Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
BERLİN (AA) - Almanya'da yıllık enflasyon, sıkı faiz politikasının ve ekonomide belirsizliğin etkisiyle eylülde yüzde 1,6'ya inerek, Avrupa Merkez Bankasının (ECB) hedefinin çok altına düştü.
Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis), tüketici ürünleri fiyat artışlarına ilişkin eylül ayı öncü verilerini açıkladı.
Buna göre, Almanya'da ağustosta yüzde 1,9 olan yıllık enflasyon, eylülde yüzde 1,6’ya geriledi.
Böylece, ülkede yıllık enflasyon Ocak 2021'den beri en düşük seviyeye indi.
Piyasalardaki beklenti, enflasyonun eylülde yüzde 1,7'ye inmesi yönündeydi. Ülkede enflasyon oranı aylık bazda ise değişiklik göstermedi.
AB uyumlu TÜFE eylülde bir önceki aya göre yüzde 0,1 düşerken, yıllık bazda yüzde 1,8 yükseldi. Böylece, AB uyumlu TÜFE Şubat 2021’den beri ilk defa ECB’nin yüzde 2 hedefinin altına inerken, bu da ECB’nin 3 haftadan az bir zaman içinde olası başka bir faiz indirimini destekledi.
AB uyumlu TÜFE ağustosta yıllık yüzde 2 olarak kayıtlara geçmişti.
Ülkede gıda ve enerji hariç tutularak hesaplanan çekirdek enflasyon ise eylülde yüzde 2,8'den yüzde 2,7’ye geriledi.
Bu arada, ülkede geçen sene enflasyonda en büyük belirleyici olan gıda ürünlerinde fiyatlar, eylülde bir yıl öncesine göre yüzde 1,6 artarken, enerji ürünleri yüzde 7,6 düşüş gösterdi.
- Avro Bölgesi'nin en büyük ekonomisinde enflasyon ECB'nin hedefinin altında
Öte yandan, Avrupa'nın en büyük ekonomisine sahip Almanya'dan gelen veriler ECB'nin ekim ayı ortasındaki bir sonraki faiz kararı toplantısında Avro Bölgesi'nde faiz oranlarını bir kez düşüreceğine işaret etmesi dikkati çekti. ECB, orta vadede yüzde 2 enflasyon hedefliyor.
ECB, 12 Eylül'de piyasa beklentileri doğrultusunda yılın ikinci faiz indirimine giderek mevduat faiz oranını 25 baz puan, ana refinansman faizi ve marjinal borçlanma faizini 60'ar baz puan indirmişti.
Banka, mali piyasalar için çok önemli olan ve bankaların kısa vadede ECB'ye fazla mevduatlarını ilettikleri mevduat oranını çeyrek puan düşürerek yüzde 3,50'ye çekmişti.
ECB Yönetim Konseyi, önceden belirli bir faiz oranı patikasına bağlı kalmayacağını teyit ederken, bazı analistler bankanın 2025 ortalarına kadar faiz oranlarını düşürmeye devam edeceğini öngörüyor.
- "(Enflasyondaki düşüş) ECB güvercinlerine faiz indirimi için ilave nedenler verdi"
ING Küresel Makro Araştırma Başkanı ve Almanya Başekonomisti Carsten Brzeski, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "Almanya'da manşet enflasyon eylülde tekrar düşerek, ECB güvercinlerine ekim toplantısında faiz indirimi seçeneğini yeniden gündeme getirmeyi düşünmeleri için ilave nedenler verdi." ifadesini kullandı.
Brzeski, "Son veriler ışığında ECB'nin önündeki temel zorluk artık aralık ayında faiz indirimine gidip gitmeyeceği değil, aralık ayında 50 baz puan mı yoksa ekim ayında 25 baz puan mı indirim yapacağı olacaktır." yorumunda bulundu.
Öte yandan, Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) yarın eylül ayına ilişkin Avro bölgesi enflasyon oranını açıklayacak.
ANKARA (AA) - Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, 2026'da Antalya'da düzenlenecek 77. Uluslararası Uzay Kongresi öncesinde süreci yürütecek komiteyle istişare toplantısı yaptı.
Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, kongre sürecine ilişkin bilgi verildi.
Türkiye turizminin "başkenti" Antalya'nın, dünyadaki en büyük uzay konferansı niteliği taşıyan 77. Uluslararası Uzay Kongresi'ne 2026'da ev sahipliği yapacağı anımsatılan paylaşımda, "Bakanımız Mehmet Fatih Kacır, 2026 yılında gerçekleştirilecek kongre öncesinde süreci etkin şekilde yürütecek komite ile istişare toplantısı yaptı. 70'den fazla ülkenin katılacağı etkinlik, Türkiye'de şimdiye kadar düzenlenmiş en büyük uluslararası bilimsel organizasyon olma niteliği taşıyor." ifadeleri kullanıldı.
Uluslararası Uzay Federasyonunun (IAF) geçen yıl Bakü'de düzenlenen genel kurul toplantısında, 2026'da yapılacak kongreye ev sahipliği için Antalya ile Polonya'nın Poznan şehrinin adaylığı görüşülmüştü. Yapılan değerlendirmeler sonucu, IAF Genel Kurulu, 2026'daki kongrenin Antalya'da yapılması yönünde karar almıştı.
Azerbaycan Dışişleri Bakan Yardımcısı Sayın Elnur Mammadov, 4 Ekim 2024 tarihinde Ankara'da düzenlenen Dışişleri Bakan Yardımcıları düzeyindeki Çok Taraflı Siyasi İstişarelerin ikinci turu çerçevesinde, Nahçıvan Anlaşması'nın 15. yıldönümü anısına TDT Genel Sekreteri Sayın Büyükelçi Kubanıçbek Ömüraliyev’e anlaşmanın mirasını simgeleyen özel bir hediye takdim etti.
Nahçıvan' da yapılan eşsiz bir tablo olan hediye, Teşkilatın kuruluşundaki tarihi önemi ve zengin kültürel mirası yansıtmakta ve Türk devletleri arasındaki bölgesel işbirliğine olan bağlılığı göstermektedir.
Almanya’nın Bavyera eyaletine bağlı Schrobenhausen kentinde inşa edilen Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Fatih Camii, ibadete açıldı.
Temeli 2021 yılında atılan, inşaatı 3 yıl süren toplam 5000 metrekare bir alan üzerinde ve yaklaşık 1750 metrekare kullanım alanına sahip olan cami ve kültür merkezi kompleksi, modernlik ve geleneğin etkileyici bir bileşimini içermektedir.
Fatih Camii’nin açılış törenine; Münih Başkonsolosu Süalp Erdoğan, DİTİB Genel Başkanı Dr. Muharrem Kuzey, Schrobenhausen Belediye Başkanı Harald Reisner, Kaymakam Peter von der Grün, eyalet milletvekilleri Arif Taşdelen, Leon Eckert ve Karl Straub ile Münih DİTİB Dini Danışma Kurulu Başkanı Ahmet Tanış, Güney Bavyera DİTİB Eyalet Birliği Başkanı Mehmet Azal’ın yanı sıra yerel yöneticiler, kilise ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, çevre DİTİB derneklerinin başkan ve yöneticileri ile Schrobenhausen’da yaşayan Alman ve Türk sakinler katıldı.
Açılış töreni, dernek başkanı Durmuş Aki’nin selamlama konuşması ile başladı. Cami müştemilatı hakkında bilgi veren Aki, bu güzel eseri tamamlayarak ibadete açmanın gururunu yaşadıklarını belirterek, caminin yapımında maddi ve manevi emeği geçenlere teşekkür etti. Başkan Aki, ayrıca Haziran ayında Bavyera eyaletinde meydana gelen sel felaketinde kendi kasabalarının da zarar görmesi nedeniyle selden etkilenen 80 çocuğun kaldığı bir kiliseye bağlı anaokulunu camilerinde misafir ettiklerini de sözlerine ekledi.
Schrobenhausen DİTİB derneği ile aralarında büyük dostlukların kurulduğunu ifade eden Belediye Başkanı Harald Reisner, “Şehrimizde birlikte yürüttüğümüz başarılı hizmetlerden dolayı teşekkür ediyorum. Haziran ayında eyaletimizde meydana gelen ve beldemizin de etkilendiği sel felaketinde DİTİB cemaati ve bölgemizdeki Türk vatandaşları bizlere hep destek olmuştur. Su altında kalan bir anaokulumuz dernek bünyesinde misafir edilmiştir. Bu güzel dayanışma örneğinden dolayı Fatih Camii derneğine şükranlarımı sunuyorum” dedi.
Belde Kaymakamı Peter von der Grün, “Fatih Camii yönetimine ve cemaatine bölgede meydana gelen sel felaketinde şehrimize yaptıkları katkılarından ötürü teşekkür ediyorum. Caminin yapımında emeği geçenleri kutluyorum” diye konuştu.
Münih DİTİB Dini Danışma Kurulu Başkanı Ahmet Tanış ve Eyalet Birliği Başkanı Mehmet Azal da caminin yapımında başta dernek yönetimi ve yerel yönetim olmak üzere emeği geçenlere teşekkür ettiler ve hayırlı olsun temennisinde bulundular.
Camilerin toplanma, konuşma, tanışma ve fikir alışverişinde bulunma yerleri olduğuna vurgu yapan DİTİB Genel Başkanı Dr. Muharrem Kuzey, “DİTİB Schrobenhausen Cemaati’nin yeni kültür merkezi ve camisinin açılış töreninde sizlerle birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bugün, 1970’lerden bu yana varlığını sürdüren cemaatimiz ve tüm Schrobenhausen kasabası için önemli bir gündür. Aslında camimizin açılış programını üç ay önce yapmak istiyorduk. Ancak Haziran ayında yaşanan sel felaketi bölgemizi ve cemaatimizi derinden etkiledi. Bu cami cemaatinin başkan yardımcısının eşi Asuman Özen selde hayatını kaybetti. Allah rahmet eylesin. Rabbim, hanım kardeşimize rahmetiyle muamele eylesin” dedi. Kuzey konuşmasına şöyle devam etti: “Camilerimiz sadece bir dua ve ibadet yeri değil, aynı zamanda bir buluşma, fikir alışverişinde bulunma ve birliktelik merkezidir. Kökeni ve inancı ne olursa olsun tüm insanlara açıktır, dinler ve kültürler arası diyaloğun teşvik edilmesine katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.”
Caminin inşasında emeği geçenlere teşekkür ederek konuşmasını sonlandıran Genel Başkan Kuzey, “Bu vesileyle tüm cemaat üyelerine, gönüllülere, mühendislere, mimarlara ve bu caminin inşasında çalışanlara ve cömert bağışçılara, bu birlikte yaşama mekanının inşasına karar veren kent liderlerine, politikacılara ve kent toplumuna şükranlarımı sunuyorum.” ifadelerini kullandı.
DİTİB Genel Başkanı Dr. Muharrem Kuzey, caminin yapımı ve hayata geçirilmesinde emeği geçenler adına dernek başkanı Durmuş Aki’ye bir teşekkür plaketi takdim etti.
Camilerin birlikte yaşama kültürünün en güzel örnekleriyle yaşandığı mekanlar olduğunu ifade eden Münih Başkonsolosu Süalp Erdoğan, “Fatih Camimizi inşaat sürecinde üç kez ziyaret ettim. Cami inşaatı ile ilgili dernek yöneticilerinden bilgi aldım. Derneğimiz güzel çalıştı ve bu güzel eserin bugün hep birlikte açılışını yapıyoruz. Caminin yapımında emeği geçenlere tebriklerimi sunuyorum. Hayırlı uğurlu olsun” dedi.
Konuşmaların ardından Schrobenhausen DİTİB Fatih Camii’nin açılış kurdelesi dualar eşliğinde kesildi. Tören, caminin davetliler tarafından gezilmesiyle sona erdi.
Anfang Oktober 2024 ehrte der Landkreis Kelheim im Rahmen der diesjährigen Ramadama-Aktion der Kommunalen Abfallwirtschaft die Gruppe „Cleanup Langquaid“ als engagierte Umweltschützer für ihre herausragende Leistung als Gruppe. „Cleanup Langquaid“ hebt sich besonders hervor, da sie nicht nur an der Aktion teilnahm, sondern vielmehr das ganze Jahr über aktiv Müll sammelt und sich mit selbstorganisierten Initiativen für den Schutz der Umwelt einsetzt.
Der Landrat des Landkreises Kelheim nahm die Ehrung persönlich vor und lobte den unermüdlichen Einsatz der Gruppe, die durch ihre kontinuierlichen Bemühungen ein Vorbild für die gesamte Gemeinschaft darstellt.
"Ihr Engagement geht weit über das normale Maß hinaus. Sie tragen maßgeblich dazu bei, unsere Natur und somit auch unseren schönen Landkreis Kelheim zu schützen sowie sauber zu halten".
Martin Neumeyer, Landrat
Als Zeichen der Anerkennung wurde der Gruppe eine Ehrungstafel aus Holz überreicht, die sie als "Müllhelden" auszeichnet. Zusätzlich erhielten sie ein Geschenk aus dem regionalen und plastikverpackungsvermeidenden Dorfladen „Boderei“ aus Sandharlanden – ein passendes Symbol für ihre umweltbewusste Lebensweise.
„Mit dieser Auszeichnung möchte die kommunale Abfallwirtschaft nicht nur den besonderen Einsatz der Gruppe würdigen, sondern auch ein Zeichen setzen, welches Andere dazu motiviert, sich ebenfalls aktiv für den Umweltschutz einzusetzen – sei es im Rahmen der Ramadama-Aktion oder durch eigenes Handeln im Alltag.“
Zahlreiche Gäste konnte Benedikt Stegmayer, seit August Leiter des Referats für Kultur, Wissenschaft und Wirtschaft, im Oberen Foyer des Rathauses zur Eröffnung der Ausstellung „Verloren – Vermisst – Verewigt – Heimatbilder der Sudetendeutschen“ begrüßen.
„Diese Ausstellung kann uns zutiefst berühren. Denn sie erzählt von Verlust, Schmerz und Vertreibung, aber auch von der Kraft der Erinnerung und der Sehnsucht nach Heimat“, so Stegmayer in seiner Rede.
Rund drei Millionen Sudetendeutsche mussten nach dem Zweiten Weltkrieg ihre Heimat verlassen. In vielen Fällen blieben ihnen nur Bilder – im Gedächtnis, aber auch in natura. Foto-Aufnahmen, die Wohn- und Gemeinschaftsräume geschmückt haben. Diese Heimatbilder sind Zeugnisse einer verlorenen Welt, aber auch Ausdruck einer Identität, die über Generationen weitergegeben wird. „Die Ausstellung „Verloren, Vermisst, Verewigt“ lässt uns an diesen Erinnerungen teilhaben. Sie zeigt uns die Schönheit und Vielfalt der sudetendeutschen Kultur und erinnert uns an das Schicksal der Vertriebenen,“ so der Kulturreferent.
Seinen Dank drückte Stegmayer den Studierenden des Studiengangs „Museologie und materielle Kultur“ der Julius-Maximilians-Universität Würzburg, der ebenfalls aus der Region stammenden Sudetendeutschen-Heimatpflegerin Christina Meinusch und Professor Guido Fackler aus: „Sie alle haben diese Wander-Ausstellung mit viel Engagement und Empathie erarbeitet. Sie haben damit einen wichtigen Beitrag zur Aufarbeitung der Geschichte und zur Verständigung zwischen den Ländern geleistet.“
Auch dem Riesengebirgler-Heimatkreis Trautenau um Wigbert Baumann, der diese Ausstellung unterstützt und mit dazu beiträgt, die Erinnerungen an die verlorene Heimat lebendig zu halten, dankte Stegmayer: „Die enge Verbindung zwischen Würzburg und Trutnov, die sich auch in unserer Städtepartnerschaft ausdrückt, ist ein Zeichen der Versöhnung und des gemeinsamen Aufbruchs in eine lebenswerte Zukunft.“
Die Städtepartnerschaft hat eine besondere Geschichte, die eng mit dem Schicksal der Sudetendeutschen verbunden ist. Nach dem Zweiten Weltkrieg fanden viele Vertriebene aus Trautenau in Würzburg eine neue Heimat. Sie brachten ihre Erinnerungen, ihre Traditionen und ihre Kultur mit und bereicherten das Leben in unserer Stadt. Die Patenschaft zwischen Würzburg und Trautenau, die 1966 begründet wurde und 2008 in eine Städtepartnerschaft mündete, ist Ausdruck dieser tiefen Verbundenheit.
Seitdem haben zahlreiche Begegnungen und Austauschprogramme zwischen unseren Städten stattgefunden. Schüler, Studentinnen, Künstler, Musikerinnen, Sportler und andere Gruppen haben sich kennengelernt, Freundschaften geschlossen und gemeinsam an Projekten gearbeitet. Diese lebendige Partnerschaft trägt dazu bei, Vorurteile abzubauen, Verständnis füreinander zu entwickeln und ein friedliches Miteinander zu gestalten. Vor einiger Zeit wurde der erste Schüleraustausch zwischen beiden Städten auf die Beine gestellt.
„Die Ausstellung „Verloren, Vermisst, Verewigt“ ist ein weiteres Beispiel für die fruchtbare Zusammenarbeit zwischen Würzburg und Städten im früheren Sudetenland. Sie zeigt uns, dass Geschichte nicht nur Vergangenheit ist, sondern auch eine Brücke in die Zukunft schlagen kann. Indem wir uns unserer gemeinsamen Geschichte stellen, können wir voneinander lernen und zusammen eine bessere Zukunft gestalten“, so Benedikt Stegmayer
Der Vorsitzende der Landesgruppe Bayern der Sudetendeutschen Landsmannschaft, Steffen Hörtler, wies in seinem Grußwort auf das in den letzten Jahren zunehmende Interesse von Menschen im Alter zwischen 60 und 70 Jahren an Ihrer Geschichte hin. Oft höre er, dass deren Eltern Sudetendeutsche waren, sie sich selbst bisher aber nicht für die Geschichte interessiert haben, sie nun aber – eben durch ein Bild aus dem Wohnzimmer – doch die Frage beantwortet haben möchten „Wo komme ich her?“
Guido Fackler, Professor für Museologie an der Julius-Maximilians-Universität Würzburg, und die Heimatpflegerin der Sudetendeutschen, Christina Meinusch, dankten den ca. 20 Studentinnen und Studenten, die vor gut 2 Jahren in einem von Stefanie Menke betreuten Studienprojekt diese Wanderausstellung konzipiert und umgesetzt haben. So kann zum Beispiel das Interview der Studentin Sarina Wald mit der Zeitzeugin Hannelore Anderl in der Ausstellung nachgelesen werden.
Die Ausstellung kann noch bis 31. Oktober zu den Öffnungszeiten des Rathauses besichtigt werden. Diese sind Montag bis Donnerstag von 8 - 18 Uhr, Freitag von 8 - 13.30 Uhr.
Die Sparkassenstiftung hat dem Verein „Stadt für Kinder“ für das „Skatemobil“ eine Spende über 6.000 Euro überreicht. Der Fachbereich Jugend und Familie nahm die Spende entgegen. Das Skatemobil gibt es bereits seit vielen Jahren, es war bis letztes Jahr für den Bayerischen Landessportverband (BLSV) über „Integration durch Sport“ in ganz Bayern unterwegs. Als im letzten Jahr klar war, dass der BLSV das Projekt nicht mehr weiter finanzieren wird, konnte über die Stadt Würzburg ein Teil der Finanzierung aufgefangen werden, so dass seit diesem Jahr das Skatemobil unter der Flagge der Stadt Würzburg im Stadtgebiet unterwegs ist, um mobil und niedrigschwellig Skatekurse für Kinder und Jugendliche an unterschiedlichsten Orten anzubieten.
„Mit den gespendeten 6000 Euro können auch im nächsten Jahr die Kosten für die Einsätze finanziert werden, so dass weiterhin Kinder jeglicher Herkunft kostenlos den Spaß am Skateboard fahren erleben können“, so Kilian Schick vom Fachbereich Jugend und Familie der Stadt Würzburg. Katharina Hupp, stellvertretende Leiterin des Fachbereichs Jugend und Familie, ergänzt: „Wir freuen uns, dass wir damit weiterhin niedrigschwellig Würzburger Kinder und Jugendliche in Bewegung bringen können“. Für Barbara Lehrieder, Vorsitzende des Vereins Stadt für Kinder, ist das Projekt ein gutes Beispiel an integrativer und präventiver Sozialarbeit, die mit den Geldern ihres Vereins direkt unterstützt wird: „Wir wissen, dass das Geld hier direkt bei den Kindern ankommt. Zu sehen, welche Freude sie haben beim Erlernen erster Fahrversuche auf dem Skateboard und wie wenig Herkunft, Sprache oder familiärer Hintergrund hierbei eine Rolle spielen, ist wirklich beeindruckend“.
Von Anfang an als Koordinator für das Skatemobil verantwortlich ist Sebastian Böhm, selbst ambitionierter Skater und Sozialarbeiter, ohne dessen Einsatz das integrative und zum Großteil ehrenamtlich durchgeführte Projekt nicht hätte überleben können. Das Skatemobil, das auch als Säule der Integrationsarbeit gilt, bringt mobile Rampen, Schutzausrüstung und Skateboards an den Einsatzort. Ehrenamtliche geben dort auch Neulingen Hilfestellung beim Skateboardfahren. Das Mitmachen ist für die Kinder und Jugendlichen kostenlos. Wöchentlich wird die GU in der Veitshöchheimer Straße angefahren, ebenso gab es Einsätze während der Mittagsbetreuung der Gustav-Walle-Schule, sowie bei verschiedenen Festen in ganz Würzburg. Der letzte Einsatz war beim Kinderfest anlässlich des 70. Weltkindertages am Unteren Markt, der vom Verein Mirasol e.V. in Kooperation mit Unicef organisiert wurde. Das Skatemobil der Stadt Würzburg kann auch im nächsten Jahr wieder von Würzburger sozialen Einrichtungen kostenlos gebucht werden, Anfrage per Email an Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!.
Text: Kilian Schick
BERLİN (AA) - Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Berlin'de yaptıkları görüşmenin ardından "İsrail ve Hizbullah arasında derhal ateşkes sağlanması" çağrısını yineledi.
Almanya Başbakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Başbakan Scholz ve Cumhurbaşkanı Macron'un, başkent Berlin'de bir araya geldiği belirtildi.
Açıklamada, İsrail ve Hizbullah arasındaki çatışmayı ele alan iki liderin, acil ateşkes ve BM Güvenlik Konseyinin 1701 sayılı kararının uygulanması yönünde çağrı yaptığı kaydedildi.
İki liderin, İran'ın İsrail'e yönelik füze saldırılarını mümkün olan en güçlü ifadelerle kınadığı aktarıldı.
Açıklamada, Scholz ve Macron'un Ukrayna'ya destek konusunu da ele alarak Almanya ve Fransa'nın Ukrayna'ya desteğini sürdürmesi konusunda mutabık kaldığı ifade edildi.
KÖLN (AA) - Almanya'nın en büyük medya grubu Axel Springer'in Yönetim Kurulu Başkanı Mathias Döpfner, dünya çapındaki tüm Yahudilerin Almanya'ya göç etmesi için diğer göçmenlere göre ayrıcalıklı muamele gösterilmesi ve ülkedeki Yahudi nüfusunun arttırılması gerektiğini ifade etti.
Welt gazetesinde bir köşe yazısı kaleme alan Döpfner, Yahudi sayısının artmasıyla Almanya'daki işletmelerin daha iyi çalışacağını ve Yahudilerin ülkedeki Müslümanlara karşı denge unsuru oluşturacağını iddia etti.
Yahudi karşıtlığının küresel çapta arttığını belirten Döpfner, Almanya'nın daha fazla Yahudi göçünü teşvik ederek ülkedeki Yahudi sayısının arttırılması gerektiğini belirtti. Döpfner, Yahudi yaşamının Alman kültürünün bir parçası olduğunu savunarak, Yahudi karşıtlığının Almanya'da yeri olmadığını ifade etti.
Döpfner, "Dünya giderek daha fazla Yahudi aleyhtarı hale gelirken Almanya sistematik olarak iş, bilim, sanat ve teknoloji alanlarındaki en büyük yetenekleri kendi ülkesine çekiyor. Bu, küresel antisemitizme karşı bir sinyal olacak ve muhtemelen Almanya'nın refahı için son derece etkili bir program olacaktır." dedi.
Dünya çapındaki tüm Yahudilerin Almanya'ya göç etmesi konusunda diğer göçmenlere göre ayrıcalıklı muamele gösterilmesi gerektiğini savunan Döpfner, "Ancak şu anda Yahudi göçmen akınından söz edilmiyor. Tam tersine, giderek daha fazla Alman Yahudisi ülkeyi terk ediyor. Almanya'daki Yahudiler, yanlış ve başarısız göç politikalarının bir sonucu olarak kendilerini giderek daha fazla güvensiz ve istenmeyen hissediyorlar." ifadelerini kullandı.