayırseverlere, DİTİB ailesine ve Türkiye Diyanet Vakfı’na teşekkür ediyor, hayırlarının kabulünü Cenab-ı Hakk’tan niyaz ediyoruz.” diye konuştu.

Güler, Kenya’da özel bir kilinikte her gün 50 kişi olmak üzere 10 gün içerisinde toplamda 500 kişinin katarakt amileyatı yapılacağı söyledi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Gazeteci, şair, yazar Doğan Tufan'ın  oğlu Muhammed Mustafa ile Süssen ve çevresinin saygın iş insanı Enes Beltekoğlu'nun kızı Kübra  Beltekoğlu görkemli bir törenle nişanlandılar.
 
 
Göppingen DİTİB merkez Camii imamı Halil Şanlı hocanın dua ve nasihatlarıyla  yapılan nişan merasiminde Halil Şanlı hoca, Peygamber Efendimiz (SAV) ümmetinin çoğalması için evlenmeyi teşvik etmiş ve şöyle buyurmuştur: ''Nikah (evlenmek) benim sünnetim (yolum)dur. Kim benim bu yolum ile amel etmezse (bundan yüz çevirir) ise benden değildir. Ve evleniniz çünkü ben (kıyamet günü diğer) ümmetlere karşı çokluğunuzla iftihar ediciyim.''
 
"İslam da evlilik oldukça önemli bir konudur. Peygamber efendimiz de evlilik yaşına gelmiş olan kişilere evliliği tavsiye etmiştir. Evliliğin birçok hikmeti bulunmaktadır. İnsanlar çift olarak yaratılmıştır ve yalnızlık sadece Allah'a mahsustur. Üstelik nikah yapmak yani evlenmek, Peygamber efendimizin sünnetini yerine getirmek olarak da ifade edilebilir. İslam hukukunda da aile oldukça büyük bir öneme sahiptir. Toplumun temelini oluşturan en önemli unsur ailedir. Aile ise evlilik ile meydana gelmektedir. Konuşmasını sürdüren Halil Şanlı,"Birinize karşı sadakatlı, sabırlı, saygılı ve Anne ve babalarınıza karşı hürmetli hürmetli olun.
 
 
Yüce Allah (c.c.) tamamına erdirsin inşallah…
Allah tüm evlatlarımızın bahtını açık, işlerini bereketli ve yuvalarını kutlu ve mutlu eylesin!" dedi.
 
 
Daha sonra kahveler içildi.  Dede Mustafa Teke ile Doğan Tufan tarafında nişanlanan gençlere yüzükleri takıldı. Kız ve oğlan aileleri takılar taktılar.
Eğlence bölümünde gençler müzik eşliğinde geç vakitlere kadar eğlendiler.
STUTTGART (AA) - Almanya'nın Schwabisch Gmünd kentinde, Uluslararası Sivil Toplumu Destekleme ve Geliştirme Derneği (STD) ile Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'nin (DİTİB) düzenlediği "Avrupa Aileler Günü ve Türk Kültür Festivali" Avrupa'daki Türklerin yoğun ilgisini gördü.

 

Etkinliğin ilk programı, DİTİB Şehitler Merkez Camisi'nin fuar alanında düzenlendi.

Festival Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlarken, etkinliğe her yaştan ziyaretçinin yoğun ilgi gösterdiği görüldü.

Türkiye'den yazarlar, sanatçılar ve çocuklar için animasyon ve tiyatro ekiplerinin katıldığı festivalde, Türk kültürünü yansıtan seramik, çini ve cam sanatı ile geleneksel Türk yemeklerini tanıtan stantlar açıldı.

 

Festivale ilişkin AA muhabirine bilgi veren STD Başkanı Doç. Dr. Mücahit Küçükyılmaz, bu tür organizasyonların Avrupa'daki Türk toplumunu bir araya getirdiğini belirterek, özellikle gurbette yaşayan insanların dosta ve gönüldaşa daha fazla ihtiyaç duyduğunu söyledi.

Yurt dışında yaşayanların birlik ve beraberlik içinde hareket edebilmesinin önemine işaret eden Küçükyılmaz, "Bizim milletimiz bunu başarabilen bir millet. Bulunduğu yerde hemen örgütlenen, organize olmayı bilen, tek yürek, tek ses olup tepki verebilen bir toplum. O yüzden binlerce yıldır tarih sahnesinde ayakta kalabilen bir milletiz." dedi.

Festivalde yeme içme, gastronomi alanlarından hediyelik eşya bölümlerine, çeşitli el sanatlarına ve kitap fuarına kadar birçok stant açıldığını ifade eden Küçükyılmaz, daha önce İsviçre'nin Zürih kentinde yapılan festivale 30 bin kişinin katıldığını ve bu festivalde de ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılaştıklarını sözlerine ekledi.

 

Stuttgart Başkonsolosu Makbule Koçak da görevine başlamasından kısa süre sonra Türk vatandaşlarıyla bir araya gelmekten memnuniyet duyduğunu söyledi.

Koçak, bu tür organizasyonların çok faydalı olduğunu dile getirerek, birlik ve beraberliği koruyarak bu tür faaliyetlere katılımları desteklediklerini vurguladı.

 

Ziyaretçilerden Şakir Çetintaş da festivale katılmak için Aalen kentinden ailesiyle Schwabisch Gmünd'e geldiğini belirterek, "Kültür ve sanata yönelik bu tür festivallerin düzenlenmesinin kendi içimizde birlik ve beraberliği geliştirmek için önem arz ettiğini düşünüyorum." şeklinde konuştu.

1 Ocak 2023'e kadar devam edecek festival boyunca ziyaretçiler Türk kültürünü farklı renkleriyle görme imkanı bulacak. Ayrıca, yazarlar Saliha Erdim ve Mine İzgi de festival kapsamında düzenlenecek imza günlerinde okuyucularıyla buluşacak.

 

Festivalde Boşnak sanatçı Zeyd Şoto da 26-27 Aralık'ta konuklara tasavvuf musikisi konseri verecek. TRT Çocuk Limon ile Zeytin animasyon ekibi de 31 Aralık-1 Ocak tarihlerinde çocuklar için etkinlikler düzenleyecek.

 

 

 

 

 

 

 

 

VARŞOVA (AA) - Bulgaristan Enerji Bakanı Rossen Hristov, Türkiye'nin sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) terminallerinden 1 milyar metreküplük kapasite kullanmak için müzakerelerin sürdüğünü söyledi.

 

Hristov, gazetecilere yaptığı açıklamada, LNG satın almakta sıkıntı yaşamadıklarını ancak bunların boşaltılabileceği alan konusunda problem yaşadıklarını ifade etti.

Yunanistan'da bulunan Revithoussa LNG Terminali'ni kullandıklarını belirten Hristov, "Bu terminal çok meşgul. Dedeağaç'ta yüzer LNG depolama ve gazlaştırma ünitesi (FSRU) için anlaşmamız da 2024'te başlıyor. Yine de ekstra bir milyar metreküplük kapasiteye ihtiyacımız var. Türkiye'deki LNG terminallerinden yılda bir milyar metreküplük kapasite rezerve etmek ve gazın BOTAŞ şebekesinden sınırımıza geçmesi için görüşmeler yapıyoruz." diye konuştu.

 

Hristov, Türkiye'deki herhangi bir terminali kullanabileceklerine dikkati çekerek, arz güvenliği için farklı LNG tedarikçileriyle de anlaşmalar imzalanacağını sözlerine ekledi.

 

Bulgaristan'ın yıllık doğal gaz tüketimi yaklaşık 3,5 milyar metreküp seviyesinde bulunuyor.

 

VARŞOVA (AA) - Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve İngiltere Dışişleri Bakanı James Cleverly, Fransa'nın başkenti Paris'te bir Fransız vatandaşının etrafa silahla ateş açması sonucu en az 3 kişinin öldüğü, biri ağır 3 kişinin yaralandığı saldırıya tepki gösterdi.

 

Scholz, Twitter hesabından Almanca ve Fransızca paylaştığı mesajında, Paris’i ve Fransa'yı sarsan kötü bir eylemle karşı karşıya kalındığını belirtti.

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock da "Nefret asla kazanmamalı." mesajını paylaştı.

İngiltere Dışişleri Bakanı James Cleverly, Twitter hesabından paylaştığı mesajda, "Bugün Paris'teki silahlı saldırıyla ilgili trajik haberler aldık." değerlendirmesinde bulundu.

Avusturya Dışişleri Bakanlığının Twitter hesabından saldırının Paris'i yasa boğan korkunç bir eylem olduğu belirtilerek, "Nefret kazanmayacak." mesajı paylaşıldı.

 

- Saldırgan daha önce göçmen merkezine de saldırmış

Fransa'nın 10. Bölgesi'ndeki Enghien Caddesi'nde bir Fransız vatandaşının, etrafında bulunan kişilerin üzerine silahla ateş açtığı saldırıda ilk belirlemelere göre 3 kişi öldü, biri ağır 3 kişi yaralandı.

Saldırıya ilişkin soruşturma açıldığı ve saldırının yapıldığı yerde bir kişinin gözaltına alındığı bildirildi.

 

Fransız basınında "William M." olarak adı geçen 69 yaşındaki saldırganın, Fransa'nın resmi demir yolu şirketi SNCF'ten emekli bir Fransız vatandaşı olduğu belirtildi.

Haberlerde, saldırganın 2016 ve 2021'de 2 kez cinayete teşebbüs ettiğinin polis kayıtlarına geçtiği, Aralık 2021'de elinde kılıçla Paris'te bir göçmen merkezine saldırdığı ve 2 kişiyi yaraladığı bilgisine yer verildi. Saldırganın bu nedenle hapse atıldığı ve bu aralık ayında hapisten çıktığı anımsatıldı.

 

Polis, saldırganın Paris'in 2. Bölgesi'ndeki evinde arama çalışmalarını sürdürüyor.

Saldırganın gözaltına alındıktan sonra saldırıyı "ırkçı" saikle düzenlediğini söylediği iddia edildi.

Fransız basınında yer alan haberlere göre, sol ve çevreci kesimleri temsil eden birçok milletvekili, ülkedeki aşırı sağa karşı harekete geçilmesi çağrısında bulundu.

 

- Terör örgütü PKK yanlıları polise saldırdı

Paris'teki Strasbourg Saint Denis'deki Ahmet Kaya Kültür Merkezi olarak bilinen binanın önündeki saldırının Kürtlere yönelik yapıldığını öne süren terör örgütü PKK yanlısı bir grup, alandaki polislere saldırdı, caddedeki araç ve dükkanlara zarar verdi. Polis, saldırganlara göz yaşartıcı gazla müdahale etti.

Olaylar sırasında terör örgütü PKK yanlısı sloganlar atan saldırganlar, terör örgütünü simgeleyen bez parçaları taşıdı.

Bir emniyet yetkilisi, terör örgütü PKK yanlıları ve polis arasında yaşanan olaylarda en az 6 polisin yaralandığını belirtti.