Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Handwerkskammer verleiht Silberne Siegel

 

Sechs der besten Junghandwerkerinnen und Junghandwerker 2022 in Deutschland ehrte die Handwerkskammer für Unterfranken am vergangenen Donnerstag, 2. Februar 2023, in Würzburg. Im Leistungswettbewerb des Deutschen Handwerks hatten sie eine der drei vorderen Platzierungen erreicht. Für diesen Erfolg erhielten die jungen Gesellen das Silberne Siegel der Handwerkskammer für Unterfranken. Eine Ehrung wurde auch ihren Ausbildungsbetrieben zuteil, die eine Urkunde zum Dank und in Anerkennung hervorragender Ausbildungsleistung erhielten.

 

Insgesamt sechs junge Handwerkerinnen und Handwerker, die ihre Ausbildung in einem unterfränkischen Handwerksbetrieb absolviert haben, waren im vergangenen Jahr im Leistungswettbewerb des Deutschen Handwerks auf Bundesebene erfolgreich. Für ihre Platzierung als Bundessieger ehrte die Handwerkskammer für Unterfranken die Junghandwerker am vergangenen Donnerstag, 2. Februar 2023, in Würzburg mit dem Silbernen Siegel. „Sie haben sich mit den bundesweit besten Gesellen aus ihren Handwerksberufen gemessen. Sie haben durch Leistung, Können und Wissen überzeugt und stehen zu Recht als Bundessieger ganz oben auf dem Treppchen im Leistungswettbewerb des Deutschen Handwerks. Das ist ein Erfolg auf den Sie, liebe Bundessieger, sehr stolz sein dürfen“, gratulierte ihnen Michael Bissert, Präsident der Handwerkskammer für Unterfranken. Mit Wärme-, Kälte- und Schallschutzisolierer Kenan Tiro und Kerzenherstellerin und Wachszieherin Katharina Treffer durfte sich das unterfränkische Handwerk im vergangenen Jahr über zwei 1. Bundessieger freuen. Einen hervorragenden 2. Bundessieg konnte zudem Stefanie Hahn aus Kitzingen im Beruf Anlagemechanikerin für Sanitär-, Heizungs- und Klimatechnik erringen. Louis Reinfurth, Parkettleger aus Kleinostheim, und Jakob Schiffer, Silberschmied aus Würzburg, machten als jeweils 3. Bundessieger die letztjährigen unterfränkischen Erfolge im Leistungswettbewerb komplett. In ihren Berufen sicherten sich Louis Reinfurth und Jakob Schiffer mit ihren Gesellenstücken zudem den 1. sowie die 3. Platz im Wettbewerb „Die gute Form im Handwerk – Handwerker gestalten“, dem Designwettbewerb des Handwerks.

 

Wertschätzung herausragender Ausbildungsleistung

Neben den Bundessiegern 2022 standen bei der Ehrungsveranstaltung auch die Betriebe im Mittelpunkt, in denen die erfolgreichen Junghandwerker ihre Ausbildung absolviert haben. „Danke für Ihren Einsatz für die duale Ausbildung, der so wichtig für das gesamte Handwerk, die gesamte Wirtschaft und für unsere gesamte Gesellschaft ist“, sagte Handwerkskammer-Präsident Michael Bissert in Richtung der Vertreterinnen und Vertreter der Betriebe. Zum Dank und als Anerkennung für herausragende Ausbildungsleistung erhielten sie eine Ehrenurkunde des Zentralverbands des Deutschen Handwerks und der Stiftung Begabtenförderung im Handwerk.

 

Leistungswettbewerb des Deutschen Handwerks

Der Leistungswettbewerb des Deutschen Handwerks hat eine über 70-jährige Tradition. Jedes Jahr beteiligen sich bundesweit rund 3.000 Gesellinnen und Gesellen aus rund 120 verschiedenen Handwerksberufen. Der Wettbewerb zeigt Vielfalt und Anspruch der dualen Ausbildung im Handwerk und will in der breiten Öffentlichkeit für die Bedeutung der Ausbildungsleistung des Handwerks sensibilisieren. Der Leistungswettbewerb des Deutschen Handwerks steht unter der Schirmherrschaft des Bundespräsidenten Frank-Walter Steinmeier. Ausrichter sind der Zentralverband des Deutschen Handwerks (ZDH) und die Stiftung für Begabtenförderung im Handwerk, die dabei vom Bundesministerium für Wirtschaft und Energie (BMWi) unterstützt werden.

Bugün (06 Şubat 2023, Pazartesi) güzel memleketimiz Türkiyemiz’de meydana gelen ve başta Kahramanmaraş ve Gaziantep  olmak üzere oldukça geniş bir bölgeyi etkileyen deprem haberiyle uyandık. Bölgeden gelen ilk haberlere göre, oldukça yıkıcı olduğu görülen depremde çok sayıda insanımızı kaybettiğimizi anlıyoruz. Can kayıplarının artmasından da ciddi şekilde endişe duyuyoruz.

Türkiye’mizin yaşadığı büyük acıyı biz Almanya’daki Türk toplumu olarak yüreğimizde yaşıyor ve paylaşıyoruz.

Bu büyük afetin en az kayıpla atlatılmasını diliyor, depremde hayatını kaybeden kardeşlerimize Yüce Rabbimizden gani gani rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

DİTİB olarak her zaman olduğu gibi, bu büyük afette de milletimizin yanında olduğumuzu hatırlatıyor, Türkiye’mize ve güzel halkımıza taziyelerimizi ve geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz.

Dualarımız seninle Türkiye.

 

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB)

 

BERLİN (AA) - Merkezi ABD'de bulunan bilgisayar üreticisi Dell'in, teknoloji şirketlerindeki işten çıkarma dalgasına katılarak bilgisayar pazarındaki zayıflık nedeniyle yaklaşık 6 bin 650 kişinin işine son vereceği bildirildi.

 

Dell Üst Yöneticisi (CEO) Jeff Clarke, şirket çalışanlarına gönderdiği notta, Dell'in, aşınmaya devam eden ve geleceği belirsiz piyasa koşullarıyla karşı karşıya olduğunu belirtti.

Clarke, işe alımlara ara verilmesi ve seyahat kısıtlamaları gibi tasarruf tedbirlerinin artık yeterli gelmediğini aktardı.

 

Dell'in yaklaşık 6 bin 650 kişiyi veya küresel iş gücünün yaklaşık yüzde 5'ini işten çıkarmayı hedeflediği belirtildi.

Kovid-19 salgınındaki yüksek talebin ardından tüketiciler, yüksek enflasyon ve belirsiz ekonomik görünümle akıllı telefonlar ve dizüstü bilgisayarlar gibi teknoloji donanımlarına olan taleplerini önemli ölçüde azalttı.

IDC araştırma şirketinin raporuna göre, Dell, geçen yılın son çeyreğinde 2021'in aynı dönemine kıyasla yüzde 37 daha az bilgisayar sattı.

 

- Teknoloji sektöründe işten çıkarma dalgası büyüyor

ABD'li teknoloji şirketleri, son aylarda salgında personel sayısını önemli ölçüde artırdıktan sonra işten çıkarma dalgası yaşıyor.

Yükselen enflasyon ve olası resesyon, teknoloji sektöründe endişelere neden olurken, özellikle ABD'de birçok teknoloji şirketi, geçen yıl binlerce kişiyi işten çıkarma ya da yeni işe alımlara ara verme kararı almaya başlamıştı. Bu şirketler arasında Meta ve Amazon gibi teknoloji sektörünün önde gelen firmalarının bulunması da dikkati çekmişti.

 

Son olarak, ABD'li teknoloji devlerinden Microsoft 10 bin çalışanını, Google'ın ana kuruluşu Alphabet ise 12 bin çalışanını işten çıkaracağını duyurmuştu.

Dell'in rakipleri HP 6 bin ve IBM de yaklaşık 3 bin 900 çalışanının işine son vereceğini açıklamıştı.

 

Teknoloji sektöründeki işten çıkarmaları takip eden Layoffs.fyi sitesinin verilerine göre, teknoloji şirketleri, yılbaşından beri 292 şirket, 88 bin 138 çalışanının işine son verdi.

 

BERLİN (AA) - Almanya'nın en büyük sendikalarından Birleşmiş Hizmet Sektörü Sendikası (Ver.di), Alman Posta İdaresi’ni (Deutsche Post ve DHL) yüksek enflasyona karşı daha iyi ücrete zorlamak için çalışanları 6 Şubat’tan itibaren 2 günlük ikinci uyarı grevine gitmeye çağırdı.

 

Ver.di tarafından yapılan açıklamada, Alman Posta İdaresi ile daha iyi ücret için kampanyanın bir parçası olarak 19-20 Ocak’ta yapılan ilk uyarı grevinden sonra 6 Şubat'ta iki günlük bir greve gitme çağrısı yapıldığı belirtildi.

Açıklamada, iş bırakmalara 6 Şubat Pazartesi günü Berlin, Rostock ve Münih'te ve 7 Şubat Salı günü de Dortmund, Hamburg, Saarbrücken, Polch (Koblenz), Nürnberg, Frankfurt/Main ve Stuttgart şehirlerinde “grev mitingleri”nin eşlik edeceği bildirildi.

 

Ver.di Başkan Yardımcısı ve Başmüzakerecisi Andrea Kocsis, konuya ilişkin değerlendirmesinde, grevin yine işverenlere çok net bir uyarı sinyali olduğunu vurgulayarak, “Çalışanlar talepleri için mücadele etmeye hazır ve şimdi güçlü bir maaş artışıyla sonuçlanacak bir müzakere turu bekliyorlar.” ifadesini kullandı.

 

- Sendika ne istiyor

Ver.di sendikası, Deutsche Post AG alt maaş dilimlerinde yer alan yaklaşık 160 bin çalışan için yüzde 15'lik bir ücret artışı talep ediyor.

Bu maaş gruplarında temel aylık maaş brüt olarak 2 bin 108 avro ile 3 bin 90 avro arasında bulunurken, Ver.di, bu maaşlı çalışanların net gelirlerinin büyük bir bölümünü gıda ve enerjiye harcamak zorunda oldukları için yüksek enflasyondan özellikle etkilendiğinin altını çiziyor.

 

Bu arada, konuya ilişkin üçüncü tur müzakerelerin 8-9 Şubat'ta yapılması bekleniyor.

Deutsche Post AG çalışanları, ikinci tur müzakerelerde ilerleme kaydedilememesi nedeniyle Ver.di'nin çağrısının ardından 19-20 Ocak’ta iki günlük greve gitmişti.

Deutsche Post DHL Grubu, dünya çapında yaklaşık 590 bin kişiyi istihdam ediyor.

 

Almanya'da 2022'de ortalama enflasyon yüzde 7,9’la 1951’den bu yana en yüksek seviyesini görmüştü.

- Ocakta eksi 17,5 puan olan Avro Bölgesi Genel Yatırımcı Güven Endeksi, bu ay eksi 8 puana yükseldi
 

BERLİN (AA) - Avro Bölgesi'nde yatırımcı güven endeksi, yükselişini 4. aya taşıyarak Mart 2022'den bu yana en yüksek seviyesine çıktı.

 

Piyasalara ilişkin araştırmalar yapan ve merkezi Frankfurt'ta bulunan Sentix, şubat ayına ilişkin Avro Bölgesi Genel Yatırımcı Güven Endeksi verilerini açıkladı.

Buna göre, ocakta eksi 17,5 puan olan Avro Bölgesi Genel Yatırımcı Güven Endeksi, bu ay 9,5 puanlık artışla eksi 8 puana yükseldi. Mart 2022'den bu yana en yüksek seviyesine ulaşan endekse ilişkin beklenti eksi 12,8'e yükselmesi yönündeydi.

Yatırımcıların gelecek 6 aya ilişkin beklentilerini ölçen Beklentiler Endeksi, eksi 15,8 puandan eksi 6 puana çıkarak Şubat 2022'den beri en yüksek seviyesine ulaştı.

 

Eksi 19,3 puan olan Mevcut Durum Endeksi de eksi 10 ile Haziran 2022'den bu yana en yüksek seviyesine çıktı.

Sentix Genel Müdürü Patrick Hussy, konuya ilişkin değerlendirmesinde, “Avro Bölgesi'nde yatırımcı güven endeksinde şubatta 9,5 puanlık artış, şu an için bir resesyonun masadan kalktığının sinyalini veriyor. Bunun yerine ekonomide durgunluk senaryosu şekilleniyor.” ifadesini kullandı.

 

Yatırımcı güveni anketi, 2-4 Şubat’ta 1.317 yatırımcının katılımıyla gerçekleştirildi.

Öte yandan, Avro Bölgesi'nin en büyük ekonomisi olan Almanya için Sentix Yatırımcı Güven Endeksi, ocakta 9,7 puanlık artışla eksi 6,8 puana yükseldi. Endeksin 4 aydır art arda yükselmesi dikkati çekti. Almanya'da Mevcut Durum Endeksi ise eksi 18 puandan eksi 8,8 puana çıktı.

 
Avrupa Birliği (AB) üyesi 13 ülke Türkiye'ye, merkez üssü Kahramanmaraş olan depremler için arama kurtarma ekipleri gönderecek. Almanya Hükümet Sözcü Yardımcısı Wolfgang Büchner, Federal Basın Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısında konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.
 
 
 
KÖLN (AA) - Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), merkez üssü Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesi olan ve toplamda 10 ili etkileyen 7,7 büyüklüğündeki depremden etkilenenler için Almanya genelinde yardım kampanyası başlattı.
 

Merkezi Almanya'nın Köln kentinde bulunan DİTİB'in Genel Başkan Vekili Abdurrahman Atasoy, yayımladığı yazılı mesajda, başta Kahramanmaraş ve Gaziantep olmak üzere oldukça geniş bir bölgeyi etkileyen deprem nedeniyle DİTİB olarak yardım kampanyası başlattıklarını belirtti.

 

Atasoy, mesajında şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye’mizin yaşadığı büyük acıyı biz Almanya’daki Türk toplumu olarak yüreğimizde yaşıyor ve paylaşıyoruz. Bu büyük afetin en az kayıpla atlatılmasını diliyor, depremde hayatını kaybeden kardeşlerimize Yüce Rabbimizden gani gani rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. DİTİB olarak her zaman olduğu gibi, bu büyük afette de milletimizin yanında olduğumuzu hatırlatıyor, Türkiye’mize ve güzel halkımıza taziyelerimizi ve geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz. Dualarımız seninle Türkiye."

 

Atasoy, gönüllülük esasına bağlı kampanyaya destek vermek isteyenlerin "https://www.ditib.de/spende/deprem/index.html" web adresi üzerinden veya banka yoluyla Turkisch-Islamische Union adına açılan "DE95 5023 4500 0141 4300 09" numaralı IBAN hesabına havale yapılabileceğini ifade etti.

 

- AFAD Deprem Risk Azaltma Genel Müdürü Orhan Tatar:
- "Kahramanmaraş sınırları içerisinde Elbistan merkezli 7,6 büyüklüğünde bir başka deprem meydana geldi. Bunların her ikisi de birbirinden bağımsız, birbirini tetikleyen depremler"
- "Bölgede ciddi bir deprem aktivitesi var. Bu artçı sarsıntılar uzun süre devam edecektir. Bu kadar büyük bir ana şoktan sonra, 7,7-7,6'ya varan ana şoklardan sonra bunun 6,7-6,5 gibi büyüklüklere kadar artçı sarsıntılar bölgede devam edecektir"
 

ANKARA (AA) - AFAD Deprem Risk Azaltma Genel Müdürü Orhan Tatar, "Kahramanmaraş sınırları içerisinde Elbistan merkezli 7,6 büyüklüğünde bir başka deprem meydana geldi. Bunların her ikisi de birbirinden bağımsız, birbirini tetikleyen depremler." dedi.

Tatar, AFAD Acil Durum Yönetim Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, bugün olağan dışı bir gün yaşandığını dile getirdi.

 

Türkiye'de birçok yerde uzun yıllardan beri suskunluğunu koruyan ve "sismik boşluk" diye adlandırılan, her an bir deprem üretme riski bulunan alanların bulunduğunu aktaran Tatar, bunlardan bir tanesiyle bugünkü depremlerle karşı karşıya kalındığını söyledi.

Bugün saat 04.17'de merkez üssü Pazarcık olan bir deprem meydana geldiğini, bu depremin ilk çözüme göre 7,4 büyüklüğünde hesaplandığını ifade eden Tatar, "Bu ilk otomatik çözümden hemen sonra yaptığımız ilksel çözüm, çok hızlı bir şekilde arama kurtarma ekiplerinin, müdahale ekiplerinin depremin büyüklüğünü ortaya koyarak bölgeye sevkini sağlamak için yapılan bir çözümdür. Aynı şekilde Kandilli Rasathanesi de 7,4 büyüklüğü vererek daha sonra bu depremin büyüklüğünü çok daha ileri detay, çok daha fazla istasyondan aldığı verilerle revize ederek 7,7 olarak duyurdu. Bu kadar büyük bir deprem sonrasında dünyanın her yerinde buna benzer revizeler yapılır." diye konuştu.

 

- Elbistan merkezli bir başka deprem

Tatar, bu depremin sonrasında, 100'ün üzerinde artçı sarsıntı meydana geldiğini, bunlardan 3'ünün büyüklüğünün 6'nın üzerinde olduğunu kaydetti. Artçı sarsıntılardan en büyüğünün 6,6 olarak kayda geçtiğini dile getiren Tatar, şöyle konuştu:

"Az önce yine aynı bölgede, Kahramanmaraş sınırları içerisinde Elbistan merkezli 7,6 büyüklüğünde bir başka deprem meydana geldi. Bunların her ikisi de birbirinden bağımsız, birbirini tetikleyen depremler. Burada en önemli husus şu: Bölgede ciddi bir deprem aktivitesi var. Bu artçı sarsıntılar uzun süre devam edecektir. Bu kadar büyük bir ana şoktan sonra, 7,7-7,6'ya varan ana şoklardan sonra bunun 6,7-6,5 gibi büyüklüklere kadar artçı sarsıntılar bölgede devam edecektir. Bu artçı sarsıntılar da bu kadar büyüklükteki bir depremden sonra en az bir yıl kadar devam edecektir, diye tahmin ediyoruz. Dolayısıyla burada en çok dikkat edilmesi gereken husus, vatandaşlarımızın kesinlikle hasarlı binalara girmemelerini rica ediyoruz."

 

Tatar, 5,0-6,0 büyüklükteki artçı sarsıntılardan sonra yıkılmayan binaların oluşabilecek 5,0 ve üzeri büyüklükteki artçı sarsıntılarda zarar görebileceğine dikkati çekti.

Vatandaşlara, hasar görmüş binalarda oturulmaması, binalardan uzak durulması uyarısını yapan Tatar, vatandaşların toplanma alanlarında bulunması gerektiğini belirtti.

 

Bölgedeki yıkıcı sayılabilecek en son depremin 1114 yılında yaşandığı bilgisini veren Tatar, bölgenin uzun yıllardır sismik boşluk olarak bilindiğini söyledi.

AFAD ve resmi makamlar dışındaki bilgilere itibar edilmemesi gerektiğini bildiren Tatar, "Şu anda en değerli şey, vatandaşlarımız için sağlıklı bilgi. Buradan gün boyunca, bugün, yarın, belli aralıklarla sizleri bilgilendirmeye devam edeceğiz." dedi.

 

KÖLN (AA) - Almanya'nın Hessen eyaleti Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) Milletvekili İsmail Tipi yaşamını yitirdi.

 

Wiesbaden'deki Hessen eyalet parlamentosundan yapılan duyuruda, 64 yaşındaki Tipi'nin ağır bir hastalık sonucu hayatını kaybettiği belirtildi.

 

Aynı zamanda CDU Hessen Eyaleti Yönetim Kurulu Üyesi olan Tipi, 2006'dan beri Offenbach bölgesindeki Heusenstamm Belediye Meclisi Üyeliği ve Offenbach Bölgesi Bölge Meclisi Üyeliği görevlerini de yürütüyordu.

Hessen Eyaleti Parlamento Başbakanı Astrid Wallmann, İsmail Tipi'nin 12 yaşında Almanya'ya geldiğini, her türlü aşırılıkla mücadele ettiğini, Türk kökenli bir milletvekili olarak 2010'da meclise girdikten sonra çok sayıda göçmen kökenlinin siyasette yer alması için iyi bir rol model olduğunu söyledi.

 

Tipi'nin cenazesinin gelecek günlerde düzenlenecek resmi törenden sonra Almanya'da toprağa verilmesi bekleniyor.

Aslen İzmirli olan ve 3 dönemdir eyalet milletvekilliği görevini üstlenen Tipi, daha önce Hürriyet Avrupa'da 17 yıl muhabir olarak çalışmıştı.

BERLİN (AA) - Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in görüşmelerde kendisini ve Almanya’yı tehdit etmediğini söyledi.
 

Scholz, Bild am Sonntag gazetesine verdiği röportajda, Ukrayna’nın kendisini savunabilmesi için müttefiklerle birlikte ana muharebe tankları verdiklerini belirtti.

Başta ABD olmak üzere müttefiklerle yakın koordinasyon içinde Ukrayna'ya yaptıkları her silah tedarikini dikkatli şekilde değerlendirdiklerini vurgulayan Scholz, "Birlikte hareket etme savaşın tırmanmasını engelliyor." dedi.

 

Başbakan Scholz, "Putin, Alman tanklarının yeniden Rusya'yı tehdit ettiğini öne sürüyor. Leopard 2 tanklarının (Ukrayna’ya) verilmesi Almanya için tehlikeyi artırır mı?" şeklinde soruya "O'nun (Putin) bu sözleri, Ukrayna'ya karşı saldırısını haklı çıkarmak için kullandığı anlaşılmaz tarihsel karşılaştırmalar arasında yer alıyor." yanıtını verdi.

Bu savaşın hiçbir şekilde haklı çıkarılamayacağının altını çizen Scholz, “Rusya Ukrayna'ya karşı acımasız bir savaş yürütüyor." diye konuştu.

 

Scholz, eski İngiltere Başbakanı Boris Johnson’un Putin’in kendisini telefonda tehdit ettiğini anlattığı anımsatılarak "Putin size de böyle bir şey söyledi mi?" şeklindeki soruya "Hayır, Putin ne beni ne de Almanya’yı tehdit etti. Telefon görüşmelerimizde Ukrayna'daki savaşa ilişkin çok farklı bakış açılarımız çok net bir şekilde ortaya çıkıyor. Putin’e savaşın tek sorumlusunun Rusya olduğunu açıkça belirtiyorum." şeklinde cevap verdi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile Batı’nın verdiği silahların sadece Ukrayna topraklarında kullanılacağı ve Rusya’nın bunlarla kendi topraklarında saldırıya uğramayacağına ilişkin mutabakatın olup olmadığı sorusuna ilişkin de Scholz, "Bu konuda uzlaşma var." ifadesini kullandı.

 

Scholz, Ukrayna’nın 2024’te Avrupa Birliği’ne (AB) üye olmak istemesinin gerçekçi olup olmadığı konusunda da "Her aday ülkenin AB üyesi olması için gerekli kriterleri yerine getirmesi gerekiyor. Burada hukukun üstünlüğü, demokrasi, insan haklarına saygı ve yolsuzlukla mücadele konuları var." şeklinde konuştu.

Almanya’daki kalifiye iş gücü eksikliğine de değinen Scholz, 2030'a kadar Alman iş piyasasında 6 milyon ek iş gücüne ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

 

Başbakan Scholz, bu konuda önlemler alınması gerektiğini belirterek, çalışan anne ve babaların sayısını artırmak için ebeveynler için cazip koşulların oluşturulması, okuldan mesleki eğitime geçişte daha fazla destek verilmesi ve 50’li yaşlarda işini kaybedenlerin vasıflandırılması gerektiğini ifade etti.

Ancak bunların da yeterli olmayacağını vurgulayan Scholz, Avrupa dışındaki ülkelerden de nitelikli iş gücüne ihtiyaç duyulduğunu aktardı.

Scholz, bunun için bu yıl içinde modern bir göç yasası çıkaracaklarını kaydetti.