Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

BERLİN (AA) - Dünya Bankası, Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaşın etkileriyle Ukrayna ekonomisinin bu yıl yüzde 45,1, Rusya ekonomisinin de savaş ve yaptırımların etkisiyle yüzde 11,2 küçüleceğinin tahmin edildiğini bildirdi.

Dünya Bankası, Avrupa ve Orta Asya (ECA) Bölgesi'ne yönelik hazırladığı Ekonomik Güncelleme Raporu'nun son sayısını yayımladı. Buna göre, bölge ekonomisine ilişkin büyüme beklentisi 2022 için 7,1 puan azaltılarak yüzde eksi 4,1’e ve 2023 için 0,4 puan düşürülerek yüzde 2,5’e çekildi.

Banka, raporun ocak ayı sayısında Türkiye için duyurduğu büyüme beklentilerini de revize etti. Buna göre, Türkiye ekonomisinin büyüme beklentisi 2022 için yüzde 2'den yüzde 1,4'e düşürülürken, 2023 için yüzde 3’den yüzde 3,2’ye yükseltildi.

Raporda, dünyanın Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi ile "şok olduğuna” vurgu yapılarak, “Her iki ülkede de insan yaşamı üzerinde yıkıcı bir etki yaratan ve ekonomik yıkıma yol açan savaş, ECA bölgesinde ve dünyanın geri kalan bölgelerinde de önemli ekonomik kayıplara yol açacaktır.” denildi.

Son iki yıl içerisinde yaşanan “ikinci büyük şok” olan bu savaşın bölgede ekonomik daralmayı tetiklemesinin beklendiğine yer verilen raporda, ECA bölgesinde 2022’de GSYH’nın yüzde 4,1 daralmasının tahmin edildiği ve bunun da 2020 yılında Kovid-19 salgını sebebiyle yaşanan resesyonun iki katı kadar sert bir resesyon olduğu ifade edildi.

Raporda, ECA bölgesinde ülkelerin büyüme ve ticaretteki azalma, enflasyonist baskılar, borç sürdürülebilirliğine ilişkin endişeler ve yükselen faiz oranları sebebiyle, 2021 yılında başlayan yavaşlamaya karşı zaten hazırlanmakta olduğuna vurgu yapılarak, şu ifadelere yer verildi:

"Kovid-19 sebebiyle ekonomik faaliyette yaşanan aksamaların devam etmesi ve jeopolitik gerilimlerin tırmanması da kaygı duyulan gelişmeler arasında yer alıyordu. Savaş, görünümdeki bu kötüleşmeyi daha da ağırlaştırdı ve çatışmaları ekonomik etkileri emtia ve finans piyasaları, ticaret ve göç bağlantıları ve yatırımcı güveni dahil olmak üzere birden fazla kanal yoluyla hissedilmeye başladı. Bu zorlu dönemde, politika yapıcıların istikrarı güçlendirmek için makroekonomik politika tamponlarını ve kurumları güçlendirmeleri, mülteciler dahil olmak üzere en kırılgan durumdaki insanları korumak için sosyal koruma sistemlerini güçlendirerek kapsayıcı ve daha eşitlikçi bir toparlanmayı desteklemeleri ve sürdürülebilir bir geleceği güvence altına almak için enerji verimliliğini ve yeşil dönüşümü iyileştirme üzerinde odaklanmaya devam etmeleri gerekecektir.

İklim değişikliğinin olumsuz sonuçlarını ortadan kaldırmak, çağımızın en acil sorunlarından biridir. Savaş ve geleneksel enerji fiyatlarındaki artış, yenilenebilir enerji kaynaklarının çekiciliğini ve enerji sistemlerini daha ucuz, daha temiz ve daha güvenilir enerji ile uyumlu olacak şekilde dönüştürmenin önemini daha da belirgin hale getirmektedir. Enerji verimliliğini artırmak, enerji tüketimindeki israfı azaltmak ve teknolojik yeniliklerden yararlanmak, bölgedeki ekonomilerin savaşın ekonomik büyüme üzerindeki etkisini hafifletmelerine olanak tanıyacaktır.”

- Ukrayna ekonomisindeki daralma yüzde 75'e ulaşabilir

Dünya Bankası raporunda, Ukrayna’daki işletmelerin yarısından fazlasının kapalı olduğu, Karadeniz deniz taşımacılığının kapatılmasının ülkenin tahıl ihracatının yaklaşık yüzde 90'ını ve toplam ihracatının yarısını kaybetmesine sebep olacağı belirtildi.

Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaşın etkileriyle Ukrayna ekonomisinin bu yıl yüzde 45,1 daralacağı tahmin edilen raporda, Ukraynalıların mülteci olarak başka ülkelere gitmek zorunda kalması nedeniyle ekonomik üretimin azalmasının beklendiği ifade edildi.

Raporda, Ukrayna ekonomisindeki daralmanın büyüklüğünün savaşın süresi ve yoğunluğuna bağlı olacağı da belirtildi.

Dünya Bankası raporunda, Rusya ekonomisinde savaş ve Batılı ülkelerin savaş nedeniyle uyguladıkları yaptırımların etkisiyle bu yıl yüzde 11,2 küçüleceğinin tahmin edildiği bildirildi. Raporda, savaşın uzaması ve finansal piyasalarda güven kaybının arttığı aşağı yönlü başka bir senaryoya göre de bu yıl Ukrayna'nın GSYH'sında yüzde 75 ve Rusya'nın GSYH’inde yüzde 20'lik bir gerileme olacağı vurgulandı.

Raporda görüşlerine yer verilen Dünya Bankası’nın Avrupa ve Orta Asya bölgesinden sorumlu Başkan Yardımcısı Anna Bjerde, Rusya’nın başlattığı savaşın Ukrayna ekonomisine büyük bir darbe indirdiğini ve ülkenin altyapısına büyük zarar verdiğini belirtti. Bjerde, Ukrayna ekonomisinin ayakta kalması için "acil ve büyük ölçekli mali desteğe" ihtiyacı olduğunu vurguladı.

 

 

 

BERLİN (AA) – Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Türkiye’nin tüm Avrupa için çok önemli güvenlik noktası olduğunu söyledi.

Rama, Berlin'de Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile yaptığı görüşmenin ardından ortak basın düzenlendi.

Bir gazetecinin Rusya, Çin, Türkiye veya Arap ülkeleri gibi devletlerin Batı Balkanlar üzerindeki etkisinin son bir iki yılda artıp artmadığına ilişkin sorusuna cevap veren Rama, Batı Balkanlar üzerinde etkisi olabilecek aktörler veya üçüncü ülkelerin hepsinin etkisinin aynı olmadığını belirtti.

Rama, Rusya'nın bölgedeki etkisinin özellikle bugünün koşullarında bir sorun olduğunu ifade ederek, bunun Avrupa Birliği'nin (AB) Batı Balkanlar'daki tüm ülkeleri kendisine daha da yakınlaştırması gerektiğini gösterdiğini anlattı.

Türkiye’nin ise üçüncü bir aktör değil, Arnavutluk’un stratejik ortağı olduğunu vurgulayan Rama, "Benim gözümde Türkiye tüm Avrupa için çok önemli bir güvenlik noktasıdır." dedi.

Rama, Körfez ülkeleriyle de uzun yıllardan beri dostane ilişkiler içinde olduklarının altını çizdi.

Bulgaristan’ın haziranda Kuzey Makedonya’nın üyelik müzakerelerini engellemesi durumunda Almanya, Fransa ve diğer ülkelerden Arnavutluk'un sürecinin ayrı devam etmesini talep edeceğine işaret eden Rama, Avrupa Konseyi’nin Arnavutluk ile katılım müzakerelerini başlatmak için masaya oturmasını kabul etmesi konusunda Almanya’nın üzerine düşeni yapacağını ümit ettiğini belirtti.

Rama, Almanya’dan Kosovalılar için vize serbestisi konusunda çaba sarf etmesini beklediğini de kaydetti.

- Almanya, Arnavutluk ve Kuzey Makedonya ile AB üyelik müzakerelerinin başlamasından yana

Almanya Başbakanı Scholz da Batı Balkanlar'ın AB’ye entegrasyonun çok önemli, bunun gerçekleşmesinin AB’nin en büyük görevlerinden biri olduğunu söyledi. Scholz, "Almanya için Batı Balkanlar stratejik öneme sahip. (Batı Balkanlar) Avrupa’nın ve Avrupa ailesinin bir parçasıdır." ifadesini kullandı.

Almanya’nın Arnavutluk ve Kuzey Makedonya ile AB üyelik müzakerelerinin mümkün olan en kısa sürede başlamasından yana olduğunu aktaran Scholz, "Bu, ortak çıkarımızadır. Bu, bölgenin ve dolayısıyla tüm Avrupa'nın istikrarı için çok önemlidir." değerlendirmesinde bulundu.

Scholz, Arnavutluk’a reformları sürdürme çağrısında bulundu.

Tüm Batı Balkan ülkelerinin bölgesel iş birliğinden yararlandığını aktaran Scholz, Batı Balkanlar için başlatılan "Berlin sürecini" canlandıracağını ifade etti.

Scholz, Arnavutluk’un uluslararası düzeyde yapıcı bir rol üstlendiğini, AB’nin ortak güvenlik ve dış politikasını da desteklediğini kaydetti.

 

BERLİN (AA) – Almanya silah üreticisi Rheinmetall şirketinin Ukrayna’ya 50 Leopard 1 tankı sağlayabileceği bildirildi.

Rheinmetall Yönetim Kurulu Başkanı Armin Papperger, Handelsblatt gazetesine yaptığı açıklamada, şirkete ait 50’ye kadar Leopard 1 tankını Ukrayna silahlı kuvvetlerine verebileceklerini söyledi.

Papperger bunların başka ordularda kullanıldıktan sonra hizmet dışı bırakılan ve şirkete geri gönderilen tanklar olduğunu, gözden geçirildiklerini belirtti.

"İlk Leopard 1 tankı 6 hafta içinde teslim edilebilir." diyen Papperger, tankların teslimatının ana şirkete bağlı “Rheinmetall Italia” birimi üzerinden gerçekleşebileceğini ifade etti.

Papperger, Ukrayna askerlerinin tankları kullanmak için de hızlı eğitim alabileceğini kaydetti.

Papperger ayrıca şirketin daha önce 50 ila 60 Marder tipi tankı Ukrayna’ya verebileceği açıklamasına ilişkin de bunların 10 ila 20 tanesinin 6 hafta içinde hazır olabileceğini ifade etti.

Tankların Ukrayna’ya verilmesi için Alman hükümetinin onayı gerekiyor.

ANKARA (AA) - Hazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, 6 ildeki 11 taşınmazı özelleştirecek.

İdarenin Resmi Gazete'de yayımlanan ilanına göre, söz konusu özelleştirme işlemi "satış" yöntemiyle gerçekleştirilecek.

Bu kapsamda, İzmir'in Buca ilçesinde bir, Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde iki, Kırşehir’in merkez ilçesinde üç, Edirne'nin merkez ilçesinde iki, Ankara'nın Çankaya ilçesinde iki ve Muğla'nın Bodrum ilçesinde bir taşınmazın satışı yapılacak.

Taşınmazların ihalesi için 1000 lira ve 15 bin lira arasında değişen tutarlarda şartname bedeli belirlendi. Geçici teminat tutarları ise 100 bin lira ile 12,5 milyon lira arasında değişiyor.

İhaleler, birden fazla teklif sahibinden kapalı zarfla teklif almak ve görüşmeler yapmak suretiyle "pazarlık" ve ardından "açık artırma" usulleriyle gerçekleştirilecek.

İzmir, Kahramanmaraş ve Kırşehir'deki taşınmazlar için son teklifler 16 Mayıs'ta, Edirne, Ankara ve Muğla'dakiler için de 17 Mayıs'ta alınacak.

İhalelere katılacak teklif sahiplerinin her bir taşınmaz için ayrı ihale şartnamesi alarak ayrı ayrı teklif sunması ve ilgili belgeleri idarenin "Ziya Gökalp Caddesi No: 80 Kurtuluş/ANKARA" adresine son teklif verme tarihi saat 18.00'e kadar elden teslim etmesi gerekiyor.

BOGOTA (AA) - Latin Amerika ülkelerinde Kovid-19 vakaları ve virüse bağlı can kayıpları artmaya devam ediyor.

Brezilya Sağlık Bakanlığının verilerine göre, son 24 saatte 69 kişinin hayatını kaybetmesiyle virüse bağlı can kaybı sayısı 661 bin 327'ye çıktı. 8 bin 803 yeni vakanın görüldüğü ülkede toplam vaka sayısı 30 milyon 161 bin 205 olarak kayıtlara geçti.

 

- Kolombiya

Kolombiya Sağlık Bakanlığının açıkladığı verilere göre, son 24 saatte 6 kişi hayatını kaybetti ve salgında ölenlerin sayısı 139 bin 725'e çıktı.

Son 24 saatte 301 kişinin testinin pozitif çıktığı ülkede toplam vaka sayısı 6 milyon 88 bin 335'e, iyileşenlerin sayısı 5 milyon 921 bin 483'e yükseldi.

Nüfusu 50 milyona yaklaşan Kolombiya, "en fazla vaka görülen 17. ülke" konumunda bulunuyor.

 

- Arjantin

Arjantin Sağlık Bakanlığının verilerine göre, son 24 saatte 35 kişinin hayatını kaybetmesiyle Kovid-19'a bağlı toplam ölü sayısı 128 bin 233'e, 1590 kişide virüs tespit edilmesiyle toplam vaka sayısı 9 milyon 54 bin 126'ya çıktı.

Yaklaşık 45 milyon nüfuslu Arjantin'de iyileşenlerin sayısı 8 milyon 886 bin 999'a ulaştı.

Arjantin, "en fazla vaka görülen 13. ülke" konumunda bulunuyor.

 

- Peru

Peru Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, son 24 saatte 11 kişi yaşamını yitirdi ve 69 yeni vaka görüldü.

Vaka sayısı 3 milyon 551 bin 800'e, can kaybı sayısı 212 bin 507'ye, iyileşenlerin sayısı 3 milyon 584 bin 580'e yükseldi.

 

- Şili

Şili Sağlık Bakanlığının açıklamasına göre, son 24 saatte 40 kişinin yaşamını yitirmesiyle Kovid-19'a bağlı can kaybı sayısı 57 bin 81'e çıktı.

Vaka sayısı 2 bin 271 artışla 3 milyon 514 bin 291, iyileşenlerin sayısı 3 milyon 443 bin 716 olarak kayıtlara geçti.

İSTANBUL (AA) - Küresel piyasalar, ABD'de bugün açıklanacak enflasyon verileri öncesinde tahvil ve pay piyasalarında artan satış baskısıyla karışık seyrediyor.

ABD Merkez Bankası'nın (Fed) mayısta 50 baz puan faiz artışına gideceği ve senenin devamında da şahin tutumunu sürdürebileceği beklentisi varlık fiyatlarını etkilemeyi sürdürüyor.

Dün açıklamalarda bulunan Fed yetkilileri sözle yönlendirmelerinde 50 baz puanlık faiz artışına olumlu yaklaşırken, Fed üyesi Christopher Waller, politikaları sonucu oluşacak istenmeyen hasarları en azına indirmeye odaklandıklarını ancak para politikasında esnemeye izin veremeyeceklerini söyledi.

Para politikasının azalan destekleyici duruşu ve artan resesyon riskleriyle tahvil piyasalarında satış eğilimi derinleşirken, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi üst üste sekiz gün artarak yüzde 2,83'le Aralık 2018'den bu yana en yüksek seviyesine çıktı. Tahvil piyasalarında yüzde 84 ihtimalle Fed'in mayısta 50 baz puanlık faiz artışına gideceği fiyatlanmaya başladı.

ABD'de söz konusu risklerle pay piyasalarında da satış baskısının güçlendiği görülürken, bugün açıklanacak enflasyon verileri öncesinde risk iştahı düşük seyrediyor.

Analistler, mart ayında enflasyonun yıllık yüzde 8,4 ile tepe noktasına ulaşmasının beklendiğini belirterek, New York Fed'in tahminlerine göre Amerikalı tüketicilerin kısa vadeli enflasyon beklentisinin de yüzde 6,6 ile yeni zirveye ulaştığını kaydetti.

Dün, New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 1,69, Nasdaq endeksi yüzde 2,18 ve Dow Jones endeksi yüzde 1,19 değer kaybetti. ABD'de endeks vadeli işlem kontratları bugüne de düşüşle başladı.

Artan enflasyon baskısı Avrupa'da da tahvil piyasalarında satış eğilimini güçlendirirken, Almanya'nın 10 yıllık tahvil faizi yüzde 0,82'yle Temmuz 2015'ten bu yana en yüksek seviyesine çıktı.

Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) perşembe günü alacağı politika kararları yatırımcıların odağındaki yerini korurken, Rusya-Ukrayna savaşının getirdiği maliyetlere rağmen ECB'nin en geç bu yıl sonunda politika faizini artırması bekleniyor.

Analistler, ülkelerin tahvil getirilerindeki makasın açılmasının şimdilik ECB'nin adımlarıyla önüne geçildiğini belirterek, perşembe günkü toplantı sonrasında bu konuya ilişkin açıklamaların yakından takip edileceğini ifade etti.

Dün, Almanya'da DAX endeksi yüzde 0,64, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,67 ve İtalya'da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,28 değer kaybederken, Fransa'da CAC 40 yüzde 0,12 değer kazandı. Avrupa endeksleri bugün vadeli işlemlere ise satış ağırlıklı bir seyirle başladı.

ABD piyasalarında görülen satış baskısı yeni günde Asya'ya taşınsa da, Çin'de merkez bankasının piyasaları destekleyici adımlarına devam edeceğine yönelik beklentilerle Çin pay piyasaları kayıplarını silerek yükselişe geçti.

Çin'de devam eden Kovid-19 salgını ve alınan önlemler ise başlıca risk unsuru olmayı sürdürüyor. Çin'de vaka sayıları hala rekor kırmaya devam ederken, ekonomik toparlanmanın zarar görebileceği endişesi önemini koruyor. Buna karşın, Şanghay'da vakaların ilk kez azalması ise piyasalarda olumlu karşılandı.

Öte yandan bugün Japonya'da açıklanan verilere göre Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) yıllık yüzde 9,5, aylık yüzde 0,8 arttı.

Bu gelişmelerle, kapanışa yakın Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 0,2 değer kazanırken, Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,8 ve Güney Kore'de Kospi endeksi ise yüzde 0,8 değer kaybetti.

Yurt içinde, BIST 100 endeksi dün tarihi zirvesini 2.450,16 puana taşımasının ardından günü önceki kapanışa göre yüzde 2,33 artışla 2.449,11 puandan tamamladı.

Bugün yurt içinde gözler sanayi üretimi verilerine çevrilirken, AA Finans'ın beklenti anketine katılan ekonomistler, takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksinin şubatta bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,5 artmasını bekliyor.

Dolar/TL dün yüzde 0,5 azalışla 14,6714’ten kapanmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 14,6720 seviyesinde işlem görüyor.

Analistler, bugün ayrıca yurt dışında Almanya'da ZEW beklenti endeksleri ile ABD'de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verilerinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 2.500 puanın direnç, 2.410 ve 2.390 seviyelerinin destek konumunda bulunduğunu söyledi.

TOKYO (AA) - Japonya'da yapılan bir anket, halkın yüzde 47'sinin hükümetin Rusya'ya daha sert yaptırımlar uygulamasını talep ettiğini ortaya çıkardı.

Kamu yayıncısı NHK, hafta sonu 1200'den fazla kişiyle gerçekleştirdiği ankette, hükümet ve politikalarına yönelik kamuoyu desteğini araştırdı.

Buna göre, 2021 seçimlerini Liberal Demokrat Parti (LDP) ile kazanan Kişida ve kabinesine kamuoyu desteği yüzde 53 olarak kayda geçti.

Kişida ve kabinesini beğenmeyenlerin oranı ise yüzde 23 olarak açıklandı.

Ankete katılanların yüzde 35'i hükümetin, Ukrayna'ya savaş açan Rusya'ya ekonomik yaptırımları "uygun" bulurken, yüzde 47'si "daha sert yaptırımlar" uygulanmasını talep etti.

Katılımcıların yüzde 68'i de hükümetin, Rusya kaynaklı enerjiye bağımlılığı düşürme planlarını "fiyat yükselişi risklerine rağmen" destekledi.

Kişida, Ekim 2021 olağan Temsilciler Meclisi (Şuugiin) genel seçiminde girdiği ilk siyasi sınavında, sandalye sayısını düşürse de meclis çoğunluğunu korumuştu.

Japonya'da Danışman Meclisi (Sangiin) seçimleri ise Temmuz 2022 sonunda düzenlenecek.

 

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı (YTB) Abdullah Eren, önceki yıllarda olduğu gibi, bu yıl da Ramazan ayının YTB faaliyetlerinde tatlı bir yoğunluğa sebep olacağına dikkat çekerek, “Ramazan’ı anavatanlarında geçiremedikleri için bir parça burukluk hisseden yurt dışındaki vatandaşlarımızın burukluklarını azaltacağız. Kardeş Müslüman topluluklarla Ramazan ayında yoğunlaşan ortak hisselerimizi, aynı iftar sofralarında yan yana oturarak somutlaştıracağız. Uluslararası öğrencilerimizin Ramazan’ı, tıpkı kendi evlerindelermiş gibi, güzel bir şekilde geçirmelerini sağlayacağız” dedi.   

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) Ramazan-ı Şerif ayının coşkusunu ve bereketini yurt dışındaki vatandaşlar, soydaş, akraba topluluklar ve ülkemizde eğitim alan uluslararası öğrencilerle birlikte paylaşıyor. YTB Ramazan ayı boyunca dünyanın dört bir yanında etkinlikler düzenliyor.  

 

Rafadan Tayfa Ramazan Boyunca Avrupa’da 

YTB Almanya’nın Dortmund şehrinde gerçekleşen Ramazan Festivali’nde TRT Çocuk kanalının sevilen karakterleri Rafadan Tayfa’yı 10 gün boyunca minik vatandaşlarla buluşturuyor. Festivalde aynı zamanda Ramazan YTB standı da bulunacak.

Bunun yanında YTB bu yıl Londra’da geleneksel hale gelmiş olan Ramadan Tent isimli iftar çadırı projesinin ana sponsorluğunu üstlendi. Ramadan Tent kapsamında Londra’nın Trafalgar Meydanı, Westminster, Biritish Library gibi önemli mekânlarında iftar çadırları vatandaşların hizmetinde olacak. 18-23 Nisan tarihlerinde de YTB stantlarında YTB görevlileri Başkanlık faaliyetleri ve Türkiye Bursları hakkında katılımcılara bilgi verecek.

YTB Başkanı Abdullah Eren de Ramadan Tent iftarlarına katılım sağlayacak ve Londra’daki Türk ve Müslüman toplum temsilcileri ile bir araya gelecek.

Yine Avrupa’nın farklı şehirlerinde YTB desteğiyle Anadolu Okuma Evleri adıyla oluşturulan kütüphanelerde okur-yazar buluşmaları şeklinde iftar programları organize edilecek. 

 

Soydaş Ve Akraba Topluluklarla Buluşulacak

YTB Ramazan ayında soydaş ve akraba topluluklara yönelik de iftar etkinlikleri düzenleyecek. Balkanlardan Uzak Asya’ya, Orta Asya’dan Afrika’ya kadar geniş bir coğrafyada planlanan iftar programlarıyla binlerce kişiye ulaşılacak. Azerbaycan, KKTC, Bulgaristan, Irak, Somali başta olmak üzere dünyanın farklı ülke ve bölgelerinde 20’nin üzerinde iftar programı tertip edilecek. Ayrıca Ukrayna savaşı nedeniyle Ukrayna’dan ülkemize gelen Tatar Türkleri ve Ahıska Türkleri ile de iftar programlarında bir araya gelinecek.

 

Uluslararası Öğrenciler İftar Sofrasında Bir Araya Geliyor

YTB Ramazan ayı boyunca Türkiye’de eğitim alan uluslararası öğrencileri iftar sofrasında bir araya getiriyor. YTB Ankara Ofisi ve YTB İstanbul Ofisi Ramazan ayı boyunca uluslararası öğrencilere yönelik iftar programları düzenliyor. Programlar kapsamında Türkiye Bursları Sanat Topluluğu tarafından müzik dinletileri sunulacak. Bunun yanında uluslararası öğrenciler kendi ülkelerini tanıtıcı etkinliklerde bulunacak. Etkinlikler kapsamında kurulacak olan ülke stantları ile de öğrenciler birbirlerinin kültürlerini yakından tanıma fırsatı elde edecek. Yine iftar programları kapsamında yöresel müziklerin yer aldığı konserler düzenlenecek. YTB İstanbul Ofisi’nde Ramazan boyunca uluslararası öğrenciler tarafından hazırlanmış resim sergisi ziyaretçilere sunulacak. İftarlarda akademisyenler, STK temsilcileri ve konsolosluk temsilcileri yer alacak.

 

Dünyanın En Batısından En Doğusuna Kadar Aynı Duygu İçerisindeyiz

YTB’nin dünyanın dört bir yanında milyonlarca insana temas ettiğine dikkat çeken YTB Başkanı Abdullah Eren, yılın her günü sürdürdükleri görevlerinin Ramazan ayında daha bir anlamlı ve daha bir özendirici bir hâle geldiğinin altını çizdi.

Hayatın fizikî tatminlerden ibaret olmadığını idrak edip bireysel arzulara gem vururken, barış, işbirliği ve iyilik yapma isteklerinin çoğaldığını belirten Eren, “Dünya haritasının en batısından en doğusuna kadar her coğrafyadan kardeşlerimizle Ramazan ayını aynı samimi duygular eşliğinde geçirdiğimizi bilmek, gücümüze güç katıyor.” dedi.

 

Yoğunlaşan Hisselerimizi, Aynı İftar Sofralarında Oturarak Somutlaştıracağız

Önceki yıllarda olduğu gibi, bu yıl da Ramazan ayının YTB faaliyetlerinde tatlı bir yoğunluğa sebep olacağını aktaran Abdullah Eren, “Faaliyetlerimizle, Ramazan’ı ana vatanlarında geçiremedikleri için bir parça burukluk hisseden yurt dışındaki vatandaşlarımızın burukluklarını azaltacağız. Kardeş Müslüman topluluklarla Ramazan ayında yoğunlaşan ortak hisselerimizi, aynı iftar sofralarında yan yana oturarak somutlaştıracağız. Ve tüm personelimizle birlikte, ülkemizde üniversite eğitimi gören uluslararası öğrencilerimizin Ramazan’ı, tıpkı kendi evlerindelermiş gibi, en güzelde şekilde geçirmelerini sağlayacağız” şeklinde konuştu.

YTB Başkanı Abdullah Eren son olarak şunları kaydetti: “Şimdiden tüm gayretlerimizin rıza kazanmasını, niyetlerimizin de eylemlerimizde cisimleşmesini yüce Allah’tan diliyor; ülkemizin ve tüm İslâm âleminin mübarek Ramazan ayının hayırlara vesile olmasını diliyorum.”

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Eren, "Yurt dışında tek ve birleşik bir diaspora olabilme bilincine kavuşmamız lazım. Buna yönelik çalışmalar yürütüyoruz, bunu çok önemsiyoruz çünkü güçlü diaspora güçlü Türkiye demek." dedi.

Abdullah Eren, TBMM Dışişleri Komisyonunun son toplantısında, YTB'nin yürüttüğü faaliyetlere ilişkin sunum yaptı.

Yurt dışındaki vatandaşlarla bağları muhafaza etmeye çalıştıklarını söyleyen Eren, özellikle gençlerin dillerini ve kültürlerini kaybetmemeleri için projeler üretmeye gayret ettiklerini dile getirdi. Yurt dışındaki vatandaşların Türkiye vatandaşı üst kimliği çatısı altında birlik ve beraberliği için çabaladıklarını belirten Eren, "Türkiye'deki mevcut kültürel, sosyopolitik çeşitliliğimiz yurt dışında da var, bunu bir zenginlik olarak görüyoruz. Tüm bu farklı düşüncelerin üstünde bizim yurt dışında tek ve birleşik bir diaspora olabilme bilincine kavuşmamız lazım. Buna yönelik çalışmalar yürütüyoruz, bunu çok önemsiyoruz. Çünkü güçlü diaspora, güçlü Türkiye demek." diye konuştu.

Türkiye'nin, 2 milyonu gençlerden oluşan 7 milyon diasporası bulunduğunu, vatandaşlara doğrudan temas etmeye gayret ettiklerini anlatan Eren, yurt dışındaki vatandaşların her yıl Türkiye'ye dönüş yaparken kullandıkları Kapıkule Sınır Kapısı'nda bekleme ve çocuk oyun alanları oluşturduklarını ifade etti.

Avrupa'dan Türkiye'ye gelirken en uzun karayolunun Sırbistan'da yer aldığını aktaran Eren, "Sırbistan'ın Macaristan, Hırvatistan ve Bulgaristan sınır kapılarına Türk polisi ile YTB personeli yerleştirdik. Bu YTB personelleri de Türkiye Bursları kapsamında Sırbistan'ın Sancak bölgesinden burslandırdığımız Boşnak arkadaşlarımız. Hem Türkçeleri hem de Sırpçaları var. Bunlar yaz aylarında 1,3 milyon vatandaşımız Avrupa'dan arabalarıyla Türkiye'ye gelirken sınır kapılarında vatandaşlarımıza yardımcı oluyorlar. Bu kapsamda sınır kapılarında son 3 yıldır hem Kapıkule'de hem de Sırbistan'a ilgili ülke sınır kapılarında yoğun mesai içindeyiz." dedi.

 

Yüzde 80'i Bildirilmiyor

Yurt dışında saldırıya uğrayan vatandaşların bilgilerini derleyemediklerine değinen Eren, şunları söyledi:

"Bizim için en önemli şey veri. Yurt dışında bir Türk saldırıya uğradığında veriyi nereden alacağız, elimizde sağlıklı bir veri yok. Yapılan araştırmalar şunu koyuyor, ırkçı bir saldırı olduğunda bunun yüzde 80'i çok farklı nedenlerden bildirilmiyor; daha önce bildirilmiş, adi suç olarak nitelenmiş, uğraşılmak istenmemiş. Bu kapsamda dış temsilciliklerimizden, basından, YTB'nin kendi kaynaklarından, Diyanet İşleri Başkanlığımızdan ve diğer ilgili hukukçularımızdan bize gelen verilerle her sene saldırı raporları hazırlıyoruz. Yurt dışındaki vatandaşlarımıza yönelik 2019'da 253, 2020'de 389, 2021'de de 312 saldırıyı tespit ettik. Nefret suçları ve ayrımcılıkla mücadele (NESAM) portalını açtık. Yurt dışında bir vatandaşımız nerede olursa olsun saldırıya uğradığında buraya girip bildirebiliyor ve isterse psikolojik ve isterse hukuki destek de sunuyoruz. NESAM'ı çok önemsiyoruz. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın uğradığı saldırılarda NESAM'ın gelecek dönemde çok merkezi bir yere oturacağını düşünüyoruz."

 

 

172 Ülkeden 170 Bin Başvuru

Abdullah Eren, 2018-2021'de soydaş ve akraba topluluklara yönelik 470 faaliyeti hayata geçirdiklerini, 90 eğitim programı ile 60 kültürel gezi düzenlediklerini bildirdi. "Türkiye Bursları" kapsamında Türkiye'de 16 bin uluslararası öğrenci bulunduğunu belirten Eren, şunları kaydetti:

"Bu arkadaşlarımızı sınavlar ve mülakatlarla seçiyoruz. 2022'de 172 ülkeden 170 bin başvuru aldık. Pasifik'teki adalardan dahi başvurular vardı. Venezuela'dan Kolombiya'ya, Çin'den Tayland'a, Fransa'dan Kamerun'a kadar dünyanın 178 ülkesinden 16 bin öğrenci, Türkiye Bursları kapsamında Türkiye'de lisans, yüksek lisans, doktora eğitimi alıyor."

 
BERLİN (AA) – Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Sırbistan’dan Avrupa Birliği’nin (AB) Rusya’ya uyguladığı yaptırımları desteklemesini istedi.