Yeni yıldan yeni ümitler beklemek hakkımızdır

Details

Erstellt am Montag, 28. Dezember 2020 15:46

Zugriffe: 3052

Son bir yılın muhasebesini yaptım, ne olup bitmiş şöyle bir göz gezdirdim.

tabiki pandemi ve alınan tedbirler ile ilgili bir çok haber gözümün önünden fırtına gibi gelip geçti. Hala etkisini gördüğümüz, etkilendiğimiz ve bir şekilde dolaylı etkileri ile bir çoğumuzun hayatına maske olarak giren bu dönem gerçekten unutulacak gibi değil. Birçok dost ve arkadaşım 2020 korona ile anılacak diyorlar ve haksız da değiller yani.

Bilirsiniz ben iyimser bir insanım ve hayata olumlu bakarım. Bu bağlamda bir çok arkadaşım başı dara düştüğünde, morali bozulduğunda veya bir çıkış yolu aradığında beni ararlar. Benim yaptığım bir bakıma ruhi tedavi ve moral dünyanlarına katkıdır demek istedim. Bu bağlamda  onca sıkıntılara rağmen iyi şeyler de oldu bu yıl ve gelecekte de olacak iyi ve kötü olaylar.

Örneğin İş dünyası açısından bakınca Almanya’nın pandemiye rağmen büyüme hızı üçüncü çeyrekte %2’lik  bir oranla rekor bir trend yakaladı. İş dünyasının sızlanışlarına rağmen genel ekonominin bu kadar büyümüş olması pandemi sonrası işlerin hızlı bir şekilde rayına gireceğini göstermektedir. Federal İstatistik Kurumu verilerine göre kısmen ilk aylarda genel gidişatı olumsuz olan Alman ekonomisinin toparlanmış olması çok önemlidir. 1970 yılından bu yana bir çeyrekte Alman ekonomisinin bu kadar büyümediği gözönüne alındığında Almanya’da ekonominin krizden fayda sağladığını gözler önüne sermektedir.

Almanya’nın istikrarını siyasette de gördük. Hatta bu istikrarın Türkiye - AB ilişkilerinde de gördüğümü söyleyebilirim. Onca gürültüye rağmen Almanya’nın Türkiye’ye ambargo uygulamasının doğru olmadığını ve Almanya’nın böyle bir yola girmeyeceğini belirten Almanya Dışişleri bakanı hem Avrupa’nın şımarık çocuklarını durdurdu, hem de Türk-Alman ilişkilerinin geleceğini belirleyen  bir hedefi açıkça ortaya koydu. Güçlü bir ekonomiye sahip olan Almanya’nın bunun ağırlığını siyasette de gösterdiğinin en önemli işareti olan bu çıkış, Türk-Alman İlişkileri’nin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyması açısından dikkat edilmesi gereken bir husustur.

Her zaman söylediğim gibi eko-siyaset konularındaki açıklamalarımda sürekli olarak Türkiye tarafını da ele alır, sürekli Türkiye’den gelecek açıklama ve haberlere önem veririm. Elbette Türkiye ve Almanya’ya aynı açılardan bakarak değerlendirmelerde bulunmak mümkün değil. Almanya’da ülke siyaseti ekonomi odaklı sürdürülürken Türkiye ciddi anlamda birçok konuya güvenlik ve strateji odaklı bakmaya mecburdur. Stratejistler coğrafya kaderdir derler, Türkiye’nin komşuları ile Almanya’nın komuşuları arasında da fark var. Türkiye’nin yerinde bir başka ülke olsa bu kadar baskıya dayanamazdı. Ticaretin, kültürlerin ve turizmin ana geçiş güzergahı olan Türkiye, 2021’de bir çok problemi çözüme kavuşturarak bölge ülkeleri ile ciddi bir dayanışmaya ve karşılıklı komuşuluk ilişkilerine  gireceğine inanıyorum. Çünkü herkes anladı ki, Türkiye olmadan bölgede hiç bir karar verilemez ve güvende olamaz. Uzun lafın kısası hepimizin iki ülkesi olan Almanya ve Türkiye’de geleceğe güvenle bakabilir ve yeni yıldan yeni ümitler beklemek hakkımızdır.