Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
300 yıl önce Evliya Çelebi imparatorluk Coğafyasını en iyi bilen, seyahatnamesini en detaylı not eden bir ortacağ gezginidir. Onun için günümüzde Osmanlı kültür Coğrafyasında kalan bir çok ülke için kendi kültür tarihi ve coğrafyasını öğrenebilmek adına Osmanlı arşivlerindeki altın kalem ile yazılan müstesna satırları çok önemlidir. Çelebi'nin zevk ile okuduğum Evliya Çelebi Diyarbekir’den Bağdat’a geçerken şehirlerin incisinde konaklayalım der. Neresi diye sorduklarında “Elbette Mardin‘dir” der.
Seyyahların efendisi Çelebi’den 3 asır sonra Almanya’dan kalkıp Anadolu’yu bir uçtan uca görmeyi amaçlayan bir gezi planladık. Her şehri bir diğerinden güzel olan Türkiye’nin güney doğusuna uzanıp Çelebi’nin seyahatnamesinde uzun uzun bahsettiği bölgenin kültürel dokusu ile tarihi eser ve izleri görmek için seyahat rotamıza bu yıl Mardin‘i büyük harfler ile yazdık.
Şehirden şehire gezip gezi notları çıkarmak bizde bir kültürdür. Bir öğretmen arkadaşıma bu yıl Trabzon’dan Mardin’e kadar Anadolu’yu gezeceğim deyince, cebinden bir kart çıkarıp ‘mutlaka Raymar otelde konakla, kolay bulursun’ dedi. Şehre girip sola dönünce biz oteli aramadan otel bizi karşıladı sanki. Resepsiyondaki nazik merhabalı karşılamanın güzelliği Türkiye’nin hiçbir şehrindeki hiç bir otelinde görmedim. Bu sadece bize mi diye düşünürken benden sonra gelenlere de aynı kibarlık ve nazik bir hoşgeldiniz kelimesi ile karşılamaları dikkat çekiciydi. Odayı görmek istedim, buyrun diyerek açtılar kapıyı ve göze çarpan temizlik ve modernizasyon karşısında misafir olmayı hemen kabullendik. Resepsiyonda bir Türk kahvesi sonrası ricaya gerek kalmadan valizlerimiz geldi. Temizlik, düzen ve servis en üst düzeyde idi. Üstelik fiyatları da çok uygun. Ancak esas olan ise müşteriye davranış çok dikkat çekiciydi.
Ertesi gün kahvaltıda müşteriler ile otel yetkilisi Seçkin Beksarı hanımefendinin teker teker ilgilenmesi de bana göre alışilmamış bir güzel davranış biçimiydi. Patronlar kimdir, kimlerdir bilmiyorum ama personelin işi ve işyerini sahiplendiğini açıkça farkettim. Türkiye’nin bir kaç şehrinde daha otellleri olduğunu ve diğer otellerinde de benzer kalite ve servis ile birlikte müşteri memnuniyetinin en üst düzeyde tutulduğunu belirttiler.
Türkiye’nin turizm güzellikleri eşsiz, doğası çok temiz ve her bir şehrindeki her çeşit kültürün ayrı bir değeri var. Mardin ise bir kültür cümbüşü içerisinde Fırat ve Dicle arasındaki bir Zümrüd-ü Anka değerinde. Bu şehrin paha biçilmez gerdanlığı ise tarihin her dönemine sahip çıkan mimarisi ve son derece samimi personeli ile Raymar Otel’dir. Türkiye turizminin geleceği için Turizm Bakanlığı kesinlikle bu otel zincirini takibe alarak sektörün geneline örnek göstermelidir.
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
https://www.latifcelik.de