Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

- Yönetmen Feyyaz İftihar: "Did-i Naw, tüm sanatçılara sinema kapılarının açılacağı ve film yapabilecekleri konusunda umut bahşetti"
 
 

ABUJA (AA) - Nijerya'nın Lagos eyaletinde geçen yıl 22 bin 500 çocuğun hava kirliliğinden yaşamını yitirdiği bildirildi.

 

Lagos Eyalet Çevre Koruma Ajansı (LASEPA) Genel Müdürü Dr. Dolapo Fasawe, eyalette başlatılan "EKO Temiz Hava, Şimdi Temiz Hava Soluyun" başlıklı programın açılışında konuştu.

Fasawe, eyalette 2021 yılında 22 bin 500 çocuğun hava kirliliğinden dolayı öldüğünü aktardı.

 

Lagos hükümetinin, eyalet sakinlerine temiz hava ve sürdürülebilir çevre sağlama konusunda kararlı olduğunu kaydeden Fasawe, "Hükümet, plastik atık, e-Atık ve kullanılmış yağları onlardan satın alarak insanlara israftan servet çıkarma pratiğini öğretiyor, böylece ceplerine de para atıyor." dedi.

ABUJA (AA) - Angola'da 24 Ağustos'ta yapılan genel seçimleri, bağımsızlığından bu yana ülkeyi yöneten Angola'nın Bağımsızlığı İçin Halk Hareketi (MPLA) kazandı.
 

Ulusal Seçim Komisyonundan yapılan açıklamaya göre, iktidardaki MPLA oyların yüzde 51,17'sini alarak seçimi kazandı. Muhalefet partisi Angola'nın Tam Bağımsızlığı İçin Ulusal Birlik (UNITA) ise oyların yüzde 43,95'ini aldı.

Ulusal Seçim Komisyonu Başkanı Manuel Pereira da Silva, mevcut Cumhurbaşkanı 68 yaşındaki Joao Lourenço'nun artık usulüne uygun seçilmiş başkan olduğunu duyurdu. Böylece Lourenço'ya ikinci dönem görev yapma fırsatı verildi.

Angola halkı, 24 Ağustos'ta ülkenin beşinci çok partili seçimlerinde bir cumhurbaşkanı ve 220 milletvekili seçmek için oy kullanmıştı. Seçimde 8 parti yarıştı ancak rekabet MPLA ve UNITA arasında geçti.

 

- En fazla oy alan partinin başındaki isim cumhurbaşkanı oluyor

Angola'da 2010'da yapılan yasa değişikliğiyle seçmenler hem meclis hem de cumhurbaşkanlığı için tek bir partiye oy veriyor. En fazla oyu alan partinin başındaki isim cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturuyor.

14 milyon seçmenin bulunduğu ülkede cumhurbaşkanı ve milletvekillerinin görev süresi 5 yıl ve bir cumhurbaşkanı en fazla 2 dönem görev yapabiliyor.

Ülkedeki 18 idari bölge, cumhurbaşkanınca atanan valiler tarafından yönetiliyor.

 

- Joao Lourenço kimdir?

1954 yılında dünyaya gelen Lourenço, Portekiz işgaline karşı mücadele veren 10 çocuklu bir ailede büyüdü.

Portekiz'e karşı MPLA saflarında savaşan Lourenço, daha sonra Sovyetler Birliği'nde askeri eğitim aldı.

Lourenço, 1982'de ülkesine döndü ve 1984'te siyasete girerek Moxico Valisi oldu.

 

1990'lı yıllarda MPLA'da farklı görevler alan Lourenço, 1998 yılında parti genel sekreterliğine yükseldi.

2014-2017 döneminde ülkenin savunma bakanı olarak görev yapan Lourenço, 2017'den bu yana cumhurbaşkanlığı görevini yürütüyor.

 

BAKÜ (AA) - 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetleri Günü dolayısıyla Azerbaycan'ın başkenti Bakü'deki Türk Şehitliği'nde tören yapıldı.

 

Törene, Türkiye'nin Bakü Büyükelçisi Cahit Bağcı, Askeri Ataşe Tuğgeneral Zekeriya Yalçın, KKTC Bakü Temsilcisi Ufuk Turganer, Azerbaycan'da faaliyet gösteren Türk kurum ve kuruluşların temsilcileri, büyükelçilik ve ataşelik çalışanlarıyla iş adamları katıldı.

Saygı duruşuyla başlayan törende, Büyükelçi Bağcı Şehitlik Anıtı'na çelenk bıraktı.

Azerbaycan Savunma Bakanlığı Askeri Bandosunun Azerbaycan Milli Marşı ve İstiklal Marşı'nı seslendirildiği törende, Bağcı şehitlik anı defterine şunları yazdı:

"Bir asır önce bugün Türk milletinin vatanı için fedakarlıkla verdiği destansı mücadele sonucu kazandığı zaferin tarihe altın harflerle yazıldığı gündür. Bu vesileyle 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetleri gününde bir kez daha manevi huzurunuzda bulunmanın haklı gurur ve heyecanını yaşıyoruz.

 

Can Azerbaycan'ın bağımsızlığı yolunda can vererek şehadet mertebesine erişen sizler 'iki devlet tek millet' şiarının temelinin oluşmasında ve kardeşliğimizin gelişmesinde şüphesiz ki en büyük pay sahibisiniz. Sizlerden miras aldığımız azim ve inançla müttefiklik seviyesine ulaştırdığımız ilişkilerimizi önümüzdeki süreçte de daha da geliştirmek için çabalarımızı sürdüreceğiz.

Nice 30 Ağustos ve 8 Kasım'larda zaferlerimizi Azerbaycanlı kardeşlerimizle omuz omuza kutlayacağız. Kardeş vatan topraklarında rahat uyuyunuz. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Kurtuluş Savaşımızın ve terörle mücadelemizin bütün şehitlerine Allah'tan rahmet diliyor, manevi huzurunuzda saygıyla eğiliyoruz. Ruhlarınız şad olsun."

 

Temsili şehit mezarlarına karanfil bırakan Bağcı ve beraberindekiler, daha sonra Şehitler Hiyabanı'nı da ziyaret etti.

 

İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Bekir Altaş Rostock-Lichtenhagen pogromunun 30. yıl dönümü münasebetiyle bir açıklama yaptı. “Rostock-Lichtenhagen pogromu savaş sonrası dönemin en karanlık olaylarından biri. Maalesef bu karanlık bugüne dek aydınlatılmış değil.” diyen Altaş sözlerini şöyle sürdürdü:

“Rostock-Lichtenhagen Almanya’nın kolektif hafızasında bir dönüm noktasını teşkil ediyor. Bu pogrom nefret ve ırkçılığın insanlara neler yaptırabileceğini çok açık ve net bir şekilde gösterdi. Bu vaka aynı zamanda ırkçılıkla mücadelenin asla ihmal edilemeyeceğini de gösteren çok önemli bir uyarı mahiyetindedir.

 

Rostock-Lichtenhagen bize ayrıca siyasetin bazı kesimlerinin medya ile el ele vererek ne kadar kolay bir şekilde kurbanları günah keçisi, failleri ise mağdur hâline getirebildiklerini gösterdi. Faillerin yalnızca küçük bir kısmı eylemlerinden ötürü ceza alırken, mağdurlar sınır dışı edildiler.

Gün gibi aşikâr olan bu adaletsizlik aradan 30 yıl geçmesine rağmen hâlâ devam ediyor. Faillerin çok büyük bir kısmı hiçbir yaptırıma maruz kalmadan işin içinden sıyrıldılar. Mağdurlar ise bugün hâlâ özür ve tazminat bekliyorlar. Ancak neticede sadece beşli-onlu yıl dönümlerinde, pazartesi unutulacak pazar konuşmalarından başka bir şey yapılmıyor.

 

Eğer ırkçılıkla ciddi bir şekilde mücadele edilecekse bu olaydan dersler çıkarılmalı. Şu an ülke sınırlarında yoğun bir şekilde uygulandığı gibi temel insan hakları ve iltica hakkını baltalamak yerine güçlendirmek bu bağlamda hayati önem taşıyor. Sığınmacıların sınırlardan geçip geçemeyecekleri köken ülkelerine veya kültürel çevrelerine göre farklılık arz ediyorsa orada ırkçılıkla mücadeleden bahsedilemez. Aksine bunlar tam olarak Sonnenblumenhaus önündeki kalabalığı savaş sonrası tarihin en karanlık dönemlerinden birini yazmaya yönlendiren işaretler.”

 

 

TİRAN (AA) - Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Türkiye'nin Kovid-19 salgını döneminde kendilerine destek olduğunu belirterek, "Türkiye Cumhurbaşkanı olmasaydı, aşılarımız olmayacaktı." dedi.

Avusturya'da düzenlenen Alpbach Avrupa Forumu'ndaki "AB’nin Jeopolitik Uyanışı" konulu panelde konuşan Rama, ülkesinin Avrupa'ya entegrasyonu, Türkiye'nin salgın dönemindeki rolü ve yardımı, Kosovalılara Avrupa vize serbestisi gibi birçok konuya değindi.

 

Fransa'nın yeni bir Avrupa siyasi topluluğu kurma fikrinin büyük bir potansiyele sahip olduğunu kaydeden Rama, "Bazı tarihi meseleler için Avrupa Birliği de bazı tarihsel iddiaları olan bir devletin karşısında güçsüz bir grup ülkelere dönüşüyor. Tarihi iddialara karşı hiçbir şeyim yok ancak bu tarihi meseleler siyasiler tarafından iddia ediliyor. Eskiyi çözme şansı yok ancak yeni tarihi sorunlar yaratma şansı var." diye konuştu.

Kovid-19 salgını döneminde Türkiye'nin destek ve rolüne de değinen Rama, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Jeostrateji hakkında tartıştığımızda, Batı Balkanlar'a girmesine izin verilmemesi gereken üçüncü aktörlerden bahsediyoruz. Ancak ölüm kalım meselesi söz konusu olduğunda Batı Balkanlar'da birçok hayatı kurtaran Çin'dir, Rusya'dır ve Türkiye'dir. Türkiye Cumhurbaşkanı olmasaydı, aşılarımız olmayacaktı."

 

Kosova vatandaşlarının AB vize serbestisi konusunda da değerlendirmelerde bulunan Rama, "Kosova büyük güçler, demokratik güçler tarafından barbar bir rejimden kurtarıldı. Ama bilin bakalım? Barbar rejim altında onlar (Kosovalılar) Avrupa'da serbestçe dolaşabiliyordu. Kurtarıcılarla onlar rehine, serbestçe dolaşamıyorlar. Böylece özgür Kosova'da doğan ve şimdi yetişkin olan çocukların dedeleri Almanya'ya gidebilir, Avusturya'ya gelebilir ve çalışabilirlerdi. Kosova'ya vize serbestisi olmadığı için çocuklar hareket edemiyor." ifadelerini kullandı.

 

LEFKOŞA (AA) - Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ünal Üstel, ülkede yerel seçimin kasım ayının son pazar günü yapılacağını söyledi.

Üstel, Bayrak Radyo Televizyonu'nda (BRT) Manşet+ programına katılarak, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

 

Cumhuriyet Meclisi'nden geçen hafta oy çokluğuyla geçen "Belediyelerin Birleştirilmesine İlişkin (Özel) Yasa Tasarısı" hakkında konuşan Üstel, belediyeler reformuyla ilgili sürecin 2008'de başladığını ve o yıl "siyasi bir kararla" köylerin belediyelere bağlandığını ancak sonrasında konuya hiç el atılmadığını anımsattı.

Üstel, bu tasarının kabul edildiği gün muhalefetin Meclis'te takındığı tavrı eleştirerek, muhalefet partilerinin iktidar oldukları dönemde belediyeler reformu ile ilgili adım atmadığını söyledi.

 

- "Karma oyu kaldırma düşüncesindeyiz"

Belediyelerin kapatılmadığını, güçlendirmek amacıyla birleştirildiğini vurgulayan Üstel, bahse konu yasaya yöneltilen eleştirileri "siyasi" olarak niteledi.

Üstel, yerel seçimin kasım ayının son pazar günü yapılacağını anımsatarak, bundan sonraki yerel seçimlerin de 4 yılda bir kasım ayının son pazar günleri olacağını aktardı.

Ülkede istikrarın sağlanmasının önemine de vurgu yapan Üstel, "İstikrarın sağlanması için atacağımız bir diğer adım Seçim ve Halkoylaması Yasası'nda değişiklik yapmaktır. Karma oyu kaldırma düşüncesindeyiz. Artık ülkeye istikrar getirmek için ne yapılması gerekirse yapma kararlılığındayız." ifadesini kullandı.

 

LEFKOŞA (AA) - Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 8 Eylül'de Kıbrıs konusunda Cumhuriyet Meclisindeki milletvekillerini bilgilendireceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, New York ziyareti öncesinde Bakanlar Kurulunu Kıbrıs konusunda bilgilendirdi.

 

Daha sonra açıklamalarda bulunan Tatar, bakanlara Kıbrıs meselesi ve son gelişmeler ile ilgili yaptığı değerlendirmeler hakkında bilgi verdiğini söyledi.

Özellikle New York öncesinde Kıbrıs konusunda tartışmalar yaptıklarını ifade eden Tatar, 8 Eylül'de de Cumhuriyet Meclisinde milletvekillerine bilgi vereceğini kaydetti.

 

New York öncesi gündeme gelen güven artırıcı önlemlere işaret eden Tatar, Kıbrıs Türk tarafı olarak ortaya koydukları yeni siyaset çerçevesinde Rum yönetiminin KKTC'ye yönelik pozisyon belirlemesine izin vermeyeceklerini belirtti.

KKTC olarak BM tarafından alınan kararların tarihi sürecini yitirdiğini ve artık BM parametreleri dışında iki eşit egemen devlet temelinde bu sürecin yürütülmesi gerektiğini düşündüklerini ifade eden Tatar, Türkiye'nin de buna tam destek verdiğini vurguladı.

 

Bu aşamada federal temelde bir çözümün artık olamayacağını ve Rum yönetiminin egemenliğini KKTC'ye yayacak önerilerini kabul etmeyeceklerini söyleyen Tatar, bölgede oluşan yeni dengelerin Kıbrıs Türk tarafının yeni siyaseti açısından da büyük önem taşıdığını kaydetti.

İzmir Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğümüz ile İzmir Kavram Meslek Yüksekokulu Müdürlüğü iş birliğinde gerçekleştirilecek olan “İŞKUR Kampüste” hizmetinin protokolü, İzmir Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürümüz Kadri Kabak ve İzmir Kavram MYO Müdürü Prof. Dr. Derman Küçükaltan tarafından imzalandı.

İŞKUR Kampüste protokolü kapsamında, İş Kulübü Liderlerimiz aracılığıyla öğrencilere iş gücü piyasası, Kurum faaliyetleri, iş arama becerileri, işverenle mülakat/görüşme teknikleri,öz geçmiş hazırlama gibi konularda sertifikalı İş Kulübü eğitimleri verilecek.

İŞKUR Kampüs Hizmetleri kapsamında Denizli Çalışma ve iş Kurumu İl Müdürlüğümüz ile Pamukkale Üniversitesi Rektörlüğü arasında imzalanan işbirliği protokolü kapsamında; 2021-2022 eğitim öğretim yılında farklı bölümlerde eğitim gören çok sayıda öğrenci iş arama becerileri eğitiminden faydalanma fırsatı buldu.

 

İş Kulübü Liderleri aracılığıyla gerçekleştirilen iş arama becerileri eğitiminde, ağırlıklı olarak mezuniyet aşamasındaki öğrencilerin iş gücü piyasasına hazırlanabilmeleri için işveren görüşmeleri, kurum faaliyetleri, iş arama yöntemleri, doğru ve etkili özgeçmiş hazırlanma yöntemleri hakkında öğrencilere bilgilendirmeler yapıldı.

 

Eğitim öğretim yılının tamamlanmasının ardından İŞKUR Kampüs Hizmetleri kapsamında eğitime katılan öğrencilere, Denizli Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü ve Pamukkale Üniversitesi yetkilileri tarafından sertifikaları takdim edildi.