Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Görev süresi Ocak 2026'da sona erecek BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in "mirası" olarak değerlendirilecek zirve için üye ülke temsilcileri, bir süredir "Gelecek Paktı" üzerinde müzakereler yürütüyor
 

NEW YORK (AA) - Birleşmiş Milletler (BM) üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanları, başbakanlar ve bakanlar, kolektif işbirliğinin önemi ve küresel kuruluşların mevcut sınamalarla mücadeleye uygun hale getirilmesini görüşmek için New York'ta düzenlenecek "Geleceğin Zirvesi'nde" bir araya gelecek.

 

Liderler, BM Genel Kurul başlangıcının hemen öncesinde, 22-23 Eylül'de "Geleceğin Zirvesi" için BM'de toplanacak. Yaklaşık 130 devlet ve hükümet başkanının katılması beklenen etkinlikte Türkiye için de konuşma süresi ayrıldı.

"Daha iyi bir bugün ve geleceği korumak için uluslararası mutabakat sağlanmasının" amaçlandığı zirvede üye ülkelerin çatışmaların engellenmesi ve çözümü, iklim değişikliğiyle mücadele ve daha adil finansal sistem oluşturulması gibi farklı alanlarda birlikte hareket etmeleri teşvik edilecek.

 

- BM ülkeleri, Guterres'ten yeni vizyon istedi

BM üyeleri, 2020'de kuruluşun 75. yılını kutlarken gelecekte küresel işbirliğinin nasıl geliştirilebileceğine ilişkin BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in bir vizyon oluşturmasını talep etti.

Bu çerçevede 2021'de "Ortak Gündemimiz" adlı rapor yayımlayan Guterres, küresel işbirliğinin geliştirilmesine dair önerilerini sundu ve 2024'te zirve düzenlenmesini istedi. Guterres, "21. yüzyıl sınamaları için sorunlara çözüm sağlayabilen 21. yüzyıl kuruluşlarına ihtiyaç var." mesajını verdi.

BM Güvenlik Konseyi ve finansal mimari dahil mevcut küresel kuruluşlarda reform yapılması gerektiğinin altını çizen Genel Sekreter, "Dedelerimiz için oluşturulan sistemle torunlarımız için bir gelecek inşa edemeyiz." dedi.

 

- Anlaşmalar üzerinde müzakereler sürüyor

Görev süresi Ocak 2026'da sona erecek Genel Sekreter Guterres'in "mirası" olarak değerlendirilecek zirve için üye ülke temsilcileri, bir süredir "Gelecek Paktı" üzerinde müzakereler yürütüyor. Gelecek Paktı'na aynı zamanda "Gelecek Nesiller için Deklarasyon" ile "Küresel Dijital Sözleşme"nin de eklenmesi bekleniyor.

193 ülkenin çıkar ve isteklerini bir araya getirmeye çalışan anlaşma, "sürdürülebilir kalkınma ve kalkınma finansmanı, uluslararası barış ve güvenlik, bilim, teknoloji ve dijital işbirliği, gençler ve gelecek nesiller ile küresel yönetişimin dönüştürülmesi" başlıklarından oluşuyor.

Müzakerelere dahil olan temsilciler, üye ülkelerin özellikle silahsızlanma, BMGK reformu ve mali kuruluşların yapılandırılmasına ilişkin bölümlerde anlaşma sağlayamadığına işaret ediyor.

Diğer taraftan, zirveye BMGK'nin 5 daimi üyesinin lider düzeyinde katılmaması da eleştirilere yol açıyor.

Tüm ülkelerin tek bir anlaşmaya imza atabilmesi büyük başarı olarak görülse de 193 ülkenin taleplerini karşılamaya çalışmak, anlaşmanın "dilini zayıflatma" ve etkisini azaltma ihtimalini gündeme getiriyor.

Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Milli Güvenlik Konseyi (MGK) Başkanları 3. Toplantısı 18-19 Eylül tarihlerinde Türk Dünyası'nın manevi başkenti Türkistan'da gerçekleştirildi. Toplantıya Azerbaycan Cumhuriyeti Güvenlik Konseyi Sekreteri Sayın Ramil Usubov, Kazakistan Cumhuriyeti Güvenlik Konseyi Sekreteri Sayın Gizat Nurdauletov, Kırgız Cumhuriyeti Güvenlik Konseyi Sekreteri Sayın Marat Imankulov, Türkiye Cumhuriyeti Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Sayın Seyfullah Hacımüftüoğlu, Özbekistan Cumhuriyeti Güvenlik Konseyi Sekreteri Sayın Viktor Makhmudov ve Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Ömer Kocaman başkanlığındaki TDT Sekretaryası heyeti katıldı.

 

Toplantı sırasında Taraflar, TDT bölgesinde ve dünyada mevcut güvenlik ortamı ve ortaya çıkan gelişmeler üzerinde durdular. Taraflar, TDT ülkelerini hedef alan mevcut güvenlik tehditleri ve zorluklarının yanı sıra bazı bölgesel ve küresel gelişmelerin ve gidişatın Türk bölgesine olası etkilerini tartıştılar.


Güvenlik Konseyi Başkanları görüşmelerinde ulaşım güvenliği ve Orta Koridor boyunca ulaştırma ve lojistik altyapısının geliştirilmesi konularına özel bir vurgu yaptılar.
Toplantıda ayrıca mevcut güvenlik işbirliğinin somut proje ve programlarla geliştirilmesine yönelik TDT çerçevesindeki mekanizmaların güçlendirilmesi konusu da ayrıntılı olarak ele alındı.

 

KÖLN (AA) - Almanya'da Federal Anayasa Mahkemesi, yabancı ve Müslüman karşıtlığıyla tanınan Almanya için Alternatif (AfD) partisinin Federal Meclis'teki komisyonlara başkanlık etme konusunda yasal hakkının bulunmadığına karar verdi.

Karlsruhe'deki Federal Anayasa Mahkemesi, AfD'nin, Federal Meclis'teki 26 komisyondan üçüne başkanlık edebilmek için yaptığı başvuruyu reddettiğini duyurdu.

Federal Meclis'teki AfD'lilerin komisyonlara başkanlık etme konusunda yasal hakkının bulunmadığına hükmeden mahkeme, kararına gerekçe olarak, komisyonların başkanlığının nasıl düzenleneceğinin Federal Meclis'in özerkliğine bağlı olmasını gösterdi.

Federal Meclis'in son yasama döneminde Hukuk İşleri Komisyonu, AfD'li politikacı Stephan Brandner'ın komisyona başkanlık için yaptığı adaylık başvurusunu oylamayla reddetmiş, bunun üzerine AfD konuyu Anayasa Mahkemesi'ne taşımıştı.

KÖLN (AA) - Almanya Dışişleri Bakanlığı, Uluslararası Adalet Divanının (UAD) İsrail'in Filistin topraklarını işgalini hukuka aykırı ilan eden danışma görüşüne saygı duyduklarını, uluslararası hukukun yükümlülüklerine uygun hareket edeceklerini ve uygulanmasını tam olarak destekleyeceklerini bildirdi.

Almanya Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada uluslararası hukukun uluslararası düzen ve güvenliğin temeli olduğu vurgulandı.

 

"Hukukun olmadığı yerde barışa ulaşmak mümkün değildir." ifadesine yer verilen açıklamada şunlar kaydedildi:

"Uluslararası Adalet Divanının iki ay önceki görüşü geniş kapsamlıdır ve önemli bir rehberlik sağlamaktadır. Bölgedeki statükonun devam edemeyeceğini açıkça ortaya koymuştur. Alman hükümeti de İsrail'in işgal altındaki topraklarda uyguladığı yerleşim politikasının uluslararası hukuku ihlal ettiğini ve iki devletli çözüme giden yolu tıkadığını defalarca vurgulamıştır. Uluslararası Adalet Divanının görüşüne saygı duyacak, uluslararası hukukun yükümlülüklerine uygun hareket edecek ve uygulanmasını tam olarak destekleyeceğiz."

Açıklamada, "Müzakere edilmiş iki devletli bir çözüm, Orta Doğu'da sürdürülebilir bir barışa ulaşmanın tek yoludur ve bu nedenle Alman dış politikasının değişmez bir hedefi olmaya devam etmektedir. Bunu sadece bölgedeki ortaklarımıza değil aynı zamanda ilgili Birleşmiş Milletler kararlarında da defalarca vurguluyoruz. İsrail'in meşru güvenlik çıkarlarını korumanın tek yolu budur. Filistinliler de ancak bu şekilde kendi devletlerinde güvenlik ve onur içinde yaşayabilirler." ifadeleri kullanıldı.

Bakanlığın açıklamasında dün oylamaya sunulan karar tasarısının birçok önemli noktada UAD görüşünün ötesine geçtiği belirtilerek "Örneğin, işgalin sona erdirilmesi için gerçekçi olmayan bir son tarih belirlemekte ve sürdürülebilir bir çözümün taraflar arasında doğrudan müzakereleri gerektirdiğini kabul etmemektedir. Ayrıca karar, İsrail'in meşru güvenlik çıkarlarına değinmemekte ve meşru müdafaa hakkını yeterince dikkate almamaktadır. Bu nedenlerle Almanya, diğer bazı ortaklarımız gibi, karar tasarısı oylamasında çekimser kalmıştır." değerlendirmesinde bulunuldu.

 

- UAD'nin İsrail'in Filistin'i işgaline ilişkin danışma görüşü

UAD Başkanı Lübnanlı Yargıç Nawaf Salam, 19 Temmuz'daki halka açık oturumda İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarına ilişkin danışma görüşünü açıklamış, işgal altındaki Filistin topraklarının parçalanmış ayrı bölgeler değil "tek bir bölgesel birim" olduğunu bildirmişti.

İsrail'in Gazze'de işgalci güç konumunda bulunduğunu belirten UAD, Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da da işgalci olduğunu ortaya koymuştu.

UAD, ayrıca İsrail'in Filistin topraklarındaki işgaline "en kısa sürede son vermesi" gerektiğini vurgulayarak, tüm devletlerin de İsrail'in işgal ettiği topraklardaki varlığını hukuki olarak tanımama, yardım veya destek sağlamamakla "yükümlü bulunduğunu" kaydetmişti.

 

BERLİN (AA) - Almanya'da aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partili (AfD) siyasetçi Lena Kotre, Brandenburg eyalet seçimlerinde seçmenlere bir savunma aleti olan ve bazı ülkelerde silah kategorisine alınan "kubotan" dağıtacağını belirtti.

Lena Kotre, sosyal medya platformu X'ten yaptığı açıklamada, seçmenlerine kendilerini koruma amaçlı kalem görünümlü metal bir savunma aleti olan "kubotan" hediye edeceğini bildirdi.

 

Eyalet meclisi seçiminde yarışan Kotre, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:

"Her gün bıçaklı saldırılar ve kavgalar duyuyoruz. Hükümetin ne yapmamız gerektiğini söylediğini hatırlıyor musunuz? Kusmak zorundaymışız gibi davranmalı, şarkı söylemeli, alkışlamalı veya tıbbi bir acil durumunuz varmış gibi davranmalıymışız. Hepsi saçmalık. Çözüm bende. Kubotan ile mücadele edebilirisiniz. Etkinliklerime katılıp bundan bir tane alın ve kendinizi savunmaya hazır olun."

 

Avustralya, Kanada, İsviçre gibi bazı ülkelerde silah kategorisine sokulan "kubotan", Almanya'da henüz aynı kategoride bulunmuyor.

Tükenmez kaleme benzeyen yaklaşık 13 santimetre uzunluğunda sert metal çubuk olan "kubotan"ın yuvarlak bir ucu bulunuyor.

"Kubotan", vücuttaki basınç ve sinir noktalarına vurarak karşı tarafı etkisiz hale getirmek amacıyla kullanılabiliyor.

 

KÖLN (AA) - Almanya'nın Köln kenti yakınlarındaki Brühl'de inşa edilen İslam Toplumu Milli Görüş'e (IGMG) bağlı Brühl Camisi'nin açılışı dualarla yapıldı.

Cami ve sosyal tesislerden oluşan külliyeyle 8 bin metrekare alan üzerine 8 yılda inşa edilen camide, aynı anda bin kişi namaz kılabilecek.

Dualarla başlayan açılış törenine Türkiye'nin Köln Başkonsolosluğu Muavin Konsolosu Hikmet Armağan, IGMG Genel Başkanı Kemal Ergün, Brühl Belediye Başkanı Dieter Freytag, IGMG Brühl Camisi Dernek Başkanı Mehmet Kara, diğer din temsilcileri, IGMG yetkilileri ve çevre sakinleri katıldı.

IGMG Genel Başkanı Ergün, burada yaptığı konuşmada, şehrin yerel yöneticileri ve bağışçılar başta olmak üzere, caminin yapımında emeği geçenlere teşekkür etti.

Ergün, "Arkamda gördüğünüz bina sadece ibadethane değil, insanların yaşadığı ve yaşattığı yerdir. Bunun için Allah'a ne kadar teşekkür etsek azdır. Kuruluşumuz adına ve kendi adıma bu güzel dini mekanın görünen ve görünmeyen destekçilerine bir kez daha teşekkür etmek istiyorum." dedi.

Konuşmaların ardından dualar eşliğinde kurdele kesilerek caminin açılışı yapıldı.

 

 

 

 

 

 

 

İnsanlığın gelecekte su sıkıntısı olacağını konuştuğumuzda hepimiz irkiliyoruz. Ancak birileri var ki yıllardır bu konuda sessizce hizmet ederek, Afrika’nın arka planını yenmeye çalışıyor. Açtıkları su kuyuları ile insanların en önemli ihtiyacı olan suya kavuşmalarını sağlayan IMG - Uluslararası Millî Görüş Yardım Organizasyonu Başkanı Yakup Özdogru, Ayhaber’e yaptığı açıklamada, “İnsanın insan için yaptığı iyilik, tüm insanlık için yakışmalıdır. İnsanlık ölmeyecekse, bu önemli dilek için biz imkanı olanlar da bu dileklerden geri durmamalıdır. Su kuyusu sevabı sizi sevindirir, Muhtaç Afrikalıları ise hayata bağlar” şeklinde kalpleri titreten bir açıklama yaptı.

 

Yakup Özdoğru bu güne kadar tecrübeleri ile açıklamalarda bulunan Yakup Özdogru, “Su Kuyusu” projesi ile ilgili olarak şu bilgileri verdi:

Su Kuyusu Projesi Yaşayan tüm canlıların sudan yaratılmış olmalarına rağmen, dünyada temiz içme suyuna ulaşamayan yüz milyonlarca insanın varlığı, zenginlik ve bolluk içinde yaşayan bizlerin üzerine ciddi bir sorumluluk yüklemektedir. Bu insani ve ahlaki sorumluluğu yerine getirmek adına IMG Uluslararası Yardım Organizasyonu olarak, dünyada temiz içme suyuna ulaşamayan mazlumları, yaşayan her canlı gibi en temel ihtiyaçları olan suya kavuşturmayı bir görev edindik. Bu konuda sizlerin bağışları oranında çok ölçekli projeler oluşturmaktayız. Siz değerli yardımseverlerin bağışlarıyla mağdur insanların temiz içme suyuna kavuşmalarına vesile olmaktayız.

 

Su kuyularının yapım aşamasındaki masraflar, temiz içme suyunun bulunacağı derinliğe, ülkedeki inşaat malzemelerinin fiyatına, bu malzemelerin taşınmasına (bu bazen yolu olmayan bölgeleri gitmek açısından zorluklar oluşturabiliyor), çalışanların veya sondaj makinelerinin yerel ücretlerine göre değişiklik göstermektedir.

  1. Su Kuyusu Fonu: 20€
  2. El pompalı su kuyusu: 1800€
  3. Yüksek derinlikte el pompalı su kuyusu: 2400€
  4. Yüksek derinlikte elektrikli ve su depolu su kuyusu: 4000€
  5. Yüksek derinlikte güneş enerjili ve su depolu su kuyusu: 7000€

 

 

 

 

 

Der Ausbau der Kreisstraße WÜ31 durch den Landkreis Würzburg bei Helmstadt schreitet planmäßig voran. Bei einer Baustellenbesichtigung machte sich Landrat Thomas Eberth in Begleitung von Helmstadts 1. Bürgermeister Tobias Klembt sowie Walter Schneider und Jan Voll vom Staatlichen Bauamt Würzburg ein Bild von den Baufortschritten. Das Zwischenfazit fällt positiv aus: Der Eröffnung der neuen Fahrbahn bis Ende November 2024 steht nach aktuellem Stand nichts im Weg.

 

Der 4,5 Kilometer lange Streckenabschnitt der Kreisstraße vom Marktgemeindegebiet bis zur Anschlussstelle an die Autobahn A3 entsprach nicht mehr den Anforderungen einer verkehrssicheren Straßenverbindung. Der Ausschuss für Bauen, Verkehr und Infrastruktur des Landkreises Würzburg erteilte dem staatlichen Bauamt daher im Jahr 2022 den Auftrag, die Strecke zu sanieren. Wegen des geplanten Wasserschutzgebietes Zeller Quellen verzögerten sich die Planungen jedoch. Im Mai 2024 konnte schließlich mit der Maßnahme begonnen werden, seitdem ist die Strecke voll gesperrt. Trotz der Verzögerungen im Planungszeitraum wird der veranschlagte Kostenrahmen von rund 3 Millionen Euro voraussichtlich eingehalten. Der Freistaat Bayern fördert die Maßnahme mit rund 1,8 Millionen Euro.

 

Breitere Fahrbahn und Linksabbiegespuren sorgen für mehr Sicherheit

 

Durch die umfangreiche Maßnahme wird eine deutliche Steigerung der Verkehrssicherheit gewährleistet. Im Bereich des Waldstücks zwischen der Anschlussstelle A3 und Helmstadt wurde die Fahrbahn verbreitert und standfeste Bankette hergestellt. Durch eine deutliche Querneigung kann Nässe von nun an ungehindert von der Straße abfließen. Der Hang zum Wald ist nun mit einer Natursteinmauer gestützt. Ebenfalls Teil der positiven Zwischenbilanz: Im Zuge der Baumaßnahmen mussten keine Bäume gefällt werden. Zudem wurden durch den Markt Helmstadt zwei Linksabbiegespuren errichtet, um Gewerbeflächen für die ansässigen Betriebe besser und sicherer erschließen zu können. Auch diese Arbeiten für das neue Gewerbegebiet in Helmstadt liegen im Zeitplan. Viele Verbesserungen sind schon jetzt erkennbar. „Es freut mich, dass die Arbeiten im Zeitplan sind. Uns ist bewusst, dass die Umleitung viele Herausforderungen mit sich bringt und in das tägliche Leben unserer Bürgerinnen und Bürger eingreift“, so Landrat Thomas Eberth.

 

„Sichere Straßen kosten mittlerweile viel Geld, sind aber für alle Verkehrsteilnehmer immens wichtig“, sind sich Landrat und Bürgermeister einig. Daher investiert der Landkreis Würzburg sukzessive in allen Landkreisteilen in seine Kreisstraßen. „Ich hoffe, dass der Kreistag auch zukünftig Mittel dafür freigibt, denn Mobilität für den ländlichen Raum benötigt verkehrssichere Straßen“, betont Eberth.

 

 

 

Seit Mai 2024 ist die Kreisstraße WÜ 31 von Helmstadt bis zur Anschlussstelle der Autobahn A3 wegen Sanierungsarbeiten gesperrt. Die Maßnahme liegt nach der Sommerpause im Zeit- und Kostenrahmen. Ende November soll die Strecke voraussichtlich wieder freigegeben werden.

 

Foto: Uwe Dietrich

Um die diesjährigen Bio-Erlebnistage ausklingen zu lassen, lädt die Öko-Modellregion stadt.land.wü. kostenfrei ins Kino ein. Der österreichische Dokumentarfilm „Der Bauer und der Bobo“ erzählt die Geschichte, wie sich aus einem Streit zwischen einem steirischen Bergbauern und einem Wiener Chefredakteur eine Freundschaft entwickelt. Hierbei werden Themen wie die Herausforderungen der kleinbäuerlichen Landwirtschaft, der Kluft zwischen Stadt und Land, die Lebensmittelpreise und die Agrarförderpolitik aufgegriffen. Im Anschluss folgt eine Podiumsdiskussion zwischen zwei Experten der Fachgebiete Landwirtschaft und Vermarktung. Gerne können auch Fragen aus dem Publikum gestellt werden.

 

Der Film läuft am 24. September 2024 von 18 bis 20:15 Uhr im Central Kino im Bürgerbräu. Der Eintritt ist kostenlos und die Tickets können direkt über die Homepage des Central im Bürgerbräu unter www.central-bb.de gebucht werden. Fragen beantwortet Manuela Fuchs-Krenn, Tel. 0931 8003-5103, E-Mail: Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!.

 

 

 

KÖLN (AA) - Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Rusya ile Ukrayna arasında barışın sağlanması için seçeneklerin araştırılmasının gerektiğini vurgulayarak, savaşın sona ermesi için her an katkıda bulunabileceklerini kaydetti.

Kazakistan'ı ziyaret eden Scholz, başkent Astana'da yaptığı açıklamada, Almanya ile Kazakistan'ın çok kapsamlı bir ortaklığı bulunduğunu ifade etti.

Scholz, "Orta Asya giderek daha önemli hale geliyor. Avrupa'nın merkezindeki büyük bir ülke olan Almanya'nın, Orta Asya ülkeleri için hem ekonomik hem diğer konularda bir ortak olarak mevcut olması çok önemli." dedi.

Kazakistan'da çok önemli temaslarda bulunduğunu ifade eden Scholz, bu temasların, hem Kazakistan'ın geleceği hem de Almanya'nın ekonomik kalkınması açısından büyük önem taşıdığını belirtti.

Başbakan Scholz, Rusya ile Ukrayna arasında barışın sağlanması için seçeneklerin araştırılmasının gereğini vurgulayarak, savaşın sona ermesi için her an katkıda bulunabileceklerini kaydetti.

Rusya'nın dahil olacağı çeşitli konferanslar düzenlenmesi konusunda görüş belirten Scholz, "Savaşı yalnızca başlatan değil, sürdüren de Rusya'dır ve Rusya'nın saldırganlığına son vermesiyle her an savaşın sona ermesine katkıda bulunabilir." ifadelerini kullandı.

Scholz'ün, 3 günlük orta Asya ziyareti bugün sona erecek.