Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
BERLİN (AA) - Almanya Merkez Bankası (Bundesbank), ülke ekonomisindeki büyümenin üçüncü çeyrekte, yurt dışından gelen zayıf talep ve artan finansman maliyetleri nedeniyle muhtemelen yatay kalmasının beklendiğini bildirdi.
Bundesbank'ın ekonomiye yönelik ağustos ayı raporu yayımlandı.
Raporda, öncü tahminlerin Alman ekonomisinin yılın ikinci çeyreğinde sıfır büyüme kaydettiğine işaret ettiği ifade edilerek, yılın temmuz-eylül dönemi için görünümün çok daha iyi olmadığı belirtildi.
Bundesbank, yurt dışından gelen zayıf talep ve faiz artışlarıyla yükselen finansman maliyetlerinin ekonomiyi baskıladığını belirterek, "Almanya'nın ekonomik çıktısı muhtemelen üçüncü çeyrekte de büyük ölçüde değişmeden kalacak.” denildi.
Alman mallarına dış talebin son zamanlarda düşüş eğiliminde olduğuna yer verilen raporda bu nedenle sanayi üretiminin temmuz-eylül döneminde zayıf kalmaya devam edeceğine işaret edildi.
Bundesbank raporunda, Almanya’nın en büyük ticaret ortağı Çin'in Kovid-19 salgını sonrası toparlanmasının "ivme kaybettiğine” yer verilerek, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) enflasyonu düşürmeye yönelik faiz artırımlarıyla artan borçlanma maliyetlerinin de Almanya’da yatırım ve inşaat sektörü üzerinde baskı oluşturmaya devam edeceğini öngörüldü.
Bankanın raporunda, fiyat baskılarının çok yavaş hafiflemesi nedeniyle enflasyonun uzun bir süre için ECB’nin yüzde 2 hedefinin üstünde kalabileceğine yer verildi.
- Ekonomi resesyonda
Alman ekonomisi, alışılmışın dışındaki yüksek enflasyon ve artan faiz oranlarının tüketici harcamalarını baskılamasının etkisiyle yılın ilk çeyreğinde yüzde 0,3 daralarak, teknik olarak resesyona girmişti. Ekonomi geçen yılın son çeyreğinde yüzde 0,5 daralmıştı.
Ülke ekonomisi, Kovid-19 salgını sürecinde ortaya çıkan dar boğazlar hafiflese de faizlerin yükselmesi, ekonomiye güvenin azalması ve alışılmışın dışındaki yüksek enflasyon ortamında tüketicilerin satın alma gücünün düşmesi sonucu talepte yaşanan durgunluktan olumsuz etkileniyor.
Alman hükümeti, ekonomide bu yıl yüzde 0,4'lük büyüme beklerken, Almanya'nın önde gelen ekonomik düşünce kuruluşları ekonominin 2023'de yüzde 0,2 ila 0,4 seviyesinde küçülmesini bekliyor.
Bu arada, Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis), 25 Ağustos'ta yılın ikinci çeyreğine ilişkin öncü GSYH verilerini açıklayacak.
BRÜKSEL (AA) - Avrupa Birliği (AB), "uzun Kovid" şeklinde tabir edilen Kovid-19 sonrası kronikleşen belirtileri içeren hastalığa büyük önem atfettiğini, tedavi için firmalardan başvuru beklediğini bildirdi.
AB Komisyonu Sağlık ve Gıda Güvenliği Direktörü Sandra Gallina, eski adıyla Twitter olan sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, AB'nin "uzun Kovid"i ciddiyetle takip ettiğini ve gündeminde tuttuğunu bildirdi.
Gallina, "Uygun, klinik olarak denenmiş aday (tedavi) bulunur bulunmaz ve bir geliştirici firma EMA'ya (AB'nin ilaç düzenleyicisi Avrupa İlaç Kurumu) başvuruda bulunur bulunmaz, yetkilendirmesini hızla değerlendireceğiz." ifadelerini kullandı.
Dünya Sağlık Örgütü, 5 Mayıs'ta Kovid-19'un "küresel acil durum" niteliğinin sona erdiğini duyurmuştu.
Ancak "uzun Kovid" tabir edilen rahatsızlıklar, son dönemde Batı ülkelerinin gündeminde yer alıyor.
AB ve ABD'nin 13 Aralık 2022'de ortaklaşa yaptığı bir konferans sonucunda hazırlanan raporda, Kovid-19 geçiren her 8 kişiden birinin "uzun Kovid"e yakalandığı, ilk enfeksiyon tarihini üzerinden geçen haftalar ve hatta aylar boyunca semptomları taşıdığı belirtilmişti.
Kovid-19 sonrası sendromu (post-Covid syndrome) olarak da tanımlanan belirtiler; aşırı yorgunluk, uyku güçlüğü, sürekli öksürük, uzuvlarda ağrılar, konuşma ve hafıza ile ilgili bilişsel sorunlar, uzun süre koku alma veya tat alma duyusunun yitirilmesi ve eşlik eden depresyon ve anksiyete gibi sorunlardan oluşuyor.
ATİNA (AA) - Yunanistan'ın Batı Trakya Bölgesindeki yangın, Gümülcine yakınlarında Türklerin de yaşadığı köylere kadar ulaştı.
Rodop'ta çıkan orman yangını Türklerin de yoğun olarak yaşadığı Yassıköy, Narlıköy, Susurköy, Kozlu Dere, Çepelli ve Müsellim köylerini etkisi altına aldı.
Susurköy de bazı evler yangından zarar gördü.
Söz konusu köylerin sakinleri güvenlik gerekçesiyle tahliye edildi.
- Dedeağaç'taki yangın 3'üncü gününde
Batı Trakya'daki Dedeağaç'ta 19 Ağustos Cumartesi günü başlayan orman yangınları üçüncü gününde de devam ederken, Atina'nın 120 kilometre kuzeyindeki Viotia bölgesi, Kavala, Eğriboz Adası ve Batı Trakya'daki Rodop bölgesinde de bugün çıkan yangınlar kontrol altına alınamadı.
Ulusal Orman Yangınları Gözlem Biriminin verilerine göre, Dedeağaç'taki yangının ilk iki gününde 55 bin dönümün üzerinde ormanlık alan yanmıştı.
Henüz söndürülemeyen yangının Dedeağaç'ta üç günde kül ettiği alanın 75 bin dönümü aşacağı tahmin ediliyor.
Yunanistan İtfaiye Teşkilatı, Polis Teşkilatı, Silahlı Kuvvetler ve gönüllülerin işbirliği içinde çalıştıkları yangın söndürme çalışmaları hızı saatte 70 kilometreye kadar ulaşan rüzgar nedeniyle zorlaşıyor.
Yangın çıkan bölgelerindeki yerleşim birimleri tedbiren tahliye edilirken, yangın, tarım alanlarına, arı kovanlarına ve besi hayvanlarına ciddi zarar vermişti.
- Bir kişi hayatını kaybetmişti
Başkent Atina'nın 120 kilometre kuzeyindeki Viotia bölgesinde çıkan yangında, hayvanlarını korumaya çalışan bir çoban bu sabah hayatını kaybetmişti.
BRÜKSEL (AA) - Avrupa Birliği (AB), Batı Balkan ülkeleri ile Ukrayna ve Moldova'nın AB'ye üyelik perspektiflerine desteğini yineledi.
AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Yunanistan'ın başkenti Atina'da AB-Batı Balkanlar Zirvesi ve bölgedeki ülkelere üyelik perspektifi verilen Selanik Bildirgesi'nin 20. yıl dönümü vesilesiyle akşam yemeğine katıldı.
Eski adıyla Twitter olan sosyal medya platformu X üzerinden açıklama yapan Michel, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ve Moldova Cumhurbaşkanı Maia Sandu ile verimli görüşmeler yaptığını kaydetti.
Michel, "Batı Balkanlar, Ukrayna ve Moldova ortak bir Avrupa mirasına, tarihine ve geleceğine sahiptir. Genişleme, kıtamızda barışı, güvenliği ve refahı teşvik etmek için güçlü bir araç olan AB'nin en önemli önceliği olmaya devam ediyor. Bu Avrupa vizyonunu, gerçeğe dönüştürmek için ileriye dönük bir yol bulmalıyız." mesajını verdi.
Von der Leyen de "AB'ye üye olmaya aday dostlarımızı daha hızlı, bize çok daha yakın bir hale getirmemiz gerekiyor. Doğu ve Batı Balkanlar'daki komşularımız ve ortaklarımızın Avrupa perspektifini görüşmek üzere Atina'da bulunmaktan memnuniyet duyuyorum. Bölgelerimiz arasındaki engelleri kaldırmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Von der Leyen, toplantı kapsamında ikili görüşmeler yaptı.
Kosova Başbakanı Albin Kurti ve Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic ile ayrı ayrı buluştuğunu bildiren von der Leyen, Kosova'nın kuzeyindeki gerilimleri azaltma, AB'nin kolaylaştırıcı diyaloğuna dönme ve Kosova ile Sırbistan arasındaki ilişkilerin normalleşmesine ilişkin anlaşmaları uygulama konularını ele aldığını belirtti.
Batı Balkanlar'daki 6 ülke, 2003’te Yunanistan'ın Selanik kentinde düzenlenen AB Liderler Zirvesi'nde "potansiyel aday" ülke olarak belirlenmişti. Bosna Hersek ve Kosova halen "potansiyel aday" ülkeler olarak sayılırken Karadağ, Sırbistan, Arnavutluk ve Kuzey Makedonya yıllar içinde "aday ülke" statüsünü almıştı.
Ukrayna ve Moldova da Haziran 2022'de aday ülke ilan edilmişti.
Yunanistan'ın Atina'nın yaklaşık 100 km kuzeyindeki Viotia Bölgesi’nde Prodromos köyü ve çevresinde orman yangınları devam ediyor. İtfaiye ekipleri yangına karadan müdahale ederken soğutma çalışmaları da sürüyor. Yangın nedeniyle iki yerleşim birimi tedbiren boşaltılmasının ardından birçok yerleşim birimi ve kamp alanı büyük hasar gördü.
Yaklaşan Bavyera Bezirkstag seçimlerinde 3. liste, 2. sıra adayı olarak seçmenlerin desteğini almaya çalışan Würzburg bölgesinin başarılı siyasetçilerinden Josef Hofmann şehrin sorunlarının sürekli tartışılmasını sağlayarak yaşadığı bölgeye ciddi bir katkı sağlıyor.
Eyalette 08 Ekim de sandığa gidilirken 3. listenin 2. sıra adayı olarak Bezirkstag seçimlerine katılan Josef Hofmann, Freie Wähler seçmen kitlesini daha da artırarak Freie Wähler partisinin başarısının daha yukarılara çekilmesine gayret gösteriyor.
Şehrin sorunlarının çözülüp yaşam kalitesinin yükselmesi yönündeki gayretleri ile bilinen Josef Hofmann 23 Ağustos günü saat 19.00'da Bürgerspital da özellikle şehirdeki güvenlik konusunu tartışmak için seçmenler ve Würzburg’lular ile Bürgerstammtisch de buluşmak istiyor.
Bavyera Eğitimi Bakanlığı Devlet Sekreteri Anna Stolz göçmen kökenliler tarafından sevilen ve samimi yaklaşımı ile iyi bir diyalog geliştirdiği bilinen Anna Stolz Uneterfranken bölgesinde Freie Wähler Partisi için önemli bir kazanç olarak görülüyor.
8 Ekim günü yapılacak seçimler öncesi Ayhaber’e açıklamalarda bulunan Anna Stolz, “Geçmiş dönemde eğitim ile ilgili çalışmalarımızı yakından takip edenler özellikle entegrasyona büyük önem verdiğimizi göreceklerdir. Ülkemizde herkesin aynı haklara sahip olması ise hukuk devletinin birinci önceliğidir” dedi.
Anna Stolz Unterfranken bölgesinin başarılı siyasetçilerinden biri olarak biliniyor.
Önal, Ermenistan'ın, Laçın Yolu'nun insani yardımların ulaşımına kapatıldığı iddiasını taşıdığı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) konuştu.
Türk Büyükelçi, "Bölgede kapsamlı barış, istikrar ve işbirliği için tarihi bir fırsat olduğuna inanıyoruz. Bu amaçla Ermenistan ile tam bir normalleşme sürecine olan bağlılığımızı ifade ettik ve bu yönde adımlar attık. Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki barış görüşmelerini güçlü bir şekilde desteklemeye devam ediyoruz." dedi.
Bölgesel normalleşmenin ancak diyalog ve iyi niyetle sağlanabileceğini ifade eden Önal, Ermenistan'ın Laçın Yolu'na ilişkin siyasi amaçlı iddialarını dile getirmek için BMGK de dahil olmak üzere uluslararası platformları kullanma girişimlerinden Türkiye'nin duyduğu endişeyi dile getirdi.
Sedat Önal, her şeyden önce, Azerbaycan'ın meşru kaygılarının dikkate alınması ve doğal egemenlik haklarına saygı gösterilmesi gereğine değinerek, Azerbaycan'ın, Laçın Yolu'nun silahlı gruplara ikmal amacıyla kötüye kullanılması ve Karabağ'da yasa dışı maden işletilmesi konusundaki uzun süreli kaygılarına dikkati çekti.
Önal, "Ancak bu endişeler ve hassasiyetler dikkate alınmamış ve Azerbaycan, egemenlik hakları çerçevesinde uygun gördüğü şekilde kendi topraklarında önlemler almak zorunda hissetmiştir.
Azerbaycan'ın bu tedbirler uygulanırken insani mülahazaları gözetmeye özen gösterdiğini biliyoruz." dedi.
Laçın Yolu üzerinden tıbbi tahliyelerin mümkün olduğunu belirten Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi, Azerbaycan'ın, Karabağ'da ikamet eden Ermenilerin ihtiyaçlarını karşılamak için Ağdam-Hankendi yolunu tahsis ettiğini ancak samimi çabalarının karşılık bulmadığını kaydetti.
- Azerbaycan iddiaları kategorik olarak reddetti
Azerbaycan'ın BM nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Yaşar Aliyev, Ermenistan'ın Laçın Yolu'yla ilgili ortaya attığı iddiaların "asılsız ve mesnetsiz" olduğunu, tüm iddiaları kategorik olarak reddettiğini belirtti.
Aliyev, Ermenistan'ın bu girişimini, Azerbaycan'ın "egemenliğini ve toprak bütünlüğünü baltalamaya yönelik provokatif ve sorumsuz siyasi kampanya" olarak niteledi.
Ermenistan'ın, uluslararası toplumu manipüle etmeye çalıştığını söyleyen Aliyev, Laçın Koridoru'nun zaten kısa süre önce açıldığı bilgisini paylaştı.
Bölgedeki sorunun 30 yılı aşkın geçmişine vurgu yapan Azerbaycan Büyükelçisi, Ermenistan'ın son yapılan savaş sonrası, Bakü merkezli Kızılhaç'ın insani yardımının bölgeye ulaşmasını reddettiğini hatırlatarak iddialarıyla ilgili çelişkiye dikkati çekti.
Yaşar Aliyev ayrıca, Dağlık Karabağ bölgesinde yaşayan Ermeni vatandaşların sosyal medyada yaptığı, düğün, doğum günü gibi yemekli kutlamaların görsellerini Güvenlik Konseyi üyelerine göstererek bölge halkının, "iddiaların aksine mutlu bir hayat sürdüğünü, açlık çekmediğini" ifade etti.
- Laçın Yolu tartışması
Azerbaycan, Karabağ'da yaşayan Ermenilerin Ermenistan'a gidiş gelişlerde kullandıkları Laçın-Hankendi yoluna, sınır muhafızlarına Ermenistan'dan ateş açılması ve Uluslararası Kızılhaç Örgütü araçlarıyla kaçak eşya taşınmasını gerekçe göstererek bir süredir kısıtlama uygulamış, siviller için açık olan güzergahta ağır vasıtaların geçişine müsaade etmemişti.
Egemen olduğu topraklara kendisiyle daha önceden konuşulmayan sevkiyata müsaade etmeyeceğini belirten Bakü yönetimi, Karabağ'daki Ermeni nüfusa sevkiyatlar için Ağdam-Hankendi yolunu önermişti.
Ermenistan'ın BM Büyükelçisi Mher Margarian Güvenlik Konseyine yazdığı mektupta Dağlık Karabağ halkının "tam teşekküllü bir insani felaketin eşiğinde" olduğunu iddia ederek toplantı talep etmişti.
KÖLN (AA) - Almanya'nın bazı bölgelerinde etkili olan şiddetli yağış ve fırtına nedeniyle Frankfurt Havalimanı'nı su bastı.
Frankfurt'ta oluşan sellerde birçok evin bodrumunun yanı sıra havalimanını su bastı, çok sayıda uçuş iptal edildi.
Havalimanı sözcülüğünden yapılan açıklamada, aprona biriken su nedeniyle çok sayıda uçuşun iptal edildiği, bazı uçuşlarda gecikme yaşandığı ve bazı uçakların da başka havalimanlarına yönlendirdiği duyuruldu.
Havalimanında dün gece gerçekleşmesi beklenen yaklaşık 70 uçuşun yapılamadığı belirtildi.
Ülkenin Baden-Württemberg, Rheinland-Pfalz ve Thüringen eyaletlerinde de aşırı yağış ve fırtına nedeniyle hayatın olumsuz etkilendiği kaydedildi.
Polis, yollardaki birçok rögar kapağının kaldırıldığını, birçok evin bodrum katını su bastığını bildirdi.
Çok sayıda itfaiyecinin evler, sokaklar ve alt geçitlerdeki suyu tahliye etmek için sabaha kadar çalıştığı ifade edildi.
NEUSS (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Zafer Sırakaya, Antalya'nın Alanya ilçesinde gezi teknesi çalışanı olduğu iddia edilen kişilerin saldırısına uğrayan Cemil Akgün'ü, Almanya'nın Neuss kentindeki evinde ziyaret ederek geçmiş olsun dileğinde bulundu.
Sırakaya, ziyarette yaptığı açıklamada, yurt dışında yaşayan 7,5 milyon Türk ile 100 milyonluk bir Türkiye ailesi olduklarını söyledi.
Ülke dışında yaşayanların da Türkiye'nin asli ve asil unsurları olduğunu dile getiren Sırakaya, "Türkiye'de yaşayan her bir kardeşimiz ne kadar değerliyse, yurt dışında yaşayan her bir kardeşimiz de Türkiye için o denli kıymetli ve değerlidir. İnsan olmak şiddete temelinden karşı olmayı gerektiren bir unsurdur." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamını getirdiğini belirten Sırakaya, şunları kaydetti:
"Bugün burada Cemil kardeşimizin maruz kalmış olduğu, hiçbir şekilde tasvip edilmesi mümkün olmayan bu saldırıyı lanetlediğimizi, bu saldırıya karşı duruşumuzu da net olarak ifade ediyoruz. Bugün Cemil kardeşimize Sayın Cumhurbaşkanımızın selamını getirdim, geçmiş olsun temennilerini getirdim ve yaşanan bu üzücü hadiseyle ilgili olarak, ilk günden beri Cemil kardeşimizle irtibatta olduğumuz gibi bundan sonra da tüm bu sürecin takipçisi olacağımızı ve adaletin gerçekleşmesi konusunda da yapılması gereken sürecin her türlü katkısını sunmaya devam edeceğimizi de bilmenizi isterim."
Sırakaya, ilgili tüm yetkililerle temasa geçip bir kamu görevlisinin ihmali söz konusuysa bunu sonuna kadar takip edeceklerini vurgulayarak, konuya ilişkin ihmali olan kişilerle ilgili tahkikatın başlatıldığını ve tüm yetkililerin bu konunun takipçisi olacağını ifade etti.
Bir kişi hakkında herhangi bir suçlama olması durumunda gereğini yapacak yargı makamlarının olduğunu hatırlatarak, kimsenin yargı dağıtma noktasında şahsi hareket edemeyeceğinin altını çizen Sırakaya, "Biz burada sadece adaletin tecelli etmesi konusunda hassasiyetimizi ifade etmek istiyoruz. Kimin yanlışı varsa, kimin noksanı varsa, kimin hatası varsa bu hatanın bulunması ve adaletin tecelli etmesi, konuyla ilgili olarak, yasamayla ilgili bizim üzerimize düşen görevi sonuna kadar takip edeceğimizi bilmenizi isterim." diye konuştu.
- Yaşadıklarını anlattı
Almanya'da elektrikçi olarak çalışan 27 yaşındaki Cemil Akgün de AA muhabirine, tekne turu satmaya çalışan kişilerle yaşadığı anlaşmazlık sonucu arkadaşlarıyla saldırıya uğradıklarını anlattı.
Bir kadının kendilerine tekne turu satmaya çalıştığını, aralarında geçen kısa konuşma esnasında bir kişinin gelip kendilerine hakaret ettiğini aktaran Akgün, "Allah bana kuvvet verdi ve sonuna kadar ayakta durabildim. Ben orada sadece kendi nefsimi savunmaya çalıştım. Orada beni ve arkadaşlarımı zorlayarak şikayetçi olmamı engellediler. Devletin de desteğiyle şikayetçi olup hakkımızı arayacağız inşallah." ifadelerini kullandı.