Zor zamanlarda hayat

Dünya, Kovit salgınının ardından nasıl toparlanacağını hesaplayamadan aslında yıllardır geliyorum diyen savaşın pençesine düştü. Başlangıçta kısa sürede biter denen savaşın kısa sürede sona ereceğine dair bir işaret görünmüyor. Aksine, çok uzun süreli bir savaşın tüm belirtileri her gün kendisini daha da açık şekilde göstermekte. İki taraf da birbirine en fazla zararı verebilmek için can atarken diğer ülkeler de düşman tarafları barıştırmak yerine kan akmasını uzatmak için adeta tezahürat yapmakla meşguller.

Birçok ülke için savaş ‘acaba ben bu işten nasıl yararlanırım, ne koparabilirim’ anlamına geliyor. Bilhassa silah satıcıları, enerjide söz sahibi ülkeler ve stratejik hedeflerini savaşın gidişatına endeksleyen odaklar için ölen, yaralanan, sakatlanan, yerini yurdunu terk etmek zorunda kalanlar fazlaca önem arz etmiyor. Ruhlarını kazanca ve kâra satmış çevrelerden başkasını beklemek de aslında yersizdir.

Dünyanın birçok yerindeki gibi Avrupa insanı da savaştaki haklılık veya haksızlık, doğru veya yanlış, iyilik veya kötülüklerden ziyade kendi kazanç ve kayıplarıyla meşgul. Avrupa Birliği’nin öncü gücü Almanya için ise en önemli konu doğal gaz sevkiyatının kesilmesiyle oluşan sıkıntının çarkların dönmesini nasıl etkileyeceği ve gelen kışta halkın ısınma ihtiyacının ne şekilde karşılanacağı.

Salgının ardından büyük bir kalkınma hamlesine hazırlanan Almanya için savaş sıkı bir frenden daha öte ve ciddi anlamlara sahip. Belli bir refah seviyesine ulaşmış halkın bu saatten sonra vanaları sıkmak mecburiyetine kalmasıyla ne gibi sonuçlar elde edileceği de ayrı bir tartışma konusu.

Birçok Avrupalı ve Alman bu savaşın aslında kendi savaşları olmadığının şuurunda. Bununla birlikte savaşın kendilerini en az savaşan iki taraf kadar etkileyeceğinin de farkında; zaten bunu yaşayarak görüyorlar. Siyasette, dış politikada, askeri sahada, ekonomide, sosyal hayatta beklenen veya tahmin edilemeyen birçok sonuçla karşılaşılacağı biliniyor. Daha şimdiden sadece ekonomide değil diğer alanlarda da büyük sıkıntıların yaşanması büyük değişim hamlelerini haber vermekte. Ancak bunun nasıl yapılacağı konusunda zihinler karışık, hemen hiç kimsenin kafası net değil.

Alman dış politikasındaki yeni açılımlar yanında ve bilhassa silahlanma ve silah satışında on yıllardır uygulanan prensiplerin dışına çıkılması dikkat çekiyor. Olaf Scholz hükümetinin daha çiçeği burnundayken böyle bir durumla karşılaşınca yaşadığı şok henüz atlatılabilmiş değil. Hükümet, soğuk kanlı kalabilmeyi başarının en mühim unsuru olarak ele alıyor.

Savaşın ortaya çıkardığı olumsuz gelişmelerden korunmanın en iyi yollarından birisi, toplumun sıkıntılara karşı gösterdiği ortak mukavemettir. Sadece savaşın tarafları değil savaştan etkilenen diğer ülkeler için de en önemli güç kaynağı toplumun yüksek bir dayanışma ruhuna sahip olmasıdır. Manevî güç kaynaklarının sağlamlığı maddî sıkıntılara karşı koymayı ve yıkıcı tesirlerden korunmayı kolaylaştırır. Maneviyatın güçlülüğü, toplum içerisindeki fikir ve ideal birliği ile acıların, sıkıntıların aynı oranda paylaşılmasına bağlıdır. Bir tarafta savaşın sıkıntılarını çekenler mevcutken diğer yanda sefasını süren fırsatçı muhterislerin varlığı toplumun manevî cephesinin yıkımını kolaylaştırır. Bu sebeple Almanya’nın devlet olarak yükü hem tepede hem tabanda mümkün olduğunca adil şekilde paylaşmak için büyük bir çaba içerisinde olduğu müşahede ediliyor. Şimdiye kadar bunda ne kadar başarılı olunduğunu henüz tartamadığımız gibi nihai olarak ne gibi sonuçlara ulaşılacağını da şimdiden söylemek mümkün değildir. Ancak şunu söyleyebiliriz ki başarılı olunması Almanya’yı son çeyrek asırdır uzaklaştığı sosyal devlet anlayışına dönme yolunda cesaretlendirecektir.

Almanya’nın sosyal devlet anlayışına dönüşü sadece bu ülke için değil, başta diğer AB ülkeleri ve Türkiye için de önemli bir gelişme olacaktır. Umarız bu zor zamanlar bu ve benzeri sonuçlara yol açar ve insanlık bir nebze teselli bulur.

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

https://www.latifcelik.de