Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

 

WASHINGTON (AA) – ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri’nin Türkiye ziyaretine ilişkin, iki ülkenin de ABD’nin önemli ortakları olduğunu ve ilişkilerinin iyileşmesini teşvik ettiklerini söyledi.

 

Günlük basın toplantısında soruları yanıtlayan Price, Şukri’nin Türkiye ziyaretiyle ilgili, “Elbette ki hem Türkiye hem de Mısır önemli ortaklarımızdır. Önemli ortaklarımızın ilişkilerinin iyileşmesini her zaman teşvik ediyoruz.” dedi.

Şukri, 10 yıl aradan sonra Türkiye’ye geldi ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri'yi Adana Havalimanı'nda karşıladı.

 

İki bakan Mısır’dan yardım malzemesi taşıyan “El Hürriye” gemisinin yanaştığı Mersin Uluslararası Limanı’nda açıklama yaptı.

Çavuşoğlu, Mısır ile ilişkilerde yeni sayfalar açıldığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin Doha'da yaptığı görüşmenin de son derece verimli olduğunu kaydederek Şukri ile Adana Şakir Paşa Havalimanı'nda yaptığı görüşmede de bu ilişkileri geliştirmek için atılacak adımları ele aldıklarını aktarmıştı.

 

Bakan Şukri de Mısır ile Türkiye arasındaki ilişkileri tekrar eski düzeyine getirmeye ve her iki ülkenin ortak çıkarına uygun şekilde çok çok ileriye götürmeye önem verdiklerini kaydederek, "Mısır her zaman Türkiye'deki kardeşlerinin yanında olacaktır. İlişkilerimizin de bundan sonra en iyi düzeye geleceğine inanıyorum." ifadelerini kullanmıştı.

 

- Filistin sorusuna kaçamak yanıt

Price, Filistin’in işgal altındaki Batı Şeria’ya bağlı Nablus kentindeki olaylara ilişkin, “İki İsrailli kardeşim Nablus yakınlarında korkunç bir şekilde öldürülmesini ve bugün Eriha’da ABD vatandaşı olduğunu tespit ettiğimiz bir İsraillinin öldürülmesini kınıyoruz.” dedi.

 

Önceki gün sosyal medya hesabından İsrailli yerleşimcilerin öldürülmesini “terörizm” olarak nitelediği ancak yasa dışı Yahudi yerleşimcilerinin Filistinlileri öldürülmesini neden bu şekilde tanımlamadığının sorulması üzerine Price, şöyle kaçamak bir yanıt verdi:

“Podyumdan tanımları çözümlemenin iyi olmadığını düşünüyorum. Son birkaç gündür gördüğümüz aşırılık yanlısı şiddeti kınıyoruz. Hafta sonu gördüğümüz İsraillilerin öldürülmesini çok güçlü bir şekilde kınadık. Bugün, tüm bu aşırılık yanlısı şiddet vakalarında, Filistinlilerin ölümüyle, binaların tahrip edilmesiyle sonuçlanan şiddeti çok güçlü bir şekilde kınadık.”

Sözcü ayrıca hem İsrailliler hem de Filistinliler için eşit bir adalet olması gerektiğine inandıklarını ifade etti.

 

- ABD'den Moldova’nın toprak bütünlüğüne vurgu

Rusya’nın Transdinyester bölgesine ilişkin ABD, NATO ve Ukrayna’yı uyarmasına ilişkin bir soruya yanıt veren Price, Moldova’nın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini desteklediklerini, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) öncülüğünde Transdinyester sorununun çözümünden yana olduklarını söyledi.

Price, Transdinyester sorununun çözümünde Moldova'nın toprak bütünlüğünün korunmasına vurgu yaparken Rusya’nın Moldova’da “kötü niyetli faaliyetlerde bulunduğunu” iddia etti.

Rusya Dışişleri Bakanlığı, Ukrayna'nın Transdinyester bölgesi ile sınırına asker ve askeri teçhizat yığdığını iler sürmüş, ABD, NATO ile Ukrayna'yı Moldova içerisinde bulunan ve tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Transdinyester bölgesi ile ilgili "maceracı" adımlar atmamaları konusunda uyarmıştı.

 

Moldova'nın 1991'de Sovyetler Birliği'nden ayrılarak bağımsızlığını ilan etmesinin ardından Dinyester Nehri'nin doğu kıyısında bulunan Transdinyester Rusya'nın desteğiyle tek taraflı bağımsızlığını ilan etmişti.

Bağımsızlık ilanından sonra Moldova ile Transdinyester arasında başlayan silahlı çatışmalar, 22 Temmuz 1992'de ateşkesle son bulmuştu.

 

Moldova ile Transdinyester arasında 1993'te Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) bünyesinde çözüm görüşmeleri başlamıştı. AGİT bünyesinde 5+2 formatında yapılan müzakerelerde Transdinyester, Moldova, Rusya, Ukrayna, ABD ile AGİT ve Avrupa Birliği (AB) temsilcileri yer alıyor.

BERLİN (AA) - Almanya Rusya'ya, ABD ile imzaladığı Yeni Stratejik Silahların Azaltılması Anlaşması'na (Yeni START) geri dönmesi çağrısında bulundu.

 

Cenevre'deki Birleşmiş Milletler Silahsızlanma Konferansı'nda konuşan Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Yeni START'ın ABD ve Rusya arasında kalan son nükleer silah kontrolü anlaşması olduğunu ifade etti.

Rusya'yı bu konuda ABD ile diyaloğu sürdürmeye davet eden Baerbock, Yeni START'ın ikili bir anlaşma olduğunu da hatırlatarak, "Ancak bu anlaşma aynı zamanda bu gezegendeki her devlet için küresel istikrar ve güvenliğin garantörüdür. Vladimir Putin'i Yeni START'a geri dönmeye ve ABD ile anlaşmaya ilişkin diyaloğu yeniden başlatmaya çağırıyoruz. Bunun tüm dünyada hepimizin yararına olacağına yürekten inanıyorum." dedi.

 

Baerbock, BM İnsan Hakları Konseyi'nin Ukrayna ile ilgili soruşturma komisyonunun görev süresinin uzatılmasını da istedi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkesinin ABD ile yapılan ve kıtalar arası nükleer balistik füze kabiliyetlerini dizginlemeyi amaçlayan Yeni START anlaşmasına katılımını askıya aldıklarını açıklamıştı.

 

- Yeni START anlaşması

ABD'nin Sovyetler Birliği ile 1991'de, Rusya Federasyonu ile 1993'te imzaladığı Stratejik Silahların Azaltılması Anlaşmalarının (START 1 ve START 2) devamı olan "Yeni START" anlaşması, Washington ve Moskova arasında yürürlükteki son nükleer anlaşma olma özelliğini taşıyor.

Anlaşma, uzun menzilli nükleer silah başlıklarına ve füzelere kısıtlama getiriyor. 5 Şubat 2011'de yürürlüğe giren 10 yıllık anlaşmanın süresi 5 Şubat 2021'de sona eriyordu.

 

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, anlaşmayı 5 yıllığına uzatma kararını 29 Ocak 2021'de imzalamıştı. ABD yönetimi de anlaşmayı uzatma kararını 5 Şubat 2021'de bildirmişti.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ülkesinin yeni Afrika stratejisi kapsamında kıtaya ait kültür varlıklarının iadesini sağlayacak yasa tasarısını parlamentoya sunacaklarını açıkladı
 

ANKARA (AA) - Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ülkesinin yeni Afrika stratejisi kapsamında Afrika’daki Fransız askeri üslerin sayısını azaltacaklarını belirtti.

Macron, 1-5 Mart'ta 4 Afrika ülkesine yapacağı resmi ziyaretler öncesi Elysee Sarayı’nda düzenlediği basın toplantısında ülkesinin yeni Afrika stratejisini açıkladı.

"Fransa'nın Afrika’daki askerli üstlerinde bir dönüşüme giderek, özellikle kıtadaki işgücünü azaltacağını" kaydeden Macron, bu dönüşümü ülkesinin Afrika’daki çehresini değiştirmek, Fransa karşıtlarının bahane olarak kullandığı "geçmişin mirasından uzaklaşmak" için istediklerini ifade etti.

 

Emmanuel Macron, ayrıca gelecek haftalarda Afrika’ya ait kültür varlıklarının kıtaya iadesine dair bir çerçeve yasasının Kültür Bakanı tarafından parlamentoya sunulacağını aktararak, bunun daha geniş bir çevre, Avrupa tarafından benimsenen bir yaklaşım olmasını umduklarını söyledi.

Fransa, Ağustos 2014’ten bu yana Mali'de konuşlu Fransız Barkhane Operasyonu'nu, Bamako yönetiminin Paris ile ilişkilerinin gerilmesi üzerine Haziran 2022'de sonlandırmak zorunda kalmış, tüm askerlerini bu ülkeden çekmişti.

 

Paris, Burkina Faso’daki askeri hükümetin 23 Ocak’ta Fransa ile askeri işbirliğini feshettiklerini açıklamasının ardından, bu ülkede 2009’dan bu yana Sabre Operasyonu kapsamında konuşlu tüm askerlerini 19 Şubat’ta çekmek zorunda kalmıştı.

Mit unterschiedlichen Angebotspaketen kommt der Airport Nürnberg den sich verändernden Kundenwünschen entgegen und beflügelt die Nachfrage im Parkgeschäft. Der „Dauerbrenner“ ParkenPLUS, bei dem sich diverse Serviceleistungen zubuchen lassen, wird jetzt sogar erweitert. Voll im Trend: Das Elektroauto laden lassen, um nach dem Urlaub mit vollen Batterien nach Hause zu fahren.

 

Seit mehr als 20 Jahren können Autofahrerinnen und Autofahrer dank ParkenPLUS verschiedene Zusatzleistungen in Anspruch nehmen: keine Parkplatzsuche, bequemes Abgeben und Abholen des Wagens direkt nach der Einfahrt, garantierter Stellplatz im abgeschlossenen Bereich, schnelle Fahrzeugübergabe und -rücknahme sowie – auf Wunsch – Fahrzeugpflege, Tanken oder Laden, Werkstattservice und Kundendienst. Das Angebot richtete sich in den Anfangsjahren gezielt an Geschäftsreisende, inzwischen nutzen es hauptsächlich Urlauber. Aufgrund der steigenden Nachfrage wird das Parkhaus P2 derzeit auf 75 Stellplätze erweitert.

 

Elektromobilität spielt dabei eine immer größere Rolle. Nach dem Motto: “Raus aus dem Elektroauto, rein ins Terminal und bei der Rückkehr ins geladene E-Fahrzeug einsteigen” wird ParkenPLUS-Kunden angeboten, den Wagen pünktlich zum Urlaubsende aufladen zu lassen.

Ganz neu ist das Komfortparken im beschrankten Bereich des Parkhauses P4 mit 120 breiteren Parkplätzen. Da Autos immer größer und oft auch teurer werden, sollen die XXL-Stellplätze ein einfaches und sicheres Rangieren gewährleisten und können vorab online gebucht werden.

 

Insgesamt gibt es am Airport rund 9.000 Stellplätze in drei Parkhäusern und auf Freiflächen. Eine Übersicht über die Parkangebote gibt es auf der Website unter airport-nuernberg.de/parken.  

Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) Belçika Kadın Kolları, Türkiye'deki depremlerden etkilenen bölgelerde çadır kent kurma amacıyla kermes yaptı.

 
 
 

UID Belçika Kadın Kolları Bölge Başkanı Fikriye Ayrancı Keper önderliğinde, deprem bölgesinde çadır kent kurulması için 25-26 Şubat'ta Charleroi kentinde kermes düzenlendi.

"UİD Çadır Kent" projesini hayata geçirmek için düzenlenen kermeste 10 bin 400 avro toplandı.

Brüksel Başkonsolosu Umut Deniz'in de ziyaret ettiği kermese Belçika'daki Türklerin yanı sıra çok sayıda Fas kökenli vatandaş da katkıda bulundu.

Merkezi Almanya'nın Köln kentinde olan UID'nin Genel Başkanı Köksal Kuş, geçen hafta AA muhabirine yaptığı açıklamada Avrupa'nın pek çok yerinde yaşayan Türklerin bu tür etkinlikler düzenleyerek yardım için seferber olduklarını söylemişti.

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) 26 Şubat 2023 tarihinde düzenlediği 19. Olağan Genel Kurul Toplantısı ile yeni yönetim kurulunu seçti.

 

DİTİB’in 19. dönem yeni yönetim kurulunda görev dağılımı şu şekilde oluştu:

Genel Başkan: Dr. Muharrem Kuzey, İlahiyatçı

Genel Başkan Yardımcısı: Erdinç ALTUNTAŞ (Yüksek Mühendisi, Baden-Württemberg DİTİB Eyalet Birliği Başkanı)

Genel Sekreter: Eyüp Kalyon (İlahiyatçı)

Genel Sekreter Yardımcısı: Muhammet ŞAHİN (İlahiyatçı)

Muhasip: Adem ONUR (Bilgisayar Mühendisi, Köln DİTİB Eyalet Bölge Birliği Başkanı)

Muhasip Yardımcısı: Kenan KİRAZ (NRW DİTİB Eyalet Birliği Yönetim Kurulu Üyesi)

Yönetim Kurulu Üyesi: Dr. Emine SEÇMEZ (Psikolog)

Genel Başkan Dr. Muharrem Kuzey, yaptığı açıklamada şunları vurguladı: "Zor zamanlarda göreve seçilmiş bulunmaktayız. Türkiye ve Suriye'de meydana gelen asrın felaketi deprem hepimizi derinden üzmüştür. Depremin gerçekleştiği günden bu güne kadar olduğu gibi bundan sonrada DİTİB ailesi olarak depremden etkilenen bölgeye ve orada yaşayan kardeşlerimize yönelik yardımlarımız devam edecektir.

 

Memnuniyetle ve minnetle üstlendiğimiz bu sorumluluk, yapılan seçimle bizlere tevdi edilmiştir. Nitekim bu tür sorumluluklar her Müslüman'ın onurla üstlenmesi gereken görevlerdir. Özellikle Ramazan ayının başlamasına sayılı günler kala, dünya genelinde insanlığın içinde bulunduğu sıkıntı ve sorunlar karşısındaki sorumluluklarımız daha da artmaktadır.

 

DİTİB, özellikle sosyal, gençlik, kadın ve yaşlılara yönelik çalışmalarının yanı sıra İslam din dersleri, İmam eğitimi, burs programları, manevi rehberlik veya mültecilere yardım gibi konularda da toplumsal barışa ve Müslümanların katılımına yönelik önemli katkılarda bulunmaktadır. Ne yazık ki bu katkılar çoğu zaman sekteye uğratılmakta, yadsınmakta, tersine çevrilmekte veya göz ardı edilmektedir. Camiler, İslam ve Müslümanlar hakkındaki tartışmalar hala tartışılmaya ve sosyal kültürümüzü zehirlemeye devam etmektedir. Karşılıklı dayanışma ve saygı, öncü kültürümüzün kalıcı bir parçası haline gelmelidir. DİTİB bu noktada da üzerine düşen katkıyı sunmak ve dini bir cemaat olarak sorumluluğunu faaliyetlerinin merkezine yerleştirmek arzusundadır. Bu husussa resmi dini cemaat olabilme ve bir sonraki adımda resmi kamu kuruluşu olarak tanınma yolundaki gerekli adımlar da dahildir.

 

Ancak bu şekilde Müslümanların kurumsal ve sosyal uyumu inandırıcı bir şekilde başarıya ulaşabilir. Bu süreçlerde DİTİB, Devletle, Almanya'daki diğer İslami ve aynı zamanda diğer dinlere mensup dini cemaatlerle işbirliğini daha da güçlendirecektir.

DİTİB, tüm hizmetleriyle, camileriyle, bölge ve eyalet dernekleriyle, İslam'ın kaynak ve akıl odaklı yorumunun ve tüm Müslümanlar açısından otantik uygulamasının en güçlü ve en önemli garantörüdür ve böyle olmaya da devam edecektir.

Bütün DİTİB camiasına ve özellikle de DİTİB’in her bir gönüllüsüne ayrı ayrı teşekkür ediyor, şükranlarımızı sunuyoruz. Kurumumuzun tarihine ve gelişimine, sürekli büyüyen dini ve sosyal hizmetlerimize gururla bakıyoruz. Aynı zamanda, teşkilatımızda geliştirmeye ve hizmete dönüştürme hazır büyük bir potansiyeli de görüyoruz."

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB)

 

 

 

 

KÖLN (AA) - Almanya'nın Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde kamu çalışanları, dün gece "24 saatlik uyarı grevi" başlattı, eyaletin iki büyük havalimanında 325'ten fazla uçuş iptal edildi.

 

Birleşmiş Hizmet Sektörü Sendikasından (Ver.di) yapılan açıklamada, eyaletteki havalimanları, kreşler, belediye hastaneleri, çöp toplama merkezleri ve hafif raylı araçlar gibi kamusal yaşamın birçok alanında "24 saatlik uyarı grevi" gerçekleştirildiği belirtildi.

 

Açıklamada, bu grevlerle birlikte gün içinde birkaç protesto eyleminin de yapılmasının planlandığı kaydedildi.

Köln/Bonn ve Düsseldorf havalimanlarından yapılan açıklamada, çalışanların dün gece başlattığı grev nedeniyle iki havalimanında 325'ten fazla uçuşun iptal edildiği bildirildi.

Açıklamada, Düsseldorf Havalimanı'nda 205, Köln/Bonn Havalimanı'nda ise 120'den fazla uçuşun iptal edildiği belirtildi.

 

- Anlaşma sağlanamadı

İşverenler, federal ve yerel yönetimlerdeki çalışanlar için ücretlerde yüzde 5 artış ve tek seferde toplam 2 bin 500 avro ek ödeme teklif etmiş ancak sendikalar, teklifi yetersiz bularak reddetmişti.

Sendikalar, ücretlerde yüzde 10,5 artış veya aylık en az 500 avro ek zam talep ediyor.

Ücretlere ilişkin görüşmelerin 27 Mart'ta devam etmesi planlanıyor.

Çağrı Merkezleri Derneği Başkanı Banu Hızlı:"Depremzede vatandaşlarımız derneğimizin üyesi olan firmalara bu kapsamda iş başvurularını yapabilirler. Hepimizi derinden yaralayan bu felaket sonrasında birlik ve dayanışma içinde iyileşeceğimize inanıyoruz, bu zor zamanda ülkemizin yanındayız"
 
 

İSTANBUL (AA) - Çağrı Merkezleri Derneği üyeleri, deprem bölgesinde olan veya bölgeden göç eden depremzedelerin istihdamına öncelik tanıyarak 10 bin depremzedeyi istihdam etmeyi hedefliyor.

Çağrı Merkezleri Derneği'nden yapılan açıklamaya göre, üyeler tarafından başlatılan istihdam seferberliği ile bölgenin yeniden yapılandırılmasına ve kalkınmasına, yaraların sarılmasına katkı sağlanması hedefleniyor.

 

Açıklamada görüşlerine yer verilen Çağrı Merkezleri Derneği Başkanı Banu Hızlı, sektör olarak yaşanan felaketten duydukları üzüntüye işaret ederek, şunları kaydetti:

"Kaybettiğimiz vatandaşlarımız için hepimizin başı sağ olsun, yaralılarımızın da en kısa sürede sağlıklarına kavuşmasını diliyoruz. Depremden etkilenen her ilimiz çok değerli, o bölgedeki hayatın yeniden kurulmasına destek olmak üzere hepimize görevler düşüyor. Biz de sektör olarak tüm paydaşlarımızla birlikte, ilk etapta hayati öneme sahip ihtiyaçların temin edilmesine katkı sağlamanın yanı sıra, orta ve uzun vadede o bölgedeki vatandaşlarımızın aileleriyle birlikte eğitim, çalışma ve sosyal hayatlarına dönebilmeleri için elimizden gelen desteği vermek üzere böyle bir girişimde bulunmaya karar verdik.

Depremzede vatandaşlarımız derneğimizin üyesi olan firmalara bu kapsamda iş başvurularını yapabilirler. Hepimizi derinden yaralayan bu felaket sonrasında birlik ve dayanışma içinde iyileşeceğimize inanıyoruz, bu zor zamanda ülkemizin yanındayız. Tüm sektörlerin de yeni çağrı merkezi ihtiyaçlarını öncelikli olarak deprem bölgesindeki illerimizde değerlendirmeleri yönündeki çağrımızı da paylaşmak istiyoruz."

ANKARA (AA) - Dışişleri Bakanlığı, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından dış temsilciliklerin eş güdümüyle Türkiye'ye ulaştırılan ayni yardımlara ilişkin son verileri açıkladBakanlığın Twitter hesabından paylaşılan ayni yardımlarla ilgili verilerin yer aldığı grafiklere göre, deprem bölgelerinde 28 ülke 30 sahra hastanesi kurdu.

Şu ana kadar 130 bin 785 çadır, 1168 yaşam konteyneri ve 1676 mobil hijyen ünitesi Türkiye'ye getirildi.

Ayni yardımlar kapsamında 1 milyon 602 bin 270 battaniye, 226 bin 451 uyku tulumu, 83 bin 844 yatak, 29 bin 266 jeneratör, 6 bin 312 ton giyecek, 3 bin 476 ton hijyenik tıbbi malzeme ve 5 bin 981 ton gıda Türkiye'ye ulaştı.

 
 
 

BERLİN (AA) – Almanya'nın Ukrayna’ya sağlamayı taahhüt ettiği Leopard 2 A6 tipi ana muharebe tank sayısını 18’e çıkardığı bildirildi.

 

Almanya Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, Savunma Bakanı Boris Pistorius’un Alman ordusunun stoklarından Ukrayna’ya 4 Leopard 2 A6 tipi ana muharebe tankı daha sağlama kararı aldığı belirtildi.

Açıklamada, böylece Almanya’nın Ukrayna’ya vereceği ana muharebe tank sayısının 18’e çıkarıldığı belirterek bu kararla Portekiz ve İsveç’in Ukrayna’ya sağlayacağı Leopard 2 tanklarıyla karma bir Ukrayna taburu oluşturulabileceği kaydedildi.

 

Almanya 25 Ocak'ta Ukrayna'ya 14 Leopard A6 tankı sağlayacağını açıklamıştı.