Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Türk-Alman Üniversitesinde yapılan etkinliğin açış konusmasını yapan Rektör Prof. Dr. Cemal Yıldız, “Üniversitemiz göçün devletlerarası ilişkileri güçlendirmesinden doğan bir eğitim kurumudur” şeklinde konuşarak Almanya’ya göçün diplomatik ve sosyo-ekonomik boyutlarına dikkat çekti.
Göç İdaresi Başkanlığı-Uyum Faaliyetleri Daire Başkanı Burak Yaşar, Türkiye'den Almanya'ya Göçün 61. Yılı Konferansı'nı Türk-Alman Üniversitesinde gerçekleştirmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Prof. Dr. Hamide Özden Özkaya Ferendeci, Prof. Dr. Ulaş Sunata, Doç. Dr. Hatice Selin Pürselim Arning, Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, Prof. Dr. M. Macit Kenanoğlu, Gülten Dayıoğlu ve Hamza Cebeci de konu ile ilgili birer konuşma yaptılar.
IKG- Kültür, Tarih ve Entegrasyon Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Dr. Latif Çelik yaptığı uzun konuşmada, “Almanya’ya göç Türklerin batıya yolculuğunun bir parçası gibi görünse de tarifi yapılmayan sosyolojik ve kültürel hareketliliktir. 60’lı yıllarin başından itibaren yüzbinlerce Türk insanı kendi ülkesinin doktorları tarafından sağlık kontrollerinden geçirilerek hiç tanımadıkları soğuk batı ülkesine çalışma amaçlı gönderilmişlerdir. Türkiye ve Almanya arasında adı konulmamış bir emek - ticaret ilişkisinin sonucunda bu gün Almanya’da 4 milyona yaklaşan Türk olgusu ise göçün tahmin edilemeyen bir başka sosyo-kültürel gerçeğidir. Türklerin Almanya’ya göçü kültürel, siyasal, sosyolojik anlamda ciddi analizlere konu olabilececek çok yönlü bir süreçtir. Gerçek şu ki, son dönemlere kadar Türkiye kendi insanlarının sorunları ile ilgilenmezken, Almanya Tüklerin ne zaman ülkelerine döneceğini bekleyerek zaman geçirdi” şeklinde konuştu.
Türk-Alman ilişkileri açısından bakıldığında ise ülkedeki Türk varlığının tarif edilemeyecek kadar önemli olduğunu belirten Dr. Latif Çelik, “Milyonlarca Türk günümüz Almanya’sında her alanda etkili ve önemli bir toplumsal gerçektir. Ülkedeki Türk varlığı nesiller boyu iki ülke politikacılarını dostluğa yatkın bir dil ile reel siyaset yapma yönünde uyarmıştır. Her iki ülkede karşı tarafın önemini 60 yıldır hatırlatmaya devam eden ilginç bir sosyo-kültürel topluluk olarak uluslararası ilişkiler labratuarlarında mercek altına alınması gereken ilginç bir kültürel azınlık topluluğudur” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
https://www.latifcelik.de