Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
Azerbaycan Ulusal Basın Günü Ödül Töreni, Bakü'de E Medya Grup'un organizasyonuyla düzenlendi.
Ülkenin siyaset, sanat ve basın dünyasından isimlerin katıldığı törende, Azerbaycan Milli Marşı okundu, Karabağ Savaşı'nda şehit düşen askerler saygı duruşu ile anıldı.
Törende, başarılı haberler yapan kurumlara ve gazetecilere ödülleri takdim edildi.
Anadolu Ajansı, muhabirlerinin Karabağ Savaşı'nda ve işgalden kurtarılan bölgelerin imar ve ihya sürecinde yaptığı haberler nedeniyle "Ekinci" ödülüne kayık görüldü. Ödülü, AA'nın Bakü muhabiri Ruslan Rehimov teslim aldı.
Törende, TRT Bakü Temsilcisi Murat Akkoç da ödüle layık görüldü.
BAKÜ (AA) - Bakü'de temaslarda bulunan uluslararası medya kuruluşlarının yöneticileri ve uzmanlar, Azerbaycan Devlet Haber Ajansını (AZERTAC) ziyaret etti.
Karabağ'ın sembol şehri Şuşa'da dün, aralarında Anadolu Ajansı (AA) Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Özhan'ın da olduğu Uluslararası Medya Forumu'na katılan medya yöneticilerini ve uzmanları AZERTAC Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Aslan Aslanov karşıladı.
Konuklara kurumun binasını gezdiren Aslanov, AZERTAC'ın kurumsal yapısı, yayın politikası ve faaliyetleri konusunda bilgi verdi.
Aslanov, bir zamanlar işgal altında bulunan bölgelerde Ermenilerin gerçekleştirdiği yıkımlardan bahsederek bu durumun dünyanın birçok ülkesi tarafından yıllarca görmezden gelindiğini kaydetti.
2. Karabağ Savaşı'nda aynı zamanda enformasyon savaşı da yürüttüklerini ifade eden Aslanov, hem kendi çabaları hem de dost ve kardeş ülkelerin haber ajanslarının desteğiyle Azerbaycan'ın haklı davasını dünyaya duyurduklarını ifade etti.
Aslanov'un dünyanın farklı ülkelerinden haber ajanslarıyla AZERTAC arasındaki iş birliklerine ilişkin bilgi verdiği ziyarette, geleneksel medyanın sorunları ve asılsız haberlerle mücadele gibi konular da konuşuldu.
Ziyarette, AA Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Yayın Yönetmeni Özhan'ın yanı sıra Rus Haber Ajansı (TASS) Genel Müdür Yardımcısı Mihail Gusman, Al Jazeera Medya Enstitüsü Eğitim Menajeri Talal Abdulkarim, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Proje Direktörü Ersin Aydoğan da yer aldı.
ATİB Genel Merkezi'nde bayram programı düzenlendi. Bayramlaşan ATİB’liler, buluşmada sahne alan Ali Açıkgöz yönetiminde Türk Halk Müziği Korosu ve Halk Müziği sanatçılarımızdan Ahmet Baydaroğlu’nun icra ettikleri irfan Türküleri sayesinde de Anadolu rüzgarı teneffüs etti.
Kurban Bayramı, ATİB Genel Merkezi'nde coşkulu ve renkli bir şekilde kutlandı. Genel Başkan İmam Cengiz, Genel Başkan Yardımcısı Selami Tok, Genel Sekreter Özlem Başöz, Genel Muhasip Nihat Murat, AYÖG Başkanı Cihan Kürşat Başöz ve ATİB Gençlik Başkanı Mustafa Aktaş’ın hazır bulunduğu bayramlaşmaya çeşitli taşra teşkilat başkanlarıyla dernek üyeleri de iştirak ettiler.
CENGİZ: BAYRAMLAR, İSTİKAMET GÜNCELLEME VESİLELERİDİR
Bayramlaşmaya gelenlerin bayramını tebrik eden Genel Başkan İmam Cengiz, misafirlerine ATİB’in 26. Dönem çalışmaları hakkında satır başlarıyla bilgi verirken, yeni vatanlarda kök kültürün yaşanıp ve yaşatılmasının önemine vurguluyarak, ’’Aslında insanlar, her günü bir bayram şuuru ve sorumluluğu içinde geçirebilmeliyiz. Dini bayramların ana gayesi; insanlara kardeşlik fikrini, paylaşımı öğretmek ve bayramların ardından da hayatı bu fikir, pratikle doldurmak olmalı. Bu günlerin ana maksadı; diğer zamanlar için bir istikamet güncellemesine vesile teşkil etmesidir. Günümüzde içinden geçtiğimiz başta salgınlar ve beraberinde gelen her alanda daralmalar nazara dikkate alındığında bayramların temel felsefesi olan dayanışmalara bugünlerde dünden çok daha muhtaç olduğumuzu görecegiz.’’ derken, bu şuurla idrak edilmeyen bayramlardan geriye sadece ‘tatil’ kalıyor ve bu da, kültürel yozlaşmanın ilk evresi olduğunu hatırlatarak, kültürel kimlik ve aidiyata zararlarına dikkat çekti.
Genel Başkan Cengiz konuşmasının sonunda da, Almanya merkezli Avrupa’da yaşayan göçmenler olarak eşit haklar için verilen mücadelelerin daha güçlendirilip kurumsallaştırılmasının önemini hatırlatarak, ötekileştirici, farklılaştırıcı ve dışlayıcı her türlü oyunlara anlık yani konjonktürel değil, birlikte hareket ederek bozmanın mümkün olduğunu bunun dışındaki adımların ise, zaman içinde atıl kalıp etkisizleşerek, yapılmak istendiğimiz nesneliğe yaradığını belirtti.
KURBAN BAĞIŞLARI, 12 ÜLKE’nin 18 NOKTAsına GİTTİ
Hilal Yardım Kuruluşu Başkanı Selami Tok’ da, organizasyon olarak Kurban Kampanyaları ile ilgili verdiği bilgilerde, katkı sağlayan destek veren herkese teşekkür ederek, kendilerine yapılan kurban bağışlarının bu yıl oniki ayrı ülkede, on sekiz noktada bölgelere gönderdikleri teşkilat temsilcileri tarafından ulaştırıldığını ve bunlarla ilgili her kurban bağış sahibinin isimiyle görüntülü kayıtların istemeleri halinde kendilerine ulaştırılacağını bildirdi.
ATİB Genel Merkezi’ndeki Bayramlaşma etkinliği, Ali Açıkgöz yönetimindeki Türk Halk Müziği Korosu ve Avrupa’daki güçlü sesli Halk Müziği sanatçılarımızdan Ahmet Baydaroğlu’nun icra ettikleri irfan Türküleriyle Anadolu havasıyla yaşamalarıyla sona erdi.
Festivalde konuşan YTB Başkanı Abdullah Eren, 1978 yılında Emirdağ’dan Belçika’ya 17 bin civarı, Fransa’ya ise 56 bin kişinin çalışmak için gittiğini belirterek, Belçika’nın, Fransa’nın gelişmesinde Türklerin emeklerinin çok büyük olduğunu kaydetti.
Büyük çoğunluğu Avrupa ülkelerinde yaşayan vatandaşlar yaz aylarının gelmesiyle birlikte tatillerini geçirmek için memleketlerine gelmeye başladı. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) yurt dışında yaşayan vatandaşların yoğun olarak bulunduğu şehirlerde ise Yurt Dışı Vatandaşlar Festivalleri düzenliyor. YTB son olarak vatandaşların yoğun olarak yaşadığı Afyonkarahisar’ın Emirdağ ilçesinde Afyonkarahisar Valiliği ve Belediye Başkanlığı işbirliğinde geniş katılımla festival geçekleştirdi. Festivalde konuşan YTB Başkanı Abdullah Eren, 1978 yılında Emirdağ’dan Belçika’ya 17 bin civarı, Fransa’ya ise 56 bin kişinin çalışmak için gittiğini belirtti.
Belçika'nın, Fransa'nın Gelişmesinde Türklerin Emekleri Çok
200 binden fazla Emirdağlının Belçika’da ve Fransa’da hayatlarına devam ettiğini aktaran Eren, Belçika’nın, Fransa’nın gelişmesinde Türklerin emeklerinin çok olduğunu söyledi. Birinci nesilin çok büyük zorluklar yaşadığının altını çizen Eren “Artık dördüncü nesile ulaşmış durumdayız” dedi.
Ülkemizin eskisine oranla yurt dışında yaşayan vatandaşlarına daha çok sahip çıktığına dikkat çeken Eren “Bunun da temel sebebi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’yi yönetmeye başladığı tarih olan 2002 yılından itibaren vatandaş, insan odaklı bir politika uygulanmasıdır. Türkiye dış ve iç politikasında artık vatandaşı da merkeze alıyor. Artık yurt dışında yaşayan vatandaşlara sadece işçi olarak, döviz getiren olarak bakılmıyor. Aynı zamanda sosyal, kültürel ihtiyaçları olan insanlar olarak bakıyor” şeklinde konuştu.
Belçika'dan, Fransa'dan, Almanya'dan Kalıcı Adımlar Bekliyoruz
Yurt dışında yaşayan vatandaşların Türkiye’ye geldiklerinde onların yanlarında olmaya gayret ettiklerini dile getiren Eren şunları kaydetti: “Artık ırkçılık ve ayrımcılık hususunda Belçika’dan, Fransa’dan, Almanya’dan kalıcı adımlar bekliyoruz. Bu insanlar gece gündüz çalışıyorlar ve terlerini akıtarak çalıştıklarını çocuklarına, torunlarına, ailelerine harcıyorlar. Yurt dışındaki vatandaşlara çok daha fazla sahip çıkmamız lazım. Avrupalı Türkler sizlere mesajımız var. Lütfen bulunduğunuz ülkelerde seçimlere katılalım. Okullardan Türkçe eğitimiyle alakalı talepte bulunalım."
Afyonkarahisar Valisi Kübra Güran Yiğitbaşı da programda “Bulunduğunuz ülkelerde bizleri, Türkiye Cumhuriyeti Devletini en güzel temsil eden gönül elçileri olduğunuzu düşünüyoruz. Gençlerin ülkede bağını kuvvetlendirecek buralarda ilişkisini daha sağlamlaştıracak her türlü şeyi sizlerle projelendirip yapmak için hazırız.” diye konuştu.
Afyonkarahisar Belediye Başkanı Mehmet Zeybek ve Emirdağ Belediye Başkanı Serkan Koyuncu da birer konuşma yaptı. Daha sonra festival kapsamında sanatçı Sinan Akçıl sahneye çıktı.
BERLİN (AA) - Almanya'da yılın en sıcak günü 40,3 santigrat dereceyle Bad Mergentheim-Neunkirchen'de kaydedildi.
Alman Meteoroloji Dairesinden yapılan açıklamaya göre, Bad Mergentheim-Neunkirchen'deki ölçüm bu yılın en sıcak günü olarak kayıtlara geçti.
Baden-Württemberg eyaletindeki elektrik kablolarının aşırı sıcaklar nedeniyle erimesi sonucu bölgede elektrik kesintileri meydana geldi.
Elektrik kesintilerinden 10 bin kişi etkilendi, bölgede trafik ışıkları arızalandı ve internet kesintiye uğradı.
Almanya'da sıcaklık rekoru, 25 Temmuz 2019'da 41,2 santigrat dereceyle Duisburg kentinde kaydedilmişti.
Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) verilerinden yapılan derlemeye göre, Türkiye'den yılın ilk yarısında 97 ülkeye 3 bin 652 ton çay ihraç edildi. Söz konusu ihracattan da 12 milyon 234 bin 737 dolar gelir sağlandı.
Buna göre 2022'nin ilk 6 ayındaki ihracat, 2 bin 585 ton çay karşılığı 10 milyon 277 bin 186 dolar kazanılan geçen yılın aynı dönemine oranla miktarda yüzde 41, değerde yüzde 19 arttı.
Türk çayının en çok satıldığı ülke Belçika oldu
Belçika, Birleşik Krallık ve Almanya en fazla dış satım yapılan üç ülke oldu.
Türkiye'den yılın ilk 6 ayında Belçika'ya 3 milyon 204 bin 386, Birleşik Krallık'a 1 milyon 543 bin 345 ve Almanya'ya 1 milyon 530 bin 657 dolarlık çay satıldı.
Geçen yılın aynı döneminden farklı olarak Kamerun, Gambiya, Eritre, Kenya, Estonya, Mayotte'ye de çay ihraç edildi.
"İhracatımız önümüzdeki dönemde daha üst rakamlara ulaşacaktır"
DKİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Gürdoğan, çay ihracatının 2022'nin ilk yarısını beklentilerin üzerinde artış oranıyla tamamladığını, yılı da aynı yüksek oranlı artışla kapatacağını öngördüklerini söyledi.
Çay ihracatında ülke çeşitliliğine dikkati çeken Gürdoğan, "Son yıllarda ihracat yapılan ülke sayısının artması çay ihracatımızda da önemli artış sağlamakta. Özel sektör firmalarının da yeni inovatif çay türleri geliştirmeye başlamasıyla ihracatımız önümüzdeki dönemde daha üst rakamlara ulaşacaktır" dedi.
Almanya’nın Rheinland-Pfalz eyaleti Eisenberg şehrinde ‘Futbol Bahane, Kardeşliğimiz Şahane’ temasıyla bir turnuva düzenlendi. Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Eisenberg Ayasofya Camii Derneği’nin ev sahipliğinde 21’incisi düzenlenen turnuvada, centilmenlik ve dostluk öne çıktı.
TURNUVA Eisenberg DİTİB Ayasofya Camii Dernek Başkanı Burak Vurgun’un açılış konuşmasıyla başladı. Dostluk ve kardeşliğin önemini anlatan Vurgun, “Bu yıl ‘Futbol Bahane, Kardeşliğimiz Şahane’ temasıyla farkındalık oluşturmak istedik. Öncelikle bütün katılımcı takımları ve futbolcu kardeşlerimi tebrik ediyorum” dedi. Turnuvayı genç sporcular ile futbol takımları arasında dostluk ve kardeşlik bağlarını geliştirmek, birliğe ve karşılıklı dayanışmaya katkı sağlamak amacıyla düzenlediklerini belirten Vurgun, “Sahadaki dostluk ve kardeşliğin toplumun her alanına yansımasını temenni ediyorum. Birlik ve beraberlik adına turnuvanın güzel karşılaşmalara sahne olmasını diliyorum” diye konuştu.
BİRİNCİ MUTSPOR OLDU
Turnuvada Alman ve diğer milletlerden 12 takım ve 200’e yakın sporcu mücadele etti. Neşeli geçen müsabakaların ardından birinci, ikinci ve üçüncülerin yanı sıra gol kralı ve en centilmen takıma kupa verildi. Turnuvada birinciliği Mutspor Eisenberg, ikinciliği Lustadt DİTİB Camii, üçüncülüğü Oggersheim DİTİB Kocatepe Camii, dördüncülüğü ise Speyer UltraAslan takımları elde ederken, centilmenlik kupasını Ingelheim DİTİB Fatih Sultan Camii aldı. Turnuvaya katılan Eisenberg Belediye Başkan Yardımcısı Ender Önder, kupa takdiminde, turnuvada futbolun bahane, dostluk ve kardeşliğin şahane olduğuna bizzat şahitlik ettiğini söyledi. Turnuvaya katılan gençleri tebrik eden Önder, organizasyonda emeği geçen Eisenberg DİTİB Ayasofya Camii Derneği yönetimine teşekkür etti.
BERLİN (AA) - Almanya'nın başkenti Berlin'deki tarihi Brandenburg Kapısı ve Kızıl Saray olarak bilinen belediye binasının gece aydınlatılmayacağı bildirildi.
Berlin Eyalet Başbakanı ve Büyükşehir Belediye Başkanı Franziska Giffey, Alman medyasına yaptığı açıklamada, kamuya ait binaların enerji tasarrufu nedeniyle geceleri aydınlatılmamasından yana olduğunu belirterek, "İçinde bulunduğumuz durumda, enerji tasarrufu için tüm seçeneklerin incelenmesi gerekir. Önceliğimiz acı vermeyen tasarruflardır." dedi.
Giffey, enerji tasarrufu için her fırsatın kullanılması gerektiğini vurgulayarak, "Çocukken odada kimse olmadığında ışıklar sönerdi. Bu çok basit ve yeni bir şey değil." ifadesini kullandı.
Hür Demokrat Partili (FDP) Sebastian Czaja, enerji sıkıntısının yanı sıra elektrik ve gaz fiyatlarındaki artış nedeniyle televizyon kulesi, Brandenburg Kapısı veya Zafer Anıtı gibi kamuya ait yerlerin gece yarısından sonra aydınlatılmamasını önermişti.
„Es freut mich außerordentlich, dass ich Ihnen heute auf Beschluss des
Stadtrates als Zeichen des Dankes und der Anerkennung für die großen und
verbleibenden Verdienste, die Sie sich um Ihre Heimatstadt erworben
haben, die Silberne Stadtplakette verleihen kann. Persönlich erinnere
ich mich gerne an die vielen guten Begegnungen, die ich mit Ihnen in
Ihren verschiedenen Funktionen wahrnehmen durfte und die ich immer als
menschlich, konstruktiv und am Wohl Würzburgs, Mainfrankens und der hier
lebenden Menschen orientiert empfunden habe“, würdigte Oberbürgermeister
Christian Schuchardt im Rahmen einer großen Feierstunde für Claus
Bolza-Schünemann dessen außergewöhnliches berufliches und ehrenamtliches
Engagement. Das Unternehmen Koenig & Bauer hatte rund 140 Gäste, Kunden,
Weggefährten und die Familie eingeladen, um den CEO in den Ruhestand zu
verabschieden.
Der Urururenkel des Firmengründers von Koenig & Bauer habe laut
Schuchardt das Unternehmen in schwierigen Umbruchzeiten weitsichtig am
Markt behauptet. Sein Name sei nicht nur mit 250 Patenten und 27
Erfindungen verbunden, sondern mit den grundsätzlichen Weichenstellungen
bei einem der größten Würzburger Industrieunternehmen, dem er neun Jahre
als Vorstandsvorsitzender diente. Der studierte Elektrotechniker
überzeugte laut Schuchardt zudem als Netzwerker im Ehrenamt: in der
Drucker- und Maschinenbaubranche gilt er bundesweit als Vordenker, für
die IHK Würzburg-Schweinfurt, deren Präsident er war und weitere
Spitzenämter begleitete sowie als Hochschulrat war er ein Mittler
zwischen Wirtschaft und Wissenschaft.
Die lange Aufzählung wäre nicht vollständig ohne den Stifter
Bolza-Schünemann herauszustellen. Engagiert als Vorstand der Dr. Hans
und Benno Bolza-Stiftung und - für die Stadt Würzburg ein besonderer
Segen - als Vorsitzender an der Spitze des Kuratoriums des
Stifterkreises Rosenkavaliere“. Diese Erfolgsgeschichte übernahm der nun
Ausgezeichnete von seinem Vater Hans-Bernhard und begleitete das
Dreispartenhaus, das als solches nicht immer unumstritten war, durch die
nun bald abgeschlossene Generalsanierung und hin zum
Staatstheater-Status. Ohne das Engagement der Rosenkavaliere wären diese
ambitionierten Ziele laut Schuchardt nicht erreicht worden.