Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
BERLİN (AA) - Almanya Merkez Bankası (Bundesbank), yaklaşık iki yıl süren zayıflık döneminin ardından ekonominin yavaş yavaş yükselişe geçtiğini öngördü.
Bundesbank, ülke ekonomisine ilişkin ilk yarı yıla ait raporunda 2024-2025 ve 2026 yıllarını kapsayan büyüme ve enflasyon tahminlerini duyurdu.
Buna göre, banka, Almanya’da bu yıl için takvim etkisinden arındırılmış Gayrisafi Yurt içi Hasıla (GSYH) büyüme tahminini yüzde 0,4'ten 0,3'e ve gelecek yıl için yüzde 1,2’den 1,1’e indirdi. Banka, 2026 için GSYH tahminini yüzde 1,3’ten 1,4’e yükseltti.
Raporda, Alman ekonomisinın yaklaşık iki yıl süren zayıflık döneminin ardından yavaş yavaş toparlandığına vurgu yapılırken "Sadece özel tüketim kademeli olarak yeniden toparlanmakla kalmayacak, aynı zamanda ihracat yılın ikinci yarısından itibaren yeniden iyileşecek." yorumunu yer verildi.
Bundesbank uzmanları, bu yıl ekonomide toparlanmanın Bundesbank'ın başlangıçta beklediğinden biraz daha yavaş olmasının muhtemel olduğunu, ülkede istikrarlı bir işgücü piyasası ve kademeli olarak düşen enflasyonun var olduğunu hatırlattı.
- Banka enflasyon tahminini yükseltti
Bundesbank raporunda, enerji ve gıda fiyatlarının bu yıl önemli ölçüde düşmesinin beklendiği aktarılarak özellikle hizmet sektöründe enflasyonun inatçı olmaya devam edeceğinin altı çizildi.
Aralık 2023’te bu yıl için yüzde 2,7 enflasyon öngörüsünde bulunan Bundesbank, son raporunda söz konusu oranı yüzde 2,8’e çıkardı. Banka, 2024 yılı enflasyon tahminini yüzde 2,5’ten 2,7’ye yükseltirken 2025 enflasyon beklentisini de 2,2’de sabit tuttu.
Bundesbank raporunda, Almanya'da enflasyonun ücretlerde devam eden güçlü artışın etkisiyle inatçı olduğuna yer verilerek, "Hizmet sektöründe enflasyon inatçı olmaya devam etmekte. Keskin bir şekilde artan ücretler ve bunun sonucunda ortaya çıkan maliyet baskıları bunda önemli bir rol oynamaktadır" ifadesine yer verildi.
Bankanın bu yıl ve gelecek yıl için enflasyon tahminlerinin ECB'nin yüzde 2 hedefinin çok üstünde kalması ve tahminin Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) fiyat artış beklentilerinin iyileşmesi üzerine faiz oranlarını yaklaşık 5 yıldan sonra ilk kez düşürmesinden bir gün sonra gelmesi dikkati çekti.
- "ECB Yönetim Konseyi olarak otomatik pilotta hareket etmiyoruz"
Bundesbank Başkanı Joachim Nagel konuya ilişkin değerlendirmesinde, "Alman ekonomisi zayıflık döneminden kurtuluyor." ifadesini kullandı.
Nagel, Almanların keskin bir şekilde yükselen ücretlerden, kademeli düşen enflasyondan ve istikrarlı işgücü piyasasından faydalandığını belirterek, Almanya'da enflasyonun düşmeye devam ettiğini ancak bunun ılımlı bir hızda gerçekleştiğini söyledi.
ECB Konseyi tarafından dün kararlaştırılan faiz indiriminin ardından Nagel, gelecek aylarda faizlerin daha fazla aşağı indirilmesi adımlarına yönelik "temkinli" yaklaşımı devam ettirerek, "Faiz indirimleri konusunda ECB Yönetim Konseyi olarak otomatik pilotta hareket etmiyoruz." dedi.
Alman ekonomisi, 2 yıllık durgunluk döneminin ardından yılın ilk çeyreğinde yüzde 0,2 büyüme kaydederek teknik resesyona girmekten kıl payı kurtulmuştu.
Ülke ekonomisi, özellikle bölgedeki diğer ülkelere oranla daha büyük bir rol oynayan imalat sektöründeki kalıcı zayıflık nedeniyle kırılganlığını koruyor.
Alman hükümeti, 2024 için daha önce yüzde 0,2 olarak açıklanan resmi büyüme beklentisini, 24 Nisan'da "hafif konjonktürel iyileşme işaretleriyle" revize ederek yüzde 0,3'e yükseltmişti.
KÖLN (AA) - Almanya'da aile içi şiddet mağdurlarının sayısı 2023'te bir önceki yıla oranla yüzde 6,5 artarak 256 bini geçti.
İçişleri Bakanı Nancy Faeser ve Aile Bakanı Lisa Paus'un Federal Emniyet Teşkilatı (BKA) Başkan Yardımcısı Martina Link ile kamuoyuna açıkladığı 2023 yılı aile içi şiddet raporuna göre, Almanya'da 2023 yılında 256 bin 276 kişi aile içi şiddet mağduru oldu.
Bu tür şiddete maruz kalanların yüzde 70'ini kadınların oluşturduğu kaydedildi.
Aile içi şiddet vakalarında 2022 yılında 2021'e göre yüzde 8'lik artış görülmüştü.
Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser, yaptığı açıklamada, “Toplum olarak kadına yönelik şiddeti ve aile içi şiddeti araştırdığımızı, müdahale ettiğimizi ve hiçbir koşulda kabul etmediğimizi açıkça belirtmeliyiz. Etkilenenleri güçlendirmek ve onları suçluları bildirmeye teşvik etmek istiyoruz. O zaman daha fazla fail cezai olarak sorumlu tutulabilir. Kimse şiddet mağduru olmaktan utanmamalı. Suç hiçbir zaman mağdurda değil, her zaman faildedir." dedi.
Federal polis noktalarında şiddetten etkilenen kadınlar için sürekli bulunacak sayaçlar kurulacağını aktaran Faeser, özel eğitimli memurların şikayetleri buraya kaydedip yardımcı olabileceğini belirtti.
Faeser, "Ayrıca başka bir adımı da tartışıyoruz. Failler elektronik bileklikle takip edilirse polis acil bir durumda daha hızlı müdahale edebilir ve kadına yönelik şiddetin yeniden başlamasını daha iyi önleyebilir." ifadesini kullandı.
Federal Kadın Bakanı Lisa Paus ise “Aile içi şiddete ilişkin ciddi oranda artan rakamlar üzücü bir gerçeğin korkutucu boyutlarını bir kez daha gösteriyor. Şiddet gündelik bir olgudur, bu kabul edilemez. Bu beni derinden etkiliyor. Federal hükümetin amacı başta kadınlar olmak üzere tüm insanları şiddetten etkili bir şekilde korumaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Almanya'da Aşağı Saksonya eyaleti Garbsen şehrinde Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Kocatepe Camii’nde down sendromlu özel çocuklara yönelik bir etkinlik düzenlendi.
DİTİB Federal Kadın Birliği ve Aşağı Saksonya-Bremen Eyalet Kadın Birliği’nin “Engelsiz Camii, Camimizde Bende Varım” projesi kapsamında, Garbsen Kocatepe Camii kadınlar kolunun organizesinde düzenlenen etkinlikte özel çocuklar bowling oynadı, aileleri de onların mutluluklarına ortak oldu.
Garbsen DİTİB Kocatepe Camii kadınlar kolu başkanı Yıldız Ergün etkinlikle ilgili yaptığı açıklamada, sosyal etkinliklere destek veren başta dernek başkanı Zafer Yıldız’a, kadınlar kolu üyelerine ve veliler kolu başkanı Uzman Pedagog Nuray Barut’a teşekkür etti.
Özel çocuklara yönelik farkındalık oluşturacak, renkli bir etkinlik düzenlediklerini ifade eden Ergün, “Bowling etkinliğine özel çocuklarımız aileleriyle birlikte katılım sağladı. İnsan, onların yüzlerindeki tebessümü ve gözlerinde parlayan ışığı gördükçe ayrı bir mutluluk hissediyor, çocuklar ve aileleri mutlu olunca bizler daha çok mutlu oluyoruz” dedi.
Bu program vesilesiyle ailelerle tanışma ve sohbet etme imkanı bulduklarını belirten Ergün, annelerin de kendileriyle birlikte olmaktan mutluluk duyduklarını ve güzel bir gün geçirdiklerini ifade etti.
Am Freitag, 14. Juni 2024 begeht der Kreisverband für Gartenbau und Landespflege Würzburg seine jährliche Sommerfahrt nach Bamberg. Bei einem Besuch des Gemüsebau-Versuchsbetriebs mit Bioanbau der Bayerischen Landesanstalt für Weinbau und Gartenbau können sich die Teilnehmer sowohl über aktuelle Themen aus dem Erwerbsgemüsebau informieren als auch in den Schaugärten innovative Anregungen zum naturnahen Gärtnern im Freizeitgartenbau informieren.
Erlebnisführung Weltkulturerbe Bamberg
Nach einer ausgiebigen Mittagspause startet eine Stadtführung im Weltkulturerbe Bamberg. Neben dem historischen Stadtkern mit Dom, alte Hofhaltung, Neue Residenz, altes Rathaus und „Klein Venedig“ wird auch der weithin bekannte Rosengarten mit rund 4500 Rosen Ziel der Führung sein und die Gartenbegeisterten mit der Blütenpracht und dem Duft betören.
Beginn der Sommerfahrt ist um 8:00 Uhr am Parkplatz des Würzburger Dallenbergbads, die Rückkehr ist für etwa 19:00 Uhr geplant. Der Unkostenbeitrag beträgt 30 Euro für Mitglieder eines Obst- und Gartenbauvereins und 40 Euro für Nichtmitglieder. Anmeldung und Informationen bei Jessica Tokarek, Kreisfachberaterin für Gartenkultur und Landespflege unter Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!. Anmeldeschluss ist Mittwoch, der 12.06.2024.
Bildunterschrift:
1: Im Rosengarten im Bamberger Residenzgarten sind bei der Sommerfahrt des Kreisverbands für Gartenbau und Landespflege Würzburg am 14.6.2024 verschiedenste Rosensorten zu bewundern.
Foto: Jessica Tokarek
Almanya Türkleri’nin siyasi analiz yapma kabiliyetine sahip önemli Sivil Toplum Örgütlerinden biri olan KONAD- Sosyal ve Siyal araştırmalar Merkezi Başkanı Sait Özcan “Hafta sonu yapılacak seçimlerde Türklerin mutlaka sandığa gitmesi gerekli” dedi.
Avrupa Parlamentosu seçimlerine çok az bir süre kala Avrupa Birliği üyelerinden birinin vatandaşlığını taşıyan Türklere bir çağrı da KONAD başkanı Sait Özcan’dan geldi.
Ayhaber’e açıklamalarda bulunan başkan Sait Özcan, “Arupa ülkeleri kendi aralarındaki en yüksek karma meclisin seçimini pazar günü yakacaklar. Başta Almanya olmak üzere bir çok Avrupa ülkesinin halklarında ciddi bir kafa ve kavram karışıklığı var. Dolayısı ile bu onlarda sandığa gitmeme eğiliminin ortaya çıkmasına yol açıyor. Bu durum ise çok sayıda Türk adayın şansının daha da yükselmesine yol açmaktadır. Avrupa ülkelerinden birinin vatandaşlığına haiz olan çok sayıda Türk kökenli seçmen mutlaka sandığa giderek Türk asıllı adayların başarılı olup öne çıkmasına kolayca destek olabilirler. Burada takip edilecek ustaca bir taktik ile seçimlere Türk sizasetçilerin rengi de kolayca verilebilir” şeklinde konuştu.
Bilindiği gibi KONAD- Sosyal ve Siyal araştırmalar Merkezi Başkanı Sait Özcan seçimlerin birkaç gün öncesi yaptığı analiz, tahmin ve tavsiyeler ile tanınmaktadır.
Ein Beitrag - alle Leistungen.
Wir machen Ihre Einkommensteuererklärung, erledigen für Sie Einsprüche und ziehen dafür auch notfalls vor Gericht. Außerdem beraten wir Sie das ganze Jahr über in allen Einkommen- und Lohnsteuerfragen.
Diese Leistungen sind für unsere Mitglieder kostenlos!
Das gute Gefühl, alle Steuervorteile genutzt zu haben.
Kommt ein neues Mitglied mit seinen Steuerfragen zu uns, finden wir in einem persönlichen Gespräch heraus, wo im Leben des Mitglieds noch Möglichkeiten zum Steuern sparen versteckt sind. Das nennen wir "Gestaltungsberatung", sie ist die Grundlage für eine gute Steuererklärung.
Dabei stellen wir das Mitglied in den Mittelpunkt und betrachten jede Facette seines Lebens, um Möglichkeiten zum Steuern sparen zu finden. Spezialisiert sind wir dabei auf Arbeitnehmer:innen und Menschen in Pension oder Rente.
Wir machen die Steuererklärung und zeigen – im Rahmen einer Mitgliedschaft begrenzt nach § 4 Nr. 11 StBerG – alle Möglichkeiten auf, Steuervorteile zu nutzen.
Dazu gehören neben der Steuererklärung natürlich auch Anträge auf Lohnsteuerermäßigungen, Kindergeld und allgemeine Beratungsleistungen, zum Beispiel zu Themen, wie Arbeitnehmersparzulage, Wohnungsbauprämie und steuerliche Förderung der privaten Altersvorsorge (Riester- und Rürup-Versicherungen).
Almanya'nın güneyinde Münih kenti yakınındaki Schrobenhausen beldesinde meydana gelen sel felaketinde hayatını kaybeden 43 yaşındaki Asuman Özen son yolculuğuna dualarla uğurlandı.
Schrobenhausen DİTİB Merkez Fatih Camii ve Kültür Merkezi Başkan Yardımcısı Aşır Özen'in eşi Asuman Özen için aynı camide düzenlenen cenaze merasimine; Özen’in ailesi ve yakınlarının yanı sıra Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Kenan Kiraz, Münih Dini Danışma Kurulu Başkan Vekili Abdullah Gündalı, Güney Bavreya Eyalet Birliği Başkanı Mehmet Azal, bölge cami derneklerinin din görevlileri ve dernek yöneticileri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile Schrobenhausen cemaati katıldı.
Yoğun katılımın olduğu cenaze töreninde duygusal anlar yaşandı.
DİTİB Yönetim Kurulu Üyesi Kenan Kiraz, Genel Başkan Dr. Muharrem Kuzey’in merhumenin eşi başkan yardımcısı Aşır Özen başta olmak üzere yakınlarına, dostlarına ve Schrobenhausen cemaatine başsağlığı dileklerini iletti.
Asuman Özen’in cenaze namazını Münih Dini Danışma Kurulu Başkan Vekili Abdullah Gündalı kıldırdı. Gündalı, cenaze namazı öncesi başta kederli ailesi olmak üzere Schrobenhausen cemiyetine, cemaatine ve şehrine ve DİTİB teşkilatına başsağlığı dileklerini iletti. Gündalı, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ölüm her insanın başına gelecek olan bir hakikat. Bir sel afeti ve bu sel afetinin neticesinde de Asuman Özen kardeşimizi Hakk'a uğurluyoruz. Rabbim inşallah mekanını cennet eylesin. Bizler de onun Müslüman kardeşleri olarak arkasından dualar ediyoruz. Yüce Rabbimizden kendisini cennetiyle, cemaliyle şereflendirmesi niyazında bulunuyoruz.” Gündalı, konuşmasının ardından Asuman Özen için helallik istedi.
Cenaze namazının ardından Asuman Özen’in eşi Aşır Özen taziyeleri kabul etti. Merhumenin cenazesi memleketi Yozgat’ta aile kabristanlığına defnedilmek üzere nakledildi.
DİTİB Yönetim Kurulu Üyesi Kenan Kiraz, selden etkilenen Günzburg Ulu Camii’ni de ziyaret ederek, dernek yöneticilerine DİTİB Yönetim Kurulunun geçmiş olsun dileklerini iletti.
Türk Kültür Merkezi‘nde (TKM) Ekim 2023’ten bu yana devam eden çini sanatı kursu eğitmeni ile öğrencileri, kurs süresince ürettikleri eserlerini muhteşem bir sergi ile sanat severlerin beğenisine sundu. Serginin açılışı T.C. Frankfurt Başkonsolosu Erdem Tunçer, Eğitim Ataşesi Doç. Dr. M. Fatih Kılıç, Frankfurt Türk Camii Dernekleri Çalışma Birliği Koordinatörü Dr. Hüseyin Kurt ve çini kursu eğitmeni Ayşe Kurt tarafından yapıldı. Serginin açılışına, Frankfurt Emniyet Eski Müdürü Gerhard Bereswill, Frankfurt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Edmund Weber, Niederrad Mevlana Camii Başkanı Ayhan Yıldız, HEADD Başkanı Yelda Acar-Gösterişli’nin yanı sıra birçok STK temsilcisi ve çok sayıda sanatsever katıldı.
Etkinliğin moderatörlüğünü yapan Dr. Hüseyin Kurt, T.C. Frankfurt Başkonsolosluğu Eğitim Ataşeliği tarafından „WorlEye – Dünya Göz“ hastanesi sahibi Dr. Fazıl Peru sponsorluğunda düzenlenen çini kursunun hummalı bir çalşma sonucu ürettiği eserleri sanatseverlerin beğenisine sunduğu etkinliğe yoğun katılımdan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, TKM’deki eğitim, kültür ve sanat alanında yapılan çalışmaları mümkün kılan ve himaye eden T.C. Frankfurt Başkonsolosu Erdem Tunçer‘e ve bu çalışmaların bir kısmını titizlikle planlayan ve koordine Eğitim Ataşesi Doç. Dr. M. Fatih Kılıç’a teşekkür etti.
Dr. M. F. Kılıç yaptığı kısa selamlama konuşmasında TKM’de eğitim, sanat ve musiki alanında yapılan faaliyetler hakkında bilgi vererek Frankfurt Camiiler Birliği’nin inisiyatifi ve Dünya Göz sponsorluğunda ilk defa gerçekleşen ve eğitmen Ayşe Kurt tarafından verilen çini kursu ile Osmanlı İmparatorluğu döneminde zirveye ulaşan ve günümüzde Kütahya’da yoğun şekilde icra edilen çini sanatını Almanya’da da öğretme, tanıtma ve sergileme fırsatı bulduklarından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Başkonsolos E. Tunçer‘e, kursun sponsoru olan Frankfurt Dünya Göz Hastanesi‘nin sahibi Dr. F. Peru ve çini sanatı eğitmeni Ayşe Kurt ile disiplinli bir eğitim çalışması sonucu sergilenen sanat eserlerini meydana getiren kursiyerlere teşekkür etti.
T.C. Frankfurt Başkonsolosu E. Tunçer yaptığı konuşmada, TKM’nin amacının eğitim, sanat ve musiki alanında eğitim vermek, hizmet sunmak ve yapılan çalışmaları kültür ve sanat severlerin beğenisine sunmak olduğunu belirtti. Diğer sanatsal ve kültürel faaliyetlerin yanı sıra birbirinden güzel eserlerden oluşan ve sanat severlerin beğenisine sunulan bu çini sergisiyle TKM’nin gerçek anlamda amacına ulaştığını dile getirdi. Bu amaçla, Başkonsolosluk olarak sanatsal alandaki çalışmaları gönülden destekleyip himaye ettiklerini söyleyerek çini kursu eğitmeni Ayşe Kurt ile öğrencilerine ve gitar kursu eğitmeni M. Ali Yıldırım ile kursiyerlere teşekkür etti.
Çini Kursu eğitmeni Ayşe Kurt yaptığı konuşmada gençliğinde çok sevdiği sanat eğitimi almak için üniversite eğitimine çeşitli nedenlerle başlayamadığını ancak Kütahya’nın o dönemde çini sanatının önde gelen kuruluşlarından „Altın Çini“ atölyelerinde çok sevdiği çini sanatının inceliklerini öğrenme ve icra etme fırsatı bulduğunu belirterek evlilik nedeniyle Almanya’ya geldiği için çok sevdiği çini sanatına çocuklarını büyütüne kadar ara vermek zorunda kaldığını söyledi. A. Kurt Almanya’da sanatını içra etmek için tekrar fırsat bulduğunda, gerekli altyapı olmaması nedeniyle tuval üzerinde akril boyalar ile bu sanatı icra etmeye çalıştığını, daha sonra bu sanatı icra edilebileceği atölye bulduğunu, Kütahya’daki imkanlar kadar olmasa da bu atölyenin verdiği imkanlar çerçevesinde çini sanatını icra etmekten ve öğrenmek isteyenlere öğretmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Çini sanatının tarihi sürecinin yanında bu sanatın icrası ve kullanılan malzemeler ile ilgili teknik bilgiler veren A. Kurt, çini sanatında kullanılan boya ve motiflerin tarihi, dini-felsefi, psikolojik mana ve boyutları hakkında bilgiler sundu. TKM’de ilk defa gerçekleştirilen çini kursu çalışmaları hakkında da gelen misafirleri bilgilendiren A. Kurt, kursiyerlerin, bu sanatı öğrenmek için gösterdikleri üstün gayret ve başarılı preformanslarından övgüyle bahsederek kursiyerlerin temel ilkelerini öğrendikleri çini sanatına bağlı kalarak bundan sonraki sanat hayatlarında kendilerini geliştirmeye devam edeceklerine inandığını söyledi. A. Kurt konuşmasının sonunda başta Eğitim Ataşesi Dr. Kılıç olmak üzere TKM’deki kursun gerçekleşmesinde maddi ve manevi katkısı olan herkese ve çini sergisine teşrif eden sanat severlere teşekkür etti.
Cini kursu kursiyerlerinden Hanife Satır ve Nurcan Karakuş kursiyerler adına söz alarak kursla ilgili duygu ve düşüncelerini dile getirdiler ve kurs eğitmeni A. Kurt’a bu sanatı kendilerine sevdirdiği ve öğrettiği için teşekkür ettiler.
Etkinliğin daha sonraki bölümünde gitar kursu öğretmeni M. Ali Yıldırım ve kursiyer Abdullah Sağlam kısa birer konuşma yaparak kurs hakkında bilgi verdiler duygu ve düşüncelerini dile getirdiler. Daha sonra gitar kursu kursiyerleri sırayla sahne alarak misafirlere gitar dinletisi sundular.
Gitar konserinin akabinde Başkonsolos E. Tunçer gitar kursiyerlerine, Eğitim Ataşesi Dr. Kılıç da çini kursu kursiyerlerine katılım sertifikalarını takdim ettiler. Daha sonra her iki kursun kursiyerleri eğitmenlerine teşekkür ederek eğitmenler için hazırladıkları hediyelerini takdim ettiler, grup fotoğrafları çektirdiler. Çini kursu eğitmeni ve kursiyerleri çini kursu anısına Eğitim Ataşesi Dr. M. Fatih Kılıç’a özel tasarım çini tabak takdim ettiler.
Konuşmaların son bölümünde Alman misafirlere söz verildi. Frankfurt Emniyet Müdürü G. Bereswill duygu ve övgü dolu konuşmasında, kendisinin emekliliği vesilesiyle düzenlenen veda töreninde, Frankfurt Camiler Birliği tarafından kendisine takdim edilen sanatçı A. Kurt’un özel tasarımı çiniyi, bu etkinlikte edindiği bilgiler çerçevesinde tekrar yakından inceleyeceğini belirterek, kendisinin çini sanatı sergisine davet edilmesine duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Prof. Dr. E. Weber ise sanatın felsefi boyutuna değinerek meşhur Alman filozof Hegel’in sanat ve estetik düşünceleri bağlamında sanatı hayatın Pazarı/Pazar günü olarak tanımladığını söyledi.
Etkinliğin son bölümünde kursiyerler tarafından hazırlanan ikram eşliğinde sanetseverlere çini sanatı eserlerini yakından görme ve inceleme, kurs egitmenleri ve kursiyerler ile sohbet fırsatı verildi.
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel Başkanı Dr. Muharrem Kuzey, Mannheim'da bir saldırganı önlemeye çalışırken hayatını kaybeden genç polis memuru için bir mesaj yayınladı.
Kuzey, mesajında şu ifadelere yer verdi:
“Mannheim'daki bıçaklı saldırıda görev başındaki genç polis memuru Rouven L.'nin hayatını kaybetmesi, hepimizi derin bir üzüntüye boğmuştur. Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) olarak, genç polis memuru Rouven L.’nin ailesinin acılarını derinden paylaşıyor; ailesine, mesai arkadaşlarına ve tüm sevenlerine Yüce Allah'tan dayanma gücü ve sabır diliyoruz.
Saldırının yaşandığı ilk gün, DİTİB Baden Württemberg Eyalet Birliği Başkanlığımız da bir yazılı açıklama yaparak bu eylemi siddetli bir şekilde kınamıştır.
DİTİB teşkilatı olarak bizler de saldırganı ve bu vahşi saldırıyı şiddetle kınıyor, kime veya neye yönelik yapılırsa yapılsın, şiddetin her türlüsünün karşısında olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyoruz. Tüm dinlerin bu tür menfur olayları desteklemeyeceğini, her birinin toplumsal barış ortamını gölgeleyen bu tür olayları reddedeceğini biliyoruz. Müslümanlar olarak bizler, Kur'an-ı Kerim'den öğrendiğimize göre, haksız yere tek bir insanın dahi öldürülmesinin, bütün bir insanlığın öldürülmesine eşdeğer olduğuna; tek bir insana hayat vermenin bütün bir insanlığa hayat vermeye eşdeğer olduğuna inanıyoruz (Maide, 5/32).
İnançlarımız, düşüncelerimiz, ırklarımız, dünya görüşümüz, hayat felsefemiz farklı olsa da hepimiz bu dünyada yaşıyoruz ve bu dünyanın bir vatandaşıyız. Tüm bu farklılıklarımıza rağmen hepimiz insanlık ortak paydasında eşitiz. Bu menfur ve vahşi eylem, insanı insan yapan tüm değerlere aykırıdır ve hiçbir durumda mazur görülemez. Kırk yıldır insanların ve toplumların refah ve huzurunu daima gözeten bir kurum olarak, barış ve gelecek adına, bir daha bu tür olayların yaşanmaması temenni ediyoruz. Benzer saldırıların bir daha yaşanmaması için saldırganın en ağır şekilde cezalandırılmasını yetkili mercilerden talep ediyoruz.
Müslümanlar olarak adalet, iyilik, sevgi, saygı, hoşgörü, barış, yardımseverlik ve dayanışma gibi temel prensipler doğrultusunda bir gelecek için hep birlikte dua ediyoruz.”