Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Şirketten yapılan açıklamada, küresel yapılanma planına dikkat çekilirken bu süreçten fabrika çalışanlarının etkilenmeyeceği bildirildi

 

BERLİN(AA) - Unilever şirketi dünya genelinde yönetici pozisyonundaki 1.500 kişinin işine son verileceğini duyurdu.

Şirketten yapılan açıklamada, küresel çerçevede yeniden yapılanma planına dikkat çekilirken yönetici pozisyonunda çalışanların yüzde 15’inin işine son verileceği bildirildi.

Açıklamada, “Önerilen yeni organizasyon modeli, üst düzey yönetici pozisyonunda yaklaşık yüzde 15, daha alt düzey yönetim rollerinde yüzde 5, dünya genelinde yaklaşık 1.500 role eşdeğer bir azalma ile sonuçlanacak. Fabrika çalışanlarının bu değişikliklerden etkilenmesini beklemiyoruz.” ifadesine yer verildi.

İngiltere merkezli Unilever’in dünya genelinde 149 binden fazla çalışanı bulunuyor.

Söz konusu işten çıkarmaların aktivist yatırımcı Nelson Peltz’in Procter & Gamble'ın ardından Unilever’den de hisse satın almasının ardından gelmesi dikkati çekti.

Şirketin açıklamasından sonra Unilever hisseleri Londra’da sabah saatlerinde yaklaşık yüzde 0,7 düşüş kaydetti.

Öte yandan, Unilever, 20 Ocak'ta GlaxoSmithKline'nın (GSK) şirketinin değerinin altında bularak daha önce reddettiği 50 milyar sterlinlik teklifini artırmayacağını bildirirken GSK'nın tüketici sağlığı birimini satın alma planından vazgeçmişti.

KÖLN (AA) - Katolik dünyasının önceki ruhani lideri ve Emerit Papa 16. Benediktus, Alman Katolik Kilisesinde çocuklara yönelik cinsel taciz ve istismar davasıyla ilgili verdiği beyanın yanlış olduğunu kabul ederek özür diledi.
 
1977-1982 arasında Münih Başpiskoposu olarak görev yapan ve gerçek ismi Joseph Ratzinger olan 16. Benediktus, Katolik Haber Ajansı'na (KNA) açıklamada bulundu.
20 Ocak'ta açıklanan raporun ardından özel sekreteri Georg Gänswein aracılığıyla açıklama yapan 16. Benediktus, ifadelerinin nesnel olarak yanlış olduğunu kabul etti ve "bu hatayı affedin." ifadesini kullandı.
 
Açıklamada, 16. Benediktus'un beyanının kötü niyetle yapılmadığı, ifadesi hazırlanırken yapılan bir hatadan kaynaklandığı belirtilerek, kendisinin bu hatadan dolayı çok üzülüp özür dilediği kaydedildi.
Papa 16. Benediktus'un 1980'de Başpiskopos olarak çalışırken, çocuklarla ilgili birden fazla cinsel tacizle suçlanan bir rahiple ilgili toplantıya katıldığı ve bilgilendirildiği halde bir eylemde bulunmadığı öne sürülüyor.
 
Münih ve Freising Başpiskoposluğunda istismar olaylarına ilişkin yapılan açıklamada, 94 yaşındaki 16. Benediktus'u kendi dönenimde tacizle suçlanan din adamlarıyla ilgili işlem yapmamakla suçlanmış ve bu iddiaları reddetmişti. Ancak uzmanlar bunu inandırıcı bulmadıklarını rapor etmişlerdi.
 
497 taciz vakası
Münih'teki bir hukuk firmasının uzmanlarınca hazırlanan raporda 1945-2019 yılları arasında kilisede 497 taciz vakası yaşandığı, taciz iddialarına rağmen rahip ve diyakozların kilisede görev yapmasına izin verildiği belirtildi. Rapora göre mağdurların 247'sini erkek, 182'sini kız çocuklar oluştururken, 68 çocuğun ise kimliği bilinmiyor. Olaydan etkilenen erkek çocukların yüzde 60'ını ise 8-14 yaşlarındaki çocuklar oluşturuyor.
Uzmanlara göre suçlamalarla bağlantılı 173'ü rahip ve 9'u diyakoz olmak üzere 235 fail olduğu belirtiliyor.
BERLİN (AA) - Almanya’daki Müslüman derneklerin temsilcileri, Saksonya-Anhalt eyaletinin Halle kentinde içinde caminin bulunduğu İslam Kültür Merkezi Derneğine tüfekle ateş edilmesini kınadı.
 
Derneğin bağlı olduğu Almanya Müslümanlar Merkez Konseyinin (ZMD) Başkanı Aiman Mazyek, yaptığı yazılı açıklamada, şiddete ve nefrete fırsat verilmemesi gerektiğini vurgulayarak "Biz Müslüman düşmanlığına, antisemitizme ve her türlü insan düşmanlığına birlikte karşı çıkmaya devam etmeliyiz." ifadesini kullandı.
Mazyek, Ekim 2019’da Halle kentinde bir sinagoga terör saldırısı gerçekleştirildiğini anımsatarak "Özellikle Halle'deki sinagoga yapılan terör saldırısından sonra ırkçılığın sözde kalmadığını biliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
 
"Cemaatimiz kendisini güvende hissetmiyor"
Olayın ardından cemaatin korktuğunu ve kendini güvende hissetmediğini ifade eden Mazyek, bu nedenle camide namazların kısıtlı kılındığı, hizmetlerin de kısıtlı yapıldığı ve tüm bunların polisin koruması altında gerçekleştirdiği bilgisini paylaştı.
Koruma için polise teşekkür eden Mazyek, olayın tamamıyla aydınlatılmasını beklediklerini kaydetti.
Almanya İslam Konseyinden yapılan açıklamada da bu saldırının en sert şekilde kınanması gerektiği belirtilerek "Kimsenin yaralanmamasından ve zanlının gözaltına alınmasından dolayı rahatladık." ifadesi kullanıldı.
 
"Bunlar endişe verici gelişmelerdir"
İslam Toplumu Milli Görüş Teşkilatı (IGMG) Genel Başkanı Kemal Ergün de Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Halle’deki camiye yapılan İslam düşmanı saldırıyı sert bir şekilde kınayarak "Bunlar endişe verici gelişmelerdir ve maalesef münferit olaylar değildir. Biz fail veya faillerin yakalanmasını ve hak ettikleri cezaya çaptırılmalarını bekliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
 
 "Müslümanlara karşı saldırılar artıyor"
Berlin İslam Federasyonu Başkanı Murat Gül de Almanya’da artan şiddeti kınadığını belirterek "Müslümanlar ve onların kurumlarına karşı saldırılar artıyor. Bunun durması lazım.” ifadesini kullandı.
Gül, bu tür saldırıların daha sert cezalandırılmasını istedi.
Halle Emniyet Müdürlüğü, dün İslam Kültür Merkezi'nin yakınında bulunan iki kişinin, silah sesleri duyduğunu ve 3 merminin binanın cephesine çarpıp yere düşüğünü fark ettiğini, daha sonra polisin caminin karşısındaki bir apartmanda 55 yaşındaki kişinin evinde 2 silah bulduğunu ve bunlara el konulduğunu açıklamıştı.

Azerbaycan'da Ermenistan işgalinden kurtarılan Ağdam ve Şuşa şehirlerine dьzenli otobьs seferleri başladı. İlk otobьsler başkent Bakь'den yola зıkarken, bugьnden itibaren Bakь-Şuşa, Bakь-Ağdam, Ahmedbeyli-Şuşa, Fьzuli Uluslararası Havalimanı-Şuşa ve Berde-Ağdam bцlgelerinden dьzenli olarak seferler dьzenlenecek.

 

IHA'nın haberine göre, otobьs seferlerinin Ahmedbeyli-Şuşa istikametinde haftada 4 kez, diğer istikametlerde ise 2 kez yapılacağı цğrenildi. Fьzuli Uluslararası Havalimanı-Şuşa arasındaki otobьs seferleri ise uзak seferleri ile eşzamanlı olarak dьzenlenecek.

 

Özel egitimli söforlar görev aliyor.

Şu anki aşamada mayın ve patlamamış mьhimmat tehlikesi nedeniyle Azerbaycan halkı, Karabağ'a sadece цzel eğitimli şofцr ve gцzetmenler eşliğinde otobьsler ile seyahat edebilecek. Karabağ'ın Ağdam ve Şuşa kentlerine giden kişiler mevcut durumu kendi gцzleriyle gцrebilecek. Ziyaretзiler gьvenlik цnlemleri nedeniyle gittikleri gьn geri dцnecek.

Gьvenlik ve yoğun talep nedeniyle ilk aşamada işgalden kurtarılan Ağdam ve Şuşa kentlerine gitmek isteyen kişiler, her kente yılda bir defa olmak şartıyla seyahat edebilecek. Yakın bir zamanda yabancı uyruklu kişilerin de otobьs seferlerinden yararlanabileceği цngцrьlьyor.

Türkevi’nden yeni bir çevrimiçi tartışma programı

Amsterdam Tartışmaları ile 60 program gerçekleştiren Hollanda Türkevi Topluluğu, “Gözlem; Hollanda’da Türkevi-Türkevi’nde Hollanda” adlı yeni bir programla faaliyetlerine bir yenisini daha ekledi.    

Gözlem programı, pandemiyle birlikte küresel düzeyde değişen şartlara uyum sağlayarak çevrimiçi olarak gerçekleştirildi. İlk programın konusu, Hollanda’da 17 Mart 2021’de yapılan seçimlerden 299 gün sonra kurulan 4’üncü Rutte Hükümeti Programı oldu. Programa uzman konuk olarak katılan Türkevi Topluluğu Başkanı Veyis Güngör’ün, hükümetin oluşum süreci, koalisyon ortaklarının tavrı ve hükümet protokolünü ele aldığı “Hollanda’da 4’üncü Rutte hükümetinin programında neler var?” başlıklı sunumu tartışmanın temelini oluşturdu.

Güngör, sunumuna 3. Rutte Hükümetinin 2020 yılının Aralık ayında neden istifa ettiği sorusuna verdiği cevapla başladı. Buna göre, Vergi Dairelerinin çocuk bakım ödenekleriyle ilgili takip ettiği politikaların etnik ayrımcılık ve ırkçılık temeline dayandığının bir Meclis Araştırma Komisyonu tarafından tespit edilip “Benzeri Görülmemiş Adaletsizlik” adlı raporla kamuoyuna sunulmasıyla istifa etmek zorunda kaldığına dikkat çekti.

15, 16 ve 17 mart tarihlerinde yapılan Temsilciler Meclisi seçimlerinden, iktidar partisi VVD yine birinci parti olarak çıkarken,  D66 partisi ise büyük bir başarı sağlayarak, ikinci büyük parti oldu. 150 kişilik Temsilciler Meclisi için 37 parti mücadele verdi ve 17 parti milletvekili çıkarabildi. Seçimlere katılım oranı ise yüzde seksenikilerde seyretti. Seçimlerin kaybedeni sol partiler oldu. Popülist ve aşırı sağ partilerde ise oy patlaması yaşandı. PVV, FvD, JA21 gibi aşırı sağ partilerin toplam milletvekili sayısı 29’a ulaştı. Bu sayı, 2002 yılında, Pim Fortuyn’ün (LPF) listesi ve LN partilerinin aldıkları milletvekili sayısına tekabül ediyor.

299 gün hükümet kurma çalışmaları yapılırken, özellikle VVD lideri Rutte ile D66 lideri Kaag’ın stratejik mücadeleleri hükümetin kurulma sürecini uzattı. Farklı koalisyon alternatifleri üzerinde durulmasına rağmen, yine de 3’üncü Rutte hükümetini oluşturan partiler, yeni koalisyonu kurdular. Yeni kabinede VVD lideri Başbakan kalırken, D66 lideri Maliye Bakanı, CDA lideri de Dışişleri bakanı oldular. Yeni hükümette birisi Türkiye kökenli, diğeri de Türk kökenli olmak üzere iki kabine üyesi atandı.


Veyis Güngör,
sunumunda 10 Ocak pazartesi tarihinde göreve başlayan 4’üncü Rutte hükümetinde gören alan Başbakan ve Maliye Bakanının seçim sürecinde verdikleri vaatlere dikkat çekti. Güngör, Hollanda kamuoyunun Başbakan Rutte’den, ‘Açık yönetim kültürü’, ‘muhalefete fırsat vermek’, ‘kaybedilen güveni tekrar kazanmak’ vaatlerini yerine getirmesini beklerken, Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Sigrid Kaag’dan ‘yeni liderlik örneği’ ile ‘değişim ve yenilenme’konunda icraatlar beklediğini söyledi.

Güngör, Başbakan ve Maliye Bakanından özel beklentilerin yanı sıra, yeni hükümetin, pandemiyle mücadele, vergi dairelerinin mağdur ettiği ailelerin itibarlarının maddi ve manevi iadesi, iklim değişikliği politikalarında uluslararası sözleşmelerin uygulanması, konut sorunu, eğitimde fırsat eşitliği ve öğrenci burslarının yeniden düzenlenmesi, gençlik ve yaşlı bakım sektöründeki sorunlar, yüksel enflasyon ve ona paralel olarak artan fiyatlar ve yoksullukla mücadele, göç ve mülteciler konusunda atacağı adımlar kamuoyunun beklentileri arasında olduğunu söyledi.

Gözlem’in ilk programında, neredeyse bir yıllık bir süreç sonucu ortaya çıkan hükümet ve programı hakkında Hollanda Türk toplumunun sessiz kaldığına dikkat çekildi. Katılımcılar, gerek hükümetin kurulma sürecinde gerekse Meclis’te bizleri ilgilendiren birçok hayati konu gündeme gelmesine rağmen Türk sivil toplum kuruluşlarının sessizliğinin anlaşılmaz olduğunu belirtirken, gündem takip etmekten ziyade şikayetle meşgul olunduğuna vurgu yaptılar.

 

Ahmet Suat Arı

Program Yöneticisi

 

 

BERLİN (AA) - Almanya Başbakanı Olaf Scholz'un, İngiltere Başbakanı Boris Johnson ile Ukrayna krizini görüştüğü bildirildi.
 
Alman Hükümet Sözcüsü Steffen Hebestreit, yaptığı yazılı açıklamada, Şansölye Scholz’un, İngiliz mevkidaşı Johnson ile telefonda görüştüğünü belirtti.
Hebestreit, görüşmenin odağında Ukrayna sınırında Rus askeri birliklerin artırılmasına ilişkin endişelerin yer aldığını aktardı.
 
İki başbakanın Rusya’nın Ukrayna'ya yönelik yeni askeri saldırganlığının önlenmesi konusunda mutabık kaldığını vurgulayan Hebestreit, "Böyle bir durumda Rusya’nın ağır ve ciddi bedel ödeyeceğini bekleyeceği de açıktır." ifadesini kullandı.
BERLİN (AA) - Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, enflasyonun kontrolden çıkmasını beklemediklerini belirterek, enflasyona karşı doğru politika tepkisini belirlemenin "çok kritik" olacağını ifade etti.
Lagarde ve Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) çevrim içi düzenlenen "2022 Davos Gündemi" toplantısında küresel ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
 
ECB Başkanı Lagarde, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgının ardından ekonomik toparlanmanın beklenenden güçlü olduğunu söyledi.
Lagarde, "Ekonomideki toparlanma beklentilerimizi aştı. Bir yıl önce bu kadar hızlı ve güçlü bir şekilde toparlanacağımızı bilmiyorduk." dedi.
 
"Avro Bölgesi’nde ABD'dekiyle aynı enflasyonla karşılaşmamız olası değil"
Avro Bölgesi'nde enerji fiyatlarının enflasyon üzerinde yarattığı baskıya değinen Lagarde, enerji fiyatlarında jeopolitik gelişmelerin ve hava koşullarının büyük etkisinin olduğunu aktardı.
Lagarde, enflasyonun kontrolden çıkmasını beklemediklerini belirterek, "Enflasyona karşı doğru politika tepkisi belirlemek çok kritik olacak." diye konuştu.
 
Artan enflasyon nedeniyle eleştirilere muhatap olan Lagarde, Avro Bölgesi'nin ABD ile aynı enflasyonla karşı karşıya olmadığını savundu. Lagarde, "Avro Bölgesi’nde ABD'dekiyle aynı enflasyonla karşılaşmamız pek olası değil." ifadesini kullandı.
Christine Lagarde, ECB'nin varlık alımlarını tamamladığı zaman faiz oranları dahil diğer araçlara bakacaklarını bildirdi.
 
- "Enflasyonla mücadele sadece merkez bankalarının görevi değil"
IMF Başkanı Georgieva da artan enflasyonun tedarik zinciri aksamaları, artan gıda fiyatları ve yükselen enerji fiyatlarından kaynaklandığını söyledi.
Yüksek enflasyonla mücadelenin sadece merkez bankalarına ait bir görev olmadığını belirten Georgieva, merkez bankalarının enflasyona müdahalesinin veri öncülüğünde olması gerektiğini, aynı zamanda yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadelenin de önemli olduğunu vurguladı.
 
Georgieva, ABD'de enflasyonun ekonomik ve sosyal bir endişeye dönüşmesi nedeniyle ABD Merkez Bankasının (Fed) sorumlu davrandığına işaret ederek, Fed'in faiz artırımlarının bazı alanlarda zaten yavaş seyreden toparlanmayı soğutabileceğini ifade etti.
IMF Başkanı, Fed'in politika değişikliğini iletişim içinde yapmasının büyük önem taşıdığını kaydetti.

Çukurova Üniversiteli Bilim İnsanları, 2020-2021 yılında 21 adet buluşla patent sahibi oldu. Rektör Prof. Dr. Meryem Tuncel, Çukurova Üniversitesinin uluslararası arenada bilinirliğini ve marka değerini yükselten başarılı bilim insanlarını her daim destekleme sözünü yineleyerek “Üniversitemizin patent sayılarının artması şehrimiz ve ülkemiz adına mutluluk verici bir gelişme. Akademisyenlerimizi kutluyor ve Üniversitemiz adına teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

 

Rektör Prof. Dr. Meryem Tuncel, 2017 yılında Patent Kanunu’nun çıkmasıyla farkındalığın ve bilinirliğin istenilen düzeyde olmasa da arttığının gözlendiğini belirterek, patent ve sınai haklar konusunda farkındalığı yükseltmeyi hedeflediklerini söyledi.

 

Çukurova Üniversitesinde üretilen buluş sayısının her geçen gün artmasını sağlayacak bir dizi çalışma yaptıklarını da ifade eden ve üniversite- sanayi işbirliğine büyük önem verdiklerinin altını çizen Prof. Dr. Meryem Tuncel, “Üniversite-sanayi işbirliğinin patent sayılarını artıracağını söylemek mümkün. Üniversitemizin patent sayılarının artması şehrimiz ve ülkemiz adına mutluluk verici bir gelişme. Akademisyenlerimizi kutluyorum. Desteğimiz sürecek.” dedi.

 

Ticarileşen patentlerin üniversitelere diğer araştırmaları için kaynak olmasının da önemli bir avantaj olduğunu bildiren Rektör Prof. Dr. Tuncel, Çukurova Üniversiteli bilim insanlarının 2020-2021 yılında buluş veya başvuru sahibi olduğu sınai mülkiyet tescillerini açıkladı…

Bentour Reisen en iyi seyahat acentelerini ikinci kez Altın Partner ödülü ile onurlandırdı. 150'den fazla seyahat acentesi Altın Partner statüsüne ulaşmayı başardı.
 
Bentour Reisen AG CEO Deniz Uğur ve Bentour Reisen Almanya Genel Müdürü Songül Göktaş-Rosati "Seyahat acenteleri ilk önceliğimiz ve en önemli satış kanalımızdır.
Partner Bonus programımızla, özellikle en başarılı partnerlerimize değerli katkı ve destekleri için teşekkür etmek istiyoruz" ifadesini kullandılar.
 
 
 
 
Bentour Reisen Partner Programı ile seyahat acenteleri yıllık cirolarına göre, sayısız avantajlardan yararlanıyor.
 
Altın statüsü, sertifika, reklam maliyeti sponsorlukları, özel davetler, VIP Telefon Hotline veya şahsi seyahatlarında kullanabilecekleri özel indirimler ve çeşitli avantajlar sağlıyor.
Ayrıca Bentour Reisen, her Altın Partner için, Antalya'daki Bentour ormanına bir ağaç dikiyor.
 
Türkiye’deki eğitimlerini tamamlayarak ülkelerine dönen uluslararası öğrencilerle irtibatı devam ettiren Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), dünyanın 184 ülkesindeki 150 binden fazla Türkiye Mezununa yönelik; eğitim, iletişim, iş dünyası, kapasite geliştirme, Türkçe, buluşma toplantıları ve kurumsal görünürlük çalışmaları başta olmak üzere uzun soluklu projeler hayata geçiriyor.
 
Türkiye Bursları programı kapsamında dünyanın dört bir yanından uluslararası öğrencilere ülkemizdeki üniversitelerde; lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimi imkânı sunan Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), Türkiye’de eğitimini tamamlamış uluslararası öğrencilere yönelik Türkiye ile olan irtibatlarının devam ettirilmesi için de çok sayıda çalışma hayata geçiriyor.
 
1992 yılında, 8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal döneminde, “Büyük Öğrenci Projesi” adıyla başlatılan burs programı, Türkiye’nin 2000’li yıllarla birlikte değişen ve gelişen dış politikasına uygun olarak 2012 yılında YTB’nin koordinasyonunda yeniden düzenlenerek “Türkiye Bursları” markasıyla tüm dünyaya açıldı.  90’lı yıllarda bağımsızlıklarına yeni kavuşan dost ve kardeş ülkelerin ihtiyaç duydukları insan kaynağının yetiştirilmesine katkı sunmak amacıyla başlatılan program, aradan geçen süreçte dünya markası haline gelerek rekor başvuru seviyesine ulaştı. Son olarak 2021 yılında 178 ülkeden 165.500 rekor başvuru alan Türkiye Bursları programı, her sene bilimsel kriterler eşliğinde seçtiği 5 bin civarında uluslararası öğrenciyi Türk üniversitelerine kazandırarak aynı zamanda üniversitelerimizin uluslararasılaşmasına da katkı sunuyor. Eğitimlerinin ardından mezun olan öğrencilerle irtibatı koparmayan YTB, "Türkiye Mezunları Çalışmaları” başlığı ile uzun soluklu projelere imza atıyor.
 
 
TMP PROGRAMI HAYATA GEÇİRİLDİ
 
Türkiye’de eğitimini tamamlamış uluslararası öğrencilerin ülkemizle olan irtibatlarının devam ettirilmesi için yapılan çalışmalar YTB’nin kuruluşuyla başlamış olup bu çalışmaların belli bir düzeye gelmesine müteakip 2017 yılında “Türkiye Mezunları Programı” (TMP) hayata geçirildi. TMP ile ülkemizde herhangi bir zamanda ve düzeyde eğitim almış mezunlar ile irtibat ve iletişimin sağlanması, kendilerinin ülkemizle olası işbirliği imkânlarının geliştirilmesi amaçlanıyor.
 
 
53 ÜLKEDE 94 MEZUN BULUŞMASI
 
“Türkiye Mezunları Ailesi” olarak isimlendirilen ve sayıları 150 binden fazla olan Türkiye Mezunlarının dünyanın 184 ülkesine yayıldığı biliniyor. Bu kişilerin bir araya gelmeleri için internet ortamında YTB tarafından oluşturulan “Türkiye Mezunları Portalı”nda, kimlik bilgileri ile birlikte kayıtlı bulunan mezunlarımızın sayısı ise 120 bini aşıyor. Dünyanın çeşitli ülkelerinde hayatlarına devam eden ve önemli bir kısmı nitelikli mesleklere sahip bu mezunlarla YTB’nin ve dış temsilciliği bulunan kurumların yetkilileri sıklıkla bir araya geliyor. 2013 yılından bu yana YTB koordinasyonunda 53 ülkede 94 mezun buluşması gerçekleştirildi. Bunun yanında da YTB desteğiyle, dünyanın 30 ülkesinde kurulan 34 Türkiye Mezunları Derneği hizmetlerine devam ediyor. Bu dernekler Türkiye’nin dış politikasında önemli bir yer tutan kamu diplomasisinin son yıllardaki etkili araçlarından birini oluşturuyor. Mezun derneği olmayan ülkelerde ise dernek kurulumu için çalışmalar devam ediyor. Birçok ülkede de platformlar oluşturularak mezunların ülkemizle irtibatı sağlanıyor.
Bu çerçevede YTB,  “Türkiye Mezunları Programı” başlığı altında çok çeşitli, uzun soluklu faaliyetler yürütüyor.
 
 
TÜRKİYE MEZUNLARI PORTALI
 
Dünyanın dört bir yanındaki 150 bin Türkiye Mezununa ait; eğitim, çalışma ve iletişim bilgilerinin sağlıklı bir şekilde muhafaza edilebilmesi, raporlanabilir hale getirilmesi ve ülkemiz kamu diplomasisi faaliyetlerinin verimliliğinin artırılması amacıyla “Mezun Bilgi Yönetim Sistemi” hayata geçirildi. Çalışmanın sağlıklı bir şeklide yürümesi açısından da yükseköğrenimlerini bitirerek ülkemizden mezun olmaya hak kazanan uluslararası öğrencilerin Türkiye Mezunları Portalı’nda kayıt altına alınmaları amacıyla üniversitelerle mezuniyet bilgisi akışını öngören bir iş süreci geliştirildi. Bu mekanizma kapsamında mezuniyeti hak eden uluslararası öğrenciler diplomalarını teslim almadan önce Türkiye Mezunları Portalı’na eğitim bilgilerini girerek üye oluyor. Yine işbirliği çerçevesinde yürütülen öğrencilerin imzaladığı “Mezun Bilgi Formunu” resmi yazı ile YTB’ye ulaştırılıyor.
 
 
MEZUN AĞI GELİŞTİRME DESTEK PROGRAMI (MAG)
 
Türkiye Mezunları Derneklerinin kapasitelerini güçlendirerek kendi alanlarına yönelik organizasyon kabiliyetlerini arttırmak, ülkemiz ve kendi aralarındaki ilişkilerin güçlenmesi amacıyla da Mezun Ağı Geliştirme Destek Programı (MAG) yürütülüyor. Program kapsamında; İş Dünyası - Mezun Buluşmaları, Tematik Seminer ve Konferanslar, Türkçe Dil Eğitimi ve Türk Kültür Günleri, Yurtdışındaki Türkiye Fuarlarına Katılım, Yurtdışındaki Eğitim Fuarlarına Katılım, Türkiye Bursları Oryantasyon ve Tanıtım Programları düzenlemeye yönelik projeler destekleniyor.
 
 
KURUMSAL GÖRÜNÜRLÜK VE İLETİŞİM DESTEK PROGRAMI (KGİ)
 
Türkiye Mezunları Derneklerinin kurumsal görünürlük ve iletişim alanlarında kapasitelerini geliştirerek daha profesyonel bir yapıya kavuşmaları amacıyla da Kurumsal Görünürlük ve İletişim Destek Programı yapılıyor. Bu çerçevede; kurumsal kimlik oluşturulması, internet sayfası tasarım ve yönetimi, sosyal medya yönetimi, süreli yayınlar gerçekleştirilmesi ve kurumsal standardizasyon konulu projelere destekler sağlanıyor. MAG ile KİG programları kapsamında dünyanın 30 ülkesindeki 34 Türkiye Mezunları Derneği tarafından gerçekleştirilen 75 proje YTB destek verildi.
 
 
AKADEMİK TEŞVİK PROGRAMI
 
Türkiye Mezunlarının; Türkiye, Türkçe, Türk kültürü ve tarihini konu edinen akademik çalışmalarının teşvik edilmesi ve ödüllendirilmesini amacıyla mezunların önde gelen akademik indekslerde (SSCI, SCI, AHCI) taranan uluslararası dergilerde yayınlamış oldukları akademik makaleler ödüllendiriliyor.
 
 
POTANSİYEL MEZUN ATÖLYELERİ
 
Ülkemizin çeşitli üniversitelerinde son yılında bulunan uluslararası öğrencilerin "Türkiye Mezunu" kimliği aidiyetine sahip olmalarını temin etmek için ise "Potansiyel Mezun Programı" başlatıldı. Bu kapsamdaki atölyelere, alanındaki uzman isimler davet edilerek kariyer gelişimi, iki ülke arasındaki ticaret ve işbirliği olanakları ile YTB’nin mezun faaliyetleri hakkında bilgilendirmeler yapılıyor.
Program ilk olarak 2020 yılında 11 şehirde gerçekleştirildi. 2021 yılında 20 şehirde düzenlenmesi planlanırken, salgın nedeni ile 13 ilde, 400 Potansiyel Mezun ile bir araya gelindi.
 
 
TÜRKİYE MEZUNLARI E-BÜLTENİ
 
YTB ve Türkiye Mezunları Dernekleri tarafından gerçekleştirilen faaliyetleri kapsayan Türkiye Mezunları e-Bülteni, 3 aylık periyodlarla Türkiye Mezunları Portalı’nda kayıtlı 120 binin üzerindeki mezunu gönderiliyor.
 
 
TÜRKİYE BURSLARI TANITIM VE ORYANTASYON PROGRAMLARI
 
Türkiye Mezunları Dernekleri, bulundukları ülkelerdeki üniversite ve liselerde, Türkiye Bursları tanıtım programları organize ederken ulusal televizyon ve radyolarda da programlara katılıyorlar. Ayrıca Türkiye Burslusu olmaya hak kazanan öğrencilere yönelik Türkiye’de eğitim ve yaşam konulu oryantasyon programları gerçekleştiriyor.
 
 
TÜRKİYE MEZUNLARI AKADEMİSİ
 
Kariyerlerine yeni başlayan Türkiye Mezunlarının mesleki gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlayan “Türkiye Mezunları Akademisi” programının ilki, Anadolu Ajansı ile işbirliği içerisinde ‘Yeni Nesil Medya Eğitimi’ başlığı ile oldu. Türkiye Mezunları Akademisi kapsamında farklı alanlarda eğitim programları gerçekleştirilmesi de planlanıyor.
 
 
TÜRKİYE MEZUN DERNEKLERİ KAPASİTE GELİŞTİRME PROGRAMLARI
 
Tüm bu çalışmaların yanında mezun dernekleri yöneticilerine yönelik Kapasite Geliştirme Programları başlığı düzenlenen eğitim çalışmaları ile derneklerin kapasitelerinin geliştirilmesi hedefleniyor. Programın ilki 4 – 8 Kasım 2019 tarihinde Ankara’da düzenlendi. Bölgesel olarak düzenlenen ilk Kapasite Geliştirme Programı da Balkanlar Türkiye Mezunları Derneklerine yönelik olarak Karadağ, Podgoritsa’da 23-25 Ekim 2020 tarihleri arasında gerçekleşti. Kapasite geliştirme programları kapsamında medya ve iletişim, proje eğitimi, sivil toplumda kurumsallaşma konularında uzmanlarca eğitimler verildi.
 
 
TÜRKİYE MEZUN ÖDÜLLERİ
 
Faaliyet gösterdikleri alanlarda üstün başarı elde etmiş Türkiye Mezunlarını ödüllendirmek suretiyle mezunların Türkiye Mezunu kimliği aidiyetini pekiştirmek ve kamuoyunda Türkiye Mezunları Ailesi hakkında farkındalık oluşturmak amacıyla 2020 Türkiye Mezun Ödülleri isimli program hayata geçirildi.
 
 
TÜRKİYE MEZUNU İŞ İNSANLARI – TÜRK İŞ DÜNYASI BULUŞMALARI
 
Türkiye Mezunu İş İnsanları ile Türk İş Dünyasını bir araya getirmeye yönelik düzenli olarak da toplantılar organize ediliyor. Toplantılara Türkiye Mezunu İş İnsanları ve TİM, DEİK ve MUSİAD’ın üst düzey yetkilileri ve bölge konseyi başkanları katılım sağlıyor. Afrika’dan Orta Asya’ya, Balkanlar’dan Asya Pasifik Bölgesi’ne kadar farklı coğrafyaları kapsayan toplantılar hem Türk iş insanları hem de Türkiye Mezunu iş insanlarının birbirlerini tanımasına ve iş hacimlerini artırmasına zemin hazırlıyor.
 
 
 
BAŞKANLIĞIMIZ TARAFINDAN TÜRKİYE MEZUNLARINA YÖNELİK HAZIRLANAN FİLMLERİ BU LİNKTEN İNDİREBİLİRSİNİZ: https://wetransfer.com/downloads/57e3140e6b9de2321fed9072bf71236520220118113621/c9cf1f3bf2d45a71d434718805e7b2ba20220118113640/24f758