Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

KÖLN (AA) - Almanya Dışişleri Bakanlığı, Uluslararası Adalet Divanının (UAD) İsrail'in Filistin topraklarını işgalini hukuka aykırı ilan eden danışma görüşüne saygı duyduklarını, uluslararası hukukun yükümlülüklerine uygun hareket edeceklerini ve uygulanmasını tam olarak destekleyeceklerini bildirdi.

Almanya Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada uluslararası hukukun uluslararası düzen ve güvenliğin temeli olduğu vurgulandı.

 

"Hukukun olmadığı yerde barışa ulaşmak mümkün değildir." ifadesine yer verilen açıklamada şunlar kaydedildi:

"Uluslararası Adalet Divanının iki ay önceki görüşü geniş kapsamlıdır ve önemli bir rehberlik sağlamaktadır. Bölgedeki statükonun devam edemeyeceğini açıkça ortaya koymuştur. Alman hükümeti de İsrail'in işgal altındaki topraklarda uyguladığı yerleşim politikasının uluslararası hukuku ihlal ettiğini ve iki devletli çözüme giden yolu tıkadığını defalarca vurgulamıştır. Uluslararası Adalet Divanının görüşüne saygı duyacak, uluslararası hukukun yükümlülüklerine uygun hareket edecek ve uygulanmasını tam olarak destekleyeceğiz."

Açıklamada, "Müzakere edilmiş iki devletli bir çözüm, Orta Doğu'da sürdürülebilir bir barışa ulaşmanın tek yoludur ve bu nedenle Alman dış politikasının değişmez bir hedefi olmaya devam etmektedir. Bunu sadece bölgedeki ortaklarımıza değil aynı zamanda ilgili Birleşmiş Milletler kararlarında da defalarca vurguluyoruz. İsrail'in meşru güvenlik çıkarlarını korumanın tek yolu budur. Filistinliler de ancak bu şekilde kendi devletlerinde güvenlik ve onur içinde yaşayabilirler." ifadeleri kullanıldı.

Bakanlığın açıklamasında dün oylamaya sunulan karar tasarısının birçok önemli noktada UAD görüşünün ötesine geçtiği belirtilerek "Örneğin, işgalin sona erdirilmesi için gerçekçi olmayan bir son tarih belirlemekte ve sürdürülebilir bir çözümün taraflar arasında doğrudan müzakereleri gerektirdiğini kabul etmemektedir. Ayrıca karar, İsrail'in meşru güvenlik çıkarlarına değinmemekte ve meşru müdafaa hakkını yeterince dikkate almamaktadır. Bu nedenlerle Almanya, diğer bazı ortaklarımız gibi, karar tasarısı oylamasında çekimser kalmıştır." değerlendirmesinde bulunuldu.

 

- UAD'nin İsrail'in Filistin'i işgaline ilişkin danışma görüşü

UAD Başkanı Lübnanlı Yargıç Nawaf Salam, 19 Temmuz'daki halka açık oturumda İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarına ilişkin danışma görüşünü açıklamış, işgal altındaki Filistin topraklarının parçalanmış ayrı bölgeler değil "tek bir bölgesel birim" olduğunu bildirmişti.

İsrail'in Gazze'de işgalci güç konumunda bulunduğunu belirten UAD, Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da da işgalci olduğunu ortaya koymuştu.

UAD, ayrıca İsrail'in Filistin topraklarındaki işgaline "en kısa sürede son vermesi" gerektiğini vurgulayarak, tüm devletlerin de İsrail'in işgal ettiği topraklardaki varlığını hukuki olarak tanımama, yardım veya destek sağlamamakla "yükümlü bulunduğunu" kaydetmişti.

 

BERLİN (AA) - Almanya'da aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partili (AfD) siyasetçi Lena Kotre, Brandenburg eyalet seçimlerinde seçmenlere bir savunma aleti olan ve bazı ülkelerde silah kategorisine alınan "kubotan" dağıtacağını belirtti.

Lena Kotre, sosyal medya platformu X'ten yaptığı açıklamada, seçmenlerine kendilerini koruma amaçlı kalem görünümlü metal bir savunma aleti olan "kubotan" hediye edeceğini bildirdi.

 

Eyalet meclisi seçiminde yarışan Kotre, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:

"Her gün bıçaklı saldırılar ve kavgalar duyuyoruz. Hükümetin ne yapmamız gerektiğini söylediğini hatırlıyor musunuz? Kusmak zorundaymışız gibi davranmalı, şarkı söylemeli, alkışlamalı veya tıbbi bir acil durumunuz varmış gibi davranmalıymışız. Hepsi saçmalık. Çözüm bende. Kubotan ile mücadele edebilirisiniz. Etkinliklerime katılıp bundan bir tane alın ve kendinizi savunmaya hazır olun."

 

Avustralya, Kanada, İsviçre gibi bazı ülkelerde silah kategorisine sokulan "kubotan", Almanya'da henüz aynı kategoride bulunmuyor.

Tükenmez kaleme benzeyen yaklaşık 13 santimetre uzunluğunda sert metal çubuk olan "kubotan"ın yuvarlak bir ucu bulunuyor.

"Kubotan", vücuttaki basınç ve sinir noktalarına vurarak karşı tarafı etkisiz hale getirmek amacıyla kullanılabiliyor.

 

KÖLN (AA) - Almanya'nın Köln kenti yakınlarındaki Brühl'de inşa edilen İslam Toplumu Milli Görüş'e (IGMG) bağlı Brühl Camisi'nin açılışı dualarla yapıldı.

Cami ve sosyal tesislerden oluşan külliyeyle 8 bin metrekare alan üzerine 8 yılda inşa edilen camide, aynı anda bin kişi namaz kılabilecek.

Dualarla başlayan açılış törenine Türkiye'nin Köln Başkonsolosluğu Muavin Konsolosu Hikmet Armağan, IGMG Genel Başkanı Kemal Ergün, Brühl Belediye Başkanı Dieter Freytag, IGMG Brühl Camisi Dernek Başkanı Mehmet Kara, diğer din temsilcileri, IGMG yetkilileri ve çevre sakinleri katıldı.

IGMG Genel Başkanı Ergün, burada yaptığı konuşmada, şehrin yerel yöneticileri ve bağışçılar başta olmak üzere, caminin yapımında emeği geçenlere teşekkür etti.

Ergün, "Arkamda gördüğünüz bina sadece ibadethane değil, insanların yaşadığı ve yaşattığı yerdir. Bunun için Allah'a ne kadar teşekkür etsek azdır. Kuruluşumuz adına ve kendi adıma bu güzel dini mekanın görünen ve görünmeyen destekçilerine bir kez daha teşekkür etmek istiyorum." dedi.

Konuşmaların ardından dualar eşliğinde kurdele kesilerek caminin açılışı yapıldı.

 

 

 

 

 

 

 

İnsanlığın gelecekte su sıkıntısı olacağını konuştuğumuzda hepimiz irkiliyoruz. Ancak birileri var ki yıllardır bu konuda sessizce hizmet ederek, Afrika’nın arka planını yenmeye çalışıyor. Açtıkları su kuyuları ile insanların en önemli ihtiyacı olan suya kavuşmalarını sağlayan IMG - Uluslararası Millî Görüş Yardım Organizasyonu Başkanı Yakup Özdogru, Ayhaber’e yaptığı açıklamada, “İnsanın insan için yaptığı iyilik, tüm insanlık için yakışmalıdır. İnsanlık ölmeyecekse, bu önemli dilek için biz imkanı olanlar da bu dileklerden geri durmamalıdır. Su kuyusu sevabı sizi sevindirir, Muhtaç Afrikalıları ise hayata bağlar” şeklinde kalpleri titreten bir açıklama yaptı.

 

Yakup Özdoğru bu güne kadar tecrübeleri ile açıklamalarda bulunan Yakup Özdogru, “Su Kuyusu” projesi ile ilgili olarak şu bilgileri verdi:

Su Kuyusu Projesi Yaşayan tüm canlıların sudan yaratılmış olmalarına rağmen, dünyada temiz içme suyuna ulaşamayan yüz milyonlarca insanın varlığı, zenginlik ve bolluk içinde yaşayan bizlerin üzerine ciddi bir sorumluluk yüklemektedir. Bu insani ve ahlaki sorumluluğu yerine getirmek adına IMG Uluslararası Yardım Organizasyonu olarak, dünyada temiz içme suyuna ulaşamayan mazlumları, yaşayan her canlı gibi en temel ihtiyaçları olan suya kavuşturmayı bir görev edindik. Bu konuda sizlerin bağışları oranında çok ölçekli projeler oluşturmaktayız. Siz değerli yardımseverlerin bağışlarıyla mağdur insanların temiz içme suyuna kavuşmalarına vesile olmaktayız.

 

Su kuyularının yapım aşamasındaki masraflar, temiz içme suyunun bulunacağı derinliğe, ülkedeki inşaat malzemelerinin fiyatına, bu malzemelerin taşınmasına (bu bazen yolu olmayan bölgeleri gitmek açısından zorluklar oluşturabiliyor), çalışanların veya sondaj makinelerinin yerel ücretlerine göre değişiklik göstermektedir.

  1. Su Kuyusu Fonu: 20€
  2. El pompalı su kuyusu: 1800€
  3. Yüksek derinlikte el pompalı su kuyusu: 2400€
  4. Yüksek derinlikte elektrikli ve su depolu su kuyusu: 4000€
  5. Yüksek derinlikte güneş enerjili ve su depolu su kuyusu: 7000€

 

 

 

 

 

Der Ausbau der Kreisstraße WÜ31 durch den Landkreis Würzburg bei Helmstadt schreitet planmäßig voran. Bei einer Baustellenbesichtigung machte sich Landrat Thomas Eberth in Begleitung von Helmstadts 1. Bürgermeister Tobias Klembt sowie Walter Schneider und Jan Voll vom Staatlichen Bauamt Würzburg ein Bild von den Baufortschritten. Das Zwischenfazit fällt positiv aus: Der Eröffnung der neuen Fahrbahn bis Ende November 2024 steht nach aktuellem Stand nichts im Weg.

 

Der 4,5 Kilometer lange Streckenabschnitt der Kreisstraße vom Marktgemeindegebiet bis zur Anschlussstelle an die Autobahn A3 entsprach nicht mehr den Anforderungen einer verkehrssicheren Straßenverbindung. Der Ausschuss für Bauen, Verkehr und Infrastruktur des Landkreises Würzburg erteilte dem staatlichen Bauamt daher im Jahr 2022 den Auftrag, die Strecke zu sanieren. Wegen des geplanten Wasserschutzgebietes Zeller Quellen verzögerten sich die Planungen jedoch. Im Mai 2024 konnte schließlich mit der Maßnahme begonnen werden, seitdem ist die Strecke voll gesperrt. Trotz der Verzögerungen im Planungszeitraum wird der veranschlagte Kostenrahmen von rund 3 Millionen Euro voraussichtlich eingehalten. Der Freistaat Bayern fördert die Maßnahme mit rund 1,8 Millionen Euro.

 

Breitere Fahrbahn und Linksabbiegespuren sorgen für mehr Sicherheit

 

Durch die umfangreiche Maßnahme wird eine deutliche Steigerung der Verkehrssicherheit gewährleistet. Im Bereich des Waldstücks zwischen der Anschlussstelle A3 und Helmstadt wurde die Fahrbahn verbreitert und standfeste Bankette hergestellt. Durch eine deutliche Querneigung kann Nässe von nun an ungehindert von der Straße abfließen. Der Hang zum Wald ist nun mit einer Natursteinmauer gestützt. Ebenfalls Teil der positiven Zwischenbilanz: Im Zuge der Baumaßnahmen mussten keine Bäume gefällt werden. Zudem wurden durch den Markt Helmstadt zwei Linksabbiegespuren errichtet, um Gewerbeflächen für die ansässigen Betriebe besser und sicherer erschließen zu können. Auch diese Arbeiten für das neue Gewerbegebiet in Helmstadt liegen im Zeitplan. Viele Verbesserungen sind schon jetzt erkennbar. „Es freut mich, dass die Arbeiten im Zeitplan sind. Uns ist bewusst, dass die Umleitung viele Herausforderungen mit sich bringt und in das tägliche Leben unserer Bürgerinnen und Bürger eingreift“, so Landrat Thomas Eberth.

 

„Sichere Straßen kosten mittlerweile viel Geld, sind aber für alle Verkehrsteilnehmer immens wichtig“, sind sich Landrat und Bürgermeister einig. Daher investiert der Landkreis Würzburg sukzessive in allen Landkreisteilen in seine Kreisstraßen. „Ich hoffe, dass der Kreistag auch zukünftig Mittel dafür freigibt, denn Mobilität für den ländlichen Raum benötigt verkehrssichere Straßen“, betont Eberth.

 

 

 

Seit Mai 2024 ist die Kreisstraße WÜ 31 von Helmstadt bis zur Anschlussstelle der Autobahn A3 wegen Sanierungsarbeiten gesperrt. Die Maßnahme liegt nach der Sommerpause im Zeit- und Kostenrahmen. Ende November soll die Strecke voraussichtlich wieder freigegeben werden.

 

Foto: Uwe Dietrich

Um die diesjährigen Bio-Erlebnistage ausklingen zu lassen, lädt die Öko-Modellregion stadt.land.wü. kostenfrei ins Kino ein. Der österreichische Dokumentarfilm „Der Bauer und der Bobo“ erzählt die Geschichte, wie sich aus einem Streit zwischen einem steirischen Bergbauern und einem Wiener Chefredakteur eine Freundschaft entwickelt. Hierbei werden Themen wie die Herausforderungen der kleinbäuerlichen Landwirtschaft, der Kluft zwischen Stadt und Land, die Lebensmittelpreise und die Agrarförderpolitik aufgegriffen. Im Anschluss folgt eine Podiumsdiskussion zwischen zwei Experten der Fachgebiete Landwirtschaft und Vermarktung. Gerne können auch Fragen aus dem Publikum gestellt werden.

 

Der Film läuft am 24. September 2024 von 18 bis 20:15 Uhr im Central Kino im Bürgerbräu. Der Eintritt ist kostenlos und die Tickets können direkt über die Homepage des Central im Bürgerbräu unter www.central-bb.de gebucht werden. Fragen beantwortet Manuela Fuchs-Krenn, Tel. 0931 8003-5103, E-Mail: Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!.

 

 

 

KÖLN (AA) - Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Rusya ile Ukrayna arasında barışın sağlanması için seçeneklerin araştırılmasının gerektiğini vurgulayarak, savaşın sona ermesi için her an katkıda bulunabileceklerini kaydetti.

Kazakistan'ı ziyaret eden Scholz, başkent Astana'da yaptığı açıklamada, Almanya ile Kazakistan'ın çok kapsamlı bir ortaklığı bulunduğunu ifade etti.

Scholz, "Orta Asya giderek daha önemli hale geliyor. Avrupa'nın merkezindeki büyük bir ülke olan Almanya'nın, Orta Asya ülkeleri için hem ekonomik hem diğer konularda bir ortak olarak mevcut olması çok önemli." dedi.

Kazakistan'da çok önemli temaslarda bulunduğunu ifade eden Scholz, bu temasların, hem Kazakistan'ın geleceği hem de Almanya'nın ekonomik kalkınması açısından büyük önem taşıdığını belirtti.

Başbakan Scholz, Rusya ile Ukrayna arasında barışın sağlanması için seçeneklerin araştırılmasının gereğini vurgulayarak, savaşın sona ermesi için her an katkıda bulunabileceklerini kaydetti.

Rusya'nın dahil olacağı çeşitli konferanslar düzenlenmesi konusunda görüş belirten Scholz, "Savaşı yalnızca başlatan değil, sürdüren de Rusya'dır ve Rusya'nın saldırganlığına son vermesiyle her an savaşın sona ermesine katkıda bulunabilir." ifadelerini kullandı.

Scholz'ün, 3 günlük orta Asya ziyareti bugün sona erecek.

 

 

BERLİN (AA) - Almanya'da savcılığın, Emine Çoban ve oğlu Umut Can Çoban'ın hayatını kaybettiği yangınla ilgili kundaklama şüphesiyle soruşturma başlattığı bildirildi.

Brandenburg Eyalet Savcılığı Sözcüsü Ingo Kechichian, Alman RBB televizyonuna yaptığı açıklamada, Eberswalde kentinde iki Türk'ün ölümüyle sonuçlanan yangının ardından kundaklama şüphesiyle soruşturma başlatıldığını doğrulayarak, "Teknik bir arıza değil, yangına yol açan kasıtlı bir davranış olduğunu varsayıyoruz" ifadesini kullandı.

Konuya ilişkin daha fazla detay vermeyen Kechichian, adli tıp işlemlerinin tamamlanmadığını da aktardı.

Binanın alt katında tadilatta olan berber dükkanında başlayan yangının elektrik tesisatından çıkmış olabileceği yönünde iddialar mevcuttu.

Hafta sonu gece geç saatlerde Friedrich-Ebert Caddesi'ndeki çok katlı binada çıkan yangında Urfalı Emine Çoban ve oğlu Umut Can hayatını kaybetmiş, dördü ağır olmak üzere 6 kişi yaralanmıştı.

Saadet Avrupa başkanı çifte vatandaşlık konusunda önemli açıklamalarda bulundu.

Başkan Samet Sami Temel, Ayhaber üzerinden Türk büyükelçiye çağrı, Almanya Türkleri'ne özel açıklamalarda bulunurken, çifte Vatandaşlık konusunu başlıklar halinde sıraladı.   

 

Çifte Vatandaşlık Hakkı: 
26 Mart 2024 tarihinde Alman federal resmi gazetesinde yayınlanan yasa değişikliğiyle, Almanya’da yaşayan milyonlarca Türk vatandaşı için çifte vatandaşlık hakkı resmiyet kazanmıştır. Bu tarihi fırsat, vatandaşlarımızın hem Alman hem de Türk vatandaşlığına sahip olmalarını mümkün kılmaktadır.

Başvuru Sürecindeki Zorluklar: 
Vatandaşlarımız, çifte vatandaşlık başvuru sürecinde dijital başvuru işlemleri (Vat-5 Formu’nun doldurulması, pasaport fotokopilerinin yüklenmesi gibi) gibi teknik detaylarda zorluk yaşamaktadır. Bu durum, başvuruların tamamlanmasını geciktirmektedir.

Siyasi Riskler: 
Almanya’nın Thüringen ve Saksonya eyaletlerindeki seçimlerde çifte vatandaşlığa karşı çıkan CDU/CSU ve AfD partilerinin yükselişte olduğu görülmektedir. Bu partilerin iktidara gelmesi durumunda, çifte vatandaşlık yasasının iptal edilme riski bulunmaktadır. Almanya genel seçimlerinin 28 Eylül 2025’te yapılacak olması, başvuruların hızla tamamlanmasını gerektirmektedir.

Başvuru Sayısının Düşüklüğü: 
Duyumlarımıza göre, Türk vatandaşlığına geçiş başvuru sayısının oldukça az olduğu belirtilmektedir. Zaten gençlerin büyük bir kısmı, askerlik bedelinin yüksek oluşu nedeniyle çifte vatandaşlık sürecine başvuru yapmaktan kaçınmaktadır. Bu durumu yakından takip eden Saadet Avrupa olarak, askerlik bedelinin 1000 Euro’ya düşürülmesi gerektiğini daha önce beyan etmiş bulunuyoruz. Askerlik bedelinin makul bir seviyeye çekilmesi, gençlerimizin başvuru sürecine ilgisini artıracaktır.

STK’ların Rolü: 
Saadet Avrupa olarak, Berlin Büyükelçiliği’ne önemli bir çağrıda bulunuyoruz: Almanya’daki sivil toplum kuruluşları STK başkanlarını bir araya getirerek, vatandaşlarımızın başvuru sürecindeki zorlukları aşmaları için güç birliği yapmalarını sağlamak ve süreci hızlandıracak etkili çözümler üretmeleri konusunda tavsiyelerde bulunmanızı rica ediyoruz. STK’ların bilgilendirilmesi ve hafta sonları başvuru yapacaklara yardımcı olacak fahri elemanların görevlendirilmesi süreci hızlandıracaktır.

Kalıcı Çözümler: 
STK’ların sunacağı bu hizmetlerin kalıcı hale getirilmesi, sadece çifte vatandaşlık başvurularını hızlandırmakla kalmayacak, aynı zamanda Alman makamlarından randevu alma süreçlerinde ve Türk konsolosluklarındaki diğer işlemlerde de vatandaşlarımıza önemli bir kolaylık sağlayacaktır. Böylece STK’lar, toplumumuzun her alandaki ihtiyaçlarına çözüm sunan güçlü bir destek noktası haline gelecektir.

Toplumsal Birlik ve Türkiye Bağları:
STK’ların aktif rol oynaması, Almanya’daki Türk toplumunun birliğini güçlendirecek ve Türkiye ile olan bağları daha da pekiştirecektir.

Sonuç:
Almanya’da yaşayan Türk vatandaşlarının haklarını korumak ve bu tarihi fırsattan yararlanmalarını sağlamak adına, Berlin Büyükelçiliği’nin ve STK’ların iş birliği içinde hareket etmesi büyük önem taşımaktadır.

Gerlach würdigt Verdienste der Kassenärztlichen Vereinigung Bayerns zum 75-jährigen Jubiläum mit Staatsempfang – Bayerns Gesundheits- und Pflegeministerin: Flächendeckende und wohnortnahe ambulante Versorgung ist Kernaufgabe

Bayerns Gesundheits- und Pflegeministerin Judith Gerlach hat die Verdienste der Kassenärztlichen Vereinigung Bayerns (KVB) gewürdigt. Die Ministerin betonte am Mittwoch anlässlich eines Staatsempfangs zum 75-jähigen Bestehen der KVB in München: „Die Kassenärztliche Vereinigung Bayerns ist nicht nur die größte Kassenärztliche Vereinigung Deutschlands, sondern sie ist auch eine der wichtigsten gesundheitspolitischen Selbstverwaltungskörperschaften in Bayern.“

Die Ministerin führte aus: „Wir werden auch weiterhin gemeinsam daran arbeiten, die ambulante Versorgung für die Menschen in Bayern voranzubringen und für zukünftige Herausforderungen fit zu machen! Dies geschieht gemeinsam mit den fast 31.000 Vertragsärztinnen und -ärzten sowie Vertragspsychotherapeutinnen und -psychotherapeuten, die der KVB angehören.“

Gerlach erläuterte: „Dabei haben wir im Verbund auch gegenüber der Bundesregierung viel erreicht. Denn wir setzen uns deutlich von den Tendenzen auf Bundesebene ab, die Gesundheitsversorgung lediglich zentral zu denken und holzschnittartige Einheits-Lösungen über Deutschland zu legen. Es ist wichtig, die regionalen Besonderheiten in der Versorgung zu berücksichtigen.“

Die Ministerin fügte hinzu: „Es ist klar: Die ambulante Versorgung muss weiterhin die Regel bleiben. Dabei kommt der hausärztlichen Versorgung eine wichtige Lenkungsfunktion zu. Dafür brauchen wir vor allem auch junge Menschen, die sich für den Beruf der Ärztin oder des Arztes entscheiden. Deshalb muss der Beruf als Medizinerin und als Mediziner attraktive Rahmenbedingungen bieten.“

Gerlach unterstrich: „In Bayern haben wir bereits gute Rahmenbedingen für Studierende und junge Ärztinnen und Ärzte geschaffen, sich hier niederzulassen. Die Bayerische Staatsregierung hat erfolgreiche Förderprogramme aufgesetzt, wie die Landarztprämie, das Programm „Beste Landpartie Allgemeinmedizin“ oder das Stipendienprogramm und ergänzt damit die Förderprogramme der KVB, mit denen die KVB eine flächendeckende und umfassende ambulante Versorgung in Bayern unterstützt. Deshalb bin ich mir sicher, dass Bayern auch dank der KVB weiterhin ein attraktiver Standort für Medizinerinnen und Mediziner und damit für die ambulante und ärztliche Versorgung bleibt.“