KONAD Başkanı Sait Özcan Avrupa Parlamentosu seçim sonuçlarını değerlendirdi

Foto: KONAD Foto: KONAD

Dün sandıklar açıldı ve iki saat içinde nakavt veya tuş olduğumuzu anladık. Seçim akşamı herkes birbirine sordu, ‘Bizimkiler ne yaptı’ diye. Oysa perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. İki ekola ayrıldı Türklerin partileri. CDU veya SPD ile yarşacak havası vardı geçen haftaya kadar. İkisi de ileri çıkmak için bilmem nerelerden referanslar gösterip kendilerinin daha güçlü olduğunu belirttiler. Bu arkadaşlara, bu işin yanlış olduğunu, bu yola çıkarken öncelikle ‘Almanya’da yaşayanların yararına siyaset yapmaları gerektiğini’ ve buradaki sorunlara çözüm önerileri üretmelerini söyledim.

 

“Almanya’da diğer gruplar ile siyasette ortak çabalar göstermeden başarılı olunmaz” demek istedim aslında. Ama doğru koşunca arladaşlar bana küsüyor. Oysa dost tam da benim konuştuğum gibi konuşur aslında. Şimdi arkadaşlar bana küsecekler ama, gerçek atom gibi ve sert ve nettir. İstediğin kadar neden getir, bu sonucu değiştiremezsin, adı yenilgi olan sonucu alırsın.

 

Önce neden yenildiğimizi analiz etmek gerek. Bu nedeni bulamayanlar hep aynı sonucu alırlar. Kendimize sormalıyız, Türk kökenlilerin kurduğu partiler niye başarısız oluyor diye. Bunların sebeblerini sıralayarak bir sonraki seçimler için kendimize çeki düzen verebiliriz.

 

  • Kuruluş aşamasında göçmen toplumunun tüm renk ve katmanları ile istişare edilmeliydi. Arge çalışması yapılıp özellikle göçmen toplumun talep ve beklentileri parti tüzüğünde tam olarak yer almalıydı.
  • İslam düşmanlığının giderek yükseldiği bir Hristiyan ülkede, bir partinin %0,1’in bilmem kaçı olan oy oranı ile sadece Türklerin oylarını beklememelidir. Özellikle ‘sadece’ Müslüman kitle üzerine siyaset belirlemek ise İslam karşıtlığını yükseltir.
  • Beyinleri başka, gövdeleri başka coğrafyalarda olanlar tarih boyunca hep kaybetmişlerdir. Siyasetçi proğramını yaşadığı bölge, şehir ya da ülkeye göre yapar. Bunun dışındakiler hiç bir zaman sizi başarıya götürmez. 
  • Almanya’da kısa bir süre önce Müslüman göçmenler tarafından kurulan bir partinin, Filistin konusu ve Almanya’nın silah ticareti gibi dış politika konularına gereğinden fazla angaje olması bir defa abartıdır. Bunun yerine, göçmenlerin sosyo-kültürel, ekonomik ve hukusal konuları öne çıkarılmalıydı.
  • Türk Toplumu'nun önemli bir kısmı BİG ve DAVA’nın seçime birlikte girmelerini bekledi. Bunun gerçekleşmeyip ve iri olmak adına ortak paydalarda ‘birlik ve beraberlik’ görüntüsü verilememesi de Türk Toplumuna demotivasyon olarak yansıdı.
  • Bütün eksiklik ve eleştirilerimin sonunda DAVA’nın aldığı 150 bin oy ise ilerisi için ümit vermektedir.

Siyasette olan arkadaşlar eleştiriyi bir türlü kabullenmedikleri için ‘Bu konuyu bir dahaki seçime kadar yazmayacağım ve konuşmayacağım”

Last modified on Dienstag, 11 Juni 2024 14:56
Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

https://www.latifcelik.de