Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
Değerli okuyucularımız,
Diş protezi konusu ile gelen soruları özetleyerek, sizin bilgilerinize sunuyorum:
Diş Protezi
Protezler, diş kaplaması, köprüler ve takma dişlerdir. Sigorta kurumları teşhise göre“katkı” olarak bir sabit meblağı (Festzuschuss) öderler. Yani sigorta kurumunuz tıbbi bakımdan gerekli tedavi masraflarının %60 sini öder. Son beş yıl içerisinde her takvim yılında en az bir kez koruyucu muayeneye gittiyseniz (Bonus defteri!) o zaman size ödenecek para yardımı %70’a, 10 yıl sonra ise %75’e çıkar.
Tedavi ve Masraf Planlaması
Diş protezi yapılmadan önce diş doktoru bir “tedavi ve masraf planı” (Heil-und Kostenplan) oluşturur. Bu planda diş doktoru tarafından tavsiye edilen veya onların arzu ettiği ama tıbbi olarak gerekli olanların dışında kalan işlemler de yer almaktadır. Daha pahalı bir protez yaptırmak isterseniz, o zaman bu meblağın üzerine çıkan masrafları kendinizin ödemesi gerekir.
Tedavi ve masraf planını, sigorta kurumunuzun hangi masrafları ödediğinden ve hangi masrafların sizin tarafınızdan ödemesi gerektiğinden emin olduktan sonra imzalayın. Tedaviden sonra sizin ödemeniz gereken kısımla ilgili bir fatura verilir. Bu “katılım payı” (Eigenanteil) olarak adlandırılan kısımdır.
Fakat düşük gelirliyseniz sigorta kurumunuza “mağduriyet durumu düzenlemesini” (Härtefallregelung) sormanız gerekebilir: Düşük gelirli kişiler diş protezi için daha yüksek bir para yardımı alabilirler. Böyle durumlarda tedavi öncesinde sigorta kurumuyla görüşerek katılım payının düşürülebilmesi hususunu açıklığa kavuşturmanız gerekir.
2024 yılı için Düşük gelir sınırları Brüt miktar € olarak
Bunların haricinde tamamlayıcı diş protezi özel sigortasıda yaptırmanız durumunda, ödeyeceğiniz katkı payı miktarını azaltmış olursunuz.
Saadet Europe seçim heyecanını şimdiden yaşamayaya başladı. Ayhaber’e açıklamalarda bulunan Saadet Europe Başkanı Samet Sami Temel Türk Milleti’nin Milli Görüş'ün samimiyetini hiç unutmadığını belirterek, 31 Mart seçimlerinin Saadet adaylarının zaferi ile sonuçlanacağını belirtti.
Mahalli seçimlere iki aydan az bir zaman kala adayların açıklanma süreci devam ediyor. Ayhaber’e bir açıklama yapan Saadet Europe Başkanı Samet Sami Temel, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayımız Birol Aydın ile büyük bir sürpriz yapacağız. Türkiye’nin en büyük seçim çevresi olan İstanbul’da Milli Görüş ekolünün ciddi bir oy potansiyeli vardır. Biz onları, onlar da bizi unutmadı. Emanet oylarımızın hepsini geri alacağız. Şu ana kadar Beyoğlu Belediye Başkan adayı Turgut Sahtiyan, Bayrampaşa Belediye Başkan adayı İsmail Acar, Kadıköy Belediye Başkan adayı Recep Yılmaz, Kağıthane Belediye Başkan adayı Halid Özgür Atak, Şişli Belediye Başkan adayı Fatih Yılmaz, Sultanbeyli Belediye Başkan adayı Fetullah Bülbül ve Esenler Belediye Başkan adayı İbrahim Bitiş ile aziz milletimizin önüne çıkacağız. Beyoğlu, Bayrampaşa, Kadıköy, Kağıthane, Şişli, Sultanbeyli, Esenler ilçeleri milli görüşü seçerek Saadet belediyeciliğinin huzur iklimini yaşamaya başlayacaklardır. Çünkü İstanbul Milli Görüş’ü özledi” şeklinde konuştu.
Ayrıca Avrupa’dan ülkemize gelerek aday olan vatandaşlarımız varki bunların hakettiği saygı milletimizin kalbinde çok önemli bir yer etmektedir şeklinde sözlerine devam eden Saadet Europe Başkanı Temel, “Bayburt Demirözü adayımız Murat Gürbüz ile Erzurum Oltu adayımız Mustafa Macit Avrupalı Türklerin içinden çıkan yiğit Anadolu çocuklarıdır. Kendilerine verilecek her oyun Avrupai belediyecilik prensipleri ile, Türkiyemize çok büyük bir kazanç olacaktır. Çünkü Saadet adaylarının devletin delikli kuruşuna bile sahip çıkarak Beytülmal’ın heder edilmesine saadet samimiyeti ile engel olacaklardır. Bzim imkanlarımız bizim milletimize yeter” şeklinde sözlerini tamamladı.
Fransız Le Monde gazetesi, İngiltere Kralı Charles’ın hastalığını haberleştirmiş. Haber her ülkede aynı anda çıktığı için biz de öğrendik. Allah şifa versin, geç gelen krallığının sefasını sürsün de, burada benim yazacağım kralın hastalığı değil, Le Monde’un İngiltere sağlık sistemiyle ilgili ifadeleri. Hastalığı haberleştiren AFP'nin Londra muhabiri Cécile Ducourtieux şunları söylüyor:
“Buckingham Sarayı açısından benzeri görülmemiş bir şeffaflık gösterisi olan kralın kanserinin açığa çıkması, Birleşik Krallık'ta kanser tedavisine ilişkin tartışmanın yenilenmesi riskini de taşıyor. Teşhislerin çoğunlukla çok geç konulması nedeniyle ülke, kanserde hayatta kalma oranları açısından Batı ülkeleri arasında en kötü sıralarda yer alıyor. İngilizler, sayıları yeterli olmayan (1000 kişi başına 2,8 civarında) pratisyen hekimlerden randevu almakta giderek zorlanıyorlar. Buckingham Sarayı'na göre, Kral III. Charles en iyi tedavilere erişebilecek ve bu tedaviler 5 Şubat Pazartesi günü başlayacak. 7 milyondan fazla Britanyalı, halk sağlığı sistemi olan NHS'deki operasyonlar veya tedaviler için bekleme listesinde ve birçoğu da beklemede. Kemoterapiye erişmeden aylar önce.”
Geçtiğimiz günlerdeki İngiltere gezisinde duyduklarımızın tekrarı bu sözler. Londra’da bindiğimiz taksinin şoförü şunları söylüyordu: “Burada sakın hastalanmayın. Hastalanırsanız da acil servise gitmeyin. Yaptıkları, ağrı kesici verip göndermek. Biz artık önemli bir hastalık yoksa kendi tedavimizi kendimiz yapıyoruz. Sadece tahlilde önemli bir şey çıkarsa sizi arayıp hastaneye çağırıyorlar.”
Bununla ilgili çok haber yapmıştım. (Malum, İngiltere, KKTC’dekinden daha fazla Kıbrıs Türkünün yaşadığı yer. 300 bini aşkın Kıbrıs Türkünün İngiltere’de yaşadığı söyleniyor.) Kral Charles’ın hastalığıyla altının çizildiği konu aslında İngiltere’de de sıkça gündem olan bir konu. CNN’nin 23 Ocak 2023 tarihinde yayımladığı haberin başlığı “Britanya'nın bir ulusal hazine olan sağlık hizmeti neden çöküyor?
Haberde özetle şu ifadeler yer alıyor: “Manşetler Britanya Ulusal Sağlık Hizmetinin (NHS) ‘kırılma noktasında’ olduğu konusunda uyarıyor. Alarmlar tekrar tekrar çalıyor. Ancak mevcut kriz, uyarı zillerinin eskisinden daha yüksek sesle çalmasına neden oldu. 1989'dan beri NHS'de çalışan doktor Peter Neville, ‘Bu sefer farklı hissediyorum. Hiç bu kadar kötü olmamıştı.’ diyor. Yakın zamana kadar düşünülemez olan sahneler artık sıradan hale geldi. Hastaneler kapasitenin üzerinde çalışıyor. Pek çok hasta koğuşlarda değil, ambulansların arkasında, koridorlarda, bekleme odalarında ve dolaplarda tedavi görüyor ya da hiç tedavi görmüyor. Liverpool'daki bir hastanede çalışan bir NHS çalışanı CNN'e ‘Burası bir savaş bölgesi gibi’ dedi. Bu hikayeler verilerle doğrulanıyor. Aralık ayında İngiltere'de 54.000 kişi acil hastaneye kabul için 12 saatten fazla beklemek zorunda kaldı. Felç veya kalp krizi gibi ‘kategori 2’ bir duruma müdahale etmek için ambulansın ortalama bekleme süresi 90 dakikayı aştı. (Hedef 18 dakikadır.) 30 Aralık'ta sona eren haftada 5 yıllık ortalamaya göre 1.474 (% 20 fazla) ölüm yaşandı. İngiltere'deki NHS kuruluşlarını temsil eden NHS Konfederasyonu'nun genel müdürü, geçen ay bir ambulans saldırısının arifesinde hükümete bir mektup yazarak NHS liderlerinin o gün "hasta güvenliğini garanti edemeyecekleri" yönündeki endişeleri konusunda uyardı. Buna cevaben bir hükümet sağlık bakanı halka ‘riskli faaliyetlerden’ kaçınmaları tavsiyesinde bulundu.”
Burada müsaadenizle, Türkiye’nin son yıllarda hızla gelişen sağlık turizmi potansiyeliyle dünyanın en çok tercih edilen ülkeleri arasında üst sıralara yükseldiğini hatırlatacağım.
Yaş mevzuuna girmeyeceksek, sigortalıların sadece sigorta hastanelerinden hizmet alabildiği, bunun için de sabah ezanı hastanede kuyruğa girdiği zamanları bildiğimi de söyleyebilirim. Şükür ki, Türkiye’nin 2003 yılında "Sağlıkta Dönüşüm Programı" adı verilen çok iddialı bir reform programına tabi tutulmasının ardından sağlık hizmetlerine erişim kolaylaştı, bekleme eziyeti kalktı, parası, sosyal güvencesi olsun olmasın tüm vatandaşlar tedavi olabilme imkanına kavuştu, hastanede rehin kalma devri sonlandı. Bu hizmetler sadece Türk vatandaşlarıyla da sınırlı kalmadı. Türkiye, hızlı ve etkili sağlık hizmetleri, yüksek nitelikli sağlık personeli, dünya standartlarındaki teknolojik/tıbbi donanımı ile sağlık turizminde en çok tercih edilen ülkelerden biri oldu. Sağlık turizminin bir alt başlığı olan medikal turizmin geldiği noktayı da siz zaten yolda/otelde rastladığınız başı bantlı, yüzü sargılı turistlerden değerlendirebiliyorsunuzdur.
Sezar’ın hakkı Sezar’a derler ya, siyaseti bir tarafa bırakalım ve Türkiye’de yapılan güzel şeyleri takdir edelim, her fırsatta Türkiye’yi yerden yere vuran Batı basınının da Türkiye'deki sağlık reformlarının, “reform geçiren orta gelirli ülkeler arasında en başarılılardan olduğu” noktasında birleştiğini bilelim.
Nachhaltig, kreativ und bunt wird es wieder am Samstag, 8. Juni und Sonntag, 9. Juni 2024 in der Zellerau.
Am Wochenende 8. bis 9. Juni 2024 findet bereits zum dritten Mal das Würzburger „Fair liebt Kunst-Festival“ in der Zellerau statt. Gemeinsam mit Anja Knieper von der Umweltstation der Stadt Würzburg und Carolin Stöcker vom Quartiersmanagement Zellerau organisieren die Würzburger Kreativen Maria Martin (ma.mind), Anja Wagenbrenner (Frieda&Emil) und Julia Heinrich (mit Herz und Heinrich) ein kunterbuntes und liebevoll zusammengestelltes Programm zum Thema Nachhaltigkeit, Soziales und Kreativität.
Am Samstag, 8. Juni 2024, startet das Festival in der Zeit von 10:00 bis 16:00 Uhr mit den bereits bekannten Hofflohmärkten, bei denen alle Zellerauerinnen und Zellerauer unkompliziert Dinge aus Haus, Keller oder Dachboden zusammenpacken und auf dem eigenen Hof oder Hausgrundstück verkaufen können. So macht Nachhaltigkeit durch Abfallvermeidung allen Spaß! Die Stadtbau Würzburg GmbH unterstützt diese Aktion für ihre Mieter, Bewohner anderer Mietwohnungen bitte den Vermieter anfragen, und los geht´s: Einfach bei www.hofflohmaerkte.de den eigenen Flohmarktstand anmelden und gebrauchte Kleidung, Haushaltswaren oder Dekoartikel an ein neues Zuhause weitergeben. Ab dem 1. Juni 2024 kann man sich auf der Homepage der Hofflohmärkte die Karte mit allen teilnehmenden Flohmarktausstellern herunterladen. Also Plan downloaden und losstöbern.
Neu in diesem Jahr: Damit der schöne Flohmarkt-Bummeltag nicht so abrupt endet, kann man es sich nach dem Second-Hand-Stöbern noch beim Abendkreativmarkt und Musikpicknick auf der Bastion hinter der Umweltstation gut gehen lassen. Neben vielen kreativen Verkaufsständen, die Handgefertigtes anbieten, kann man es sich ab 17:00 Uhr auch einfach auf der großen parkähnlichen Wiese mit einer Picknickdecke gemütlich machen. Der wunderschöne Garten, versteckt auf den Mauern des Zeller Tors, bietet dafür mit bestem Festungsblick die perfekte Gelegenheit.
Entweder packt man sich sein eigenes Körbchen mit kulinarischen Köstlichkeiten oder man deckt sich vor Ort mit Getränken und feinem Essen von der bekannten „Brotzeitbar“ aus der Eichhornstraße ein.
Und das ist noch nicht alles: Bis um 22:00 Uhr wird es wunderbare Musik von heimischen und überregionalen Künstlerinnen und Künstlern geben. Und natürlich: eintrittsfrei!
Am Sonntag, 9. Juni 2024, von 11:00 bis 18:00 Uhr wird es, neben einem nachhaltigen Kunst- und Designmarkt, viele kostenfreie Workshops für Groß & Klein zum Thema Nachhaltigkeit, geben.
Diesmal jedoch nicht auf dem Gelände unterhalb des Zeller Tors, sondern, wie auch am Vortag, auf dem Zeller Tor. Direkt neben der Umweltstation im Nigglweg 5, öffnet sich das Freigelände der Umweltstation der Stadt Würzburg. Ein Paradies für Vögel, Eichhörnchen und natürlich Bienen - am Sonntag auch für umweltverliebte, kreative Menschen.
Angeboten werden unter anderem wieder freies Werkeln, Falten von Geschenkschachteln und Briefumschlägen aus alten Plakaten und Kalenderblättern, Arbeiten mit Trockenblumen, Zeichnen mit Farben aus natürlichen Materialien, Anfertigen von kunstvollen Anhängern aus altem Papier, Schnitzen von Baumrinde, Stempeln von Geschenktüchern, Kerzen färben, und weitere nachhaltige Ideen.
Auch für das leibliche Wohl ist mit kulinarischen Köstlichkeiten von sozialen Einrichtungen der Zellerau gesorgt. Ein kulturelles Angebot mit Musik aus und um den Stadtteil lädt zum Verweilen ein. Einfach vorbeikommen, überraschen lassen, mitmachen und neugierig sein!
Bei Fragen steht die Umweltstation der Stadt Würzburg 0931-374400 oder das Quartiersmanagement Zellerau 0179-4257837 zur Beantwortung zur Verfügung.
Text: Carolin Stöcker | Foto: Gruppenfoto Peter Heinrich | Plakat: Julia Heinrich
„Läushammel“ des TSV Unterpleichfeld waren Ausrichter
Der Landkreis-Fasching hat eine lange Tradition. Schließlich konnten die Narren aus der Region jetzt bereits die 25. Ausgabe feiern. Die „Läushammel“ des TSV Unterpleichfeld zauberten als Ausrichter einen stimmungsvollen Abend, zu dem sie freilich mit dem Marschtanz ihrer Blauen Garde und dem Schautanz „Garten von Eden“ der Gaudigruppe einen maßgeblichen Beitrag leisteten.
Größten Respekt zollte neben Gastgeber Landrat Thomas Eberth auch der Zeremonienmeister des Landkreistreffens Bernd „Schins“ Kleinschnitz (Greußenheim). Der Einladung des Landrats zu dem vom Zeremonienmeister ausgerufenen „betreuten Feiern beim Landkreisfasching“ in der Mehrzweckhalle in Unterpleichfeld waren die Delegationen von 35 der 43 Vereine, Gilden und Gesellschaften im Landkreis gefolgt. Von Altertheim bis Zell am Main reichte die Gästeliste.
Prominente Gäste der 1. Karnevalsgesellschaft Elferrat Würzburg
Am fröhlichen Stelldichein beteiligte sich erstmalig auch eine Abordnung der 1. Karnevalsgesellschaft Elferrat Würzburg e.V. mit Prinz Phil I. und Prinzessin Kata I. an der Spitze. Die vom Landrat besonders begrüßten „Stodterer“ fanden herzliche Aufnahme im Kreis der „Landler“. Freilich besangen sie auch engagiert in der von Thomas Müller und Volker Kaufmann vorgetragenen Landkreis-Hymne die „Narre aus Würzburch Land“.
Gastgeber Thomas Eberth attestierte diesbezüglich allen Vereinen: „Was ihr zur Freude der Menschen leistet, ist grandios. Ihr seid alle spitze!“ Dem pflichteten auch der Präsident des Fastnacht-Verbands Franken (FVF) Marco Anderlik (Weidach) und FVF-Bezirkspräsident Tobias Brand (Winterhausen) bei. Die FVF-Funktionäre äußerten sich überzeugt vom Fasching als wichtige Pause von den Krisen.
Dass für die meisten Gesellschaften, Gilden und Vereine im Landkreis die närrische Schlacht der diesjährigen, extrem kurzen Session geschlagen ist, sorgte für eine gelöste Stimmung. Diese trieben allerdings die „Hettschter Gassefetzer“ schon bei ihrem Einzug noch einmal auf den Siedepunkt. Von den Gästen beinahe unbemerkt hatten sich Landrat Thomas Eberth mit seiner Trompete sowie Altlandrat und „Landkreis-Trommler“ Eberhard Nuß in passendem Outfit unter die Musiker gemischt.
Mit einem bunten Mix aus tollen Tänzen, humorvollen Beiträgen und herzlichen Begegnungen endete ein erfolgreicher Landkreis-Fasching 2024, der die Verbundenheit und den Frohsinn der Region einmal mehr unterstrich. Und das Fazit: Die Vorfreude auf die 26. Ausgabe im Jahr 2025 stieg umso mehr.
Weitere Bilder gibt es in der Galerie unter www.landkreis-wuerzburg.de/Aktuelles
Bereits mehrere Schulen haben das neue Angebot des Zentrums für Chancengleichheit wahrgenommen und die Broschüre „Ausbildung im Gesundheitswesen“ mit dem dazugehörigen Vortrag zur Berufsorientierung genutzt. Die Angrüner Mittelschule in Bad Abbach, die Mittelschule in Ihrlerstein und die Mittelschule in Riedenburg beteiligten sich als erste Schulen an der Initiative.
Die Schülerinnen und Schüler bekamen durch den Leiter des Zentrums für Chancengleichheit, Christian Gabler, zuerst grundsätzliche Informationen zu den Veränderungen auf dem Arbeitsmarkt, beispielsweise durch die Nutzung von Künstlicher Intelligenz (KI). Danach wurde spezieller auf den Gesundheitssektor eingegangen und auch Nico Sonnensperger vom Caritas-Krankenhaus St. Lukas in Kelheim erläuterte die Vorteile einer Ausbildung im Gesundheitswesen. Als erfahrener Vertreter der Praxis konnte er aus dem Alltag der Klinik berichten, Fragen beantworten sowie wertvolle Informationen weitergeben.
„Nachwuchsgewinnung beginnt mit dem direkten Austausch, so können offene Fragen geklärt werden. Wir brauchen dringend Nachwuchs im Gesundheitswesen und engagieren uns daher gerne in der Berufsorientierung.“ Nico Sonnensperger, Zentrale Praxisanleitung Caritas-Krankenhaus St. Lukas
Die Broschüre sowie der zweistündige Vortrag sind für die Schulen natürlich kostenlos und Teil einer größeren Strategie zur Verbesserung der Situation in den Gesundheitsberufen im Landkreis Kelheim. Im Mittelpunkt dieser langfristig angelegten Strategie stehen neben der Rückgewinnung von Fachkräften und dem „Halten“ des bestehenden Personals vor allem auch das Anwerben neuer Fachkräfte und die Gewinnung von Nachwuchs.
Die Geschäftsstellenleiterin der Gesundheitsregionplus Landkreis Kelheim, Franziska Neumeier, arbeitet bereits seit 2022 an dieser Strategie und bedankt sich insbesondere bei den Praxisvertretern, die ihre Erfahrungen aus erster Hand bereitstellen. Auch Landrat Martin Neumeyer besuchte bei dieser Gelegenheit eine Klasse der Angrüner Mittelschule, um seine Wertschätzung auszudrücken und die Wichtigkeit der Aktion zu verdeutlichen.
„Die Schüler müssen schon sehr früh wichtige und kluge Entscheidungen treffen, Orientierung ist da sehr wichtig! Das Gesundheits- oder Pflegewesen wird sich in Zukunft zwar verändern, kann aber nicht durch die KI wegrationalisiert werden.“ Landrat Martin Neumeyer
Weitere Informationen erhalten Sie über die Geschäftsstelle der Gesundheitsregionplus (Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!). Terminanfragen von interessierten Schulen nimmt das Zentrum für Chancengleichheit entgegen (09441 207-1040).
Almanya Türkleri için sosyo kültürel alanlarda yaptığı çalışmalar ile bilinen KONAD Sosyal ve Siyasal Araştırmalar Merkezi Başkanı Sait Özcan, “Atatürk ve yakın silah arkadaşları bir imparatorluğun küllerinden modern bir devletin doğmasını sağlamışlardır. Tarihi birlikte yazanlar, ülkeyi birlikte yüceltme mirasını bize bırakmışlardır. Bu bağlamda Türkiye’de yaşayan herkes, kalkınma hamlelerine samimi olarak destek verip ve uluslararası gelişmeleri yakından takip etmelidir” dedi.
3K Müzik Atölyesinin, tarihi Köln Katedrali önünde akşam saatlerinde düzenlediği etkinlikte Aynur Cronauer yönetimindeki koro, depremde yaşamını yitirenler için oluşturduğu hüzünlü ezgilerden oluşan 15 dakikalık bir dinleti sundu.
Depremlerde Hatay'da göçük altından kurtarılan Hikmet Karakaplan da etkinliğe katılanlar için bir hip hop şarkı seslendirdi.
Koro yöneticisi Cronauer, depremin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen yaranın hala çok taze olduğunu söyledi.
Aralarında depremzedelerin olmasının bu etkinliğin değerini arttırdığını belirten Cronauer, farkındalık yaratmak, unutmamak ve unutturmamak için burada bulunduklarını dile getirdi.
BERLİN (AA) - Almanya'nın Ukrayna'ya yeni bir askeri yardım paketi hazırlığında olduğu bildirildi.
Alman hükümetine ait "www.bundesregierung.de" internet sitesindeki Ukrayna'ya gönderilen silah listesine göre, Almanya Ukrayna'ya 105 Leopard 1A5 tankı ve 30 Marder zırhlı muharebe aracının teslimatı için çalışıyor.
Almanya ayrıca Ukrayna şehirlerini Rus füze saldırılarından korumayı amaçlayan 15 ek Gepard uçaksavar tankının yanı sıra dokuz IRIS-T SLM hava savunma sistemini, teslim etmeyi planlıyor.
Almanya 2023 baharından bu yana Ukrayna'ya 30 Leopard 1, 90 Marder zırhlı muharebe aracı ve 18 Leopard 2-A6 tankı sağlamıştı.
- Almanya Ukrayna'ya en fazla askeri destek veren ikinci ülke konumunda
Ukrayna'ya bugüne kadar en fazla askeri destek veren ülkeler sırasıyla ABD, Almanya ve İngiltere oldu.
ABD, 43,86 milyar avro değerinde silah ve diğer malzemeleri sağlarken, Almanya, Ukrayna'ya şu ana kadar 17,13 milyar avro değerinde silah gönderdi.
İngiltere ise Kiev yönetimine 6,57 milyar avroluk yardımla üçüncü sırada yer alıyor.
Alman Savunma Bakanlığı geçen ay 6 adet Sea King MK 41 askeri helikopterinin Ukrayna'ya ilk kez teslim edileceğini açıklamıştı.