Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

 

BERLİN (AA) - Avrupa Merkez Bankası (ECB) ile Çin Merkez Bankası (PBoC) arasındaki 45 milyar dolarlık (350 milyar yuan) döviz takas (swap) anlaşması 3 yıl daha uzatıldı.

ECB'den yapılan açıklamada, Eurosystem açısından bu uzatma anlaşmasının renminbi pazarında aksaklıklar durumunda Avro Bölgesi’ndeki bankaların ani ve geçici likidite sıkıntısının giderilmesine olanak tanıyacağı ve küresel finansal istikrara katkıda bulunacağı belirtildi.

 

Uzatmanın Avro Bölgesi ile Çin arasındaki ikili ticaret ve yatırım iş birliğinin derinleştirmesine yardımcı olacağı vurgulandı.

Açıklamada, söz konusu anlaşmanın 8 Ekim 2025’ye uzatıldığı belirtilerek, ECB ve PBoC arasında ilk döviz takas anlaşmasının 2013’te azami 45 milyar avro olarak imzalandığı, 2016 ve 2019’da 3 yıl daha uzatıldığı hatırlatıldı.

BERLİN (AA) – Almanya'daki Halle Ekonomik Araştırma Enstitüsü (IWH), ülkede iflas eden şirket sayısının son zamanlarda yüksek enerji fiyatları, çalışan ücreti ve kredi faiz artışları nedeniyle eylülde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 34 arttığını belirtti.
 

IWH ülkede şirket iflas trenlerine ilişkin eylül raporunu açıkladı. Buna göre, Almanya'da eylülde şirketlerin ve ortaklıkların iflas başvuruları Eylül 2021’ye göre yüzde 34 artarak 762’ye yükseldi.

Açıklamada, Enstitüsü'nün bir ay önce eylülde iflaslarda yıllık bazda 25'lik bir artış öngördüğü hatırlatılarak, "Bu ay için, IWH'nin öncü göstergeleri yıllık yaklaşık üçte bir oranında daha fazla iflas rakamlarına işaret ediyor. Kasım ayında, artış yüzde 40'u bile aşılabilir.” denildi.

IWH Yapısal Değişim ve Verimlilik Bölümü Başkanı Steffen Müller, konuya yönelik değerlendirmesinde, Almanya’da önümüzdeki aylarda iflas eden şirket sayısının üretim maliyetlerindeki artışın etkisiyle belirgin şekilde artmaya devam edeceğine işaret etti.

Artan iflasların ciddi şekilde kötüleşen ekonomik duruma ek olarak önemli üretim faktörlerinin fiyatlarındaki keskin artıştan kaynaklandığını vurgulayan Müller, ülkede enerji maliyetlerine ek olarak, çalışan ücretleri ve kredi faizleri de arttığını ifade etti.

 

Rusya-Ukrayna savaşı Avrupa'nın en büyük ekonomisine sahip Almanya'da daha yüksek enerji maliyetlerine yol açarken, uluslararası tedarik zincirlerindeki aksaklıklar ülkede üretim için ithal edilen birçok ara malını daha pahalı hale getiriyor.

Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) para politikasında geri dönüş de Alman şirketlerin finansman maliyetlerini de artırıyor.

Bunlara ek olarak, yasal asgari saatlik ücret, ekimden itibaren 10,45 avrodan 12 avroya yükseltildi. Bununla, Alman şirketler başka bir maliyet faktörüyle karşı karşıya kaldı.

ECB Yönetim Konseyi, 8 Eylül'deki toplantısında bankanın üç temel politika faizini 75 baz puan artırmıştı. Böylece, banka 1999’da Avrupa Ortak Para Birimi'nin kullanılmasından bu yana en yüksek faiz artışına gitmiş oldu. ECB'nin ekonomide resesyon beklentisine rağmen, faiz oranlarını 2011’den beri en yüksek seviyeye çıkarması dikkati çekmişti.

 

Enerji maliyetlerinin çok yükselmesi nedeniyle son zamanlarda Alman siyaset ve iş dünyasından sanayi şirketlerinde bir iflas dalgası uyarısı gelmişti.

Alman Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Birliği’ne (BVMW) göre, ülkede şirketlerin yüzde 52’si yüksek enerji fiyatları nedeniyle ekonomik varlıklarını tehdit altında hissediyor.

BERLİN (AA) - Almanya'da, Federal Başsavcılığın, Baltık Denizi'nde Kuzey Akım 1 ve Kuzey Akım 2 boru hatlarında meydana gelen patlamalarla ilgili soruşturma başlattığı bildirildi.

Federal Başsavcılıktan ülke basınına yapılan açıklamada, iki doğal gaz boru hattına en az iki patlamayla kasten hasar verildiğine dair yeterli somut emarenin bulunduğu belirtildi.

 

Olayın özel öneminden dolayı Federal Başsavcılığın soruşturmayı üstlendiği ifade edilen açıklamada, enerji arzına yönelik ciddi bir saldırı olduğu ve bunun Almanya'nın iç ve dış güvenliğini etkileyebileceği kaydedildi.

Açıklamada, soruşturmayla ilgili hızlı bir sonuç alınmasının da beklenmediği bilgisi paylaşıldı.

 

Kuzey Akım 1'in iki hattı ve Kuzey Akım 2'deki A hattında 26 Eylül'de yaşanan patlamalar nedeniyle basınç düşmüş, doğal gaz sızıntıları yaşanmıştı.

Rusya ve çok sayıda Batılı ülke, yaşananları sabotaj olarak nitelendirmişti.

 

BERLİN (AA) - Almanya'da, Federal Başsavcılığın, Baltık Denizi'nde Kuzey Akım 1 ve Kuzey Akım 2 boru hatlarında meydana gelen patlamalarla ilgili soruşturma başlattığı bildirildi.

Federal Başsavcılıktan ülke basınına yapılan açıklamada, iki doğal gaz boru hattına en az iki patlamayla kasten hasar verildiğine dair yeterli somut emarenin bulunduğu belirtildi.

 

Olayın özel öneminden dolayı Federal Başsavcılığın soruşturmayı üstlendiği ifade edilen açıklamada, enerji arzına yönelik ciddi bir saldırı olduğu ve bunun Almanya'nın iç ve dış güvenliğini etkileyebileceği kaydedildi.

Açıklamada, soruşturmayla ilgili hızlı bir sonuç alınmasının da beklenmediği bilgisi paylaşıldı.

 

Kuzey Akım 1'in iki hattı ve Kuzey Akım 2'deki A hattında 26 Eylül'de yaşanan patlamalar nedeniyle basınç düşmüş, doğal gaz sızıntıları yaşanmıştı.

Rusya ve çok sayıda Batılı ülke, yaşananları sabotaj olarak nitelendirmişti.

 

 

BERLİN (AA) - Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Ukrayna’da geçici ateşkesin Ukrayna ile Rusya arasında değil, Rusya ile ABD arasında sağlanması gerektiğini söyledi.

Orban, Cicero dergisi ve Berliner Zeitung gazetesine verdiği mülakatta Ukrayna’nın Rusya’ya karşı ancak ABD’den askeri destek aldığı için kendisini savunabildiğini belirtti.

 

"Geçici ateşkes Rusya ile Ukrayna arasında değil, Rusya ile ABD arasında yapılması lazım." diyen Orban, bundan dolayı Rusya ile ABD’nin anlaşması gerektiğini ve böylelikle savaşın sona erebileceğini söyledi.

Orban, ABD Başkanı Joe Biden'ın Amerikan tarafında doğru müzakereci olmadığını düşündüğünü ifade ederek Biden’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin hakkında söylediği sözlerden sonra ikisinin barış görüşmesinde bulunmalarının zor olduğunu kaydetti.

 

Orban, Biden'ın Putin hakkında söylediği sözlerle ileriye gittiğini belirterek "Şimdi söyleyeceğim şey acımasız gelecek ancak barış için umudun adı Donald Trump’tır." ifadesini kullandı.

Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel’in savaşı önleyebileceğine inandığını belirten Orban, Merkel’in Rusya'nın Kırım'ı ilhak etmesinden sonra yaptığı eylemlerle 2014'te bir savaşı engellediğini belirtti.

Orban, Angela Merkel'in Kırım krizi sırasında yaptığı eylemleri "ustalık eseri" olarak değerlendirdi.

 

Bir hukukçu olarak Rusya’nın uluslararası hukuku ihlal ettiğinden hiçbir şüphesi olmadığını ifade eden Orban, bu sebeple Macaristan’ın açıkça Ukrayna’nın yanında olduğunu kaydetti.

 

BERlİN (AA) - Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, "kabul edilemez" olarak nitelediği Sırbistan'ın vize kurallarının Avrupa Birliği (AB) ile uyumlu hale getirilmesini istedi.

Faeser, ülkeye gelen mültecilerin barınma sorununu görüşmek için başkent Berlin’de eyalet ve yerel yönetimlerin temsilcileriyle bir araya geldi.

 

Ukrayna’nın yanı sıra Akdeniz ve Balkan güzergahından yeniden çok sayıda insanın Avrupa'ya doğru geldiğini belirten Faeser, sadece Almanya’ya değil AB ülkelerinin genelinde iltica başvurularının ve düzensiz göçmenlerin sayısının arttığını söyledi.

Faeser, bu konuyu bir dizi önemli toplantıda dile getirdiğini, somut olarak Almanya-Avusturya sınırında kontrollerin yapılmasına ilişkin sürenin kasımdan sonra 6 ay daha uzatılacağını belirtti.

Bunun özellikle düzensiz göçmenlerin Almanya'ya girişinin engellenmesi için gerekli olduğunu, Çekya sınırında da kısmi sınır kontrollerin yapıldığını aktaran Faeser, Çek ve Avusturyalı mevkidaşlarıyla yakın iş birliği içinde olduğunu kaydetti.

 

Faeser, bu iki ülkenin Slovakya sınırında kontroller yapacağı sözünü verdiğini de aktardı.

İçişleri Bakanı Faeser, AB ülkelerinin içişleri bakanları toplantısında Sırbistan’daki durumu ve AB'nin dış sınırlardan sorumlu kurumu Frontex’in daha fazla görev almasının görüşüleceği bilgisini paylaşarak, “Açık söylemek gerekirse Sırbistan’ın vize uygulaması kabul edilemez. Bu da Balkan güzergahındaki haraketliliğe katkı sağlıyor. Sırbistan kendi vize kurallarını AB ile uyumlu hale getirmeli. Bu Alman hükümetinin açık bir beklentisidir.” ifadelerini kullandı.

Faeser, gerçekten acil yardım bekleyen insanlara yardım etmek için düzensiz göçmenleri durdurma konusunda herkesin ortak sorumluluk taşıması gerektiğini vurguladı.

 

Ukrayna’dan çoğu kadın ve çocuk 1 milyonun üzerinde insanın Almanya geldiğini aktaran Faser, yerel yönetimlerin bu mültecilerin barınması konusunda büyük yükün altında girdiğini söyledi.

Şimdiye kadar bunun üstesinden gelindiğini, ancak yerel yönetimlerin kapasitenin sınırına geldiğini ifade eden Faeser, bunun için federal hükümete ait olan 56 binayı daha mültecilerin barınması için yerel yönetimlerin kullanımına vereceklerini belirtti.

Faeser, federal hükümetin yerel yönetimlerle daha yakın iş birliği içinde olacağını da sözlerine ekledi.

BERLİN (AA) – Almanya’nın Ukrayna’ya sağlayacağını duyurduğu Iris-T SLM tipi hava savunma sisteminin ilkini Ukrayna Silahlı Kuvvetlerine teslim ettiği ileri sürüldü.

Der Spiegel dergisinin haberinde, Iris-T SLM tipi hava savunma sisteminin teslimatının bugün Polonya-Ukrayna sınırı yakınında gerçekleştiği aktarıldı.

 

Almanya Savunma Bakanı Christine Lambrecht, dün yaptığı açıklamada en son teknolojiyle üretilmiş Iris-T SLM tipi hava savunma sisteminin ilkinin gelecek günlerde Ukrayna'daki insanları etkili korumak için hazır olacağını belirtmişti.

Savunma Bakanlığı da Iris-T SLM'nin yeni geliştirilmiş son teknolojiye sahip bir hava savunma sistemi olduğu ve Almanya'nın Ukrayna'ya toplam 4 Iris-T SLM sistemini sağlayacağı bilgisini paylaşmıştı.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İTO’nun 140’ıncı Yıl Özel Ödülleri Programı'na katıldı

693 bin üyesiyle İstanbul iş dünyasının çatı kuruluşu olan İTO, kuruluşunun 140'ıncı yıl dönümünü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın teşrifleriyle gerçekleştirilen özel bir ödül töreni ile kutladı.

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 693 bin üyesi ile İstanbul iş dünyasının çatı örgütü olan İstanbul Ticaret Odası’nın Başkanı Şekib Avdagiç’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen İTO 140’ıncı Yıl Özel Ödülleri Programı'na katıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, işveren ve çalışanlara yönelik yeni kararları açıkladığı İTO’nun 140'ıncı Yıl Özel Ödülleri Töreni’ndeki konuşmasında İTO'nun Türkiye’nin geleceğine adanmış bir misyonla faaliyetlerini sürdürdüğünü vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, koronavirüs salgını döneminde, iş dünyasının bu krizden en az seviyede etkilenmesi için İTO ile etkin çalışmalar gerçekleştirdiklerini söyledi.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Oda Başkanımız Şekib Avdagiç’in, bu süreçte gösterdiği gayretin ve yaptığı fedakarlıkların bizzat şahidiyiz. Bunun yanında, Şekib Beyin İstanbul Dünya Ticaret Merkezi’nden Teknopark İstanbul’a kadar ülkemize kazandırdığı pek çok eseri de yakından takip ettik. İnşallah önümüzdeki dönemde de Şekib Beyle bu çalışmaları, hep daha ileriye taşıyarak devam ettireceğimize inanıyorum” ifadelerini kullandı.

Ülke için üreten, katma değer sağlayan, istihdam oluşturan iş insanlarının her birine teşekkür eden Erdoğan, bugüne kadar İTO nasıl bir olduysa, nasıl beraber olduysa, nasıl kardeş olduysa, bundan sonra da aynı birliğini, beraberliğini, kardeşliğini yürütmesinin İstanbul'a ve İTO'ya çok şeyler kazandıracağına inandığını sözlerine ekledi.

 

“İSTANBUL TÜCCARI TÜM ZORLUKLARDA İNİSİYATİF ALDI”

Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen programda bir konuşma yapan İTO Başkanı Şekib Avdagiç, 1882 yılında Dersaadet Ticaret Odası adıyla kurulan İTO’nun bugün ortak sayısı 1.5 milyon kişiye ulaşan 700 bin İstanbullu firmayı temsil ettiğini söyledi.

Avdagiç, “Biz ama’sız, fakat’sız bir şekilde, yerli ve milli ekonomiyi sarsılmaz bir şekilde inşa edenlerle ‘beraber yürümeye’ devam edeceğiz. Biz biliyor ve inanıyoruz ki, Türkiye ekonomisi, tüm aktörlerinin dinamik yapısıyla küresel ekonomideki yerini daha da yukarı taşıma ve karşı karşıya kaldığı tüm güçlükleri yenme gücüne ve potansiyeline sahiptir. Biz Türk özel sektörü olarak bayrağı daha da yukarı taşımanın azim ve gayretindeyiz. İhtiyacımız olan tek şey, birbirimize inanmamızdır” ifadelerini kullandı.

 

Türkiye’nin son 20 yılının İTO’nun hızla büyüdüğü, girişimcilerimizin cesaretle iş yaptığı bir 20 yıl olduğunu kaydeden Avdagiç, “2001’de en büyük ekonomik yıkımdan çıkan Türkiye, 2008 küresel krizini aşarken, 15 Temmuz hain FETÖ darbesinde tek yürek olurken, pandemiden en az etkilenen ülkelerden biri olma başarısı gösterirken, İstanbul tüccarı tüm zorluklarda inisiyatif aldı, birlik ve beraberliğimize sahip çıktı. İstanbul ekonomisi büyüdükçe, Türkiye daha da ilerledi, Türkiye dünya liginde yükseldikçe İstanbul’un potansiyeli daha da arttı” dedi.

 

Avdagiç, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tohumlarını ektiği İstanbul sevdasından ilhamla, İstanbul iş dünyası için coşkuyla çalıştıklarını ve İTO’nun 20’nci dönemini bir atılım devrine çevirdiklerini belirtti. Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’ni 1100 girişimciyle Türkiye’nin ve bölgenin en büyük start-up ve girişimcilik merkezine dönüştürdüklerini, Teknopark İstanbul’u da savunma sanayimizin gözbebeği yaptıklarını kaydeden Şekib Avdagiç, “Yine tarihi Liman Hanı restore edip kültür ve eğitim dünyamıza kazandırdık. İDTM’yi pandemi döneminde yaptığımız yatırımlarla Avrupa’nın ve bölgemizin en modern fuar merkezlerinden biri haline dönüştürdük. Fuar merkezinin doluluk oranını yüzde 100’e yakın artırdık. Sözün özü; bir görev dönemi içinde en çok icraat ve faaliyet gerçekleştiren İTO yönetimi olmak için çalıştık” diye konuştu.

 

Törene Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve İstanbul Valisi Ali Yerlikaya da katıldı.

 

ÖDÜL KAZANAN KİŞİ VE KURUMLAR

Törende Avdagiç, 140. yıla özel hazırlanan şükran belgesini Cumhurbaşkanı Erdoğan'a takdim etti.

Ardından İstanbul Ticaret Odası 140. Yıl Özel Ödülleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İTO Başkanı Şekib Avdagiç tarafından takdim edildi. İşte restorasyon, kültür-sanat, turizm, teknoloji, girişimcilik ve dönüşüm olmak üzere 6 kategoride ödül kazananlar:

  • 'Restorasyon' dalındaki ödül; Fatih Belediyesi’nin Osmanlı ve Bizans mimarisini bir arada yaşatan Yedikule Zindanları restorasyonuna verildi. Ödül, Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan’a takdim edildi.
     
  • 'Girişimcilik' dalında ödüle; yenilikçi anlayışıyla laboratuvar ortamında elmas üretmeyi başaran dünyadaki sayılı şirketlerimizden Appsilon layık görüldü. Ödülü, şirket adına Oğuzhan Karakaya aldı.
     
  • Galataport Projesi, İstanbul’a dünya standartlarında bir kruvaziyer limanı ve yeni kültür destinasyon alanı sunması ile 'Turizm' dalında ödüle layık görüldü. Ödül, Doğuş Grubu Şirketleri Başkan Yardımcısı Gür Çağdaş’a takdim edildi.
     
  • ‘Dönüşüm’ alanındaki İTO 140. Yıl Özel Ödülleri plaketi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin 15 bin eserini İstanbul Resim ve Heykel Müzesi ile kalıcı hale getiren Rektör Prof. Dr. Handan İnci Elçi’ye sunuldu.
     
  • 'Kültür-Sanat' ödülüne; tarih bilincini görkemli yapımlarla yeni neslin ve ülkemizin gündemine taşıyan Bozdağ Film layık görüldü. Ödül, Bozdağ Film Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Bozdağ’a verildi.
     
  • ‘Teknoloji’ dalında ödüle; Türkiye’nin yerli ve milli teknoloji üretiminin simge ismi, Türk havacılık ve savunma tarihine altın harflerle adını yazdıran merhum Özdemir Bayraktar layık görüldü. Ödülü, Bayraktar’ı temsilen Baykar Teknoloji CEO’su Haluk Bayraktar aldı.

 

 

 

 „Die Auszeichnung "Weißer Engel" wird an beispielgebende Personen verliehen, die sich langjährig und regelmäßig im Gesundheit- und/oder Pflegebereich ehrenamtlich engagiert haben. Im Bereich der Pflege verleiht das Bayerische Staatsministerium für Gesundheit und Pflege die Auszeichnung „Weißer Engel“ insbesondere an Personen, die sich durch vorbildhafte häusliche Pflege verdient gemacht haben.

Aus den Händen des Bayer. Staatsministers für Gesundheit und Pflege, Klaus Holetscheck, erhielten zwei Bürgerinnen aus dem Landkreis Kelheim diese hohe Auszeichnung:

Frau Christa Schöttl aus Train hat einen großen Teil ihres Lebens der Pflege ihres Ehemannes gewidmet und sich dadurch besondere Verdienste erworben. 20 Jahre lang hat sich um den Ehemann gekümmert und ihn gepflegt. Sie hat es ihm dadurch ermöglicht, bis zu seinem Tod im gewohnten Umfeld zu leben und einen guten Lebensabend zu verbringen

Frau Rosa Obster zeichnet sich durch eine besondere Fürsorge für ihre Familie aus. Fast zwei Jahrzehnte lang hat sie sich liebevoll um ihre Eltern gekümmert und sie bis zu ihrem Tod gepflegt. Sie wurde dabei von ihrem Ehemann und von ihren Töchtern tatkräftig bei der Pflege unterstützt. Es war der Wunsch der ganzen Familie, den Eltern bzw. Großeltern ein würdevolles Leben im eigenen zu Hause zu ermöglichen.

Die feierliche Verleihung fand in Regierung von Niederbayern statt. Der Gratulation zur Verleihung dieser Auszeichnung schlossen der Regierungspräsident Rainer Haselbeck, Landrat Martin Neumeyer sowie der 1. Bürgermeister aus Train, Gerhard Zeitler an.“