Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Aachen Yunus Emre Camii’nde, eğitim programları kapsamında gençlere ilkyardım eğitimi verildi.
Aachen DİTİB Yunus Emre Camii’nin organizesinde 42 gönüllü genç, 14 ana başlık altında gün boyu süren temel ilkyardım eğitimi aldı.
Aachen DİTİB Yunus Emre Camii Başkan Yardımcısı Dr. Sema Akın’ın destek ve koordinesinde, ilkyardım eğitmeni Emre Çiçek tarafından caminin gönüllü gençlerine uygulamalı olarak genel ilk yardım bilgileri verildi.
Temel ilkyardım eğitiminde; hasta/yaralı ve olay yerinin değerlendirilmesi ve taşıma teknikleri, temel yaşam desteği, yaralanmalarda ve kanamalarda ilk yardım, donma ve sıcak çarpmasında, kırık, çıkık ve burkulmalarda, bilinç bozukluklarında, zehirlenmelerde, boğulmalarda temel yaklaşım, göz, kulak ve buruna yabancı cisim kaçmasında ilk yardım desteği gibi konular yer aldı.
Eğitiminin sonunda katılımcılar ‘Temel İlkyardım Sertifikası’ almaya hak kazandı.
Aachen DİTİB Yunus Emre Camii Başkan Yardımcısı Dr. Sema Akın, ilkyardım eğitmeni Emre Çiçek’e teşekkür ederek gönüllü gençlere sertifikalarını takdim etti.
Sertifika töreninde konuşan Dr. Sema Akın, kendisinin de bir tıp doktoru olduğunu belirterek, Allah’ın kullarına iyilik yapmayı emrettiğini hatırlattı. Akın, İslam’da yardıma muhtaç olan kişinin dini, dili veya ırkının önemli olmadığını vurguladı. “Burada aldığınız değerli bilgilerle, toplumumuzun ihtiyaç duyduğu durumlarda insanlarımızın yanında olmayı seçtiniz. Bir insanın kurtarılması bizim için çok önemlidir. İnşallah herkes eğitimden faydalı bir şekilde ayrılmıştır. Alanımızdaki çalışmalar, bu tür eğitimlerle çok daha kaliteli ve hızlı bir şekilde devam edecektir” diye konuştu.
Seit Anfang des Jahres verordnen Ärztinnen und Ärzte verschreibungspflichtige Medikamente mit dem elektronischen Rezept, kurz E-Rezept. Nach einer aktuellen Auswertung der AOK Bayern waren im Mai dieses Jahres knapp 77 Prozent der abgerechneten Arzneimittel-Verordnungen E-Rezepte, rund 13 Prozentpunkte mehr als zu Jahresbeginn. „Versicherte der AOK in Würzburg können ihr E-Rezept jetzt auch über eine App der Gesundheitskasse einlösen und verwalten“, sagt Alexander Pröbstle, Direktor bei der AOK in Würzburg. Dazu wurde die App „AOK Mein Leben“ erweitert, die bereits den Zugang zur elektronischen Patientenakte (ePA) bietet. „Versicherte können auch weiterhin ihr E-Rezept über die elektronische Gesundheitskarte einlösen, die App bietet aber zusätzlich eine Reihe weiterer nützlicher Funktionen“, so Alexander Pröbstle.
App bietet praktische Hilfen
Mit der App „AOK Mein Leben“ kann man eine Apotheke suchen und sich dort das verschriebene Medikament zur Abholung vor Ort reservieren lassen. Zudem bietet die App eine Übersicht über alle ausgestellten und bereits eingelösten Rezepte der vergangenen 100 Tage. Es ist auch möglich, damit schnell und einfach auf die eigenen Gesundheitsdaten der ePA zuzugreifen. So haben AOK-Versicherte relevante Informationen jederzeit zur Hand, zum Beispiel, wenn sie einen Facharzttermin wahrnehmen. „Die App entwickelt sich Schritt für Schritt zur zentralen digitalen Plattform für alle Services rund um die Gesundheit. Und mit der Einführung der ‚ePA für alle‘ Anfang 2025 wird das digitale Angebot weiter an Bedeutung gewinnen“, betont Alexander Pröbstle.
Datenschutz gewährleistet
Die elektronischen Rezepte werden von den ausstellenden Arztpraxen über ihre Praxis-Software erstellt und an den sogenannten Rezeptfachdienst gesendet, der dann den Abruf in der App ermöglicht. Das E-Rezept wird also nicht direkt auf dem Smartphone gespeichert. Der neue Einlöseweg über die App „AOK Mein Leben“ erfüllt alle nötigen Datenschutz-Vorgaben und weiteren Anforderungen der gematik, die im Auftrag des Bundesgesundheitsministeriums die korrekte Umsetzung gewährleisten soll.
Die App „AOK Mein Leben“ ist in der jeweils aktuellen Version im App Store und im Google Play Store verfügbar. Für die Nutzung ist mindestens iOS 15 beziehungsweise Android 8 als Betriebssystem erforderlich.
Bild:
|
|
|
Bildunterschrift |
|
Bildunterschrift |
Bequem und einfach: Über das Smartphone und die App das E-Rezept einlösen. |
|
|
Urhebervermerk |
Urhebervermerk |
© PantherMedia / halfpoint |
|
Almanya’nın Baden-Württemberg eyaleti Graben-Neudorf beldesinde uzun zamandır hayali kurulan proje nihayet hayata geçti.
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Graben-Neudorf Yeni Camii'nin temeli düzenlenen törenle atıldı.
Çok sayıda davetlinin katılımıyla gerçekleşen temel atma törenine; Türkiye Cumhuriyeti Karlsruhe Başkonsolosu Mahmut Niyazi Sezgin, DİTİB Baden Dini Danışma Kurulu Başkanı Mesut Özdemir, Graben-Neudorf Belediye Başkanı Christian Eheim, DİTİB Baden-Württemberg İslam Dini Cemaati Eyalet Müdürü Fatih Şahan, caminin mimarı Ersin Baydaroğlu ve statik mühendisi Ömer Akyıldız’ın yanı sıra cami cemaati ile belde sakinleri iştirak etti.
Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından Graben-Neudorf DİTİB Yeni Camii dernek başkanı Mustafa Yıldız, cami kompleksi hakkında bilgi verdi. Bir yıl içerisinde inşaatın tamamlanarak ibadete açılmasını planladıklarını belirten Yıldız, caminin modern mimari ile inşa edileceğini ve birçok imkan sunacağını söyledi. Cami kompleksinde 300 kişinin aynı anda ibadet edebileceği mescidin yanı sıra konferans salonu, kütüphane ve dersliklerin bulunacağını ifade eden Yıldız, kompleksin sadece ibadet yeri değil, aynı zamanda eğitim ve kültür faaliyetlerinin merkezi olacağını vurguladı. Yıldız, son olarak, yeni caminin inşası için destek veren başta belediye başkanı olmak üzere yerel yöneticilere, Graben-Neudorf sakinlerine ve cami cemaatine teşekkür etti.
Graben-Neudorf'ta inşa edilecek yeni caminin sadece bir ibadet mekânı değil, aynı zamanda kültürel ve sosyal buluşma merkezi olacağını vurgulayan DİTİB Baden-Württemberg İslam Dini Cemaati Eyalet Müdürü Fatih Şahan, yeni caminin, Müslümanların Almanya'da toplumsal yaşama aktif katılımının bir sembolü olduğunu söyledi. Şahan, yeni caminin eğitim, sosyal ve kültürel programlarla toplum hayatını zenginleştireceğini ifade etti. Ayrıca, DİTİB’in 860'tan fazla camisiyle Almanya'nın en büyük Müslüman dini cemaati olduğunu hatırlatarak, 40 yıldır toplum yararına hizmet ettiğine dikkat çekti. Camide düzenlenecek kültürel günler ve festivallerin, farklı inanç ve kültürlerden insanları bir araya getireceğini belirten Şahan, cami kompleksinin birçok kişinin özverili çalışmaları sayesinde mümkün olduğunu vurguladı. Temel atma töreninin, başarılı bir inşaat sürecinin başlangıcı olmasını dileyen Şahan, caminin gelecekte bereket, umut ve dayanışma mekânı olmasını temenni etti.
Graben-Neudorf Belediye Başkanı Christian Eheim de, belediye meclisi üyeleriyle birlikte katıldığı DİTİB Yeni Camii’nin temel atma töreninde konuştu. Yeni caminin inşası için gerekli yasal koşulların yerel meclisin katkılarıyla sağlandığını ifade eden Eheim, özellikle Başkan Mustafa Yıldız’a teşekkür etti. Eheim, eski caminin yetersiz olduğunu fark edip, yeni bir binaya ihtiyaç duyduklarını ve bu zorlu süreçte birlikte çalıştıklarını söyledi. Demiryolu hattından gelen gürültü, otopark ve trafik gibi zorluklara rağmen, uzman görüşleri alarak süreci başarıyla tamamladıklarını belirten Eheim, yeni binanın mahalleye yapılmış güzel bir yatırım olduğunu ve Türk-İslam toplumunun yeni mabedinin herkesin kullanımına açık olacağını vurguladı. Başkan Eheim, yeni caminin Graben-Neudorf toplumu için büyük bir fayda sağlayacağını ve ortak etkinlikler için de kullanılacağını belirterek, inşaat çalışmalarının sorunsuz ilerlemesi temennisinde bulundu. Temel atma töreninin başarıyla gerçekleştirilmesinden duyduğu memnuniyeti ifade eden Başkan Eheim, bu güzel iş birliği için teşekkür etti.
Türkiye Cumhuriyeti Karlsruhe Başkonsolosu Mahmut Niyazi Sezgin, temel atma töreninde yaptığı konuşmaya katılımcıları selamlayarak başladı. Sezgin, "Bugün burada sizlerin karşısında böylesine güzel bir vesileyle bulunmaktan onur duyuyorum" dedi. Caminin inşasında desteklerini esirgemeyen Belediye Başkanı Eheim’a teşekkür eden Sezgin, “Belediye Başkanım, bu caminin inşasında vermiş olduğunuz destek için sizlere çok teşekkür ederim. Bu vesileyle aramızda birçok Alman dostumuzu da görmekten büyük mutluluk duydum. Graben-Neudorf'da böylesine uyumlu bir birliktelik görmek beni çok sevindirdi” dedi. Belediye Başkanının sözlerine atıfta bulunan Başkonsolos Sezgin, “Bu caminin yapımında emeği geçen herkese minnettarım. Birlikte daha güzel günler görmek dileğiyle” ifadelerini kullandı. Katılımcılar tarafından büyük bir ilgiyle dinlenen Sezgin, açılışın ardından davetlilerle sohbet ederek birlik ve beraberlik mesajı verdi.
Konuşmaların ardından DİTİB Baden Dini Danışma Kurulu Başkanı Mesut Özdemir, caminin kuruluşundan bu yana emeği geçenlere ve inşaatın tamamlanmasında maddi ve manevi destek vereceklere teşekkür ederek, hayırlı olsun temennisinde bulundu. Özdemir’in yaptığı dua eşliğinde Graben-Neudorf DİTİB Yeni Camii ve Kompleksi’nin temeline sembolik olarak ilk kazma vuruldu.
Cami inşaatının bir yıl içeresinde tamamlanması hedefleniyor
Graben-Neudorf belde merkezinde inşa edilecek Yeni Camii, Eğitim ve Kültür Kompleksi, 1200 metrekare alan üzerine 2 kat 2 blok olarak tasarlandı. 1998 yılında kurulan cemiyet, ihtiyaçlara cevap veremediği için modern mimari özellikleri yansıtacak yeni bir cami ve külliyenin inşa edilmesine zaruri ihtiyaç duyuldu. Yatay mimari tarzı ile inşa edilecek caminin 300 metrekare ibadet alanı olmak üzere 8 derslik, idare birimleri, bay ve bayan yetişkinlere yönelik lokal ile gençlik merkezi, kütüphane, çok amaçlı konferans salonu yer alacak. İç mekan 6 metrekare çapında merkezi cam kubbe olarak inşa edilecek. Ayrıca yaşlı ve engelliler için asansör ve bebek odasının düşünüldüğü camide, 200 araç kapasiteli otopark olacak.
Batı Trakya Türklerinin bayrağındaki renkler;
“Yeşil İslamiyeti, Siyah Balkanlardaki zulmü, Beyaz özgürlüğü, Ay Yıldız da Türklüğü simgeler”
Dr.Sadık Ahmet
Batı Trakya Türklüğüne adanmış bir hayat olan Dr. Sadık Ahmet’i vefatının 29. Yıldönümünde rahmetle anıyoruz Ruhu şad mekanın cennet olsun.
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu genel başkanlık kurulu tarafından gönderilen basın mektubunda,”Liderimiz Dr. Sadık Ahmet’i aramızdan ayrılışının 29. yılında rahmet ve özlemle anıyoruz!” Denildi. Ve şöyle devam etti;
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habib Oğlu; “Tüm hayatı toplumumuzun hakları için mücadeleyle geçen merhum liderimizin fikirleri ve bizlere miras bıraktığı mücadele ruhu çalışmalarımıza ışık tutmaktadır. Bugün toplumumuz, merhum liderimizin açtığı yolda ilerleyen ve toplum hayatının her alanında başarılı olan bireyler yetiştiriyor. ABTTF olarak merhum liderimizin fikirleri doğrultusunda uluslararası alanda toplumumuzun hakları için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz ve sürdürmeye devam edeceğiz.”
Batı Trakya Türk toplumunun lideri merhum Dr. Sadık Ahmet’i 24 Temmuz 1995 tarihinde geçirdiği elim trafik kazası sonucu ebediyete uğurladık. Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanlık Kurulu ve ailesi olarak Avrupa’da yaşayan Batı Trakya Türkleri adına ömrünü Batı Trakya Türklerinin Türk kimliği, hak ve özgürlükleri için mücadeleye adayan liderimiz merhum Dr. Sadık Ahmet’i aramızdan ayrılışının 29. yılında rahmet, minnet ve özlemle anıyoruz.
1947 yılında Gümülcine’nin Sirkeli köyünde doğan Dr. Sadık Ahmet, Batı Trakya Türklerinin sesini, maruz kaldığı ayrımcılık ve hak ihlallerini dünyaya duyurmuştur. 1989’da Batı Trakya Türk toplumunun ilk bağımsız milletvekili olarak Yunan meclisine seçilen ancak milletvekilliği iptal edilen, 1990’da ikinci kez bağımsız milletvekili seçilen merhum Dr. Sadık Ahmet, 1991’de Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisi’ni kurmuş ve ilk genel başkanlığını yapmıştır. Mücadelesi uğrunda tutuklanan ve “Ben bir Türk’üm” dediği için hapis yatan merhum Dr. Sadık Ahmet, ilkeli ve kararlı duruşundan hiçbir zaman ödün vermemiş, cesareti ve azmiyle Batı Trakya Türklerine örnek olmuştur.
ABTTF Başkanı Halit Habip Oğlu, merhum Dr. Sadık Ahmet’in vefatının 29. yılı dolayısıyla yaptığı açıklamada. “29 yıl önce feci bir trafik kazasında kaybettiğimiz liderimiz merhum Dr. Sadık Ahmet’i rahmet, hürmet ve hasretle yad ediyoruz. Tüm hayatı toplumumuzun hakları için mücadeleyle geçen merhum liderimizin fikirleri ve bizlere miras bıraktığı mücadele ruhu çalışmalarımıza ışık tutmaktadır. Bugün toplumumuz, merhum liderimizin açtığı yolda ilerleyen ve toplum hayatının her alanında başarılı olan bireyler yetiştiriyor. ABTTF olarak merhum liderimizin fikirleri doğrultusunda uluslararası alanda toplumumuzun hakları için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz ve sürdürmeye devam edeceğiz.” dedi.
Dr. Ali Batman’da, yayınladığı mesajında; “Önder insanlar zor ve az yetişiyor. Kayıplarında da önemli boşluk doğuyor.
Allah O' na gani gani rahmet ,Batı Trakya Türklüğüne de yardım eylesin” dedi.
Haber: Doğan Tufan
Statement von Markus Hümpfer, SPD-Bundestagsabgeordneter für Schweinfurt/Kitzingen zur Schließung des St. Josefs Krankenhauses in Schweinfurt
Mit tiefem Bedauern und großer Besorgnis habe ich von der geplanten Schließung des St. Josef Krankenhauses in Schweinfurt zum Jahresende erfahren. Diese Entscheidung trifft unsere Region schwer und ist ein harter Schlag für die 800 Mitarbeiter, die nun vor einer unsicheren Zukunft stehen. Die Auswirkungen auf die gesundheitliche Versorgung unserer Bevölkerung sind immens. Wir müssen jetzt die Versorgungslage für die Menschen in Stadt und Landkreis Schweinfurt analysieren und die Auswirkungen der Schließung bewerten. Gemeinsam mit allen Akteuren braucht es eine gute Lösung, um die medizinische Versorgungssicherheit zu gewährleisten. Dafür werde ich mich mit aller Kraft einsetzen.
Ich bedauere zutiefst, dass sich die Erlöserschwestern aus dem Krankenhausbetrieb zurückziehen, auch wenn dieser Schritt angesichts der zu veröffentlichenden Qualitätsberichte des Hauses vorhersehbar war. Für den Erhalt des St. Josef Krankenhauses gab und gibt es gute und zukunftsweisende Modelle. Diese gilt es nun zu diskutieren.
Es ist von entscheidender Bedeutung, dass wir gemeinsam Wege finden, um den Menschen in unserer Region die bestmögliche medizinische Versorgung bieten zu können. Das muss auch im Sinne des bisherigen Betreibers sein.
Bild: Fionn Grosse
Stadt und Landkreis Würzburg sagten mit einer Einladung Danke an „Ihre“ Tagespflegepersonen für den unermüdlichen und wertvollen Einsatz für die Kleinsten. Bei gutem Essen und noch besserem Wetter war Platz zum Kennenlernen, zum gegenseitigen Austausch, zum Genießen und für ein herzliches Dankeschön. Die Sozialreferentin der Stadt Würzburg Dr. Hülya Düber betonte in Ihrer Ansprache ausdrücklich den Wert der pädagogischen Arbeit in dieser Betreuungsform und ehrte langjährige Tagespflegeperson für Ihr Engagement und die bedeutsame, liebevolle Arbeit. Geehrt wurden Monika Schreiber (40 Jahre), Katharina Meier (33 Jahre), Sigrid Vogell (31 Jahre), Marion Pfenning (25 Jahre), Nina Müller (24 Jahre), Bianka Hartmann (23 Jahre), Margarita Helbing (23 Jahre) und Karin Graber-Hauk (22 Jahre). Stadt- und Kreisverwaltung sind immer auf der Suche nach engagierten Kräften, die als Tagespflegepersonen tätig werden möchten. Die Fachberatungen aus der Stadt Würzburg (0931 – 373750, 372538, 373538 und des Landkreises Würzburg (0931 8003 5833) sind für weitere Informationen, auch wenn ein Kind in Pflege gegeben werden soll, die richtigen Ansprechpartner.
Um Herausforderungen aktiv anzugehen und den Gemeindeverwaltungen beratend zur Seite zu stehen, besucht Landrat Thomas Eberth seit seinem Amtsantritt im Jahr 2020 regelmäßig die Gemeinden im Landkreis Würzburg.
Zuletzt traf sich der Landrat zu einem Arbeitstreffen mit Bürgermeister Heribert Neckermann und Mitarbeitenden von Gemeinde- und Landkreisverwaltung in Sonderhofen. „Es ist wichtig, sich auf Verwaltungsebene regelmäßig auszutauschen und gemeinsam kontinuierlich an Verbesserungen im behördlichen Alltag zu arbeiten“, betonte Landrat Thomas Eberth dabei.
Bürgermeister Heribert Neckermann stellte dem Landrat sowie seinen Mitarbeitern aus dem Landratsamt in einer Präsentation die Einwohnerentwicklung sowie die jüngsten Aktivitäten der Gemeinde vor. Ein zentrales Thema dabei waren die Wasserentnahmestellen in Sonderhofen und Sächsenheim. Für Sächsenheim war bereits bei der Begehung eine Genehmigung für die nächsten Jahre ausgesprochen worden. Für Sonderhofen gestaltet sich die Genehmigung schwieriger. Es wurden in diesem Zug mögliche Umbauten diskutiert, die eine Genehmigung ermöglichen könnten.
Ein weiteres Thema war die Instandsetzung der überörtlichen Radwege in der Flur. Bürgermeister Neckermann berichtete, dass die Baumaßnahmen, die von der Gemeinde zusammen mit den Wegebauvereinen durchgeführt werden, nicht die Mindestsumme erreichen, die für eine Radwegeförderung nötig wäre. Des Weiteren wurde über die Finanzierungsmöglichkeiten der geplanten Tagespflegeeinrichtung der Caritas Sozialstation gesprochen.
Die Gemeinde Sonderhofen hat zum Stichtag 1. Juli 2023 insgesamt 914 Einwohner. Davon entfallen 625 Einwohner auf Sonderhofen, während Sächsenheim 160 Einwohner zählt und Bolzhausen 129 Einwohner.
Die "Regional Innovation Valleys" (RIV) sind eine Initiative der Europäischen Union, die darauf abzielt, die Innovationslandschaft in der EU zu stärken, die regionale Wirtschaftsentwicklung zu fördern und die technologische sowie nachhaltige Transformation zu unterstützen.
Seit Mai 2023 wurde im Landratsamt Kelheim in einer engagierten Arbeitsgruppe die Bewerbung vorbereitet und im September 2023 eingereicht. Ende Juni 2024 kam nun endlich die finale Zusage, dass der Landkreis Kelheim sich nun als Regional Innovation Valley bezeichnen darf. Dieser wurde als einer von 79 Regionen neu mitaufgenommen. Intensiv an der Erarbeitung beteiligt waren Vertreterinnen und Vertreter verschiedener Unternehmen der Region, die Wirtschaftsförderung des Landkreises, Vertreter der regionalen, bayerischen und europäischen Politik sowie der Wissenschaft mit der Hochschule München. Prof. Dr. Benjamin Kormann von der dortigen Fakultät für Elektro- und Informationstechnik leitet das Projekt.
Die Region hat sich mit den beiden Schwerpunktthemen „Energietransformation“ und „Lebenswerter Standort“ beworben. Bei Letzterem liegt der Fokus auf dem Thema Ausbildungsverbund, Fach- und Arbeitskräfte und den damit verbundenen Themen Vereinbarkeit von Familie und Beruf, verfügbarer Wohnraum und Mobilität im ländlichen Raum.
Warum diese aufwendige Bewerbung auf EU-Ebene? Die Beteiligten sehen verschiedene Chancen und Möglichkeiten als eines der insgesamt 151 Regional Innovation Valleys in ganz Europa.
Das gemeinsame Projekt stärkt die Zusammenarbeit zwischen Unternehmen, Forschungsinstituten, Universitäten und öffentlichen Einrichtungen im Landkreis Kelheim. Dabei wird der Wissensaustausch und damit die Innovationsfähigkeit verbessert. Der Aufbau von Netzwerken fördert schon jetzt den Austausch und die Zusammenarbeit zwischen den Akteuren. International vernetzen sich die RIVs untereinander und steigern somit die Zusammenarbeit des Landkreises mit internationalen Partnern sowie den Wissenstransfer.
Durch die Fokussierung auf bestimmte Schlüsseltechnologien und -industrien sollen technologische Fortschritte und die Einführung neuer Technologien gefördert werden. Das RIV soll zur wirtschaftlichen Entwicklung der Regionen beitragen, indem sie Innovationen unterstützt, die Wettbewerbsfähigkeit steigert, Unternehmensgründungen fördert und neue Arbeitsplätze schafft. Die Bereitstellung von Mitteln aus verschiedenen EU-Fonds für Investitionen wird damit erleichtert.
Bei Interesse an einer Mitarbeit wenden Sie sich gerne an die Wirtschaftsreferentin Sandra Schneider des Landkreises Kelheim unter der Nummer 09441 207-2106 oder per Mail an Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein! .