Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Sie hat die Pressestelle zu einem modernen Newsroom weiterentwickelt...

 

„Worte sollte man immer weise und mit Bedacht wählen – zumal in einer Laudatio an eine Frau, die wie keine Zweite hier im Haus mit Sprache umzugehen weiß“, mit diesem Lob eröffnete Landrat Thomas Eberth eine Feierstunde, in der die langjährige Pressesprecherin Eva-Maria Schorno in den Ruhestand verabschiedet wurde.

 

Eberth blickte in seiner Laudatio zurück auf mehr als 15 Jahre, in denen Eva-Maria Schorno die Kommunikation nach außen und seit Juli 2022 auch nach innen verantwortete: Sie trat am 1. August 2008, eingestellt von Altlandrat Eberhard Nuß, die Stelle als Pressesprecherin an, damals noch als Einzelkämpferin in einer analogen Welt. Angesiedelt war die Öffentlichkeitsarbeit damals im Büro des Landrats und die Kommunikationswege vervielfältigten sich ebenso wie sich die Informationswege beschleunigten.

 

Pressestelle wuchs mit immer neuen Aufgaben

Mit immer neuen Aufgaben wuchs auch die Größe der Pressestelle: Presseanfragen und -mitteilungen, Terminbegleitung, Sitzungsberichterstattung, Mediengespräche, Grußworte und Reden, Social Media, Relaunch und Pflege von Intranet und Internet, Corporate Design und Giveaways, Flyer und Broschüren, das Mitarbeitermagazin „Einblick“, diverse Publikationen und vieles mehr – Eva-Maria Schorno hat sich all diesen Aufgaben mit Leidenschaft und Engagement gestellt. Dabei hat sie die analoge Pressestelle zu einem modernen Newsroom entwickelt und sie fit für die digitale Welt gemacht. Seit April 2015 ist die Presse- und Öffentlichkeitsarbeit ein eigener Fachbereich, den Eva-Maria Schorno geleitet hat. Im Juli 2022 kam die Verantwortung für die interne Kommunikation hinzu.

 

Beide Landkreisjubiläen zum 40. und zum 50. Geburtstag, jeweils mit einem Tag der offenen Tür, hat sie maßgeblich verantwortet. Beim 50. Jubiläum im Juli 2022 besuchten rund 7.000 Menschen das Landratsamt. Und dank bester Vorbereitung blieb nichts dem Zufall überlassen und der Landkreis präsentierte sich ganz hervorragend.

 

Krisenkommunikation und offene Worte

Ein großes Thema war all die Jahre auch die Krisenkommunikation: Schotterwerk Aub, Steinbruch Thüngersheim, Tierwohlskandal Osthausen, Trinkwasser und Trinkwasserschutzgebiet, Unterbringung von Geflüchteten und – natürlich – die Corona-Pandemie. „Egal welche medialen Aufreger es gab, Eva-Maria Schorno war eine krisenfeste Kommunikationslotsin,“ resümierte Landrat Thomas Eberth.

 

Und er lobte weiter: „Ich bin überzeugt, ohne die hervorragende Arbeit der Pressestelle, die geduldig Zusammenhänge erklärt, verständlich über Verwaltungsvorgänge informiert und zeitnah und zuverlässig das Informationsrecht der Presse bedient, wäre die öffentliche Wahrnehmung unseres Hauses eine andere. Im Kreis der Geschäftsbereichsleiterinnen und -leiter und unter den Kolleginnen und Kollegen der anderen Fachbereiche genießt Eva-Maria Schorno deshalb ein hohes Ansehen. Sie wusste in jeder noch so heiklen Situation Rat und hielt zum Glück mit ihrer Meinung nicht hinterm Berg.“

 

Prägung nicht nur nach außen, sondern auch nach innen

Aber Eva-Maria Schorno hat das Landratsamt nicht nur nach außen, sondern auch nach innen wesentlich geprägt: Auf ihre Initiative hin gab es über viele Jahre hinweg Bücherflohmärkte für Spendenzwecke. Sie rief die Ausstellung „Hausgemacht“ im Rahmen des Kulturherbstes des Landkreises ihr ins Leben gerufen, bei der die Mitarbeitenden abseits des Amtsalltages ihre kreativen Talente zeigen können. Ihrem Einsatz ist es mit zu verdanken, dass der Landkreis Würzburg seit 2016 faitrade-zertifiziert ist. Ebenso sind die offenen Bücherschränke im Amtsgebäude in der Zeppelinstraße sowie im Jobcenter auf ihre Initiative hin entstanden.

 

Dank für alles Geleistete und die Aufstellung eines Kompetenzteams

Eberth dankte seiner Pressesprecherin augenzwinkernd: „Zuerst hatte ich etwas Bedenken, ob die ‚Ökotante‘ zu mir passt und ob die Zusammenarbeit harmonieren kann. Heute kann ich sagen: es hat ganz wunderbar funktioniert, es hat Freude gemacht und das muss Ihnen erst mal jemand nachmachen! Sie wurden zu meiner loyalen und hochgeschätzten Beraterin in Kommunikationsfragen. Danke für die Ruhe auch in schwierigen Zeiten und für die sehr erfolgreiche Zusammenarbeit.“

 

„Auch, wenn Sie ein bestens aufgestelltes Team hinterlassen, das gut für die Zukunft gerüstet ist – wir werden Sie vermissen: Ihren Einfallsreichtum, Ihre Kompetenz, Ihre Kollegialität und Ihre Kreativität, so sehr wir Ihnen den Ruhestand auch gönnen,“ schloss Eberth seine Laudatio.

 

Eva-Maria Schorno dankte den beiden Landräten Eberhard Nuß und Thomas Eberth für das Vertrauen in ihre Arbeit: „Ich freue mich, dass Sie beide die Bedeutung der Presse- und Öffentlichkeitsarbeit für das Landratsamt und den Landkreis erkannt haben und ich ein Kompetenzteam aufstellen durfte, das diese Aufgaben nach außen und innen professionell erfüllt.“ Wesentliche Informationen auf allen medialen Kanälen zu verbreiten stärke das Vertrauen in die Leistungsfähigkeit und Bürgerfreundlichkeit von Behörden, so Schorno. „Das war mir immer wichtig, und dafür habe ich gerne gearbeitet.“ 

Türkiye ve Almanya Kırım’da yaşanan facialı dönemlerde her zaman cenkten kaçan halkımıza ev sahipliği yapmıştır. Kırım’da başlayan, sürgünlükle geçen ömürler, zaman zaman Almanya kabristanlarında son bulmuştur. Bu gün böyle bir gün yaşadık. Rusya işgalinden sonra Almanya Köln’e yerleşen Kırım muhaciri işadamı Ömer Umerov (60) Ağamızı defin ettik. Yağmur ile başlayan hüzünlü bir Ağustos Cuma’sını, milletimizin hürriyet umudu ile kayıtsız şartsız bir kez daha birleşerek, sonlandırdık.


1962 yılında sürgünlükte doğan Hasan oğlu, Ömer Umerov aile olarak aslen Sudak tarafından, Ayserez’liydi. Ailesi Kırım’ın milli mücadelesinde omuz vermiş bir çok insanla dolu. Sürgünden dönüp vatan Kırım’a yerleşmiş. 2014 yılında hırsız Ruslar Kırım’ı işgal edince Kherson’a göçmüşler. Ukrayna ana karasında ticarete atılmışlar. 24 Şubat 2022 gecesi Ukrayna’ya Rus bombardımanı ve işgali başlayınca hanımı Ayşe, kızı ve torunları ile hiç düşünmeden yollara koyulmuşlar. Aile Kherson’dan ayrıldıktan sonra yollar ve köprüler kapanmış.


UKRAYNA'DAN AYRILIŞ
Dört arabalık konvoy ile Romanya’ya geçmişler. Bir köyde misafir olmuşlar. Romanya Tatarlarının önderlerinden Necat Sali ile önce temas kurmuşlar. Sonra Kırım Tatar Milli Meclisi Almanya Temsilciliği ile irtibata geçtiler. Sırasıyla, adım adım Macaristan, Slovakya derken Almanya’ya Köln’e kadar yavaş yavaş kavuşturduk. Yola çıktıklarında Alman makamlarının nasıl bir tutum gösterecekleri meçhuldü. Ortaya çıkan insani dram üzerinde Almanya derhal sınırlarını koşulsuz olarak Ukraynalı ailelere açtı. Bu bizleri rahatlattı. Aralarında hasta ve hamile kadınların da bulunduğu 17 kişi üç araba ile yolculuk yaptıkları için kendilerine yolda büyük bir minibüs tutuldu. Sınırlarda sorunla karşılaşmadan Almanya’ya Passau üzerinden giriş yaptılar.


ALMANYA'DA HASTANEDE
Yedi kadın, 7 çocuk ve 2 erkek olmak üzere çocuk 17 kişiydiler. Ömer amca 8 gün süren yolculukta halsiz düşmüştü. Doktor, hastane derken kısa sürede kendisine tıbbi müdahale sağlandı. Önce özel bir hastane sonra devlet hastanesinde yoğun bakıma alındı. Kendisi ilk savaş muhacirlerindendi. Hastaneye ulaştığımızda Alman Başhekim bizi Acil Bölümünün kapısında karşıladı. Savaşta ölenler için taziyede bulunarak, "Almanya’da ikinci vatanınızdasınız. Size savaşın acı hatıralarını unutturmak için Almanya olarak elimizden geleni yapacağız" dedi. Korona nedeni ile yoğun bakımda başında bir tek benim kalmama izin veriyorlardı. İlk gün ne ben onu, ne de o beni tanıyordu. Gözleri ile beni ve yabancı olan çevreyi süzüyordu. Bir şey dilediğinde gözleri ile işaret ediyordu. Tedirgindi. Birbirimizin ismini bilmesek de, daha önce tanışmasak da Kırım Türklerinin acı kaderi Almanya’da bir hastane odasında bizi bir araya getirmişti. İnsani ve maddi varlık içerisinde geçen yaşamından geride kalan elimde tuttum bir naylondan bir evrak torbasından ibaretti.


TARİH TEKERRÜR EDİYOR
O an gözümün önüne Kırım’ın yeşil ve mavilikleri ile Sudak’ın Taraktaş’ın köyleri geldi. İnsanlarımızın büyük bir azim ve inanç içerisinde elleri tırnakları ile kazdıkları temeller elleri ile ördükleri ocaklar bir kez daha katil Rusya tarafından söndürülüyordu. Ömer Ağa ile soğuk bir ameliyathanede başbaşaydık. Elimde onun hayatından, ona ömür boyu sürgünlerde yoldaşlık eden bir evrak torbası vardı. Bir an Edige Kırımal’ın, Müstecip Ülküsal’ın 2. Dünya Savaşı'nda Almanya’ya cenke, hicrete giden Ost-Arbeiter’ları hatıraları canlandı. Halkımızın hürriyet ideali bir Alman ameliyathanesinde bizi bir aile kılmıştı. Gözlerimden yaşlar döküldü. Rusya’ya bildiği bütün bedduaları ve bildiğim bütün küfürleri ettim.


KIRIM'IN VARLIKLI İNSANLARI
Umerov’lar memlekette varlıklı bir insandı. Çocukları, akrabaları damatları zengin bir insan çevreleri vardı. Önemli insanlardı. Lakin, yüz yıllardır tekrar ettiği üzere … Cengiz Dağcı’nın satırlarında ifadesini bulan “Yurdunu Kaybeden Adam"ı, Almanya’da bir kez daha birlikte yaşıyorduk. Torunların sözü ile hürmeten ona “Ömer Dede“ diye hitap ediyordum. Aslında aynı yaştaydık. Bir yıl önce yitirdiğim babamı anımsatıyordu. Onun da ismi Ömer’di. Babama da "Ömer Dede" diye hitap edildiğini anımsadım. “Babamın hastalığında yanında olmadım. Allah bana başka bir Ömer Dede’ye hizmet fırsatı verdi” diyordum. Ama oracıkta ölse dışarda bekleyen eşi ve kızına ne cevap verecektim bunun cevabını bulamıyordum. "Rusya, Allahsız Rusya, Allah seni kahretsin. Bir hafta öncesine kadar evinde ocağına olan insanlardan ne istedin. Bu nasıl bir kin?" diyordum.


ALMANYA'DA SONLANAN ÖMÜR
Uzun hastalıklardan sonra 03 Ağustos 2022 sabahı ‘Ömer Dede’ hakkın rahmetine kavuştu. Resmen bizim evde ikamet ediyorlardı. Lakin, kendilerine yakında ev tutmuştum. Ben evlerine ulaşana kadar Köln’deki müslüman Türk cemiyetlerinden insanlar onlara sahip çıkmış. Yani, Kara Haber Tez Ulaşmıştı. Cenaze arabası eve gelmiş, mezar yeri bulunmuş ve defin izini bile alınmıştı. "Sağ elin verdiğini, sol el bilmeyecek" demişler ya öylesine bir cemaat ruhu aileyi yalnız bırakmadılar. Eve, Mariupol Cami Başkanı İsmail Hacıoğlu ile geldiğimde kapıda bizi Odessa’dan gelen muhacirlerden Ahmet Kırımlı bekliyordu. Sürgünde de olsa Ömer Ağa’nın aile ve yakınları ile küçük bir Kırım Cemaati oluşturmuştuk. “Allah’ım şükür” dedim.


WESTFRİEDHOF MEZARLIĞINDA
Bugün Kırım’dan, Türkiye’den Ukrayna’dan 9 erkek, 3 hanım yine bir Kırım Cemaati oluşturduk. Köln West Friedhof Mezarlığında Ömer Ağamız bizi Kırım ailesi olarak bir araya getirdi. Kendisini yağmur altında Türkiye’den, Bosna’dan Kosova’dan müslümanların arasında toprağa emanet ettik. Cenaze namazını İslam Toplumu Milli Görüş Bölge Başkanı Ali Bozkurt kıldırdı. Ukrayna’dan cenazeye Lenur Mambet’in iştiraki bizi memnun etti.
Mezarlıkta baştahtasına yazılan küçük bir ayrıntı bizi bekliyordu. “Umerov” olan soyadını ailesi, cemaat ve Türk cenaze firması “Ömeroğlu“ diye yazdırmıştı. “Neden?” diye sordum. “Ahmet Abi. Ruslar Ömer Dede’nin evini, ocağını, vatanını çalmış. Sürgünde doğmuş sürgünde ölmüş. Onu Rusların koyduğu soyadı ile toprağa vermeye gönlümüz razı olmadı” dediler. İnce bir düşünceydi. Sadece bu mu … İnsanlar bırakın dirilerini ölülerini bile Ruslara emanet etmemişti. Kara toprağa emanet ettiğimiz "Ömer Dede"nin cenazesini Rusların olduğu hiç bir yere göndermeye layık görememiştik.
İşte o nefret anında, üzüntünün yerini büyük bir umut aldı. Ruslar bizleri, ailelerimizi sürebilir, hatta yok edebilirlerdi. Milletimizin evlerini, yurdumuzu, vatanımızı çalabilir, ocakları söndürebilirdi. Lakin, ölü veya diri Kırım Tatarlarının Türk ve İslam alemi içinde Hür Millet olarak var olmasına engel olamayacaktı.


Kırım Türklerinin vatanını çalan Rusya, ocaklar söndürebilirsin, ama bu dünyada da, öbür dünyada da, varız.
Türkiye’de, Romanya’da, Polonya’da, Almanya’da, Amerika’da Kırım’ın dağlarında ve ovalarında hatta kabristanlarda büyük bir millet olarak varız ve var olacağız!
Rusya sen ise, insanların ömür ve ülkelerini çalan adi bir hırsız katilsin!
Nur içinde yat Ömer Dede!


https://qha.com.tr/haberler/rusya-nin-ukrayna-da-baslattigi-savasin-ardindan-almanya-ya-siginan-kirim-tatari-is-adami-hayatini-kaybetti/428614/

 
Mit einem Titel, der stimmungsvoll zur Adventszeit passen könnte, beschließt die Stadtbücherei in diesem Jahr am Dienstag, 12. Dezember 2023, ihre Lesungsreihe „Literatur Live im Falkenhaus“. Ganz so still bleibt es in dem Roman dann aber doch nicht.
Bereits in Alena Schröders erstem belletristischen Buch spielten Frauen die Hauptrolle, so auch in ihrem neuen Roman „Bei euch ist es immer so unheimlich still“. Darin flieht Silvia, die gerade Mutter geworden ist, von ihrer unzuverlässigen Berliner WG nach
 
Süddeutschland zu ihrer Mutter Evelyn. Mit dem Neugeborenen in einem Wäschekorb fährt Silvia im geklauten Auto und hofft auf eine Versöhnung mit der Mutter nach Jahren der Entfremdung.
Alena Schröders Geschichte spielt einerseits 1989 noch vor der Maueröffnung, andererseits in den 50ern: Damals verließ die Mutter ihre norddeutsche Heimat, um mit der Heirat in Süddeutschland ein neues Leben zu beginnen, als Ärztin und Mutter.
Eine berührende Mutter-Tochter-Geschichte, die von der Last jahrzehntelangen Schweigens erzählt, und von dem Mut, es zu brechen.
 
Mit einem Geschenk wirbt an dem Abend der Förderverein der Stadtbücherei e.V. für eine Mitgliedschaft. Wer sich entschließt, dem Förderverein beizutreten und damit die Stadtbücherei zu unterstützen, erhält ein von Alena Schröder signiertes Buch.
 
Die Lesung beginnt um 19.30 Uhr im Lesecafé der Stadtbücherei, der Eintritt beträgt 12 €, ermäßigt 8 €. Der Kartenvorverkauf (ggf. Abendkasse) findet in der Stadtbücherei im Falkenhaus statt, bezahlt werden können die Karten auch online per ePayment. 
BERLİN (AA) - Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, İsrail'in Gazze'de sivillerin acılarını hafifletme sorumluluğu bulunduğunu söyledi.

Baerbock, Berlin'de Yeşiller Partisinin düzenlediği "İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 75 yılı" konulu konferansta konuştu.

 

Dışişleri Bakanı Baerbock, "İsrail'in Gazze'de meşru müdafaa hakkının bulunduğunu" vurgulayarak, "Kilit soru bu meşru müdafaa hakkının nasıl kullanılacağıdır. Özellikle bu aşamada sivillerin acılarını hafifletme sorumluluğu vardır. Çünkü çok sayıda Filistinli çoktan öldü." dedi.

Baerbock, "Başkalarının acılarını görmezden gelerek kendimizinkini hafifletemeyiz. Başkalarının acılarını sona erdirmek istersek o zaman kendi acımızı sona erdirebiliriz." diye konuştu.

İhtiyaç duyulan şeyin İsrailliler ve Filistinliler için güvenliği sağlayacak iki devletli bir çözüm olduğunu vurgulayan Baerbock, "Bunu ancak küresel bir toplum olarak birlikte başarabiliriz." ifadesini kullandı.

 

Baerbock, "Benim için İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin özü her insan hayatının eşit değerde olduğudur ve savunulması gerektiğidir." şeklinde konuştu.

BERLİN (AA) - Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva, İsrail-Filistin çatışması konusunda barış istemeyen politikacılar olduğunu söyledi

Lula da Silva, Berlin'de Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile düzenlenen ortak basın toplantısında, İsrail-Filistin çatışması konusunda bugüne kadar İsrailli liderlerle birçok görüşme yaptığını hatırlatarak "Bence barış istemeyen politikacılar var. Bence halk gerçekten barış istiyor. Ancak farklı çıkarları olan başkaları da var. Bundan derin üzüntü duyuyorum" dedi.

 

Hamas'ın 7 Ekim'deki saldırısını da eleştiren Lula da Silva, "Bu yalnızca terörist saldırı değil aynı zamanda sorumsuzca bir eylemdi. Peki bunun bedelini kim ödüyor? Filistinli siviller, onlar kadın ve çocuklar. Onlar masum siviller." diye konuştu.

Brezilya'nın diplomatik çabalarını sürdüreceğini belirten Lula da Silva, İsrail-Filistin çatışmasının ancak siyasi bir çözümle sona ereceğine olan inancını ifade ederek "Barışı ancak müzakere masasına oturduğunuzda tartışabilirsiniz. Birleşmiş Milletlerin (BM) rolü budur ancak bu sorumluluğunu yerine getirmiyor." değerlendirmesinde bulundu.

 

Brezilya Devlet Başkanı ayrıca BM Güvenlik Konseyi üyelerini ateşkes çağrısı üzerinde anlaşamadıkları için eleştirdi.

Lula da Silva, ülkesinin 1 Aralık'tan bu yana yürüttüğü G20 dönem başkanlığında BM Güvenlik Konseyi reformunu tartışmaya açmak istediğini de sözlerine ekledi.

 

- Şansölye Olaf Scholz

Almanya Başbakanı Olaf Scholz ise "insani ara"nın sona ermesinin ardından İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılar karşısında İsrail'i bir kez daha savundu.

Olaf Scholz, "Bizim pozisyonumuz, İsrail'in, Hamas'ı yenme ve bu tür terör eylemlerine devam etmesini önleme hakkına da sahip olması gerektiği anlamına geliyor" dedi.

 

Scholz, İsrail ve Filistinliler arasında iki devletli bir çözüm isteğini yineleyerek, "Ancak bu İsrail'i işgal etmek ve İsrail'de yaşayan on milyon insanın kendi devletlerinde yaşamalarını yasaklamak isteyen bir Hamas ile kesinlikle işe yaramayacaktır" ifadelerini kullandı.

 

 

 

BERLİN (AA) - Almanya ve Brezilya hükümetleri, Avrupa Birliği (AB) ve Güney Ortak Pazarı (MERCOSUR) arasında uzun zamandır müzakere edilen serbest ticaret anlaşmasını "hızlıca" sonuçlandırılması için mücadele edeceklerini açıkladı.

Almanya ile Brezilya arasında sekiz yılı aşkın süreden sonra ilk kez Berlin'de hükümetler arası istişarelerde bulunuldu.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva, görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Scholz, basın toplantısında, AB ile MERCOSUR ülkeleri (Brezilya, Arjantin, Uruguay ve Paraguay) arasındaki serbest ticaret anlaşmasını "hızlıca" sonuçlandırmaya kararlı olduklarını vurguladı.

Söz konusu serbest ticaret anlaşmasının uzun süren müzakerelerine atıfta bulunan Scholz, "İlgili herkesi mümkün olduğunca pragmatik ve uzlaşmaya istekli olmaya çağırıyorum, böylece bunu sonuçlandırabiliriz." dedi.

Scholz, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un söz konusu anlaşmaya direnişinin nasıl sonlandırılacağı sorusu üzerine, "AB Konseyi ve AB Parlamentosu'nda anlaşma için çoğunluk olacağına inanıyorum." ifadesini kullandı.

Lula da Silva da Macron'dan önceki tüm Fransız cumhurbaşkanlarının da AB ile MERCOSUR arasında olası serbest ticaret anlaşmasını reddettiğini belirterek, AB'yi, anlaşmayı imzalamakla gerçekten ilgilenip ilgilenmediğine karar vermeye çağırdı.

Yaklaşık 23 yıldır söz konusu serbest ticaret anlaşması üzerinde çalışıldığını ve bugüne kadar bir sonuç alınmadığını dile getiren Lula da Silva, ülkesinin AB ile serbest ticaret anlaşmasından "vazgeçmeyeceğini" vurguladı.

Lula da Silva, daha önce söz konusu anlaşma için zengin ülkeleri taviz vermek istememekle suçlamıştı.

Bu arada, basın toplantı öncesinde iki lider, Almanya ile Brezilya arasında "Sosyal Açıdan Adil ve Ekolojik Bir Dönüşüm" için mutabakat zaptı da imzaladı.

- AB- MERCOSUR serbest ticaret anlaşması

1991'de kurulan MERCOSUR ile Brezilya, Arjantin, Uruguay ve Paraguay arasında siyasi ve ekonomik yakınlaşmanın hızlandırılması hedefleniyor.

AB ve MERCOSUR arasında yaklaşık 20 yıldan fazla süren zorlu müzakerelerin ardından Haziran 2019'da potansiyel bir ticaret anlaşmasının ana şartları kabul edildi. Hem Güney Amerika'da hem de Avrupa'da tartışmalı olan anlaşma 2019’dan beri askıda bulunuyor. Bazı ülkeler pazarlarını korumak isterken, bazı ülkeler iş gücünün veya çevrenin zarar görmesinden endişe duyuyor.

MERCOSUR-AB anlaşması onaylandığı takdirde, 700 milyondan fazla nüfusuyla dünyanın en büyük serbest ticaret bölgelerinden birini oluşturacak.

 

BERLİN (AA) - Almanya'nın Münih Havalimanı'nda olumsuz hava koşulları nedeniyle yarın yerel saat ile 12.00'ye kadar uçuşların iptal edildiği bildirildi.

Münih Havalimanı'nın X sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, gece boyunca yağması beklenen yağmurun dondurucu soğuk ile birleşmesiyle aşırı buzlanma oluşacağı ve bu nedenle yerel saat ile 12.00'ye kadar olan tüm uçuşların iptal edildiği belirtildi.

Günde 770'den fazla kalkış ve inişin gerçekleştiği havalimanından etkilenen uçuş sayısının ilk etapta yaklaşık 330 olduğu aktarıldı.

 

Bavyera'nın büyük bölümünde kışın şiddetli şekilde başlaması nedeniyle hava trafiğinde yaşanan kısıtlamalar nedeniyle yüzlerce yolcunun havalimanında mahsur kaldığı belirtildi. Mahsur kalanlar için portatif yatakların havalimanına getirildiği duyuruldu.

Öte yandan yarım metreyi bulan kar yağışı demir yolu trafiğini de etkiledi. Alman Demir Yolları Deutsche Bahn (DB), Bavyera eyaletinden Baden-Württemberg eyaleti ve İsviçre'ye doğru yapılacak seferlerin aksayabileceği uyarısında bulundu.

DB, yolculardan zorunlu olmayan seferlerini 6 Aralık Çarşamba gününe kadar ertelemelerini istedi.

 

Münih'teki kar ve sıfırın altındaki dondurucu soğuklar, trafiği olumsuz etkiliyor.

Kentin tramvay hattında aksaklıklar yaşanırken, çok sayıda trafik kazası meydana geldi.

 

Starnberg ve Mühldorf am Inn bölgelerinin yanı sıra Augsburg'da da birçok okul kapalı kaldı.

Alman Meteoroloji Dairesi ülkenin birçok yerinde buzlanma olabileceği uyarısında da bulundu.

Avro Bölgesi'ndeki tüketicilerin 12 ay için enflasyon beklentisi yüzde 4’te sabit kaldı.

BERLİN (AA) - Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) Tüketici Beklentileri Anketi'ne göre, Avro Bölgesi'ndeki tüketicilerin gelecek yıl için Avro Bölgesi enflasyon beklentileri sabit kalırken, ekonomik büyüme beklentileri kötüleşti.

ECB, Ekim 2023'e ilişkin Tüketici Beklentileri Anketi sonuçlarını açıkladı.

 

Buna göre, Avro Bölgesi'ndeki tüketicilerin 12 ay için ortalama enflasyon beklentisi yüzde 4’te sabit kaldı. Tüketicilerin gelecek 3 yıl için enflasyon beklentisi ise yüzde 2,5 olarak gerçekleşti. Her iki beklentinin ECB'nin yüzde 2'lik enflasyon hedefinin üzerinde olması dikkati çekti.

Bölgedeki tüketicilerin ekonomik büyümeye ilişkin beklentileri bir önceki aya göre daha da kötüleşirken, eylülde eksi yüzde 1,2 olan tüketicilerin gelecek 12 aya ilişkin ekonomik büyüme beklentisi ekimde eksi yüzde 1,3’e indi.

Tüketiciler, gelecek 12 ayda işsizliğin ise ortalama yüzde 11,4 olmasını bekliyor.

 

ECB'nin Tüketici Beklentileri Anketi, aylık olarak yayınlanıyor. Anket, Avro Bölgesi GSYH'sinin yaklaşık yüzde 85'ini temsil eden Almanya, Fransa, İtalya, İspanya, Hollanda ve Belçika'dan yaklaşık 14 bin kişiyle görüşülerek yapılıyor.

Enflasyon beklentileri, merkez bankasının para politikasında önemli bir rol oynuyor. ECB'nin faiz artırımları konusunda ne kadar ileri ve hangi hızda gideceği enflasyon görünümünü belirleyecek.

ECB, enflasyona karşı bu yılın başında faiz oranlarını rekor seviyeye yükseltmişti. Banka son zamanlarda önümüzdeki birkaç ay için faiz oranlarının sabit kalacağı sinyalini verirken, piyasalar, bankanın bir sonraki hamlesinin faiz oranlarında indirim olmasını bekliyor.

 

Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) verilerine göre, Avro Bölgesi'nde ekimde yüzde 2,9 olan yıllık enflasyon, kasımda yüzde 2,4 seviyesine geriledi. Bölgede enflasyon, geçen yılın sonlarında çift hanelere ulaşmıştı.

 
WASHINGTON/BERLİN (AA) - Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından düzenlenen Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA), Kovid-19 salgını döneminde, dünya genelinde matematik ve okuma alanında gerileme olduğunu gösterdi.

OECD, 37 üye ülke ve 44 ortak ülke kapsamında düzenlenen PISA testine ilişkin sonuç raporunu yayımladı. Söz konusu sonuçlar, Kovid-19 salgınında dünya genelinde eğitimde bir gerileme olduğunu ortaya koydu.

Rapora göre, Almanya, Hollanda ve İzlanda'da, 2018'te yapılan teste kıyasla, matematikte yaklaşık 25 puanlık bir düşüş görülürken, dünya genelinde ise 15 puanlık bir düşüş kaydedildi.

Matematik alanında 69 puanla en büyük düşüşü gösteren Arnavutluk'u, 39 puanla Ürdün takip etti.

 

Okuma konusunda ise dünya genelinde ortalama 10 puanlık düşüş görüldü.

Genellikle her 3 yılda bir yapılan söz konusu test, salgın nedeniyle gecikerek, 2022'de 15 yaş grubuna uygulanmıştı.

OECD tarafından 2000'den bu yana uygulanan test, 15 yaşındaki öğrencilerin matematik, okuma ve fen alanlarındaki becerilerini ölçüyor.

 

- Alman öğrenciler en kötü sonuçlarını elde etti

Alman öğrenciler, matematik ve okuma alanlarında şimdiye kadarki en kötü sonuçları elde etti.

Açıklanan sonuç raporuna göre, matematikte 472 puanla OECD ortalamasının 3 puan altında kalan Alman öğrenciler, okuma alanında da 476 puanla ortalamadan 4 puan geride kaldı.

Alman öğrenciler, sadece fen bilimlerinde 492 puanla, 485 puan olan OECD ortalamasının üstünde yer aldı.

PISA testine Almanya'dan 6 bin 116 öğrenci katıldı.

 

PISA sonuçlarını gazetecilere değerlendiren Berlin Eğitim, Gençlik ve Aile Senatörü Katharina Günther-Wünsch, Almanya'da elde edilen sonuçların "tedirgin edici" olduğunu ifade etti.

Wünsch, her üç öğrenciden birinin yeterlilik gösteremediğine işaret ederek, federal hükümetin de desteğiyle eyaletlerin eğitim alanında köklü bir reforma gitmelerinin gerekli olduğunu vurguladı.

 

Bereits zum dritten Mal hat die AOK Bayern den BGF-Preis „Gesunde Pflege“ ausgeschrieben. Der diesjährige Wettbewerb stand unter dem Motto „Gemeinsam Vielfalt leben!“. Gesucht wurden Unternehmen aus der Pflegebranche, die durch einen gezielten Umgang mit Vielfalt eine gesunde Organisationskultur und die Gesundheit der Beschäftigten nachhaltig fördern. „Innovative Ansätze zur Förderung der Gesundheit können dazu beitragen, Pflegekräfte im Arbeitsalltag zu stärken“, sagt Alexander Pröbstle, Direktor der AOK Direktion Würzburg. Die Ausschreibung soll motivieren, neue Ideen zu entwickeln, wie etwa eine auf Vielfalt ausgerichtete Führungskultur, ein kultursensibler Dienstplan oder die Förderung der Zusammenarbeit von Menschen verschiedener Kulturen, Sprachen, Generationen, geschlechtlicher Identitäten, etc.. Im Rahmen des AOK-Fachtags „Gesunde Pflege“ wurden jetzt vorbildliche Projekte ausgezeichnet.

 

Zu den diesjährigen Gewinnerinnen und Gewinnern gehört das Universitätsklinikum Würzburg. Die Jury bewertete die Auseinandersetzung mit dem Thema lebensphasenorientiertes Arbeiten im Rahmen des Projekts „FLEX4UKW-Arbeite wann und wo du willst“ als besonders positiv und innovativ.

 

Darüber hinaus wurde der Caritasverband für den Landkreis Kelheim e.V. mit seinem inklusiven Projekt in der ambulanten Pflege ausgezeichnet. Hier werden bei den haushaltsnahen Dienstleistungen, pflegebedürftige Interessenten und arbeitssuchenden Menschen mit Beeinträchtigungen zusammengeführt, sodass beiden Personengruppen eine neue Perspektive geboten wird. Bei dem AWO-Seniorenheim in Königsbrunn überzeugte die Jury das Konzept „Queer im Alter - Queersensible Altenpflege und Senior*innentreff für LSBTIQ*“, das sich als Vorreiter einem in der Pflege bisher nahezu unbesetztem Thema widmet.

 

Der BGF-Preis „Gesunde Pflege“ richtete sich an Krankenhäuser, Pflegeheime und Einrichtungen der ambulanten Pflege in Bayern. Eine Jury aus Expertinnen und Experten aus Wissenschaft, Politik und Praxis ermittelte die Gewinner, die jeweils Preisgelder in Höhe von 5.000 Euro erhalten. „Mit dem Wettbewerb wollen wir herausragende Beispiele bekannt machen, damit auch andere Pflegeeinrichtungen von den Ideen profitieren“, so Direktor Alexander Pröbstle.

 

Die AOK Bayern unterstützt Unternehmen aus der Pflegebranche sowohl vor Ort als auch digital mit einem breiten Portfolio an Maßnahmen zur Betrieblicher Gesundheitsförderung (BGF).