Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

BERLİN (AA) - Alman hükümeti, İran’da yönetime karşı protestoların ardından ülkedeki "çok ciddi durumu" gerekçe göstererek bu ülkeye yönelik ihracat kredisi ve yatırım garantilerini askıya aldığını bildirdi.

 

Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanlığından yapılan açıklamada, İran’daki yetkililerin protestolara yönelik baskılarının ardından bu ülkeyle ticareti geliştirmek için tasarlanan kamu önlemlerinin askıya alındığı belirtildi.

Bakanlığın açıklamasında, İran'a yönelik yatırım garantilerinin askıya alındığı, ihracat kredilerinin de insani muafiyetlerle ocak ayında askıya alınacağı ifade edildi.

 

Alman-İran enerji diyaloğu ve yönetici yetiştirme programının da askıya alındığı bilgisine yer verilen açıklamada, Almanya'nın ticari tanıtım ajansının İran’daki faaliyetlerinin de asgariye indirildiği kaydedildi.

Bakanlık, Almanya-İran ticaret hacminin 2021'de 1,76 milyar avro ve bu yılın ocak-eylül döneminde 1,49 milyar avro olduğunu bildirdi.

Alman devlet kredileri, Alman şirketlerinin yabancı ülkelere yönelik ihracatlarını garanti altına alırken yatırım garantileri de savaş ve devlet el koymalarına karşı koruma sağlıyor.

 

- İran'daki gösteriler

Tahran'da 13 Eylül'de "ahlak polisi" olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından gözaltına alındıktan sonra fenalaşarak hastaneye kaldırılan 22 yaşındaki Mahsa Emini'nin 16 Eylül'de yaşamını yitirmesi, ülke yönetimine karşı protestolara yol açmıştı.

Norveç merkezli İran İnsan Hakları Örgütü (IHR), 18 Aralık'ta yayımladığı raporda, gösterilerde emniyet güçlerinin müdahalesi sonucu 469 protestocunun öldüğünü aktarmıştı.

İran Devrim Muhafızları Ordusu Hava Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Emir Ali Hacızade, 29 Kasım'daki konuşmasında, ülkede yaklaşık 2,5 aydır devam eden protestolarda güvenlik güçlerinin de aralarında olduğu 300'den fazla kişinin hayatını kaybettiğini söylemişti. İran Güvenlik Konseyi ise 3 Aralık'ta toplam ölü sayısının 200'ü aştığını açıklamıştı.

İranlı yetkililer, yaşamını yitirenlerin güvenlik güçleri tarafından değil, "provokatörler" tarafından öldürüldüğünü savunuyor.

 

BERLİN (AA) - Almanya, Taliban'ın Afganistan'da faaliyet gösteren yerel veya yabancı sivil toplum kuruluşlarının (STK) kadın personel çalıştırmasını ikinci bir duyuruya kadar askıya almasına tepki gösterdi.

 

Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Twitter'dan yaptığı paylaşımda, "Taliban'ın insani yardımları kadınları aşağılamak için bir oyuncak haline getirmesini kabul etmeyeceğiz." ifadesini kullandı.

Baerbock, uluslararası toplumun güçlü bir tepki vermesini istediklerini vurgulayarak, "Nüfusun yarısını bir başka temel haktan mahrum bırakıyor, insani ilkeleri çiğniyor ve hayati insani hizmetleri tehlikeye atıyorlar. Kadınları ve kız çocuklarını iş, eğitim ve kamusal yaşamdan dışlayanlar sadece ülkelerini mahvetmekle kalmıyor. Cinsiyete dayalı zulüm de insanlığa karşı işlenen bir suç olabilir." paylaşımına yer verdi.

 

Taliban, 24 Aralık’ta STK'lerin kadın personel çalıştırmasını ikinci bir duyuruya kadar askıya almıştı.

Taliban geçici hükümetinin Ekonomi Bakanlığı Sözcüsü Abdurrahman Habib, Bakanlığın söz konusu kararı ülkedeki tüm STK'lere gönderdiğini ve bu karara uyulması gerektiğini söylemişti.

 

Kadın personelin işlerine son vermeyen STK'lerin lisanslarının iptal edileceği kaydedilmişti.

Taliban Geçici Hükümetinin Yüksek Öğretim Bakanlığı, 20 Aralık'ta Afganistan'daki tüm kamu ve özel üniversitelere gönderdiği talimatla kız öğrencilerin eğitimlerine ikinci bir duyuruya kadar ara verildiğini duyurmuştu.

 

Geçen yıl 15 Ağustos'ta Afganistan yönetimine gelen Taliban sonrası, kamu ve özel sektörde çalışan çok sayıda kadın işini kaybetmişti.

 

KİEV (AA) - Rusya'ya karşı savaşın devam ettiği Ukrayna'da çatışmaların yaşandığı bölgelerde bulunan mühimmat kutularının tahtalarından yapılan kilise ikonaları orduya yardım için satışa çıkarıldı.

 

Ukrayna'nın başkenti Kiev'de Aziz Michael Altın Kubbeli Katedrali'nde düzenlenen törenle, ülke genelinde çatışmaların yaşandığı bölgelerde bulunan mühimmat kutularının tahtalarından yapılan ve Hristiyanlar için kutsal sayılan dini tablolar tanıtıldı.

Ukrayna ordusu yetkilileri, din adamları, ressamlar ve diğer davetlilerin katıldığı törende, orduya yardım etmek amacıyla satışa çıkarılan kilise ikonalarının, başta Kiev bölgesi olmak üzere çatışmaların yaşandığı noktalardan getirilen Rusya ve Ukrayna ordularına ait mühimmat kutularından yapıldığını belirtti.

 

Savaşın izlerini taşıyan tahtaların üzerinde dini tablolar çizen Ukraynalı ressam Oleksander Klimenko, törende AA muhabirine yaptığı açıklamada, benzer çalışmaları daha önce, 2014'te Rus yanlısı ayrılıkçılarla yaşanan çatışmaların ardından bir ressam arkadaşıyla beraber yaptıklarını belirtti.

Klimenko, ülkesinde çatışmaların devam ettiği bölgelerde birçok mühimmat kutusunun bulunduğunu, bunlardan bazılarını Kiev'deki atölyesine getirdiklerini anlattı.

 

Söz konusu mühimmat kutularını dini ikonalara dönüştürdüklerini belirten Klimenko, "Bu ikonalar satılacak. Satıştan elde edilecek para ile savaşta hayatını kaybeden askerlerin ailelerine yardım sağlayacağız." dedi.

 

Nürnberg Havalimanına gelen tarihçi Dr. Latif Çelik Havalimanı Müdürü Dr. Michael Hupe ile kültür, entegrasyon ve Nürnberg Havalimanı konulu sohbetinde Nürnberg Havalimanı’nın Türkler acısından önemi konulu bir sohbet gerçekleştirdi. Nürnberg Havaalanı müdürü Dr. Christian Hupe gelecek yılın turizm yıldızının Türkiye olacağını belirtip yüzbinlerce Türk asıllı yolcunun Nürnberg’den uçtuğuna dikkat çekerek, “Misafir işçiler ülkemize önemli bir kalkınma hamlesi kazandırdılar. Türkler ise sadece şehirlerimize değil, havalimanımıza da ciddi bir dinamizm getirdiler” şeklinde konuştu.

 

Kültür tarihi alanında yaptığı çalışmalar ile bilinen Dr. Latif Çelik ise yaptığı konuşmada, “Türklerin Almanya’ya ciddi bir kültürel hareketlilik başlattıkları bilinen bir gerçektir. Ancak üstü örtülmüş Türk kültürü ise asırlardır Almanya’da bir araştırmacıyı bekledi. Kahveyi zevkle içenler maalesef tarihi ile pek ilgilenmediler. Oysa Würzburg arşivlerindeki kahve ile ilgili birbirinden kopuk bilgileri takip ettiğinizde İtalya patentli sanılan espresso ve capuccino’nun dedesinin Türk kahvesi olduğunu görürsünüz” şeklinde konuşarak Nürnberg havalalimanı müdürüne son eserini hediye etti.

 

 
İSTANBUL (AA) - İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, kente bu yılın ilk 11 ayında 14 milyon 714 bin 474 yabancı turistin geldiğini bildirdi.

Yerlikaya, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "İstanbul Turizm İstatistikleri Raporu'na göre şehrimize kasım ayında 1 milyon 341 bin 948, bu yılın ilk 11 ayında ise 14 milyon 714 bin 474 yabancı turist geldi." bilgisine yer verdi.

Vali Yerlikaya, yabancı turistlerin geldiği ilk 5 ülkenin sırasıyla Rusya, Almanya, İran, Suudi Arabistan ve İsrail olduğunu kaydetti.

Almanya, en çok ziyaretçi gönderen ülke olurken, Rusya Federasyonu ikinci, İngiltere de üçüncü sırada yer aldı.
 
 

ANKARA (AA) - Türkiye'ye, 2022'nin 11 ayında 42 milyon 164 bin 954 yabancı ziyaretçi geldi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, turizm istatistiklerini açıkladı.

Buna göre, Türkiye, 2022'nin 11 ayında 47 milyon 601 bin 580 ziyaretçiyi ağırladı.

 

Kültür ve Turizm Bakanlığının ocak-kasım 2022 verilerine göre, Türkiye’yi bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 84,77 artışla 42 milyon 164 bin 954 yabancı ziyaret etti.

Kasımda yabancı ziyaretçi sayısı yine geçen yılın aynı ayına göre yüzde 44,64 arttı ve 2 milyon 551 bin 483'e ulaştı.

 

En çok ziyaretçi gönderen ülkeler sıralamasında 5 milyon 481 bin 385 ziyaretçi ile Almanyabirinci, 4 milyon 945 bin 198 kişi ile Rusya Federasyonu ikinci, 3 milyon 301 bin 112 kişi ile İngiltere üçüncü sırada yer aldı. İngiltere'yi Bulgaristan ve İran izledi.

Türkiye'ye kasım 2022'de en çok ziyaretçi gönderen ülkeler sıralamasında ise 312 bin 486 ziyaretçi ile Rusya Federasyonu birinci, 232 bin 709 kişi ile Bulgaristan ikinci, 207 bin 340 kişi ile de Almanya üçüncü oldu.

 

Almanya Adalet Bakanı Marco Buschmann: "Şüphe doğrulanırsa, Rus casusluğuna karşı önemli bir darbe vuruldu demektir"
 
 

BERLİN (AA) - Almanya'da Rusya için casusluk yaptığı suçlamasıyla tutuklanan Alman Dış İstihbarat Teşkilatında (BND) çalışan Carsten L'nin Batılı ülkelerin istihbarat servislerinin elde ettiği hassas bilgilere erişimi olduğu ileri sürüldü.

Focus dergisinin güvenlik çevrelerine dayandırdığı haberinde, Carsten L'nin, BND'de başka ülkelerin gizli dinlemelerden elde ettiği bilgilerin teknik analizini yapan birimde yönetici pozisyonunda görev yaptığı ifade edildi.

 

Haberde, Carsten L'nin bu görevde, aralarında İngiltere Elektronik İstihbarat Servisi (GCHQ) ve ABD Ulusal Güvenlik Ajansı'nın (NSA) da bulunduğu Batılı dost ülkelerin istihbarat servisleri tarafından gizli dinleme operasyonlarında elde edilen hassas bilgilere de erişimi bulunduğu kaydedildi.

Casten L'nin bir uzman olarak tüm bilgilerin ve süreçlerin analiz edilmesinden sorumlu olduğu belirtilen haberde, bu nedenle BND'nin, Carsten L'nin dost ülkelerin istihbarat servislerinden gelen bilgileri Rusya'ya verdiğinden endişe ettiği ifade edildi.

BND Başkanı Bruno Kahl, olaya ilişkin ülke basınına yaptığı açıklamada, BND'de çalışan hakkında kuvvetli şüphe oluştuğunda Federal Savcılığın bilgilendirildiğini belirterek "Olayı tamamen açıklığa kavuşturmak için soruşturma birimleriyle yakın ve güven içinde çalışıyoruz." dedi.

 

Kahl, soruşturmanın başarılı olmasının, başsavcılığın soruşturmayı bitirene kadar mümkün olduğunca az bilginin kamuoyuyla paylaşılmasına bağlı olduğunu kaydetti.

Almanya Adalet Bakanı Marco Buschmann da güvenlik makamlarına şüpheliyi yakalamalarından dolayı teşekkür ederek "Şüphe doğrulanırsa, Rus casusluğuna karşı önemli bir darbe vuruldu demektir." değerlendirmesini yaptı.

 

​​​​​​​Almanya'da Dış İstihbarat Teşkilatında çalışan Alman vatandaşı Carsten L. Rusya için casusluk yaptığı suçlamasıyla dün tutuklanmıştı.

Carsten L'nin 2022'de mesleki faaliyeti kapsamında elde ettiği bilgileri Rus istihbarat servisine ilettiği, bu bilgilerin devlet sırrı olduğu duyurulmuştu.

 

VARŞOVA (AA) - Bulgaristan Enerji Bakanı Rossen Hristov, Türkiye'nin sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) terminallerinden 1 milyar metreküplük kapasite kullanmak için müzakerelerin sürdüğünü söyledi.

 

Hristov, gazetecilere yaptığı açıklamada, LNG satın almakta sıkıntı yaşamadıklarını ancak bunların boşaltılabileceği alan konusunda problem yaşadıklarını ifade etti.

Yunanistan'da bulunan Revithoussa LNG Terminali'ni kullandıklarını belirten Hristov, "Bu terminal çok meşgul. Dedeağaç'ta yüzer LNG depolama ve gazlaştırma ünitesi (FSRU) için anlaşmamız da 2024'te başlıyor. Yine de ekstra bir milyar metreküplük kapasiteye ihtiyacımız var. Türkiye'deki LNG terminallerinden yılda bir milyar metreküplük kapasite rezerve etmek ve gazın BOTAŞ şebekesinden sınırımıza geçmesi için görüşmeler yapıyoruz." diye konuştu.

 

Hristov, Türkiye'deki herhangi bir terminali kullanabileceklerine dikkati çekerek, arz güvenliği için farklı LNG tedarikçileriyle de anlaşmalar imzalanacağını sözlerine ekledi.

Bulgaristan'ın yıllık doğal gaz tüketimi yaklaşık 3,5 milyar metreküp seviyesinde bulunuyor.

 

VARŞOVA (AA) - Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve İngiltere Dışişleri Bakanı James Cleverly, Fransa'nın başkenti Paris'te bir Fransız vatandaşının etrafa silahla ateş açması sonucu en az 3 kişinin öldüğü, biri ağır 3 kişinin yaralandığı saldırıya tepki gösterdi.

 

Scholz, Twitter hesabından Almanca ve Fransızca paylaştığı mesajında, Paris’i ve Fransa'yı sarsan kötü bir eylemle karşı karşıya kalındığını belirtti.

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock da "Nefret asla kazanmamalı." mesajını paylaştı.

İngiltere Dışişleri Bakanı James Cleverly, Twitter hesabından paylaştığı mesajda, "Bugün Paris'teki silahlı saldırıyla ilgili trajik haberler aldık." değerlendirmesinde bulundu.

Avusturya Dışişleri Bakanlığının Twitter hesabından saldırının Paris'i yasa boğan korkunç bir eylem olduğu belirtilerek, "Nefret kazanmayacak." mesajı paylaşıldı.

 

- Saldırgan daha önce göçmen merkezine de saldırmış

Fransa'nın 10. Bölgesi'ndeki Enghien Caddesi'nde bir Fransız vatandaşının, etrafında bulunan kişilerin üzerine silahla ateş açtığı saldırıda ilk belirlemelere göre 3 kişi öldü, biri ağır 3 kişi yaralandı.

Saldırıya ilişkin soruşturma açıldığı ve saldırının yapıldığı yerde bir kişinin gözaltına alındığı bildirildi.

Fransız basınında "William M." olarak adı geçen 69 yaşındaki saldırganın, Fransa'nın resmi demir yolu şirketi SNCF'ten emekli bir Fransız vatandaşı olduğu belirtildi.

 

Haberlerde, saldırganın 2016 ve 2021'de 2 kez cinayete teşebbüs ettiğinin polis kayıtlarına geçtiği, Aralık 2021'de elinde kılıçla Paris'te bir göçmen merkezine saldırdığı ve 2 kişiyi yaraladığı bilgisine yer verildi. Saldırganın bu nedenle hapse atıldığı ve bu aralık ayında hapisten çıktığı anımsatıldı.

Polis, saldırganın Paris'in 2. Bölgesi'ndeki evinde arama çalışmalarını sürdürüyor.

Saldırganın gözaltına alındıktan sonra saldırıyı "ırkçı" saikle düzenlediğini söylediği iddia edildi.

Fransız basınında yer alan haberlere göre, sol ve çevreci kesimleri temsil eden birçok milletvekili, ülkedeki aşırı sağa karşı harekete geçilmesi çağrısında bulundu.

 

- Terör örgütü PKK yanlıları polise saldırdı

Paris'teki Strasbourg Saint Denis'deki Ahmet Kaya Kültür Merkezi olarak bilinen binanın önündeki saldırının Kürtlere yönelik yapıldığını öne süren terör örgütü PKK yanlısı bir grup, alandaki polislere saldırdı, caddedeki araç ve dükkanlara zarar verdi. Polis, saldırganlara göz yaşartıcı gazla müdahale etti.

Olaylar sırasında terör örgütü PKK yanlısı sloganlar atan saldırganlar, terör örgütünü simgeleyen bez parçaları taşıdı.

Bir emniyet yetkilisi, terör örgütü PKK yanlıları ve polis arasında yaşanan olaylarda en az 6 polisin yaralandığını belirtti.

Bei den Mishmi-Takinen (Budorcas taxicolor taxicolor) im Tiergarten der Stadt Nürnberg gibt es Nachwuchs: Am 4. Dezember 2022 wurde ein Weibchen geboren. Das Jungtier hat am heutigen Mittwoch, 21. Dezember, gemeinsam mit seiner Mutter zum ersten Mal die Außenanlage erkundet. Bei den Mishmi-Takinen im Tiergarten gab es zuletzt 2018 Nachwuchs. Für die Tiere wird aktuell auch eine neue Anlage gebaut. Sie soll den Lebensraum der Himalaya-Bewohner besser nachbilden.

Vater des neugeborenen Weibchens ist Hugo, der im Februar 2022 im Rahmen des Europäischen Zuchtprogramms EEP (EAZA ex situ- Programm) aus dem tschechischen Zoo Brno nach Nürnberg gekommen ist. „Bei Neuzugängen müssen wir natürlich immer behutsam vorgehen und erstmal beobachten, ob die Tiere miteinander harmonieren. Hugo hat sich schnell im Tiergarten eingelebt und sich von Beginn an gut mit den Weibchen verstanden“, sagt Alexandra Hoffmann, Tierpflegerin und stellvertretende Revierleiterin. „Dass wir uns noch in diesem Jahr überNachwuchs freuen können, ist ein großer Erfolg. So können wir die Zucht der Takine im Tiergarten nach vier Jahren wieder fortsetzen.“

 

Takin-Zucht im Tiergarten seit 1999

Im Tiergarten Nürnberg sind seit dem Jahr 1999 insgesamt 35 Jungtiere dieser selten gezeigten Tierart aus dem Himalaya herangewachsen. Ursprünglich ging der Bestand in Europa und den USA auf zwei Tiere zurück, die der Tierpark Berlin 1974 aus dem Zoo Rangun in Myanmar übernommen hat. Der Tiergarten gehörte zu den ersten Zoos, die den begehrten Nachwuchs aus Berlin erhalten haben. 1996 kamen ein Männchen und zwei Weibchen nach Nürnberg, 1999 begann die Zucht.

Die Zucht der Mishmi-Takine wird im Europäischen Zuchtprogramm EEP koordiniert, an dem sich auch der Tiergarten beteiligt. In diesen Programmen züchten Zoos koordiniert Tierarten, um stabile Populationen außerhalb ihres natürlichen Lebensraums aufrechtzuerhalten. So soll auch das Aussterben von stark gefährdeten Arten verhindert werden.

„Bei den Takinen konnte aus wenigen Gründertieren innerhalb von nicht mal 50 Jahren ein Bestand von mehr als 120 Tieren aufgebaut werden. Dieser Erfolg zeigt, welches Potential Zoos beim Aufbau von Populationen haben und welch wichtigen Beitrag sie zum Erhalt von gefährdeten Tierarten leisten“, sagt Diana Koch, Kuratorin im Tiergarten Nürnberg. Aktuell hält der Tiergarten vier Takine: das Männchen Hugo, die Weibchen Loki und Lotte sowie das Neugeborene, das – orientiert am Anfangsbuchstaben der Mutter – den Namen Lagertha bekommen hat.

 

Hervorragend an das Leben im Himalaya-Gebirge angepasst

Hinsichtlich seines Erscheinungsbilds vereint der Takin Merkmale verschiedener Huftierarten. Seine Hörner erinnern an ein Gnu, der Schwanz ist kurz wie bei Ziege oder Schaf und die Weibchen haben vier Zitzen wie ein Rind. Aus diesem Grund werden Takine auch „Gnuziegen“ oder „Rindergämse“ genannt. Mishmi-Takine leben in entlegenen Regionen des Himalaya-Gebirges auf bis zu 4 500 Metern Höhe. Dabei sind sie hervorragend an ihren Lebensraum angepasst: Ihr dichtes, zottiges Fell ist mit einem öligen Hautfett getränkt und schützt vor dem feuchtkalten Klima des Hochgebirges. Mit ihren stämmigen Beinen und den breiten Hufen sind sie außerdem sehr trittsicher. DieWeltnaturschutzunion (IUCN) stuft die Art derzeit als „gefährdet“ ein, die Bestände nehmen weiter ab. Hauptursachen für den Rückgang sind Wilderei sowie die zunehmende Abholzung und die damit einhergehende Zerstörung des Lebensraums.

 

Neue Anlage bildet den Lebensraum der Takine nach

Die Takine sind im Tiergarten derzeit auf der Anlage oberhalb des Delfinariums zu sehen. Direkt darunter wird gerade ihre neue Anlage fertiggestellt, die dann aus zwei Teilen bestehen wird: dem oberen Gehege, in dem sie aktuell leben, und dem unteren Bereich, in dem ehemals die Guanakos zu sehen waren. Beide Bereiche werden miteinander verbunden, sodass den Tieren insgesamt eine Fläche von knapp 4 500 Quadratmetern zur Verfügung stehen wird. Beim Bau und bei der Gestaltung der neuen Anlage arbeiten Tiergarten-Mitarbeiterinnen und -Mitarbeiter aus den Abteilungen Landschaftsgestaltung, Technik und Tierpflege sowie Biologinnen und Biologen eng zusammen. Die Kosten für die neue Anlage der Takine betragen rund 700 000 Euro und werden vollständig vom Verein der Tiergartenfreunde Nürnberg e.V. getragen.

„Mit dem Umbau und der Erweiterung der Anlage möchten wir den Lebensraum der Takine besser nachbilden. Dazu gehören eine üppige Bepflanzung und eine höhere Strukturvielfalt“, sagt Diana Koch. So wurden mit Buntsandsteinen felsige Bereiche geschaffen und mit zahlreichen Rhododendren, Azaleen und Lärchen die nasskalten, bewaldeten Hochgebirgszonen Zentralasiens nachgebildet. Auch ein Wassergraben, ein Bachlauf und mehrere Sandflächen sind Teil der neuen Anlage.

Zentraler Bestandteil des Projekts ist auch ein neuer Stall aus unbehandeltem Massivholz. Der rund 100 Quadratmeter große Stall besteht unter anderem aus mehreren Absperr- und Aufenthaltsboxen sowie einem überdachten Unterstand. Durch seine räumliche Aufteilung erleichtert er auch die Arbeit für Mitarbeiterinnen und Mitarbeiter der Tiermedizin und der Tierpflege.

Der Tiergarten nimmt beim Umbau der Anlage auch das Besuchererlebnis in den Blick. Über kleine Plattformen und Nebenpfade sollen Tiergarten- Gäste künftig näher herankommen und dank kaum wahrnehmbarer Zäune einen ungestörten Blick auf die Tiere genießen.

 

Tierische Wohngemeinschaft mit Blauschafen

Die neue Anlage werden sich die Takine künftig mit Blauschafen teilen. Die Art ist entfernt mit Schafen und Ziegen verwandt und kommt ebenfalls im Himalaya-Gebirge vor. Die Vergesellschaftung der beiden Arten sorgt für Abwechslung und bereichert den Alltag der Tiere, die miteinander spielen, rangeln und interagieren. Außerdem bieten tierische Wohngemeinschaften ein spannendes Bild für Besucherinnen und Besucher. Die WG aus Takinen und Blauschafen hat sich bereits in anderen Zoos bewährt.

Teil des neuen Asien-Schwerpunkts

Die Anlage ist Teil des neuen Asien-Schwerpunkts und gehört zum Bauprojekt der sogenannten Mittelspange. In diesem mittig gelegenen Teil des Tiergartens werden in den nächsten Jahren die bestehenden Gehege neugestaltet und teilweise miteinander verbunden. Künftig werden dort überwiegend bedrohte asiatische Tierarten leben, die in unterschiedlichen Konstellationen gehalten und teilweise miteinander vergesellschaftet werden. Der Umbau basiert auf dem Zusammenspiel von Tieren und Pflanzen. Dabei werden verschiedene Lebensraumtypen Asiens präsentiert. Auch bei der Bepflanzung kommen überwiegend asiatische Arten zum Einsatz.

Bei dem Projekt hat der Tiergarten in einem ersten Schritt die Anlage der Rentiere umgestaltet und dort im Sommer 2022 zwei Wasserbüffel angesiedelt. Mit der neuen Takin-Anlage wird 2023 das zweite Gehege des Asien-Bereichs fertiggestellt.