Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Tüm dünya ile birlikte ‘bu günleri de mi görecektik’sorusunu sıkça sordurtan bir yılı geride bırakıyoruz. Hepimizin kendisine göre bir tahmini veya beklentisi varsa da gireceğimiz yılın neleri getireceği ve başımızdaki salgının nasıl biteceği konusunda kafamız bir hayli karışık. Uzayda istikbal arayan günümüz insanlığı, hala nasıl meydana geldiği tartışmalı bir virüsle baş edememesi ile tarihe geçecektir.
İnsanlığın uğradığı felaketler, ister mahalli ister global düzeyde olsun her şeyden önce kafamızı ellerimizin arasına alıp düşünmeye, neleri yanlış yaptığımızı bulmaya ve yapmamız gereken doğrulara yönlendirmiyorsa bir sonraki yıkımın sıkıntılarını çekmeyi göze alıyoruz demektir. Ne yazık ki dünyamız birçok yönü ile böyle bir görüntü sergilemektedir. Bu görüntü gelebilecek muhtemel felaketlerin, yaşananları aratacağı ihtarını vermektedir.
RANT ELDE EDİLECEĞİ DÜŞÜNCESİ
Bütün insanlığı tehdit eden salgına karşı topyekun karşı durulması ve ortak mücadele verilmesi gerekirken dünya nimetlerinden en çok yararlanan ve dünyanın gidişatında en çok pay sahibi olanlar, salgını gezegenimiz üzerinde hakimiyet tesis etme ve tahakkümlerini pekiştirme fırsatına dönüştürme çabasına giriştiler. Çaresizlik içerisinde çırpınan insanların ve kitlelerin feryatları, kazanç hırsı ile yanıp tutuşan kesimlerin vaveylaları arasında duyulmaz oldu, istatistik değere dönüştü. ‘Belki bir çare buluruz’ diye uğraşan ilim insanlarının gayretleri bile hangi derde deva olacağından ziyade buluşlarla ne kadar para kazanılacağı, kimlerin köşeyi döneceği, hangi ülkenin ne kadar rant elde edeceği ölçülerine indirgendi.
İnsanlık tarihinde görülmemiş şekildeki insan sağlığını rant kaynağına dönüştürme hırsı, içinde cebelleştiğimiz şok durumunu atlattığımızda yeni bir medeniyet arayışını hızlandıracaktır. Geleceğin dünyasının ancak temelinde, merkezinde ve hedefinde insan olan bir anlayış üzerinde inşa edilmesi keyfiyeti, kendisini bütün ağırlığı ile şimdiden göstermektedir. Yönelimlerimizin, kazanç sağlamak için ihtiyaç haline getirilen alanlar yerine temel ihtiyaçlarımızın sağlıklı ve sürekli karşılanması gayesine matuf hale getirilmesi mecburiyeti artık tüm çıplaklığıyla kendisini hissettirmektedir. Sağlıklı insan ve sağlıklı toplumların yaşayamadığı bir dünyada ilerilik, kalkınmışlık göstergesi gibi sunulan hiçbir şeyin anlamının olmayacağı açıktır.
VİCDANLI BİR ZİHNİYETE TERK ETMELİ
Hastalığı fırsat, hastaları müşteri gibi gören günümüzdeki hakim zihniyet, yerini daha insani ve vicdanlı bir zihniyete terk etmek zorundadır. Bu yola, sıkıntıları katlanarak artan insanlığın patlama noktasına gelmesini beklemeden girilmesi gerekmektedir. Bunalımların şiddetinin arttığı dönemlerde insanların ve toplumların kafalarına üşüşen fikirlerin daha ziyade ekstrem, daha çok problem üretme potansiyeline sahip, tepkisel arayışların ürünü olduğu bilinmektedir. O sebeple böyle bir uç noktaya varılmadan dünyamızın sakinleşmesi, insanlığın rahatlaması ve doğru bir istikamete yönelmesi herkesin yararınadır. Elbette bunu öncelikle düşünmesi gerekenler ipleri ellerinde tutanlardır. Ancak yaşanan felaketlerin katlanarak artmasından adeta bayram eden çıkarcı egoist çevrelerin de bunlarla birlikte olduğu bilinmektedir. Felaketlerin çıkması ve yayılmasında, önlenmemesi veya önlenememesinde asıl sorumlular ve bir suç söz konusuysa suçlular bu çevrelerin içindedirler. İnsanlığın karşılaştığı çözümü en zor kısır döngü kendisini bu noktada göstermektedir.
Tüm bu karanlık tabloya rağmen insanlığın çıkış yolu veya yollarını bulacağına inanmak gerekmektedir. Halk arasında çokça söylendiği gibi hiçbir derdin dermansız kalmayacağına inanmak gerekmektedir. Tüm aykırı tutumlara rağmen insanlığın kendisine yakışan ve gerekli yörüngeye gireceğine inanmak gerekmektedir. Tabii tüm yapılacakları sadece başkalarından talep etme ve bekleme yerine ‘ben de yapabilirim’ şuuru ile her birimizin üzerine sorumluluk alması kaçınılmazdır. Bu duygu ve düşüncelerle 2021 yılınızın hem özelde hem de insanlık ölçeğinde sıkıntıların aşıldığı, yeni dertlerin üretilmediği, güzel, aydınlık, sağlıklı, huzurlu, barış içerisinde bir yıl olmasını temenni ederim.
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
https://www.latifcelik.de