Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

 

Insgesamt 1.223 € hat die Zulassungsstelle des Landratsamtes Kelheim kürzlich an MONA BRK Kreisverband Kelheim gespendet.

 

„Jedes Jahr sammeln die Mitarbeiter unserer Zulassungsbehörde zurückgegebene Kfz-Schilder. Der Erlös aus der Entsorgung des Altmetalls wird seit vielen Jahren an soziale Einrichtungen gespendet. Ein wunderbares Engagement, wie ich finde.“

Landrat Martin Neumeyer

 

 

Die Mobile Organisation für Notfallseelsorge und Anschlussdienste (Mona) des BRK-Kreisverbandes Kelheim MONA leistet als Kriseninterventionsteam äußerst wertvolle Dienste bei der Betreuung von Menschen bei Ausnahme- und Notsituationen.

Am Donnerstag sammelten rund 500 Freiwillige in der Zellerau achtlos in Gebüschen und auf Wegen hinterlassene Abfälle. Zur großen Reinigungsaktion aufgerufen hatte nach 2019 zum zweiten Mal die Umweltstation der Stadt Würzburg gemeinsam mit ihren Kooperationspartnern Caritas-Don Bosco gGmbH, Bürgerverein Zellerau und Quartiersmanagement Zellerau.
 
Die Sammlerinnen und Sammler insbesondere aus zahlreichen Schulen und Kindergärten brachten den aufgehobenen wilden Abfall schließlich zur Umweltstation, wo dieser mit Hilfe zweier Mitarbeiter der Stadtreiniger in bereitgestellte Abfalltonnen sortiert wurden. Selbst kuriose Fundstücke wie ein Sessel, zwei kleine Reifen mit Felge und ein toter Fisch wurden bis zur Umweltstation getragen. Das Gewicht des gesammelten Abfalls wird auf insgesamt etwa 250 Kilogramm geschätzt.
 
Als kleines Dankeschön wurden die Teilnehmenden an der Umweltstation mit einem warmen Essen aus der Don Bosco-Küche und Getränken versorgt und konnten den ereignisreichen Vormittag am Lagerfeuer bei Gitarrenmusik gemütlich ausklingen lassen. Oberbürgermeister Christian Schuchardt sowie Mitglieder der Würzburger Stadtratsfraktionen machten sich vor Ort ein Bild von der Aktion und sprachen den Abfallsammlerinnen und -sammlern ihren persönlichen Dank aus.
 
Anja Knieper, Leiterin der Umweltstation, freut sich über eine gelungene Veranstaltung: „Nach vielen sehr positiven Rückmeldungen von Teilnehmenden und aus dem Organisationsteam haben wir schon heute erste Gedanken darüber ausgetauscht, wie sich „Let’s Clean Up Zellerau“ als ein regelmäßig stattfindendes Ereignis im Stadtteil etablieren kann.“
 
Wild in der Umwelt entsorgte Abfälle stellen ein zunehmendes Problem sowohl für die Umwelt als auch für die kommunalen Entsorgungsunternehmen dar. So gehen von wilden Müllablagerungen zum einen zahlreiche gesundheitliche Gefahren für Mensch und Umwelt aus. Zum anderen entstehen durch den steigenden Entsorgungsaufwand erhebliche Kosten, die gedeckt werden müssen. Nicht zu vergessen sind darüber hinaus optische Beeinträchtigungen des Stadtbildes, die die Aufenthaltsqualität im öffentlichen Raum verringern.
 
 
Fragen zu dieser und weiteren geplanten Veranstaltungen beantwortet das Team der städtischen Umweltstation unter 0931/374400 oder Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!. Dort erhalten Sie zudem nähere Auskünfte zu Abfallvermeidung, Wiederverwendung und Recycling sowie zu Angeboten der Umweltstation aus dem Bereich der Bildung für nachhaltige Entwicklung.
 
YTB, öğrenim görmek için tercihini Türkiye’den yana kullanan uluslararası öğrencileri Ankara’da buluşturdu. Etkinlikte öğrencilere ülkemizin uluslararası öğrenci hareketliliğine bakış açısı anlatıldı.
 
Türkiye Burslusu olmaya 2023 yılında hak kazanan uluslararası öğrenciler, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından düzenlenen “hoş geldin” etkinliğinde bir araya geldi. YTB’nin etkinliğine, 2023 yılında Türkiye Burslusu olarak ülkemize gelip bir yıl süreli Türkçe dil eğitimini tamamlamalarının ardından öğrenim görecekleri üniversite ve bölümlere başlayacak olan öğrenciler ile akademisyenler katıldı.
 
Ankara’da gerçekleştirilen etkinlikte, geçtiğimiz sene gerekli aşamalardan geçerek Türkiye Burslusu olan, ülkemize geldikten sonra da Türkçeyi öğrenmek için 7 farklı üniversitenin Türkçe dil kurslarını tamamlayan uluslararası öğrenciler, 2024 yılından itibaren başlayacakları üniversite eğitimleri öncesinde merak ettikleri konular hakkında bilgilendirildiler. YTB yetkilileri Türkiye Burslusu öğrencilere, Türkiye Bursları programının işleyişinin yanı sıra, Türkiye’de geçirecekleri üniversite hayatı süresince ihtiyaç duyabilecekleri konular hakkında bilgiler verdi.
 
Öğrenim görmek için tercihini Türkiye’den yana kullanan Türkiye Burslusu öğrencilerin sordukları soruların da YTB uzmanları tarafından yanıtlandığı etkinlikte, öğrencilere ülkemizin uluslararası öğrenci hareketliliğine bakış açısı anlatıldı. Bunun yanı sıra, Afrika ve Güney Amerika kıtaları da dahil olmak üzere çok çeşitli coğrafyalardan gelen uluslararası öğrencilere, ülkemize uyum sağlamaları ve okudukları bölümlerden başarılı bir şekilde mezun olmaları için yönlendirme ve tavsiyelerde bulunuldu.
 
Etkinlikte konuşan YTB Başkanı Abdullah Eren, öncelikle Türkiye Bursları’nı kazanan uluslararası öğrencileri kutladı. Türkiye’de toplam 300 bin uluslararası öğrenci olduğunu ve Türkiye Bursları programına yalnızca geçen sene 120 bin kişinin başvurduğunu söyleyen Eren, Türkiye’deki uluslararası öğrencileri, ailelerinin ve ülkelerinin kendilerine bıraktıkları bir emanet olarak gördüklerine de değinerek, dinleyici sıralarında bulunan öğrencilere Türkiye’de geçirecekleri zamana yönelik motivasyon verdi.
 
Türkiye’ye birkaç ay önce gelmiş bulunan salondaki uluslararası öğrencilere yönelik hoş geldin programını neden yeni yaptıklarına da bir açıklama getiren Abdullah Eren, bunun nedeninin, uluslararası öğrencilere yönelik söz konusu etkinliği Türkçe olarak gerçekleştirmek istemeleri olduğunu söyledi. Türkiye’de okumalarının kendileri için büyük bir şans olduğunu dile getiren Eren, seslendiği öğrenciler arasından geçmişte de olduğu gibi çok başarılı mezunlar çıkacağına emin olduğunu ve üniversiteyi bitirdikten sonra Türkiye Mezunları Ailesine katılacaklarını kaydetti.
 
YTB Başkanı Eren sözlerini şöyle sürdürdü: “Sizlerle çok fazla bir araya geleceğiz. Bundan sonra birbirimizi bolca göreceğiz. Gençlerle bir araya geldiğimde benim her zaman söylediğim bir şey var. Hayatınızın en güzel dönemindesiniz ve siz yeni bir maceraya atılarak, kendi ülkenizin dışında başka bir ülkeye geldiniz. İnşallah hepiniz başarılı olacaksınız.” Eğitimlerini Türkiye'de tamamladıktan sonra kendi ülkelerinde yüksek mevkilere gelen çok sayıda kişi olduğunu söyleyen Eren, buna örnek olarak Somali, İran, Afganistan, Makedonya gibi ülkeleri örnek gösterdi.
 
YTB’nin Ankara’da Hamamönü’nde bulunan ofisinin haftanın her günü uluslararası öğrencilere açık olduğunu da söyleyen Eren, öğrencilerin burayı ders çalışabilecekleri sosyal bir alan olarak kullanabileceklerini vurguladı. Eren, öğrencilerin her türlü sorununda kendi kapılarını çalabileceklerini de sözlerini ekledi.
Etkinlikte Türkçeyi çok iyi konuşup anladıkları gözlenen uluslararası öğrenciler ile YTB Başkanı Abdullah Eren arasında yer yer eğlenceli anlar da yaşandı.
 
 
 
 
 
 
KÖLN (AA) - Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, İsrail'i uluslararası insancıl hukuka saygı göstermeye ve Filistinli sivilleri daha iyi korumak için adımlar atmaya çağırdı.

Cenevre'deki BM İnsan Hakları Konseyi'nde konuşan Baerbock, Gazze'deki insani durumun son haftalarda "felakete" dönüştüğü uyarısında bulunarak, İsrail hükümetini, Uluslararası Adalet Divanının (UAD) son kararına uymaya ve bölgeye daha fazla insani yardım yapılmasına izin vermeye çağırdı.

 

Baerbock, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dünyadaki diğer tüm ülkeler gibi İsrail'in de kendini savunma hakkı var. Dünyadaki her ülke gibi bunu uluslararası insancıl hukuk çerçevesinde yapmalıdır. Benim gibi anneler, ağlayan çocuklarını arkalarından sürükleyerek, panik ve çaresizlik içinde çatışmalardan kaçıyor. Çoğu zaman çocuklar, evlerinin yıkıntıları arasında yalınayak, aç ve yalnız dolaşıyor. Bazen bunların benim kızlarım olduğunu hayal ediyorum.

İnsani bir ateşkese yol açacak insani bir duraklama için birçok arkadaşımızla birlikte durmaksızın çalışıyoruz. Siviller korunmalı, Gazze halkına daha fazla yardım ulaştırılmalı. Ekim ayından bu yana bölgeye yaptığım 5 seyahatte, İsrailli ortaklarımıza da bunu söyledim."

 

Baerbock, 1 milyon 400 binden fazla Filistinlinin barındığı Refah'taki vahim insani durum nedeniyle konuyu sadece birkaç gün önce mevkidaşlarıyla tekrar gündeme getirdiğini söyledi.

İnsan Hakları İzleme Örgütüne göre, geçen ayki UAD kararına rağmen İsrail, Gazze'ye insani yardım ulaştırılmasını giderek daha fazla engelliyor.

İnsan Hakları İzleme Örgütü, yayımladığı yeni raporunda, "Aslında İsrailli yetkililer, son haftalarda UAD kararından önceki haftalara kıyasla daha az sayıda kamyonun Gazze'ye girmesine ve daha az sayıda yardım misyonunun Gazze'nin kuzeyine geçmesine izin verdi." ifadelerini kullandı.

 

UAD geçen ay, İsrail'den, kuvvetlerinin Gazze'de soykırım eylemlerinde bulunmamasını ve Filistinli sivillere insani yardım sağlanmasını garanti etmesini istedi.

İsrail, Hamas'ın 7 Ekim'deki saldırısının ardından Gazze Şeridi'ne askeri saldırı başlattı. Bombardıman sonucu yaklaşık 30 bin kişi öldü ve 70 binden fazla kişi de yaralandı.

Tel Aviv'in yaklaşık 1200 kişinin öldüğünü açıkladığı sınır ötesi saldırının ardından Hamas'ın elinde 130'dan fazla İsrailli rehine olduğu tahmin ediliyor.

Ülkede gelecek aya yönelik Tüketici Güven Endeksi, 0,6 puan artarak eksi 29 oldu...
 

BERLİN (AA) - Almanya'da Tüketici Güven Endeksi, şubatta yaşanan ciddi gerilemenin ardından martta hafif yükseldi.

Merkezi Almanya'da bulunan pazar araştırma şirketi GfK ve Nürnberg Piyasa Kararları Enstitüsü tarafından, gelecek aya yönelik Tüketici Güven Endeksi sonuçları açıklandı.

Buna göre, ocakta revize edilerek bu ay için eksi 29,6 olarak ölçülen Tüketici Güven Endeksi, martta 0,6 puanlık artışla eksi 29 puana çıktı. Böylece endeks, şubatta yaşanan 4,2'lik ciddi gerilemenin ardından mart ayında hafif yükseldi.

 

Piyasa beklentisi de endeksin eksi 29 puana çıkması yönündeydi.

GfK raporunda, Almanların, genel ekonomik durum göz önüne alındığında hala tasarruf yapmayı düşündüğü, gelir beklentilerindeki keskin artışa rağmen tüketici ortamındaki toparlanmanın oldukça ılımlı kaldığı vurgulandı.

Nürnberg Piyasa Kararları Enstitüsü Uzmanı Rolf Buerkl, değerlendirmesinde, "Tüketiciler çok tedirgin. Fiyatlarda devam eden artışın yanı sıra bu yıl Alman ekonomisine ilişkin daha zayıf ekonomik tahminler de bunun önemli bir nedeni olabilir." ifadesini kullandı.

Son zamanlarda Alman ekonomisinin görünümün giderek daha kötümser hale geldiğini belirten Buerkl, "Alman Federal Hükümeti de 2024 yılı için büyüme tahminini yüzde 1,3'ten yüzde 0,2'ye düşürdü. Almanya şimdilik ekonomik toparlanma için beklemeye devam etmek zorunda." değerlendirmesinde bulundu.

 

Almanya'da tüketicilerin gelir beklentileri barometresi, Ukrayna-Rusya Savaşı'nın başlamasından önceki Şubat 2022'den bu yana en yüksek seviyesine tırmanırken, tasarruf eğilimi 21,4 puan ile Haziran 2008'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı.

Bu arada, tüketici güveninin ekside olması, özel tüketimde yıldan yıla düşüş olduğunu gösteriyor.

Öte yandan, Almanya ekonomisi, geçen yıl yatırımlar ve inşaat sektöründeki yavaşlamanın hız kesmesine rağmen yüzde 0,3 küçülmüştü.

BERLİN (AA) - İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarında uyguladığı şiddeti konu alan "Başka Ülke Yok" (No Other Land) adlı filmin, 74. Uluslararası Berlin Film Festivali'nde (Berlinale) "En iyi belgesel" ödülünü kazanmasının ardından yapılan konuşmalar ülkede tartışmaları da beraberinde getirdi.

 

Adalet Bakanı Marco Buschmann, Berlinale'nin ödül törenindeki söylemleri "antisemitik" bularak kovuşturma tehdidinde bulundu.

Buschmann, Funke Medya grubuna yaptığı açıklamada, "Suç teşkil eden eylemleri ödüllendirmek ve bunlara göz yummak cezalandırılması gereken bir suçtur." dedi.

Bakan Buschmann, ayrıca X sosyal medya platformundan yaptığı paylaşımında, "Berlinale bu hafta sonu ciddi hasar gördü. Antisemitizm tahammül edilemez ve yeri yoktur. Özellikle de özgür fikir ve kültür alışverişinin olması gerektiği yerde. Yahudi karşıtı nefret söylemi Almanya'da korunan bir görüş değildir." ifadelerine yer verdi.

 

Kültürden Sorumlu Devlet Bakanı Claudia Roth, geçen cumartesi akşamı düzenlenen ödül töreninde yapılan açıklamaları "şok edici derecede tek taraflı ve derin bir İsrail nefreti" olarak nitelendirdi.

Roth, Berlin Belediye Başkanı Kai Wegner ile Berlinale'deki söz konusu olay hakkında soruşturma başlattıklarını duyurdu.

Roth'un sorumluluğundaki Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, Bakan'ın "Başka Ülke Yok" filminin İsrailli yönetmeni Yuval Abraham'ı alkışladığı vurgulanarak, Filistinli yönetmen yardımcısı Basel Adra'yı alkışlamadığı ima edildi.

 

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Ödül töreninde Claudia Roth'un alkışları, bölgede siyasi bir çözüm ve barış içinde bir arada yaşama lehinde konuşan Yahudi-İsrailli gazeteci ve film yapımcısı Yuval Abraham'a gitti."

Bu açıklama, birçok sosyal medya kullanıcısı tarafından sert şekilde eleştirildi.

Roth ayrıca Abraham'ın Berlin'deki ödül töreninde yaptığı konuşmanın ardından ölüm tehditleri almasının son derece endişe verici olduğunu kaydetti.

 

- Ne olmuştu?

İsrailli yasa dışı yerleşimcilerin işgal altındaki Filistin topraklarında uyguladığı şiddeti konu alan "Başka Ülke Yok" adlı film, 74. Uluslararası Berlin Film Festivali'nde "En iyi belgesel" ödülünü kazandı.

Filmin yardımcı yönetmeni Adra, ödül töreninde yaptığı konuşmada, Almanya'ya İsrail ve Gazze'ye yönelik politikasını değiştirme çağrısında bulundu.

Alman hükümetini Birleşmiş Milletlerin (BM) çağrılarını desteklemeye davet eden Adra, "Burada ödülü kutluyorum ama aynı zamanda benim için kutlama yapmak çok zor. Gazze'de on binlerce insan İsrail tarafından katlediliyor." dedi.

Adra, "Burada, Berlin'de olduğum için Almanya'dan tek bir şey istiyorum, BM'nin çağrılarına saygı göstermeleri ve İsrail'e silah göndermeyi durdurmaları." diye konuştu.

 

Filmin İsrailli yönetmeni Abraham ise film üzerinde kolektif olarak 5 yıl çalıştıklarını belirterek, "Ben İsrailliyim, Basel ise Filistinli ve aynı görülmediğimiz bir ülkeye döneceğiz. Ben sivil düzen altında yaşıyorum ve Basel ise askeri işgal altında. Birbirimize sadece 30 dakika uzaklıktayız. Benim oy kullanma hakkım var, onun yok, benim bu ülkede özgürce hareket etmeme izin veriliyor, Basel ise milyonlarca Filistinli gibi kilit altında ve işgal altındaki Batı Şeria'da. Aramızdaki bu eşitsizlik sona ermeli." ifadelerini kullandı.

"Doğrudan Eylem" adlı belgesel filmiyle ödül alan ve sahneye Filistin atkısı ile çıkan yönetmen Ben Russell de konuşmasında, "Elbette biz de burada yaşam için ayağa kalkıyoruz. Ateşkes hemen şimdi! Elbette soykırıma karşıyız. Tüm yoldaşlarımızla dayanışma içindeyiz." dedi.

Russell'in ve diğer konuşmacıların İsrail'i "soykırım" ve "apartheid" ile suçlamaları ve Filistin'e destek vermeleri yoğun alkış aldı.

 
Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan ile Barış Anlaşması Müzakeresi için Berlin'de bir araya geldi. Bayramov ve Mirzoyan, Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ile Dışişleri Bakanlığı'nın konukevi olarak kullandığı Villa Borsig'de görüştü.
 
 
 

BERLİN (AA) - Almanya'da 2000-2007 yıllarında 8'i Türk toplam 10 kişiyi öldüren Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütünün cinayetlerine ışık tutmak ve kurbanları anmak için bir dokümantasyon merkezinin kurulması planlanıyor.

Süddeutsche Zeitung gazetesinin haberine göre, Alman hükümeti, NSU dokümantasyon merkezinin kurulması konusunda bir yapabilirlik araştırması hazırlaması için Federal Siyasi Eğitim Merkezini (BpB) görevlendirdi.

BpB'nin hazırladığı araştırmaya göre, dokümantasyon merkezinin işlevi arasında devletin, güvenlik birimlerinin ve toplumsal kontrol mekanizmalarının başarısızlıklarının eleştirel bir şekilde ele alınması bulunuyor.

Ayrıca NSU'nun işlediği cinayetlerde "hayatlarını kaybedenlerin anılması, kurbanların yakınlarıyla ve örgüt mağdurlarıyla dayanışma gösterilmesi için bir anma mekanının oluşturulması" öngörülüyor.

 

Öte yandan hazırlanan yapabilirlik araştırması, NSU kurbanlarının yakınlarına da sunulacak.

NSU dokümantasyon merkezinin yanında ülkenin çeşitli yerlerinde anma alanlarının inşa edilmesi de planlanıyor.

Dokümantasyon merkezinin kuruluş aşamasında görev yapacak ve aralarında bilim adamları ve NSU mağdurlarının da yer alacağı 15 kişilik bir ekip kurulacak.

Dokümantasyon merkezi için 5 bin metrekarelik alan ayrılması istenen yapabilirlik araştırmasında, burada Almanya'daki aşırı sağ terörünün tarihine ilişkin bir arşiv, kütüphane ve etkinliklerin düzenleneceği salonların da yer alması öngörülüyor.

 

Alman hükümetinin 2030'a kadar kurmayı planladığı NSU dokümantasyon merkezinin nerede yapılacağı henüz belli değil. Merkezin nerede kurulacağına bu yıl içinde karar verilmesi bekleniyor.

- "Kurbanların yakınları desteklemezlerse proje başarısız olmaya mahkumdur"

BpB Başkanı Thomas Krüger, NSU kurbanlarının yakınlarının bu projeye dahil olmalarının önemli olduğunu belirterek "Onlar desteklemezlerse proje başarısız olmaya mahkumdur." dedi.

Krüger, bu yüzden araştırmanın hazırlık aşamasına NSU kurbanlarının da dahil edildiğini anlattı.

 

Dokümantasyon merkezinde, NSU mağdurlarının yaşadıklarının önemli bir yer alacağını vurgulayan Krüger, faillerin yerine mağdurlara odaklanmanın zamanının geldiğini ifade etti.

Krüger, merkezin nerede kurulacağının, en son Alman Meclisi'nin kararıyla belirleneceğini kaydetti.

Hükümette yer alan Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Partinin (FDP) 2021'de imzaladıkları koalisyon protokolünde "NSU kurbanları için bir anma yeri ve dokümantasyon merkezinin kurulmasının destekleneceği" ifadesi yer alıyor.

 

Online-Hygienebelehrungen und Online-Formulare für Heilpraktiker, Hebammen und weitere Angehörige der Heilberufe sind ab 1. März verfügbar

 

Die Digitalisierung der Verwaltung schreitet auch im Gesundheitsamt für Stadt und Landkreis Würzburg voran. Ab dem 1. März 2024 sind zwei neue Online-Verwaltungsleistungen verfügbar. 

 

Die vor erstmaliger Tätigkeitsaufnahme im Lebensmittelbereich vorgeschriebene Belehrung (umgangssprachlich „Hygienebelehrung“) gemäß dem Gesetz zur Verhütung und Bekämpfung von Infektionskrankheiten beim Menschen (Infektionsschutzgesetz – IfSG) kann über ein Online-Portal absolviert werden. Der Dienst wird in sieben verschiedenen Sprachen angeboten – das ist ein deutlicher Vorteil gegenüber der bisher angebotenen Online-Lösung und einer Belehrung in Präsenz.

Zugänglich ist der Dienst über die Homepage des Landkreises Würzburg unter:
www.landkreis-wuerzburg.de/Hygiene
Dort gibt es auch eine detaillierte Anleitung zur gesamten Online-Hygienebelehrung.

Online-Formular für Heilpraktiker, Hebammen und weitere Angehörige der Heilberufe
Zum anderen steht ein Online-Formular für Personen zur Verfügung, die selbstständig einen gesetzlich geregelten nichtärztlichen Heilberuf ausüben und einer Anzeigepflicht unterliegen. Über dieses können der Beginn, das Ende und Änderungen der Tätigkeit angezeigt werden. Für Heilpraktiker, Hebammen und weitere Angehörige der Heilberufe ergibt sich somit eine Alternative zu dem analogen Meldeprozess.

Das Online-Formular ist zu finden unter:
www.landkreis-wuerzburg.de/Heilberufe

Durch das EU-finanzierte Förderprogramm (NextGenerationEU) zur Digitalisierung des Öffentlichen Gesundheitsdienstes konnte das Gesundheitsamt für Stadt und Landkreis Würzburg diese Maßnahmen realisieren. Weitere digitale Dienste für Bürgerinnen und Bürger sollen noch in diesem Jahr folgen.  

Am Samstag, den 02.03.2024, veranstaltet der Bürgerverein Lengfeld in Kooperation mit der Umweltstation der Stadt Würzburg wieder die traditionelle Abfallsammelaktion "Sauberes Lengfeld". Die Sammelaktion beginnt um 10 Uhr auf dem Parkplatz am Sportplatz in Lengfeld. Alle Bürgerinnen und Bürger sind herzlich eingeladen, sich an der Aktion zu beteiligen und so einen kleinen Beitrag für ein sauberes und lebenswertes Lengfeld zu leisten.
Abfallsäcke, Eimer und Zangen sowie Sammelcontainer werden von den Stadtreinigern und der Umweltstation zur Verfügung gestellt. Auch stabile Handschuhe in Erwachsenengrößen werden ausgegeben und dürfen als kleines Dankeschön für zukünftige Sammelaktionen behalten werden. Kinder dürfen nur in Begleitung eines verantwortlichen Erwachsenen teilnehmen. Es wird gebeten, der Witterung und dem Vorhaben angemessene Kleidung und festes Schuhwerk zu tragen.
Ab 12:30 Uhr dürfen sich die Freiwilligen dann über kostenfreie Getränke, Gebäck und Brötchen mit Wiener Würstchen freuen. Sponsoren der Aktion sind Metzgerei Schömig, Laurentiusstraße, Rock Inn, Ohmstraße und Sagasser Getränkefachmarkt, Ohmstraße.
 
Fragen zur Veranstaltung beantwortet das Team der städtischen Umweltstation unter 0931/37-4400 oder Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!. Dort erhalten Sie zudem nähere Auskünfte zu Abfallvermeidung, Wiederverwendung und Recycling sowie zu Angeboten aus dem Bereich der Bildung für nachhaltige Entwicklung.