Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Autos sind genau dein Ding? Dann ist eine Ausbildung in einem der rund 800 Kraftfahrzeug-Innungsbetriebe in Unterfranken für dich das Richtige – und die Kfz- Innung Unterfranken hat dafür in Zusammenarbeit mit dem bayerischen Kfz-Gewerbe das passen-de digitale Angebot für dich: 

die Online-Plattform www.kfz-ausbildung-bayern.de. 

Damit ist es jetzt noch einfacher, einen Praktikums- und Ausbildungsplatz in einem der Kfz-spezifischen Berufe zu finden: 

page1image60795392.png 

„Auf unserer Ausbildungsplattform findest du alles, was wichtig ist: Umfassende Informationen rund um die verschiedenen Berufe, nützliche Tipps für die Bewerbung – und Betriebe, die ganz in deiner Nähe Ausbildungsplätze anbieten“, sagt Sebas- tian Weckert, 

Ausbildungsberater bei der Kfz-Innung Unterfran- ken. „Einfach nach dem Ort suchen, an dem du deine Ausbildung machen willst, dem Kfz-Innungs- betrieb direkt eine Nachricht schreiben und der Betrieb meldet sich dann bei dir.“ 

Neugierig geworden? Dann gleich bewerben unter 

www.kfz-ausbildung-bayern.de 

 

 

 

 

 

Benzersizliğimizle Biriz … Kansere olan farkındalığı yükseltmek ve kanserin tanı, erken tedavi ve engellenmesine teşvik için her yıl 4 Şubat’ta düzenlenen Dünya Kanser Günü’nde gerçekleştirilen çeşitli etkinliklerle kanser hastalığına dikkat çekildi. “2025-2027 Dünya Kanser Günü” teması “Benzersizliğimizle Biriz” olarak belirlenirken, bu tema ile her bireyin kanserle olan mücadelesinin farklı ve benzersiz olduğu, ancak bu benzersizliklerin aslında birleştirici bir güce sahip olduğu anlatılmak isteniyor. Her bireyin hikayesinin kendine özgü olduğu vurgulanırken, aynı zamanda bu hikayelerin insanları bir araya getirerek, empati ve destek yarattığının anlatılması hedefleniyor.

 

 ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIYOR

Çağımızın en önemli hastalıklarından biri olan kanser, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer alıyor. Dünyada ve ülkemizde yaklaşık her 6 ölümden biri, kanser nedeniyle gerçekleşiyor. Çeşitli genetik ve çevresel faktörlerin etkisiyle bir doku ya da organdaki hücrelerin anormal ve kontrolsüz olarak bölünüp çoğalmasıyla ortaya çıkan kötü huylu kitle olan kanserin erken teşhis edilmesi ise hayat kurtarıyor. Erken teşhis, tümörün vücutta diğer organlara sıçramadan (metastaz yapmadan) önce tedavi edilmesi şansını önemli ölçüde artırıyor. Ayrıca hastalığın, tedavi edilebilir veya yönetilebilir olma ihtimaline de olanak sunuyor. Ailemizde hiç kanser vakası yok, başımıza gelmez demeyelim. Kanser yüzde 90 çevresel, yüzde 10 oranında ise genetik faktörlere bağlı oluşuyor.

 

ORTAYA ÇIKIŞI ÖNLENDİĞİNDE YAŞAM KALİTESİ ARTIYOR, ÖLÜM ENGELLENİYOR

Tütün ve alkol kullanımı, stres, sağlıksız beslenme, bağışıklık sistemi yetersizliği, cinsel yolla bulaşan Human Papilloma Virus (HPV) enfeksiyonu, hareketsiz yaşam tarzı, fazla kilolu veya obez olmak, Hepatit veya diğer kanserojen enfeksiyonlara maruziyet, İyonlaştırıcı ve ultraviyole radyasyona maruz kalma, hava kirliliği, bazı virüs ve bakteriler gibi çevresel nedenler kansere yakalanma riskini artırıyor. Kansere yol açabileceği kanıtlanmış risk faktörlerinin farkına vararak, bunlardan korunulduğunda, ortaya çıkışı önlendiğinde, taramalarla erken teşhis edildiğinde yapılan tedavi yaşam kalitesine çok şey kattığı gibi ölümü de engelliyor. Ülkemizde her bir yıl içinde yaklaşık 175 bin kişiye kanser teşhisi konulurken, Meme, Akciğer, Prostat, Tiroid, Rahim, Kalın bağırsak ve Mide Kanserleri ilk sıralarda yer alıyor.

 

KANSER TARAMALARI ÜCRETSİZ YAPILIYOR
Hiçbir rahatsızlığımız olmasa bile kanserin sinsice ilerleyen bir hastalık olduğunu unutmayıp,

*  40-69 yaş arası kadınlar 2 yılda bir meme kanseri taraması
* 30-65 yaş arası kadınlar 5 yıl da bir rahim ağzı kanseri taraması
*  50-70 yaş arası kadın ve erkekler 2 yılda bir kalınbağırsak kanseri taraması yaptırmalı.

Bu taramalar Sağlık Bakanlığı’na bağlı; Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM), Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM), Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM), Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve Mobil kanser tarama araçlarında ücretsiz olarak yapılıyor.

 

KANSER İLE MÜCADELE OLDUKÇA ZORLU BİR SÜREÇTİR, YIPRATIR

Yorgun hissetme, nefes darlığı, saçlarda dökülme, tükenmiş ve enerjisiz görünüm, baş dönmesi, çarpıntı, ciltte solukluk, bulantı - kusma hissi, iştahsızlık, zihinsel karışıklık, uyku düzeni bozukluğu,  depresif - huzursuz - öfkeli ruh hali, kabızlık, ishal, ödem, kalpte ritim bozukluğu, el - kol - yüz ve karında şişme, basıldığında içe çöken deri, hareketlerde yavaşlama, ciltte renk değişikliği, öksürük ve kanama gibi sorunlar yaşamak istemiyorsak, Cerrahi operasyon, Kemoterapi, Radyoterapi, İmmünoterapi, Hormon tedavisi, Hedefe yönelik biyolojik ajanlarla tedavi, Kök hücre ve kemik iliği nakli olmak zorunda kalmak istemiyorsak yaş aralığımızda olan kanser tarama tetkiklerini yaptıralım, risk faktörlerinden uzak duralım, ortaya çıkmasını daha en başta engelleyelim. Kanser hücreleri büyürken sınır tanımazlar, çevresindeki dokuların ve damarların içine girerler. Sıklıkla metastaz yaparlar. Tedavi edilmeyen ya da tedavisi gecikmiş kanserler ölümcüldür. Erken evrede ve metastaz yapmadan saptanan pek çok kanser türünde ise sağkalım süresi uzundur. Kanser ile mücadele oldukça zorlu bir süreçtir, yıpratır. Onkoloji birimine gitme düşüncesi bile soğuktur. Kanserle mücadele eden herkese şifalar ve sağlıklı günler diliyorum.

 

 

 

 

 

 

 

“Bakıma Muhtaç Yakınlarımızla Nasıl İlgilenmeliyiz?”

Bir yakınımızın bakımıyla ilgilenmek, sevgi ve sorumluluğun bir araya geldiği, zorlukları kadar anlamı da büyük bir süreçtir. Ancak bu süreç, hem bakıma muhtaç kişiler hem de bakım verenler için fiziksel ve duygusal yük oluşturabilir. Yakınlarımızın bağımsızlığını desteklemek ve onlarla etkili bir iletişim kurmak, bu süreci daha sağlıklı ve huzurlu hale getirebilir.

Bağımsızlığı Destekleyin – Yardımcı Olurken Güçlendirin

Yakınlarımız günlük yaşamda desteğe ihtiyaç duysa da, mümkün olduğu kadar bağımsız kalmalarını sağlamak çok önemlidir. En küçük başarılar bile özsaygılarını artırabilir ve kendilerini daha güvende hissetmelerine yardımcı olabilir.

Bakım verenler için ipuçları:

  • Teşvik edin, yerine yapmayın: Yakınlarınızın basit görevleri kendilerinin yapmasına izin verin – giyinmek, sofrayı kurmak veya hafif ev işleri gibi. Sadece gerçekten ihtiyaç duydukları kadar destek sunarak, becerilerini korumalarına yardımcı olun.
  • Net talimatlar verin: Eğer yakınlarınız bir görevi yerine getirmekte zorlanıyorsa, adım adım ve sade bir şekilde anlatın. Onlara yeterli zaman tanıyarak, kendi tempolarında ilerlemelerine izin verin.
  • Takdir edin ve cesaretlendirin: En küçük başarılar bile kutlanmalıdır. Pozitif geri bildirimler ve takdir dolu sözler, yakınlarınızın özgüvenini artırır ve motivasyon sağlar.

Unutmayın, sabır, sevgi ve anlayış, bakım sürecinde en önemli unsurlardır. Yakınlarınıza kendi sınırlarını zorlamadan yardım etmek, onlara hem bağımsızlıklarını koruma şansı tanır hem de sizin için daha dengeli ve huzurlu bir bakım deneyimi sunar.

İletişim Anahtardır – Birlikte Konuşmak, Birlikte Güçlenmek

Bakım süreci, zaman zaman yanlış anlamalar ve gerginlikler yaratabilir. Ancak, açık ve saygılı bir iletişim, hem bakım veren hem de bakım alan kişi için bu süreci kolaylaştırabilir.

Bakım verenler için iletişim ipuçları:

  • Düzenli iletişim kurun: Yakınlarınıza nasıl hissettiklerini, beklenti ve isteklerini sorun. Onları aktif bir şekilde dinleyerek, empati göstermek önemlidir.
  • Saygılı bir dil kullanın: Onların duygularına ve isteklerine saygı gösterin. Buyurgan ya da otoriter bir üslup kullanmaktan kaçının ve eşit seviyede bir iletişim kurmaya özen gösterin.
  • Beden diline dikkat edin: Kelimeler kadar mimikler ve jestler de önemlidir. Yakınlarınızın sözsüz sinyallerini değerlendirin ve onlara anlayışla yaklaşın. Açık ve samimi bir iletişim, karşılıklı güven oluşturarak bakım sürecini daha huzurlu ve verimli hale getirebilir.

 

Bakım süreci, hem fiziksel hem de duygusal yüklerin yoğun olduğu bir deneyim olabilir. Ancak, yakınlarınıza sevgiyle ve sabırla yaklaşarak, onlara sadece fiziksel destek değil, aynı zamanda manevi güç de verebilirsiniz. Bağımsızlıklarını desteklemek ve etkili iletişim kurmak, bu sürecin hem sizin hem de yakınlarınız için daha kolay ve keyifli olmasını sağlayacaktır.

Eğer profesyonel bir yardıma ihtiyacınız varsa, Main Care olarak yanınızdayız! ?

 

Bir yakınımızın bakımıyla ilgilenmek, sevgi ve sorumluluğun bir araya geldiği, zorlukları kadar anlamı da büyük bir süreçtir. Ancak bu süreç, hem bakıma muhtaç kişiler hem de bakım verenler için fiziksel ve duygusal yük oluşturabilir. Yakınlarımızın bağımsızlığını desteklemek ve onlarla etkili bir iletişim kurmak, bu süreci daha sağlıklı ve huzurlu hale getirebilir.

Bağımsızlığı Destekleyin – Yardımcı Olurken Güçlendirin

Yakınlarımız günlük yaşamda desteğe ihtiyaç duysa da, mümkün olduğu kadar bağımsız kalmalarını sağlamak çok önemlidir. En küçük başarılar bile özsaygılarını artırabilir ve kendilerini daha güvende hissetmelerine yardımcı olabilir.

Bakım verenler için ipuçları:

  • Teşvik edin, yerine yapmayın: Yakınlarınızın basit görevleri kendilerinin yapmasına izin verin – giyinmek, sofrayı kurmak veya hafif ev işleri gibi. Sadece gerçekten ihtiyaç duydukları kadar destek sunarak, becerilerini korumalarına yardımcı olun.
  • Net talimatlar verin: Eğer yakınlarınız bir görevi yerine getirmekte zorlanıyorsa, adım adım ve sade bir şekilde anlatın. Onlara yeterli zaman tanıyarak, kendi tempolarında ilerlemelerine izin verin.
  • Takdir edin ve cesaretlendirin: En küçük başarılar bile kutlanmalıdır. Pozitif geri bildirimler ve takdir dolu sözler, yakınlarınızın özgüvenini artırır ve motivasyon sağlar.

Unutmayın, sabır, sevgi ve anlayış, bakım sürecinde en önemli unsurlardır. Yakınlarınıza kendi sınırlarını zorlamadan yardım etmek, onlara hem bağımsızlıklarını koruma şansı tanır hem de sizin için daha dengeli ve huzurlu bir bakım deneyimi sunar.

İletişim Anahtardır – Birlikte Konuşmak, Birlikte Güçlenmek

Bakım süreci, zaman zaman yanlış anlamalar ve gerginlikler yaratabilir. Ancak, açık ve saygılı bir iletişim, hem bakım veren hem de bakım alan kişi için bu süreci kolaylaştırabilir.

Bakım verenler için iletişim ipuçları:

  • Düzenli iletişim kurun: Yakınlarınıza nasıl hissettiklerini, beklenti ve isteklerini sorun. Onları aktif bir şekilde dinleyerek, empati göstermek önemlidir.
  • Saygılı bir dil kullanın: Onların duygularına ve isteklerine saygı gösterin. Buyurgan ya da otoriter bir üslup kullanmaktan kaçının ve eşit seviyede bir iletişim kurmaya özen gösterin.
  • Beden diline dikkat edin: Kelimeler kadar mimikler ve jestler de önemlidir. Yakınlarınızın sözsüz sinyallerini değerlendirin ve onlara anlayışla yaklaşın. Açık ve samimi bir iletişim, karşılıklı güven oluşturarak bakım sürecini daha huzurlu ve verimli hale getirebilir.

 

Bakım süreci, hem fiziksel hem de duygusal yüklerin yoğun olduğu bir deneyim olabilir. Ancak, yakınlarınıza sevgiyle ve sabırla yaklaşarak, onlara sadece fiziksel destek değil, aynı zamanda manevi güç de verebilirsiniz. Bağımsızlıklarını desteklemek ve etkili iletişim kurmak, bu sürecin hem sizin hem de yakınlarınız için daha kolay ve keyifli olmasını sağlayacaktır.

Eğer profesyonel bir yardıma ihtiyacınız varsa, Main Care olarak yanınızdayız!♥

 

 

Melek Armutçi

Main Care Hanau GmbH

Main Care GmbH Evde Bakım Hizmetleri İşletme Müdürü

M. Sc. Halk Sağlığı B. Sc. Bakım Yönetimi Klinik Dışı Solunum Uzmanı

Sağlık ve Hastalık Bakım Hemşiresi

 

PEKİN (AA) - Çin ile ABD arasındaki artan ekonomik ve teknolojik rekabet ve ticari gerilimlerin son kurbanlarından biri de ABD ile dünyanın en büyük internet şirketlerinden Google oldu.

Çin Devlet Piyasa Düzenleme İdaresi, Google hakkında, tekelleşme karşıtı düzenlemeleri ihlal ettiği gerekçesiyle soruşturma başlatıldığını bildirdi.

Şirket hakkındaki soruşturma, ABD Başkanı Donald Trump'ın Çin'e getirdiği ek yüzde 10 gümrük vergisine karşılık olarak Pekin yönetimince alınan bir dizi tedbir kararıyla birlikte duyuruldu.

Google'ın hangi eylemleri nedeniyle soruşturulduğuna dair henüz açıklama yapılmadı.

- Google'a Çin'de erişim yok

İnternette sıkı bir içerik kontrolünün uygulandığı Çin'de, Google'ın ana iş kolu olan arama motoru ve diğer hizmetlerine erişim engeli bulunuyor.

Şirket, Çin'deki temel iş faaliyetini 2010 yılında sonlandırsa da yurt dışına yönelik reklam satışlarından gelir elde ediyor.

The Information internet sitesi, şirketin 2018'de Çin'den elde ettiği gelirin 3 milyar dolara ulaştığını bildirmişti.

Çin hükümeti, Trump'ın tarife artışına karşı bugün bir dizi tedbiri duyurmuştu. ABD'den ithal belirli ürünlere yüzde 10 ila 15 ek gümrük vergisi getirilirken, kritik madenlere ihracat kontrolü uygulanacağı bildirilmişti. Öte yandan, ABD'li hazır giyim grubu PHV ve biyoteknoloji şirketi Illumina, "Çin şirketlerine yönelik ayrımcı uygulamaları" nedeniyle "güvenilmez varlık" listesine alınmıştı.

- Nvidia'ya da anti-tekel soruşturması başlatılmıştı

Çin'de geçen yıl ABD'li çip üreticisi Nvidia hakkında tekelleşme karşıtı düzenlemeleri ihlal ettiği gerekçesiyle soruşturma başlatılmıştı.

Önceki ABD Başkanı Joe Biden'ın çip sektöründe Çin'e getirdiği ilave kısıtlamaların ardından gelen soruşturmanın, Nvidia'nın, İsrailli çip tasarım şirketi Mellanox Technologies'i satın alma sürecinin, Çin'in Anti-Tekel Yasası'nı ihlal ettiği şüphesiyle başlatıldığı bildirilmişti.

Pekin yönetimi, 2023'te, ABD'li hafıza çipleri üreticisi Micron Technologies hakkında siber güvenlik soruşturması başlatmış, soruşturma sonucunda şirketin, kritik altyapı projelerini yürüten Çinli şirketlere çip ve entegre devre satışı yasaklanmıştı.

ANKARA (AA) - Atıcılıkta 2025 Havalı Silahlar Avrupa Şampiyonlar Ligi müsabakaları, İstanbul'da gerçekleştirilecek.

Türkiye Atıcılık Federasyonundan yayımlanan 2025 yılı faaliyet takvimine göre, organizasyon 2-5 Ekim tarihlerinde düzenlenecek.

Atıcılıkta 2025 yılında yapılacak önemli organizyonların tarih ve yerleri şöyle:

Havalı Silahlar Avrupa Şampiyonası (7-13 Mart - Osijek/Hırvatistan)

Ateşli Silahlar ve Plak Atışları Avrupa Şampiyonası (23 Temmuz-7 Ağustos - Chateauroux/Fransa)

Havalı Silahlar Avrupa Şampiyonlar Ligi (2-5 Ekim - İstanbul/Türkiye)

ISSF Plak Atışları Dünya Şampiyonası (8-19 Ekim - Atina/Yunanistan)

ISSF Havalı ve Ateşli Silahlar Dünya Şampiyonası (6-16 Kasım - Kahire/Mısır)

BERLİN (AA) - Suudi Arabistan ve Almanya, Avrupa'ya yıllık 200 bin ton yeşil hidrojen ihracatına yönelik anlaşma imzaladı.

Alman kamu enerji şirketi SEFE tarafından yapılan açıklamaya göre, Suudi şirket ACWA Power ile SEFE arasında, Suudi Arabistan'dan Avrupa'ya 2030'a kadar yıllık 200 bin ton yeşil hidrojen ihracatı için mutabakat zaptı imzalandığı belirtildi.

İmza törenine Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman ile Almanya Maliye Bakanı Jorg Kukies de katıldı.

SEFE, Rus enerji şirketi Gazprom'un ülkedeki eski iştiraki Gazprom Germania'nın (Gazprom Almanya) kamulaştırılmasıyla kuruldu. Almanya, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın ardından yeni enerji kaynakları bulma arayışında hidrojen ithalatına ilişkin Brezilya ve Norveç ile de anlaşmalar imzalamıştı.

- Almanya'nın hidrojen stratejisi

Hidrojen, büyük endüstriyel makinelere, ağır vasıtalara güç sağlamak ve ısıtma için en uygun, sıfır karbonlu yakıt olarak biliniyor.

Hidrojenden enerji üretimi konusunda detaylı bir stratejiye sahip olan Almanya, bunun uygulanması için ülke içinde ve uluslararası çerçevede çeşitli çalışmalar gerçekleştiriyor.

Alman hükümeti, çeşitli yollardan ve kaynaklardan elde edilebilen hidrojenin yalnızca yenilenebilir süreçlerle üretilmesinin sürdürülebilir olduğu görüşü nedeniyle yeşil hidrojeni önceliyor.

Hidrojen araştırmalarını ve diğer ülkelerden hidrojenin tedarikini yoğunlaştıran ülke, yeşil hidrojen teknolojilerinin lideri ve ihracatçısı olmayı da hedefliyor.

LONDRA (AA) - İngiltere Başbakanı Keir Starmer, ülkesi açısından Avrupa Birliği (AB) ve ABD'yle ilişkilerin eşit derecede önemli olduğunu belirterek, "Bu ilişkilerin ikisi de bizim için çok önemli. İkisi arasından birini seçmiyoruz." açıklamasını yaptı.

Starmer, gayriresmi AB liderler zirvesine davet edildiği Brüksel'de NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.

"İngiltere'nin NATO'ya bağlılığı her zamankinden daha güçlüdür." diyen Starmer, NATO'ya ihtiyacın her zamankinden daha fazla olduğunu ifade etti.

Rusya'nın Avrupa için tehdit olduğunu savunan Starmer, Rusya-Ukrayna savaşını hatırlatarak, "Bu savaş sadece Ukrayna'da yaşanmıyor. Bu savaş Ukrayna'ya, oradaki çocuklara ve onların geleceğine karşı bir savaş. Bu yüzden hepimiz onların yanındayız. Bu savaşı bitirmek için çalışıyoruz. Açıkça söylemeliyiz ki barış, güçle gelecek." dedi.

Starmer, Ukrayna'nın savunmasını güçlendirmek için her şeyin yapılması gerektiğine de vurgu yaparak İngiltere'nin Ukrayna'yı desteklediğini kaydetti.

Özellikle Avrupalı müttefiklerin adım atması gerektiğinin altını çizen Starmer, "(ABD Başkanı Donald) Trump, Rusya'ya daha fazla yaptırım uygulama tehdidinde bulundu. Bunun (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin'i sarstığı çok açık. Rus ekonomisinin durumundan endişeli olduğunu biliyoruz. Ben de Avrupalı partnerlerimle baskıyı artırma çalışmalarında bulunmak için buradayım." diye konuştu.

Starmer, Rusya'nın Avrupa ve İngiltere'de casusluk faaliyetlerinde bulunduğunu belirterek, "Rusya, değerlerimizi hedef alarak kıtamızı istikrarsız hale getirmeye çalışıyor." ifadelerini kullandı.

İngiltere'nin milli gelirinin yüzde 2,3'ünü savunmaya harcadığını ve oranı yüzde 2,5'e çıkaracağını belirten Starmer, "Avrupa olarak omuzlarımıza daha fazla yük almalıyız. Çünkü bu bizim taşımamız gereken bir yük." değerlendirmesinde bulundu.

- "AB ve ABD'den birini seçmiyoruz"

Toplantının soru cevap bölümünde Trump'ın uluslararası ticaret alanında aldığı kararlara değinen Starmer, "Önemli olan güçlü ve açık ticari ilişkilerdir. Başkan Trump'la görüşmemin temelinde de bu vardı." dedi.

ABD'nin Ukrayna'ya yardımlarının hayati rol oynadığına da değinen Starmer, "Çünkü bu sadece Ukrayna'nın egemenliği sorunu ya da Avrupa'nın bir sorunu değil küresel güvenlik sorunudur. Yaşananlara bu açıdan bakmak gerek." değerlendirmesini yaptı.

Starmer, AB ve ABD'nin İngiltere açısından eşit derecede önemli olduğunun altını çizerek, "Bu ilişkilerin ikisi de bizim için çok önemli. İkisi arasından birini seçmiyoruz. Bu, İngiltere'nin on yıllardır devam eden tarihi tutumudur." ifadelerini kullandı.

Savunma ve güvenlik alanında Avrupa'yla ve ABD'yle işbirliklerinin bulunduğunu aktaran Starmer, "Bu İngiltere'nin çıkarlarına en uygunudur. Aynı zamanda küresel güvenliğin çıkarları açısından da en iyisi budur." diye konuştu.

 

Saadet Avrupa’dan Genel Başkan Mahmut Arıkan’a Hayırlı Olsun Ziyareti

Saadet Partisi Avrupa Başkanımız Samet Sami Temel ve Başkanlık Divanı üyeleri, Genel Başkan Mahmut Arıkan’a hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Samimi bir atmosferde gerçekleşen ziyarette, Saadet Avrupa teşkilatının çalışmaları ve gelecek hedefleri ele alındı.

Genel Başkan Mahmut Arıkan, Saadet Partisi’nin Avrupa’daki teşkilatlanmasının önemine vurgu yaparak, Başkan Temel ve ekibine başarı dileklerinde bulundu. Ziyaret, karşılıklı iyi niyet temennileri ve hatıra fotoğrafı çekimiyle son buldu.

Saadet Partisi, yurtiçi ve yurtdışındaki teşkilatlarıyla bir bütün olarak çalışmalarını sürdürmeye devam ediyor.

 

Saadet Bielefeld Bölgesi‘nin sabah kahvaltısında konuşan Münster Başkonsolosu Arif Hakan Yeter, Türkiye’deki seçimlere gösterdiğimiz ilgiyi Almanya’daki seçimlere neden göstermiyoruz? diye sordu.

 

Bielefeld ve çevresindeki bazı dernek başkanları ve yönetim kurulu üyelerinin katıldığı kahvaltı programının açış konuşmasını Saadet Bielefeld Bölge Başkanı İlhami Köşker yaptı. Genel bir değerlendirme konuşması yapan Köşker, Bedelli Askerliğin tekrar 1000 Avro olması gerektiği konusundaki tekliflerini dile getirdi.

KAFA ÇATLATIYORUM DEDİĞİM KONU BU

Şu anda siyasi bir parti ile iltisaklı bir kuruluştayız diyerek konuşmaya başlayan T.C. Münster Başkonsolosu Arif Hakan Yeter, „Kafamı Patlatıyorum“ dediği konuyu dile getirdi. Ziyaret ettiği bazı yer ve makamlarda iş insanlarımız ve sosyal alanda çalışma yapan vatandaşlarımız ile alakalı çok güzel intibaalar edindiğini söyleyen Arif Hakan Yeter, seçmen bilincini ortaya koymak gerektiğini dile getirerek şunları söyledi: „Türk vatandaşı Almanya‘da Türkiye‘deki seçim için oy kullanırken, Alman vatandaşı olduğunda neden oy kullanmadığı mevzusu benim için bir mauama. „Kafamı Patlatıyorum“ dediğim konu bu. Neden böyle, niye oy kullanılmıyor? Niye oy kullanmıyor Alman vatandaşı Türkler? İstiyoruz ki, gücümüzü gösterelim, basit bir kitle değiliz, dinamik bir kitleyiz. Ama gel gelelim, siyasette aynı ölçüde temsil edilmiyoruz. Siyasette temsil edilmemeyi, dert etmiyoruz. Hakkımızda alınan kararlardan şikayetci oluyoruz,  ama o kararları düzeltmek için en temel hakkımız olan gidip bir oy atmayı düşünmüyoruz“ dedi.



BEYAZ YAKALI DEDİĞİMİZ KİŞİLER TAZE BİR KAN

Son zamanlarda Türkiye’den gelen eğitimli insanlara da dikkat çeken Yeter, „Beyaz yakalı dediğimiz kitle. Bu kitle Almanya Türk toplumu ile temas kurmuyor veya kuramıyor. Sorduğum zaman bazen onlar burayı suçluyor, bazen de burası orayı suçluyor. Aramıza katılmama konusunda iradeleri var deniliyor veya bizi aralarına almıyorlar, bizi engellemeye çalışıyor diyorlar. Aile içinde açık konuşuyorum, doğrusu yanlışı diye sorgulamıyorum. Bu yepyeni bir kan, adeta ağacı aşılamak gibi çok güzel bir fırsat var elimizde, iyi düşünmemiz gerekiyor. Benim görev bölgemde iki büyük şehir var, Gelsenkirchen ve Bielefeld. Bu akımın geldiği yerler ya orası ya burası. Münster biraz sapa kalıyor. Bu yeni kanın dinamizmi ve içinde bulduğu özgüveni değerlendirmemiz gerekiyor“diye tavsiyede bulundu.

 

Seite 1 von 656