Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

 

Das Team des städtischen Kasinos ist, wenn es um Extraschichten für den guten Zweck geht, ein überzeugter Wiederholungstäter. Nun stand ein rundes Jubiläum an. Bereits seit 30 Jahren backen die MitarbeiterInnen in der Vorweihnachtszeit Plätzchen und verkaufen diese zugunsten der Kinderklinik am Mönchberg. Die Spenden helfen seit Jahren bei der intensiven Betreuung schwerstkranker Kinder. Viele etablierte Therapie- und Spielangebote in den zwei Stationen der Kinderklinik werden nicht von den Kassen finanziert, private Spender müssen für das Mehr an Lebensqualität einspringen. Im aktuellen Fall mit 4000 €, die Dr. Dr. Thomas Richter als 2.°Vorsitzender des Fördervereins dankend entgegennahm. Dieses Geld kann 1:1 beispielsweise für spezielle Musikinstrumente oder zusätzliches Pflegepersonal ausgegeben werden.

 

Wenn man weiß, dass ein 150g-Tütchen Plätzchen in diesem Jahr 4°€ kostete, kann man schnell überschlagen, welch stattliche Menge Vanillekipferl & Co gebacken, verziert und verschnürt werden musste, auch wenn natürlich viele Mitarbeiter und Gäste beim Plätzchenkauf im Kasino gerne aufrunden. Fachbereichsleiter Edgar Kempf würdigte neben dem Team um Kasino-Leiter Guido Keupp sowie seiner Backspezialistinnen Susi Endres und Sandra Wiedemann auch diese vielen treuen Fans der Aktion, die alle Jahre wieder schnell für ausverkaufte Ware sorgen.

 

Ausgangspunkt sind jedes Jahr Lebensmittelspenden einiger Lieferanten der Großküche, die dann kurzzeitig zu einer Weihnachtsbäckerei wird und vielen Würzburgerinnen und Würzburgern den Alltag versüßt – auch einigen jungen Menschen, deren Alltag sich leider in einer Klinik abspielt

 

 

Türkiye'yi yasa boğan Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen depremin ardından, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) ve hayırsever iş insanlarının katkılarıyla, 900 jeneratör deprem bölgesine gönderildi.

 

DİTİB Hamburg Eyalet Birliği organizesinde Hamburg ve çevresi iş insanlarının desteğiyle 900 adet jeneratör AFAD yetkilerine ulaştırılmak üzere THY kargo uçağına teslim edildi.

Köln DİTİB Genel Merkez ve hayırsever iş insanlarının desteğiyle temin edilen jeneratörler, DİTİB Nord Eyalet Birliği Başkanı Mehmet Gök, yönetim kurulu üyesi Bülent Arlıoğlu, Federal Kadın Birliği Başkanı Safiye Kılıç, Norderstedt DİTİB Eyüp Sultan Camii yönetiminden Yüksel Özkartal ile iş insanı Vural Yıldız himayesinde, THY kargo uçağına yüklendi.

 

Yardımla ilgili açıklama yapan DİTİB Nord Eyalet Birliği Başkanı Mehmet Gök, deprem bölgesinden gelen haberleri yakından takip ettiklerini, özellikle arama-kurtarma çalışmalarında en fazla ihtiyaç duyulan malzemelerin başında jeneratörün olduğunu söyledi. Gök, bu doğrultuda saha aydınlatmasında ve enerji ihtiyacını karşılamak üzere 900 adet jeneratörün DİTİB Genel Merkez ve hayırsever iş insanları desteğiyle bölgeye zaman kaybetmeden AFAD yetkililerine ulaştırılmak üzere gönderildiğini ifade etti.

 

Depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileyen, Federal Kadın Birliği Başkanı Safiye Kılınç ise şöyle konuştu: “Allah bir daha böyle büyük felaketleri memleketimize yaşatmasın. Yüreğimiz yanıyor, her depremzedenin acısını hepimiz en derin şekilde hissederek yaşıyoruz. Enkaz altından kurtarılan canları gördükçe bir nebze de olsa teselli buluyoruz. Bu tesellinin daha da büyümesi için hepimiz elimizden gelen desteği vermeliyiz.“

 

 

 

 

Türk Hava Yolları ve Lufthansa’nın ortak kuruluşu SunExpress, deprem bölgesindeki iller için uçuşlarını ücretsiz hale getirdiğini açıkladı. Adana, Diyarbakır, Gaziantep, Kayseri, Malatya ve Mardin kalkış ve varışlıtüm yurt içi uçuşlarını 13 Şubat 2023’e kadar ücretsiz gerçekleştireceğini duyurdu.

 

SunExpress, arama-kurtarma ve sağlık ekiplerini deprem bölgesine en kısa sürede ulaştırmak amacı ile resmî kurumlarla koordineli olarak düzenlediği özel uçuşları da sürdürüyor. Şimdiye dek 42 özel uçuş gerçekleştirerek arama-kurtarma ve sağlık ekiplerini bölgeye taşıyan SunExpress, bu özel uçuşların dönüş seferlerinde de depremden etkilenen vatandaşların tahliyesini gerçekleştiriyor. Bu kapsamda, 3500’den fazla vatandaşın bölgeden tahliyesi sağlandı.

 

Ayrıca, AFAD başta olmak üzere tüm resmi yetkili kuruluşlar aracılığıyla gelen yardımların deprem bölgesine ulaştırılması amacıyla ücretsiz yurt içi kargo hizmeti vermeye devam ediyor.

 

Bilet değişikliği ve iptal hakkı genişletildi

SunExpress, 21 Şubat 2023 tarihine kadar olan Adana, Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Gaziantep, Hatay, Malatya, Mardin, Kars, Kayseri, Samsun, Trabzon ve Van kalkışlı/varışlı tüm yurt içi ve yurt dışı uçuşlarda ücretsiz bilet değişikliği ve iptal hakkı sunuyor.

 

Bilet değişikliği işlemleri www.sunexpress.com web sitesinden veya mobil uygulamada yer alan “Rezervasyonlarım” adımından yapılabiliyor. Bilet iade işlemleri ise biletin satın alındığı satış kanalı üzerinden yapılabiliyor.

 

Ücretsiz bagaj hakkı yükseltildi

SunExpress ayrıca deprem bölgesine yaptığı uçuşlardaki yolcularına bilet tarifelerinde geçerli bagaj haklarının yanı sıra ek bagaj hakkı sağlıyor. Adana, Diyarbakır, Gaziantep, Kayseri, Malatya ve Mardin kalkış ve varışlı iç ve dış hat uçuşları için 21 Şubat 2023 tarihine kadar geçerli olmak üzere bilet tarifesinde sağlanan bagaj hakkına ilaveten ek 15 kg ücretsiz bagaj hakkı sunuyor.

 

SunExpress Hakkında

Türk Hava Yolları ve Lufthansa’nın eşit ortaklığında 1989 yılında Antalya’da kurulan SunExpress, havacılık sektöründeki 30 yıl üzerindeki tecrübesi ve tatil havayolu uzmanlığı ile Türkiye ile Avrupa arasında turizm elçisi görevini üstlenmiştir. 30 ülkede 175’ten fazla noktaya uçuş gerçekleştirmektedir. Avrupa’nın en genç filolarından birine sahip olan SunExpress, merkezleri Antalya, Frankfurt, İzmir ve Ankara’da bulunan 3500’den fazla çalışanı ve 67 uçaklık filosu ile her yıl 10 milyona yakın yolcu taşımaktadır. Skytrax tarafından 2022 yılında ‘Dünyanın En İyi Tatil Hava Yolu’ seçilmiştir. SunExpress ile ilgili detaylı bilgiye ve uygun fiyatlı kaliteli uçuşlara www.sunexpress.comüzerinden ulaşabilirsiniz.

 

 

 

Die Integrationsbeauftragte der Bayerischen Staatsregierung Gudrun Brendel-Fischer, MdL, fordert schnellere Berufsanerkennungsverfahren und Möglichkeiten zur berufsbegleitenden Nachqualifizierung bei ausländischen Arbeitnehmern: „Um potentiellen Arbeitskräften aus dem Ausland den Zugang in unseren Arbeitsmarkt zu erleichtern, müssen wir diese Menschen passgenau unterstützen. Ich möchte dafür werben, dass bei grundsätzlicher Tauglichkeit Vorabzustimmungen bei Arbeitsgenehmigungen in Erwägung gezogen werden. So könnten Arbeitnehmer bereits mit der erlernten Qualifikation in den Job starten und parallel Nachweise einreichen.“

 

Die Beauftragte wirbt schon seit mehreren Monaten für einen pragmatischen Umgang mit Arbeitskräften aus dem Ausland: „In Deutschland werden EU-weit die meisten Asylanträge gestellt, es ist allerdings bei Erwerbsmigranten nicht die erste Wahl. Wir müssen Deutschland und Bayern auch für Erwerbsmigration attraktiver machen. Da hilft neben schnelleren Berufsanerkennungsverfahren auch weniger Bürokratie bei der Zuwanderung. Zudem muss geprüft werden, ob man fehlende Kompetenzen nicht berufsbegleitend in Abend- oder Wochenendkursen nachholen kann.“

 

Brendel-Fischer verweist dabei auf den Wert für die Integration: „Die Aufnahme einer Arbeit bietet Perspektive und erleichtert so die Integration. Zudem sind die ernüchternden täglichen Hilferufe aus mittlerweile jedem Wirtschaftszweig alarmierend. Hier besteht dringender Handlungsbedarf“, so die Beauftragte abschließend.

Almanya Yozgatlılar Federasyonundan tırlar dolusu su ekmek ve gıda ürünleri gönderildi.

Almanya Yozgatlılar Federasyonu AYDEF, başlatmış olduğu acil yardım kampanyası bütün hızıyla devam ediyor.
Kısa ası AYDEF olan Almanya Yozgatlılar federasyonuyla birlikde, yine Almanya’da hizmet eden Türk sivil teşkilatlar da yardım kampanyaları başlatılar. Camiler, dernekler firmalar, iş insanları yardımlaşmada yarış halindeler. AYDEF’in yardım organizesinden sorumlu Salih Çelik basına yaptığı açıklamada,

11 ilimiz yerle bir oldu

“ Asrın depremi olarak tarihe gecen bu afetde 11 ilimiz yerle bir oldu.
insanlarımız sabaha karşı uykuda 7,7 büyüklüğünde bu depreme yakalandılar. Evleri yerle bir oldu. Devletimiz, milletimiz el ele verdiler. Bizde burada Balkan’ımız Mustafa Çelik beyin başkanlığında toplanarak acil yardım yapma ve gönderme kararı aldık. Kampanyamız devam ediyor, dedi ve konuşmasını şöyle sürdürdü, “yardım gönderen hemşehrilerimize teşekkür ediyorum.
Allah emeği geçenden katkı sunan'dan yardımda bulunan kardeşlerimizden Rabbim razı olsun birinize binler versin.”
Devletimize,miletimize bu tür afetleri bir daha gösterme,yaşatma Allahım, diyerek duada eden Salih Çelik, “Depremde şehit olan kardeşlerimize Allah’tan rahmet yaralı olanlarada acil şifalar diliyorum. Başımız sağ olsun Türkiye”

 

Ein guter Start ins Leben durch eine vernetzte Versorgung

 

Mehr als jede zehnte Frau erkrankt während der Schwangerschaft oder nach der Entbindung an einer Depression. Doch allzuoft bleibt diese Erkrankung un- entdeckt. Das Klinikum Nürnberg will genau das mit einem flächendeckenden Screening ändern – und bekommt jetzt große Unterstützung für die For- schung. Ein Gemeinschaftsprojekt der Klinik für Psychiatrie und Psychothera- pie sowie der Klinik für Neugeborene, Kinder und Jugendliche wird nun vom Innovationsausschuss beim Gemeinsamen Bundesausschuss (G-BA) mit 4,6 Millionen Euro gefördert. Im Mittelpunkt bei dem sogenannten „UplusE“-Pro- jekt steht die Verbesserung der psychischen Gesundheit von Familien und in- besondere Frauen in Schwangerschaft und früher Mutterschaft.

 

Uplus E – die Abkürzung steht für U-Untersuchung für Kinder PLUS Eltern beim Pädiater zur Förderung kindlicher Entwicklung mit Impuls aus frauenärztlicher Schwangerenvorsorge. „Mit diesem Projekt möchten wir dauerhaft sicherstel- len, dass Depressionen bei Frauen früh erkannt und behandelt werden“, er- klärt Dr. Susanne Simen, Oberärztin an der Klinik für Psychiatrie und Psycho- therapie und Leiterin der Mutter-Kind-Tagesklinik des Klinikums Nürnberg.

 

Pilotprojekt von 2017 wird jetzt in weiterentwickelter Form gefördert

 

Das 2017 von der Nürnberger Arbeitsgruppe „Screening peripartaler Depressi- onen“ unter ihrer Leitung initiierte Pilotprojekt wird nun in weiterentwickelter Form vom Innovationsausschuss beim Gemeinsamen Bundesausschuss (G-BA) mit 4,6 Millionen Euro gefördert. Die Projektleitung des deutschlandweiten Projekts liegt bei Dr. Simen und Prof. Dr. Christoph Fusch, dem Ärztlichen Lei- ter der Klinik für Neugeborene, Kinder und Jugendliche.

 

In dem Nürnberger Pilotprojekt hatten sich alle Geburtskliniken der Stadt, die Frauenarztpraxis von Dr. Yilmaz-Terzioglu, Dr. Torsten Schröder aus dem MVZ Pränatal (Leitung Dr. Michael Schälike) und die Kinder- und Jugendarztpraxis von Dr. Ronny Jung und Kolleg*innen aus Roth engagiert. Sie alle screenen für Depressionen rund um die Geburt und motivieren die Betroffenen dazu, sich an das Hilfe- und Behandlernetzwerk zu wenden, etwa an die psychiatrische Mutter-Kind-Ambulanz im Klinikum Nürnberg, an das Zentrum Koberger Straße oder an Profamilia. „Wir konnten in Nürnberg zeigen, dass unsere Idee funktioniert. Mit Hilfe der Förderung kann dieses Vorgehen in weiterentwi- ckelter Form jetzt flächendeckend deutschlandweit etabliert werden“, freut sich Dr. Simen.

 

Berufsübergreifendes Screening als Teil der U-Untersuchungen

 

Der Bedarf liegt auf der Hand. „Zehn bis 15 Prozent der Frauen erkranken wäh- rend oder nach einer Schwangerschaft an einer Depression. Das geschieht häufig im ersten Lebensjahr des Kindes, kann aber auch im zweiten noch passieren“, er- klärt Dr. Simen. „Viele Frauen verschweigen die Erkrankung – etwa aus Angst oder Scham. Zudem wird sich eine Mutter, die ein kleines Kind versorgt, nicht aus eige- nem Antrieb um einen Therapieplatz kümmern.“ Die Gefahr, dass die Depression chronisch wird, sei folglich sehr groß.

 

Hier setzt das Projekt UplusE an. Ziel ist es, ein berufsübergreifendes Screening- Programm als festen und von den Krankenkassen finanzierten Bestandteil in die sogenannten U-Untersuchungen und die Vorsorgeuntersuchungen in der Schwan- gerschaft zu installieren. Schwerpunkt sind dabei die Eltern im ersten Lebensjahr des Kindes.„Die Frauen suchen mit ihren Kindern zu den Vorsorgeuntersuchungen die Praxen auf. Hier können wir mit ihnen ins Gespräch kommen und im Falle ei- ner möglichen Depression frühzeitig helfen – das erhöht den Behandlungserfolg.“ Dabei soll das Screening bereits während der Schwangerschaft starten und dann regelmäßig bis ein Jahr nach der Geburt fortgeführt werden. „Seit 2017 haben wir in Nürnberg ein Screening-Netzwerk etabliert. Seit 2020 arbeiten wir daran, in ganz Deutschland ein berufsübergreifendes Netzwerk zusammen mit der Betriebs- krankenkasse Landesverband Bayern, der Vertragsarbeitsgemeinschaft VAG, den Berufsverbänden sowie den Universitäten Würzburg, Greifswald und der TU Mün- chen zu etablieren“, so Dr. Simen weiter. Integriert werden Frauen- und Kinder- ärzt*innen sowie Psychiater*innen, Psychosomatiker*innen und Therapeut*innen - aber auch Frühe Hilfen, Schwangeren- und Erziehungsberatungen. Hausärzt*in- nen und Hebammen sind beratend dabei. „Je mehr Fachleute sich beteiligen, desto besser ist das für die betroffenen Frauen in Deutschland. Wir brauchen ein flächendeckendes Screening und eine nachfolgende Behandlung für eine best- mögliche Versorgung“, so Dr. Simen weiter.

 

Standardisierter Fragebogen bei den Routineuntersuchungen

 

Konkret setzt das UplusE-Team einen standardisierten, einfachen Fragebogen na- mens „Edinburgh Postnatal Depression Scale“ ein. Entwickelt vor rund 30 Jahren von dem englischen Psychiater Prof. John Cox, hat sich dieses Screening weltweit bewährt. Damit werden die Frauen nach ihrem Befinden und möglichen Sympto- men der Depression und Ängste befragt. Oft zeigen sich dabei Überraschungen. „Wir sehen Frauen, die antworten, es gehe ihnen gut – auch wenn anhand ihrer Antworten wenig dafür spricht“, berichtet Dr. Ronny Jung aus der Praxis. Dr. Jung ist Kinder- und Jugendarzt in Roth und beteiligt sich schon seit über zwei Jahren aktiv an dem Pilotprojekt. „Das Screening sowie die anschließenden Auswertun- gen und Gespräche sind gut in den Praxisablauf zu integrieren. Leider werden diese Leistungen nicht vergütet. Dabei sollte das Screening genauso zur Routine- untersuchung gehören wie ein Test auf Schwangerschaftsdiabetes.“ Übrigens wer- den auch die Väter in das Screening einbezogen.

 

Vernetzte Versorgung und Unterstützung per App

 

Das Projekt UplusE wird in der Kategorie „Neue Versorgungsformen“ unter dem Motto „Ein guter Start ins Leben durch eine vernetzte Versorgung“ geför- dert. Zentraler Baustein ist dabei eine digitale Vernetzung. Vorgesehen ist, dass die bereits etablierten Praxis-Apps „Meine GynPraxis“ , „Mein Kinder- und Jugendarzt“ und „Mein Psychiater“ eingebunden werden. Die Eltern erhal- ten vor den Arztterminen via App ausgewählte Fragen. Ihre Antworten werden datenschutzkonform verschlüsselt und elektronisch an den Arzt oder die Ärztin übertragen. So können bedarfsgerecht Hilfsangebote für die Betroffenen initi- iert werden. „Dank der Förderung des Projektes werden wir in den kommen- den zwei Jahren das Netzwerk auf bundesweite Füße stellen und wissenschaft- lich nachweisen, dass ein flächendeckendes Screening medizinisch sinnvoll, nötig und machbar ist - und unabdingbar in den Leistungskatalog der gesetzli- chen Krankenkassen gehört“, fasst Dr. Simen zusammen.

 

 

Das Klinikum Nürnberg ist eines der größten kommunalen Krankenhäuser in Deutschland und bietet das gesamte Leistungsspektrum der Maximalversorgung an. Mit 2.233 Betten an zwei Standorten (Klinikum Nord und Klinikum Süd) und 8.400 Beschäftigten versorgt es knapp 100.000 stationäre und 170.000 am- bulante Patienten im Jahr. Zum Klinikverbund gehören zwei weitere Krankenhäuser im Landkreis Nürn- berger Land.

 

Die Paracelsus Medizinische Privatuniversität in Nürnberg wurde 2014 gegründet und ist zweiter Standort der Paracelsus Medizinischen Privatuniversität in Salzburg. In Nürnberg werden jährlich 50 Me- dizinstudierende ausgebildet. Das Curriculum orientiert sich eng an der Ausbildung der amerikanischen Mayo-Medical School. Die Paracelsus Medizinische Privatuniversität kooperiert zudem mit weiteren wis- senschaftlichen Einrichtungen im In- und Ausland.

 

Seyahat acentelerine özellikle iyi hizmet vererek puan toplayabilen tur operatörlerine veriliyor. Bentour Reisen sadece cazip bir komisyon modeli değil, aynı zamanda müşterilerinin, iş ortaklarının, çalışanlarının ve destinasyonlarının refahını ve güvenliğini düşünen sorumlu ve sürdürülebilir turizmi temsil eder. Bunun karşılığında Turizmin Oscar'ı" ile satış uzmanları tarafından bronz madalya ile ödüllendirdi.

 

Deniz Uğur ve Songül Göktaş-Rosati, Frankfurt'ta düzenlenen Globus Gecesi'nde ödülü birlikte aldırlar. Deniz Uğur, "Ortaklarımız tarafından ilk 3 arasında gösterilmekten büyük memnuniyet duyuyoruz ve oylarıyla seyahat acentesi hizmetindeki çabalarımızı onurlandıran herkese yürekten teşekkür ediyoruz" dedi.

 

Songül Göktaş-Rosati, "Globus Gecesi'nde "En İyi Seyahat Acentesi Hizmeti Veren Paket Tur Operatörü" kategorisinde kazananlar podyumunda yer almak Bentour için hem bir teşvik hem de bir taahhüttür. Ne de olsa bu alanda tüm ekip yıllardır büyük bir çaba ile emek sarf ediyor. Birbirimizle adil ilişkiler kurma kültüründen, yeni hizmet portalı MyBentour.com'un lansmanına, kendi çağrı merkezine sahip, Bentour Partner Programına ve çok çeşitli canlı etkinlik ve teşviklere kadar, seyahat acentesi ortaklarıyla diyalog halinde olmak Bentour'un en önemli önceliğidir. Ve öyle de kalacak," dediler.

 

Touristik Aktuel tarafından gerçekleşen ve Almanya’da yapılan araştırmalar sonucu verilen Globus Night ödül töreninde Bentour en iyi tur operatörleri arasında üçüncülük kazandı.

Ödül törenine Bentour Reisen CEO’su Deniz Uğur ve Bentour Almanya Genel Müdürü Songül Göktaş Rosati birlikte katılarak gururla ödülü almanın heyecanını yaşadılar.

 

 

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), deprem bölgesine yapılacak aynî bağışlar için illerde valilikler, ilçelerde kaymakamlıklar bünyesindeki vakıflara ve tüm AFAD il müdürlüklerine başvurulabileceğini belirterek, öncelikli ihtiyaç listesini paylaştı.

 
Berlin’de yaşayan Türkler, toplanma merkezlerinde organize olarak acil yardım malzemelerini sınıflandırıp Türkiye’ye ulaştırılmak üzere paketliyor
 

BERLİN (AA) - BAHATTİN GÖNÜLTAŞ - Almanya’nın başkenti Berlin’de yaşayan Türkler, Kahramanmaraş merkezli depremlerde mağdur olanlar için yardım kampanyalarını artırarak devam ettiriyor.

Kentin çeşitli noktalarında oluşturulan yardım toplama merkezlerinde çok sayıda gönüllü yoğun çalışıyor.

Yardımseverlerin getirdiği battaniye, mont ve ayakkabı gibi eşya buralarda gönüllülerce kontrol edilerek sınıflandırılıyor.

Sınıflandırmanın ardından acil yardım malzemesi Türkiye’ye ulaştırılmak üzere paketleniyor.

 

- “Biz beraberken güçlüyüz”

Gönüllülerden Fırat Şaşkakan, yardımların toplandığı düğün salonunda AA muhabirine, üzgün olduklarını ve Türkiye’ye yardım için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.

Depremde can kayıplarına çok üzüldüğünü belirten Şaşkakan, "Yüreğim yandı. Bütün yurttaşlarımı düşündüm. Çok üzüldüm. Hepimiz Türk'üz. Biz beraberken güçlüyüz." dedi.

Özel antrenör olarak çalışan Derya Polat da işindeki bir saatlik arada yardımcı olmak için yardım toplama merkezine geldiğini belirterek, "Elimizden bu kadar geliyor. Hepimiz el ele verdiğimiz zaman tabii ki çok büyük güç oluşuyor." diye konuştu.

Polat, Türkiye’deki depremzedelere Allah’tan güç ve sabır dileyerek, “İnşallah kısa bu zamanda bu kötü dönemi atlatabiliriz. Hepimiz çok üzgünüz. Yurt dışındaki insanlar kalben Türkiye’deki insanların, milletimizin yanında. İnşallah bu günleri de atlatacağız.” ifadesini kullandı.

 

Üç yıldır Berlin’de yaşayan Gökçe Kozludere ise arkadaşlarının Türkiye’deki akrabalarına ulaşmaya çalıştıklarını belirterek, "Toplanan yardımları koliledik. Şu an liste çıkarıyoruz. Bu kadarı elimizden geliyor." açıklamasında bulundu.

Türkiye’ye yardım için sosyal medya sayesinde bir araya geldiklerini anlatan Kozludere, şunları kaydetti: "(Depremzedeler) Yalnız değiller. Buradayız, kalbimiz hep onlarla. Yardım da gelecek tez zamanda. Dualarımız da onlarla. Sadece güçlü kalsınlar."

 

Yardım gönüllüsü Oya Salman da Türkiye’de kardeşlerine bir yardımları dokunsun diye Berlin’deki Türk vatandaşlarının birlik olduğunu ifade etti.

Salman, “Yaşadığımız şey iyi bir şey değil. Orada bizim arkadaşlarımız, tanıdıklarımız var. Televizyon karşısında onlardan bir haber gelsin diye bekliyoruz. Gözyaşıyla izliyoruz.” diye konuştu.

Türkiye’deki depremzedelere seslenen Salman, "Morallerini bozmasınlar. Devletimiz de arkalarında. Buradaki kardeşleri de arkalarında. Elimizden gelen yardımı yapacağız." mesajını yolladı.

 

- "Beklediğimizden kat kat daha fazla yardım geldi"

Yardım faaliyetlerini organize eden ve Berlin’de restoran işleten Barış Cemalettin Bekler de deprem haberini aldıktan sonra sosyal medyadan Türkiye’deki depremzedelere yardım için çağrıda bulunduklarını belirtti.

Bekler, "Milletimiz de yardıma dün bayağı bir akın etti, hücum etti. Asla bu kadar beklemiyorduk. Beklediğimizden kat kat daha fazla yardım geldi." dedi.

 

Berlin’deki Türkler olarak ellerinden geleni yaptıklarını ve yapmaya devam edeceklerini dile getiren Bekler "Devletimiz bu konuda çok tecrübeli. Bu deprem felaketinin de üstesinden geleceğimize inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.

 

 

 

Alman Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser, "Ekiplerimiz insanları enkazdan kurtarmaya yardımcı olacak ve hayatta kalanları kurtarmaya çalışacaklar
 

KÖLN (AA) - Alman Federal Teknik Yardım Kurumuna (THW) bağlı bir Arama ve Kurtarma Ekibi (SEEBA) 50 acil durum personeli, özel eğitimli köpekler ve kapsamlı yardım malzemeleriyle birlikte Köln/Bonn Havalimanı'ndan özel uçakla Adana'ya hareket etti.

Havalimanında düzenlenen basın toplantısının ardından yola çıkan yardım ekibiyle birlikte acil durum jeneratörü, çadır, battaniye, uyku tulumu, kamp yatağı ve su arıtma cihazlarından oluşan ilave yardım malzemeleri uçağa yüklendi.

Yola çıkan acil yardım ekibinin Türkiye'de AFAD ile yakın koordine ve işbirliği içinde çalışacağı bilgisi paylaşıldı.

 

- İçişleri Bakanı'ndan dayanışma açıklaması

Alman Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser, yaptığı açıklamada Türkiye ve Suriye'de meydana gelen depremin derin şokunu yaşadıklarını ve Türkiye'nin yanında olduklarını söyledi. Faeser, "Bu korkunç doğal afet akıl almaz bir yıkıma neden olmuştur. Korkunç sayıda insan hayatını kaybetti ya da hala yaşam mücadelesi veriyor. Türkiye'nin yanında dimdik duruyoruz. Almanya ve AB'den gelen yardımlar hemen başladı." dedi.

 

Yardımların bundan sonra da devam edeceğini belirten Bakan Faeser, şunları kaydetti:

"Deprem bölgelerinde çok deneyimli olan THW'nin son derece uzmanlaşmış acil kurtarma biriminin bu öğleden sonra afet bölgesine varacak olmasından dolayı çok müteşekkirim. Ekiplerimiz insanları enkazdan kurtarmaya yardımcı olacak ve hayatta kalanları kurtarmaya çalışacaklar. Yardım görevlilerimize bu zor ve tehlikeli görevlerinde başarılar diliyorum. Türkiye'ye ulaşmış olan kurtarma görevlilerine ve federal polis güçlerine içten teşekkürlerimi ifade etmek isterim."

 

Köln/Bonn Havalimanı'ndan dün gece de International Search and Rescue (ISAR) tarafından organize edilen ve uzmanlar ve özel eğitimli köpeklerden oluşan bir ekip Türkiye'ye gitmişti.