19 Åžubat 2019 akÅŸamı Hanau'da aşırı saÄŸcı bir terör saldırısında 9 göçmen genç hayatını kaybetti. Bu, burada yaÅŸayan göçmenlerin var olan bir çok kara ve ızdırap günlerine bir yenisinin daha eklenmesi demekti. Ne yazık ki, bu günler ve olaylar azalması gerekirken, her yıl daha da artıyor. Artık böyle bir anma gününün bulunmadığı bir ay yok neredeyse.Â
​
Her aşırı saÄŸcı terör saldırısının göçmenlerin ruhlarında açtığı yaralar, vatan edindikleri bu ülkede gelecekleri hakkında derin bir belirsizliÄŸe neden oluyor. Aidiyet ve mesubiyet baÄŸlılığı giderek daha derinlemesine sorgulanıyor. Özellikle gelecekte bu tür terör eylemlerinin önlenmesi için gerekli tüm önlemlerin alınmadığı hissi, bu duyguların oluÅŸmasına yol açıyor.Â
​
Sadece bu tür hissedilen güvensizlikler deÄŸil, aynı zamanda politikacıların ve güvenlik yetkililerinin bizi endiÅŸelendiren tartışmasız, anlaşılmaz ve kabul edilemez davranışları da bunu destekliyor. Mesela, Frankfurt Polisi'ndeki aşırı saÄŸcı sohbet gruplarını nasıl yorumlamalı veya anlamalıyız. Bizim açımızdan, onların keÅŸfi ve nihayetinde grubun dağılması çok uzun sürdü. Siyasette ve güvenlik makamlarında sorumlu olanlar, kurumlarda ki aşırı saÄŸcılığa karşı daha katı adımlar atmalıdır. Böylece, bu tür aşırı saÄŸcı terör saldırılarında "münferit olay" teorisini dikkate almamaları gerekir. Bu gibi olaylara daha geniÅŸ bir perspektifle yaklaÅŸmaları bize göre çok büyük önem arz etmektedir. Â
​
Aşırı sağcı terör saldırısının yıl dönümünde, terör kurbanlarının ve hayatta kalanların ailelerine en kalbî duygu ve düşüncelerimizi ve içten taziyelerimizi ifade ediyoruz. Katlanmak zorunda kaldıkları acımasız ıztırabı tahayyül bile edemiyoruz. ATİB olarak biz, bir daha böyle bir olaylarla karşı karşıya kalmamamız için yetkililerin daha duyarlı olmasını bekliyor ve temenni ediyoruz.
                                                       Â
Ä°mam Cengiz
​
ATÄ°B Genel Sekreteri