Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
IfW'den yapılan açıklamada, Alman ekonomisine ilişkin kış döneminde paylaşılan ve 2022, ve 2023'ü kapsayan büyüme tahminlerinde ilkbahar döneminde güncelleme yapıldığı belirtildi.
Enstitü, 2022 için Almanya ekonomisi büyüme tahminini Rusya'nın Ukrayna'yı işgali nedeniyle yüzde 4’den yüzde 2,1’e indirirken, gelecek yıl için ise yüzde 3,3'ten yüzde 3,5’e yükseltti.
Ukrayna'daki savaşın Alman ekonomisi üzerinde gözle görülür bir baskı oluşturduğu ve zaten güçlü olan enflasyonist baskıyı artırdığı vurgulanan açıklamada, “Ancak, Alman ekonomisinde toparlanma devam ediyor.” denildi.
Açıklamada, Ukrayna savaşının yılın ikinci yarısında Alman ekonomisinin Kovid-19 salgını öncesi seviyelere dönüşünü geciktirdiğine işaret edilerek, “Üretim kapasitesi yıl sonuna kadar yetersiz kalacak ve bu nedenle ekonomik üretim potansiyelin altında kalacaktır.” değerlendirmesinde bulunuldu.
IfW’in açıklamasında, “Ukrayna'daki savaş, daha fazla belirsizlik oluşturuyor. Tedarik zincirlerinde yeni baskı uyguluyor, özellikle başta petrol ve doğal gaz olmak üzere ham madde fiyatlarındaki ek artışlar yoluyla ekonomiyi etkiliyor. Genel olarak, Almanya'nın 2022'deki enerji ithalatı faturasının, aralık tahminimizden yaklaşık 40 milyar avro daha yüksek olması muhtemel.” denildi.
Ham madde ve üretim maliyetlerindeki keskin artışın henüz tüketicilere tam olarak yansıtılmadığı vurgulanan açıklamada, ek maliyetlerin tüketici fiyatlarına tam olarak yansıtılmasıyla yıl boyunca yüksek enflasyon oranları görüleceğine işaret edildi.
IfW ekonomistleri, Almanya’da enflasyonun bu yıl ortalama yüzde 5,8’e yükselmesini bekleniyor. Bu da ülkede Doğu ve Batı Almanya’nın 1990'da birleşmesinin ardından en yüksek enflasyon oranı olacak.
- Deutsche Bank da büyüme tahmininde aşağı yönlü revizyon yapmıştı
Ukrayna savaşının Alman iş piyasasında olumsuz bir iz bırakmayacağını öngören IfW ekonomistleri, kamu harcamalarının savaşın etkileriyle artacağını bu nedenle Alman hükümetinin bütçe açıklarının da bir süre daha yüksek seviyelerde kalacağını tahmin ediyor.
Öte yandan, 9 Mart’ta da Almanya'nın en büyük bankalarından Deutsche Bank, 2022 için Almanya ekonomisine ilişkin büyüme tahminini Rusya'nın Ukrayna'yı işgali nedeniyle yüzde 4’den yüzde 2,5’e indirmiş, enerji fiyatlarındaki yüksek artışı göz önüne alarak enflasyon tahminini yeniden artırarak yüzde 5,5'e çıkarmıştı.
Bu arada, Almanya'da ocak ayında yüzde 4,9 olan yıllık enflasyon, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısıyla artan petrol ve gaz fiyatlarındaki son yükselişten önce şubatta yüzde 5,1'e ulaşmıştı.
Almanya'da, tüketiciler için alışılmadık derecede yüksek seyreden enflasyonun olumsuz etkileri iyice hissedilirken bu nedenle Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) gevşek para politikasına yönelik hoşnutsuzluk da artıyor.
Bir asır önce Weimar Cumhuriyeti'nde (1918-1933 dönemi) görülen ve tüketicilerin satın alma gücünü çökerten hiper enflasyondan dolayı "enflasyon" Almanya'da her zaman hassas bir konu olarak görülüyor.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı işbirliğinde yurt dışında yaşayan ailelere dair sorunların gündeme getirilerek çözüm önerilerinin sunulduğu “Yeni Yüzler Yeni Sözler” programı düzenleniyor.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) her yıl gerçekleştirdiği projelerle yurt dışında yaşayan aileler için çeşitli hizmetler yürüterek insan kaynağının yetiştirilmesine katkıda bulunuyor. Yurt dışında yaşayan ailelerin bulundukları ülkelerin koşullarında farklı sorunlarla karşılaştığını dikkate alarak politikalar üretmeye çalışan YTB, sorunları yerinde tecrübe eden kişilerle de zaman zaman istişarelerde bulunuyor. Bu minvalde, bir seri halinde devam eden “Yeni Yüzler Yeni Sözler” programının ilkini “Gençlik” alanında gerçekleştirilirken ikincisi de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı işbirliğinde “Aile” konusunda Ankara’da düzenliyor. 10 ülkeden 28 katılımcı ile yurt dışında yaşayan ailelere dair sorunların gündeme getirildiği toplantıda çözüm önerileri masaya yatırılıyor. Toplantıya yurt dışında yaşayan Türk ailelerle doğrudan temas halinde bulunan; pedagoji, psikoloji, sosyoloji, sosyal hizmet, aile hukuku ve benzeri alanlarda uzman isimler katıldı.
YURT DIŞINDAKİ VATANDAŞLARIN SORUNLARINA YÖNELİK ÇALIŞMALAR ZORUNLU HALE GELDİ
Programda konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı İsmail Ergüneş, sosyal hizmetler alanında yurt içinde elde ettikleri tecrübeleri, yurt dışında yaşayan ailelerin hizmetine sunduklarını ifade etti. Yurt dışında yaşayan ailelerin sorunlarına yönelik çalışmaların zorunlu hale geldiğini kaydeden Ergüneş, vatandaşların Almanya ile başlayan göç serüveninin bugün sadece Avrupa Birliği ülkelerinde 5 milyon insana ulaştığını bildirdi.
Yurt dışında yaşayan vatandaşların değerlerinden kopmadan, varlıklarını güçlü bir şekilde idame ettirdiğini söyleyen Ergüneş, “Bunun en önemli nedeni; vatandaşların yurt dışında Türk aile yapısını koruması, örf, adet, inanç ve kültürlerine sahip çıkmasıdır. Bunda elbette ülkemizde uygulanan güçlü dış politikanın ve ilgili bakanlıklarımızın payı vardır” dedi.
Yurt dışında yaşayan Türk aileleri ile ilgili analizleri çok iyi yapmak durumunda olduklarını dile getiren Ergüneş “Temelde aile olmak üzere yurt dışında yaşayan vatandaşların karşılaştıkları sorunlarla yakından ilgilenmekte ve çözüm önerileri üzerine çalışmalar yürütmekteyiz. Türk toplumuna katkı sağlamak üzere Türk diasporasıyla bir araya gelerek yürütülen faaliyetler bizler için çok önemli. Bu hayırlı çalışmaların hayata geçirilmesinde yurt dışında faaliyet gösteren STK’ların da önemi büyüttür. Sizlerle birlikte geleceğin güçlü Türkiye’sini güçlü aile yapılarıyla inşa etmek hepimiz için gurur kaynağı olacaktır. Ailemize, inancımıza, gençlerimize, kültürümüze, dilimize ve içinde yaşadığımız topluma sahip çıkacağız” dedi.
TÜRK VARLIĞININ BAŞARISININ EN ÖNEMLİ UNSURU AİLE YAPISI
Avrupa’daki 60 yıllık millet varlığının bugüne kadar başarılı bir şekilde gelmesinde en önemli unsurun aile kavramı olduğuna dikkat çeken YTB Başkanı Abdullah Eren ise, “Birçoğu belki de bulunduğu şehrin merkezini görmeyip Avrupa’ya giden ve başarılı olup Avrupa’da Türk varlığını meydana getiren insanımızın en önemli toplumsal mukavemet araçlarından biri şüphesiz aile bütünlüğüdür.” diye konuştu.
YTB olarak aile ve sosyal hizmetler alanına ayrı bir başlık açtıklarını kaydeden Eren, “Aile ve sosyal hizmetler burslarımız var. Avrupa’da; pedagoji, psikoloji, sosyoloji, sosyal hizmet, aile hukuku ve benzeri alanlarda gençleri yetiştirmek için bu bursları veriyoruz. Proje destekleri veriyoruz. Sadece 2011’den 2020’ye kadar çok sayıda projeye destek verdik. İstişare toplantılarına devam ediyoruz.” şeklinde konuştu.
Yurt dışındaki millet varlığının önümüzdeki dönemde Avrupa’da tutunmasının devam etmesini sağlayacak en önemli unsurun da yine aile birliği ve bütünlüğü olduğunun altını çizen Eren, “Avrupa’da Türkler yaşadıkları ülkelere uyum sağladılar ve kendi öz kimliklerini, benliklerini kaybetmediler. Önümüzde çok çetin bir mücadele var. Nesiller geçtikçe Türkiye ile olan ilişkiyi nasıl sağlayacağız? Bunlar cevap bulunması gereken sorular. Bu toplantıda bu sorulara cevap arayacağız” dedi.
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel Başkanı Kazım Türkmen, Berât Kandili dolayısıyla mesaj yayımladı.
Türkmen Berât Kandili dolayısıyla yayımladığı mesajda, “Rabbimiz bu mübarek gece hürmetine bizlere, günah yüklerinden arınmış ve suçlarından berat etmiş kullar olarak Ramazan’a ulaşmayı nasip eylesin” dedi.
Türkmen, şöyle devam etti:
Mübarek üç ayların ortasına ulaştığımız şu günlerde, geçen her gün bizi Ramazan’a bir adım daha yaklaştırıyor. Ruha ağır gelen her türlü sıkıntıdan, insanı inciten her türlü hatadan, yaratılış amacımıza ve Rabbimizin rızasına yakışmayan her türlü kötülükten berat etmek için eşsiz bir fırsat daha yakalayacağız inşallah.
Mübarek üç ayların ortasına ulaştığımız şu günlerde, geçen her gün bizi Ramazan’a bir adım daha yaklaştırıyor. Ruha ağır gelen her türlü sıkıntıdan, insanı inciten her türlü hatadan, yaratılış amacımıza ve Rabbimizin rızasına yakışmayan her türlü kötülükten berat etmek için eşsiz bir fırsat daha yakalayacağız inşallah.
Cenâb-ı Hakk’ın bize lütfettiği bu bereket ayları, geçmişin muhasebesini ve geleceğin planlamasını yapacağımız tefekkür vakitleridir. Nefsimizin arzularına göre değil, Rabbimizin rızası doğrultusunda yaşamaya azmedeceğimiz karar vakitleridir. Hata ve günahlarımızdan tevbe edip, Rabbimizin af ve mağfiretine sığınacağımız dua ve niyaz vakitleridir. Nitekim Allah Resûlü (s.a.s) bize şu tavsiyede bulunmaktadır: “Şâban ayının on beşinci gecesi olduğu zaman, gecesinde ibadete kalkın. Gündüzünde oruç tutun. Çünkü o gece güneş batınca Allah Teâlâ dünyaya rahmet nazarı ile bakar ve fecir oluncaya kadar şöyle buyurur: ‘Benden af dileyen yok mu, onu bağışlayayım! Benden rızık isteyen yok mu, onu rızıklandırayım! Sıkıntıya uğrayan yok mu, ona afiyet vereyim!”
Bu bağışlanma mevsiminde bize düşen derin tefekkürdür, gönülden niyazdır, dönüşü olmayan tevbedir. Öyleyse, geliniz, bu Kandil’de hep birlikte tevbe edelim:
Zaman zaman, hırs, tamah ve bencilliğe kapılarak dünyayı ahirete tercih eder hale geldiğimiz için;
En yakınlarımızdan bile sevgi ve merhameti esirgediğimiz, eşimizi ve çocuklarımızı ihmal ettiğimiz, akrabalarımızı, yetimleri, kimsesizleri, yardıma muhtaçları unuttuğumuz günler için;
Rabbimizin bize emanet ettiği dünya evini harap ettiğimiz için;
Kendimiz için, din kardeşlerimiz için;
İslam coğrafyasında ikilik ve kavgaların sona ermesi için;
Acılar içerisinde kıvranan âlem-i İslam‘ın sulh ve selameti için.
Das Stadtmuseum im Fembo-Haus präsentiert vom 18. März bis 15. Mai 2022 die Ausstellung „Facing Nürnberg“ der fotoszene nürnberg e.V. Die gezeigten Aufnahmen vermitteln im historischen Rahmen des Stadtmuseums in der Burgstraße 15 einen Blick auf Nürnberg, der nichts mit Postkartenklischees und Werbeillustrationen zu tun hat. Die Fotoausstellung ist geöffnet Dienstag bis Freitag von 10 bis 17 Uhr sowie Samstag und Sonntag von 10 bis 18 Uhr, montags ist geschlossen.
Die Künstlerinnen und Künstler nähern sich inhaltlich dem Facettenreichtum und der Ambivalenz einer Großstadt an: Sie lenken den Blick hinter die Kulissen, liefern überraschende Wegbeschreibungen und porträtieren Persönlichkeiten des öffentlichen Lebens oder auch Zeugnisse eines zum Alltag gewordenen Ausnahmezustands. Das Allgemeine im Spezifischen zu zeigen, ohne das Spezifische zu verallgemeinern, Klischees aufzubrechen und den Blick auf das ungewöhnlich Gewöhnliche zu lenken, haben sich die Fotografinnen und Fotografen zur Aufgabe gemacht und richten damit den Blick zurück nach vorn. Zu sehen sind Werke von James Edward Albright Jr., Mile Cindric, Günter Distler, Tim Händel, Nicolas Hansmann, Stefan Hippel, Christian Höhn, Steffen Kirschner, Lena Mayer, Jutta Missbach, Rudi Ott, Jens Wegener und Bruno Weiß.
In etwa 30-minütigen Kunstgesprächen stellen die Mitglieder der fotoszene nürnberg e.V. ihre mannigfaltige künstlerische Auseinandersetzung mit Nürnberg persönlich vor. Die Gespräche finden statt am Sonntag, 27. März 2022, um 15 Uhr und an den Sonntagen 3., 10. und 24. April sowie 1., 8. und 15. Mai 2022 um 16 Uhr.
Die Ausstellung sowie die Kunstgespräche sind im Museumseintritt von 6 Euro, ermäßigt 1,50 Euro, inbegriffen. Vor Ort gelten stets die aktuellen bayerischen Corona-Bestimmungen, verbindlich sind derzeit der 3G- Grundsatz und das Tragen einer FFP2-Maske. alf
Bild:
Yogaübungen fördern Beweglichkeit und Entspannung und unterstützen so die Rückengesundheit gleich doppelt
Gebäude des ehemaligen Krankenhauses in Marktheidenfeld wird als Unterkunft für Flüchtende aus der Ukraine umgewandelt.