DİTİB Ramazan Ayı mesajı

Foto: DITIB Foto: DITIB

 

Gecesiyle, gündüzüyle her anı rahmet ve bereket olan mübarek Ramazan’a yeniden kavuşmanın sevincini yaşıyoruz. Allah nasip ederse 28 Şubat Cuma akşamı kılacağımız ilk Teravih namazıyla birlikte Ramazan’a “hoş geldin” diyeceğiz.

Ramazan ayı gönül dünyamıza hep hoş gelir. Bazen bizi hoş bulur, bazen ise hoş bulmaz. Bazen bizi hoş kılar ve bir ayın sonunda bizden hoşnut ayrılır; bazen de durum böyle olmaz. Rabbim Ramazan’ı bize hoş eylesin, hoşnut eylesin.

On bir ayın sultanı olan Ramazan, gelirken birçok hediyeyi de beraberinde getirir. Ramazan’ın getirdikleri arasında kutusunu açtığımız ilk hediye, daha oruca başlamadan kılmaya başlayacağımız teravih namazı olur. Aynı Allah’a inanıp güvenen, aynı kıbleye yönelen, aynı ideallere sahip olan Müslüman kardeşimizle, aynı safta yan yana omuz omuza Yüce Allah’ın huzurunda el pençe divan dururuz. Hep birlikle kıyam eder, rükûa varırız. Secdeyle başımızı hep birlikte yere koyar, dua ile ellerimizi hep birlikte göğe kaldırırız. İlk teravih, ilk sahur, ilk oruç, ilk mukabele derken kendimizi Cumartesi akşamı açacağımız ilk iftar sofrasında buluruz.

Ramazan’ın bizlere getirdiği ikinci hediye sahur bereketidir. Uykunun en tatlı anında uyanır, sahur yemeğiyle oruç için kuvvet kazanırız. Hazır uyanmışken bir güzel abdestimizi alır, teheccüd namazıyla gecemizi ihya ederiz. Rızasını kazanmak için oruç tutacağımıza dair niyetimizi eder, Yüce Rabbimize Müslümanca bir söz veririz.

Ramazan’ın bize getirdiği bir diğer hediye ise oruçtur. Oruç, imsak vaktinden güneş batıncaya kadar yemekten, içmekten ve cinsi münasebetten uzak durmaktır. Oruç, aynı zamanda kul hakkı yemekten, yalan, gıybet ve iftira gibi çirkinlerden de uzak durmaktır. “Oruç tutan nice kimseler vardır ki oruçtan nasibi sadece aç kalmaktır.” (İbn Mâce, Sıyâm, 21) buyuran Peygamberimizin bu sözünü başımızın tacı yaparız. Hakkımızda ileri geri konuşan, moralimizi bozan insanlarla karşılaştığımızda oruçlu olduğumuzu söyler, o ortamdan usulca uzaklaşırız. Müslüman sözlüğünde orucun anlamının, karnın aç kalması değil, ruhun beslenmesi, aklın doyurulması, iradenin kuvvetlendirilmesi olduğunu çok iyi biliriz.

Ramazan’ın bize getirdiği en özel hediye ise, bu ayda nazil olmaya başlayan Kur’an-ı Kerim’dir. Kur’an, doğru yol ile yanlış yolları açıkça gösteren bir yol rehberidir. Bu ayda Kur’an ile yeniden dostluk bağı kurmaya çalışırız. Gerek evlerimizde gerek camilerimizde Kur’an’ı daha çok okumaya, dinlemeye çalışırız. Aynı zamanda Kur’an’ı anlam dünyamıza nazil etmeye çalışır, emir ve yasakları doğrultusunda bir yaşam sürmeye gayret ederiz.

Ramazan ayı cömert olduğu kadar bize de cömertliği öğretir. Bu mübarek ay, bizimle bazı güzellikler paylaştığı gibi aynı zaman da bizim de ihtiyaç sahipleri için bazı güzellikler paylaşmamızı ister. Fitre, zekât ve sadakalarla gönüllere dokunmamızı, fiili dua olmamızı ve hayır dua almamızı ister. Zira Ramazan’ın gelişi en çok yoksullukla sınanan kardeşlerimizi sevindirir. Bizler nasıl Ramazan’ın gelmesini bekliyorsak, birçok insan da bizlerin yardıma gelmesini dört gözle bekler.

Bu vesileyle bir kez daha hatırlatmış olalım ki Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) olarak veren el ile alan el arasında sağlam ve güvenilir bir köprü olmaya devam edeceğiz. Emanet olarak vermiş olduğunuz fitre, zekât ve bağışlarınızı dünyanın farklı coğrafyalarındaki ihtiyaç sahipleriyle buluşturacağız. “Bir kişinin günlük asgari gıda ihtiyacı” üzerinden hesap edilen fitre miktarı bu yıl, 15 Euro olarak belirlenmiştir. Gerek Ramazan’a ulaşmanın bir şükrü olarak vermemiz gereken fitreler, gerekse hastalığından dolayı oruç tutamayan ve hastalığı devam ettiği için Ramazan’dan sonra da oruç tutamayacak olan kardeşlerimizin vereceği fidyeler, bu miktara göre hesap edilmelidir.

Adımız ne olursa olsun bu ay bizim adımız “Ramazan” olsun “Rahmet” olsun “Bereket” olsun. Gelin bu Ramazan hasretle yolu gözlenen bizler olalım. İnsanların hayatlarına öyle dokunalım ki, Ramazan’ın gelişi bize rahmet oldu, yuvamız bereketle doldu desinler. Komşularımızla öyle güzel ilişkiler kuralım ki bizdeki değişimi fark etsinler. Aile bireylerimizle öylesine güzel vakit geçirelim ki bu Ramazan hayatımızın en güzel Ramazan’ı desinler.

Rabbim bu Ramazan’ı hayatımızın en anlamlı Ramazan’ı eylesin. Ömrümüzü Ramazan gibi bereketli, ahiretimiz bayram gibi sevinçli olsun.

 

Dr. Muharrem KUZEY

DİTİB GENEL BAŞKANI

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

https://www.latifcelik.de