Print this page

Murat Gürbüz ile Almanya Türkleri’nin sorunlarını ve Saadet Avrupa perspektifinden çözüm önerilerini konuştuk

Foto: Murat Gürbüz Foto: Murat Gürbüz

 

Saadet Avrupa Tanıtım ve Medya Başkanı Murat Gürbüz‘den partisinin Almanya Türkleri’nin sorunlarına yönelik hangi çözüm önerilerini getirdiğini ögrenmeye çalıştık. Kendisine yönettiğimiz sorular ile Türk Toplumunun kronikleşmiş sprunları arasında bağ kurmaya çalıştık. Partinin sorunlara yaklaşımını tanıtım ve medya başkanından dinlemek elbette heyecanlı idi. Gürbüz ile uzun konuşmamızdan ortaya çıkan röportajı sizin ile paylaşıyoruz.

 

Aytürk:

Sayın Murat Gürbüz, Medyanın muhatabı olarak öncelikle sizinle konuşmak istedik. Parti çalışmalarınız nasıl gidiyor?

Murat Gürbüz:

Yaklaşık 30 yıldan bu yana Almanya´nın dört eyaletinde okurlarını kültür, eğitim, toplum, entegrasyon ve tarih gibi konularda bilgilendirmeyi, ve her daim sevgisini ve özlemini yüreğimizde hissettiğimiz Türkiyemiz‘deki gelişmelerden haberdar etmeyi kendisine görev edinmiş Alp Medza Grubu Genel Yayın Yönetmeni ve Bas Yazarı Dr. Latif Çelik beyi ve onun şahsında bu grupta emek veren bütün çalışanlara bizlere bu imkanı sağladıkları için şahsım ve Saadet Avrupa Temsilcilği adına şükranlarımızı sunuyoruz.

 

Aytürk:

Almanya’dan parti yapılanmanızı kısaca bize anlatabilirmisiniz?

Murat Gürbüz:

Bizler Saadet Avrupa olarak Avrupa´da resmi olarak  2014 yılında teşkilatlanmaya başladık. Her bir bölgemiz bir konsolosluk merkezi olarak belirledik. Bugün itibarı ile Almanya, Fransa, Hollanda, Avusturya, Belcika´daki konsolosluk merkezlerimiz başta olmak üzere Avrupa´nın 35 Konsolosluk merkezinde teşkilatlanmış bir yapıya sahibiz. Sorunlarımız  salt Almanya olarak değil yurtdışında yaşayan bütün vatandaşlarımız olarak ele alınırsa resmin tamamı görülmüş o doğrultuda da çözüme kavuşturulmuş olur diye düşünüyoruz.

 

Aytürk:

Türkiye siyasetini ne kadar takip edebiliyorsunuz?

Murat Gürbüz:

Bizler Saadet Avrupa olarak Avrupa´da Türkiye siyasetine yönelik kurulmuş bir teşkilatız fakat yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız ile bağlarımızı devam ettirmek, bulundukları ülkelerde karşılaştıkları sorunlara dönük siyasal çözümler geliştirmek, vatandaşlarımızın kalıcılık durumunun günden güne belirginleştiği şu dönemde gerçekçi rehberlik ve danışmanlık yapmak teşkilatımızın öncelikli amacıdır.

 

Aytürk:

Türkiye dışında yaşayan vatandaşlarımızın sıkıntılarına karşı nasıl politikalar üretiyorsunuz?s

Murat Gürbüz:

Teşkilatımız yalnızca vatandaşlarımızın gündelik bürokratik ihtiyaçlarını ve çözüm önerilerini gündeme getirmekle yetinmeyerek aynı zamanda Almanya´da yaşayan 3 milyona yaklaşan Türkiye kökenli vatandaşlarımızın ve Avrupa’da yaşayan 50 milyonluk Müslüman toplumu ile iletişim ve paylaşım ağını güçlendirmeyi de önemli görmektedir. Bu minvalde Yurt Dışında yaşayan vatandaşlarımıza yönelik politikalar kurulumuz tarafından yapılan çözüm odaklı titiz çalışmalar sonucunda vatandaşlarımızın sorunlarını ana başlıkları ile belirleyip bu sorunlara kalıcı somut çözüm önerileri ortaya koyduk.

Yapılan çalıştaylar sonucunda elde edilen raporlardan ana başlıkları ile belirlediğimiz ve önemli ve elzem gördüğümüz sorunları ve çözüm önerilerimizi özetleyerek okurlarımızla paylaşmak isterim.

 

Aytürk:

Yurtdışında yaşayan vatandaslarımızın sorunlarını yakından takip ediyorsunuz?

Murat Gürbüz:

Türkiye Cumhuriyeti’nin dünyanın birçok ülkesindeki 7 milyona yakın vatandaşı, yaşamlarını sürdürdükleri ülkelerde çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalmaktadırlar. Yurt dışında yaşayan Türkiye vatandaşları, aidiyet bağı ile bağlı oldukları ve her alanda katkı sunmaya çalıştıkları devletlerinden sorunlarının çözümünde etkin olmasını beklemektedirler.

Biz, bugüne kadar farklı çalışmalarla tespit ettiğimiz yurt dışı vatandaşlarımızın acil çözüm bekleyen sorunları hakkında ciddi adımların atılması gerekliliği fikri ve çözümün siyaset kurumunda olduğu bilinci ile bu çalışmanın zorunlu olduğunu düşünmekteyiz. Zira aşağıda sayacağımız yurt dışı vatandaşlarımızın temel problemleri, gecikmiş olan çözümlerine artık kavuşturulmalıdır.

 

Aytürk:

Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın temsili sorunu konusunda neler yapmak istersiniz?

Murat Gürbüz:

Demokrasinin ayırt edici temel özelliklerinden birisi de toplumun farklı kesimlerinin devlet nezdinde temsil edilebiliyor olmasıdır. Demokrasilerde meşruiyetin yolu, temsiliyet vasıtası ile çoğulculuğun sağlanmasından geçmektedir. Türkiye için durum göz önüne alındığında, demokratik katılımın önündeki en önemli hususlardan biri yurt dışındaki seçmenlerin temsil edilmesi sorunudur. Yurt dışında bulunan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının temsil sorunu demokrasimiz için bir problem sahasıdır. Ayrıca yurt dışı vatandaşlarımızın kullandıkları oylar yurt içindeki seçimleri etkilemekte, seçimlerin adaletine gölge düşürmektedir. Üç milyonun üzerinde yurt dışı seçmeni ile Türkiye, bu alanda birçok ülkeden farklılaşmaktadır. Mevcut sistemde yurt dışında yaşayan vatandaşların TBMM’ye temsilci göndermesi ise mümkün değildir.

 

 

 

Aytürk:

Pekiyi bu konuda çözüm öneriniz varmı?

Murat Gürbüz:

Elbette, hatta bu konudaki en orijinal programlar bizim partimizden çıkmıştır. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın parlamentoda temsil edilme hakları, hakkaniyet gereği, yurt içindeki vatandaşlarımızla eşit olmalıdır.  Buna göre, yurt dışında yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne doğrudan temsilci göndermesi için yurt dışı seçim çevresinin oluşturulması müzakere edilmelidir. Yurt içi ve yurt dışındaki vatandaşlarımızın temsilini eşit bir biçimde sağlamak için gerekli yasal değişiklikler gerçekleştirilerek yurt içinde milletvekili başına düşen seçmen sayısının yurt dışında da hesaplanması; buna göre yurt dışı milletvekili sayısının belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca yurt dışı milletvekillerinin seçiminde sayıları 1 milyonu aşan mavi kartlıların da seçme ve seçilme hakkına riayet edilmelidir.

Yurt dışı seçim çevresi, yurt dışındaki vatandaşlarımızın sorunlarının tespiti ve çözümü için bir zorunluluk halini almıştır. Zira yurt dışındaki vatandaşlarımızın gündemi farklı bir mesai gerektirmektedir. Hem siyasal katılımı arttırmak hem ülkeye aidiyeti güçlendirmek hem de vatandaşlarımızın bir gereklilik olarak temsilini sağlamak için yurt dışı seçim çevresi bir zorunluluktur.

 

Aytürk:

Çok konusulan bir bilgi paylaşımı sıkıntısı var, bu konuyu bir de sizden dinlemek isteriz?

Murat Gürbüz:

Otomatik finansal bilgi paylaşımı; kişilerin, yerleşik olduğu ülke dışındaki diğer ülkelerde bulunan finansal hesap bilgilerinin, yerleşik olunan ülkeye, her yıl diğer ülke vergi idarelerince, vergisel amaçlarla kullanılmak üzere mütekabiliyet esasında ve otomatik olarak elektronik ortamda gönderilmesidir. Ülkeler, ulusal ölçekte vergi kaybı ve vergi kaybının önleme maksadıyla vergi konularında idari yardımlaşma sözleşmesini kabul etmiştir. Bu sözleşmenin asıl maksadı karşılıklı bilgi paylaşımı sayesinde sağlanacak şeffaflıkla birlikte vergi cenneti olarak bilinen ülkeleri finans piyasalarından dışlamak ve servetlerini oralara taşımak ve gizlemek sureti ile vergi kaçakçılığı yapanların önüne geçmektir. Sözleşmeden etkileneceği düşünülen kesimler; çalışanlar, emekli ve sosyal yardım alanlar ile iş insanlarıdır. Çalışanlar, çalıştıkları ülke dışında kaynağını gösteremedikleri paradan, sosyal yardım alanlar ise sosyal yardım alırken taahhüt ettikleri ve mal varlıklarının olmadığı yönündeki beyanlarından sorumlu olacaklardır. Ayrıca sözleşme sonucunda gelir kaybı ve işletmeler için maliyet artışı olacağı öngörülmektedir. Derin endişelere neden olan ve geriye dönük de işletilebileceği belirtilen sözleşme ile paylaşılacak bilgilerin önemi, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızda güvensizlik oluşturmuştu.

 

Aytürk:

Bu konuda parti olarak öneriniz nedir pekiyi?

Murat Gürbüz:

Çözüm Önerimiz bir defa vatandaşlarımızın Otomatik Finansal Bilgi Paylaşımı’ndan Vatandaşlarımızın Muaf tutulmasıdır. Otomatik Finansman Bilgi Paylaşımı Sözleşmesi siyaset gündemine yeterince taşınmamış, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız bu konuda yeterince bilgilendirilmemiştir. Hakkında bilgi kirliliği bulunan ve çeşitli açılardan sakıncalar oluşturabilecek olan sözleşmenin yurt dışı vatandaşlarımız açısından etkilerinin ne şekilde azaltılabileceği mezkûr alanda uzman isimlerle istişare edilmelidir. Bu konu nasıl bir tutum sergileneceği konusunda mali müşavir, avukat, muhasebeci gibi uzman kişilere danışılmalıdır. Sözleşme çerçevesinde verilecek bilgilerin başka alanlarda kullanılma ihtimali, hükümet nezdinde tartışılmalıdır. Siyasi partiler, bu konuda vatandaşların bilgilendirilmesi ve doğru yönlendirilmesi için çalışmalar yürütmelidirler. Bu sayede yurt dışında çalışan işçilerimizin zararının minimize edilmesi için gerekli çalışmalar yapılmalı, sözleşmede yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın hariç tutulduğuna dair ibareler eklenmelidir.

 

Aytürk:

Mesleki eğitimini Almanya‘da yapanları ilgilendiren önemli bir konu var. Almanya’da alınan meslek eğitimi diplomasının Türkiye’de denkliğinin bulunmaması. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Murat Gürbüz:

Almanya’da 360’tan farklı branşta 2 ila 3 buçuk yıl arasında meslek eğitimi almış, bu eğitimi başarı ile bitirerek diploma almaya hak kazanmış olan Türk gençlerini mevcut durumda Türkiye’de “ortaokul mezunu” kabul etmekteyiz. Bu kabul, Almanya’daki gençlerimiz açısından birtakım hak kayıpları ile sonuçlanmaktadır. Zira çeşitli prosedürleri başarı ile tamamlayan ve aldıkları eğitim mahiyet itibari ile lise düzeyine denk gelmesine rağmen kendilerine ortaokul mezunu hakları tanınmaktadır.

Hem eğitim alınan süre, hem edinilen tecrübe hem de liyakat unsurlarının mevcudiyeti açısından Almanya eğitim sistemi içerisinde edinilen meslek eğitimi diplomasının Türkiye’de geçerliliğinin henüz sağlanamamış olması Türk gençleri için çeşitli mağduriyetler yaratmaktadır. Mevcut uygulama bu haliyle gençlerimizin emeklerinin karşılığının teslim edilememesine neden olmaktadır. Eğitim sistemimizde henüz bununla ilgili bir adım atılmamış olması, gençlerimizin tahsillerini yurtlarında tamamlamaları için bir engeldir.

 

Aytürk:

Çok aydınlatıcı konuşuyorsunuz, pekiyi sizin çözüm öneriniz nedir?

Murat Gürbüz:

Elbette çözüm önerimiz var. Öncelikle  Almanya’da alınan meslek eğitimi diplomasının Türkiye’de Lise Diplomasına denk sayılmalidir. Türkiye’deki muadili eğitimden eksiği olmamasına rağmen daha düşük bir seviye diplomasına denk gelen meslek eğitimi diplomasının lise diplomasına denk sayılması hakkaniyete daha uygun bir uygulama olacaktır. Mağduriyet ve hak kayıplarının bertaraf edilmesi için önerimiz; Almanya’da meslek eğitimi mezunlarının Türkiye’de lise mezunu sayılması ve yabancı öğrenci statüsünde üniversitelere sınavsız alınması yönündedir. Bu konuda gerekli kanuni değişiklik yapılmalı ve sayısı azımsanamayacak kişinin mağduriyeti ortadan kaldırılmalıdır. Eğitim süresi açısından denk olan, ayrıca eğitimine pratik tecrübe de eklemişgençlerimizin diplomaları, Türkiye’de lise mezunlarına denk sayılmalıdır. Gençlerimiz, bu diplomaları ile üniversitelere kayıt yaptırabilmelidirler.

 

Aytürk:

Size göre başka hangi sıkıntılarımız var Almanya’da?

Murat Gürbüz:

Sila yolunda çeşitli sıkıntılarımız var mesela. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız için “sıla yolu” çeşitli sebeplerle “çile yolu”na dönüşmektedir. Vatandaşlarımız, Avrupa’dan ana yurtlarına gelirken veya ülkemizden ayrılırken yol boyunca farklı sorunlarla karşılaşmaktadırlar.  Yol boyunca geçilen ülkelerde vatandaşlarımız rüşvet, can ve mal güvenliği, haksız muamele, hırsızlık, uzun kuyruklar gibi problemlerle karşılaşmaktadır. Söz konusu sıkıntıları Türkiye’ye yolculuk yapan vatandaşlarımızın yanı sıra tır ve kamyon şoförleri ile nakliyeciler de yaşamaktadırlar.

 

Aytürk:

Başka neler söylemek istersiniz?

Murat Gürbüz:

Öncelikle size teşekkür ediyoruz. Bütün bu sorunların çözümü için hiç süphesiz siyaset tek başına yeterli değil. Siyasi  partilerin ve mevcut siyasi iradenin yanı sıra  sivil toplum kuruluşları, meslek ögütleri, üniversiteler, dernekler, vakıflar gibi toplumumuzun etkin oldugu yapıların da birlikte hareket etmeleri bu sorunların ortadan kaldırılmasi için etkili bir şekilde kamuoyu oluşturmaları gerektiğine inanıyorum.

Bizlere yurt dışında yaşayan insanimizin sorunlarını dile getirme ve bu sorunlara çözüm önerilerimizi aktarma fırsatı veren gazetenize ve kıymetli çalışanlarına şahsım ve teşkilatımız adına çok teşekkür ediyorum.

 

Aytürk:

Teşekkür ediyoruz.

Murat Gürbüz:

Esas biz site tesekkür ediyoruz. Sessiz çoğunluğun erdemli sesinin topluma ulaşmasına katkısağlıyorunuz.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Last modified on Sonntag, 01 Mai 2022 20:17
Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

https://www.latifcelik.de