Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

UTRECHT (AA) - Hollanda Devlet Demir Yolları (NS) çalışanlarının greve gitmesi, ulaşımı ve gündelik hayatı olumsuz etkilemeye devam ediyor.

Hollanda İşçi Sendikaları Konfederasyonu (FNV) ve farklı sendikaların çağrısıyla geçen hafta çarşamba günü ülkenin kuzey bölgesinde, cuma günü Rotterdam ve Lahey gibi büyük şehirlerin bulunduğu batı bölgesinde ve dün başkent Amsterdam'ın bulunduğu kuzey-batı bölgesinde yapılan 24 saatlik grevin ardından bugün de ülkenin ortasında bulunan kentlerde 24 saatlik greve gidildi.

 

NS çalışanlarının bugünkü grevi, tren istasyonlarının merkez kenti Utrecht'te olması dolayısıyla ülke genelindeki tüm seferleri, ulaşımı ve yolcuları etkiliyor.

Demir yolları çalışanlarının, maaşlarının artırılması taleplerine olumsuz yanıt gelmesinin ardından geçen hafta başlattığı grev, yarın da doğu ve güney bölgelerinde devam edecek.

Ulaştırma, Bayındırlık ve Su Yönetimi Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, demir yollarındaki grev nedeniyle sabah ve akşam iş giriş ve çıkış saatlerinin bugün normalden daha yoğun olacağı bildirildi.

Utrecht istasyonunda okula gitmek için ders saatini bekleyen öğrenci Rosemary Jansen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, okula erken gelmek zorunda kaldığı için mağdur olduğunu söyledi.

 

Jansen, "Annem beni arabayla Utrecht'e getirdi. Leiden kentinden geliyorum. Bu yüzden tren yerine arabayla çok erken gelmek zorunda kaldım. Şimdi derslerime başlamak için bir saat beklemem gerekiyor. Annem Zwolle kentine gitmek zorundaydı, ben de erken geldim. En azından buraya gelebilmek için 3 saat otobüse binmek zorunda kalmadım. Yataktan erken kalkmam gerekti ve bu her zamanki kadar kolay olmadı. Grev yapanları anlayabiliyorum. Görüldüğü gibi oldukça başarılı oldular." diye konuştu.

Utrecht'e ders vermek için geldiğini belirten öğretmen Adrie Mesch de, "Ben Nijmegen kentinden Flex otobüsü ile geldim. O otobüs günde sadece iki kez çalıştığı için işe erken gelmek zorunda kaldım. Grevde yapanları anlıyorum, ancak yolcular için zor bir durum." ifadelerini kullandı.

Amsterdam'a işe gittiğini ifade eden Lyan Westrik de "2,5 saat otobüs yolculuğu yapmak zorundayım. Bir yerde grev yapanları anlayabiliyorum fakat çok can sıkıcı bir durum." dedi.

 

Sendikalar, ülkedeki enflasyonun yükselmesi ve alım gücünün düşmesi nedeniyle NS çalışanlarının aylık maaşının brüt 100 avro artırılmasını ve çalışanlara bir kereye mahsus 600 avro ödeme yapılmasını talep ediyor.

NS ise talebin fazla olduğunu belirterek Kovid-19 krizi nedeniyle hala mali açıdan zor durumda olduklarını savunuyor.

FNV, grevlerden sonra NS'nin taleplerini kabul etmemesi halinde ulusal grevlerin yapılacağını duyurmuştu.

- Yönetmen Feyyaz İftihar: "Did-i Naw, tüm sanatçılara sinema kapılarının açılacağı ve film yapabilecekleri konusunda umut bahşetti"
 
 

ABUJA (AA) - Nijerya'nın Lagos eyaletinde geçen yıl 22 bin 500 çocuğun hava kirliliğinden yaşamını yitirdiği bildirildi.

 

Lagos Eyalet Çevre Koruma Ajansı (LASEPA) Genel Müdürü Dr. Dolapo Fasawe, eyalette başlatılan "EKO Temiz Hava, Şimdi Temiz Hava Soluyun" başlıklı programın açılışında konuştu.

Fasawe, eyalette 2021 yılında 22 bin 500 çocuğun hava kirliliğinden dolayı öldüğünü aktardı.

 

Lagos hükümetinin, eyalet sakinlerine temiz hava ve sürdürülebilir çevre sağlama konusunda kararlı olduğunu kaydeden Fasawe, "Hükümet, plastik atık, e-Atık ve kullanılmış yağları onlardan satın alarak insanlara israftan servet çıkarma pratiğini öğretiyor, böylece ceplerine de para atıyor." dedi.

ABUJA (AA) - Angola'da 24 Ağustos'ta yapılan genel seçimleri, bağımsızlığından bu yana ülkeyi yöneten Angola'nın Bağımsızlığı İçin Halk Hareketi (MPLA) kazandı.
 

Ulusal Seçim Komisyonundan yapılan açıklamaya göre, iktidardaki MPLA oyların yüzde 51,17'sini alarak seçimi kazandı. Muhalefet partisi Angola'nın Tam Bağımsızlığı İçin Ulusal Birlik (UNITA) ise oyların yüzde 43,95'ini aldı.

Ulusal Seçim Komisyonu Başkanı Manuel Pereira da Silva, mevcut Cumhurbaşkanı 68 yaşındaki Joao Lourenço'nun artık usulüne uygun seçilmiş başkan olduğunu duyurdu. Böylece Lourenço'ya ikinci dönem görev yapma fırsatı verildi.

Angola halkı, 24 Ağustos'ta ülkenin beşinci çok partili seçimlerinde bir cumhurbaşkanı ve 220 milletvekili seçmek için oy kullanmıştı. Seçimde 8 parti yarıştı ancak rekabet MPLA ve UNITA arasında geçti.

 

- En fazla oy alan partinin başındaki isim cumhurbaşkanı oluyor

Angola'da 2010'da yapılan yasa değişikliğiyle seçmenler hem meclis hem de cumhurbaşkanlığı için tek bir partiye oy veriyor. En fazla oyu alan partinin başındaki isim cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturuyor.

14 milyon seçmenin bulunduğu ülkede cumhurbaşkanı ve milletvekillerinin görev süresi 5 yıl ve bir cumhurbaşkanı en fazla 2 dönem görev yapabiliyor.

Ülkedeki 18 idari bölge, cumhurbaşkanınca atanan valiler tarafından yönetiliyor.

 

- Joao Lourenço kimdir?

1954 yılında dünyaya gelen Lourenço, Portekiz işgaline karşı mücadele veren 10 çocuklu bir ailede büyüdü.

Portekiz'e karşı MPLA saflarında savaşan Lourenço, daha sonra Sovyetler Birliği'nde askeri eğitim aldı.

Lourenço, 1982'de ülkesine döndü ve 1984'te siyasete girerek Moxico Valisi oldu.

 

1990'lı yıllarda MPLA'da farklı görevler alan Lourenço, 1998 yılında parti genel sekreterliğine yükseldi.

2014-2017 döneminde ülkenin savunma bakanı olarak görev yapan Lourenço, 2017'den bu yana cumhurbaşkanlığı görevini yürütüyor.

 

BAKÜ (AA) - 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetleri Günü dolayısıyla Azerbaycan'ın başkenti Bakü'deki Türk Şehitliği'nde tören yapıldı.

 

Törene, Türkiye'nin Bakü Büyükelçisi Cahit Bağcı, Askeri Ataşe Tuğgeneral Zekeriya Yalçın, KKTC Bakü Temsilcisi Ufuk Turganer, Azerbaycan'da faaliyet gösteren Türk kurum ve kuruluşların temsilcileri, büyükelçilik ve ataşelik çalışanlarıyla iş adamları katıldı.

Saygı duruşuyla başlayan törende, Büyükelçi Bağcı Şehitlik Anıtı'na çelenk bıraktı.

Azerbaycan Savunma Bakanlığı Askeri Bandosunun Azerbaycan Milli Marşı ve İstiklal Marşı'nı seslendirildiği törende, Bağcı şehitlik anı defterine şunları yazdı:

"Bir asır önce bugün Türk milletinin vatanı için fedakarlıkla verdiği destansı mücadele sonucu kazandığı zaferin tarihe altın harflerle yazıldığı gündür. Bu vesileyle 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetleri gününde bir kez daha manevi huzurunuzda bulunmanın haklı gurur ve heyecanını yaşıyoruz.

 

Can Azerbaycan'ın bağımsızlığı yolunda can vererek şehadet mertebesine erişen sizler 'iki devlet tek millet' şiarının temelinin oluşmasında ve kardeşliğimizin gelişmesinde şüphesiz ki en büyük pay sahibisiniz. Sizlerden miras aldığımız azim ve inançla müttefiklik seviyesine ulaştırdığımız ilişkilerimizi önümüzdeki süreçte de daha da geliştirmek için çabalarımızı sürdüreceğiz.

Nice 30 Ağustos ve 8 Kasım'larda zaferlerimizi Azerbaycanlı kardeşlerimizle omuz omuza kutlayacağız. Kardeş vatan topraklarında rahat uyuyunuz. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Kurtuluş Savaşımızın ve terörle mücadelemizin bütün şehitlerine Allah'tan rahmet diliyor, manevi huzurunuzda saygıyla eğiliyoruz. Ruhlarınız şad olsun."

 

Temsili şehit mezarlarına karanfil bırakan Bağcı ve beraberindekiler, daha sonra Şehitler Hiyabanı'nı da ziyaret etti.

 

İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Bekir Altaş Rostock-Lichtenhagen pogromunun 30. yıl dönümü münasebetiyle bir açıklama yaptı. “Rostock-Lichtenhagen pogromu savaş sonrası dönemin en karanlık olaylarından biri. Maalesef bu karanlık bugüne dek aydınlatılmış değil.” diyen Altaş sözlerini şöyle sürdürdü:

“Rostock-Lichtenhagen Almanya’nın kolektif hafızasında bir dönüm noktasını teşkil ediyor. Bu pogrom nefret ve ırkçılığın insanlara neler yaptırabileceğini çok açık ve net bir şekilde gösterdi. Bu vaka aynı zamanda ırkçılıkla mücadelenin asla ihmal edilemeyeceğini de gösteren çok önemli bir uyarı mahiyetindedir.

 

Rostock-Lichtenhagen bize ayrıca siyasetin bazı kesimlerinin medya ile el ele vererek ne kadar kolay bir şekilde kurbanları günah keçisi, failleri ise mağdur hâline getirebildiklerini gösterdi. Faillerin yalnızca küçük bir kısmı eylemlerinden ötürü ceza alırken, mağdurlar sınır dışı edildiler.

Gün gibi aşikâr olan bu adaletsizlik aradan 30 yıl geçmesine rağmen hâlâ devam ediyor. Faillerin çok büyük bir kısmı hiçbir yaptırıma maruz kalmadan işin içinden sıyrıldılar. Mağdurlar ise bugün hâlâ özür ve tazminat bekliyorlar. Ancak neticede sadece beşli-onlu yıl dönümlerinde, pazartesi unutulacak pazar konuşmalarından başka bir şey yapılmıyor.

 

Eğer ırkçılıkla ciddi bir şekilde mücadele edilecekse bu olaydan dersler çıkarılmalı. Şu an ülke sınırlarında yoğun bir şekilde uygulandığı gibi temel insan hakları ve iltica hakkını baltalamak yerine güçlendirmek bu bağlamda hayati önem taşıyor. Sığınmacıların sınırlardan geçip geçemeyecekleri köken ülkelerine veya kültürel çevrelerine göre farklılık arz ediyorsa orada ırkçılıkla mücadeleden bahsedilemez. Aksine bunlar tam olarak Sonnenblumenhaus önündeki kalabalığı savaş sonrası tarihin en karanlık dönemlerinden birini yazmaya yönlendiren işaretler.”

 

 

TİRAN (AA) - Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Türkiye'nin Kovid-19 salgını döneminde kendilerine destek olduğunu belirterek, "Türkiye Cumhurbaşkanı olmasaydı, aşılarımız olmayacaktı." dedi.

Avusturya'da düzenlenen Alpbach Avrupa Forumu'ndaki "AB’nin Jeopolitik Uyanışı" konulu panelde konuşan Rama, ülkesinin Avrupa'ya entegrasyonu, Türkiye'nin salgın dönemindeki rolü ve yardımı, Kosovalılara Avrupa vize serbestisi gibi birçok konuya değindi.

 

Fransa'nın yeni bir Avrupa siyasi topluluğu kurma fikrinin büyük bir potansiyele sahip olduğunu kaydeden Rama, "Bazı tarihi meseleler için Avrupa Birliği de bazı tarihsel iddiaları olan bir devletin karşısında güçsüz bir grup ülkelere dönüşüyor. Tarihi iddialara karşı hiçbir şeyim yok ancak bu tarihi meseleler siyasiler tarafından iddia ediliyor. Eskiyi çözme şansı yok ancak yeni tarihi sorunlar yaratma şansı var." diye konuştu.

Kovid-19 salgını döneminde Türkiye'nin destek ve rolüne de değinen Rama, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Jeostrateji hakkında tartıştığımızda, Batı Balkanlar'a girmesine izin verilmemesi gereken üçüncü aktörlerden bahsediyoruz. Ancak ölüm kalım meselesi söz konusu olduğunda Batı Balkanlar'da birçok hayatı kurtaran Çin'dir, Rusya'dır ve Türkiye'dir. Türkiye Cumhurbaşkanı olmasaydı, aşılarımız olmayacaktı."

 

Kosova vatandaşlarının AB vize serbestisi konusunda da değerlendirmelerde bulunan Rama, "Kosova büyük güçler, demokratik güçler tarafından barbar bir rejimden kurtarıldı. Ama bilin bakalım? Barbar rejim altında onlar (Kosovalılar) Avrupa'da serbestçe dolaşabiliyordu. Kurtarıcılarla onlar rehine, serbestçe dolaşamıyorlar. Böylece özgür Kosova'da doğan ve şimdi yetişkin olan çocukların dedeleri Almanya'ya gidebilir, Avusturya'ya gelebilir ve çalışabilirlerdi. Kosova'ya vize serbestisi olmadığı için çocuklar hareket edemiyor." ifadelerini kullandı.

 

LEFKOŞA (AA) - Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ünal Üstel, ülkede yerel seçimin kasım ayının son pazar günü yapılacağını söyledi.

Üstel, Bayrak Radyo Televizyonu'nda (BRT) Manşet+ programına katılarak, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

 

Cumhuriyet Meclisi'nden geçen hafta oy çokluğuyla geçen "Belediyelerin Birleştirilmesine İlişkin (Özel) Yasa Tasarısı" hakkında konuşan Üstel, belediyeler reformuyla ilgili sürecin 2008'de başladığını ve o yıl "siyasi bir kararla" köylerin belediyelere bağlandığını ancak sonrasında konuya hiç el atılmadığını anımsattı.

Üstel, bu tasarının kabul edildiği gün muhalefetin Meclis'te takındığı tavrı eleştirerek, muhalefet partilerinin iktidar oldukları dönemde belediyeler reformu ile ilgili adım atmadığını söyledi.

 

- "Karma oyu kaldırma düşüncesindeyiz"

Belediyelerin kapatılmadığını, güçlendirmek amacıyla birleştirildiğini vurgulayan Üstel, bahse konu yasaya yöneltilen eleştirileri "siyasi" olarak niteledi.

Üstel, yerel seçimin kasım ayının son pazar günü yapılacağını anımsatarak, bundan sonraki yerel seçimlerin de 4 yılda bir kasım ayının son pazar günleri olacağını aktardı.

Ülkede istikrarın sağlanmasının önemine de vurgu yapan Üstel, "İstikrarın sağlanması için atacağımız bir diğer adım Seçim ve Halkoylaması Yasası'nda değişiklik yapmaktır. Karma oyu kaldırma düşüncesindeyiz. Artık ülkeye istikrar getirmek için ne yapılması gerekirse yapma kararlılığındayız." ifadesini kullandı.

 

LEFKOŞA (AA) - Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 8 Eylül'de Kıbrıs konusunda Cumhuriyet Meclisindeki milletvekillerini bilgilendireceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, New York ziyareti öncesinde Bakanlar Kurulunu Kıbrıs konusunda bilgilendirdi.

 

Daha sonra açıklamalarda bulunan Tatar, bakanlara Kıbrıs meselesi ve son gelişmeler ile ilgili yaptığı değerlendirmeler hakkında bilgi verdiğini söyledi.

Özellikle New York öncesinde Kıbrıs konusunda tartışmalar yaptıklarını ifade eden Tatar, 8 Eylül'de de Cumhuriyet Meclisinde milletvekillerine bilgi vereceğini kaydetti.

 

New York öncesi gündeme gelen güven artırıcı önlemlere işaret eden Tatar, Kıbrıs Türk tarafı olarak ortaya koydukları yeni siyaset çerçevesinde Rum yönetiminin KKTC'ye yönelik pozisyon belirlemesine izin vermeyeceklerini belirtti.

KKTC olarak BM tarafından alınan kararların tarihi sürecini yitirdiğini ve artık BM parametreleri dışında iki eşit egemen devlet temelinde bu sürecin yürütülmesi gerektiğini düşündüklerini ifade eden Tatar, Türkiye'nin de buna tam destek verdiğini vurguladı.

 

Bu aşamada federal temelde bir çözümün artık olamayacağını ve Rum yönetiminin egemenliğini KKTC'ye yayacak önerilerini kabul etmeyeceklerini söyleyen Tatar, bölgede oluşan yeni dengelerin Kıbrıs Türk tarafının yeni siyaseti açısından da büyük önem taşıdığını kaydetti.

İzmir Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğümüz ile İzmir Kavram Meslek Yüksekokulu Müdürlüğü iş birliğinde gerçekleştirilecek olan “İŞKUR Kampüste” hizmetinin protokolü, İzmir Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürümüz Kadri Kabak ve İzmir Kavram MYO Müdürü Prof. Dr. Derman Küçükaltan tarafından imzalandı.

İŞKUR Kampüste protokolü kapsamında, İş Kulübü Liderlerimiz aracılığıyla öğrencilere iş gücü piyasası, Kurum faaliyetleri, iş arama becerileri, işverenle mülakat/görüşme teknikleri,öz geçmiş hazırlama gibi konularda sertifikalı İş Kulübü eğitimleri verilecek.

Son GELİŞMELER

FOTO GALERİ

Rheinland-Pfalz DİTİB Eyalet Birliği ile Eyalet Hükümeti Arasında Devlet Anlaşması İmzalandı

Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy

Almanya Türklerinin önemli iş adamlarından Osman Çat, KONAD Genel Merkezini ziyaret etti

Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Debik'ın Mektubu Macaristan’da

Ukrayna’da olası barış hem Almanya, hem de Avrupa’ya kazandırır

Forderung nach mehr Schutz: Tödliche Angriffe auf humanitäre Helfende auf Rekordniveau gestiegen  "Jeder Tag könnte der letzte sein"

Yolumuz Yozgat'ın şair belediye başkanı Dr. Kazım Arslan'a düştü.

Somali Adalet ve Anayasal İşler Bakanı Sheikhali YTB’yi ziyaret etti

Neu gestalteter Kirchplatz St. Albert der Öffentlichkeit übergeben – Schwamm drunter!