Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
BERLİN (AA) - Almanya'nın en büyük sendikalarından Birleşmiş Hizmet Sektörü Sendikası (Ver.di), Alman Posta İdaresi’ni (Deutsche Post ve DHL) yüksek enflasyona karşı daha iyi ücrete zorlamak için çalışanları dünden itibaren 2 günlük bir greve gitmeye çağırdı.
Ver.di tarafından yapılan açıklamada, Alman Posta İdaresi ile daha iyi ücret için kampanyanın bir parçası olarak perşembe günü saat 17.00’den cuma günü tüm gün olarak iki günlük bir greve gitme çağrısı yapıldığı belirtildi.
Açıklamada, grev çağrısının, ikinci tur müzakerelerde ilerleme kaydedilememesinin ardından geldiği ifade edilerek, “Önümüzdeki günlerde daha fazla grev olacak." denildi.
Ver.di Başkan Yardımcısı ve Başmüzakerecisi Andrea Kocsis, konuya ilişkin değerlendirmesinde, ücret artışı taleplerinin “gerekli” ve “adil” olduğunu belirterek, "İşverenler, reel ücretler ve enflasyondaki kaybı telafi etmeye hazır olmadıklarını açıkça belirttiler.” ifadesini kullandı.
Kocsis, Verdi'nin Alman Posta İdaresi'nde çalışan üyelerinin çoğunluğunun düşük ücret oranlarına sahip olduğuna ve mevcut ekonomik ortamda finansal açıdan mücadele ettiğine dikkati çekerek, “İşverenlerin reel ücret kayıplarını karşılamayı reddetmesi, grubun (Deutsche Post DHL Grubu) milyarlarca dolarlık kârı düşünüldüğünde provokasyondur. Şirketlerdeki çalışanlar artık buna net bir yanıt verecek ve grevlerle taleplerini pekiştirecektir." dedi
- Sendika ne istiyor
Ver.di sendikası Deutsche Post AG alt maaş dilimlerinde yer alan yaklaşık 160 bin çalışan için yüzde 15'lik bir ücret artışı talep ediyor.
Bu maaş gruplarında temel aylık maaş brüt olarak 2 bin 108 avro ile 3 bin 90 avro arasında bulunurken, Ver.di, bu maaşlı çalışanların net gelirlerinin büyük bir bölümünü gıda ve enerjiye harcamak zorunda oldukları için yüksek enflasyondan özellikle etkilendiğini belirtiyor.
Bu arada, konuya ilişkin üçüncü tur müzakerelerin 8-9 Şubat 2023 tarihlerinde yapılması bekleniyor.
Deutsche Post DHL Grubu, dünya çapında yaklaşık 590 bin kişiyi istihdam ediyor.
Öte yandan, Almanya'da 2022'de ortalama enflasyon yüzde 7,9’a çıkarak 1951’den bu yana en yüksek seviyesini görmüştü.
ABD Savunma Bakanı Llyod Austin, açılış konuşmasında Ukrayna Savunma Temas Grubu'nun 8. kez toplandığını belirterek, grubun çok çalkantılı bir dönemde bir araya geldiğini ancak bu grupta kararlılığın ve birliğin görüldüğünü ifade etti.
Yaklaşık 50 ülkenin toplantıya katıldığını ve bu formatta Ukrayna’ya yardım ettiğine dikkati çeken Austin, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 11 ay önce saldırı başlattığında Ukrayna’nın yıkılacağını düşündüğünü söyledi.
Austin, ancak Putin’in Ukrayna halkının cesaretini ve Ukrayna ordusunun yeteneklerini hesaplamadığını belirterek, "Bizim kararlılıkla Ukrayna'nın yanında yer almayı sürdürmemiz lazım. Bu, yavaşlama zamanı değil, daha derine inme zamanı. Ukrayna halkı bizi izliyor, Kremlin bizi izliyor ve tarih de bizi izliyor." dedi.
Ukrayna’nın kendisini savunma kapasitesini desteklemeye devam edeceklerini vurgulayan Austin, Rusya’nın Ukrayna’yı almak istediğini bildiklerini, bundan dolayı saldırılarını artırdığını ve Ukraynalı sivilleri öldürdüğünü kaydetti.
Austin, Rusya ordusunun Ukrayna’daki şehirleri ve insanları bombalamayı sürdürdüğünü ve elektrik santrallerini de hedef aldığını ifade ederek, Rusya’nın Ukrayna’nın cesaretini ve iradesini kurmaya çalıştığını ancak bunu başaramadığını belirtti.
Austin, Rusya’nın mühimmatının tükenmeye başladığını ve savaş alanında büyük kayıplarının olduğunu dile getirdi.
Toplantıya katılımdan Ukrayna’ya desteğin ne kadar güçlü olduğunun görüldüğüne işaret eden Austin, ABD’nin desteği artırdığını, geçen ay Patriot hava savunma sisteminin Ukrayna’ya verileceğini açıkladığını anımsattı.
Bradley zırhlı muharebe araçlarının bu askeri yardım paketine dahil olduğunu anlatan Austin, bugün de Ukrayna'da 2,5 milyar dolar değerinde askeri yardım paketinin açıklandığını belirtti.
Böylelikle ABD’nin şimdiye kadar Ukrayna'ya askeri desteğinin 26 milyar dolara yükseldiğini söyleyen Austin, Ukrayna’nın hava savunma kapasitesinin bu yeni yardım paketiyle artacağını kaydetti.
Diğer ülkelerin de çeşitli askeri araçları Ukrayna’ya vereceklerini açıkladıklarına dikkati çeken Austin, bu savaşta önemli bir noktaya gelindiğini, destek konusunda gevşememek gerektiğini ifade etti.
Austin, Ukrayna halkının ve Kremlin'in bu toplantıyı takip ettiğini belirterek, Ukrayna’yı Rusya’nın emperyalist emellerine karşı destekleyeceklerini vurguladı.
- Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, silah desteğine devam edilmesini istedi
Ukrayna Devlet Başkanı Volodomir Zelenskiy, Rusya ile savaşta en önemli konularının zaman olduğunu dile getirerek, zaman kaybetmeden silah desteğine devam edilmesini istedi.
Ramstein'daki toplantıya çevrim içi bağlanan Zelenskiy, toplantıya katılan ve kendilerine destek veren ülkelere teşekkür etti.
Zelenskiy, Batılı müttefiklerinden tank, zırhlı araç ve topçu sistemleri göndermelerini istedi.
Volodomir Zelenskiy, "Zaman çok önemli, zaman bizim silahımız olmalı. Zaman kaybetmeden harekete geçmeliyiz." dedi.
Ancak beraber olunması durumunda güçlü olunduğuna işaret eden Zelenskiy, "Fazla zamanımız yok. Rus terörü her gün devam ediyor. Şehirlerimiz bu terörden etkileniyor. Rusya'nın açtığı bu savaş bize gecikmememiz gerektiğini gösteriyor." diye konuştu.
Rus roketleri için hava savunma sistemi gerektiğini kaydeden Zelenskiy, desteğin devam etmesinin önemini vurguladı.
Verilecek desteğin Ukrayna'nın savaşı kazanması için önemli olduğunu dile getiren Zelenskiy, "Kremlin, bu savaşı kaybetmek zorunda. Sizler, güçlü ülkelerin güçlü temsilcilerisiniz. Tüm gücümüzle Rusya'yı durdurmalıyız. Buradan tank sayısından daha çok prensipten bahsediyoruz, bu prensipler özgürlük ve barıştır. Hızlı karar alarak bizi desteklemenizi umuyoruz." ifadelerini kullandı.
Toplantıya Ukrayna Savunma Bakanı Oleksii Reznikov ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg dahil yaklaşık 50 savunma bakanı ve askeri yetkili katılıyor.
BERLİN (AA) – Alman Hükûmet Sözcüsü Steffen Hebestreit, Almanya Başbakanı Olaf Scholz'un, ABD'nin Ukrayna'ya Abrams tipi muharebe tankları teslim etmesi halinde Leopard tanklarını verebileceğini söylediğine ilişkin Alman basınında çıkan iddiayı reddetti.
Hebestreit, Berlin'de yaptığı açıklamada, Alman hükûmetinin Ukrayna'yı destekleme konusunda başından beri 3 ilke ile hareket ettiğini belirterek bunları, Ukrayna'nın mümkün olduğu kadar en güçlü şekilde desteklenmesi, NATO ve Almanya'nın savaşın bir tarafı olmasının engellenmesi ve Almanya'nın özellikle ABD olmak üzere ortaklarla eş güdüm içinde olarak tek başına hareket etmemesi şeklinde sıraladı.
Scholz'un, Ukrayna'ya gönderilen silahlar konusunda her zaman ABD Başkanı ile koordineli karar verdiğini vurgulayan Hebestreit, "Hiçbir zaman bir şeyin olması için diğerinin olması gerektiğine ilişkin bir bağ kurulmamış veya talep olmamıştır." şeklinde konuştu.
Hebestreit, Ukrayna'nın desteklenmesinde tüm konularda ve şimdi tankların tedarik edilmesi konusunda da birlikte hareket etmenin önemli olduğunu belirterek "Benim için bir Alman başbakanın bir Amerikan başkanına herhangi bir şart dikte etmesini veya talepte bulunmasını tasavvur etmek zordur." ifadesini kullandı.
Alman Süddeutsche Zeitung gazetesinin haberinde, Olaf Scholz'un 17 Ocak'ta gerçekleşen telefon görüşmesinde, ABD Başkanı Joe Biden'a ABD'nin Abrams tipi muharebe tanklarını Ukrayna'ya teslim etmesi halinde bu ülkeye Leopard tankı verebileceklerini ifade ettiği ileri sürülmüştü.
Was hat es mit Seitensprüngen bei Pavianen auf sich? Warum singen Fauchschaben-Männchen für ihre Weibchen? Gibt es Homosexualität bei Pinguinen? Und mit welchem „Parfüm“ versuchen Trampeltier-Hengste Eindruck zu schinden? Passend zum Valentinstag bietet der Tiergarten der Stadt Nürnberg am auf den Valentinstag folgenden Samstag, 18. Februar 2023, zwei Sonderführungen zu Liebe und Sexualität im Tierreich an.
Die Führungen beginnen um 11 und um 14 Uhr. Bei den eineinhalbstündigen Rundgängen bekommen die Teilnehmerinnen und Teilnehmer einen Einblick in das Liebesleben der Tiere. Das Team der Zoopädagogik geht dabei auf Themen wie Balzverhalten, Paarung oder Aufzucht von Jungtieren ein und veranschaulicht diese anhand vieler konkreter Beispiele im Tiergarten.
Wer an den Führungen teilnehmen möchte, kann sich ab Montag, 23. Januar, über das Zootouren-Büro unter Telefon 0911 / 5454 833 anmelden. Das Büro ist Montag, Mittwoch und Freitag von 10 bis 14 Uhr und Dienstag und Donnerstag von 12 bis 16 Uhr zu erreichen. Eine Teilnahme ist nur mit Voranmeldung möglich. Die Teilnehmerzahl ist auf 20 Personen pro Gruppe beschränkt.
Die Führungen kosten 5 Euro (zuzüglich Tiergarteneintritt). Am Veranstaltungstag können die gebuchten Tickets frühestens eine Stunde vor Beginn der Führung an der Hauptkasse des Tiergartens abgeholt und bezahlt werden. Treffpunkt ist an der Holzstatue direkt hinter dem Tiergarteneingang.
Duisburg Türk Eğitim Merkezi’nde Duisburg merkezli çeşitli dernek ve kurumların 30 yıllık arşivi oluştu. 186 klasör ve 4212 belgeden oluşan arşiv için Türk Eğitim Merkezi çalışma odası temin etti. Duisburg Türklerinin kent tarihini içerecek arşivin oluşumu memnuniyetle karşılandı.
Türk Eğitim Merkezi yetkilileri Almanya ve Duisburg Türklerinin tarihi ile ilgili fotoğraf ve belge bağışı yapmak isteyen şahıs ve kurumları Türk Eğitim Merkezi’ne bağış yapmaya davet ettiler.
’Arşivimizden iligililer yararlanabilirler’
Türk Eğitim Merkezi’ni himaye eden DİTİB Türk İslam Cemiyeti Duisburg Wanheimerort Başkanı Adnan Mavi arşiv girişimini kutladıklarını ve destekledikerini açıkladı ve ‘Arşivimiz Duisburg Türkleri tarihini ve Türkleri ilgilendiren tarihi konuları içermektedir. Yerel tarih ve göç tarihi hususunda cemiyetimizde ilgiililer araştırmalar yapabilirler’ dedi.
Handwerkskammer begrüßt Initiative der Staatsregierung – Umsetzung sollte unbürokratisch in bewährten Strukturen der teilnehmerbezogenen Förderung erfolgen
Bayreuth/Oberfranken. Die Handwerkskammer für Oberfranken begrüßt die Ankündigung von Ministerpräsident Dr. Markus Söder, die Ausbildung zum Handwerksmeister und zur Handwerksmeisterin künftig kostenfrei zu gestalten. „Das ist ein guter Schritt, um die von uns schon lange geforderte Gleichwertigkeit der beruflichen und akademischen Bildung deutlich abzubilden. Schließlich muss sich Gleichwertigkeit auch in einer gleichwertigen Finanzierung widerspiegeln“, betonen der Präsident und der Hauptgeschäftsführer der HWK, Matthias Graßmann und Reinhard Bauer.
Der schnellste und einfachste Weg sei es, die bereits bewährten teilnehmerbezogenen Hilfen über das Aufstiegsfortbildungsförderungsgesetz (AFBG) und durch den bayerischen Meisterbonus auszubauen und zu verbessern. „So bleiben die Wege und Strukturen der Förderung gleich, es entsteht kein neuer bürokratischer Aufwand. Gleichzeitig wird durch erhöhte Umfänge für künftige Meisterschülerinnen und Meisterschüler trotzdem die Kostenfreiheit erreicht.“ Dies sei auch wichtig, um die Qualität der Meisterschulen nachhaltig zu sichern. „An der hohen Qualität unserer Meisterausbildung darf in diesem Zusammenhang keinesfalls gerüttelt werden."
Zudem hätte der Ausbau der Förderung über das AFBG viele weitere Vorteile. So könnten die sehr unterschiedlichen Lebenssituationen der angehenden Meisterinnen und Meister – manche wohnen noch zu Hause, andere haben bereits eine eigene Familie – leichter berücksichtigt werden.
Birleşmiş Miletler (BM), Kıbrıs'ta 60 yıldır her sorun yaşandığında gösterdiği Rum yanlısı çirkin yüzünü, Taksim sahasının Türk gençleri tarafından kullanılabilmesi konusunda dün bir kez daha gösterdi.
BM’nin taraflı olduğu, ikiyüzlülüğü, daha ilk baştan BM Barış Gücünü ilk oluşturan Kanada Birliğinin yetkililerinin adımını Kıbrıs adasına attıkları 15 Mart 1964 gününde belli olmuştu.
21 Aralık 1963 tarihinde, Makarios yönetimindeki adanın Rum hükümetinin enosisi gerçekleştirmek ve Kıbrıs adasını Yunanistan’a bağlamak için Kıbrıslı Türklere yok etmek amaçlı başlattığı insanlık dışı saldırılar ve soykırım kanlı bir şekilde devam ederken adaya ayak basan BM Barış Gücü, Rumların kalleş saldırıları durdurmak ve araya girmek yerine mayolarını giyip plaja gitmeyi tercih etmişlerdi.
Rumların 21 Aralık 1963 tarihinde Kıbrıslı Türklere karşı başlattıkları insanlık dışı saldırılar sürerken, Lefkoşa’da Türk mahallelerini yoğun ateş altına alan Rum mevzilerinin konuşlandırıldığı Ledra Palas oteli ile Türklerin kontrolü altındaki Lefkoşa surları arasında kalan Taksim stadyumunun içinde yer aldığı “Hendek”, devlet arazisi üzerinde olması nedeni ile “Ara Bölge” olarak ilan edilmişti. Çatışmalar sürerken kullanımı insan yaşamı için tehlikeli olabileceği için de Kıbrıslı Türkler ve Rumlar tarafından hiç kullanılmadı.
Esasen Taksim futbol sahası, İngiliz Sömürge Yönetimi ve 1960-1963 yılları arasındaki Kıbrıs Cumhuriyeti döneminde, defalarca, Kıbrıs Türk ve Rum futbol takımlarından oluşmuş “Kıbrıs Futbol Ligi şampiyonu” olmuş Çetinkaya Türk Spor kulübünün 1930 yıllarının başından itibaren kullandığı resmi futbol sahasıydı.
Ben, Taksim sahasında Galatasaray ile Kıbrıs Türk Milli Takımının maç yaptığını hatırlıyorum. Maçı, Galatasaray’ın kalesini dönemin en ünlü kalecisi Turgay Şener’in koruduğu Galatasaray 2-1 kazanmıştı ve tek gölümüzü de Küçük Ayhan (Ayhan Varer) atmıştı.
Aradan çok zaman geçti, saha yıllarca kullanılmadı. Çetinkaya Türk Spor Kulübü’nün son 60 yıldır kullanamadığı futbol sahasını tekrardan gençlerimizin kullanımına açabilmek için KKTC yetkililerine yaptığı başvuru, KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu tarafından misyon şefi Colin Stewart’a aktarıldı. BM’nin Kıbrıs ile ilgili heyeti ile görüşüldü ve bir mutabakata varıldıktan sonra da sahanın tekrardan gençlerin kullanımına kazandırılabilmesi için çalışmalar başlatıldı.
Çalışmalar bitirildikten, saha yemyeşil edildikten ve uluslararası standartlara uygun hale getirildikten sonra Rumlar ellerinden geleni arkalarına koymadılar. Geldiği günden bu yana Rumların kuklası gibi hareket eden BM de, yaygaralara kayıtsız kalmadı ve kendine hiç yakışmayan bir tavırla gençlerimizin sahaya inişini ve girişini engelleyecek önlemler aldı.
Tüm mesailerini, Türklerin Kıbrıs adasındaki mevcudiyetlerini yok etmeye, hayatını zorlaştırmaya ve tüm haklarını gasp etmeye adayan Rumların BM üzerindeki etkilerini biliyoruz lakin KKTC hükümetinin karşı adım atacağı da kesin.
Özetle şunu söyleyelim; Birleşmiş Milletler Barış Gücü bu adaya, kalleş Rum saldırılarından sonra akan kanı durdurmak, mevcut sorunları çözmek ve BARIŞ GETİRMEK için gönderilmiştir. Misyonunun sorun yaratmak değil, sorun çözmek olmasına rağmen, BM Barış Gücü (UNFICYP) ABD’nin kuklası olmuş, ABD de kuklasının iplerinin bazılarını Yunan Lobisinin eline vermiş maalesef.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan’ın “Dünya BEŞ’ten büyüktür” sözü boşuna söylenmedi. BM’nin insani uygulamalarda bile Anglo-Sakson birliğinin kuklası ve hizmetkarı haline getirildiğini artık kundaktaki bebek bile biliyor. O zaman bize tek bir şey kalıyor: BM Barış Gücünün varlığına onay vermemek…
Cumhurbaşkanlığı himayelerinde Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından organize edilen “Türkiye Mezunları Forumu” programı İstanbul’da gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanlığı himayelerinde YTB tarafından gerçekleştirilen “Türkiye Mezunları Forumu” programı ile Türkiye’de farklı düzey ve alanlarda eğitim alarak dünyanın çeşitli ülkelerinde kariyerlerine devam eden ve üstün nitelikli çalışmalarıyla kendilerinden söz ettiren Türkiye Mezunları İstanbul’da buluştu. Programa 60 ülkeden 200 mezun katıldı.
Forum kapsamında; Türkiye Mezunları, akademisyenler, siyasetçiler, özel sektör temsilcileri ve STK yöneticilerinin katılacağı paneller organize edildi. Bunun yanında başarılı mezunlara yönelik Mezun Ödülleri programı da forumun ikinci gününde gerçekleştirilecek.
184 ÜLKEDE 150 BİNDEN FAZLA ÜYE İLE BÜYÜK BİR AİLEYİZ
Programa katılan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy konuşmasına Türkiye Mezunlarına “ikinci evinize tekrar hoş geldiniz” diyerek başladı. Türkiye Mezunlarını Türkiye’de ağırlamanın gurur verici olduğunu söyleyen Ersoy, “Sizler dünyanın 184 ülkesine yayılmış 150 bini aşkın üyesi olan büyük bir ailenin bireylerisiniz. Bu aile 30 ülkede 34 Türkiye Mezunları Derneği ile ortak kimliğini ortaya koymuş; 2013 yılından bugüne kadar 60 ülkede düzenlediğimiz 122 mezun buluşmasıyla, gönül bağlarının zamana yenilmediğini göstermiştir” dedi.
MEZUNLARIMIZIN HER ZAMAN YANLARINDA OLDUK
Türkiye Mezunlarının mezuniyetleri sonrasında da her zaman yanlarında olduklarını ifade eden Ersoy, “Türkiye Mezunları Forumu ve Türkiye Mezun Ödülleri’nden tutunuzda Akademik Teşvik Programı, Potansiyel Mezun Çalışmaları ve Türkiye Mezunları Proje Destek Programına kadar hedeflerinize ulaşmanız, yolunuzu çizmeniz ve belirlediğiniz yönde yürüyebilmeniz için imkânlar sunduk. Kurduğumuz bağları, güven ve birliktelik duygularını devamlı kılmak adına daima takipte ve irtibatta olduk” diye konuştu.
SİZLER BİRER BAŞARI SİMGESİSİNİZ
Türkiye mezunlarının birer başarı simgesi olduğunu aktaran Ersoy, şunları kaydetti: “Bütün mezunlarımızdan ve mezun olacak gençlerimizden dileğimiz odur ki kendi hayatınızdan ve buradaki tecrübelerinizden edindiğiniz birikimleri, insanın farklılıklarıyla güzel olduğunu, yarınların ben değil biz diyenlerin dünyası olacağını savunmaya sizler de devam edin. Eğitimin değerini en iyi bilenlerdensiniz. Başkalarının eğitimine küçük ya da büyük demeden elinizden geldiğinizce destek olun. Kendi ülkelerinizde veya çalışma hayatınıza devam ettiğiniz farklı ülkelerde bir insan bile olsa fikirlerinde ve hayatında olumlu değişimlere vesile olmaya çalışın.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Dünya Beşten Büyüktür” anlayışıyla vicdanın ve âdil bir dünyanın sesi olduğunu hatırlanan Ersoy “İnsanı, çocukları ve gençleri her şeyin üstünde tuttu; mücadele hayatını her şeyden önce onlara adadı, onlar için vakfetti. Bugün de zât-ı âlilerinin himayelerinde bu çok güzel organizasyonu gerçekleştirmiş olduk. Kendilerine şahsım ve bütün Türkiye mezunlarımız adına şükranlarımı arz ediyorum” ifadelerini kullandı.
Dünyanın dört bir tarafındaki kıtalarda yüreği Türkiye ile atan bir insan kaynağına sahip olduklarına dikkat çeken YTB Başkan Abdullah Eren ise konuşmasında gönül coğrafyası içerisinde en büyük kazanımlarından bir tanesinin Türkiye’de eğitim almış Türkiye Mezunları olduğunun altını çizdi.
20 ülkeden 200 başarılı mezunun Türkiye Mezunları Formunda bulunduğunu belirten Eren, “Bugün burada; geçen sene de mezun olmuş, bundan 30 sene önce de mezun olmuş, hayatın en güzel zamanlarını, üniversite zamanlarını Türkiye’de geçirmiş çok kıymetli Türkiye mezunlarımız ile beraberiz. 60 ülkeden 200 mezunumuz şu anda aramızda. Bugün burada teknolojik dönüşümden küresel ekonomiye; sağlıkta fırsat eşitliğinden Pandemi, su ve gıda krizlerine; kültürel mirasın korunmasından adalet ve güvenilir bilgiye, yeni medyaya kadar birçok konuyu ele alacağız” dedi.
61 ÜLKEDE 122 MEZUN BULUŞMASI YAPTIK
61 ülkede 122 mezun buluşması yaptıklarını, Türkiye mezun dernekleri sayısının ise 34’e çıkardıklarını dile getiren Eren, 20 ülkede de mezun platformları bulunduğunu vurguladı.
Türkiye mezun derneklerine son 3 yıl içerisinde yüzden fazla proje desteği sağladıklarını anlatan Eren “En önem verdiğimiz konulardan bir tanesi Türkiye Mezunlarının Türkiye ile ilişkilerini koparmamaları. Gönül bağımız çok önemli fakat bizim somut olarak teknik işbirliğine ihtiyacımız var. Burada mezun verilerimiz çok önemli. Bu kapsamda Türkiye Mezun Portalını oluşturduk” dedi.
171 ÜLKEDEN YAKLAŞIK 170 BİN BAŞVURU ALDIK
2022 yılında Türkiye Burslarına 171 ülkeden yaklaşık 170 bin başvuru aldıklarını söyleyen Eren, 2023 için ise başvuruların devam ettiğini bildirdi. Her yıl 4 bin civarında uluslararası öğrenciye burs sağladıklarını ifade eden Eren, şuan itibariyle 15 bin fazla öğrencinin Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinde eğitim aldığını dile getirdi.
Programın ardından ise ülkelerinde önemli makamlarda bulanan mezunlar iki gün boyunca; Teknolojik Dönüşüm ve Kalıcı Değerler, Küresel Ekonomi ve Yeni Trendler, Sağlıkta Fırsat Eşitliği, Küresel Belirsizliklerin Eşiğinde Dünyamızın Geleceği, Kültürel Mirasın İzinde, Ortak Adalet Vizyonunda Buluşmak ve Yeni Medya ve Güvenilir Bilgi başlıklarında organize edilen panellere konuşmacı olarak katılacak.
Baden-Württemberg eyaleti Oberstenfeld beldesinde Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Selimiye Camii’nde‘ Kendi Seccadeni Kendin Yap’ etkinliği düzenlendi.
Oberstenfeld DİTİB Selimiye Camii genç kızlar kolunun öncülüğünde gerçekleştirilen ‘Kendi Seccadeni Kendin Yap’ etkinliğinde birbirinden güzel seccadeler ortaya çıktı.
Çocukların hem namaza olan heveslerini artırmak, hem de camiye olan muhabbetlerini pekiştirmek amacıyla düzenlenen etkinlikte, minik eller becerilerini sergiledi.
‘Kendi Seccadeni Kendin Yap’ etkinliğiyle ilgili bilgi veren Oberstenfeld DİTİB Selimiye Camii genç kızlar kolu başkanı Talia Selin Sankal, camiye hafta sonu gelen öğrencilerle hem anlamlı hem de neşeli bir etkinlik düzenlediklerini söyledi.
Çocukların mutlu olduğunu ifade eden Sankal, “Çocukların hem namaza olan heveslerini artırmak, hem de camiye olan muhabbetlerini pekiştirmek amacıyla etkinlik düzenledik. Çocukların ve velilerinin zihin dünyalarında unutulmaz bir hatıra olarak kalacak bir etkinlik oldu. Veliler çocuklarıyla birlikte hem vakit geçirdi, hem de birlikte kendi seccadelerini yaptı. Çocukların camiye seccadelerini getirip üzerinde namaz kıldıklarına şahit olduk. Genç kızlar kolumuza destek veren cami yönetimimize, velilerimize ve camaatimize teşekkür ediyoruz” dedi.
Pırıl pırıl gençliğin yetiştiğini görmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Oberstenfeld DİTİB Selimiye Camii başkanı Selaattin Araz da, güzel çalışmanın öncüleri genç kızlar kolu yönetim kurulu üyeleri Talia Selin Sankal, Sena Araz, Emine Yıldız, Meltem Binay, Dilara Binay, Beyza Kaya, Sümeyye Saraç ve İlayda Çoban’a ve destek veren velilere ayrı ayrı teşekkür etti.
Peygamber Efendimizin çocuk ve gençlere verdiği sevgi ve değerden bahseden başkan Araz, miniklerin el becerilerinin geliştirilmesi amacıyla düzenlenen etkinlikte yapılan seccadeleri camide sergileyeceklerini ifade etti.
Camiyi şenlendiren minik öğrenciler kendi yaptıkları seccadeler üzerinde saf tuttu.