Â
Akdeniz Üniversitesinde eğitim ve öğretimine devam eden Türkce lisanını anadili gibi güzel konuşan komşu Sırbistan'lı güzel kızımız, öğrencimiz gelecekte Türkiyenin gönüllü elcisi olmaya namzet Magdalena Jevdic hanımla bir röpertaj yaptım. Beğenerek okuyacağınızı ümit ediyorum.
Â
Â
Okuyucularımiza kendinizi tanıtırmısınız?
Â
İsmim Magdalena Jevdic Antalya Akdeniz Üniversitesi Turizm Fakültesi Turizm İşletmeciliği bölümü yüksek lisans öğrencisiyim. 2021 Ocak ayında başvurduğum Türkiye Bursları programının sayesinde 2021 Eylül ayından beri Türkiye’nin turizm kalbi olan Antalya’da
uluslararası YTB öğrencisi olarak kalıyor ve yüksek lisans eğitimine devam ediyorum.
Orta Sırbistan’da bulunan KruÅŸevac ÅŸehrinin yakınında Sırp kökenli bir ailede doÄŸdum veÂ
büyüdüm. Tarihi Roma dönemine kadar uzanmış olan, Sırbistan’ın hatta Avrupa’nın en köklü kaplıcalarına ev sahipliği yapan Vrnjaçka Banja belediyesinde Turizm ve Konaklama Lisesinde Turizm Teknisyeni bölümünden mezun olduktan sonra Sırbistan’ın ikinci büyük şehri olan Novi Sad’da üniversite hayatıma başladım.
 Dört yıl süren lisans eğitimim boyunca sosyal, çok yönlü ve toplumunda aktif birisi olarak üniversite faaliyetlerine ve bulunduğum şehirden ziyade Balkanlar’da düzenlenen birçok turizm etkinliklerine katıldım. Ülkemde düzenlenen çeşitli fuarlarda ve konferanslarda gönüllülük çalışmalarında yer alarak kendimi kişilik olarak, ilgi alanlarımı, geleceğe yönelik arzular ve hedeflerimi, mesleki değerlerimi keşfetmeye çalıştım.
Â
Çünkü o keÅŸfetme çabaları o zaman benim yaşımdaki her genç bireyi hayata baÄŸlı tutarak gelecekle ilgili bir umut ışığını temsil ediyordu. Ancak içimi dolduran ve mesleki anlamında kendimi geliÅŸtiren bütün bu aktivitelerin arkasında yıllarca sönmeyen bir arzu vardı, o da Türkçeyi okumaktı. Lisansın dördüncü sınıfına baÅŸlar baÅŸlamaz Türkçeyi kurs olarak almak istediÄŸiminÂ
farkına varıp kendimi Sırbistan’da verilen kursları araÅŸtırmaya verdim. Nitekim, Türkçe okumaÂ
arzusunu Türkiye Cumhuriyeti Belgrad BüyükelçiliÄŸinin kültür merkezi olan Yunus EmreÂ
Enstitüsü’nde 2020 Eylül’de gerçekleÅŸtirmeye baÅŸladım. O zamandan bu yana Türkçeyi devamlıÂ
olarak okuyarak 2 buçuk yıl geçti, bu zengin ve eşsiz dile olan tutkum ise gittikçe artıyor.
Â
Türkiye’de okumaya nasıl karar verdiniz? Â
Â
Efendim ÅŸeyden önce söylemekÂ
istiyorum ki hayatımda verdiÄŸim en iyi kararlardan birisi Türkiye Bursları programına baÅŸvuru yapmam oldu. Bu küçük kızın gözünde Türkiye her zaman harika, hayal etmesi güzel bir rüyaÂ
olmuÅŸtu; egzotik kültür ve gelenekler diyarı, sıcak ve spontane insanlar, mucizevi enerjiyi ve neÅŸeÂ
uyandıran bir şarkı dili olan ülke idi, aynı zamanda ulaşılmayacak kadar uzak görünen bir ülke.
Bu dili öğrenmek, aynı zamanda Türk kültürel yelpazesini keÅŸfetmek oldu. Böylece TürkçeÂ
benim için bir hobiden daha fazlası oldu. Daha çok öğrenme isteÄŸi uyandıran ve beni TürkçeÂ
konuÅŸulan bölgelere gitmeye teÅŸvik eden bir tutku haline geldi. Novi Sad Ãœniversitesinde Turizm bölümünde lisans eÄŸitimim bitmek üzereyken, Antalya bana güzel ve pratik olanıÂ
birleÅŸtirebileceÄŸim bir yer gibi göründü; dil geliÅŸtirmek, Türkiye’nin benzersiz bölgelerininÂ
kültürünü tanımak ve Türkiye turizminin nabzını tutan Antalya’da turizm alanında yeni bilgi veÂ
deneyimler kazanmak amaçlarımın arasındaydı.
Â
Ä°lk baÅŸta Akdeniz Ãœniversitesi TÖMER’de, sonra da yüksek lisans programında okuyorÂ
olmamın yanı sıra bu ülkenin kültürünün birçok unsurununa yakından ve derin bir şekilde
yaklaÅŸmak istediÄŸimden her boÅŸ zamanımda Ä°stanbul’dan Ankara’ya, Kapadokya’dan Konya’ya, MuÄŸla’dan, Antalya bölgesi üzerinden Adana’ya kadar birçok ÅŸehri seyahat etmeye odaklanırdım.Â
Seyahatlerimde gördüğüm ustalık eserlerini, ÅŸahit olduÄŸum muhteÅŸem manzaraları ve hayranÂ
kaldığım eski tarihi kalıntılarını ülkemdeki insanlarla paylaÅŸmak üzere her zaman fırsatÂ
kolluyorum ve kendi milletimin Türkiye’ye yönelik daha yoÄŸun merak uyandırma fırsatına sahip olmam kendimi çok mutlu ve faydalı olmamın nedenidir. TÖMER’de bana 10 ay boyunca Türkçe öğreten bir hoca hep ÅŸunu derdi: ‘ArkadaÅŸlar, doÄŸduÄŸunuz ülke ana vatanınız, Türkiye ise gönülÂ
vatanınızdır’. Bu noktada eklemek isterim ki Türkiye gönül ülkem olduÄŸu sürece onun gönülÂ
vatandaşı olarak sadece Sırbistan’da değil Dünya’nın her köşesinde onun gönül elçisi rolündeyim
ve bu rol kendisiyle önemli bir sorumluluk taşıyor zira ÅŸahsi düşünceme göre birisi Türkiye gibiÂ
bir ülkenin kültürel özelliklerini, toplumun yaÅŸam felsefesini ve onun temellerini oluÅŸturan belirliÂ
deÄŸerleri dünyaya aktaracak olursa yaÅŸadığı toprakların kültürünü onun derinlikleriyle eleÅŸtirmeyeÂ
girmeden anlamaya çalışması gerekiyordur. Ancak kalbiyle gözlemleyen olan çevresine birÂ
kültürü tüm sıcaklığıyla, her türlü güçlü ve zayıf noktalarıyla yaklaştırması mümkündür.
Türkiye’de bugüne kadar karşılaştığım ve yakından tanıştığım her Türk insanı yerel halkla özdeşleşme duygusunu aramam ve yerel kültürünün günlük hayatına dalmayı sevdiğimi görebiliyordu, dolayısıyla karşılıklı olarak samimiyet, güven ve saygı, hatta Sırpların yapısına yönelik merakı gösteriyordu.
Â
Â
Türkiyede kalmayı düşünürmüsün?
Â
Türkiye burslusu olarak Antalya’da yüksek lisans eÄŸitimim bitene kadar, doÄŸrusu 2024Â
Eylül’e kadar kalmayı hedefliyorum. Bu süre içerisinde bugüne kadar eÄŸitim alanında verdiÄŸim çabayı devam etmemin yanında Antalya’daki turizm sektörünün otelcilik ve seyahat iÅŸletmeciliÄŸi bölümlerinde deneyim kazanmaya özen göstermeye devam edeceÄŸim. Zira ülkeme geri döndüğümde Türkiye’de geliÅŸtirdiÄŸim Türkçeyi, edindiÄŸim mesleki eÄŸitim ve saha tecrübelerimiÂ
her iki ülkenin yararlanacağı ÅŸekilde deÄŸerlendirmek istiyorum. Yeri gelmiÅŸken Türkiye Bursları programından bahsetmem bu çerçevede önemli bir nokta çünkü Türkiye’nin saÄŸladığı bu yüksek öğrenim programının sayesinde Dünya’nın her yerinden gelen gençler Türkiye mezunu olarakÂ
Dünya çapında, yani hem kendi ülkelerinde hem de Türkiye ile iliÅŸkilerinde hayatın her alanındaÂ
büyük katkı saÄŸlıyorlar. Böylece uluslararsı öğrenciler Türkiye’nin en prestijli üniversitelerindeÂ
eÄŸitim alarak kendi ülkelerinin Türkiye ile iÅŸ birliÄŸinin geliÅŸtirilmesine ve farklı kültürlerin dahaÂ
güçlü yakınlaşmasına yol açıyorlar. Bu bağlamda, Sırp gençliğinin giderek Türkçeyi ve Türkiye’de
farklı üniversiteleri okumaya artan ilgisi, Türkiye’nin Sırbistan ile arasında son dönemlerde en yükseÄŸe ulaÅŸan iliÅŸkilerini güçlendireceÄŸini gönülden umuyorum.Â
Â
Bu sürece kendi ilgi alanımdaÂ
çaba sarf etmeye özen göstereceğimi de belirtmek isterim. Çünkü bu iki kültürü birleştiren noktalar, ayıran noktalardan daha fazladır."
Â
Magdalena Jevdic,bize kıymetli zamanınızı ayırdınız. Ayrıca verdiğiniz bu bilgiler için size çok teşekür ediyorum. Eğitim hayatınız ve sonrasında size başarılar diliyorum.
Bende size çok teşekkür ederim Doğan bey.
Â
Haber ve Resim: DoÄŸan Tufan (Antalya)
Â
Â