Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
Frankfurt havaalanı Nuri Pakdil’in “Batı Notları” kitabında anlattığı gibi, Almanya’ya gelenleri, geometrisi ve eşya ateşiyle karşılar. Batı’nın hangi şehrine gidilirse gidilsin, nefes kesen bir hız, solunmayacak kadar ağırlaşmış bir atmosferle karşılaşılır. Frankfurt hem coğrafik, hem ekonomik açıdan, Avrupa’nın kavşak noktasında yer alır. Main dünyanın en büyük havaalanlarından biridir. Yeni piramitler şehiri olan Main’e, Almanya’nın Mainhattan’ı denilir.
Terminal binasının altındaki platformlardan, her on dakikada bir hareket eden toplu taşıma araçlarıyla, şehir merkezine on dakikada ulaşılır. Frankfurt Main Havaalanından Köln, Bonn, Düsseldorf ve Stuttgart gibi, büyük Alman şehirlerine aktarmasız tren bağlantıları vardır. Bilgisayarlar, trenler, uçaklar şehirler arasındaki sınırları, bütünüyle ortadan kaldırmıştır. Geleceğin ulaşım aracı uçaklar olacaktır. Dünyada hava limanı olmayan şehir, telefonu olmayan insan kalmamıştır.
Gelecek yıllarda dünyadaki havaalanlarının sayısı katlanarak artacaktır. Frankfurt Almanya’da ulaşımının, olduğu kadar paranın da merkezidir. Frankfurt’ta yüzlerce banka ve finansal kuruluş vardır. Bu yüzden Avrupa’da Frankfurt’un bir adı da Bankfurt’tur. Franfurt Almanya’nın New York’udur. New York dünyanın, Frankfurt Avrupa’nın finans merkezidir. Frankfurt Avrupa’nın, kağıt alınan, kağıt satılan, paradan para kazanılan Wall Street’idir.
İsa Peygamber para tacirleri olan, tefecileri yanından kovmuştur. Ancak Hristiyanlar bankacıları kendilerine benzetememişler, bankacılar Hristiyanları kendilerine benzetmişlerdir. Dünyada tefeciliğin ustaları Yahudilerdir, Ortaçağ şehirlerinde tefeciliğin öncüsü Yahudiler olmuştur. Tarihte sermaye hareketleri hiçbir zaman sınır tanımamıştır. “Alım satım da faiz gibidir” diyenler, para alıp para satmayı, akıl almaz boyutlara ulaştırarak, dünyayı krizden krize sürüklemektedirler.
Yahudilerin bir dine dönüştürdükleri para ticaretini, Ahmet Haşim “Cami ve Havra” yazısında, Paris’te yeni bir havra yapımına ilişkin, “Bir havra daha yapılmış, bunun ne ehemmiyeti var? Kökleri her taraftan dünyayı saran, bütün bankalar birer havra olduktan sonra” diyen, Parislilerden yola çıkarak anlatmaktadır. Para ticareti yapan bankalar, dünyada Batı yayılmacılığının akıncı güçleridir. Paradan para kazanan çokuluslu Batı bankaları, bütün dünyayı dört bir yanından kuşatmışlardır.
Savaş yıllarında Almanya kadar enflasyonun yıkıcı etkilerini gören başka bir ülke olmamıştır. Frankfurt’ta büyük şirketlerin bankaları yok, büyük bankaların şirketleri vardır. Üretim güçsüzlüğünün üstesinden para ticareti yapan ülkeler değil, ürün ticareti yapan ülkeler gelir. Tarihin her döneminde para ticareti yıkıcı olmuştur. Paranın işlevi ekonomik, siyasal ve kültürel hayatı canlı tutmaktır. Para alınıp satılmak için değil, ürün ve hizmetlerin alınıp satılmasını kolaylaştırmak için vardır.
Dünyada ayda çok büyük oranlarda faiz ödeme sözü vererek, büyük paralar toplayan tefeci “Ponzi Finans Fonları” kadar, ölçüsüz getirilere, dehşet verici krizlere ve haksız kazançlara yol açan, başka bir ticaret yoktur. Asya’da Avrupa’da bütün ülkeler, büyük krizlere ve enflasyona yol açan finans kuruluşlarıyla savaşacakları yerde, hangi köy senin, hangi köy benim olacak, diye birbirleriyle savaşmaktadırlar. Dünya barışına giden yolu, sanal para ticareti değil, reel ürün ticareti açacaktır.
Para ticaret kaynağı olduğunda değil, üretim kaynağı olduğunda, reel üretime katkıda bulunur. Dünyada para kazanmak her şeydir diyenler, para kazanmak için her şeyi yaparlar.
Para ticaretinden para kazananlar, Cenneti Cehenneme dönüştürürler.
Der Aufzug der Fahne mit der Friedenstaube im Rathausinnenhof soll in kriegerischen Zeiten nicht nur eine Geste sein. Das Mayors for Peace Netzwerk ist der Stadt Würzburg sehr wichtig. So organisierte die Stadt Würzburg im März 2024 ein erstes regionales Online-Treffen der fränkischen Mayors for Peace-Mitgliedsstädte, um zur Vernetzung auf kommunaler Ebene anzuregen.
Die Städte Würzburg und Nagasaki verbindet seit 2013 eine Städtefreundschaft. Vom 20. bis 22. Juli 2024 wird der Oberbürgermeister der Stadt Nagasaki Shiro Suzuki zum ersten Mal Würzburg besuchen. Neben einem Treffen mit Oberbürgermeister Christian Schuchardt sind im Rahmen einer Ausstellungseröffnung im Siebold-Museum auch Gesprächsrunden über das Thema Frieden angedacht.
2025 wird die Bundeskonferenz der deutschen Mayors for Peace in Bonn stattfinden. Zudem planen die Städte Hiroshima und Nagasaki die Generalversammlung der Mayors for Peace im August 2025 anlässlich des 80. Gedenktags des Abwurfs der Atombomben auf Hiroshima und Nagasaki.
Mit diesen Zielen identifizieren sich weit Jahren auch Initiativen wie Ökopax oder ICAN, die Oberbürgermeister Christian Schuchardt und Stadträtin Barbara Meyer (Bildmitte) nun beim Fahnenaufzug den Rücken stärkten. (Foto: Georg Wagenbrenner)
Artenschutz und der Erhalt natürlicher Lebensräume spielen im Landkreis Würzburg eine große Rolle. Auch Ehrenamtliche leisten hierbei einen wichtigen Beitrag. Landrat Thomas Eberth freute sich deshalb sehr über die Ernennung und Wiederbestellung von drei ehrenamtlichen Hornissen- und Wespenberatern sowie zwei Naturschutzwächtern.
Verstärkung für den Artenschutz im Landkreis Würzburg
Benjamin Tospann ist bereits seit einigen Jahren ehrenamtlich für das Landratsamt Würzburg tätig. Seine Bestellung zum Hornissen- und Wespenberater wurde nun verlängert. Mit Gerhard Scheuring und Michael Borsos wurden außerdem auch zwei neue ehrenamtliche Hornissen- und Wespenberater ernannt. Die Hornissen- und Wespenberater sind Mitglieder des Arbeitskreises Arten- und Naturschutz e.V. (AKAN). Der AKAN ist ein wichtiger Ansprechpartner in Fragen rund um Wespen, Hummeln, Hornissen und Wildbienen. Der Arbeitskreis unterstützt und berät bei Konflikten zwischen Menschen und wild lebenden Tieren im häuslichen Bereich. Bei Bedarf kümmert er sich auch um die artgerechte Umsetzung von Nestern in Koordination mit der unteren Naturschutzbehörde.
Aufgabe der Hornissen- und Wespenberater ist es, die Bürgerinnen und Bürger des Landkreises umfänglich über die Insekten zu informieren. Die Berater haben ein offenes Ohr für Probleme mit Hornissen und Wespen und suchen in enger Abstimmung mit der unteren Naturschutzbehörde und den Betroffenen nach Lösungen. Sie führen auch erforderliche Maßnahmen durch, die die Bedürfnisse der Menschen berücksichtigen und gleichzeitig den Erhalt der biologischen Vielfalt unterstützen.
Verlängerung der Amtszeit der ehrenamtlichen Naturschutzwächter
Auch die Bestellung von zwei ehrenamtlichen Naturschutzwächtern wurde verlängert. Wolfgang Dürr und Gerhard Väth sind beide schon seit 2021 in der Naturschutzwacht tätig und übernehmen dieses Ehrenamt nun für weitere drei Jahre.
Die ehrenamtlichen Naturschutzwächter unterstützen die untere Naturschutzbehörde am Landratsamt Würzburg. Ihre Aufgaben umfassen vor allem die Aufklärung der Bevölkerung vor Ort, die Beratung und Information zu naturschutzrechtlichen Themen sowie vereinzelt die Kontrolle der Umsetzung von naturschutzrechtlichen Auflagen. Sie melden auch Auffälligkeiten oder Verstöße gegen das Naturschutzgesetz und tragen entscheidend zum Erhalt von Flora und Fauna im Landkreis Würzburg bei.
Kontakt zum Arbeitskreises Arten- und Naturschutz e.V. (AKAN) können Sie per E-Mail (Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!) oder telefonisch (0176 56702030) aufnehmen.
Gerhard Väth (2. v. l.) wurde von Landrat Thomas Eberth (1. v. l.) erneut zum ehrenamtlichen Naturschutzwächter ernannt. Damit verlängert sich sein Engagement für den Naturschutz im Landkreis Würzburg um weitere drei Jahre – sehr zur Freude von Geschäftsbereichsleiterin Edith Schulz und Andreas Fuchs (1. v. r.) aus dem Umweltamt. Foto: Corinna Schneider
Bavyera İçişleri Bakanı Joachim Hermann, Nürnberg yakınlarındaki Schwabach kentinde yaşayan 14 yaşındaki Egemen Sertbaş’ı Nürnberg Langwasser’deki olimpik yüzme havuzunda gerçekleştirilen yarışmalarda sergilediği üstün performenı nedeniyle tebrik etti.Sertbaş, serbest,sırtüstü,kelebek ve kurbağlama gibi farklı yüzme stillerinde yaplan yarışmalarda ilk dereceye girerek büyük başarıya imza attı ve madalyasını Bakan Hermann’ın elinden aldı.
Egemen Sertbaş’ın büyük babası Seyfettin Karagöl, torununun başarısından duyduğu gururu dile getirdi. Antalya’nın Kemer ilçesiyle Nürnberg yakınlarındaki Schwabach kasabasının kardeş kent oluşmasında önemli katkıları bulunan, Schwbach Türk Kültür Derneğinin, Bavyera Spor Kulüpler Birliğinin ve FDP Schwabach Bölge başkanlığı göfrevinde bulunan Karagöl, torununun yüzmeye olan ilgisinin 6 yaşında başladığını belirtti.
Karagöl, “ilçe şampiyonası yarışmalarında 2 defa birincilik, 4 defa ikincilik, 2 defa üçüncülük kazandı. Gelecek yıllarda yapılacak Bavyera Eyalet Şampiyonası’na katılacak. Uluslararası yüzme yarışmalarında da birincilik madalyası alacağına inanıyorum” dedi. Egemen’in farklı yüzme kulüplerinden teklif aldığını belirten Karagöl, önce okulunu bitirmesi için başka yerlere göndermek istemediklerini söyledi.
İlhan BABA/Nürnberg
Almanya’daki Anadolu, yaşadığı bütün şehirlerde, caminin, işyerinin ve okulun el ele vererek, birbirleriyle dayanıştığı, kültür merkezleri inşa etmektedir. Kültür merkezleri geniş arsalar üzerinde, değişik kullanım alanları olan cami, çarşı, okul üçlüsünün birbirini tamamladığı, Türklere özgü bir bütünlük oluşturma ustalığıdır. Bütün değerleriyle Bursa’yı Darmstadt’a taşıyan Emir Sultan, çok işlevli kültür merkezlerinin önde gelenlerindendir.
Yapımına 1996 yılında başlanılan Emir Sultan Kültür Merkezi, Türklerin tarihinin gövdesini oluşturan, Osmanlı Devletinin kuruluşunun, yedi yüzüncü yılında tamamlanmıştır. Ömer Lütfi Barkan yaptığı araştırmalarda, dünyayı gizemli bir atölye gibi gören Türk dervişlerinin, Anadolu ile birlikte, Balkanları nasıl Müslümanlaştırdıklarını ayrıntılı olarak ortaya koymuştur. Onlar gittikleri coğrafyaları, omuzlarda taşınan silahlarla değil, ellerde taşınan güllerle dönüştürmüşlerdir.
Güzellik sevdalısı derviş girişimciler Anadolu gibi, Balkanları camilerle, kervansaraylarla, medreselerle, çarşılarla, imarethanelerle ve bimarhanelerle donatmışlardır. Onlar gelen günleri, geçen günlerden daha yaşanır kılarak, üreten ellerin tüketen ellerden, daha güçlü olduklarını göstermişlerdir. Buhara’da Bahaddin Nakşibend, Konya’da Mevlana, Ankara’da Hacı Bayram, Mostar’da Sarı Saltuk ve Budapeşte’de Gül Baba, hem gönüllerin, hem şehirlerin mimarları olmuşlardır.
Emir Sultan Buhara’dan kalkıp Anadolu’ya gelen, gönül mimarlarının başlarında yer alır. Buhara Anadolu’nun Müslümanlaşmasında, büyük görev yüklenen Horasan erenlerinin yurdudur. Horasan erenleri silahsız ellere, gönül kazanan güllere, gülen yüzlere, tatlı dillere önem vermişledir. Onlar en varlıklılar gibi üretmişler, en yoksullar gibi tüketmişler, ellerinin emeklerinin, alınlarının terlerinin, gözlerinin nurlarının karşılığından, daha fazlasını tüketmeye, hiçbir zaman özenmemişlerdir.
Emir Sultan Buhara’dan Bursa’ya gelir ve Yıldırım Bayazıt’ın kızı Hundi Sultan’la evlenir. Yıldırım Niğbolu savaşından sonra, Ulu camiyi yaptırır. Türk tarihinde büyük kırılmalara yol açan, Ankara Savaşı’nın önüne geçilemez, ancak sarsıntıları çabuk atlatılır. O yıllarda Anadolu silahsız cihat beldesi sayılmıştır. Müslüman dünyasının gönül zirveleri, Anadolu’ya insanların gönüllerini kazanmak için koşmuşlardır. Yirmi birinci yüzyılda, bütün dünya gönülleri kazanacak, yeni Horasan erenlerini beklemektedir.
Üreten el olmasını bilen girişimci dervişler,bütün toplumu dergah kültürünün olgunlaştırıcı potasında yoğurarak, inşa ettikleri camilerle ve çarşılarla, orduların başarması mümkün olmayan büyük fetihler gerçekleştirmişlerdir. Geçmişte Anadolu’da ve İspanya’da olduğu gibi, Müslümanlar ve Hristiyanlar, Avrupa’nın bütün ülkelerinde, barış içinde birlikte yaşayacaklardır. Gelecek yüzyıllarda kimsenin, Fransa yalnızca Fransızlarındır, Almanya yalnızca Almanlarındır, Türkiye yalnızca Türklerindir, demesi kolay değildir.
Alın terleriyle, göz nurlarıyla, el emekleriyle, hayatı kolaylaştıranlara, ülkelerin kapıları sonuna kadar açılır.
Üretmesini ve paylaşmasını bilenlere, dünyanın hiçbir ülkesinde, doğdukları şehirler sorulmaz. Dünyaya barışı ürünleriyle, hizmetleriyle, bilgileriyle pazarlarda yarışanlar getirir.
ATİNA (AA) - Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias, AB'nin Kızıldeniz'deki "Aspides" misyonuna katılan Yunanistan Deniz Kuvvetlerine ait "Psara" firkateynini ziyaret etti.
Yunanistan Savunma Bakanlığından yapılan resmi açıklamaya göre, Dendias ve Borrell, AB’nin Kızıldeniz'deki "Aspides" misyonuna katılan Yunanistan Deniz Kuvvetlerine ait "Psara" isimli firkateyni Cibuti Limanı'nda ziyaret ederek, yetkililerden çalışmalara ilişkin bilgi aldı.
Dendias, burada yaptığı konuşmada, misyonun seyir güvenliği açısından önemli olduğunu söyleyerek, deniz ulaşımında seyir güvenliğinin sekteye uğraması halinde hem Yunanistan hem de Avrupa piyasalarında düzensizlik olacağını, enflasyonun artacağını ve istihdam kayıplarının yaşanabileceğini belirtti.
Borrell, dün, Yunanistan'ın başkenti Atina'ya yaptığı ziyarette Dendias ve Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Yerapetritis ile görüşmüştü.
Dendias-Borrell görüşmesinde, bölgesel ve uluslararası güvenlik sorunları, AB savunma kolu oluşturulması, stratejik yönelimler, Avrupa savunma stratejisi ve sürmekte olan AB Savunma ve Güvenlik Operasyonları ele alınmıştı.
ATİNA (AA) - Avrupa Birliğinin (AB) sınır koruma ajansı Frontex raporlarında, 2022'de 4 düzensiz göçmenin "geri itmeler sonucu" Ege'de hayatını kaybetmesinden Yunanistan'ın sorumlu tutulduğu bildirildi.
Yunan basınına yansıyan haberlere göre, Frontex Temel Haklar Monitörü'nün yayınladığı raporlarda, 2022'de gerçekleşen geri itme olayların 2'sinde 4 düzensiz göçmenin hayatını kaybetmesinin sorumluluğunun Yunanistan'a ait olduğu belirtildi.
Hayatını kaybeden göçmenlerin Yunan adalarına ulaştıktan sonra maskeli kişilerce Yunanistan Sahil Güvenlik botuna bindirildiği ve Türkiye karasuları sınırına geldiklerinde denize bırakıldığı iddia edildi.
Ege Denizi'nde 2022'de yaşanan iki geri itme olayında denize bırakılan 17 düzensiz göçmenden 4'ünün Türk sahillerine ulaşamayarak hayatını kaybettiği kaydedildi.
MOSTAR (AA) - Bosna Hersek'in Mostar şehrindeki Yunus Emre Enstitüsü'nde (YEE) "Mavilik İçinde Dünya" resim sergisi düzenleniyor.
YEE kültür merkezi olarak hizmet veren tarihi Karagöz Bey Medresesi'nde açılan resim sergisinde, Türk ressam Reşit İsmet'in akrilik tekniğiyle tuvale işlediği 44 eser yer aldı.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100'üncü yılı etkinlikleri kapsamında açılan sergide konuşan İsmet, YEE'de misafir olmaktan dolayı mutlu olduğunu söyledi.
Eserlerinde deniz, kayık ve müzisyenler gibi farklı konuları işlediğini aktaran İsmet, sergide semazenlerin yer aldığı tablonun kendisi için ayrı bir öneme sahip olduğunu belirtti.
"Mavilik İçinde Dünya" sergisinin açılışına yerel yetkililerin yanı sıra birçok sanatsever de katıldı.
Müzik dinletisinin de gerçekleştirildiği sergi, 8 Ağustos'a kadar açık olacak.
BERLİN (AA) - Almanya'nın ihracatı, Çin'in ithalatındaki gerilemenin etkisiyle mayısta aylık bazda yüzde 3,6 düştü.
Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis), ülkenin mayıs ayına ilişkin dış ticaret verilerini açıkladı.
Buna göre, ülkede mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ihracat, mayısta bir önceki aya kıyasla yüzde 3,6 azalarak 131,6 milyar avro oldu.
İhracatın, nisanda yüzde 1,7 artışın ardından mayısta beklentilerin üzerinde düşmesi dikkati çekti. Piyasa beklentisi, ihracatın mayısta yüzde 1,9 düşeceği yönündeydi.
Mayısta ithalat ise yüzde 6,6 azalarak 106,7 milyar avroya indi.
Böylece Almanya'nın mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış dış ticaret fazlası mayısta 24,9 milyar avro olarak gerçekleşti. Nisanda ülkenin dış ticaret fazlası 22,2 milyar avroydu. Mayıs 2023'te ise söz konusu fazla 16,8 milyar avro olarak kayıtlara geçmişti.
Mayıs 2023'e göre ihracat yüzde 1,6, ithalat yüzde 8,7 geriledi. İhracattaki düşüş temel olarak zayıf Çin ticaretinden kaynaklandı.
Almanya'da mayıs ayı ihracatının 72,3 milyar avrosu Avrupa Birliği (AB) ülkelerine yapıldı. Ülke ithalatının 55,7 milyar avroluk bölümü de AB ülkelerinden gerçekleştirildi.
Nisan ayına göre, AB ülkelerine yapılan ihracat yüzde 2,5, bu ülkelerden yapılan ithalat ise yüzde 8,9 düştü.
Destatis verilerine göre, Almanya'nın, en önemli ticaret ortağı Çin'e ihracatı, mayısta nisan ayına kıyasla yüzde 10,2 düşerek 7,6 milyar avro oldu.
Söz konusu dönemde Almanya'nın diğer önemli ticaret ortağı ABD'ye ihracatı yüzde 2,9 gerileyerek 13,8 milyar avroya, Rusya'ya ihracatı ise yüzde 19,3 düşerek 600 milyon avroya düştü. Rusya'dan ithalat da yüzde 8 düşüşle 200 milyon avroya geriledi.
Analistlere göre, yavaşlayan küresel büyüme, jeopolitik gerilimler ve tüketicilerin yükselen enflasyonla baş etme çabası, Alman ihracatını olumsuz etkiliyor.
Çin'in ihracatta hedef pazar olmaktan ziyade giderek daha çok rakip ülke olmaya doğru evrilmesi de Alman ihracat sektörünü baskılıyor.
Öte yandan, Almanya'nın önde gelen ekonomik düşünce kuruluşlarından Ekonomi Araştırma Enstitüsü'ne (Ifo) göre, Alman ihracat sektörü yılın ikinci yarısına ivme kaybetmiş şekilde giriyor.
Ifo'nun mayısta 0,2 puan olan Sanayi İhracat Beklenti Endeksi, haziranda 1,3 puan azalarak eksi 1 puana geriledi.
Ifo Anketler Merkezi Müdürü Klaus Wohlrabe, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "İhracatta şu anda net bir yön yok. İhracatın hala iyileşme göstermesi için çok fazla yol alınması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
BERLİN (AA) - Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Rusya-Ukrayna Savaşı'na ilişkin Avrupa'nın da bir "savaş politikası" olduğunu belirterek Avrupa'nın Rusya-Ukrayna Savaşı'nı körüklediğini ima etti.
Viktor Orban, Alman Axel Spriger grubuna bağlı Bild ve Welt gazetelerine yaptığı açıklamada, Rusya-Ukrayna Savaşı'nda Avrupa'nın tutumunu eleştirerek, "Bunu söylemek zorunda kaldığım için üzgünüm ama Avrupa'nın da bir savaş politikası var." dedi.
Orban, Avrupa'yı ABD'den "özerk bir politika izlemeye" çağırarak, "Çünkü savaşan iki tarafın asıl kurbanı Avrupa ekonomisi ve Avrupa nüfusu." diye konuştu.
Macar Başbakan, Rusya-Ukrayna çatışmasına cephede bir çözüm bulunamayacağına inandığını kaydederek, "İnsanlar, biz, dünya barış istiyoruz. Birbirinizi öldürmeyi bırakın. Müzakerelere başlayalım ya da en azından sahada bir çözüm olmadığını anlayın." diye konuştu.
Orban, Kiev ve Moskova'da görüşmeler yaptığına hatırlatarak, "Hem Ukrayna hem de Rusya devlet başkanlarıyla konuşma fırsatım oldu. İnanın bana önümüzdeki iki ya da üç ay düşündüğümüzden çok daha acımasız geçecek." ifadesini kullandı.
Savaş politikasından barış politikasına geçmek için en doğru zaman olduğuna işaret eden Orban, "Ana argüman insan hayatının kaybedilmemesidir. Bu en önemli ahlaki motivasyon. Ama aynı zamanda Avrupa'nın kendi çıkarı da var çünkü burada olanlar bizim için çok kötü." şeklinde konuştu.
Birçok Avrupalı siyasetçinin "var olmayan bir çözümü hemen istediğini" söyleyen Orban şunları kaydetti:
"Barışa giden yol, savaşta olan ya da savaşa yakın olanların barış istemesiyle başlar. Savaş gökten zembille inmez. Savaş belirli insanların kararlarının sonucudur. İşte bu yüzden bu dünya liderlerini bulmamız gerekiyor. Çin, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği ne yapıyor? Çin'in bir barış planı var. Amerika'nın bir savaş politikası var. Avrupa ise kendi stratejik yaklaşımına sahip olmak yerine sadece Amerika'nın pozisyonunu kopyalıyor."
Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel'in başbakan olarak kalması halinde Rusya'nın Ukrayna'ya savaşının asla gerçekleşmeyeceğini savunan Orban, "Çünkü Merkel Avrupa için kötü olan çatışmaları izole etme yeteneğine, anlayışına ve becerisine sahip." dedi.