Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

 

İSTANBUL (AA) - İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatibzade, ABD yönetiminin nükleer görüşmelerde "geciktirme politikası" izlediğini söyledi.

İran resmi haber ajansı IRNA'ya göre, Hatibzade, başkent Tahran'da düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir süre önce kesintiye uğrayan Viyana'daki nükleer görüşmelere ilişkin bir soru üzerine Hatibzade, "Viyana atmosferi menfi değil. İran ve 4+1 ülkeleri üstüne düşeni yerine getirdi. Taraflar, ABD'nin endişeleri bertaraf edecek uygun bir cevap vermesini bekliyor. Fakat görünen o ki ABD, geciktirme siyaseti güdüyor." dedi.

ABD'nin cevabını sonsuza kadar beklemeyeceklerini dile getiren Hatibzade, bu süreçte nükleer faaliyetleri sürdürdüklerini kaydetti.

 

- Viyana nükleer müzakereleri

İran'ın nükleer faaliyetleri konusundaki Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan anlaşmanın ilki, 2015 yılında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi (İngiltere, ABD, Çin, Fransa, Rusya) ile Almanya ve İran arasında imzalanmıştı.

Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın 2018'de ülkesini tek taraflı olarak anlaşmadan çekmesinin ardından İran'a yönelik ekonomik yaptırımlar tekrar uygulamaya konulmuştu. Bunun üzerine Tahran yönetimi nükleer faaliyetlerine aşamalı olarak geri dönmüştü.

KOEP'in yürürlüğe konulmasına yönelik görüşmeler, geçen yıl Avusturya'nın başkenti Viyana'da yeniden başlamıştı.

Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, 11 Mart'ta "dış etkenler" nedeniyle Viyana'daki müzakerelerin durdurulduğunu açıklamıştı.

 

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) Balkanlar’da yaşayan ve fotoğrafçılığa meraklı gençlere yönelik “Balkanlar Fotoğrafçılık Okulu Fotoğraf Yarışması” düzenliyor.

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) Balkanlar’da yaşayan ve fotoğrafçılığa meraklı gençlere yönelik “Balkanlar Fotoğrafçılık Okulu Fotoğraf Yarışması” adıyla yarışma düzenliyor. Balkanlarda yaşayan 18-23 yaş arası gençlerin başvurabildiği yarışmaya 8 Nisan 2022 tarihine kadar başvuruda bulunulabiliyor. Yarışmaya katılım sağlayan adayların içinde en başarılı 10 aday, 10–13 Mayıs 2022 tarihlerinde Bosna Hersek’in Saraybosna şehrinde düzenlenecek “Balkanlar Fotoğrafçılık Okulu Eğitim Programı”na katılmaya hak kazanıyor.

“Balkanlar Fotoğrafçılık Okulu Fotoğraf Yarışması” Balkanlar’daki Osmanlı kültürel mirası ve Balkan ülkelerindeki insan, mekân, mimari eser ile doğaya yönelik fotoğraf kategorileri olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Katılımcılar her bölümden en az 3’er fotoğraf olmak üzere toplamda en az 6 en fazla 20 fotoğraf ile yarışmaya katılabiliyor.

Balkanlar Fotoğrafçılık Okulu Fotoğraf Yarışması” Balkanlar’daki Osmanlı kültürel mirası ve Balkan ülkelerindeki insan, mekân, mimari eser ile doğaya yönelik fotoğraf kategorileri olmak üzere iki kategoriden oluşuyor. Katılımcılar her bölümden en az 3’er fotoğraf olmak üzere toplamda en az 6 en fazla 20 fotoğraf ile yarışmaya katılabiliyor.

Fotoğraflar, yarışma başvuru formuyla birlikte e-posta ile “zip” dosyası olarak Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!adresine gönderilecek. Gönderilen fotoğraflar e-posta boyutunu aştığı takdirde özel veri transferi uygulamaları da kullanılabilecek. Teslim sürecine dair bütün sorular Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein! adresi yoluyla cevaplandırılacak.

Adaylar yarışmaya dair detaylı bilgileri ise Balkanlar Fotoğrafçılık Okulu Fotoğraf Yarışması adresinden ulaşacak.

Almanyanın Göppingen şehri Süssen kasabasında 1971 yılından beri ikamet eden, Yozgat ili Çayıralan ilcesi Kozaklı kasabası doğumlu Osman Tabak,geçmiş mazisini yaptığı el işi göznuru maket resimlerle yaşatmaya çalışıyor.
Gazeteci arkadaşımız Doğan Tufan'a yaptığı sapkağnısı maketini hediye eden, Osman Tabak," Ben Almanya'ya 1971 yılında askerlik bitiminden hemen sonra geldim. Geldiğim bu kasabada bir fabrikada uzun yıllar çalıştım. Bir oğlum ikide kızim bu rada doğup büyüdüler. Evlendiler, torunlarım yetişti, bende uzun seneler oldu emekliyim. Boş zamanlarım çok oluyor bunu değerlendirmek için, Köyümde çocukluğumu, gençliğimi geçirdiğim tarlada karasapanla öküzlerle çift sürdüm, tırpanla, orakla ekin biçtim, kağnıyla tarladan harman yerine sap taşıdım, düven sürüp, yabayla rüzgara karşı deneyi samandan ayırmak için savurdum." Burada doğup büyüyen gençlerimiz bu çalışmalarımızı bilmezler.  Türkiyede, kendi kasabamızdaki gençlerde bilmez belki isminide hatırlamazlar. Bu nedenle bende kendimi gecmiş mazimize  verdim. Kağnı, anadut, yaba, tırmık,tırpan, düven gibi geçmışimizdeki tarım aletlerimizin maketlerini yapıyorum, cami derneklerinde sergisini yapıyor, isteyen dostlarımıza hediye ediyor, gecmiş sanat kültürümüzü yaşatmaya, tanıtmaya çalışıyorum." dedi.
 
Haber: Doğan Tufan ( Süssen)

DİTİB Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü ve Moschee Forum organizesinde, Der Paritetische-Parisozial Köln Göçmen Sağlık Merkezi ve Regionalbüros Alter, Pflege und Demenz Köln Şubesi işbirliğinde, “Demans Hastalığı” konulu seminer düzenlendi.

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel Merkez Sergi Salonu’nda düzenlenen seminere Köln Üniversitesi Hastanesi Nöroloji Bölümü Başhekimi Prof. Dr. Özgür Onur tarafından sinevizyon eşliğinde Demans nedir? ortaya çıkışı, belirtileri, etkileri, şikayetleri, tedavisi gibi konulara açıklık getirdi.

Etkinliğin açılışında kısa bir konuşma yapan Moschee Forum Direktörü Murat Şahinarslan, çağın hastalığı olan Demans’a dikkat çekmek ve hastalık hakkında bilinçlenmeyi amaçladıklarını söyledi.

2020 yılında uygulamaya konan “Ulusal Demans Stratejisi Eylem Planı”nın bir partneri olan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), bu eylem planına katkı sağlayıcı faaliyetler yürüttüklerini ifade eden Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürü Osmanbey Şahin, gerçekleştirilen “Demans unutkanlıktan daha fazlasıdır“ başlıklı seminere ilginin memnuniyet verici olduğunu ifade etti. Şahin, “Yaşlanmakta olan toplumumuza ve onların ihtiyaçlarına cevap verme adına hizmet üretme noktasında DİTİB, gayret göstermekte ve bu bilinci yaymaya çalışmaktadır” diye konuştu.

Köln Üniversitesi Hastanesi Nöroloji Bölümü Başhekimi Prof. Dr. Özgür Onur yaptığı konuşmada, Demans ile Alzheimer’in farklı olduğunu belirterek, Demans’ın bunama olarak bilindiğini ancak Alzheimer’in farklı nedenlerle sonradan oluşan klinik bir tablo olduğunu vurguladı. Onur, konuşmasının sonununda katılımcıların sorularını cevaplandırdı.

Seminer sonunda katılımcılar Göçmen Sağlık Merkezi, Regionalbüro Alter ve Pflege und Demenz yetkililerinden danışma ve bilgi alma fırsatı buldu.

 

 

 

 

 

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Abdullah Eren, İsviçre Türk Toplumunun (İTT) düzenlediği iftar programına katıldı. YTB’nin yurt dışındaki vatandaşların hizmetinde olan bir kurum olduğuna dikkat çeken Eren, “YTB 'güçlü diaspora, güçlü Türkiye’ şiarıyla çalışan Türkiye'nin diaspora kurumu. Eğer yurt dışında vatandaşlarımız güçlü olursa biz de anavatanımızda daha güçlü oluruz” dedi.

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Abdullah Eren, İsviçre Türk Toplumunun (İTT) düzenlediği iftar programına katıldı. Programda İsviçre'deki Türk iş insanları ve Türk toplumunun önde gelen simaları ile bir araya geldi.

YTB YURT DIŞINDAKİ VATANDAŞLARIMIZIN KURUMU

Zürih'te bir Türk lokantasında düzenlenen iftarda konuşan YTB Başkanı Eren, YTB’nin yurt dışında yaşayan vatandaşların kurumu olduğunu belirterek, “YTB, yurt dışındaki STK'larımıza ve vatandaşlarımıza destek olma gayretinde olan, 'güçlü diaspora, güçlü Türkiye ’ şiarıyla çalışan Türkiye'nin diaspora kurumu. Eğer yurt dışında vatandaşlarımız güçlü olursa biz de anavatanımızda daha güçlü oluruz” dedi.

Türkiye'den Almanya'ya ilk göçün başlamasının ardından yaklaşık 60 yıl geçtiğini hatırlatan Eren, Türk vatandaşlarının İsviçre dahil Avrupa ülkelerinde başarı hikayeleri yazdığının altını çizdi. 

 

EN FAZLA TÜRK’ÜN YAŞADIĞI DÖNEMDEYİZ

Endülüs’ten sonra Avrupa kıtasında en fazla Türk’ün ve Müslümanın yaşadığı bir döneme şahit olduklarını dile getiren Eren, İsviçre’de 140 bin, Avrupa genelinde ise 5 milyon Türk’ün bulunduğunu vurguladı.

 

İTT BİRÇOK ÜLKEYE ÖRNEK TEŞKİL EDECEK YAPIYA SAHİP

İTT'nin pek çok dernek ve federasyonu tek çatı altında toplayan Avrupa’daki birçok ülkeye örnek teşkil edecek bir yapısı olduğunu ifade eden Eren, “Bu yapının güçlü olması İsviçre Türk toplumunun da lobi gücü olarak ayağa kalkmasına çok büyük hizmet edecektir. Ben bu anlamda İTT'de emeği geçmiş kurucu başkanlarımıza ve burada emek vermiş büyüklerimize çok teşekkür ediyorum” diye konuştu. Eren, vatandaşların İsviçre toplumuna intibak sağlaması, seçimlerde katılımcı olması, bunun yanı sıra anavatan Türkiye ile de bağlarını koparmamaları temennisinde bulundu.

 

ELDE ETTİĞİNİZ SAYGIN KONUMLA GÖĞSÜMÜZÜ KABARTIYORSUNUZ

Türkiye'nin Bern Büyükelçisi Emine Ece Özbayoğlu Acarsoy da İsviçre’deki Türklerin görüş ve düşüncelerinin kendileri için önemli olduğunu söyledi. Acarsoy şunları kaydetti: “Çok sayıda dernek ve federasyonumuzun düşünce ve yaklaşımlarını, tek bir sese dönüştürmenin çok kolay olmadığının farkındayız. Burada önemli olan, asgari müşterekler temelinde, yüreğinde vatan, millet, ve bayrak sevgisi bulunan her Türk vatandaşının birlikte ilerlemek gayesi içinde olmasıdır. İsviçre'nin sosyo-kültürel, ekonomik ve siyasi hayatında göstermekte olduğunuz başarılar ve elde ettiğiniz saygın konumla göğsümüzü kabartıyorsunuz."

 

BİZ BİR AİLEYİZ

Programa katılan Azerbaycan'ın Bern Büyükelçisi Fuad Iskandarov ise Azerbaycan ve Türkiye'nin 'tek millet, iki devlet’ olduğunu vurgulayarak, "Biz bir aileyiz." dedi. 2’nci Karabağ Savaşı’nda Türkiye’nin Azerbaycan’a verdiği desteğin önemine işaret eden Iskandarov, İsviçre’deki Türklerle bir araya gelmekten büyük mutluluk duyduğunu kaydetti.

AK Parti Adıyaman Milletvekili Muhammed Fatih Toprak ise İsviçre’deki Türklerle bir arada olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirterek, “Buradaki başarılarınızla gerçekten gurur duyuyoruz. Avrupa’da yaşayan Türkler bulundukları ülkelere çok büyük faydalar sağladılar. Bunun en güzel örneği de Uğur Şahin ve Özlem Türeci.” dedi.

 

EN BÜYÜK HAYALİM ZÜRİH’DE TÜRK EVİ AÇMAK

İTT Başkanı Şahin ise en büyük hayalinin ABD’nin New York kentindeki gibi İsviçre’nin en büyük kenti Zürih’e bir Türk evi açmak olduğunu söyledi. 

İTT olarak kendi internet sitelerini ve medya organlarını kurduklarını anlatan Şahin, “Hepinizin bildiği gibi son yıllarda yabancı düşmanlığı, İslam karşıtlığı ve her türlü ayrımcılığın yükseldiği dönemdeyiz. Olumsuz yaklaşımların bütün insanlığı hedef aldığı bu zaman diliminde tolerans iklimine her zamankinden daha çok ihtiyaç duymaktayız.” diye konuştu.

İftara, Zürih Başkonsolosu Hasan Emre Uygun, Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) İsviçre Şubesi Başkanı Murat Şahin ve İsviçre'deki başlıca Türk STK'lerinin başkan ve yöneticileri ile diplomatlar katıldı.

 

 

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından yurt dışında yaşayan çocuk ve gençlerin Türkçe öğrenme becerilerinin gelişmesine katkı sunmak ve kar amacı gütmeyen eğitim kurumlarını desteklemek amacıyla ilan edilen “Türkçe Saati Proje Destek Programı (TSP)” başvuruları başladı.

 

Kültür ve Turizm Bakanlığı Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından yurt dışında yaşayan çocuk ve gençlerin Türkçe bilgi ve becerilerini artırarak sosyal ve kültürel gelişimlerine katkı sağlamak amacıyla hayata geçirilen “Türkçe Saati Proje Destek Programı (TSP)”na başvurular açıldı. Program ile yurt dışındaki yeni kuşağa Türkçe ve Türk kültürünü öğreten; sivil toplum kuruluşları, eğitim kurumları ve kar amacı gütmeyen kuruluşlar desteklenecek.

 

YTB ilan ettiği bu programla, yurt dışındaki sivil toplum kuruluşlarının kendi imkânlarıyla yıllardır sürdürdükleri Türkçe eğitim çalışmalarını desteklerken aynı zamanda kuruluşların kurumsallaşmasına da katkı sağlıyor.

 

SON BAŞVURU TARİHİ 1 HAZİRAN 2022

 

Türkçe Saati Proje Destek Programına başvurular üç modül çerçevesinde alınıyor. Birinci modül; okul öncesi dönemdeki çocuklara Türkçe ve ülke dilinde çift dilli oyun gruplarının oluşturulmasını içeriyor. İkinci modül ise; okul dönemindeki çocuk ve gençlere yönelik Türkçe kurslarını oluşturuyor. Üçüncü modülde de; Türkçe ve ülke dilinde hizmet veren çift dilli okul öncesi eğitim kurumlarının desteklenmesi yer alıyor. Her üç modüle dair ayrıntılı başvuru rehberi  “https://www.ytb.gov.tr/yurtdisi-vatandaslar/turkce-saati-proje-destek-programi” adresinde bulunuyor. Başvurular ise “https://proje.ytb.gov.tr/” sayfasından alınacak olup son tarih 1 Haziran 2022 olarak belirlenmiş durumda.

 

 
8. Cumhurbaşkanımız rahmetli TURGUT ÖZAL’ı minnetle anıyoruz. 
 
Gücünü milletten alan, demokrasiye ve halka inanmış, Türkiye’yi dünyaya açan, hizmetleriyle Türkiye’ye çağ atlatan TURGUT ÖZAL‘ı vefatının 29. Yılında Rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz. Mekanın cennet olsun milletini seven adam.
 
 
TURGUT ÖZAL KİMDİR ?
 
13 Ekim 1927 yılında Malatya’da doğdu. Babası Mehmet Sıddık Özal, annesi ise Hafize Özal'dır. Babası memur olduğu için öğrenimini farklı okullarda tamamladı. Öğrenim hayatına Bilecik'te başlayan Özal, daha sonra Mardin, Konya ve Kayseri'de öğrenimini sürdürdü. 1950 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi –Elektrik mühendisliğini bitirdi. 1952 yılında ABD ‘ye giderek ekonomi tahsili gördü. Türkiye’ye döndükten sonra Elektrik işleri Etüt İdaresi’nde çalışmaya başladı.1952 yılında Ayhan İnal’la evlendi. Kısa bir süre sonra boşandı ve 1954 yılında Semra hanım ile evlendi ve üç çocukları oldu.
 
1959 yılında Ankara Ordonat Okulu'nda yedek subay olarak askerliğini yaptı.1961-1962 yıllarında Milli Savunma Bakanlığı Bilimsel Danışma Kurulu üyesi olarak yaptı. Ayrıca, Ortadoğu Teknik Üniversitesi‘nde ders verdi.
 
1965 seçimlerinden sonra Süleyman Demirel'in danışmanı olarak görev yaptı. 1967 yılında Devlet Planlama Teşkilatı’nın Müsteşarı oldu. 1971-1973 arasında Dünya Bankası Sanayi Dairesi'nde danışman olarak çalışan Özal Türkiye’ye döndükten sonra başta Sabancı Holding olmak üzere birçok şirkette yönetici olarak çalıştı.
 
1977 genel seçimlerinde Millî Selamet Partisi'nden İzmir milletvekili adayı oldu; fakat seçilemedi. 43 Hükümet döneminde Başbakanlık Müsteşarlığı görevine getirildi.
 
20 Mayıs 1983'de Anavatan Partisi'ni kuran Turgut Özal 6 Kasım 1983'deki seçimlerde 400 kişiden oluşan parlamentoda 211 milletvekili çıkararak 45. Hükümet'in Başbakanı ve tek başına iktidar oldu. 1984 yerel seçimlerinden de başarıyla çıkan Özal, 13 Nisan 1985'de yapılan ilk kongrede tekrar genel başkanlığa seçildi.
 
31 Ekim 1989'da TBMM tarafından Türkiye Cumhuriyeti'nin 8. Cumhurbaşkanı olarak seçildi.
 
17 Nisan 1993 tarihinde geçirdiği bir rahatsızlık sebebiyle görevi sırasında vefat etmiştir.
Gücünü milletten alan, demokrasiye ve halka inanmış, Türkiye’yi dünyaya açan, hizmetleriyle Türkiye’ye çağ atlatan TURGUT ÖZAL‘ı vefatının 29. Yılında Rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz. Mekanın cennet olsun milletini seven adam.
 
Haber: Doğan Tufan 

 

İslam Toplumu Milli Görüş(IGMG) Kuzey Bavyera bölge teşkilatı tarafından Nürnberg IGMG Merkez Camisi‘nde konferans salonunda iftar programı düzenlendi.Kur-an’ı Kerim okunmasıyla başlayan Programa Nürnberg Başkonsolosu Serdar Deniz, Eğtim Ataşesi Dr.Mune Savaş, Din Hizmetler Ataşesi Fuad Gökçebay, Kilise Temsilcisi Dr.Thomas Amberg, THY Nürnberg Müdürü Abdullah Ömer Çelik, IGMG Kuzey Bavyera Bölge Teşkilat Başkanı İsmail satır, IGMG Genel Merkez Hatibi UKBA Bilal Demiroğlu, IGMG Nürnberg Başkanı Yusuf Güler, DİTİB Kuzey Bavyera Eyalet Birliği Başkanı Uğur Cankurt, Fürth DİTİB Dernek Başkanı Refet Avcı, MÜSİAD Kuzey Bavyera Nürnberg Șube Başkanı Haluk Dokur, Nürnberg Metropol Türk Toplumu Başkanı Bülent Bayraktar,  Avrupa El Ele Vakfı Genel Başkanı Cengiz Hocazade, Saadet Avrupa Nürnberg Bölge Teşkilat Başkan Yardımcısı Musa Tamer, Sürekli&Kollegen Avukatlık Ofisinden Ender Sürekli, IGMG Kadın Kolları ve IGMG Gençlik Kolları Başkanlarıyla birlikte çok sayıda

 

 


Komşusu açken,tok yatan bizden değldir’
IGMG Kuzey Bavyera Bölge Başkanı İsmail Satır, ‘Ramazan ayının,oruçlarımızla bedenimizi,zekatlarımızı,malımızı,ibadet,taat ve tefekkürlerimizle ruhlarımz arındırdığımız bir aydır.Ramazan ayının başı rahmet, ortası magrifet ve sonu cehennem azabından kurtuluştur.Bu ay,tüm insalığa karşı merhamet duygularının pekiştiği aydır ve  yardım bekleyenlere karşı daha da bir şevkle el uzatma ayıdır’dedi. Bir Müslümanın yardıma muhtaç olana sırtını dönemeyeciğini belirten Satır “Komşusu açken, tok yatan bizden değildir’buyuran Peygamberin ümmeti olarak bizler,din,dl,ırk ayırımı yapmaksızın zor durumlarda evini terk etmek zorunda kalmış insanlarada karşı mesuliyetlerimiz vardır diye’’ konuştur. Bu nedenle, IGMG merkez,bölge ve şube teşkilatlarının “Medine ensari” bilinciyle bu ramazanda da gerek mültecilere gerekse diğer yadıma muhtaçlara iftar vermeye devam edildiğini belirterek,insanlar arasında birbirine olan güvenin,dayanışmanın birliğin ve beraberliğin artmasını diliyorum” dedi.

 

 

‘Pandemi hayatımızı köklü değişime uğrattı’
İftar Programına katılan Nürnberg Başkonsolosu Serdar Deniz, pandemi öncesinde olduğu gibi, pandemi sonrasında da ülkemiz dahil tüm dünyada mülteci sorunları bitmedi.Suriyeli vatandaşlarımızın acı ve trajedik durumları yüregimizi dağlıyor.Bunun üzerine pandemi musibeti girince işler çok daha çetrefelli hale geldi. Pandemi hayatımızı köklü değişime uğrattı dedi.Pandemi kalksa bile pandemi dönemindeki birtakım alışkanlıklar hayatmızda yer almaya devam edeceğini belirten Deniz, ‘İşler büyük ölçüde dijital ortamdan halleder hale gelecektir.Yeniliklere,yeni düzene karşı hazırlıklı olmalıyız. Türk Toplumu olarak geleceğe umutla adım atmaya yönelik beklentilerimiz boşa çıkmaz’diye konuştu. İslam dini sevgi saygı güzel ahlak ve ibadet demek olduğunuda sözlrine ekleyen Deniz, güzel ahlakın en fazla idrak edildiği ve fazlasıyla yaşandığı ayın ramazan ayıdır diyerek Ramazan ayının önemini vurguladı.

 

 

‘Ramazan bir rahmet,bereket,bağışlayan aydır’
Din Hizmetler Ataşesi Fuad Gökçebay’da, ‘Ramazan bir rahmet,bereket ,bağışlayan aydır ve çok kültürlülüğe, birlikteliğe katkı sağlar. Ramazan sadece bedenimize karşı değil ,aynı zamanda nefsimize karşı bir imtihan ayıdır. Allaha şükür bedenimize karşı imtihanı iyi veriyoruz, ama toplumsal imtihanı çok iyi vermediğimiz dönemler yaşıyoruz.

İslam düşmanlığının çoğalması ,camilerimize olan saldırıların artması ve hepimizin farklı kategoriler içinde değerlendirilerek ötekileştirilme ve yabancılaştırılmaya tabi tutulmamız olarak karşımıza çıkıyor. Savaşlar bir an önce sona ermesi ve yerini barışın almalıdır. İnsanlar arasında birbirine olan güvenin,dayanışmanın birliğin ve beraberlik aertmalıdır’dedi.

 

 

‘Zorda kalanlara yadım edilmeli’
IGMG Genel Merkez Teşkilatanma Başkan Yardımcısı Mehmet Ateş, ‘IGMG merkez,bölge ve şube teşkilatlarının Savaşlar nedeniyle canlarını kurtarmak için yollara düşmüş Afrikalılar,Rohingyalar,Suriyeler,Iraklılar,Afganistanlılar gibi pek çok milletten insanın dramı her gün bir insanlık ayıbı olarak karşımıza çıkmaya devam ediyor.Bu taploya son olarak Ukrayna’da dahil oldu.Ukrayna halkı dahil tüm sığınmacılara yardım elini uzatan, sığınmacılara kapılarını açan,onları misafir eden tüm bölgelerimizdeki yöneticilerimize teşekkür ediyorum.Birlik,beraaberlik ve dayanışm içinde olursak sorunların dertlerin sorunu kolaylaştırır’dedi.

Ilhan Baba-Nürnberg

 

 

 

Avrupa Türk-İslam Kültür Dernekleri Birliği e.V. (ATİB) Genel Başkanı Durmuş Yıldırım, yayımladığı mesajda, barış ve huzur dolu bir bayram temennisiyle Hıristiyan âleminin Paskalya Bayramını tebrik etti:

ATİB Genel Başkanı Durmuş Yıldırım, “Hıristiyan dünyasının en büyük (dinî) bayramlardan olan Paskalya kutlamalarına hazırlanıyor” dedikten sonra sözlerine şöyle devam etti:
Ölümden sonraki hayatın bir hatırlatıcısı olan bu kutlamalarda inanlar, Tanrı’nın verdiği nimetlere şükretmeyi ve sevinçlerini dile getirirler. Bu vesile ile, Hıristiyan âleminin Paskalya Bayramı’nı kutluyor, barış içerisinde ve huzurlu bayramlar diliyorum.

Yüce Allah bu dünyada bizi farklı konularda imtihana tabi tutar. Şimdi de böyle bir zaman içerisindeyiz. Koronavirüsün yol açtığı yokluk ve sıkıntılar bir nebze olsun azalmaya doğru giderken, dünya ve insanlık bu defa da maalesef Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşı büyük bir endişeyle izliyor. Pek çok insan hayatını, sevdiklerini ve varını yoğunu kaybediyor.

Dünyada yaşanan son gelişmeler bizleri tekrar saygı, sevgi ve anlayış ile birlik olmayı, hoşgörüyle barış içerisinde birlikte kardeşçe yaşamamızı, birbirimizi desteklediğimiz nispette güçlü olacağımızı göstermektedir.


Bu duygu ve düşüncelerle, ATİB Genel Merkezi ve ATİB Camiası olarak Hıristiyan komşularımıza, aileleri ve sevdikleriyle birlikte huzurlu paskalya yortusu dileriz.

Durmuş Yıldırım   /  ATİB Genel Başkanı

Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Gürer GÜLSEVİN, 11 Nisan 2022 tarihinde İzmir Ekonomi Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından düzenlenen etkinlikte “Türkçe ve Hukuk Dili” başlıklı bir konferans verdi. Konferansa, İzmir Ekonomi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevilay UZUNALLI ile akademisyen ve öğrenciler katıldı.

Prof. Dr. GÜLSEVİN yaptığı konuşmada, Türk dilinin tarihî derinliği üzerinde durarak pek çok dünya dili ile etkileşim hâlinde olduğunu ifade etti. Türkçenin yayıldığı coğrafya bakımından çok geniş sınırlara ulaştığını kaydeden GÜLSEVİN, Türkçenin hem konuşma ve yazı dili hem resmî dil hem de eğitim ve bilim dili olarak kullanıldığını, bu bakımdan ayrıcalıklı bir konumda olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Gürer GÜLSEVİN konuşmasında ayrıca, hukuk dilinin geçirdiği tarihî ve sosyal süreç hakkında bilgiler aktararak hukuk terimlerinin günümüzdeki durumundan söz etti.

 

 

Son GELİŞMELER

FOTO GALERİ

Werdohllü kadınlar el işi eşliğinde sohbet ediyor

Hisar Avrupa GmbH ile Türkiye'de Protetik Diş Tedavisi

KONAD Başkanı Frankfurt Başkonsolosluğunu ziyaret etti

KONAD Başkanı Sait Özcan açıkladı: Şimdi Türk Milliyetçilerinin Birlik Zamanı

Der Tag des offenen Denkmals® am 08. September 2024

Handwerkskammer zur geplanten Multifunktionsarena Würzburg - Auch das Handwerk wird profitieren

Başbakan Miçotakis Ankara’yı ziyaret etti

Konyalı Ahmet Can 28 ülkeden çalışanıyla Almanya'daki restoranında misafirlerini ağırlıyor

Eiscafé Fontana'nın işletmecisi Manuel Ersay; "Dondurmanın kalitesinde iddialıyız."