Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Türkiye’nin UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ndeki kültür varlığı sayısı 85’e yükseldi.
 
Erzincan Kemaliye Tarihî Kenti ile MardinMidyat Çevresi (Tur Abdin) Geç Antik ve Ortaçağ Kilise-Manastırları da Dünya Geçici Miras Listesi’ne eklendi.
 
Türkiye’nin 2020 yılında güncellenen listede 83 varlığı bulunuyordu.
 
 
Kemaliye Tarihî Kenti
 
Kemaliye ilçesi, tarihsel süreçte İpek ve Kervan yolları üzerinde bulunan kendisine özgü kent dokusu, mimarisi ve özgün evleri ile öne çıkıyor.
 
Doğayı yapılaşmada temel unsur olarak gören bir anlayışla topografyaya oturan yerleşim, Fırat Nehri’nden itibaren yükselen üç ana sekiden oluşuyor. Fırat Nehri, kentsel mekân kurgusunu ve mimariyi etkilemiş; yerleşim birimleri bu etkiye göre oluşturulmuş ve tasarlanmış durumda.
 
Kemaliye yerleşim bütününün ayrılmaz bir parçası olan ve tüm uzunluğu ile yaklaşık 35 kilometre olan Karanlık Kanyon da nehir tabanı ile vadi kenarı arasındaki kot farkı bin metreye kadar ulaşıyor.
 
Bu haliyle Karanlık Kanyon dünyadaki ilk beş derin kanyon arasında yer alıyor.
 
Karanlık Kanyon, gerek jeolojik yapısıyla, gerekse sert kayaların içinden oyularak inşa edilmiş “Taş Yol” u ile istisnai bir doğal güzelliğe ve estetik öneme sahip.7 kilometre uzunluğundaki Taş Yol, 400-500 metre yüksekliğe sahip büyüklü küçüklü 38 tünelden oluşuyor ve dünyadaki “Tehlikeli Yollar” kategorisinde bulunuyor.
 
Kemaliye yerleşim merkezine 4-5 kilometre uzaklıktaki Dilli Vadisi’nde de eski Türk izlerine rastlanıyor.
 
Dilli Vadisi içerisinde yer alan petroğlifler ve damgalar üzerinde yapılan çalışmalar sonucu elde edilen veriler Türk kültür tarihi açısından önemli bilgiler içeriyor.
 
 
Midyat Çevresi (Tur Abdin) Geç Antik ve Ortaçağ Kilise-Manastırları
           
Hıristiyanlığın erken dönemlerinden itibaren yoğun imar faaliyetinin yaşandığı manastır mimarisinin erken örneklerini sunan Tur Abdin Bölgesi, tarih boyunca Süryani Ortodoks cemaati ile ilişkilendirilebilen yeni ve kendine özgü bir mimari dilin ortaya çıkışına tanıklık ediyor.
 
Bir kireçtaşı plato olan Tur ʿAbdin, çeşitli dönemlere ait yaklaşık seksen köy ve yetmiş manastırın yer aldığı eşsiz bir kültürel peyzaja sahip.
 
 
Seri adaylık için seçilen manastır ve kiliseler ise, Mor Sobo Kilisesi, Meryem Ana Kilisesi (Yoldath Aloho), Deyrulzafaran Manastırı, Mor Gabriel Manastırı, Mor Abai Manastırı, Mor Loozor Manastırı, Mor Yakup Manastırı, Mor Quryaqos Kilisesi ve Mor Azozo Kilisesi.
 
Bazı ortak özelliklere sahip olan ve 6 ile 8’inci yüzyıllara tarihlenen bu yapılar bölgenin karakterinin bir bütün olarak anlaşılmasını sağlıyor. Çevresindeki teraslı üzüm bağları, zeytin ve badem ağaçları ile etkileyici bir peyzaj oluşturuyor.
 
Türkiye’deki farklı inançlara ait zengin kültürel mirasa da önemli bir örnek teşkil ediyor.
Dünyanın en iyi tatil havayollarından biri olan SunExpress, her ayın ilk Çarşamba gününü SunSave günü ilan ederek misafirlerine daha avantajlı fiyatlarla uçma imkânı sunmaya başladı. Bu kampanya ile her ay SunSave gününde SunExpress yolcuları, hava yolunun Türkiye’ye düzenlediği tüm dış hatlar uçuşlarında, bir daha bu kadar uygun fiyata bulamayacakları oldukça avantajlı bilet tarifeleri üzerinden rezervasyon yapabilecek. Yaklaşan SunSave günleri şu şekilde: 5 Mayıs, 2 Haziran ve 7 Temmuz.
 
Çarşamba gününden Cuma gününe kadar 72 saat süresince geçerli olacak bu özel fiyatları her ayın ilk Salı gününde internet sitesi ve mobil uygulama üzerinden duyuracak olan SunExpress, bu kanallar üzerinden geri sayım başlatarak promosyondan yararlanmak için kalan süreyi misafirleriyle paylaşacak. SunSave ile mevcut ücret tarifesine göre çok daha avantajlı fiyatlarla seyahat eden yolcular, aynı zamandaücretsiz bagaj hakkından da yararlanıyorlar.
 
SunExpress Doğrudan Satış Müdürü Michael Schober, “Yolcularımızı ve seyahat acentelerimizi, seyahatlerini SunExpress ile planlamaya teşvik etmek için çalışıyoruz. Nisan ayında Çarşamba günü sunduğumuz SunSave uygulaması, misafirlerimiz tarafından yoğun ilgi gördü. Şimdi de bu uygulamayı her ay tekrar eden bir geleneğe dönüştürmekten dolayı büyük heyecan duyuyoruz” dedi.
YTB ve Hacı Bayram Veli Üniversitesi'nden Alevi-Bektaşi Kültürüne Yönelik İş
Birliği
 
Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı (YTB) ile Ankara Hacı
Bayram Veli Üniversitesi arasında "Alevi-Bektaşi Kültürü" tezli yüksek
lisans programı alanında iş birliği protokolü imzalandı. 
 
YTB Başkanı Abdullah Eren ve Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Yusuf Tekin tarafından imzalanan protokol kapsamında yurt dışında yaşayan
Türk toplumuna mensup vatandaşlara Alevi-Bektaşi kültürünün akademik
çerçevede öğretilmesi ve bu kültürü tanıtacak ve öğretecek nitelikli insan
kaynağı yetiştirilmesi amaçlanıyor.
 
Protokol doğrultusunda Türk Kültürü, Hacı Bektaş Velî ve Alevilik hakkında
evrensel ölçekte bilgi üretmek, üretilen bilgiyi yaymak amacıyla açılan
Alevi-Bektaşi Kültürü Tezli Yüksek Lisans Programı çerçevesinde; YTB
tarafından burs verilecek öğrencilerin iş ve işlemlerinin yanı sıra öğrenci
alımı başta olmak üzere gerekli her türlü ders, seminer, etkinlik,
uygulama/staj gibi çalışmalar yapılması planlanıyor.
 
Protokol imza töreninde konuşan YTB Başkanı Eren, Ankara Hacı Bayram Veli
Üniversitesi ile gerçekleştirilen iş birliği çalışmalarında verimli bir uyum
yakaladıklarını ifade ederek, "Hacı Bayram Veli Üniversitesi'nin bu konuda
kapasitesi çok yüksek. Bizler de faydalanmaya gayret ediyoruz. Bugüne kadar
ki destekleri ve kıymetli iş birliği için Rektörümüz nezdinde tüm
hocalarımıza, üniversitemize teşekkür ediyorum. Bu protokol, diasporamıza
Alevi-Bektaşi kültürünün akademik boyutta öğretilmesi ve bu kültürü
tanıtacak, öğretecek insan kaynağının yetiştirilmesine önemli bir katkı
olurken üniversitemizle iş birliği içinde olduğumuz çalışmalarımıza da ivme
kazandıracak. 2021 yılı UNESCO ve Cumhurbaşkanlığı tarafından Hacı Bektaş
Veli Yılı da ilan edildi malumunuz. Dolayısıyla bu protokolü 2021'de Hacı
Bektaş Veli Yılı'nda hayata geçirmekten de ayrıca mutluyuz." dedi.
 
Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Tekin ise Üniversite
olarak her türlü iş birliğine açık olduklarını belirterek, YTB ile iş
birliği yapmaya devam edeceklerini söyledi. 
 
 
 
Alevi-Bektaşi Kültürü Tezli Yüksek Lisans Programı
 
Programa başvurular Hacı Bayram Veli Üniversitesi Lisansüstü Eğitim
Enstitüsü tarafından alınacak. Başvuruların ön incelemesi Enstitü tarafından
kurulan ve YTB'nin de temsilci gönderdiği komisyonca gerçekleştirilecek. Ön
incelemeyi geçen adaylar da mülakata davet edilecek.
 
Programa başvuru şartları ise şu şekilde;
 
Programa, yurt dışında yerleşik olup aşağıdaki şartların tamamına sahip olan
adaylar başvuruda bulunabilir:
 
a) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için Türkiye dışındaki ülkelerden
birinde oturum hakkına sahip olmak ya da çifte vatandaş veya mavi kart
sahibi olmak,
 
b) Türkiye'deki bir üniversiteden veya YÖK tarafından tanınmış yurt
dışındaki bir üniversiteden lisans derecesine sahip olmak,
 
c) Yeterli düzeyde akademik Türkçe bilgisine sahip olmak,
 
(2) Programa başvuracak adaylarda aranacak ek hususlar şunlardır:
 
a) Lisans diplomalarını yurtdışındaki bir üniversiteden almış olan adaylar
için ALES puanı aranmaz.
 
b) Lisans derecesini Türkiye'de tamamlamış olan Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşı adaylardan programın belirlediği ALES şartını taşıması beklenir.
 
c) Adaylardan başvuru esnasında diploma denklik belgesi istenmez, programa
kaydoldukları tarihten itibaren iki yarı yıl içerisinde diploma denklik
işlemlerinin tamamlanması beklenir. Denklik işlemleri idari süreçlerinde
yaşanabilecek gecikmelerden dolayı öğrenciye ek süre tanınabilir.
ANKARA (AA) - Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Avrupa'da faaliyet gösteren Türk dernek ve sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcilerini kabul etti.
 
Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, Milli Savunma Bakanlığında gerçekleşen kabulde, dernek ve STK temsilcilerine, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Abdullah Eren ve Başkan Yardımcısı Hadi Turus ile AK Parti İstanbul Milletvekili ve Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) eski Genel Başkanı Zafer Sırakaya da eşlik etti.
 
Yurt dışından gelen dernek ve STK temsilcileri arasında şu isimler yer aldı:
"Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel Başkanı Kazım Türkmen, Avrupa Türk İslam Kültür Dernekleri Birliği (ATİB) Genel Başkanı Durmuş Yıldırım, Uluslararası Demokratlar Birliği Genel Başkanı Köksal Kuş, İslam Toplumu Milli Görüş Genel Başkanı Kemal Ergün, Avrupa Ehl-i Beyt Alevi Federasyonu Başkanı Fuat Mansuroğlu, Almanya Türk Federasyonu Genel Başkanı Şentürk Doğruyol, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Avrupa Direktörü Burhan Sağlam, Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) Avrupa Genel Başkanı Cahit Kerenciler, Hayrat Vakfı Avrupa Temsilcisi Mehmet Köroğlu."
- Ahmet Hamdi Akseki Camisi'nde düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu katıldı
- Cumhurbaşkanı Erdoğan:
- "Yıldırım Bey'in gerçekten en önemli, en büyük özelliği tevazu idi, mütevazıydı ve bu tevazudan hiçbir an sapmadı"
  

ANKARA (AA) - Tedavi gördüğü hastanede 86 yaşında hayatını kaybeden eski Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı ve Başbakan, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Üyesi Yıldırım Akbulut için Ahmet Hamdi Akseki Camisi'nde tören düzenlendi.

Törene, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin, Akbulut'un ailesi ve yakınları katıldı.

Öğle namazı sonrası kılınan cenaze namazının ardından Akbulut için helallik istendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, namazın ardından yaptığı konuşmada şunları söyledi:

"Yıldırım Akbulut Beyefendi'yi ebedi aleme, ahirete uğurlamak üzere cenaze namazını kılmış bulunuyoruz. Rabb'im taksiratını hasenata tebdil eylesin, cennetiyle, cemaliyle müşerref kılsın. Yıldırım Bey'in malum devletin bir çok kademelerinde değişik görevleri oldu. En son Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Konseyi'nde beraber çalıştık. Yıldırım Bey'in gerçekten en önemli, en büyük özelliği tevazu idi, mütevazıydı ve bu tevazudan hiçbir an sapmadı. Düşüncelerini, bütün tecrübelerini bizlerle İstişare Konseyi'nde de paylaştı, kendisinden gerçekten çok çok istifade ettik. Rabb'im yar, yardımcısı olsun. Ailesine sabırlar diliyorum, tüm milletimize bu noktada sabırlar temenni ediyorum."

Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ve törene katılanlar, Akbulut için Fatiha okudu. Erdoğan, tören sonunda Akbulut'un ailesine başsağlığı diledi.

Yıldırım Akbulut'un naaşı, defnedilmek üzere Devlet Mezarlığı'na götürüldü.

Corendon Airlines, Avrupa’da yaşayan vatandaşlar için Ramazan ayı ve bayram uçuşlarında büyük bir indirim fırsatı sunuyor. 19 Nisan’a kadar yapılacak rezervasyonlarda toplam bilet fiyatı üzerinden %20 indirim uygulanıyor.
 
Corendon Airlines’ın “Ramazan Kampanyası” ile 9 - 19 Nisan 2021 tarihleri arasında, Türkiye kalkışlı veya varışlı corendonairlines.com veya anlaşmalı acenteler üzerinden yapılan tüm rezervasyonlara %20 indirim uygulanıyor.
 
12 Nisan ile 6 Haziran 2021 tarihleri arasında gerçekleşecek uçuşlar için geçerli olan kampanyada indirim rezervasyondaki tüm yolcuların toplam net bilet tutarı üzerinden hesaplanacak.
 
Biletini gidiş-dönüş al, ekstra %10 indirim daha kazan!
 
Corendon Airlines seyahatlerini gidiş-dönüş planlayanlar için dönüş biletlerinde ekstra % 10 indirim sunuyor. Dönüş biletlerinde sunulan %10 indirimi diğer Corendon Airlines kampanyaları ile birleştirebilir ve daha uygun fiyata konforlu bir seyahat gerçekleştirebilirsiniz.
 
Biletiniz Güvende!
 
Ramazan Kampanyası kapsamında bilet satın alan yolcuların seyahat planlarının veya tarihlerinin değişmesinden de endişe etmesine gerek kalmıyor. Corendon Airlines, Ramazan Kampanyası kapsamında corendonairlines.com web sitesinden ve acenteler üzerinden yapılan tüm rezervasyonlarda, uçuştan 7 gün öncesine kadar cezasız tarih ve hat değişikliği yapabilme imkanı sunuyor.
 
Corendon Airlines’ın sunduğu kampanyalar hakkında daha detaylı bilgi ve rezervasyon için corendonairlines.comweb sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Türk Hava Kurumu (THK) Uçuş Akademisi Genel Müdürü Özgür Hayatoğlu, Selçuk Üniversitesi (SÜ) Rektörü Prof. Dr. Metin Aksoy’u ziyaret etti. Ziyarette, THK Uçuş Akademisi ile Selçuk Üniversitesi arasında iş birliği protokolü imzalanması, pilotaj eğitimi ve sivil havacılığın yaygınlaştırılması konularında istişarede bulunuldu.
 
Rektörlük makamında gerçekleştirilen ziyarete, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emrullah Eken, Üniversite Genel Sekreteri Prof. Dr. Kamil Beşoluk, SÜ Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü Prof. Dr. Özdemir Koçak, THK Uçuş Akademisi Pazarlama Sorumlusu Beste Susam ile SÜ Sürekli Eğitim Merkezi yöneticileri eşlik etti.

Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Aksoy yaptığı konuşmada ziyaretten duyduğu memnuniyeti belirterek, Üniversite bünyesindeki uçuş akademisi ve ilgili akademilerde gelişimin THK destekleriyle daha güçlü olacağını söyledi. THK Uçuş Akademisinin bilgi birikimi ve donanımlarının havacılık alanıyla yeni tanışan üniversitelerin yönlendirilmesi açısından oldukça önemli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Aksoy, “Eğitimlerin sağlanması noktasında havaalanlarının kullanıma açtırılmasına yönelik destekleriniz, bizler için oldukça önemli. Bizler bu alanda yeni başlıyoruz. Türkiye’de de yeni bir trend olarak yavaş yavaş ön plana çıkmaya başladı. Bireysel uçak ve sivil havacılığın yaygınlaştığı Avrupa ve Amerika’nın ardından, Türkiye’de de yavaş yavaş sivil havacılık alanına ilgi arttı. Üniversite olarak bu alana da destek vermeye çalışıyoruz. Pilotaj eğitimleri ve sertifikasyona oldukça talep var. Selçuk Üniversitesinde de bu konuda bir merkeze dönüşmeyi hedefliyoruz.” diye konuştu. 

THK Uçuş Akademisi Genel Müdürü Özgür Hayatoğlu ise bir şehir açısından çok sayıda havaalanına sahip olma ve bu alandaki kabiliyetleri kazanabilmenin önemli değerler olduğunu aktardı. Türkiye’de sivil havacılığın gelişimi için çalıştıklarını dile getiren Hayatoğlu, “Yurt dışında 8-10 milde bir sportif havaalanı, küçük havaalanı, büyük havaalanı, kapasiteleri, küçük uçak kategorisindeki uçak sayılarının inanılmaz dereceye ulaştığını söylemek mümkün. Türkiye adım adım bu anlamda gelişiyor. Havacılık alanında biraz zorlanıyoruz. Bazı sistemin önünü açabilmek için gerçekten çok mücadele etmeniz gerekiyor. Havacılık da bunlardan bir tanesi. Biz havacılar yılmadan bu mücadeleyi vereceğiz. Biz bu işe aşığız. Ülkemizin geleceğinin de burada olduğunu görüyoruz. Umarım hep birlikte iyi işler yaparız. Selçuk Üniversitesinin böyle bir alanda var olmasından, faaliyete geçiyor olmasından çok mutluyuz. THK adına bizleri çok sevindirdi. Elimizden de ne geliyorsa destek olmaya tamamıyla hazırız.” ifadelerini kullandı.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Anıtkabir'i görme hayalini gerçekleştirdiği 9 yaşındaki Yüksekovalı Hira ve ailesi ile bir araya geldi.
 
Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde yaşayan Mehmet Şerif Karahan, Anıtkabir'i görmek isteyen kızı Hira için kardan benzerini yapmış, görüntülerden etkilenen Bakan Akar da küçük Hira ve ailesini Anıtkabir'i görmek üzere Ankara'ya davet etmişti.
 
Akar'ın daveti üzerine ailesi ile Ankara'ya gelerek hayaline kavuşan ve Anıtkabir'i ziyaret eden Hira, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile bir araya geldi. Milli Savunma Bakanlığında gerçekleşen görüşmede Hira ve 3 yaşındaki kardeşi Muhammed ile Bakan Akar arasında renkli diyaloglar yaşandı.
 
Derslerinin nasıl olduğunu soran Akar'a "Çok iyi." diyen Hira, Anıtkabir'i nasıl bulduğu yönündeki soruya da "Anıtkabir çok güzel. Çok beğendim." yanıtını verdi.
 
Küçük kızın, "Atatürk vefat etti, şimdi siz bizi koruyorsunuz teşekkür ederim." demesi üzerine Bakan Akar, "Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Mehmetçiğimiz bizleri koruyor. Kötü adamlara karşı mücadele ediyoruz. Niçin? Bütün çocukların rahat ve huzur içinde okula gidebilmesi, yaşayabilmesi ve oynayabilmesi için." diye konuştu.
 
İki kardeşle de yakından ilgilenen Akar, baba Mehmet Şerif Karahan ile anne Elif Karahan'ı yetiştirdiği evlatlardan dolayı tebrik etti.
 
Baba Karahan da davetinden dolayı Akar'a teşekkür ederek, "Hiç aklımıza buralara gelmek, Anıtkabir'i görmek gelmezdi. Bunun olabileceğini düşünmüyorduk. Sayenizde buralara geldik. Sizleri çok seviyoruz. Bizim için yeriniz ayrı. Bizleri kabul etmenizden dolayı çok mutlu, gururluyuz." dedi.
 
"Atatürk" şiirini okuyan Hira daha sonra boyadığı Anıtkabir resmini Bakan Akar'a hediye etti.
 
Bakan Akar da ziyaretin sonunda çeşitli hediyeler sunduğu Hira ve kardeşi Muhammed'in tablet bilgisayarlarının olmadığını belirtmesi üzerine bilgisayar hediye edilmesi talimatı verdi.
 
(AA)
ANKARA (AA) - İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisince düzenlenen "Türk Milliyetçiliğine Adanmış Bir Ömür: Vefatının 24.Yılında Başbuğ Alparslan Türkeş" konulu konferansa katıldı.
 
Otelde düzenlenen konferansın açılışında saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın seslendirilmesinin ardından MHP'nin kurucu Genel Başkanı merhum Alparslan Türkeş ve tüm şehitler için Kur'an-ı Kerim okundu. Türkeş'in askerlik ve siyasi hayatından kesitleri içeren video gösterildi.
 
İYİ Parti Siyaset Akademisi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Akalın'ın moderatörlüğündeki konferansta emekli öğretim üyesi ve yazar Prof. Dr. İskender Öksüz, Türkolog ve yazar Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, yazar Habib Yalçın ile ABD'den çevrim içi programa katılan Türkeş'in kızı Dr. Ayyüce Türkeş Taş, Türkeş'in fikirleri ve hayatından kesitler paylaştı.
 
Konferansta konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, Alparslan Türkeş ile uzun süre çalışma fırsatı bulamadığını belirterek, Türkiye ile ilgili anılarını anlattı.
 
Akşener, "Allah Başbuğumuzdan razı olsun. Mekanı cennet olsun. CHP'de politika yapabilirdi, Demokrat Partide, sonraki Adalet Partisinde politika yapabilirdi ama o tam tersine bir yolculuğu tercih etmiş ve salonu dolduran herkesin üzerinde manevi bir emeği olmuştur." diye konuştu.
 
Konferansın ardından Akşener, konuşmacılara plaket takdim etti.
- İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz:
- "Terör örgütleri, beyinlerini yıkadıkları zavallı tetikçiler üzerinden Mehmet Selim Kiraz gibi müstesna değerlerimizi hedef alarak amaçlarına kısa yoldan ulaşmayı planlamışlardı. Asla başaramadılar, başaramayacaklar"
- Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın babası Hakkı Kiraz:
-"Bir tane Mehmet Selim gelir ama binlerce Mehmet Selim doğarız. Rabb'im sizlere zeval vermesin. Ben her birinizi birer Selim gibi görüyorum"
 

İSTANBUL (AA) - İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz, "Terör örgütleri, beyinlerini yıkadıkları zavallı tetikçiler üzerinden Mehmet Selim Kiraz gibi müstesna değerlerimizi hedef alarak amaçlarına kısa yoldan ulaşmayı planlamışlardı. Asla başaramadılar, başaramayacaklar." dedi.

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın, 46 yaşında, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'ndaki makam odasında, görevi başında terör örgütü DHKP-C üyelerince şehit edilmesinin üzerinden 6 yıl geçti.

Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın görev yaptığı Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda, koronavirüs salgını için tedbirlerin alındığı, mesafe kurallarına uyulduğu bir anma töreni düzenlendi. 

Milli şair Mehmet Akif Ersoy'un, "Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber, sana avucunu açmış duruyor peygamber" sözlerinin yazılı olduğu dev bir pankartın asıldığı c kapısı atrium alanında düzenlenen törene, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz ve İstanbul Adalet Komisyonu Başkanı Okan Albayrak ile adliyede görevli cumhuriyet başsavcı vekilleri, savcı ve hakimler katıldı. İstanbul 1 ve 2 nolu Baro Başkanları ile adliye personelinin de yer aldığı törende, şehit savcının babası Hakkı Kiraz da her sene olduğu gibi hazır bulundu. 

- Başsavcı Yılmaz: "Hakim-savcı cübbesi ateşten bir gömlek"

  Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan törende bir konuşma yapan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz, "Öyle bir meslek icra ediyoruz ki, hakim-savcı cübbesinin ateşten bir gömlek olduğunu her an hissedebiliyoruz. Sorumluluğu ağır, yükü büyük. Adalet savaşçısı, hem masumun hakkını koruyacak ve hem de suçlunun hak ettiği şekilde cezalandırılmasını sağlayacak. Bu yük hepimizin omuzlarında. Ben bu vesileyle ülke genelinde özveriyle çalışan, meslek onurunu taşıyarak milletimize adalet hizmeti götüren, tüm yargı mensuplarını saygıyla selamlıyorum." ifadelerini kullandı.

Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın her zaman onur duyacakları mesleklerinin en şerefli mensuplarından biri olduğunu ve burada her an onun anılarıyla yaşadıklarını kaydeden Yılmaz, "Göreve başlar başlamaz savcımızın şehit edildiği odasını ziyaret ettik. Koltuğu, çalışma masası, ajandası, çok sevdiği 56 numaralı forması...Odadaki her bir parça eşyası onun hatırasını bugüne taşıyordu. Zamanın durduğu bu mekanda Selim kardeşimizin bizleri gördüğünden, duyduğundan, duygularımızı hissettiğinden şüphe etmiyoruz." diye konuştu.

Başsavcı Yılmaz, Kiraz'ın şehit edilmemesi halinde 23 yıllık mesleki tecrübesiyle aralarında olacağını ve 2015 yılı Mart ayının son günü evinden çıkıp Adliye'ye geldikten sonra sabah çıktığı yuvasına bir daha dönemediğini anlatarak, şöyle devam etti:

"O sabah evden çıkarken, eşi ve çocuklarıyla son kez vedalaşmıştı. Kendisi başta olmak üzere, ailesi de arkadaşları da hain terör örgütünün kendisini hedef alan alçak planından haberdar değillerdi. Kendisi de Allah'ın takdir ettiği ömrü yaşadı. Ne bir nefes az, ne bir nefes fazla. Biz buna inanıyoruz.

Mehmet Selim Savcımız, buraya gelene kadar, Erzincan Çayırlı, Karaman Kazımkarabekir, Iğdır, Osmaniye ve Gaziosmanpaşa adliyelerinde çalıştı. Elinden gelenin en iyisini yapan, bilgi ve tecrübesiyle herkese örnek bir hukuk adamıydı. Bunun yanında başka meziyetlerinin de olduğunu biliyoruz. Selim kardeşimiz daha ilkokul 5. sınıfa giderken, okuldan fırsat buldukça evlerinin karşısındaki terziye gidip yardım ediyor, kendi harçlığını çıkarıyormuş."

Şehit savcının aynı zamanda iyi bir hattat olduğunu ve baba evi Mersin'de kurduğu bir ahşap atölyede çalışmalar yaptığını da anımsatan Yılmaz, "Şehit savcımızın işindeki disiplini, nizam ve intizamı, örnek iddianameleri sanırım onun böylesi sanatçı ruhu ve zarafetinin eseriydi. 'Samimi, temiz, kusursuz' gibi anlamları taşıyan 'Selim', sadece onun adı değil, kişiliğini, davranışlarını yansıtan bir vasıf idi." dedi.

-"Asla başaramadılar, başaramayacaklar..."

Mehmet Selim Kiraz ile birlikte İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde okuduklarını ve sınıf arkadaşı olduklarını da aktaran Yılmaz, terör örgütleriyle ilgili de şunları dile getirdi:

"Hangi ad altında faaliyet gösterirse göstersinler, terör örgütleri en nihayetinde korku ve panik oluşturarak, nefret ve düşmanlığı körükleyerek birliğimize ve kardeşliğimize zarar verdikleri ölçüde başarılı olurlar. Terör örgütleri, beyinlerini yıkadıkları zavallı tetikçiler üzerinden Selim Kiraz gibi müstesna değerlerimizi hedef alarak amaçlarına kısa yoldan ulaşmayı planlamışlardı. Asla başaramadılar, başaramayacaklar. İşte görüyorsunuz, burada İstanbul Adalet Sarayında hep birlikte, bir ve beraberiz. Bizler bugün burada toplandık ve el ele vererek daha da kenetlendik. Onların hain planlarına asla alet olmadık, kardeşliğimizi bozmalarına izin vermedik, bundan sonra da izin vermeyeceğiz."

Mehmet Selim Kiraz'ın şehadetine yol açan olayın adli süreci hakkında da bilgi veren Yılmaz, İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda iki sanığın müebbet hapse, diğer üç sanığın da çeşitli hapis cezalarına mahkum edildiğini, cezaların kesinleştiğini ve dokuz firari sanık hakkında yargılamanın devam ettiğini hatırlattı.

Bir adalet şehidi olarak Kiraz'ın kendilerine bıraktığı emaneti hiçbir zaman unutmayacaklarını ve adaletin tecellisi için güçleri yettiği kadar gayret edeceklerini de vurgulayan Yılmaz, "Kendisinin biz meslektaşlarına bıraktığı en büyük miras budur. Bu vesileyle, başta Selim kardeşimiz olmak üzere, tüm adalet şehitlerimize Allah'tan rahmet, geride bıraktıklarına sabırlar diliyorum." ifadelerini kullandı.

- Şehit babası Kiraz: "Her birinizi birer Selim gibi görüyorum"

Şehit babası Hakkı Kiraz da, 6 yıl önce bugün yine burada beraber olduklarını ve ama o günün kendileri için, bütün Türkiye için çok karanlık bir gün olduğunu belirterek, "Fakat elhamdülillah o gün beraberdik, ondan sonra da beraber olduk, bugün de beraberiz. Ne mutlu bizim bu beraberliğimize. Bizler böyle beraber olduktan sonra ölüsüne ve dirisine saygılı bir milletin ferdi olduktan sonra inşallah sırtımız yere gelmez. Rabbim sizleri muhafaza etsin, Allah sizleri korusun, devletimize milletimize zeval vermesin." dedi. 

 Evlat acısının çok zor olduğunu ancak her şeyin bir bedeli olduğunu aktaran Kiraz, şöyle devam etti:

"Biz bu milletin bir ferdi isek, bu değerli vatanda yaşıyorsak, mutlaka bir bedeli vardır. Herkes bunu iyi bilmelidir ama bu vatanımızın da bir değeri ve bedeli vardır. Nedir o bedel? O bizim şu bedenimizdeki canımız ve damarımızdaki kanımızdır. Söz konusu vatanın bütünlüğüyse, bu milletin birlik ve beraberliğiyse eğer kasıt bunaysa, bizim bedenimizdeki canımızın ve damarımızdaki kanımızın ne değeri vardır? Bir tane Mehmet Selim gelir ama binlerce Mehmet Selim doğarız. Rabbim sizlere zeval vermesin. Ben her birinizi birer Selim gibi  görüyorum. Hepinizi seviyorum. Sizler olduktan sonra elbette ki bu vatan için öleceğiz. Söz konusu vatansa ölün bizim için şereftir, gururdur, namustur, onurdur. Ama bu ülkenin birlik ve beraberliğine kast eden o hainler için de herkes bunu çok iyi bilsin ki ölümdür, korkudur, kabustur, namertliktir."

- Adalet Bakanı Gül'ün mesajı: "Terör, bu ülkenin yargısını asla yıldıramayacak"

Yapılan konuşmaların ardından törende Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün gönderdiği mesaj okundu. 

Savcı Kiraz'ı, 6 yıl önce menfur bir terör saldırısında kaybetmenin acısını halen yüreklerinde derinden hissettiklerini belirten Gül, mesajında, "Merhum Cumhuriyet Savcımız Mehmet Selim Kiraz, görevini her zaman hakkıyla yerine getirmiş, hukuku, adaleti canı pahasına savunmuştur. Ona kurşun sıkan teröristler, aslında ülkemizin bölünmez bütünlüğünü ve demokratik hukuk devletimizin ayrılmaz parçası olan yargıyı hedef almıştır. Adaletsizliği ve hukuksuzluğu hakim kılmak isteyenlere karşı tıpkı Mehmet Selim Kiraz savcımız gibi, canımız pahasına da olsa mücadelemizden asla taviz vermeyeceğiz." ifadelerini kullandı.

Gül, mesajında şu değerlendirmeyi yaptı:

"Milletimizin aydınlık geleceğini, vatanımızın bağımsızlığını ve bölünmez bütünlüğünü, terör örgütlerine karşı hukuk çerçevesi içerisinde koruma azmimiz, direncimiz ve kararlılığımız her geçen gün daha da artmaktadır. Adı, amacı, hedefi ne olursa olsun terör örgütleri bu ülke üzerindeki kirli planlarını hiçbir zaman hayata geçiremeyecek, terör, bu ülkenin yargısını asla yıldıramayacak ve yolundan asla döndüremeyecektir. Terör örgütleri yok olmaya, lanetlenmeye mahkumdur. Onlarla kahramanca mücadele eden şehitlerimizin adı ve aziz hatırası ise her zaman kalbimizde yaşamaya devam edecektir.

Mehmet Selim Kiraz'ın adı da, hem kalbimizde hem de ülkemizin birçok kurum ve kuruluşunda yaşamaya devam edecek, şehit savcımızı her zaman hayırla, duayla ve rahmetle yad edeceğiz. Bu vesileyle, merhum Cumhuriyet Savcımız Mehmet Selim Kiraz'a ve görevi başında şehit edilen bütün adalet teşkilatı mensuplarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. "

- Çalışma masasına karanfiller bırakıldı

Yapılan konuşmaların ardından törendekiler, İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın görevi başında terör örgütü DHKP-C üyelerince şehit edildiği adliyenin 6. katındaki makam odasına geçti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz ve beraberindekiler, Kiraz'ın fotoğrafı ile isminin yer aldığı çalışma masasına çelenk ve karanfiller bıraktı. İstanbul Adalet Komisyonu Başkanı Okan Albayrak ve başsavcı vekilleri ile şehit babası Hakkı Kiraz da, çalışma masasına karanfil bıraktı.

Bu arada adliyedeki anma törenine katılanlar, şehit savcı Kiraz'ın Eyüp Sultan Mezarlığı'ndaki kabrini de ziyaret etti. Savcı ve hakimlerin hazır olduğu Kiraz'ın kabri başında Kur'an-ı Kerim okundu.