Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
Konstanter Wind über flachem, türkisschimmerndem Wasser, der im Sommer sideshore von links kommt und in der Bucht durch seitliche Berge noch beschleunigt wird, macht Alaçatı zum idealen Spot für Wind- und Kitesurfer aller Könnerstufen.
Bis vor kurzem war Alaçatı noch ein verträumtes kleines Dorf, in dem Fischer, Handwerker und Bauern still für sich lebten und arbeiteten. Heute ist das Örtchen nicht mehr ganz so still, aber dafür voll von vielen begeisterten Windsurfern. Und schon wird es das St. Tropez der Türkei genannt. Denn in Alaçatı gibt es immer das entscheidende Quentchen mehr Wind als anderswo im Aufsteigerland am Bosporus.
Anfänger, Aufsteiger, Speed- und Freestylecracks finden im 500 mal 400 Meter großen, sandigen Stehbereich perfekte Bedingungen und garantierten Lernerfolg. In der zwei Quadratkilometer großen Flachwasserbucht fühlen sich auch bei starkem Wind Anfänger und sogar Kinder absolut sicher. In der Bucht von Alaçatı gibt es für alle Kiteanfänger und –aufsteiger in Luv hinter dem Hafen eine Kitezone, die täglich mit dem Boot angefahren wird. Aber auch darüber hinaus gibt es rund um das nahe gelegene Çeşme diverse faszinierende Spots, die man mit dem Minibus oder dem Roller leicht erreichen kann.
Çeşme wiederum bietet auch für die Tage, wo man den Wind mal für sich sein lässt, eine grandiose Landschaft und Kultur, die zum Erholen und Entdecken viele Gelegenheiten bietet. Der Name Çeşme bedeutet Brunnen, was den vielen Quellen der Gegend geschuldet ist. Von herrlichem blauen Wasser umgeben ist Çeşme mit seinen wunderschönen Anis-, Sesam- und Artischockenfeldern sowie Feigenplantagen sicherlich eine der schönsten Gegenden der Türkei. Und wer den Tag gern in die Nacht verlängert, findet in den vielen Restaurants, Cafés, Bars und Discos auf der Promenade von Çeşme reichlich Möglichkeiten dazu. Auch kulturell gibt es einiges zu entdecken: Eine im 14. Jahrhundert von den Genuesern erbaute und im 16. Jahrhundert von den Osmanen restaurierte Festung etwa, oder die in der Nähe der Festung von Suleiman dem Prächtigen errichtete Karawanserei, die heute ein Hotel ist.
Wer aber von der Kultur der Gegend noch nicht gesättigt ist, der kann von hier aus sehr schnell sehr viel tiefer in die Geschichte eintauchen, wenn er die leicht erreichbaren Orte, die wir alle aus dem Geschichtsunterricht kennen, besucht: Ephesus, Troja, Assos, Pamukkale.
Avrupa Denizlililer Derneği hizmet binasında düzenlenen hayır kahvaltısında, elde edilen gelirle ihtiyaç sahibi 120 öğrenciye tablet aldı. Eğitime destek amacıyla, Denizli Merkez, Pamukkale ve Merkezefendi ilçelerinde ihtiyaç sahibi öğrencilere tablet yardımında bulunuldu.
Tabletleri teslim etmek üzere Denizli’de bulunan Avrupa Denizlililer Derneği Başkanı Ali İnceören,Denizli Valisi Ali Fuat Atik'i makamında ziyaret etti. Vali Atik, desteklerinden dolayı başkan İnceören ve dernek yönetimine teşekkür etti.
Denizli Sosyal Yardımlaşma Vakfı Müdürü Murat Sevinç ile bir araya gelen başkan İnceören, ilçelerde önceden belirlenen ihtiyaç sahibi 120 öğrenciye tabletleri ulaştırılmak üzere teslim etti.
Avrupa Denizlililer Derneği’nin çalışmaları hakkında bilgi veren başkan İnceören, şubat ayında düzenledikleri hayır kahvaltısında elde edilen yardımları daha önce teslim etmeyi planladıklarını ancak pandemi nedeniyle bunu gerçekleştiremediklerini söyledi.
İhtiyaç sahibi öğrencilere desteği daha da büyütmeyi hedeflediklerini kaydeden İnceören, “Pandemi nedeniyle öğrencilerimiz uzaktan eğitim alıyor. Onların eğitim sürecine sağlayacağımız destek yarınlarımıza yapacağımız en güçlü yatırım olacaktır. Avrupa'daki yardımsever hemşehrilerimize, bizlere tabletlerin indirimli alımında aracı olan Pamukkale Tv ailesine, ihtiyaç sahibi ailelere ulaşmamızda bizlere desteklerini esirgemeyen kıymetli Valimize ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı müdürümüze, Avrupa Denizlililer Derneği adına teşekkür ediyorum. Bizler bu projeyi geliştirmek üzere çalışmalarımızı önümüzdeki haftalarda Avrupa’da devam ettireceğiz” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Ankara Büyükelçisi David Satterfield'in katılımıyla Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde Türkiye'ye ait arkeolojik ve etnolojik eserlerin kaçakçılığının önlenmesi ve Türkiye'nin kültür mirasının korunmasına katkı sağlanması amacıyla iş birliği mutabakat zaptı imzalandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa ülkelerinin Ankara büyükelçileriyle Çankaya Köşkü'nde bir araya geldi.. Erdoğan açıklamasında, 'Ülke olarak uzun vadeli bakış açısıyla olumlu gündem oluşturmak ve ilişkilerimizi yeniden rayına oturtmak için hazırız. Brexit ile beraber artan belirsizlik ancak Türkiye'nin Avrupa ailesinde hak ettiği yeri almasıyla giderilebilecektir' dedi. 'Michen ve Leyen'i misafir edeceğiz. Dışişleri Bakanım da 21 Ocak'ta temaslarda bulunacak' diyen Erdoğan, 'Yeni reformların hazırlığı içindeyiz. Son aşamaya gelen çalışmaları yakında kamuoyumuzla paylaşacağız' ifadelerine yer verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle;
Koronavirüs salgını izleri kolay silinmeyecek derin acılar bıraktı. Salgın tüm insanlığın aynı gemide olduğunu bir kez daha hatırlattı. Hiçbir ayrım yapmadan 156 ülkeye, 11 uluslararası kuruluşa tıbbi destek sağladık. 100 bin vatandaşımızı ülkemize getirirken, 38 bin yabancıyı da destek vermek suretiyle ülkelerine gönderdik. Tüm bunları insanlık ailesine karşı kendimizi mesul hissettiğimiz için yaptık. Yardım faaliyetlerimizi bundan sonra da devam ettireceğiz.
Aşı çalışmalarında elde edilen başarılar umudumuzu artırıyor. Aşıyı vatandaşlarımıza gönüllülük esasına dayalı olarak uygulamaya yakında başlıyoruz. İnsan deneyi aşamasındaki yerli aşılarımızı, gerekli onayların ardından milletimizle birlikte tüm insanlığa sunacağız.
Geçtiğimiz yıl çoğu suni olarak üretilen birçok sorunla uğraşmak zorunda kaldık. Stratejik körlük olarak nitelediğimiz tavrın en somut göstergesi Doğu Akdeniz ve Kıbrıs meselesidir. Türkiye 2 konuda da ciddi haksızlıklara maruz kaldı.
Altını çizerek belirtmek isterim ki; Türkiye, Akdeniz'de gerilimden değil barıştan, iş birliğinden, hakkaniyetten yanadır. Yunanistan'ı gerginliği artıracak faaliyetlerden vazgeçmeye davet ediyoruz. 25 Ocak'ta başlayacak istikşafi görüşmeler inşallah yeni bir dönem olacak.
Kıbrıs'ta başarısız olan modelleri tekrar tekrar konuşmak erine yeni modelleri tartışmamız gerekiyor. Millet olarak geleceğimizi Avrupa ile birlikte tasavvur ediyoruz.
Fransa ile ilişkileri yeniden ele alarak gerilim hattından kurtarmak istiyoruz. İki taraf tarafından atılan adımları memnuniyetle takip ediyoruz. 1000 yıldır ortak coğrafyayı paylaşıyoruz. Türk tarihini Avrupa'sız okumak nasıl mümkün değilse, Avrupa tarihini de Türkiye'siz anlamak mümkün değildir.
Yaklaşık 60 yıldır birliğe tam üyelik mücadelesi veriyoruz. Onca çifte standart ve haksızlığa rağmen, tam üyelikten hiçbir zaman vazgeçmedik. 2002 yılında göreve ilk geldiğimizde Kopenhag kriterlerine gerekirse Ankara kriterleri der yolumuza devam ederiz demiştim. Tarihi nitelikte adımlar attık. Anayasamızın 3'te 2'sini değiştirerek, darbe döneminin izlerini büyük ölçüde ortadan kaldırdık.
15 Temmuz gecesi kimi Avrupa liderleri darbeye çanak tutan bir tavır sergilemiştir. Türkiye 15 Temmuz'da Avrupa'dan beklediği desteği göremedi.
Brexit ile artan belirsizlik ancak Türkiye'nin birliğe alınmasıyla giderilecektir.
Türkiye, AB ailesinde hak ettiği yeri almalı.
Türkiye yük olan değil, yük alan bir ülke. Bunu göreceksiniz.
Sadece Suriye kökenli 4 milyon kişiyi misafir ediyoruz. Sınırlarımız dışındaki 5 milyon kişiye düzenli yardım yapıyoruz.
DEAŞ ile mücadele deniyor. Soruyorum Türkiye'den başka onurlu şahsiyetli bir mücadele veren var mı Avrupa ülkelerinde? Gözlerinin yaşına bakmayız. Bu onurlu mücadeleyi veren Türkiye'dir, biz. Açık konuşuyorum. Dost acı söyler gerçeği söyler.
Dağlık Karabağ'da 30 yılda Minsk üçlüsünün başaramadığı verdiğimiz destekle 44 günde başarıldı.
Michen ve Leyen'i misafir edeceğiz. Dışişleri Bakanım da 21 Ocak'ta temaslarda bulunacak. Yeni reformların hazırlığı içindeyiz. Son aşamaya gelen çalışmaları yakında kamuoyumuzla paylaşacağız. Reform-eylem grubunu da toplayarak kapsamlı bir değerlendirme yapacağız. temennim o'dur ki 6 ay gibi bir aralıkla sizlerle de bir araya gelmeyi, önemli görüyorum. Bu toplantıları yapmak suretiyle, çok daha bu münasebetleri güçlendirelim, bu adımları atalım. Sizler de ülkelerinizi enforme edin.
2021-2023 arası AB Ulusal Eylem Planı'nı güncelledik. Bu süreçte sizden gerek Brüksel'e gerek başkentlerinize yapacağınız yönlendirmelerle Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir sayfanın açılmasına destek vermenizi bekliyoruz.