Ekonomi yumuşak ve davetkar bir dili sever

Almanya’dan zaman zaman Türk baısnı için değerlendirmeler yaparak bu köşede yazdığım makaleleri Türk birçok arkadaşım yazılı ve online basında kullanarak okuyuculara ulaşmasını sağlarlar. Türkiye ve Almanya’da yaşayan birçok okuyucu kitlemizin oluştuğunu ve ülke meselelerini zaman zaman onlar ile paylaşmaktan çok mutlu olduğumu özellikle belirtmek isterim. Elbette bir entellektüel olarak bana da büyük mutluluk vermektedir. Ancak bunu, insanımızı kamplaştırmak veya beklentim olduğu için değil, Almanya Türkleri’nin sosyo-kültürel sorunlarına çözüm arama yolundaki çabalarım için yaptığımı beni tanıyan ve sohbetlerimize katılan kerkes çok iyi bilir. Samimi duygularımı yine samimi bir şekilde ifade etmiş oluyorum.

Almanya’da yeni hükümet kuruldu ve Olaf Scholz bugünlerde uzun yıllar Merkel’e ait olan koltuğa oturacak. Ciddi bir koalisyon kültürü olan Alman siyasetinin uzun vadede bir makas değişikliği yapması beklenmiyor. Yine Amerikan yörüngesinde ve seçim öncesi tam bağımsızlık isteyenlerin de birlikte evet diyeceği bir Atlantik kontrolü devam edecektir. Sosyal, yeşil liberal hükümetin dışişleri bakanının yönetimi eline alır almaz inşallah bir pot kırarak Türkiye ile kavyaya başlamaz diye düşünüyorum. Kendisine bu yönde baskılar yapılacak ve Almanya’ nın menfatinin hangi politikalarda yattığını danışmanlarının yeni bakana ileteceklerine inanıyorum. Türkiye için en önemli teminatın tecrübesi ile öne çıkan Başbakan Olaf Scholz olduğuna inanıyorum. Daha geniş bilgiler için hükümetin göreve başlamasını beklemek gerek. 

Türkiye adım adım seçim atmosferine doğru ilerliyor. Meydanlara inen iktidar ve muhalefet halka ülke sorunları ile ilgili bilgi vererek çözüm önerilerini anlatmaya çalışıyorlar. Bölgenin en önemli devleti, İslam Dün-yası’nın tek demokratik ülkesi ve Türk Dünyası’nın doğal lideri olan Türkiye’ de olup bitenler, ülkemizin uluslararası konularda alacağı tavır  dünyanın lider ülkelerini yakından ilgilendiriyor. Elbet te bu ülkeler de Türkiye’deki gelişmeleri yakından takip etmeye hatta güçleri yettiğince  yönlendirmeye çalışmaktadırlar.

Türkiye’nin kırılgan ekonomisi üzerinde herkesin fikri söylemlerini açık larken, dalgalı kurlar ile gelen sert rüzgarlardan ciddi anlamda olumsuz etkilenmesi ihtimalini görüyorum. Tartışma larımızı ekonomi üzerinden yaparken dilimize dikkat edelim, çünkü ekonomi öncelikle yumuşak ve davetkar bir dili sever.

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

https://www.latifcelik.de