Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

 

İSTANBUL (AA) - A Milli Kadın Basketbol Takımı, FIBA 2023 Avrupa Şampiyonası Elemeleri D Grubu'nda yarın deplasmanda karşılaşacağı rakibi Polonya ile tarihinde 19. kez karşı karşıya gelecek.

 

Ay-yıldızlı ekip, şimdiye dek 18 kez karşılaştığı Polonya'yı 10 kez yenerken 8 maçta salondan mağlup ayrıldı.

İki takım ilk kez 6 Haziran 1988'de Seul Olimpiyat Elemeleri'nde karşılaştı. Milli takım, mücadeleden 57-36 mağlup ayrıldı.

Türkiye, rakibi karşısında ilk galibiyetini ise 27 Kasım 2002'de 2003 Avrupa Şampiyonası Elemeleri'nde 85-57'lik skorla aldı.

 

A Milli Takım ile Polonya'nın son karşılaşması, FIBA 2023 Avrupa Şampiyonası Elemeleri'nde gerçekleşti. 14 Kasım 2021'de Kocaeli'de oynanan mücadeleyi ay-yıldızlı ekip, 52-41 kazandı.

- Adıyamanlı depremzedeler, Hava Kuvvetleri'ne ait uçakla Ankara'ya getirildi
- 5'inci Kolordu Komutanlığı İstihkam Alayı Arama ve Kurtarma Bölüğü, Hatay Kırıkhan'da bir kadını enkazdan sağ çıkardı
 
 

ANKARA (AA) - Milli Savunma Bakanlığı, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Adıyamanlı depremzedelerin Hava Kuvvetleri'ne ait uçakla Ankara'ya getirildiğini bildirdi.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, yaralı depremzedelerin tahliyesine aralıksız devam edildiği, Adıyamanlı depremzedelerin Hava Kuvvetleri'ne ait uçakla Ankara'ya getirildiği bildirildi.

 

Açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetleri İnsani Yardım Tugayı'nın, Malatya'da arama kurtarma çalışmalarına gece boyunca aralıksız devam ettiği kaydedildi.

 

Bu arada, 5'inci Kolordu Komutanlığı İstihkam Alayı Arama ve Kurtarma Bölüğünün, Hatay Kırıkhan'da bir kadını enkazdan sağ çıkardığı bildirildi.

 

İSTANBUL (AA) - Turkcell tarafından, Kahramanmaraş merkezli toplamda 10 ili etkileyen depremler sonrasında yapılanlara ilişkin, "Turkcell olarak elimizdeki tüm imkanları seferber etmeye devam edeceğiz." ifadeleri kullanıldı.

 

Turkcell'den yapılan açıklamada, deprem bölgesindeki iletişim ihtiyacını kesintisiz şekilde sürdürebilmek amacıyla Türkiye’nin dört bir yanından ve çevre illerden ekiplerle aralıksız çalıştıkları belirtildi.

 

Bu yoğun çalışmalarla bölgede deprem anında iletişimi kesilen 900 sahaya tekrar servis sağladıkları ifade edilen açıklamada şunlar kaydedildi:

"Tüm imkanlarımızı seferber ederek farklı lokasyonlarda bulunan çok sayıda mobil baz istasyonu ve jeneratörü deprem bölgesindeki illerimize sevk ettik. Ayrıca bölgede görev yapan ve kayıplar yaşayan personelimize destek olabilmek için Türkiye’nin birçok ilinden ekiplerimizi bölgeye yönlendirdik.

 

Bu kapsamda 430 saha müdahale personeli ve bölge çalışanının yanı sıra afet yaşanan illere 2 bin akü, 1.400 jeneratör, 100’ün üzerinde mobil baz istasyonu sevk ederek iletişimin devamlılığını sağlamaya yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Elimizdeki tüm imkanları seferber etmeye devam edeceğiz."

 

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), merkez üssü Kahramanmaraş olan Hatay, Adıyaman, Malatya, Diyarbakır, Gaziantep, Şanlıurfa, Adana, Osmaniye ve Kilis gibi birçok çevre il, ilçe ve köylerde depremlerden etkilenenler için Almanya genelinde düzenlediği yardım kampanyasında bir günde yapılan yardım miktarının 3,5 milyon Euro’yu aştığını açıkladı.

 

Kampanya ile ilgili açıklama yapan DİTİB Genel Başkan Vekili Abdurrahman Atasoy, Almanya DİTİB camiası, oluşan yaraları sarmak maksadıyla yardım kampanyası başlatıldığını ve kampanyaya bir günde yapılan yardım miktarının 3,5 milyon Euro’yu aştığını vurgulandı.

 

Türkiye için yardım kampanyasının devam ettiğini söyleyen Atasoy, 10 Şubat 2023 Cuma günü de Almanya genelindeki tüm cami derneklerinde sergi usulü nakdi yardım toplanacağını ifade etti.

 

DİTİB Genel Merkezi tarafından yardımların dağıtılması amacıyla öncü bir ekip oluşturularak Türkiye Diyanet Vakfı’nın çalışmalarına destek verileceğini belirten Atasoy, “Deprem bölgesinde ortak paydaşımız olan Diyanet Vakfı ve ilgili kanallar ile koordine edilen yardım koordinasyon merkezleri bulunmaktadır. Bu süreçte para yardımı dışında toplanan yardımların yerelde organizasyonu zorlaştırdığı bilgisi yetkililer tarafından ifade edilmektedir. Deprem bölgesinde ihtiyaç olan her türlü malzeme yetkililer tarafından tedarik edilebilmekte ve hızlıca depremzedelere ulaştırılabilmektedir. Burada toplanan malzemelerin kalite standartları ve ulaşım zorlukları olması hasebiyle bu tür yardımlar elde kalmakta, ulaştırılması zor olmakta ve deprem bölgesindeki işleyişi zorlaştırmaktadır” ifadelerini kullandı.

 

Yardım kampanyasına destek veren gönlü güzel âlicenap cemaate teşekkür eden Atasoy, gönüllülük esasına bağlı kampanyaya destek vermek isteyenlerin https://www.ditib.de/spende/deprem/index.html web adresi üzerinden veya banka yoluyla Turkisch-Islamische Union adına açılan DE95 5023 4500 0141 4300 09 numaralı IBAN hesabına havale yapılabileceğini ifade etti.

 

 

BERLİN (AA) - Almanya'nın, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Hindistan ve Nijer'e silah ve teçhizat ihracatına onay verdiği belirtildi.

 

Alman basınının Ekonomi Bakanlığının milletvekillerine gönderdiği bilgilendirme notuna dayandırdığı habere göre, Almanya, Güney Kıbrıs Rum Yönetimine 12 adet H145M taarruz helikopteri, Nijer'e 2 adet King Air 360 gözetleme uçağı ve telsiz ile video ve radar gözetleme teknolojisi gönderilmesini onayladı.

 

Hükümet ayrıca, Hindistan'a da Leopard 2 ana muharebe tankları ve diğer araçlarda kullanılan şanzımanlar ve teknik ekipmandan oluşan malzemelerin gönderilmesine onay verdi.

 

Alman hükümeti, Eylül 2022'de de Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne silah ihracatına onay vermişti.

 

İslam Toplumu Millî Görüş Genel Başkanı Kemal Ergün ve Hasene International Derneği Başkanı Bekir Altaş Türkiye’de yaşanan deprem münasebetiyle yardım çağrısında bulundular. Açıklamada “Türkiye ve Suriye yaşanan deprem sonrası büyük bir insani yardım kriziyle karşı karşıya. Depremin yaşandığı bölgedeki insanlar acilen her türlü yardıma muhtaç durumdalar.” ifadelerinde bulunan Ergün ve Altaş bütün vatandaşları bağış yapmaya, uluslararası toplumu depremzedelere acil yardım temin etmeye çağırdılar.

 

 

Kemal Ergün: “Türkiye’de yaşanan deprem çok ağır yaralara sebep oldu. Binlerce insan hayatını kaybetti, çok daha fazla sayıda yaralı var. Yüz binlerce insan evini kaybetti, en zor kış şartlarında ve kar yağışı altında ortada kalmış vaziyetteler. Bu insanlar her türlü yardıma en acil şekilde ihtiyaç duyuyorlar.”

Hasene Başkanı Bekir Altaş ise depremzedelere yardımların dağıtımını koordine etmek üzere bir ekiple birlikte Almanya’dan deprem bölgesine intikal etti. Altaş şöyle konuştu: “Bölgede durum çok kötü. İnsanların takati kalmamış. Gıda ve battaniye eksikliği yoğun şekilde hissediliyor. Aynı şekilde enkaz altındaki insanları kurtarmak için hem ekipmana hem de ekibe ihtiyaç var. Âdeta zamanla yarışılıyor. Bu sebeple uluslararası topluma bölgeye acil yardım ulaştırma çağrısında bulunuyoruz.”

 

Hasene International Derneği ve İslam Toplumu Millî Görüş ilk etapta 1 milyon avroluk bir yardım yaptı. Yardım malzemeleriyle dolu 5 TIR bölgeye hareket etti. Hasene’nin mobil aşevleri ve mobil fırınları insanların en temel ihtiyaçlarını karşılamak üzere alanda bulunuyorlar. Altaş: “Bu yardımlar, bölgede duyulan ihtiyaç ve felaketin büyüklüğü göz önünde bulundurulduğunda ancak deryada bir damla niteliğinde. Bölgeye çok daha fazla yardımın ulaşması gerekiyor. Depremin olduğu bölgenin altyapısı ve bölgeye ulaşım yolları neredeyse tamamen kullanılamaz durumda. Bu artık insan havsalasının alamayacağı olağan üstü bir durum.”

 

Kemal Ergün: “Hayatını kaybeden bütün kardeşlerimize Allah Teâlâ’dan rahmet, yaralı olarak kurtulanlara acil şifalar diliyoruz. Bu zor zamanlarda kardeşlerimizin yanında olmak vazifemizdir. ‘Müminler bir bedenin uzuvları gibidir. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.’ 10 Şubat günü cuma namazında depremde hayatını kaybedenler için gıyabi cenaze namazı kılacağız ve yardım toplayacağız.”

 

Hasene Bağış Hesabı:
IBAN: DE80 3705 0299 0149 2890 54
BIC: COKSDE33XXX
Amaç: 0031255

Almanya’nın Badenwürtemberg  eyaletine  bağlı Mannheim şehrinden Kayseriye kesin dönüş yapan Ayşegül K. yaşadıklarını mektup yazarak dünya üzerinde yaşayan vatandaşlarımızın duygularına tercüman oldu.
 
Anavatanımız baba ocağına izine gelen gurbetteki vatandaşlarımız yaşadıklarını içlerine atarak tekrar ekmeğini kazandıkları ülkelere  dönenleri  bizzat dinledim, hatta izinleri bitmediği halde erken dönenlere de şahit oldum. Ana ocağından, baba bucağından gurbete gelip uzun yıllar kalanlar, döndüklerinde yıllar önce geldikleri muhabbeti ısıcak ortamı aramaktalar. İşde Mannheim'den Kayseriye  temelli dönüş yapan Ayşegül edindiği intibağları, uğradığı haksızlığa, akrabasında bulamadığı sıcak ortamı,yazdığı mektubunda gurbetçilerin hislerine tercüman oldu. Bu yazımda Ayşegül'ün mektubunu okuyacaksınız.
 
 
Mannheim dan Kayseri’ye dönen Ayşegülün mektupu
 
Babam 1970 yılında Almanya'nın Mannheim sehrine gelmiş ben1980'de Mannheimda doğmuşşum, babamın bir tek kızıyım ve 2 ağabeyim var. Mannheim'da mesleki eğitimimi tamamladım ve mesleğim üzere çalışmaya başladım.
 
Her yıl Babam arabanın bagajını tıka basa doldurur bizi Kayseri'ye izine götürürdü. Benim Türkiyedeki hayat çok hoşuma giderdi ve yıl 2019'a karar aldım temelli Kayseri'ye dönmeye.
 
 
Kesin Dönüş Kararı
 
Almanyadaki arkadaşlarım çok merak ettiler, nasıl bu adımı atmaya cesaret ettiğime ben ise temelli dönen Annem ve Babama yakın olmak için ve Türkiye sevdalısı olduğumdan bu adımı attığımı belirttim. Annemle Babam Kayseriye 50 km uzaklıktaki köyümüzde ikamet ederler ben ise köy hayhayatını değil Kayseri'de kalmayı tercih ettim, kendime 3 odalı daire kiraladım.Şehir Merkezine çok yakın.
 
Şimdi aradan hemen hemen 2,5 sene geçti ve halen Kayseride ikamet ediyorum.  Kendi çapımda Tercüme işleriyle ilgileniyorum.
 
 
Şu 2,5 sene içinde Memleketde neler gördüm, neler yaşadım. Bir bilseniz, Almanya'da yaşadığım 39 yıl'da görmediğim şeyleri gördüm ben bu memlekette. 
 
Benim için anormal ama Türkiyedeki insanımız için gayet normal olan şeyler.
 
 
İnsanımız sanki tüm hayat sorunlarını hükümet yaratıyormuş gibi herşeyi devletden bekliyor.
 
Türkiyemizin sorunu hükümet değil, Türkiyenin sorunu sadece kendi çıkarının derdinde olan insanımız.
 
Amcaoğluma ev tutmaya yardımcı ol dedim sonra ögrendimki akrabalık için değil komisyon için bana yardımcı olmuş.
 
 
Teyze kizıma Perdeci bul bana dedim daireme perde diktirmek için baktımki oda benim için değilde komisyon için yapmış.
 
Tercüme ettiğim şirketler hepsi biride değil hepsi Dinciside, Dinsizide, Sağcısıda, Solcusuda .. AKP liside CHP, İYİ PARTİ ve diğer siyasiler. Hepside işçisini Asgari ücretle haftanın 6 gününü 10'ar 12'şer saat çalıştırıyor, mesayilerini ödemiyor.
 
Kul hakkı kalmamiş bu memlekette. Herkes herkesin sırtından en kolay şekilde çıkar elde etme derdinde.
 
Akrabalıklar, Kardeşlikler, Arkadaşlıklar dahi çıkar için kurulu. 
 
İnsanımız ticaretde yalan söylemeyi delikanlılık zannediyor. Yalanların üstünü örtbas ediyorlar
 
Zengin olan zenginliğine doymuyor, fakir ise kendi başarısızlığını hükümete yüklüyor! 
 
Kişilere göre muamele, kişilere göre Fiyat uygulanıyor.
 
 
Insanımız evini tertemiz tutar ama sadece evin içi, evin dışarısı pislik, eline gecen herseyi yola atar hele şu çit,çit çekirdek çitleyenler.
 
Eğer bir Mevkiye gelebilmişsen adamsın. Ya değilse seni kimse adamdan saymıyor.
 
Hele hele en tiksindiğim "Ben Üniversiteliyim" "Ben Mühendisim" diye insanımızın kendilerini başkalarından üstün görmeleri ve kendi insanımızdan onları cidden kendilerinden daha üstün görmeleri çok iğrenç bir durum.
 
Uzaya da çıksak ama insanımız insan olmadıktan sonra bu memleket hiçbir yere varamaz. 
 
 
Avrupanın bircok ülkesinde olmayan hastahaneler yapılmış, ya doktor artistlik peşinde yada odasında olmaz, emniyetci görev başında değil sigara içmede olur,  Hastahanelerimizde hemşireler hastayla değil tiktok videyolarıyla meşgul, hastalar desen ya doktora bağırıp çağırır yada başkasının sırasını kapma derdinde. Trafikte desen yaya geçidini takan yok, arabanı devletin yoluna park edersin dükkan sahipleriyle kavga edersin onların dükkan önü olduğu için sahip çıkar polisimizde seyreder. Koca Kayseri'de Trafik Polisi yok diyebilecek kadar Trafik Polisi var, Kimsenin kurallara uyduğu yok. Cezalar caydırıcı değil diye hükümete suçu bulurlar, suçluyada ceza verildiğinde buseferde suçlu gördükleri hükümete söverler. 
 
 
İnsanımızın zihniyeti değişmedikçe kim gelirse gelsin bu Memleketin başına iki yakanız bir araya gelmez.
 
Ben yinede Almanyaya geri dönme düşüncesinde değilim kendimce doğruları yaşıyorum yanlışlardan uzak duruyorum.
Saygilar ve sevgiler Kayseriden.
Aysegül K.
 
 
 
 

Almanya Federal Meclis (Bundestag) SPD milletvekili ve Türkiye raportörü Nezahat Baradari, Türkiye ve Suriye'deki depremde hayatını kaybedenlerin kederli ailelerine taziye dileklerini iletirken şu açıklamada bulundu:

"Türkiye ile Suriye'de meydana gelen şiddetli depremin dehşeti ve üzüntüsü içindeyim. Enkaz altında hayatını kaybeden insanlarımıza Allah'tan Rahmet, ailelerine ise başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Yaralılara geçmiş olsun dileklerimi iletirken, enkaz altında kaybolmuş canlarımızın endişesini derinden hissediyor, ailerine ve kurtarma ekiplerine güç kuvvet diliyorum. Almanya'nın, deprem mağdurlarının yanında olduğunu ve gereken yardımın sağlanacağını belirtmek isterim.


Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesi merkezli 7,7 şiddetindeki deprem Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay illerini de derinden sarstı. Can kaybı 4200'ü, yaralı sayısı 15.000'i geçmişken, yıkılan bina sayısının da daha şimdiden 1500'ün üzerinde olduğu söyleniyor.
"Hayatta kalan demprem mağdurlarına güç kuvvet diliyorum. Şimdi birlik, beraberlik ve dayanışma içinde olma zamanı. Türkiye'nin - tüm dünyadaki dostlarıyla beraber - bu felaketin altından kalkacağına ve tüm yaraların sarılacağına inancım tamdır. Tüm yetkililere görevlerinde kolaylıklar ve başarılar diliyorum.

Özellikle Almanya'daki insanlarımızı ise imkanları dahilinde her türlü yardım için seferber olmaya davet ediyorum", diye tamamlıyor açıklamasını SPD milletvekili Baradari.

Bayerns Innenminister Joachim Herrmann gratuliert der Wasserwacht zum 140jährigen Jubiläum: Bayern 'Geburtsort' der Wasserwacht in Deutschland - Wichtiger Partner im Katastrophenschutz

 

Die Wasserwacht Bayern, die erste führende Wasserrettungsorganisation des Deutschen Roten Kreuzes, begeht ihr 140jähriges Jubiläum. Bayerns Innenminister Joachim Herrmann gratulierte den rund 77.000 Aktiven und insgesamt rund 132.000 Mitgliedern der Wasserwacht, die am 7. Februar 1883 in Regensburg ihren Anfang nahm. Herrmann nahm das Jubiläum zum Anlass, „allen meinen Respekt und meine Anerkennung zu zollen, die in Bayern ehrenamtlich in ihrer Freizeit Leben retten, Menschen ausbilden, die Umwelt schützen und die Gemeinschaft leben. Die Wasserwacht mit ihren vielen ehrenamtlichen Helferinnen und Helfern ist ein ganz wichtiger Pfeiler in unserem bayerischen Hilfeleistungssystem."

 

Herrmann würdigte die Wasserwacht auch als wichtigen Partner im Katastrophenschutz, wie man zuletzt im Jahr 2021 beim Hochwasser-Einsatz in Rheinland-Pfalz und in Nordrhein-Westfalen beobachten konnte. Dorthin waren zum Beispiel zwei bayerische Wasserrettungszüge und mehrere „Air Rescue Specialists“ der Wasserwacht ins Schadensgebiet entsandt worden und haben Hilfe geleistet.

 

Der Freistaat unterstütze das beachtliche Engagement der weit überwiegend vom Ehrenamt geprägten Organisationen der Berg- und Wasserrettung zum Beispiel bei der Erstattung von Kosten für Ausrüstungsgegenstände. In den Jahren 2021 und 2022 waren das insgesamt mehr als 18 Millionen Euro. Für 2023 werden noch einmal mehr als acht Millionen Euro im Haushalt eingeplant. Darüber hinaus investiert der Freistaat Bayern im Rahmen des Sonderinvestitionsprogramms Katastrophenschutz Bayern 2030 in die Ausstattung der Wasserwacht für den Katastrophenschutz.

 

Der Minister dankte den Wasserwachtlerinnen und Wasserwachtlern für ihren Einsatz. "Sie stellen sich bei ihren Einsätzen unermüdlich und mit geballter Tatkraft in den Dienst der Gemeinschaft – 365 Tage im Jahr, Tag und Nacht selbstlos, ehrenamtlich, in manchen lebensgefährlichen Situationen. Das verdient hohe Anerkennung, Respekt und besonderen Dank. Ihr selbstloser Beitrag für das Gemeinwohl kann gar nicht hoch genug geschätzt werden. Auf die Unterstützung durch die Bayerische Staatsregierung können sie auch weiterhin bauen."

Die Wahl des 46-jährigen Juristen Dr. Florian Hartmann zum neuen Hauptgeschäftsführer des WHKT hat am 6. Februar 2023 im Rahmen einer außerordentlichen Vollversammlung des WHKT in Raesfeld stattgefunden. Bis Mitte 2023 wird er sein Amt in Düsseldorf antreten.

Florian Hartmann folgt als Hauptgeschäftsführer (HGF) auf Matthias Heidmeier, der nach der Landtagswahl 2022 zum Staatssekretär des NRW-Ministeriums für Arbeit, Gesundheit und Soziales ernannt wurde.

WHKT-Präsident Berthold Schröder zum gewählten Hauptgeschäftsführer: »Mit Dr. Florian Hartmann haben wir eine Persönlichkeit in das Amt des Hauptgeschäftsführers gewählt, die hervorragend geeignet ist und die nötige berufliche Erfahrung mitbringt. Wir freuen uns auf die Zusammenarbeit und den gemeinsamen Einsatz im Sinne unserer Mitgliedsbetriebe und aller im Handwerk Beschäftigten in NRW.«

Selbst sagt der designierte WHKT-HGF Dr. Florian Hartmann zur Wahl und den neuen Aufgaben: »Das Handwerk in NRW ist ein vielfältiger und bedeutender Wirtschaftsbereich, dem als zentraler Akteur der Energiewende, im Thema Nachhaltigkeit und in der Stärkung der beruflichen Bildung eine maßgebende Rolle zukommt. Ich bedanke mich sehr für das Vertrauen und freue mich, in diese spannenden Aufgaben einsteigen zu dürfen.«

Bis zu seinem Wechsel zum Westdeutschen Handwerkskammertag ist Dr. Florian Hartmann Geschäftsführer und Justitiar der Architektenkammer Nordrhein‐Westfalen (AKNW). Die AKNW ist mit ihren ca. 32.000 Mitglieder eine der größten berufsständischen Kammern in der Bundesrepublik. Als Fachanwalt für Verwaltungsrecht ist Hartmann auch ein Experte des öffentlichen Wirtschaftsrechts. Der designierte WHKT-HGF ist verheiratet und Vater dreier Töchter.

Der Westdeutsche Handwerkskammertag ist der Zusammenschluss der sieben Handwerkskammern in NRW. Als solcher vertritt er die gemeinsamen Interessen der Handwerkskammern gegenüber Politik, Verwaltung, Gesellschaft und den anderen Wirtschaftsbereichen.

Bildmaterial zur außerordentlichen Vollversammlung ist zu finden unter: https://www.whkt.de/owncloud/index.php/s/HQtNHgPrzidOrco