- Almanya Başbakanı Angela Merkel:
- "O dönemde 'uyum politikası' gibi bir kavram yoktu. Misafir işçi kavramı, herkesin yakında gideceğine ilişkin düşünülen şeyi ifade ediyordu. Ancak bunların çoğu gerçekleşmedi"
-Göç, Sığınmacılar ve Entegrasyondan Sorumlu Devlet Bakanı Annette Widmann-Mauz:
-"Sadece bir bavulla gelen kadın ve erkekler çok çalıştılar ve Almanya'yı bugün Avrupa'nın ortasında ekonomik olarak güçlü bir ülke haline getirmeye yardımcı oldular"
BERLİN (AA) – Almanya’nın başkenti Berlin’de Türkiye ile Almanya arasında imzalanan "İş Gücü Anlaşması"nın 60. yıl dönümü kutlandı.
Almanya Uyum Vakfı tarafından Başbakanlık binasına düzenlenen törende Türkiye’den ve diğer ülkelerden Almanya’ya gelen misafir işçiler takdir edildi.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sebebiyle çevrim için düzenlenen törene Almanya Başbakanı Angela Merkel, Göç, Sığınmacılar ve Entegrasyondan Sorumlu Devlet Bakanı Annette Widmann-Mauz ve eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff da katıldı.
Şansölye Merkel, burada yaptığı konuşmada, 60 yıl önce misafir işçi olarak Almanya’ya gelenlerin bilinmeyene doğru bir yolculuk yaptıklarını belirterek 10 yıl önce İş Gücü Anlaşması'nın 50. yılında düzenlenen etkinliğe katılan birinci kuşaktan insanlardan dinlediği yaşam hikayelerinin kendisini çok etkilediğini ve bunları hiçbir zaman unutmayacağını söyledi.
Merkel, “O dönemde buraya gelen insanlar gerçekten kolay bir zaman geçirmediler." ifadesini kullandı.
Almanya’ya gelen insanlara yönelik uyum çalışmalarının yapılmadığını anımsatan Merkel, "O dönemde 'uyum politikası' gibi bir kavram yoktu. Misafir işçi kavramı, herkesin yakında gideceğine ilişkin düşünülen şeyi ifade ediyordu. Ancak bunların çoğu gerçekleşmedi." değerlendirmesinde bulundu.
Merkel, ülkeye gelenlerin topluma uyum sağlaması için şirketlerin ve sendikaların önemli rol oynadığını anlattı.
Göreve geldiği 2005’te entegrasyondan sorumlu Devlet Bakanlığının kurulduğunu anımsatan Merkel, "Çünkü bunun (entegrasyonun) çok daha büyük önem kazanması gerekiyordu." dedi.
Merkel, bugün göçmenlere yönelik uyum ve danışma kurslarının verildiğine işaret ederek Almanya’daki göçmenlerin Almanca öğrenmesinin önem taşıdığını vurguladı.
Alman toplumunun Almanya'nın göç ülkesi olduğunu ve başka kültürlerden gelenlerin bu ülke için çalıştığında güçlendiğini anladığını ifade eden Merkel, "Uyumun hedefi bu birliktelik. Entegrasyon, isminiz Klaus veya Erika olmadığı için asla tamamlanmayan 7 nesil süren bir görev olamaz.” değerlendirmesinde bulundu.
Başbakan Merkel, insanlar arasında daha çok temasın sağlanması gerektiğini belirterek "Bu konuda yapacak çok şeyimiz var." dedi.
Göç, Sığınmacılar ve Entegrasyondan Sorumlu Devlet Bakanı Widmann-Mauz, ilk neslin Almanya’ya katkılarını överek “Sadece bir bavulla gelen kadın ve erkekler çok çalıştılar ve Almanya'yı bugün Avrupa'nın ortasında ekonomik olarak güçlü bir ülke haline getirmeye yardımcı oldular." ifadesini kullandı.
Alman tarihinin bu kısmı, ülkenin ortak hafızasında, müzelerde ve okuldaki derslerde yer alması gerektiğini belirten Widmann-Mauz, “Made in Germany" bu iyi imajını ülkeye gelen birinci nesil misafir işçilere de borçlu olduğunu vurguladı.
Widmann-Mauz, geçmişten derslerin çıkarılması da gerektiğini ifade ederek “Almanya'yı gelecekte ekonomik olarak güçlü, modern bir ülke olarak konumlandırmak istiyorsak, herkesin buna becerileriyle katkıda bulunmasını sağlamalıyız." değerlendirmesinde bulundu.
- Kalp doktoru Dilek Gürsoy'un annesine ödül
Törenin sonunda Almanya’nın kalkınmasına katkı sağlayan birinci nesli temsilen 4 kişiye "Talisman" ödülü verildi.
Almanya Başbakanı Merkel, ülkede 2019’da "yılın doktoru" seçilen kardiyolog Dilek Gürsoy’un annesi Zeynep Gürsoy’a "Talisman" ödülü verildikten sonra yaptığı konuşmada çok duygulandığını belirterek "İyi bir annenin harika bir kızı olur." dedi.
Merkel, “Ülkemiz için geçmişte ve hala bugün yaptıklarınızdan dolayı teşekkür ederim." ifadesini kullandı.
"Talisman" ödülü ayrıca ülkeye gelen ilk nesli temsilen Hırvatistan’dan gelen Anka Ljubek’e, Güney Koreli Kim Yang-hee’ye ve Vietnam’dan gelen Hoai Nam Duong’a verildi.
Almanya, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra iş gücü açığını kapatmak amacıyla 1955’te İtalya, 1960’da Yunanistan ve İspanya ile anlaşmalar yaparak buralardan işçi getirdi.
Almanya, Türkiye ile de 30 Ekim 1961’de İş Gücü Anlaşması imzalayarak Türkiye’den resmi olarak Almanya’ya iş gücü göçü başladı.