Möln katliamının acısını demokrasiye inananlar bir türlü unutamıyor

Foto: Barıs Öneş Foto: Barıs Öneş

“Irkçılık ideolojik bir düşünce değil, aksine psikolojik bir hastalıktır” 

                                                                                                   Malcolm X 

 

1992 yılının 22 Kasım’ı 23 Kasım’a bağlayan gecesi, Schleswig-Holstein Eyaleti’ne bağlı Mölln kentinde yaşanan ırkçı saldırı, insanlık tarihine utanç günü olarak yazıldı. Bundan tam 31 yıl önce Bahide Arslan (51) ile torunları Yeliz Arslan (10) ve Ayşe Yılmaz (14), ırkçıların kundakladığı evde hayatlarını kaybetti. Arslan ve Yılmaz ailelerinin nezdinde; ırkçı saldırılar sonucu hayatlarını kaybeden tüm insanlarımızı saygıyla anıyor, bir daha bu gibi acıların yaşanmamasını yürekten temenni ediyorum.  

 Irkçılık, günümüzde dünyada olduğu gibi Almanya’da da hala azalmak yerine giderek artmakta. Tüm dünyada bilim, teknoloji ve kültürel ilerlemelere rağmen ırkçılık maalesef evrensel boyutta bir sorun olmaya devam etmekte. Özellikle Avrupa genelinde son yıllarda sağcı partilerin güçlenmesi, ırkçıları daha da cesaretlendirmekte. 

Irkçılık ve yabancı düşmanlığı, geçmişinde Almanya’ya en büyük zararı veren, çok acı tecrübeler yaşamamıza neden olan, suç teşkil eden tehlikeli fikirlerdir. Eylemlerin fikirlerden doğduğunu dikkate alırsak bunun ne kadar tehlikeli olduğunu da anlamış oluruz. Belli bir ırkın üstünlüğü inancı üzerine inşa edilen ırkçılık, birçok sosyal sorunun da kaynağını oluşturmakta.  

Almanya’da, tarihten ders çıkararak ırkçılığa karşı duyarlı davranan geniş bir kesimin olması ise ırkçılık hastalığıyla mücadeleyi güçlendirip cesaretlendirmekte. Toplum olarak bu tehlikeli sorunla mücadelede ayrımcılığın her türlüsüyle, ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve hoşgörüsüzlüğe karşı sıfır tolerans politikasıyla ortak mücadele sergilemek hem acil bir ihtiyaç hem de hepimizin görevidir. Nüfusunun yaklaşık üçte birini göçmen kökenlilerin oluşturduğu Almanya’da ırkçılığın ve ayrımcılığın olmadığı, demokrasi ve barışın güçlü olduğu bir toplum, ‘biz’ ve ‘onlar’ kavramı olmadan birlik ve beraberlik içinde yaşama arzusuyla… 

 

Barış Öneş 

Hamburg Eyalet Parlamentosu Milletvekili 

 

23 Kasım 1992 Mölln Katliamı 

1992 yılında Mölln’de 22 Kasım’ı 23 Kasım’a bağlayan gece büyük bir acı yaşandı. İki Neonazi genç, gece kentteki Ratzeburgerstr.’de bulunan Türklerin binasını ateşe verdikten sonra, Arslan ailesinin evini de ateşe verdiler. Polisi arayan ırkçılar, “Heil Hitler, Pis Türkleri Yaktık” mesajı bıraktılar. İtfaiye ilk önce yakılan Ratzeburgerstr.’deki evi söndürmeye gittiği için, Arslan ailesinin evine saatler sonra gelebildi ve onlar gelinceye kadar aileden 3 kişi yanarak öldü, diğer aile fertleri camdan atladıkları için ağır yaralandı. Saldırıda Bahide Arslan (51), Yeliz Arslan (10) ve Ayşe Yılmaz (14) hayatlarını kaybetti. Arslan ve Yılmaz aileleri yüreklerindeki yangını ve saldırının izini ömür boyu taşırken cinayetleri işleyen iki Neonazi gençten biri yaşı küçük olduğu için 7,5 yıl, diğeri ise 15 yıllık hapis cezalarının ardından yeni kimliklerle korunmaya alındı.  

 

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

https://www.latifcelik.de